25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 NİSAN 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dinlemeye takılan İsmail Karahan’ın sekreterinin, şüphelilerden Balıkçı’yı arayarak patronunun ‘Akşama geleceklermiş’ mesajını ilettiği ortaya çıktı DİNÇER’İN İNTİHAL KARARI 7 ‘Kayıtları silin’ ALİCAN ULUDAĞ Teziç: Mahkeme reddetti MAHMUT LICALI ‘İZMİR’İN DAVASI Polis bilirkişi oldu OZAN YAYMAN İZMİR ESHOT 1. Hukuk Müşaviri avukat Figen Seyis, kurumun durak reklam ihalelerinde herhangi bir usulsüzlük yapılmadığını ve kamu zararı oluşmadığını belirterek, “Bunu kanıtlamak için Emniyet’teki sorgumuz sırasında, ‘Keşke bilirkişiyle yüzleşebilseydik’ istemimizi ilettik. Ancak ‘Bilirkişi de biziz. Bize konuşacaksınız’ yanıtını aldık. Ne yazık ki kaderimizi bilirkişiler belirledi” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyonların ardından açılan davaya devam edildi. İddianamede ESHOT durak reklam ihalesine fesat karıştırmakla suçlanan ve tutuksuz yargılanan zanlılardan ESHOT 1. Hukuk Müşaviri avukat Figen Seyis, iddiaları reddederek herhangi bir kamu zararı oluşmadığını söyledi. İhaleye 2 firmanın kapalı zarf yöntemiyle teklif verdiğini, bunlardan birinin 700 bin, diğerinin de 3 milyon 450 bin Avro olduğunu bildiren Seyis, şöyle konuştu: “Bu teklifler tarafımızdan düşük bulundu. Yapılan araştırmalar sonucu muhammen bedel yukarı çekildi. Burada kamu zararı yok. Bu süreçte ne yazık ki kaderimizi bilirkişiler belirledi. İhalenin dövizle yapılması, iddianamede sorun olarak yansıtılıyor. Türkiye genelindeki büyükşehir belediyelerini konuyla ilgili sorguladık. ‘Acaba sadece biz mi yapıyoruz?’ dedik. Örneğin İETT benzer ihaleyi dövizle, dolar üzerinden yapmıştır. Soruşturma sırasında polisle muhataptık. ‘Keşke bilirkişiyle de yüz yüze gelebilseydik’ istemimimizi polise bildirdik. Bunu söylediğimizde polis, ‘bilirkişi de biziz, bize konuşacaksınız’ dedi.” ANKARA Deniz Feneri soruşturmasında yeni savcılar “örgüt” ve “köstebeğe” takipsizlik kararı verirken dava dosyasından çıkan telefon görüşmeleri; şüphelilerin, işyerlerinde yapılacak aramayı önceden öğrendiklerini ortaya koydu. Kanal 7 Yönetim Kurulu üyesi İsmail Karahan’ın sekreteri, 16 Ekim 2009’da yapılan aramadan bir gün önce, şüphelilerden Mehmet Sıddık Balıkçı’ya, patronunun “İşyerinde kayıtlı olan bir şeyler varsa onların hepsini ortadan kaldırmanızı istiyor (Karahan’ı kastediyor). Çünkü ‘büyük bir ihtimalle araştırmaya gelecekler akşam saat 6 gibi’ diyor” mesajını iletti. Savcılık sorgusunda bu görüşmeye ilişkin, “Sekreterime Balıkçı’yı aramasını, arama yapılacağını söylemesini istemiş olabilirim” diyen İsmail Karahan, Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz ile görüşen kanalın Ğenel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik’in kendisine “işyerlerinde arama yapılacağını” söylediğini itiraf etti. yormuş ya... Herhalde sizin de, öyle şeyleri evde faDosyadan el çektirilen Nadi Türkaslan ve diğer iki lan bir evrak varsa ya da işyerinde herhangi bir evsavcı, soruşturma sırasında 16 Ekim 2009’da Kanal 7 rak, bilgisayarlarda kayıtlı olan bir şeyler varsa onve şüphelilerin şirketlerinde arama yaptırmıştı. Ancak ların hepsini ortadan kaldırmanızı istiyor. Yani kensöz konusu aramayı önceden haber alan zanlıların, bil di hani kişisel muhasebe bilgileriniz, bütçeleriniz fagisayarlardaki tüm delilleri sildiği belirlenmişti. Cum landır. Çünkü şey diye büyük bir ihtimalle diyor, huriyet, işte bu “köstebek” idaraştırmaya gelecekler diye akdiasına dayanak olan telefon şam saat 6 gibi diyor.” görüşmelerine ulaştı. BaZekeriya Karaman ise aramakan’ın koruma müdürü ile nın yapılacağı 16 Ekim 2009 başlayan ve Zekeriya KaSorgu zaptına göre Eyüp’teki bir işyerine gi günü saat 08.31’de, aranacak raman’a kadar giden telefon yerlerden Hayat Görsel Yayınzinciri birleştirildiğinde, den polisleri, kapıda İsmail Karahan, işyeri gü cılık’ın çalışanı Nusret Alptekin “köstebek” iddiasına ilişkin venlik müdürü, insan kaynakları daire başkanı ile görüşmesinde, “Ya Nusret çarpıcı bir görüntü ortaya ve şirket avukatı karşıladı. Bu durumu tutanağa bekliyorum, beni arayıp gelen çıktı. Buna göre dönemin geçiren polisler, çalışanların “belirtilen tarih oldu mu” diye sordu. Alptekin İçişleri Bakanı Beşir Ata te erken saatte işyerinde olmaları konusun ise “(Karaman’ın sekreterini lay’ın koruma müdürü Ali da şirket yetkilileri tarafından uyarıldıkla kastederek) Ümit’le görüştüm, rı” ifadesini kayıtlara geçirdi. Karabağ, kendisinin kul15 dakika önce. Herhangi bir landığı bakanlığa ait cep teşey yokmuş ama bekliyorlarlefonu ile 14 Ekim 2009 günü saat 22.19’te Kırıkkale mış” yanıtını verdi. Alptekin, 6 dakika sonra tekrar araBelediye Başkanı Veli Korkmaz’ın cep telefonunu ara dığı Karaman’a polislerin geldiği haberini, “He Zedı. Korkmaz, saat 22.22’de Mustafa Çelik’i cepten ara keriya bey gelmişler” sözleriyle iletti. yarak, dinleme yapılmayan ev telefonunu istedi ve göBeyaz Holding yöneticisi, şüphelilerinden Ayşe rüşme sabit hattan devam etti. Çelik, saat 22.43’te ara Nur Sezgün, aramadan bir gün sonra 17 Ekim 2009’de dığı İsmail Karahan’a ise “Geçerken bir uğra, bir şey İsmail Karahan’ı arayarak kendi bilgisayarlarındaki kasöyleyeceğim sana” dedi. yıtlarının silinmemesine tepki gösterdi. Sezgün, “NiTapeye “X Bayan” olarak giren İsmail Karahan’ın ye bizim sörvurlarımızı, harddisklerimizi sıfırlasekreteri, ertesi gün, yani 15 Ekim’de, Kanal 7 Int’in madın da kendilerinizinkini yaptınız, bizi niye düreklam sorumlusu Mehmet Sıddık Balıkçı’yı araya şünmediniz? Fakat harddiskler sıfırlanmadığı için rak, patronunun mesajını şöyle bildirdi: şimdi hepsi ortaya dökülecek” dedi. Karahan ise “Dö“Kusura bakmayın şey (İsmail) Karahan çağırdı külsün yaa yapacak bir şey yok. Yanlış işler ile uğbeni yanına da... Bu Deniz Feneri davasından dolayı raşmadıysanız mesele yok, neyse kalanları sonra kobenim konuşmamı istedi. Onun telefonları dinleni nuşalım...” ifadesini kullandı. İTİRAF ETTİ İsmail Karahan, savcılık ifadesinde arama kararını önceden öğrendiklerini şöyle itiraf etti: “İstanbul’daki işyerlerimizde yapılan aramadan hemen birkaç gün önce Mustafa Çelik beni telefonla arayarak, yüz yüze görüşmemiz gerektiğini söyledi. Yüz yüze bir araya geldiğimizde bana işyerlerinde arama yapılacağını duyduğunu (...) söyledi. Mustafa Çelik, bana arama yapılacağını söyledikten sonra Zekeriya Bey’e de aynı bilgiyi vermiş. Zira ertesi gün üçümüz bir araya gelerek konuştuk, bu konuşmaya göre arama yapılacağından Zekeriya Bey’in de bilgisi olduğu anlaşılıyordu.” Karahan, X Bayan ile Balıkçı’nın görüşmesine ilişkin soru üzerine, “Konuşmayı yapan X Bayan olarak belirtilen kişi benim sekreterim Pınar olduğunu anlıyorum. Pınar’a Mehmet Sıddık Balıkçı’yı aramasını, arama yapılacağını söylemesini istemiş olabilirim” dedi. ‘İntihal teyit edildi’ ANKARA Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer hakkında YÖK’ün 2005 yılında verdiği intihal kararının, yine YÖK tarafından kararın üzerinden 5 yıl geçtikten sonra 2010 yılında kaldırılması tartışma konusu oldu. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, önceki gün TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtlarken Dinçer hakkındaki kararın neden 5 yıl sonra kaldırıldığına ilişkin soruda dönemin YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’i hedef aldı. Yılmaz, işletme yöneticiliği alanındaki eserin incelenmesi için kurulan bilirkişi heyetinde halk sağlığı uzmanı, kimya uzmanı ve beyin cerrahı bulunduğunu belirten Yılmaz, 2005 yılında YÖK’ün Dinçer’in intihal yaptığı yönündeki kararına yapılan itirazı dönemin YÖK Başkanı Prof. Dr. Teziç’in değerlendirmediğini kaydetti. Yılmaz, “Zamanında YÖK yönetimi inceleseydi itirazın görüşülmesi tekrar gündeme gelmeyecekti. Eski YÖK Başkanı Prof. Teziç itirazı gündeme almamış ve inceletmemiştir. O zaman incelenseydi zaten bunun intihal olmadığı ortaya çıkacaktı. 2010 yılında incelenmeyen bu talep resen gündeme gelmiş ve YÖK’ün yaptığı inceleme sonucu intihal kararının doğru olmadığı belirtilmiş ve disiplin cezası kaldırılmıştır” deiye konuştu. TUTANAKTA VAR Prof. Teziç, YÖK’ün intihal olduğu yönünde aldığı karara karşı Dinçer’in iptali istemiyle başvuru yaptığını anımsattı. Prof. Teziç, “Karara karşı ilgilinin iptali istemiyle idare mahkemesine yaptığı başvuru reddedildi” dedi. Teziç, “Mahkeme kararında intihalin mevcut olduğu hükme bağlandı. İntihal teyit edildi. Bu konuda söyleyeceğim bu kadar” dedi. RTÜK GÜNDEME ALMAMIŞ Hitler’li reklama skandal gerekçe FIRAT KOZOK İSTANBUL BAROSU İÇİN MÜZEKKEREYİ TBB’YE ÇIKARTTI ‘Yanlış’ adrese tebligat rosu’na göndermesi bekleniyor. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ile yönetim kurulu üyeleri geçen hafta Balyoz Davası’na katılıp mahkemenin adil yargılama hakkını ihlal ettiğine, silahların eşitliğine aykırı davranışlardan ve avukatlık mesleğinin onurunu zedeleyen uygulamadan vazgeçilmesini istemişti. Müzekkerede baronun tüm yönetim kurulu üyeleri “suçlandığı” için kendileri hakkında disiplin soruşturması açılıp açılmayacağına karar veremeyecekleri için çekilecekler, yerlerine yedek yönetim kurulu karar verecek. Disiplin işlemi istenenler arasında Baro Başkanı da bulunduğu için soruşturmacı yönetim kuruluna Kocasakal başkanlık edemeyecek. Kocasakal’ın yerine yedek yönetim kuruluna heyetin en kıdemli avukatı başkanlık edecek. Balyoz davasında yargılanan Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen, “Avukatlık kanuna göre Türkiye Barolar Birliği’nin disiplin soruşturması açma yetkisi bulunmamaktadır. Her avukatın baro başkanı da olsa barosu disiplin işlemlerini yürütür” dedi. Eski Ankara Barosu Başkanı Semih Güner “Türkiye Barolar Birliği disiplin soruşturması açacak makam değildir. Kendisine gelen evrakı ilgili baroya gönderir. Ancak İstanbul Barosu’nun kararına karşı Türkiye Barolar Birliği’ne itiraz edilebilir” değerlendirmesini yaptı. İLHAN TAŞCI ÇORUM BELEDİYESİ Başkanın dosyası ayrıldı SEYFETTİN METE ÇORUM Çorumspor’a yönelik yolsuzluk soruşturmasında 40 kişiye kamu davası açılırken soruşturmada adı geçen AKP’li Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün dosyası ayrıldı. Külcü’nün bir beton şirketinin ortağı olduğu, kentteki kamuya ait beton işleri başkanın ortağı olduğu şirkete yaptırıldığı, Spor Toto 2’nci Lig’de mücadele eden Çorumspor’a yapılan para yardımlarında kulübün kasasına girmediği iddiaları gündeme gelmişti. Külcü hakkında başlatılan soruşturmanın ise sürdüğü bildirildi. Bestaş Yol Yapı İnşaat şirketinin ortağı olan Halil İbrahim Çalış, belediyede kazandıkları bir ihale sonrası ilk önce Belediye Başkan Yardımcısı Alper Zahir sonrasında ise Belediye Başkanı Külcü’nün kendisinden rüşvet istediğini “Bir daha ihale alamazsın” diye tehdit edildiğini açıklayarak olayın ses kayıtlarıyla birlikte cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Ümit Kocasakal ANKARA İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi aldığı ara kararla, Ümit Kocasakal’ın da aralarında bulunduğu 11 kişilik yönetim kurulu hakkında, “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek” suçundan Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmasına, disiplin işlemi yönünden Türkiye Barolar Birliği’ne müzekkere yazılmasına karar verdi. Ancak disiplin işlemi için yazılan müzekkerenin “yanlış” adrese gönderildiği anlaşıldı. Mevzuat uyarınca, tebligatın İstanbul Barosu’na yapılması gerekiyordu. Bu nedenle gelecek günlerde Barolar Birliği’nin kendisine ulaşan müzekkereyi İstanbul Ba ANKARA RTÜK’ün bir süre önce gündeme gelen ve tartışma yaratan Hitler’li şampuan reklamında Dışişleri Bakanlığı ve AKP tarafından uyarıldığı ancak Üst Kurul’un ırkçı mesaj içermediği gerekçesiyle reklamı gündemine almadığı ortaya çıktı. RTÜK’e bu süreçte iki önemli uyarı gitti. Dışişleri Bakanlığı’nın “çok ivedi” notlu yazısında reklamın yayından kaldırılması ve ilgili savcılıklarca işlem yapılması istendi. Üst Kurul’a bir diğer şikâyet de firmanın reklamı geri çekmesinin ardından AKP Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı ve MKYK üyesi Zeynep Karahan Uslu da, RTÜK Başkanı Davut Dursun’a yazdığı mektupta, konunun tüm yönleriyle ele alınmasını istedi. Tüm bu tepkilere karşın reklama ilişkin bir karar alamayan RTÜK’te İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Nurullah Öztürk, kurula yazdığı bilgi notunda reklamı, Atatürk’ün ses ve görüntüsünün yer aldığı banka reklamı örneğiyle kendince akladı. Öztürk, Üst Kurul’a sunduğu bilgi notunda “İş Bankası reklamında Atatürk görüntü ve sözler yer almıştı, fakat müeyyide uygulanmadı. Yeni düzenlemede zaten böyle bir düzenleme mevcut değildir” dedi. DURUŞMA AÇIK HABER YASAK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Necmettin Erbakan’ın kızı Zeynep Erbakan’a şantaj yaptığı iddia edilen Murat Çankaya’nın yargılanmasına başlandı. Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına Zeynep Erbakan katılmadı. Hâkim Namık Özdemir, yargılama konusunun, genel ahlak ve kamu güvenliğini ilgilendirmediğinden duruşmaların kapalı oturumda yapılması talebinin reddedildiğini açıkladı. Özdemir, açık duruşma içeriğinin, genel ahlaka veya kişilerin saygınlık, onur ve haklarına dokunacak nitelikte olma ihtimali nedeniyle yayımlanmasına yasak getirdi. 84 İPTAL DAVASINDAN 83’Ü İBB’YE KARŞI AÇILDI, 60’A YAKIN DAVA YOLDA İstanbul’un imar planları davalık ÖZLEM GÜVEMLİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve ilçe belediyelerine son 1.5 yılda toplam 87 dava açıldı. Bu davaların sadece 4’ü ilçe belediyelerine, geri kalan 83’ü ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik. Davaların üçü hariç hepsi yani 84’ü imar planlarına ilişkin. İBB’nin CHP’li meclis üyelerince yargıya taşınan konuların başında yeşil alanların imara açılması, yoğunluk artışları ve özel tahsisler geliyor. Askıya çıkan planlara ilişkin de yasal sürecin tamamlanmasının ardından 60’a yakın yeni da va daha açılacak. CHP grubu içerisinde İBB meclis kararlarını izlemek üzerine komisyon kuruldu. Komisyonun hukukçu üyesi Dr. Tuncer Özyavuz “Biz organize olarak dava açmaya başlayınca, mahkemeler karşımıza set çıkarmaya başladı. Karara konulan muhalefet şerhine meclis üyesinin adı yazılmadığı için davalarımız geri çevriliyor” dedi. Muhalefet şerhine isim yazdırmanın pratikte mümkün olmadığına dikkat çeken Özyavuz, meclisteki işleyiş hakkında şu bilgileri verdi: C MY B C MY B Mahkemeden ilginç ret “Kararlar oybirliği ya da oy çokluğu ile geçiyor. Mecliste 2 parti var. Karar oybirliği ile çıkarsa CHP de ‘evet’ demiştir. Oyçokluğu varsa CHP ‘hayır’ demiştir. İzleme komisyonumuzun çalışmaları sonrası bir anda 4050 tane dava açtık. Ücretleri yatırdık. Mahkemeler, ‘Mecliste adınızı muhalefet şerhine yazdırmamışsınız’ diyerek davaları reddetmeye başladı. Mecliste günde bir saat içinde 100 dosya görüşülüyor. Muhalefet şerhine isim yazdırmak pratikte mümkün değil. 30’a yakın davamıza bu nedenle ret geldi.” Özyavuz, özel üniversitelere orman alanlarından yer tahsislerinin arttığına da dikkat çekti. TEKEL’in KartalDragos’taki arazisinin Şehir Üniversitesi’ne tahsis edilmesine karşı dava açtıklarını anımsatan Özyavuz, “Bilirkişi lehimize rapor verdi, yerel mahkeme yürütmeyi durdurdu. Üst mahkemeye itiraz edildi. Bilirkişi raporuna karşın yürütmeyi durdurmayı kaldırdı. Şu an esastan karar verilecek” dedi. Özyavuz, Kavacık’ta Medipol Üniversitesi’ne, Beykoz’da TürkAlman Üniversitesi’ne yapılan tahsislere de dava açıldığını kaydetti. Okuldan atılma kararına iptal İstanbul Haber Servisi İstanbul İsmail Erez Endüstri Meslek Lisesi’nde yemek fiyatlarını protesto için evlerinden getirdikleri yiyeceklerle kantin boykotu yapan öğrencilerden Abdülmelik Yalçın’ın, okuldan atılması yönündeki karar, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce iptal edildi. Yalçın’a 5 günlük uzaklaştırma cezası verildi. Okul yönetimi tarafından öğle arasında okula giriş çıkışları kantinden alışveriş yapılması için yasaklanırken yiyecek fiyatlarını pahalı bulan öğrenciler kantini boykot etme kararı almıştı. Ancak okul müdürü, sivil polislerle sınıfa girip kurulan sofraları kaldırtmış, 17 öğrenci hakkında da disiplin soruşturması başlatılmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle