Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 NİSAN 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 larının tamamı düşüldükten Yeni Türk Ticaret Kanunu 1 sonra kalan kısmın yarısını Temmuz’da yürürlüğe giriyor. Daha önce vurgu yaptığımız gibi geçemez. Avansın veya avansların yeni TTK ile ortakların, şirketledağıtıldığı hesap döneminin rinden borç almaları yasaklanıyor. sonunda yeterli kâr oluşBu durumdaki ortakların ihtimadığının veya zarar tayaçlarını karşılayıp yaşamlarını hakkuk ettiğinin belirlensürdürebilmeleri içinse “kâr pamesi halinde, dönem sonu yı” devreye sokuluyor. Oysa ki kârı ile karşılanamayan kâr payı, hesap dönemi kapanavansın, bir önceki yıla ait dıktan sonra alınabilir. Dönem olağanüstü yedek akçelerkapanmadan işletmeden para den mahsubu için dağıtımın alabilmenin tek yolu “avans kâr yapıldığı yılın genel kurupayı dağıtımı”dır. lunda gerekli kararın alınBiliyoruz ki; Yeni Ticaret Kanunu’na ilişkin tali düzenlemeler henüz ya yapılan kârdan düşük çıkması halinde, ması gerekiyor. Genel kurul tarafından onanmış bir pılmış değil. Bazı düzenlemeler taslak aşa transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kamasında ki, bunlardan biri de Gümrük ve zanç dağıtımı hükümlerinin uygulanaca önceki yıl bilançosunda dağıtılacak tutarda Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlan ğı belirtiliyor. Yani; ortak, şirket parasını serbestçe harcanabilecek yedek akçesi makta olan “Halka Açık Olmayan Anonim kullanmış sayılacak ve şirket adına faiz ta olmayan şirket kâr payı avansı dağıtamaz. Şirketlerin Kâr Payı Avansı Dağıtımında hakkuku yapılması gerekecek. Ayrıca bu Dağıtılmış avansı kapatmak için yedekUyacakları Esaslar Hakkında Tebliğ Tas faiz üzerinden KDV hesaplanması gün lerden mahsup etmemiş şirketler avansı kapamadığı sürece kâr payı dağıtamaz. lağı”. Burada avans kâr payı dağıtımının deme gelecek. Oysa ki Gümrük ve Ticaret Bakanlığı taBaşka bir değişle Gümrük ve Ticaret genel esasları belirleniyor. Öte yandan, 1 seri numaralı Kurumlar rafından hazırlanan tebliğ taslağına göre Bakanlığı, zararla sonuçlanan hesap döVergisi Genel Tebliği’nde de konuya iliş böyle bir durumun ortaya çıkması müm nemlerinde yapılan avans kâr dağıtımlarının bir önceki yıl olağanüstü yedek akkin açıklama ve düzenlemeler bulunu kün değil. Bu düzenlemeye göre; dağıtılacak çesinden dağıtıldığını kabul ediyor. Eğer yordu. Ancak bu hükümlerin yürütmesi Danıştay 4. Daire Başkanlığı’nın 18 Ekim avans, yeni dönem kârından, kanunlara böyle bir yedek akçe yok ise avans kâr 2007’deki ilgili kararıyla durdurulmuştu. ve esas sözleşmeye göre ayrılması ge dağıtımının yapılmasına izin verilmiyor. Gelir İdaresi Başkanlığı ise taslak aşa reken yedek akçeler ile vergi, fon ve maGümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafınmasında olan 6 seri numaralı Kurumlar li karşılıklar ve varsa geçmiş yıllar zarar dan böyle bir kabul yapılmış iken Vergisi Genel Tebliği ile Gelir İdaresi tarayeni düzenlemeler fından zararlı döyapmayı planlamakta. nemlerde dağıtılan Ancak GİB tarafınkâr payı avansları dan hazırlanan tebliğ için transfer fiyattaslağında, Gümrük ve landırması hükümSSK’li çalışanım. 9 Aralık 2011’de seTicaret Bakanlığı’nın lerinin uygulanacazaryenle doğum yapan eşim, üzerimden hazırladığı tebliğ taslağının belirtilmesi sigortalı. Doğum parası ya da sezaryen ğındaki düzenlemelere ciddi çelişkiyi ifade için ödediğim parayı geri alma hakkım Sorularınız için maliçelişik açıklamalar dikediyor. Bu çelişkivar mı? Derya Eser cozum?ismmmo.org. Çalışmayan eş için rapor parası kat çekiyor. nin giderilmesi için tr adresine mail ataödenmez. Sadece 89 TL süt parası hakGİB’in düzenlemehenüz taslak aşabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek kınız vardır. Ödediğiniz tutarlar için sinde; avans kâr pamasında bulunan cevaplanacaktır. SGK Müdürlüğü’ne yazılı olarak başyı dağıtımının yapıl6 seri numaralı vurunuz. Acil durum söz konusu ise dığı hesap dönemi itiTebliğ’de gerekli ödeme olabilmektedir. barıyla zarar doğması düzeltmelerin yaveya safi kazancın pılması içinse hâlâ avans olarak dağıtımı zaman var. İşten çıkarmanın da ‘hukuku’ var İşten çıkarmaların konjonktüre göre ivmelendiği Türkiye’de, “işe iade davaları” da hukukun önemli bir mesai alanı olmaya devam ediyor. Son 56 yılda bu davaların daha da arttığı görülüyor. Bu anlamda İş Kanunu iyi öğrenmek ise, hem işveren hem de işçi açısından sorunun hukuksal zemine taşınmadan önce çözülebilmesi açısından önemli. Burada; yasanın birkaç temel yaklaşımını ileterek soruna yapıcı çareler arayanlara yardımcı olabileceğimize inanıyorum. Yasaya göre; otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işverenler, işçinin yetersizliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunda. Burada belirli süreli sözleşme ile çalışanlar ise iş güvencesi hükümlerinden yararlanamazlar. Yasaya göre işçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz. Bir şirketin genel müdürü buna örnek gösterilebilir. Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilmemelidir. İşçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası bildirimin tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir. Dava süreci genellikle bir yıldan daha uzun sürmektedir. İşçi işe iade davasını kazanırsa kararın tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvurabilir. İşçiye, ister işe başlatılsın, ister başlatılmasın dört aya kadar olan boşta geçen süresi için sanki çalışıyormuş gibi ücret ve diğer haklarının ödenmesi gereklidir. Ayrıca işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Bu gerçekleşmezse işçiye, boşta geçen dört aya kadar olan sürenin ücretine ilave olarak mahkeme kararında belirtilen en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatı ödeme durumu vardır. İki Tebliğ Tek Çelişki; Çaresi Kolay! Bileşik Kaplar Teorisi O fotoğraf her şeyi gayet net biçimde anlatıyordu. Tahtanın önüne konulan sandalyede oturan sarıklı, cüppeli molla, ilköğretim 7. sınıf öğrencilerine ders veriyordu... Pilot okul olarak Manisa Turgutlu’da Gazi İlköğretim Okulu seçilmişti. Din dersi öğretmeninin daveti, okul müdürünün de izniyle, Caferi imam Bayram Dalga, öğrencilere din eğitimi verdikten sonra çiçeklerle uğurlandı. Küçücük çocuklara verilen eğitimin fotoğrafını ise yalnızca Cumhuriyet, Aydınlık, Sözcü, Güneş ve Vatan okuyan yurttaşlar görebildi. Türkiye’nin nasıl bir geleceğe yelken açtığını, hangi kılığa sokulmaya çalışıldığını gösteren böylesine önemli, manşet olması gereken fotoğraf ve haber, ne yandaş medyada ne de Hürriyet, Milliyet, Habertürk gibi çok satışlı merkez medya da yer bulabildi!.. Artık utançtan mı, yoksa geleceğin Türkiyesi’ni saklama gayretinden mi, orasına siz karar verin... Ortak başlık ise gayet açıklayıcıydı. İşte 4+4+4 Üstelik bu başlangıç bile değil, yalnızca bir alıştırma, bir deneme!.. Önümüzdeki eğitim yılından itibaren binlerce okulda yaşanacak olan bu görüntü, sıradan bir vaka halini alacak! Tayyip Bey’in daha başbakanlığının ilk günlerinde Malezya’da bir gazetecinin “Türkiye bir din devleti olacak mı?” sorusuna verdiği, “Türkiye zaten bir din devletidir” yanıtı, yaklaşık 10 yıl sonra hayata geçti: Türkiye artık laik bir ülke değildir... ??? Bitmedi! Yeni yasayla Kuran ve peygamberin yaşamı derslerinin de seçmeli olması, daha şimdiden “Öğrenciler bu derslere girerken aptes alacak mı” tartışmalarını da başlattı. AKP’li Milli Eğitim Komisyonu üyesi Fikri Işık “Kuran okumak için gereken neyse yapılacak” fetvasını veriverdi. Diyanet ve ilahiyatçılar da “almalı mı almamalı mı” tartışmasını başlattılar bile. Sonuçta tüm okullara aptes alınacak yerlerin inşa edilmesi de gündeme gelecek haliyle... Ardından bu derslere başını kapatarak giren kız çocuklarıyla ilgili şu tartışma başlatılacak: Mademki kapattı, diğer derslerde niçin açsın? Devam edelim; dün Sözcü gazetesinde Mehmet Türker’in köşesinde, bir avukatın müvekkili adına bir şirkete noter kanalıyla çektiği resmi “ihtarname” yer aldı. Buyrun okuyun: Hiç kimse bilmese de Allah’ın (cc.) bildiği bu sahtekârlığı siz de biliyorsunuz ve amel defterinize kaydoldu. Âli İmran suresi 5. Ayet: Şüphesiz ne yerde ne gökte hiçbir şey gizli kalmaz. Gizlemeye çalışanların mahşerde önüne konulur... İhtarı aldığınız günden itibaren on gün içinde “Essulhü seyyidül ahkâm” diyerek mahkeme yolunu kapatıp müvekkile gerçek manada sıfır araba teslim ediniz...” Sürdürelim; Diyanet İşleri Başkanlığı Osmanlı’dan kalma camilerde görevlendirmek üzere 333 başimam, 450 vaiz atayacak. Terörle mücadelede kullanılmak üzere de Diyarbakır, Batman, Mardin, Van, Şanlıurfa gibi illerde 1000 mele yani molla görevlendirilecek.. Peki burada kıssadan hisse ne olabilir?.. Mürekkep yalamış herkes fizikteki ünlü “Bileşik Kaplar Teorisi”ni bilir. Toplumların gelişmişliği ile ilgili olarak da kullanılan bu teori en basit anlatımıyla “doğada ya da toplumlarda hiçbir alanın boşluk kabul etmeyeceğini” anlatır. Diğer bir deyişle sizin boşaltacağınız alan başkaları tarafından mutlaka doldurulur! Adalet, özgürlük, demokrasi, direniş ruhu gibi değerlerin terk ettiği alan bugün işte böyle dolduruluyor. Sorumlu, milletine ihanet eden aydındır. Yazık bu ülkeye, yazık bu millete... Çalışmayan eş için rapor parası ödenir mi? 4+4+4 Zorbalık Ortamında Onaylandı PERİHAN ERGUN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr “Ben yaptım oldu” diyenlerin gözleri aydın olsun. Böylece Milli Eğitim’in de başına çuval geçirildi. Bu adeta gökten inmişçesine eğitim konusunda çocuk psikolojisini doğalında pedagojisini bilen uzmanlara, bu konuda başarıları sicilleriyle saptanmış işin ustaları öğretmenlere hatta bir yönüyle velilere, giderek halka danışılmadan, AKP’in yanında yer alan MHP ile proje Meclis’te yasalaştı. Şimdi ana muhalefet CHP, Cumhurbaşkanı’nın onayının sonucunu bekliyor. Görüntülerde Başbakan’la MEB’in yaptıkları gibi, çocuklarımızın, özellikle de kızlarımızın okula gönderilmesini öğütleyen Sayın A. Gül’ün kararı da aynı düzeyde olursa konu CHP aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne götürülecek. Sayın Başbakan getirilmesini savunduğu tasarımlarını anlatırken “8 yıllık kesintisiz eğitimi kaldırarak 28 Şubat’ın lekeli ürününden arındırıyoruz” diyerek toplumu balık hafızalı sayıyor. Oysa daha önce de değinmiştim, o tarihlerde İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Özel Öğretim Kurumları’nda yardımcılıkla görevliydim. Okul ziyaretlerinde hazırlık sınıfları dışında kesintisiz eğitimin durumunu da incelerdik. Bu gözlemlerde sakıncalı bir duruma rastladığımızı hiç hatırlamıyorum. Bu yeni yaptırımın kabul edilemez bir yanı da önemle belirtmeliyim: 60 aylık yani 5 yaşındaki çocuğun, oyunun dışında öğretileri algılaması olanaksızdır. Azınlıkta kalan hatta kırsal kesimde hiç fark edilemeyen üstün zekâlı çocukların eğitimini verebilecek donanımlı okullar yok düzeydedir. Kırsal kesimle yoksul mahallerde ise hiç yoktur. Böylece eşit haklar, yani demokrasi de ortadan kaldırılmış olur. Sonuç olarak çocukların okula başlama yaşı kesinlikle 72 ay yani 6 yaştır. Yeni kesintili icada (!) göre 4 yıllık 1. bölüm tamamlandığında çocuk 10 yaşındayken ikinci bölüm olan ortaokul kapsamındaki 4 yıllık eğitimde sözde gideceği yolu kendi seçecekmiş?! Bu akla zarar bir hayal olmuyor mu? Gerçekte meslek okulları tanımıyla arkadan dolanılacağına, “Biz yeniden imam hatip okullarının orta kısmını açacağız” deselerdi, bu pek de yadırganmaz, toplumda kabul görebilirdi. Söz konusu okulları 30’lu yıllarda laik, demokratik, sosyal cumhuriyetimizin banisi yüce M.K Atatürk açtırmamış mıydı? İlle de gereksinim varsa gerekçeleri anlatılarak tekrar açılmaları sağlanabilirdi.. ??? Bu dolanmalar yetmedi. Yüzde 95’i Müslüman olduğu bilinen ülkemizde o ana babaların, çocukları doğar doğmaz, daha ilk günlerde kucaklarına aldıklarında onlara verecekleri ismi kulaklarına ezanla, dualarla seslendirerek koymuyorlar mı? Onların yetişip, bağımsızlaştıkları yaşa gelene dek Müslüman oldukları dikkate alınmadan “Gençlerimizi dini bütün yetiştireceğiz” derken, sanki kâfirmişler gibi duyguları hançerlenmiyor mu? Kişilerin imanlarıyla inançlarının Yaradan’la kendi vicdanları arasında olduğu bilinirken zorunlu kurallar getirilip maneviyatları zincirlenmiyor mu? Bu Tanrı’yla kulun arasındaki köprüyü yıkmak olmuyor mu? ??? Sürat koşusuyla getirilen 4+4+4 uygulamasının Meclis’te jet hızıyla onaylandığını öğrendiğimde, yıllardır kamu ve özel sektörde bekletilmekte olan emekçilerle emeklilerin kıdemlerine dayalı haklarıyla ödenmesi gereken zamlarla işlemlerin önemsenmeden bekletilmesini ki onların içinde ben de varımüzülerek düşünmekten doğrusu kendimi alamadım. Adeta gasp edilen bu hakkın, yani kul hakkının yeri geldiğinde kesinlikle alınacağına inanarak ve bilerek teselli buldum. ??? Özetlemeye çalıştığım iç sızlatan hak yemeler sürüp giderken, bir de aralıksız yürek yakan, baygınlık getiren zamlar duraksamadan uygulanıyor. Yaşamın en önemli öğeleri olan ısınma ile aydınlanma, onlara bağlı araç ve gereçlerin kullanım fiyatları şaşırtıcı, şok edici bir hal aldı. Örneğin hemen Nisan şakası gibi gelen doğalgaza yüzde 18 zamla bu oran ocaktakiyle birlikte yüzde 30’u buldu. İnsanlar aydınlanma ve diğer gereksinmeleri için elektrik düğmesine uzanan ellerinin yanacağından korkuyor. Bilindiği gibi bir mala getirilen zam hemen toplumda tüm satın alınanlara yansır. Alıcılar bu yükü kaldıramaz hale gelir. Ayrıca insanlardan derviş sabrı beklenmemelidir!.. HARBİ SEMİH POROY BULMACA SEDAT YAŞAYAN HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu@mynet.com ACI KAYBIMIZ ÇOK DEĞERLİ BÜYÜĞÜMÜZ BORTAR YEMEK SAN. LTD. KURUCULARI SN. MERHUM ŞUAYİP, HASAN, ŞEVKET, MUSTAFA, SAİT KÜÇÜKKURT’UN VE ÖZLEM GİRGENÇ’İN ANNELERİ, SN. BAHAR VE DENİZ KÜÇÜKKURT’UN BABAANNESİ EŞE KÜÇÜKKURT’u KAYBETMENİN DERİN ÜZÜNTÜSÜ İÇERİSİNDEYİZ. KENDİSİNE ALLAH’TAN RAHMET, KEDERLİ AİLESİNE VE TÜM SEVENLERİNE BAŞSAĞLIĞI DİLERİZ. BORTAR PERSONELİ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ I. Dünya Sava 1 şı’ndan sonra Avrupa’da yaygınla 2 şan bir dans. 2/ 3 Hatay ilinde bir ırmak... Bir çembe 4 rin içinde kalan 5 düzlem parçası. 3/ 6 Toplu taşımacılıkta, araçların kent 7 içinde dolaşıp ilk 8 kalktığı yere gel 9 mesi... Ermenis1 2 3 4 5 6 7 8 9 tan’ın para birimi. 4/ Balıkesir’in Edremit ilçesi 1 M E N C İ L İ S ne bağlı, kaplıcasıyla ta 2 U Z O M İ L E T nınmış bir belde. 5/ Eski 3 Ş A R B A Y L A dilde bayram... Radyum 4 K D İ R A Y E T elementinin simgesi... 5U Y U Z N A R A Dönerek ya da ileri geri 6 L A Z O T K İ R hareket ederek, kendine N I S I F dayanan bir parçanın ön 7 U Z I R N İ ME T ceden belirlenmiş bir ha 8 R E reketi yapmasını sağla 9 A N A S I R yan mil. 6/ Süsü ve gösterişi olmayan... Bovlingde, oyuncunun devirmeye çalıştığı tahta lobutlara verilen ad. 7/ Tarla sınırlarını belirlemek için yapılmış toprak set... Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri. 8/ Ölçüp biçmek... Argoda esrar. 9/ Rutubet... Akdeniz’de bir adadevlet. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir cins sivri biber. 2/ İsyankâr... Saz takımında usul vurmaya yarayan tef. 3/ Boks yapılan alan... Komedi ile trajedi arasında yer alan sahne oyunu. 4/ Bir yaşından üç yaşına kadar olan tay. 5/ İlkel benlik... Eski Mısır’da güneş tanrısı... Şamanizmin din adamlarına verilen ad. 6/ “Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul/ bir semtini sevmek bile bir ömre değer” (Y. K. Beyatlı)... Dantel ya da nakış ipliği yumağı. 7/ Eski dilde ok... Karşı cinsten birine ilgi göstererek gönlünü kazanmaya çalışma. 8/ Toprağı kazıp siper yapmak... Bilgisiz, kültürsüz kimse. 9/ Havadaki su buharı... Hapishanede volta atılan avlu ya da koridor. C MY B C MY B