25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 NİSAN 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA emek@cumhuriyet.com.tr Balcalı işçileri de çadır kurdu Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde çalışan, Dev Sağlıkİş üyesi emekçiler, hastane bahçesinde taşeron çalışma sistemine karşı “Güvenceli İş, İnsanca Yaşam Çadırı” kurdu. Eyleme grevdeki TEDAŞ işçileri de destek verdi. Maaşlarını alamadıkları için eylem yapan ve iş durdurdukları gerekçesiyle atılan Adana TEDAŞ işçileri “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganı atarak açıklamanın yapılacağı yere yürüdü. Dev Sağlıkİş Adana Şube Başkanı Bülent Kara çalışma hayatında taşeronluğun kaldırılmasını istediklerini belirterek 22 Nisan’da Ankara’daki mitinge katılım çağrısı yaptı. Perulu madenciler kurtarıldı Latin Amerika ülkesi Peru’nun başkenti Lima’ya 325 km uzaklıktaki bir bakır madeninde heyelan nedeniyle mahsur kalan 9 madenci, 7 günün ardından kurtarıldı. EMEK 9 Petrolİş Konya’da örgütlenme bürosu açtı Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Pakpen’de kısa bir süre önce örgütlenen Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası Petrolİş şimdi de Konya Örgütlenme Bürosu’nu açtı. Sendikadan yapılan açıklamada, Konya’da, işkolu kapsamında bulunan ve petrol, kimya, lastik, plastik, ilaç sektörlerinde faaliyet gösteren işyerlerinde örgütlenmeyi hedefledikleri belirtilerek, “Büro yanlızca Petrolİş üyelerine veya bu sektörde çalışan işçilere değil, Konya’daki tüm emekçilerin yararlanabileceği bir merkez olacaktır” denildi. Her Şey Çok mu Ciddi? Yazılar, kitaplar, diziler, filmler, oyunlar, şiirler hatta şarkılar... Yıllar geçiyor daha çok kitap yazılıyor, daha çok film çekiliyor, daha çok dizi oynuyor ama değişen fazla bir şey yok. Yine bütün bunlar fazlasıyla ciddiye alınıyor, yine birileri bir şey yazdı diye tehdit ediliyor, hedef gösteriliyor, hakaretlere maruz kalıyor... Bizim filmlerde, dizilerde, bir doktor yanlış iş yapsa doktorlar ayağa kalkar, fırıncı sahtekâr olsa fırıncılar ayağa kalkar, polis üçkâğıtçı olsa kıyamet kopar... Sanki bunlar hiç olmazmış gibi. Tarihi film yapsanız, önüne gelen konuşmaya başlar, o öyle değildi, bu böyle değildi... Bir leğenin içinde deniz savaşları yapılan bir sanat dalından söz ettiğimizi bir türlü öğrenemeyecek miyiz? ??? Bunlar yetmez. Sen kitabında buna laf ettin, sen filminde şuna hakaret ettin, sen padişahı şöyle gösterdin diye de bozulan çıkar. Sanırsın padişahın torunu... Çünkü ciddiye alınır her şey. Soyutlama yeteneği olmayan bir toplum olarak gerçekle kurguyu birbirinden bir türlü ayırt edemedik gitti... Bırakın kurguyu, belgesel bile onu yapan kişinin bakış açısına göre değişir. Tarih kitaplarının hangisinin yüzde yüz doğru olduğunu söyleyebilirsiniz? Tarihi, yaşandığı gün kaleme alanların bile ne derece taraflı olduğunu nasıl bilebilirsiniz artık? Ama sinema, roman böyle şeyler de değil. İşin içine olmadık entrikalar sokmadan, aşk hikâyeleri koymadan, abartıya kaçmadan, kahramanlar yaratmadan yapamazsınız. Erol Taş’ın kötü adam olduğu yıllarda sokakta yürüyemediğini, “Vay sen o kıza tecavüz mü ettin, rezil adam” diye sopalanmaya kalkışıldığını dinlerdik çocukken. Sonra yıllar geçti, bir dizide ölen kahraman için cenaze töreni düzenlendiğini okuduk bir gün. Bazı dizilerde başkomiser rolü oynayanları polis çevirince “amirim buyurun” dediğini birebir dinliyoruz hâlâ... Sevgililerin arasını açan kadın rolü oynayan oyuncuların bazı yerlerde hakaretlere uğradığını da... ??? İşin komiği, bu yalnız sokaktaki adamın sorunu da değil. Tarihle ilgili yazılmış kimi romanların yıllarca referans sayıldığı, politik tartışmalarda delil diye sunulduğu, bu türden kitaplar yayımladığı zaman mutlaka birilerinin bu konuda düzeltmeler yazma ihtiyacı duyduğu, hele ünlü tarihi kişilikler üzerine yazılmışsa mutlaka tartışma yarattığı bir ülkede yaşıyoruz. Peki, ama yıllarca Tarkan filmlerini, Malkoçoğlu’nu filan izleyen, İstanbul’un fethi sırasında kol saati takan artistlerle dalga geçen biz değil miydik? Yoksa o zaman o filmlere de mi inanıyorduk? Cüneyt Arkın yoksa sahiden de dünyayı kurtaran adam mıydı? Ve son bir soru: Madem izlediğimiz her filmi bu kadar ciddiye alan bir toplumuz, neden bizim sinemamız bir türlü gelişmiyor? DİSK ve KESK başkanları, dün akşam saatlerine kadar Türkİş’ten açıklama bekledi Hazırlıklar başlıyor B Toplantı 16.00’da İlk toplantısı DİSK’in çağırısıyla yapılan 1 Mayıs kutlamaları için ikinci toplantıda uzlaşmazlık çıksa da başta Taksim olmak üzere ülke çapında yapılacak kutlamalar için hazırlıkların başlatılması kararı alındı. Dün akşam saatlerine kadar Türkİş’in kutlamalar konusunda bir açıklama yapmasını bekleyen KESK Başkanı Lami Özgen, açıklama gelmemesi üzerine bugün 16.00’da olağanüstü toplanacaklarını söyledi. aşta DİSK ve KESK olmak üzere emek örgütleri 1 Mayıs’ın öncelik Taksim’de olmak üzere ülke çapında kitlesel ve coşkulu bir şekilde kutlanması için kolları sıvadı. DİSK’in, işçi konfederasyonları, kamu emekçileri konfederasyonları ve meslek örgütleri başkanlarına yaptığı çağrıyla başlayan 1 Mayıs 2012 kutlama çalışmalarının ilk toplantısı 30 Mart 2012 Cuma günü Ankara’da yapılmıştı. Türkİş Genel Başkanı’nın mazeret bildirerek katılmadığı toplantı sonrasında; çalışmaların öncelikle İstanbul Taksim olmak üzere ülke çapında kutlamalara yönelik hazırlıkların başlatılması, 1 Mayıs’ın amacına uygun bir biçimde kitlesel katılımlarla kutlanması için her türlü çabanın yürütülmesi kararlaştırılmıştı. Önceki gün Türkİş’in çağırısıyla bir araya gelen konfederasyonlar, 1 Mayıs bildirisi konusunda uzlaşmazlığa düşmüştü. Gelişmeler üzerine bilgi veren DİSK Başkanı Erol Ekici, “Türk İş’in çağrısıyla gittiğimiz için onların bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Kumlu’nun çağrısıyla Türkİş Genel Merkezi’nde yapılan toplantıya DİSK, Türkiye KamuSen, KESK, Birleşik Kamuİş, TMMOB, TTB, Hakİş ve MemurSen genel başkan ve yöneticileri katıldı. Toplantıda 1 Mayıs 2012 kutlamalarının Taksim başta olmak üzere ortaklaşılabilecek tüm alanlarda birlikte kutlanması yönünde ilke kararı alındı” dedi. Bu yıl için birliktelik konusunda uzlaşmaya varılamasa da Ekici, kutlamanın Taksim’de olaMUSTAFA ÇAKIR cağını yineledi. Sorularımızı yanıtlayan KESK Başkanı ANKARA Türkİş Genel Başkanı Lami Özgen de geçen yılki ortak kutlamaMustafa Kumlu’nun çağrısıyla bir araya ya katılmamış bir kurumun KamuSen’in, gelen emek ve meslek örgütleri, 1 Mayıs Orbu yıl geçen yılki metin üzerinden tartıştak Bildirisi’nde anlaşma sağlayamadı. Türmaya girmesinin baştan yanlış kiye KamuSen bildirideki ‘Kürt sorunu’ ile olduğunu dile getirerek ilgili cümleye itiraz etti. KESK bu ifadenin me“Ancak, Kamutinde kalmasında ısrarcı oldu. Sen’in ortak kutlaBildirideki, “Kürt sorununun demokratik malarda olmasında ve barışçıl bir şekilde çözümünü, din, vicdan Türkİş ısrarlı gibi ve düşünce özgürlüğünün toplumun tüm kegörünüyor. Emeksimlerine hâkim kılınmasını istiyoruz” ile “Ceçilerin ülke sozaevlerindeki yaşam koşullarının insan onururunlarına karşı na yakışır bir şekilde iyileştirilmesini, ağır hasduyarsız kalması mümkün değil. taların tahliye edilmesini istiyoruz” cümleleri tarBazı konfederasyonlar Mectışma konusu oldu. Her iki cümleye de itiraz eden Türlis’teki toplu iş ilişikleri yasası kiye KamuSen, ikinci cümlenin başına “cezaevlenedeniyle aktif görünmek isrindeki tüm mahkumlar” ifadesinin eklenmesi üzetemeyebilir” diye konuştu. rine bu cümle üzerindeki itirazını kaldırdı. Türkiye KaÖzgen, KamuSen’le yalnız muSen, “Kürt” kelimesi yerine, “etnik köken” ifadeKürt meselesi ve cezaeveleri sini kabul etti. Bu kez de KESK, “Kürt” ifadesinin orkonusunda değil, Suriye kotak bildiri metninden çıkarılmasına itiraz etti. nusunda da tartışma çıkabiMetinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle bu yılki leceğine dikkat çekti. ÖzTaksim başta olmak üzere yurt genelinde yapılacak ortak kutgen, emek güçlerinin salamaların nasıl gerçekleştirileceği belirlenemedi. Türkiye Kavaştan değil barıştan yana muSen, “Kürt sorunu” ile ilgili cümleye itiraz etmiş, orolduğunu belirtti. tak kutlamalara da katılmamıştı. 1 Mayıs Bildirisi’nde ‘Kürt sorunu’ krizi Tekgıda İş’ten yetki tepkisi luğuTekgıdaİş Sendikası, çoğunlediği bek nu üye yaparak yetki almayı lığı’nın Coca Cola’da Çalışma Bakan nlarını ışa Ankara fabrikasını ve çal ş‘e veraİ gıd Öz i kiy yet k yok sayara nitelemesini “skandal” olarak sendiren Gülnar, işverenin işçilerin evlerine mektup göndererek tehdit ettiğini; bu iddiaların doğru ste gö di.Yetkiye sert tepki deira i işç olması halinde grevi 38 değil 138 gün dahi sürse devam ettireceklerini de sözlerine ekledi. i gib u uğ ka Çaykur’da old kku hu şı kar na ası ılm say lerinin yok kladı. sal yollara başvuracağını açı bir süun luğ un Coca Cola’da çoğ i açıklare önce Tekgıdaİş’e geçtiğ l olarak masını yapan sendika, skanda a yapınd nitelediği son tespit karşıs , belgelar am tığı açıklamada “Rak çek yiler, verilerin gösterdiği ger Ankaki toplantıya grevde olan Amylum Nişasca sko Ko i. SAVAŞ KÜRKLÜ ild ed z ne ters yü ledi ta çalışanları da katıldı. Sağanağa karşın yok la ra fabrikası, çalışanlarıy k yo ADANA Türkİş 4’üncü Bölge si bir araya gelen işçilerin 38 gündür gösde ira in di. Coca Cola işçisin sp ga Temsilcisi M. Edip Gülnar , Amylum i terdiği dayanışmanın yeni bir örnek olkis yet ’in iş sayıldı. Tekgıda Nişasta’da 38. gününe giren grev için ı. duğunu vurgulayarak konuşmasına tand lla ku ni eri del edildi” ifa veren işverene çağrı yaptı, “Bu grevin bir an saj mamlayan Gülnar şunları söyledi: me de e isin işç la Co ca Co nin eri del önce sonlandırılması gerek. İşveren ira “Bizim grevi amaç değil, araç olarak ür Tekgıda, işçilerin özg ve ı cağ temsilcilerinin, üretim kadar işçi aya gördüğümüz bir kez daha görüldü. Hak ulm yum çiğnenmesine göz nSe ti. det hakkını da gözeten yaklaşımla makay mücadelesi veren Tek Gıdaİş Sendikası, ini ceğ eye izin verilm başeri ml saya oturmalarını bekliyoruz” dedi. işle TİS görüşmelerinde tüm iyi niyetiyle işki ku hu al erh “D dika, hakkıBazı sivil toplum örgütü, siyasi çinin hak ettiği ücret ve sosyal hakları talatacağız ve toplu sözleşme yeceme parti ve sendikaların yanı sıra Pak lep etmesine karşın, işveren buna yanaşnın çiğnenmesine izin ver ız. Çüncağ ola soy ve Özbucak fabrikası işçilerinin mamıştır. Bu grev Adanamıza, ülke ekobiz an zan ka ğiz.Yine hakbiz ü nk de destek verdiği İnönü Parkı’nda nomisine zarar vermektedir.” Çü z. yu ğru do kü biz lıyız” ifadelerini kullandı. 2 011 ’ D E 619 İ Ş Ç İ Ö L D Ü Maden ocaklarında yangın sönmüyor Bir kadermiş gibi gösterilmeye çalışılan iş kazalarına dün bir yenisi daha ekledi. Dalaman’da özel bir şirkete ait krom maden ocağında yangın çıktı. Dalaman’ın Gürleyik köyünde faaliyet gösteren özel bir şirkete ait krom madeninde gece elektrik panosuna yıldırım düşmesi sonucu yangın başladı. Maden ocağında bulunan 40 işçi, güvenli şekilde tahliye edildi. Ocağın içine yayılan yangına müdahale amacıyla Manisa’nın Soma ilçesinden uzman ekip istendi. Ekibin Dalaman’a ulaştığı ve çalışmalara başladığı öğrenildi. Öte yandan, İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi 2011’de meydana gelen iş kazaları sonucu en az 619 işçinin öldüğünü açıkladı. Her ay, basından takip ettiği kadarıyla iş kazalarını yayımlayan İSİG Meclisi, 2011’de meydana gelen iş kazaları sonucu gerçekleşen ölümlerin çok daha fazla olduğunu da belirtti. Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in verdiği soru önergesine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından verilen yanıta göre 2011’de iş kazaları sonucu 1.543 işçi hayatını kaybetti. Türkİş’ten çağrı: Amylum Nişasta grevi bitirilmeli MemurSen talep açıkladı Yüzde 16 + yüzde 14 zam ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MemurSen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, memur maaşlarındaki artışı belirleyecek toplusözleşme görüşmelerinde bu yıl için yüzde 16, 2013 için de yüzde 14 zam talep edeceklerini söyledi. Gündoğdu dün düzenlediği basın toplantısında, Maliye Bakanlığı’nın müzakereler öncesi 3+3 gibi bir zam artışından söz ettiğine dikkat çekti. Gündoğdu, “Maliye Bakanlığı şunu bilmelidir, kanun hükmünde kararname dönemi kapanmıştır. Memurlar şeffaf bir şekilde toplusözleşme yapacaktır. Siyasetin ve bürokrasinin söylediği değil toplusözleşme masasında söylenen geçerli olacaktır. Artık enflasyona ezilen değil, enflasyonu ezen bir maaş istiyoruz” dedi. 4/C statüsünde istihdam edilen personelle ilgili taleplerini dile getiren Gündoğdu, bu personelin 12 ay süreyle istihdam edilmesi, mevcut ücretlerine 200 TL seyyanen zam yapılması, eş, çocuk, yiyecek ve yemek yardımından yararlandırılması, çalışmalarına esas sözleşmelerinde damga vergisi alınmaması ve 1 Ocak 2013 itibarıyla kadrolu statüye geçirilmesi gerektiğini söyledi. S i l i v r i ’ de “ D u r uş m a l a r ı İzleme Eylemi” ANMA MEHMET ÜNER Işığını, insanlığını, Sevgi dolu o büyük yüreğini, Bakınca insanın içini ısıtan, Sıcacık sarmalayan güzel gözlerini, Etkileyici, o güzel davudi sesini, Müziğini, udunu, şarkılarını, Her şeyini... SENİ Çok ama çok özlüyoruz. Işıklar içinde ol CANIM BABAMIZ... Eylem Sürüyor! 13 Nisan’da Silivri’deyiz! • Saat tam 08.00’de c’ten hareket. • Başvuru bir gün önceden 0535.636 59 11 0535.270 56 84 • Başvuru yapmayan ve gecikenler için yer ayrılmıyor! 01.08.1948 – .......... Hep Bizimlesin CEREN ÜNERNEVİN ÜNER BAŞAK ÜNER KOÇGÖKHAN KOÇ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle