23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Çeşitli iddialar ortaya atan Dilsiz: Demirel davaya neden müdahil olmadığını Cumhuriyet’e açıkladı ‘Ben hesaplaştım’ UTKU ÇAKIRÖZER Cemaate tepkim haber elemanı yaptı İstanbul Haber Servisi İkinci Ergenekon davasında tutuksuz sanık Yüksel Dilsiz’in savunması istemiyle kapalı yapılan oturumun tutanakları sanık ve avukatlarına verildi. Yüksel Dilsiz, küçük yaşta cemaat ile birlikte yaşarken bazı kişilerden gördüğü kötü davranışlar üzerine intikam duygusuyla Jandarma’da haber elemanı olarak çalıştığını anlattı. Yüksel Dilsiz, birçok sanık hakkında çeşitli iddialar ortaya attı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri’de görülen davada başka suçtan tutuklu bulunan Yüksel Dilsiz’in talebi üzerine savunmasını yaptığı 13 ve 15 Mart ile 2 ve 3 Nisan tarihli oturumlar kapalı gerçekleştirildi. 3 Nisan’daki duruşmada Yüksel Dilsiz’in savunması ve sorgusu tamamlanarak sanıklar içeri alındı ve ifadeleri okunmaya başlandı. 13 ve 15 Mart tarihli duruşma tutanakları da sanık ve avukatlarına dağıtıldı.Yüksel Dilsiz, “Ben 13 yaşındayken evimden ayrıldım, annemden, babamdan ayrılarak bir cemaatte yaşamaya başladım. Fakat cemaat içerisinde duyduğum birtakım yanlış şeylerden dolayı ayrıldım” dedi. Dilsiz, cemaat içinden bazı kişilerin kendisini bir mezarlıkta dövüp “öldü” zannedip bıraktıklarını bu nedenle intikam almak için Jandarma ihbar hattı 156’yı aradığını ve Bursa’da görev yapan Levent Ersöz’e ulaşıp haber elemanı olarak çalışmaya başladığını söyledi. Dilsiz, tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün Bursa Bölge Komutanı olduğu 2002 yılında “jandarmanın haber elemanı” olarak çalışmaya başladığını anlattı. Dilsiz “Levent Paşa’yla Bursa’da yaptığımız çalışma, yalnızca cemaat içerikliydi” sözleri üzerine Başkan Özese, “Hangi cemaatten bahsediyorsunuz” diye sordu. Dilsiz, “Nur cemaati. İşte Fethullah Hoca ve bunlar” diye yanıt verdi. İstihbarat çalışmalarını Ersöz’e arz ettiğini ve “Rüzgâr001” başlıklı bir dosya hazırlandığını belirten Dilsiz, sağlık durumu nedeniyle tutuksuz yargılanan sanık emekli Orgeneral Şener Eruygur’un Bursa’da bu raporu elden aldığını öne sürdü. Levent Ersöz Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı’na atandığında kendisinden Ankara’da çalışmasını istemesi üzerine Ankara’ya gittiğini anlatan Dilsiz “Ankara Güvercinlik’teki Jandarma Grup Komutanlığı’nda bana bir oda tahsis edilmişti” dedi. Kendisine “Yüzbaşı Mustafa Kılıç” şeklinde kimliğin verildiğini savunan Dilsiz, örtülü ödenekten kredi kartı ödemelerinin yapıldığını da iddia etti. Dilsiz, cemaate yakın birisi olduğu için aralarına girip istihbarat toplayabildiğini ve Jandarma personeliyle birlikte çekim yaptıklarını öne sürdü. Dilsiz, “.. Bunların hepsini fişledik. Bülent BALYOZ DAVASI ANKARA 12 Eylül 1980 askeri darbesinde Başbakanlık koltuğundan olan ve Hamzaköy’de zorunlu ikamete gönderilen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün başlayan darbe yargılamasına müdahil olmama gerekçesini, “Ben hesaplaşmamı siyaseten yaptım. 1987’de referandumda hakkımı aldım. Sonra yine hükümet oldum, cumhurbaşkanı oldum. Mücadelemi siyaseten geniş çaplı yürüttüm” diye açıkladı. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılamasından netice çıkacağını ummadığını belirten Demirel, “Bunları bu kadar uzatmanın, yaraları tekrar kanatmanın manası yok. Mücadele ‘bir sen, bir ben’ diye devam etmemeli. Öyle olursa ülkeye barış değil, taraflaşma, çatışma getirir” diye konuştu. Evren’in “Müdahil olmamasına şaşırdım” sözlerine de Demirel, “Bunda şaşacak bir şey yok. Ne 12 Eylül döneminin ne de şimdiki dönemin savunacak yanı var. Şu anda yaşananlar bir korku devri” dedi. Darbe sonrasında Başbakanlık koltuğundan olan Demirel, dün başlayan 12 Eylül yargılamasına ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu: Siyaset arenasına zaten çıktım: Ben siyasi bir kişiyim. Tüm hayatım siyasette geçti. 12 Eylül ile he Darbeyi yapan dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’in “Demirel’in başvurmamasına şaşırdım” sözlerini de değerlendiren Demirel şunları söyledi: “Bunda şaşacak bir şey yok. Kimseye himaye ediyor, arka çıkıyor değilim. Ben 12 Eylül dönemini savunacak değilim. Ama şimdiki dönemin de savunulacak tarafı yok. Korku devri. Sivil dikta eleştirilerine yanıt veren yok.” saplaşmayı da siyaseten yaptım diye bakıyorum. 1987’de halkın önüne çıktım. Halktan referandumu aldım. O referandum, bir anlamda o hakkın geri alınmasıydı. Sonra 1992’de yine hükümet olduk. Sonra cumhurbaşkanı oldum. Yani siyaset arenasına yeniden çıktım ve mücadelemi geniş çaplı bir biçimde yürütmüş oldum. Ötesi milletin mücadelesi: Ondan ötesi yapılacak mücadele gayet tabii ki yapılabilir ama o benim şahsi mücadelem değildir. O mücadele milletin hak mücadelesidir. Hakkı elinden alınmıştır. Biz çok uğraştık ve aldık geriye hakkımızı. Referandum bir anlamda o hakkın geri alınmasıydı. Millet adına mücadele yapılacaksa onu yapacak Meclis var, hükümet var, bugünkü siyasetçiler var. Onlara düşer bu. Mirasçısı Meclis ve hükümet: O günkü hükümetin mirasçısı ben de ğilim bugünkü hükümet. Bu hükümet, dünkünün devamıdır. Eğer o zaman hükümet zarar görmüşse ki daha önce de söyledim, görmüştür, bugünkünün de zarar gördüğü anlamına gelir. Ayakta olan hükümet müessesesi var. Kaldı ki bana da bir mektup gelmedi müracaat edecek misiniz, etmeyecek misiniz diye. O yazılar Başbakanlık ve Meclis’e gitmiş. Onlar da başvurdu zaten. Ölçüsü kayıp, netice çıkmaz: Ben davadan bir netice ummuyorum. Bu yüzden de daha fazla ileri gitmedim. Netice ummuyorum çünkü ölçüleri kayıp. Kimin adına, kim hak alacak? Hangi meşruiyet temeline oturuyorsunuz? O gün çıkan anayasa, yasalar ne olacak? Bundan sonra olacak olan bellidir. ‘O bunu dedi’, ‘Bu bunu dedi’den ibaret. Uzatılırsa Türkiye zaafa uğrar: Şimdi bir yol açılmış durumda. ‘İyi ki açıldı’ diyenler var. Bir de, ‘Bunları bu kadar uzatmanın, yaraları tekrar kanatmanın manası yok. Münasip şekilde neticeye bağlayın da memleket barış içinde olsun’ diyenler var. Ben bu ikinci gruptayım. Karşılıklı dövüş yerine, barış istiyorum. Bu mücadele ‘bir sen, bir ben’ diye devam etmemeli. Öyle olursa ülkeye barış değil taraflaşma, çatışma getirir. Türkiye’yi zaafa uğratırsınız, bugünkü durumuna da zarar verirsiniz. Ülkenin birliğe ihtiyacı var. ‘Bugün de korku devri var’ TUTANAKLARDA TAHRİFAT İDDİASI İstanbul Haber Servisi Balyoz Harekât Planı davasına bir haftalık aradan sonra bugün Silivri’de devam edilecek. Davada bugün, iddia makamının esas hakkındaki mütalaasına ilişkin sanık ve avukatlarının görüşlerinin alınması bekleniyor. Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen, salondan çıkarıldığı 26 Mart’taki duruşma tutanaklarında tahrifat yapıldığını öne sürdü. Ülgen yazılı açıklamasında, “Mahkeme Başkanı Ömer Diken, herhangi bir direnme olmamasına karşın avukatı çıkartmak için komutana ‘Gerekirse zor kullanın ve avukatı dışarı çıkarın’ diyor. Ancak tutanakta bir tahrifat var. Çünkü Mahkeme Başkanı Sayın Diken’in sanıklara dönerek ‘Konuşun konuşun, bu size kararda geri dönecek’ sözü tutanakta yumuşatılmış ve ‘Bunun karşılığı size mahkemelerden gelecektir’ biçiminde aktarılmış” dedi. Arınç başta olmak üzere, Abdülkadir Aksu başta olmak üzere, Birlik apartmanında oturanlar, hepsinin özel yaşamına varıncaya kadar” iddialarında bulundu. Dilsiz, şunları öne sürdü: “Levent Ersöz Paşa Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı’na atandığında teknik cihaz James Bond çantasıydı. Levent Ersöz zamanında çok cihaz alındı. Cep telefonudur, sigara paketidir, kalemdir, anahtarlıktır, bunların hepsi Levent Ersöz Paşa zamanında alınmıştır.” Sanık Yüksel Dilsiz, Ersöz ve bazı subayların “darbe”ye ilişkin konuşmalarından korktuğunu ve hazırladıkları dosyayı Abdülkadir Aksu’ya verdiğini ileri sürdü. Dilsiz, “Ben bunları hissettiğimde ta o zaman gördüğümde ben bunların bir suretini, bir parçasını verdim Abdülkadir Aksu’ya.” Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün “Doğu Çalışma Grubu” adı altında bir grup kurduğunu duyduğunu anlatan Dilsiz “Hilmi Paşa’ya bir suikast mevzusu olmuştu. O zamanlarda Hilmi Paşa’nın darbe yapmak isteyen kitleye mani olmak veya bertaraf etmek adına kurduğu bir ekibin adı. Yani bizim duyduğumuz” şeklinde iddialar ortaya attı. Dilsiz, “çocuk istismarı” iddiasıyla tutuklu bulunduğu davaya bakan hâkimlerin kadın olduğunu belirterek, “Bayan diye ben başımı kaldırıp konuşamıyorum” dedi. ‘12 Eylül davasında siyasi partilerin dayanışma içinde olduğunu’ belirten Gül: Bursa’da çalıştım Anayasa da değişmeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 12 Eylül davasını değerlendirirken, “Anayasamız da 1980 döneminin ortaya çıkarttığı bir belgedir. Siyasi partilerimizin gösterdiği bu dayanışmayı, bu anayasanın yerine yeni bir anayasa yapılması konusunda da göstermelerini beklerim” dedi. Çankaya Köşkü’ndeki bir kabulden önce soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, 12 Eylül davasının Ankara Adliyesi’nde görülmeye ‘Demokratik başlandığının anımsaeksiklik ve ayıp’ tılması üzerine “Siyasi tarihimizin ibret ANKARA (Cumhurialınacak, ders alınayet Bürosu) TBMM cak bir dönemini yaBaşkanı Cemil Çişıyoruz. Gelecekle ilçek, 12 Eylül davasıgili tabii ki önemli. nın başlamasıyla Bundan sonra artık birlikte yeni anayasa sürecinin anlamının Türkiye’nin gelecebir kez daha ortaya ğinde bu tip teşebçıktığını ifade etti. büslerin olmayacağı Çiçek, “Bir taraftan yönünde çok önemli askeri müdahaleyi bir zihniyet değişigerçekleştirenleri yargılıyoruz bir tamine sebep olacakraftan da aynı iradetır bu” diye konuştu. nin yaptığı anayasa Siyasi partilerin bu ile yönetilmeye çalıdavayla ilgili olarak şıyoruz. Bu başlı badayanışma içinde olşına demokratik ekduğunu ve davaya sikliktir, demokratik ayıptır” dedi. müdahil olduklarını anımsatan Gül, söz0 lerine şöyle devam etti: “Anayasamız da 1980 döneminin ortaya çıkarttığı bir belgedir. Siyasi partilerimizin gösterdiği bu dayanışmayı, bu anayasanın yerine yeni bir anayasa yapılması konusunda da göstermelerini beklerim. Çok tenkit ettiğimiz bir dönemin ürünü olan anayasa, ülkeyi ve hayatımızı yönlendiriyor durumda. Bunu göz ardı etmemek gerekir.” James Bond çanta Cemaate yakın Doğu Çalışma Grubu HAKL AR KONUSUNDA Ç ALIŞMAL AR YAPAC AK Ankara’da başlayan 12 Eylül davası için yurdun çeşitli yerlerinden gelen yurttaşlar, taşıdıkları döviz ve pankartlarla tepkilerini dile getirdi. (NECATİ SAVAŞ) Çocukları kurul izleyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çocuk hakları konusunda kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak üzere Başbakanlık genelgesiyle “Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu” oluşturuldu. Kurul, çocuk İstanbul Haber Servisi TAhaklarının korunması, kullandırılYAD üyeleri 1992’de İstanması ve geliştirilmesine ilişkin kobul’da polis tarafından gözalnularda idari ve yasal düzenlemetına alınıp kaybedilen Ayhan Efeoğlu’nun mezarının bulere ilişkin çalışmalar yapacak, lunması için 2 günlük açlık önerilerde bulunacak. Kaydedilen grevine başlıyor. “Ayhan Efegelişmeler hakkında kamuoyunun oğlu’nun mezarı nerede? Ceaydınlatılması amacıyla yapılacak vap alana kadar susmayacaçalışmaları değerlendirecek. ğız” diyen TAYAD üyeleri, Çocuk Hakları İzleme ve Debugün ve yarın Çağlayan Adğerlendirme Kurulu’yla ilgili geliyesi önünde 12.0017.30 sanelge Resmi Gazete’de yayımlanatleri arasında açlık grevi çadı. Genelgede kurulun; çocuk hakdırı kuracak. TAYAD’lılar eylarının korunması, kullandırılmalemin ardından yarın akşam sı ve geliştirilmesine ilişkin konu19.00’da Taksim’de basın larda idari ve yasal düzenlemeleaçıklaması yapacak. re dair çalışmalar yapmak, önerilerde bulunmak, kaydedilen gelişmeler hakkında kamuoyunun aydınlatılması amacıyla yapılacak çalışmaları değerlendirmek, çocuk hakları konusunda alınabilecek önlemlere ilişkin tavsiyelerde bulunmak, bu konuya ilişkin strateji belgesi ve eylem planları hazırlatmak ve onaylamak, çocuk hakları konusunda kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonu sağlayacağı kaydedildi. AKP’Lİ ÖMER ÇELİK: AHMET TÜRK MÜDAHİL OLDU DARBE MUHTIRAL AR EFEOĞLU İÇİN AÇLIK GREVİ Bu davada TSK de müdahil olmalı ANKARA (ANKA) AKP Genel Başkan Yardımcısı, Dış İlişkiler Başkanı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, 12 Eylül davasına TSK’nin de müdahil olmasını istedi. AKP’li Çelik, Twitter’da takipçilerine attığı mesajlarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de 12 Eylül davasına müdahil olmasını isterken, gerekçesini, “Darbeciler emir komuta zincirini kullanarak, orduya görevi dışında görev vermiştir. Her darbe ile TSK’nin çağdaş ordu olma niteliği gasp edilmiş, ordu içinde çetelerin oluşumuna olanak sağlanmıştır. Darbeciler, TSK’nin çağdaşlaşmasını ve anayasal sınırlar içinde görev yapmasını engellemişlerdir. TSK, darbecilerden, TSK’nin anayasal sınırlar içinde görev yapmasını engelledikleri için şikâyetçi olmalıdır” diye açıkladı. ‘Allah yok yazılı sopalarla dövdüler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mardin Bağımsız Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, 12 Eylül darbesi sonrasında cunta yönetimi tarafından hapsedildiği Diyarbakır Cezaevi’nde gördüğü işkenceler nedeniyle 12 Eylül davasına müdahil olmak için dün başvuruda bulundu. Diyarbakır Cezaevi’nde gördüğü işkenceyi, Habertürk televizyonunda “‘Allah yok, Peygamber tatile çıktı’ yazılı sopalarla bizi dövdüler ve 56 marş ezberlettiler” sözleriyle açıklayan Ahmet Türk, 12 Eylül darbesinin milyonlarca mağdur yarattığını ve 1980 dönemi öncesinde siyasi mücadelenin içinde yer alan bir yurttaş olarak kendisinin de bu “acı dönemin bizzat şahidi olduğunu” anlattı. AKP araştırma önergesi verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, 27 Mayıs’la birlikte tüm darbe ve muhtıraların TBMM tarafından araştırılması için önerge verdi. AKP önergesinde, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Muhtıra olarak değil, Genelkurmay’ın bir yaklaşımı olarak görüyorum” dediği 27 Nisan ebildirisinin de araştırılması istendi. CHP’nin, “demokrasiye karşı yapılan müdahalelerin ve devlet içindeki yasadışı yapıların açığa çıkartılması” amacıyla verdiği araştırma önergesi ise AKP oylarıyla reddedildi. Öte yandan, Başbakan Tayyip Erdoğan, AKP Merkez Yürütme Kurulu’nu (MYK) toplayarak, 12 Eylül yargılaması için yeni bir karar aldı. Buna göre AKP’lilerin de davaya müdahil olması kararlaştırıldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle