26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 HAZİRAN 2012 PERŞEMBE 6 HABERLER TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu üyeleri gazetemizi ziyaret ederek yazarlarımızla görüştü Mumcu’yu araştıracağız İstanbul Haber Servisi TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu 28 Şubat ve 27 Nisan Alt Komisyonu üyeleri, AKP Kayseri Milletvekili, Komisyon Başkanı Yaşar Karayel, AKP İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker ve AKP Çankırı Milletvekili İdris Şahin gazetemizi ziyaret ettiler. Gazetemiz imtiyaz sahibi ve yazarımız Orhan Erinç, yazarlarımız Hikmet Çetinkaya, Erdal Atabek, Ali Sirmen, Şükran Soner ve Leyla Tavşanoğlu ile bir araya gelen komisyon üyeleri, Türkiye’de bir daha darbe olmaması için bir referans rapor hazırlayacaklarını belirttiler. Başkan Karayel, alt komisyon olarak 1991 seçimlerinden başlayarak aydın cinayetleri dahil toplumsal dönem noktalarını araştıracaklarını, Uğur Mumcu dosyasını yeniden ele alacaklarını belirtti. İdris Şahin de Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Eşref Bitlis dahil bütün siyasi cinayetler, Gazi Mahallesi olayları, Sabancı suikastı, Batı Çalışma Grubu faaliyetleri, Ali Kalkancı, Müslüm Gündüz olayları, 28 Şubat, “Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık” eylemi, Mesut Yılmaz’a verilen muhtıra, Başbakan’ın cezaevine girişi, andıç, Abdullah Öcalan’ın yakalanması ve yargılanması, “Hayata Dönüş” operasyonları dahil bütün olayları irdeleyeceklerini söyledi. Feyzullah Kıyıklık da yazarlarımıza, “Demokrasinin kesintiye uğramaması için ne yapılmalı” diye sordu. Erdal Atabek, toplumun itaat toplumu olmaktan çıkarılarak sorgulayan, hesap soran ve ödeşen bir toplum haline getirilmesi gerekti GÜZEL, DEMİREL’İ SUÇLADI Akademiye Bol Sıfırcı Biliyorsunuz hükümet Türkiye Bilimler Akademisi’ne, kurumları YÖK ve TÜBİTAK aracılığıyla 133 “bilim insanı” atadı. (Geçen pazar günkü yazım.) Peki atananlar kimler ve ne kadar “bilimsel”ler? Bunları araştırınca (yarınki Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji, atananların tam fotoğrafını çekiyor, mutlaka izleyin!) ortaya komik bir durum çıktığını gördük, ben bile şaşırdım ve dedim ki yahu bu ne cesaret! Akademi bütün dünyada, gerçekten en iyi bilim insanlarını çatısı altında toplar. Bilime katkıları üst düzeydedir, yetenekleri ve çalışmalarıyla bilim dünyasına katkıları üst düzeydedir! YÖK ve TÜBİTAK’ın akademiye atadıkları arasında tam 19 (evet on dokuz) akademisyen, hiçbir uluslararası bilimsel araştırması bulunmayan, ama prof. unvanlı kişi var! (2’sini TÜBİTAK, 17’sini de, atama çiftliği durumundaki YÖK seçmiş, iyi mi!) Rezalet! ??? Bu kadar değil: atananlar arasında sıfır atıf almış 22 kişi var. Atıf demek yaptığı bilimsel çalışmaların, başka bilim insanları tarafından kullanılması demek! Tamam 19 kişinin sıfır bilimsel çalışması varsa, bunların olmayan çalışmalarına atıf alması da beklenmez! Ama birkaç bilimsel makale yayımlamış 3 kişinin çalışmaları da sıfır değerde bulunmuş demek ki! Şimdi sıfır bilimsel kariyerle TÜBA’ya atananların isimlerini yayımlıyorum: İÜ: Teoman Dural, Hüseyin Sarıoğlu, Aydın Gülan, Şinasi Gündüz. MÜ: İlhan Kutluer, Ali Akyıldız, Raşit Küçük, Ahmet Tabakoğlu. Fatih Üni: M. Fatih Andı. İst. Medeniyet Üni: Mustafa Çiçekler. Yeditepe: Süleyman Seyfi Öğün. İst. Ticaret Üni: Mustafa Erdoğan. İst Bilgi Üni: Serap Yazıcı. Uludağ Üni: Ahmet Saim Kılavuz. İst. 29 Mayıs Üni: Feridun M. Emecan. Afyon Kocatepe: Mehmet Karakuş. KTÜ: Yusuf Şevki Hakyemez. (Bunlar YÖK’çe atandı!) Aksaray Üni: Bahadır Akın. MÜ: İsmail Kara. (TÜBİTAK’ça.) Çok az sayıda makalesi olanlar da var tabii. Buraya 14 makalesi olanları alıyorum sadece, 10 makale ve altında olanları ve düşük atıf sayısı olanları almıyorum! Kadir Mutlu Hayran (3), Savaş Alpay (4), Veysel Kule (3), Muhsin Kar (4), Fuad Oğuz (4), Halil Zaim (1), Mustafa Acar (4), Yasin Aktay (2), Ümit Cizre (4), Ahmet Yaşar Ocak (2), Ahmet Nuri Yurdusev (3), Alpaslan Açıkgenç (4), Cemal Kafadar (1), Ayşe Selçuk Esenbel (3), Ali Tayfun Atay (2), Meliha Altunışık (4), Ömer Çaha (2), Ahmet Cevat Acar (1), Mustafa Safran (2), İlber Ortaylı (2). Burak Avcı’nın dergimizde yayımlanan bu araştırma sonuçlarında şüphesiz bazı rakam hataları olabilir. Bunları düzeltmeye hazırız. ??? Bunların dışında, mesela 100 ve üzeri araştırma makalesi yayımlamış olup düşük sayıda atıf almış (fazla değeri olmayan makaleler) olanlar var. Tabii yüksek makale ve atıf olanları da görüyoruz atananlar arasında! Onları kullanarak “Allah’ın sevgili kulları” olan, bilimsel aratırmalarda sıfır çeken çok sayıda insanları da arada kaynatmaya çalışmışlar. İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi’nden sıfırcılar bol. Atananlardan Hüseyin Sarıoğlu Twitter’dan bana gönderdiği mesajda diyor ki: “Akademi gerçek anlamda akademi olma yolunda, hayırlı ve uğurlu olsun bilim camiasına.” Sarıoğlu da sıfır çekenler arasında gözükmekte. Böylece iktidar dünyada bir ilki daha başarıyor ve hiçbir bilimsel kritere uymayan insanlardan oluşan bir yeni hükümet akademisi yaratıyor. Tabii hükümetin akademisi şimdi daha çok bir erkekler klubüne dönüştü. Çünkü sadece 11 kadın atanmış. (Atananlarda kadın oranı 0.08.) Uluslararası bilimsel başarı ölçümlerinden biri olarak kullanılan “hindeksi”ni uyguladığınızda büyük çoğunluğun da düşük h indeksine sahip olduğu görülüyor. ??? Hükümet atamalarında 3 isim üyelikten affını istedi: Zekai Şen (213 yayın ve 1768 atıf ve 22 h değeri), İsmail Çakmak (111 makale, 4984 atıf ve 39 h değeri) ve Niyazi Serdar Sarıçiftçi (433 makale, 25.102 atıf ve 67 h değeri)!.. Bu 3 isim gerçekten çok yüksek bilimsel çalışmalarıyla sadece ülkemizde değil dünyada sivrilmiş insanlar. Yarınki CBT’deki hesaplarda aslında bu üç yüz akı bilim insanımızın da yüksek puanları da var. Bunlar üyeliği reddettiklerine göre atanmış olanların ortalama bilimsel başarımları çok daha düşüyor demektir. Akademi üyeliği bitpazarına düşmüş demektir başka ne diyeyim! ‘28 Şubat’ta darbeci şapkasını taktı’ Orhan Erinç: 62 gazeteci öldürüldü Orhan Erinç, 1957’de gazeteciliğe başladığını, 28 Şubat’ta Cumhuriyet’in genel yayın yönetmeni olduğunu dile getirerek darbelerin ifade özgürlüğünün kullanımı açısından ciddi sıkıntılara yol açtığını dile getirdi. Erinç, “Cumhuriyet’in en önemli özelliği, sivil ya da asker, iktidarlarla arasının iyi olmamasıdır. Bülent Ecevit’in bile ‘münafık’ diye bize kızdığını biliyoruz. Cumhuriyet kendine özgü yayın politikasıyla iktidarların nasırlarına basma misyonundan vazgeçemiyor. 1909’dan bu yana 62 gazeteci öldürüldü. 2526 gazeteci 1990’ların ilkyarısında öldürüldü ve çoğunun ölümü faili meçhul kaldı. 27 Mayıs’tan bu yana yaşadıklarımızda askeri suçluyoruz, ancak yaşananlara siyasetçilerin de çanak tuttuğunu söyleyebiliriz” dedi. Erinç, Kıyıklık’ın sorusuna da “Demokrasinin hazmedilmesinin sağlanması, yurtseverlik kavramının güçlendirilmesi ve yasaların insanları isyan ettirmeyecek şekilde düzenlenmesi” gerektiği yanıtını verdi. Çetinkaya: Sonuç çıkmaz Hikmet Çetinkaya, “Türkiye hâlâ üçüncü dünya ülkesi. Toplum sözlü kültürden yazılı kültüre geçemediği sürece darbe korkusu yaşarız” dedi. 1994’te hazırlanan siyasi cinayetlere ilişkin raporun önemine dikkat çekerek “Şimdiki darbe yargılamalarından gerçekçi bir sonuç çıkacağını sanmıyorum. 12 Eylül iddianamesi eksik hazırlanmış durumda... 28 Şubat sürecinde de gazete olarak verilen emirlere karşı geldik, ancak başka gazete patronları dik duramadı” dedi. ğini vurgulayarak, “Batılı ülkeler bu nedenle darbelere kapılarını kapatmıştır. Toplumun hesap sorma, ödeşme niteliği darbeleri önler” diye konuştu. Ali Sirmen de şunları söyledi: “Askeri darbelerde sivil sorumluluk büyüktür. Koşullar bir araya gelirse, olayların tekrarı yaşanır... Kenan Evren’in 12 Eylül 1980 günü sahip olduğu prestiji, popülariteyi dikkatinize su Siyasilerin sorumluluğu narım. Bu onun yaptıklarını maruz göstermez tabii, ancak siyasetin doğru yapılması gerekir. 12 Eylül zulmünü, mahkemeler yoluyla yaptı... Bugün olağanüstü bir yargının olduğu yerde 12 Eylül’le, geçmişle hesaplaşmanın bir anlamı olduğu kanısında değilim...” Şükran Soner, üniversite öğrencisi Taylan Özgür’ün öldürülmesi, 1977 1 Mayıs katliamına ilişkin tanıklıklarını anlattı. Soner, “66’dan bu yana bütün çatış maların, olayların tanığı olarak bana sorarsanız, en masum olan emir komuta zinciri içerisinde hareket eden askerler. Onlarla ittifak yapan sivil çıkar cephelerinin sorumluluğu çok daha büyüktür” dedi. Leyla Tavşanoğlu ise Türkiye’ye yakın ülkelerdeki toplumsal olaylara dikkat çekerek “Bulunduğumuz coğrafyaya bakın. Uluslararası konjonktürü yönetemediğiniz sürece bu coğrafyada başımıza neler geleceği hiçbir zaman belli değil” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Meclis Darbe Komisyonu tarafından dinlenen eski bakanlardan Hasan Celal Güzel, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i suçladı. Güzel, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde kurulan 12 Eylül alt komisyonuna bilgi verdi. Güzel, görüşme öncesi gazetecilerin, Demirel’in komisyon üyelerine “işiniz zor” dediğini anımsatmaları üzerine, “Kolay bir iş değil bu ama doğru dürüst bir soruşturma yapılırsa Demirel’in işi zor. Üstelik bu öyle bir iş ki; işi yapan Demirel, kotaran Demirel, 28 Şubat’ın baş faili Demirel. Siz gidip ona soruyorsunuz, o da gerine gerine ‘28 Şubat darbe değil’ diyor. Böyle bir rezalet olur mu?” dedi. Güzel, 12 Eylül öncesinde darbe ortamının oluşturulduğunu da belirterek 27 Mayıs’tan itibaren darbelerin provokatif olaylar oluşturularak yapıldığını söyledi. Güzel, “Demirel, problemli sahaya girmeyi hiç istemez. Hiçbir zaman darbecileri ürkütmez. Çalıyı dolaşır. Çok sıkışırsa da şapkayı alıp gitmiştir. 28 Şubat’ta da şapkayı çıkarıp kafasına darbeci şapkası takmıştır” dedi. ÖYM’leri savundu Darbe ve darbecilere karşı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun özel yetkili mahkemelerle ilgili 250. maddesinin gerekli olduğunu savunan Güzel, “Bu madde olmasaydı darbelerin hesabını soramazdınız” dedi. ‘1516 Haziran Direnişi’nin 42. yıldönümünde Türkiye’nin dört bir yanındaki işçiler meydanlarda olacak ‘Bu zulme sessiz kalmayacağız’ 1970 tarihinde Türkiye’de, işçi sınıfıİstanbul Haber Servisi Türkiye nın DİSK’in çağrısıyla sendikal yaişçi sınıfı tarihinin en büyük direnişsaklara ve barajlara karşı tarihinin en lerinden biri olan “1516 Haziran büyük işçi direnişini gerçekleştirdiğiDirenişi” 42. yıldönümünde çeşitli ni belirtti. Türkiye’de bu tarihten itietkinliklerle kutlanacak. Direnişin baren 1971 muhtırası ve 12 Eylül 42. yıldönümünde, DİSK, “Sendikal 1980 askeri darbesi yaşandığını ifade yasaklara ve ucuz istihdam strateeden Serdaroğlu, “İşçi sınıfı ve jisine geçit vermeyeceğiz” diyerek emekçilerin mücaalanlara çıkacak. DİSK deleler sonucu kaGenel Sekreteri zanımları, özellikAdnan Serdaan K, İst TKİNLİKLER: DİS le 12 Eylül darberoğlu, AKP iktit saa ’da an zir bul’da 15 Ha Taksiyle birlikte askıdarının işçi üzen da ı’n an yd Me li Şiş 11.00’de ştirecek. ya alınmış, yasakrindeki “zulmüsim’e yürüyüş gerçekle da 30’ 12. n gü ı lamalar yasal hanün” artarak ayn da a Ankara’d kara şubele getirilmiştir. devam ettiğine Sıhhiye’de Genelİş An ılıp açıklaDİSK olarak dikkat çekerek, ler binası önünde toplan ana, Antalikinci sendikal “Bu ‘zulme’ sesma yapılacak. DİSK, Ad ekiş e, Es ya, Artvin, Bursa, Edirn yaşama başladısiz kalmayacanya, Samhir, Gaziantep, İzmir, Ko klamağımız 1992 yılınğız. Cenevre’de açı sun ve Mersin’de basın dan bu yana, devam eden ILO k. ece ley zen dü ları ve yürüyüşler mücadelemizin görüşmelerinde Birl ika nd Se tik kra mo De Devrimci t saa önemli hedeflebunların takipçi’da an zir lik üyeleri de 15 Ha önünesi rinden biri ‘sensi olacağız. 1516 Lis ray asa lat Ga 19.00’da andaki THY dikal yaşamı düHaziran direnişide buluşacak ve meyd k, cumarzenleyen sendinin 42. yılında satış bürosuna yürüyece Atatürk Hakal yasalara 12 tüm ülkede alantesi günü 14.30’da ise ki direniş Eylül’de giydirilarda olacağız” vaalanı Giriş Kapısı’nda alanını ziyaret edecek. len deli gömlediye konuştu. ğinin’ kaldırılÜç işçinin yaşaması için mücadele olmuştur. Bu mını yitirdiği, “1516 Haziran Büyük İşçi Direnişi”nin mücadelemiz, hem yurtiçinde çeşitli platformlarda, yasal düzenlemeüzerinden 42 yıl geçti. Türkiye işçi lerin yapılması için sürdürülmüş sınıfı tarihinin en büyük direnişlerinhem de gerek ILO, gerekse tüm den biri olan “1516 Haziran Direkatıldığımız uluslararası toplantınişi” 42. yıldönümünde çeşitli etkinliklerle kutlanacak. DİSK Genel Sek larda gündeme getirilmiştir” dedi. Türkiye’nin her ILO toplantısında reteri Serdaroğlu tarafından yapılan “kara listeye” alındığın söyledi. yazılı açıklamada, 1516 Haziran Fotoğarf: BEKİR ŞAHİN Tanıklık Günleri ‘Hukuk bir gün size de gerekebiir’ İstanbul Haber Servisi Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması istemiyle Gazetecilere Özgürlük Platformu tarafından başlatılan “Tanıklık Günleri”nde konuşan gazeteci, Murat Çelikkan, “Ajanslar ve gazeteler hükümetin elinde. Yazdığı haberlerden dolayı içerde yatmakta olan tüm gazetecilerin serbest bırakılması gerek” dedi. İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelen gazeteciler ve tutuklu yakınlarının eyleminde, TGS Başkanı Ercan İpekçi, tutuklu bulunan Devrimci Hareket Dergisi yazarı Mehmet Yeşeltepe’nin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e gönderdiği mektubu okudu. Yeşiltepe Adalet Bakanı’na “Bir gün sizlerin de hukuka ve bu normlara ihtiyacınız olabilir” diye seslendi. Hidrosefali hastası olmasına karşın, 2 yıllık hapis cezasını dışarıda geçirme talebinin “hastalığının ölümcül noktada” olmaması nedeniyle reddedildiğini anlatan Yeşiltepe, son 2.5 yılda 30 kilo verdiğini belirtti. Tutuklu gazeteci Yalçın Küçük’ün tanıklığını yapan Aydınlık Gazetesi yazarı Halil Nebiler de “Bu arkadaşların tek suçu gerçeği anlatmaktır. Onlar, tasma takılanlar gazeteci değillerdir” dedi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) E GAZİANTEP Balbay ve Haberal’a yurtta büyük destek ‘Milli irade şu anda özürlüdür’ Yurt Haberleri Servisi Milletvekilli seçilmelerine karşın hâlâ tutuklu bulunan gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal için CHP tarafından başlatılan “Milli iradeye özgürlük” kampanyasına yurt genelinde binlerce kişi destek verdi. ESKİŞEHİR: Eskişehirliler CHP Örgütü tarafından kent merkezinde açılan imza kampanyasına büyük ilgi gösterdi. CHP Milletvekili Kazım Kurt, CHP İl Başkanı Erman Gölet de imza attı. BURSA: Mudanya CHP İlçe Başkanlığı da Güzelyalı Kapalı Pazar’da imza toplanmaya başladı. CHP Milletvekili Turhan Tayan “Milli irade şu anda özürlüdür. AKP iktidarını kınıyoruz” dedi GAZİANTEP: Yeşilsu Parkı’nda düzenlenen imza kampanyasında konuşan CHP İl Başkanı Mehmet Gökdağ, “TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in elini kolunu kim bağlıyor’ diye sordu. KONYA: Selçuklu ilçesinde CHP Gençlik Kolları, Balbay ve Haberal’ın tahliyesi için 19 Haziran’a kadar sürecek imza kampanyası başlattı. Camlıköşk önünde gerçekleştirilen eylemde, temsili mahkeme kurularak Başbakan Erdoğan’ı yargıç yapıp, Haberal ve Balbay’ı yargıladı. SİVAS: CHP İl Başkanı Ulaş Karasu, Cumhuriyet Meydanı’nda başlatılan imza kampanyasıyla ilgili yaptığı açıklamada, Balbay ve Hab e ral’ın tahliye edilmesini istediklerini ifade etti. AİHM’den ‘Vicdani ret’ cezası İstanbul Haber Servisi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), “vicdani ret” davasında Türkiye’yi mahkum etti. Vicdani retçi Halil Savda’nın yaptığı başvuruyu karara bağlayan AİHM, Türkiye’nin “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin kötü muamelenin yasaklanmasıyla ilgili 3’üncü, ifade özgürlüğüyle ilgili 9’uncu ve adil yargılanma hakkıyla ilgili 6’ncı maddelerini ihlal ettiği”ne hükmetti. Türkiye, Savda’ya mahkeme masrafları da içinde olmak üzere yaklaşık 14 bin Avro ödeyecek. AİHM’nin gerekçeli kararında, “vicdani ret hakkının tanınmasının reddinin, demokratik toplumlarda gerekli bir önlem olmadığı” ifadeleri kullanıldı. Uluslararası Af Örgütü’ne açıklama yapan Savda ise “Uluslararası Savaş Karşıtları ve Uluslararası Af Örgütü gibi uluslararası kuruluşlara minnettarım” dedi. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü Murat Çekiç de “Bu karar Türkiye hükümetine bir kere daha vicdani ret hakkını tanıması gerektiğini hatırlatıyor” dedi. Eruygur duruşmaya çağırıldı ? İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında sağlık durumu nedeniyle tutuksuz yargılanan emekli Orgeneral Şener Eruygur’un 21 Haziran Perşembe günkü duruşmada hazır edilmesi istendi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Adli Tıp Kurumu’nun emekli Orgeneral Şener Eruygur’un duruşmaya katılmasında sağlık durumu açısından bir engel olmadığına ilişkin raporu üzerine çağrılmasına karar vermişti. Mahkeme, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne yazı yazarak eski Jandarma Genel Komutanı ve eski Atatürkçü Düşünce Derneğin Başkanı Şener Eruygur’un 21 Haziran’da Silivri Cezaevi yerleşkesi bitişiğindeki duruşma salonunda hazır edilmesini istedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle