Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 2012 CUMA 12 yetmedi. “Balyoz” devreye konuldu… Aralarında Genelkurmay Başkanı’nın da bulunduğu, yıllarını PKK terörüne karşı mücadele ile geçirmiş komutanlar “terörist” diye hücrelere tıkıldı… Futbolda şike spor sayfalarından birinci sayfalara taşındı… Ne zaman? Tam halkın sorunları gündeme geldiği ve Silivri’deki davaların heyecan yitirdiği anda AKP kurmayları yeni “yapay gündemleri” başköşeye başarıyla oturtuyorlar. ??? Bülent Arınç, TBMM Başkanlığı gibi 2. adam koltuğundan Başbakan’a yardımcı konumuna indirildi. Milli Eğitim Bakanlığı da yapan Hüseyin Çelik’ten “kırmızı plakalı” makam aracı alındı AKP’de “parti sözcülüğü” ile geri hizmete çekildi. Ama biri hükümet içinde, ötekisi partide “zamanlama” konularında önemli eşgüdüm ve işbirliğini başarıyla gerçekleştiriyorlar. Siz zannediyor musunuz ki yoğun koşuşturma içindeki Başbakan yazılı konuşmalarını oturup kendisi hazırlıyor. Bu konuşmaların, bu “eşgüdüm” ve “işbirliğinin” sonucu olduğu göz ardı edilmemelidir. Başbakan son grup toplantısında, Cumhuriyet gazetesinin savaş yıllarındaki birinci sayfasının birebir boyundaki bir resimle çıkıp CHP’nin geçmişini “Hitlerci” yaptı. Kendisine yüzde 50 oy verenlerin önlerine yeni bir top atıldı. Oysa Hitlerci dediği İsmet İnönü 2. Dünya Savaşı’nda ne Hitlerci, ne Çörçilci, ne de Ruzveltçi idi. Atatürk ilkelerine bağlı tarafsız bir cumhurbaşkanı idi. Acaba Başbakan 4 Mart Çarşamba günkü Sözcü gazetesinin 1. sayfasını da büyütüp TV kameralarının önüne çıkabilir mi? Sözcü, Başbakanı tepetaklak olan Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Sudan diktatörleri ile el sıkışırken, öpüşürken gösteren resimlerini birinci sayfasına taşımıştı. ??? Yabancı basında Erdoğan’dan övgü ile söz eden yazılar basınımızda birinci sayfadan boy gösterirdi. Şimdilerde ise ya iç sayfalarda bir iki sütunluk haberlere dönüşüyor ya da hiç kullanılmıyor. Çünkü yabancı basında övgünün yerini yergiler almaya başladı: Amerika’nın ünlü dergisi Nev Yorker’da Dekster Filkins iki yazı yayımladı. Erdoğan’ın “bazı olumlu işler yapmakla birlikte Türkiye’yi tıpkı Putin’in Rusya’sındaki gibi tek parti demokrasisine benzettiğini” yazdı ve ekledi: “Gazetecileri tutuklamaya başladığında, özgürlük dışarıdakiler için de daralmaya başlar!” DIŞ HABERLER [email protected] Yunanistan’da bir emeklinin parlamento önünde hayatına son vermesi halkı galeyana getirdi AKP’nin Zamanlaması! ngilizcede çokça kullanılan “zamanlama” olarak çevireceğimiz “timing” diye bir sözcük vardır. Bir konuda “zamanında” karar verme ya da bir işi uygulamada “zamanlamanın” önemini vurgulamada kullanılır. AKP hükümetinin “zamanlamalarını” övmek gerekir. Örneğin doğalgaza zammın “zamanı” önemli… Bahar geldi, konutlarda doğalgazla ısınma ortadan kalktı. Sonbaharda yeniden kullanmaya başlandığında zam yapıldığı anımsanmayacak bile. Şu anda yalnızca elektriğe yapılan zammın etkisi hissedilecek. Caferi imam İntihar halkı tetikledi MURAT İLEM İ ATİNA Yunanistan’da gelen maddi yardımlara rağmen giderek boyut kazanan ekonomik kriz, son dönemde intiharların artmasına neden oldu. Son olarak önceki gün başkent Atina’da bulunan parlamento binasının önünde başına silah sıkarak intihar eden emeklinin bıraktığı mektup, ülkede büyük tepkilere neden oldu. Olayın duyulmasının ardından emeklinin kendini vurduğu yerde toplanan yüzlerce Yunanlı, hükümetlerin uyguladığı teslimiyetçi politikalara olan tepkilerini dile getirdiler. Saatlerce Emniyet güçleri ile çatışan ve çoğu gençler ile sivil toplum kuruluşlarına üye Yunanlıların oluşturduğu tepkili kalabalık, polisin sert tepkisi sonucu dağılmak zorunda bırakıldı. gece yine savaş alanına döndü. Yaşamına son veren Hristoulas için dün anma törenleri düzenlenirken eylemciler “Kanı yerde kalmayacak” sloganını attı. (REUTERS / EPA) Atina sokakları önceki ? 77 yaşındaki emekli eczacının intiharının ardından, Atina’da hükümeti protesto eden göstericilerle polis saatlerce çatıştı. Emekli eczacı bıraktığı mektupta ekonomik nedenlerden dolayı intihar ettiğini belirterek hükümeti kınamıştı. Her gün iki kişi… Emekli eczacı Dimitris Hristoulas’ın kanı yerde kalmayacak sloganları ile parlamento binasına yürümek isteyen tepkili kalabalığın, önümüzdeki günlerde bu defa yüz binlerin katılımı ile ülke genelinde tepkisel isyana dönüşmesinden korkuluyor. Kamu Düzeni Bakanı Mihalis Hrisohidis’in Yunanistan istihbarat örgütü EİP ve Emniyet yetkilileri ile sık sık toplantı yaparak ülke genelindeki havayı başta başbakan olmak üzere hü Halkımız, 4+4+4 eğitim yasası yürürlüğe girmeden, Kuran dersleri ile taze beyinler yıkanmadan önce, Manisa Turgutlu’da ilkokulda “Caferilik” üzerine ders veren Caferi imamına karşı laiklik yanlıları “(…) cafer bez getir” bile diyemediler. Çünkü şu anda “12 Eylül darbecilerinin yargılanması” gündemde… AKP, sorunların ortaya çıktığı anda “gündem değiştirmedeki” becerisi ile yine “zamanlama” başarısını bir kez daha gösterdi. ??? 12 Mart’ın muhtıralı darbesinin ardından Cumhuriyet’te Nadir Nadi görevden uzaklaştırıldı. İlhan Selçuk işkence gördü. Toplamda 11 kişinin işine son verdirildi. Ben de Ankara’da istifa ettim. 12 Eylül darbesinin de nelere gebe olacağı 12 Mart’tan belliydi. Atatürk ilkelerinden adım adım uzaklaşıldı. Sam Amca’nın “Bizim çocuklar” dediği darbecilere “Türkİslam sentezi” denilen söylem doğrultusunda siyasa izletildi. Sağdaki partiler güç kazandı. Kuzey Afrika’da “Arap Baharı” başlatılmadan önce Sam Amca “ılımlı İslam” tezini ortaya attı. Türkiye’deki “demokrasi” ve “İslam” birlikteliği Arap ülkelerine örnek gösterildi. ABD Başkanı Barack Husein Obama’nın “Beş adamımdan biri” dediği Recep Tayyip Erdoğan güç kazandı. ??? Günde ortalama beş kişinin anarşik olaylarda öldüğü günler, 12 Eylül darbesini yarattı. Darbeciler kendi anayasalarını ve İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN yasalarını çıkardılar. Bu yasaların çoğu gündemde… 7 Kasım 1982’de yapılan halkoylamasında vatandaşlarımız demokrasi tarihimizde görülmemiş biçimde yüzde 91.4 oranında darbe anayasasına “evet” dedi. Bu darbe ile, bu anayasa ile, o yasalarla Bu yazılar üzerine “National iktidar olanlar, bugün iki darbeciyi Public Radio” Filkins ile söyleşi yargılıyor. yaptı. Yazar, radyoda özetle 12 Eylül öncesinde birbirleri ile şunları da söyledi: kanlı bıçaklı olanlar, karşılıklı “ Beyaz Türkler laik… 1923 kurşun sıkanlar iki gündür Ankara modern Türkiye’nin kurucusu Adliyesi önünde darbecilere karşı Mustafa Kemal Atatürk’ün birleşip gösteri yapmakla vârisleri. Hükümet 1923’ten kalmıyor, davaya “müdahil” 2002 seçimlerine kadar onların olmak için yarışıyorlar. elindeydi. Erdoğan kesinlikle O günlerde “darbeyi öven” çok siyah bir Türk… Son 5 yıl yazarlar, bırakın 510 yıllık içerisinde tutuklanmış 700 zamanaşımı kavramını 32 yıl kişiden söz ediyoruz. sonra bugün, Roma arenasında Parlamenterler, generaller, gladyatör karşılaşmalarında üniversite rektörleri, yardım olduğu gibi ellerinin kuruluş yöneticileri, gazeteciler, başparmaklarını aşağı doğru televizyoncular; 100’den fazla tutup infaz istiyorlar. gazeteci şu an cezaevinde… Bu yargılama, tıpkı oynaması Bence şu an Türkiye’nin hali için kedinin önüne atılan bir top harap… Şu an Türkiye çok fazla gibi, AKP’nin kamuoyunu polis devleti durumunda… oyalamasından başka bir şey Çünkü insanlar korkuyor…” değildir. Ülkede iki günde bir zam İngiliz Financial Times yapılıyormuş… İşsizlik almış gazetesindeki iki yazarın “Daha başını gitmiş… Dikkat ettiniz mi gaddar bir yönetim” başlıklı bilmiyorum! İlgililer her ay “ihracat yazısında “Basına baskının uygulandığı, siyasal rakiplerin artıyor” diye rakamları açıklıyor, yargılandığı davalarda yandaş basın göklere çıkarıyor. usulsüzlükler yaşandığı, İran ve Peki, neden ithalat artışı, dış Çin’dekinin toplamından daha ticaret açığındaki makasın fazla gazetecinin hapiste büyümesi haberleştirilmiyor? olduğu” vurgulandı. Her olumsuz olayda AKP’nin Nev York Times’ın başyazısı ustaları kamuoyunun önüne bir ise şöyle sona eriyor: “Sayın top atma siyasasını başarı ile Erdoğan, meşru biçimde bir uyguluyor. Tıpkı Ergenekon liderlik rolü iddia edebilir. Ancak davasındaki “zamanlama” gibi… kendi demokrasisini Bir süre sonra, o yetmedi ikinci güçlendirirse güvenilirliği artar!” Ergenekon sahnelendi… O da kümet yetkililerine ilettiği belirtiliyor. Yunan basın organlarında yer alan haberlere göre son iki yıl dikkate alındığında ülke genelinde her gün iki kişi çeşitli nedenlerle intihar ediyor. Konuyla yakından ilgilenen sivil toplum kuruluşlarının bu konuda yaptığı araştırmalarını sayfalarına aktaran gazeteler, ekonomik nedenlerle gerçekleştirilen intiharların hükümetler tarafından başka nedenler gösterilerek çarpıtıldığını yazıyorlar. Resmi verilerin dikkate alınmamasını da vurgulayan sivil toplum kuruluşları temsil cileri günlük iki kişinin ölümünün aslında sayısal olarak çok daha fazla olabileceğini iddia ediyorlar. Milyonlar işini kaybetti Krizin patladığı son iki yılda milyonlarca Yunanlı ekonomik nedenlerle işini kaybederken, çeşitli nedenlerle aldıkları kredileri geri ödeyemeyen yüz binlerce kişi bankaların baskısı altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Ülkenin ikinci büyük kenti Selanik’te önceki ay bir kişi yine ekonomik nedenlerle kendini yakmıştı. Geçen gün intihar eden emekli eczacı da bıraktığı mektupta ülkesinin içler acısı haline dikkat çekerek, bu yaştan sonra çöplüklerden ekmek toplayamayacağını, hükümetlerin başta ABIMF ve Avrupa Merkez Bankası olmak üzere dış dünyaya karşı izlediği teslimiyetçi politikaların gururunu kırdığını belirtip bu durumda ihtiharın tek çıkar yol olduğuna dikkat çekmişti. Annan tarafları uyardı ama Suriye’den farklı sesler yükseliyor Türklere ateş açıldı ‘10 Nisan tarihi bağlayıcı değil’ Dış Haberler Servisi BMHatay’daki çadır kentte çadır dükkân. (AA) Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın adıyla hazırlanan plan gereği 10 Nisan’da rejim karşıtı ayaklanmaların yaşandığı kentlerden silahlı güçlerini geri çekmesi beklenen Suriye yönetiminin, bu tarihe bağlı davranmayacağı ileri sürüldü. Annan ise ülkedeki şiddetin 12 Nisan sabah saat 06.00’a kadar bitmesi gerektiğini vurguladı. Rejim yanlısı El Vatan gazetesi, adı açıklanmayan bir hükümet yetkilisinin 10 Nisan için, “askerlerimizi çekmede son değil, sadece başlangıç” Sığınmacı sayısı 21 bini geçti Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı son iki gündediğini aktardı. Gazetenin de 1622 Suriye vatandaşının Türkiye’ye girdiğini açıkladı. Türkiye’ye sığınan haberine göre “Ortada belirSuriyelerin sayısı 21 bini geçti. Hatay’ın Reyhanlı ve Yayladağı ilçelerindelenmiş bir tarih ya da müh ki çadır kentlerde kalan sığınmacıların Gaziantep ve Kilis’e gönderilmesi ise let” olmadığını belirttiği kay devam ediyor. Yeni gelen sığınmacılar da Gaziantep ve Kilis’e gönderilecek. dedilen söz konusu yetkili, asker çekme kararının Annan nuşarak hükümetin yükümlü tilmiş asker talebinin bulunmadıplanında da öngörülen, isyancı lüklerini yerine getirmesi du ğını belirtirken bakanlıktan resların teslim olmaları koşuluna rumunda derhal gerekli adımı mi bir açıklama yapılmadı. bağlı olduğunu da vurguladı. BM kendilerinden atmaları noktausya destekleyecek Genel Kurulu’na Cenevre’den vi sında talebim oldu” diye kodeo konferans aracılığı ile Suriye nuştu. BM Genel Sekreteri Ban Rusya Dışişleri Bakanı Sergey brifingi veren Anan ise Suri Kimuun ise Suriye’deki yidde Lavrov, Suriye Devlet Başkanı ye’deki şiddetin ve çatışmaların 12 tin devam ettiğini belirterek “Du Beşşar Esad’a yönelik ültimaNisan sabah saat 06.00’ya kadar rum kötüleşmeye devam edi tomlar içermediği müddetçe Subitmesi gerektiği uyarısında bu yor” dedi. riye konusundaki bir BM Gülundu. Annan, “Buradan Esad Annan’ın sözcüsü Ahmed Fev venlik Konseyi teklifini desyönetimini ve muhaliflerin ko zi, dün yaptığı açıklamada bazı ül tekleyebileceklerini söyledi. mutanlarını açık şekilde tali kelerden Suriye için asker isten Fransa ise BM’nin Suriye barış matlara uymaları konusunda diğini söyledi. Dışişleri Bakanlı planı konusunda “iyimser” oluyarıyorum. Muhaliflerle ko ğı kaynakları ise Türkiye’ye ile madığını açıkladı. Berlin’de korkunç infaz BERLİN (Cumhuriyet) Berlin’in Türk sakinleriyle bilinen Neukölln semtinde dün sabaha karşı bir hastanenin önünde sohbet eden Türk gençlerine açılan ateş sonucu 22 yaşındaki bir gencin ölmesi, 1617 yaşlarındaki iki gencin de ağır yaralanması, ülkede şaşkınlığa neden oldu. Yaralı gençlerin hayati tehlikeyi atlattıkları öğrenildi. Cinayetin arkasında, Alman aşırı sağının mı yoksa göçmen gruplar arasında bir sürtüşmenin mi yattığı konusunda ilk aşamada suskun kalan Alman güvenlik yetkilileri, olayı bütün boyutlarıyla incelediklerini duyurmakla yetindiler. Öldürülen gencin adının da Burak olduğu öğrenilirken tanıklara ve polisin ilk bilgilerine göre, Türk gençleri yaya kaldırımında kendi aralarında sakin sakin sohbet ederken birdenbire silahlı saldırıya uğradılar. Bir tanık ise saat 01.30 civarında grup içinde yüksek sesle bir tartışma yaşandığını ileri sürdü. Saldırganın olay yerinden yaya olarak kaçtığı belirtildi. BarzaniBiden görüşmesi Obama sürpriz yaptı Dış Haberler Servisi ABD Başkanı Barack Obama, Başkan Yardımcısı Joe Biden ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani arasındaki görüşme sırasında bir sürpriz yaptı. Obama, görüşme sürerken odaya girerek görüşmeye katıldı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, “Obama ve Biden, ABD’nin, federal, demokratik ve birleşik Irak’la stratejik ortaklığı bağlamında, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetim ve Kürt halkıyla yakın ve tarihi ilişkilerine olan bağlılıklarını yeniden teyit ettiler” denildi. Barzani, Washington’da, ABD Savunma Bakanı Leon Panetta ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la da görüştü. R Sıcak çatışma çıkabilir ‘Müzakere yeri olarak Türkiye’yi istemiyoruz’ İstanbul Haber Servisi Harp Akademileri’nde konferans veren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye’de akan kanın halen devam ettiğini vurguladı. Yaptığı konuşmada, Irak’ta mezhepsel temelde siyasi istikrarsızlık yaşanmakta olduğuna dikkat çeken Gül, “İran’ın nükleer programı çerçevesinde odaklanan gerilimin sıcak bir çatışmaya dönüşme ihtimali bulunmaktadır. Yakın komşularımızda cereyan eden bu istikrarsızlık ortamı, bölgesel ve küresel güç mücadelelerin provasının yapıldığı yeni bir ‘soğuk savaş sahnesi’ne dönüştürülmek istenmektedir” diye konuştu. Türkiye’nin gelişmeleri uzaktan izleme lüksü olmadığını belirten Gül, “Türkiye için diplomatik aktivizm ve askeri hazırlık bir seçenek değil, zorunluluktur” dedi. Tahran ipe un seriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, nükleer müzakereler için İstanbul’u değil Şam veya Bağdat’ı düşündüklerini açıklayan İran yönetimine sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Ortada dolaşan teklif ‘Şam veya Bağdat’ ipe un sermektir. ‘Bu iş olmasın’ demektir. Bu diplomasinin dili değildir. Bu başka bir dildir. O da bana yakışmaz” dedi. Erdoğan, bir gazetecinin Suriye yönetiminin Annan Planı’na uymaya başladığı ve bazı bölgelerden askerlerini çekmeye başladığına ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın bugüne kadar dürüst davranmadığını belirterek “Bundan sonra da doğru dürüst davranacağını 10 Nisan’a kadar ortaya koyacağı tavırla göreceğiz” diye konuştu. Haber Merkezi Nükleer programı nedeniyle 13 Nisan’da BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya ile masaya oturacak olan İran, müzakerelerin yeri olarak İstanbul’u istemediğini yineledi. Bağımsız Etemaad gazetesine açıklama yapan İran Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi, “İranlı yetkililer, Türkiye’nin ev sahipliğiyle ilgilenmiyor” dedi. Irak’ın başkenti Bağdat’ı tercih edeceklerini belirten Burucerdi, Türkiye’nin nükleer müzakerelere ev sahipliği yapmasına karşı çıkma nedeni olarak ise Ankara’nın Suriye politikasını gösterdi. İran’ın müzakere yeri olarak Irak’ı istemesinde Bağdat’ın Suriye’ye karşı aldığı tutum etkili oldu. Siyasi uzmanlar, İran Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Burucerdi’nin bu açıklamasıyla nükleer müzakerelerin yapılmasının tehlikeye girdiğini belirtiyor. Uzmanlar 13 Nisan’a sadece bir hafta kalmasına rağmen, hâlâ müzakere yerinin belirlenememiş olmasının anlamlı olduğunu iddia ediyor. C MY B C MY B