22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Yazıişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş Miyase İlknur (Ek Yayınlar) Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dış Haberler: Özgür Ulusoy Kültür: Celâl Üster Spor: Arif Kızılyalın Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıldız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 ? Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Tunca Çinkaya ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.54 Güneş: 6.26 Öğle: 13.12 İkindi: 16.50 Akşam: 19.47 Yatsı: 21.11 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 10 NİSAN 2012 Herkesin Bir 12 Eylül’ü Vardır Dört yıl önce atölye öğrencilerimle bir çalışma başlattık. Şöyle herkes kendisini en çok etkileyen fotoğrafın hikâyesini anlatacaktı. Bu bir aile fotoğrafı, bir manzara, bir küçük çiçek, her şey olabilirdi, yeter ki bir hikâyesi olsun. İlk fotoğraflar gelmeye başladı. Biri ilk bakışta son derece sıradan bir aile fotoğrafıydı. Orta yaşlı bir kadın, bir erkek ve dokuz yaşlarında bir kız çocuğu çimenler üstünde oturmuş gülerek objektife bakıyorlardı. Çocuk babanın kucağındaydı ve babanın ellerini sıkı sıkı tutmuştu, onların yanı başındaki kadının yüzündeyse garip, etkileyici bir hüzün vardı. Fotoğraf belli ki, pırıl pırıl aydınlık bir bahar gününde çekilmişti. Ve sonra hikâye başladı. Baba 12 Eylül’de tutuklandığında, şimdi dokuz yaşında olan kızları henüz doğmamıştı, anne o zamanlar beş aylık hamileydi. Baba çocuğunu ilk kez parmaklıklar arkasında gördü, sonra yıllarca gene parmaklıklar arasından onun büyümesine, okula gitmesine tanık oldu. Bir süre sonra babanın en değerli eşyaları arasında kızının yaptığı resimler vardı. Resimlerin hepsinde kız babasının elinden tutuyordu. Ve bir gün kapılar açıldı ve baba dokuz yıl sonra kızına gerçekten sarılabildi. Bu fotoğraf işte o günün fotoğrafıydı. Genç kadının yüzündeki hüzün henüz silinmemişti, çünkü yüreği örselenmişti ve yıllarca bu örselenmişliği çevresine belli etmemek için verdiği uğraş onu fazlasıyla yormuştu. Masanın üstüne atılan bir başka fotoğrafta genç bir adam, deniz kıyısında bir kahvede oturmuş, uzaklara bakıp duruyordu. Genç adamın adı Ali’ydi. 12 Eylül sonrası yedi yıl mahpus yattıktan sonra tahliye edilmişti. Mahpusta yapmayı en çok sevdiği şey, küçük oğluna tahta oyuncaklar yapmaktı. Tahta atlar, tahta kuşlar, tahta Keloğlanlar ama yedi yıl sonra eve geldiğinde tahta oyuncakların bir bavulun içine hapsedilip bir karyolanın altına sürüldüğünü görmüş, karısı da dahil herkesin kendine yabancı olduğunu hissetmiş ve mahpustan çıktıktan üç ay sonra kimsenin nereden edindiğini bilemediği tabancasını şakağına dayayıp ateş etmişti. Kurtarıldı ama artık ömür boyu konuşamayacaktı. İşte bu fotoğraf o suskun adamın fotoğrafıydı. Ben de bir fotoğraf anlatmak istiyorum. 12 Eylül sonrası Assos’tayım. Çok erken saatlerde rıhtımda. O da ne, kayıkların sığındığı limanın ağzı demir ağlarla kapatılmış ve bir havuz olmuş. Havuzun içinde de üç adam, ellerinde zıpkın, balık avlıyorlar. Bu yasak. Koşarak kıyıdaki jandarmaya gidiyorum. Olayı anlatıyorum, “Haberimiz var ama emir yüksek yerden geldi, bir şey yapamayız” diyorlar. Meğerse biz onlara o zamanlar “Beşi bir yerdeler” diyorduk, cunta başları Edremit’e gelmiş ve canları balık yemek istemiş, yasak da bu nedenle delinmiş. Hayda, çoluk çocuk rıhtımda toplanıyoruz, az sonra zıpkınlı avcılar ellerinde bir orduya yetecek kadar balıkla kıyıya çıkıyorlar. Ama o da ne, adamcağızlar resmen utanıyorlar, böyle avcılık mı olur ve başları eğik, doğru kıyıdaki bir lokantaya giriyorlar ve sabah sabah bu rezil durumdan kurtulmak için birer tek söylüyorlar. Evet 12 Eylül darbesinin üstünden tam 33 yıl geçmiş ve biz hâlâ cunta başıyla bile hesaplaşmamışız. Oysa bir ülkede her beş yurttaştan birinin mutlaka bir 12 Eylül öyküsü var. Öykülerin de belleği ve acısı vardır ve kanayıp dururlar, tıpkı kanayan yurdum gibi. KASTAMONU (Cumhuriyet) Taşköprü ilçesinde karların erimesi sonucu debisi yükselen Gökırmak üzerindeki, 646 yıllık tarihi taş köprünün yakınındaki 50 metrelik istinat duvarı çöktü, yaya köprüsünde çatlaklar oluştu. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşanan köprü faciasının ardından meydana gelen bu olay yetkilileri hemen harekete geçirdi. Taş köprü ve yaya köprüsü, güvenlik amacıyla ulaşıma kapatıldı. can alıyor HES’ler rzurum’un İspir ilçesine bağlı Çamlıkaya beldesinde Enerjisa ve Limak’ın yaptığı, geçen hafta cuma günü 2 işçinin ağır yaralandığı Arkun Hidroelektrik Santralı (HES) inşaatında bu kez elektrik akımına kapılan 1 işçi öldü. Aynı inşaatta geçen yıl dinamit patlatılması sırasında başına taş çarpan E ve baraj çukuruna düşen iki işçi ölmüştü. Dinamitleme çalışmaları sırasında çevredeki evler büyük hasar görmüştü. Projeyi yürüten şirketlerin şikâyeti üzerine HES çalışmalarını protesto eden 37 köylüye dava açılmıştı. “Yaban Hayatı Koruma Alanı” olan bölgenin statüsü HES inşaatı için iptal edilmişti. (ÖMER ŞANRİZE) Gökdelen uzadıkça uzadı yönetmeligi kısa kaldı ÖZLEM GÜVEMLİ Yüksekliği 60 metre ve üzerinde olan gökdelenler, Türkiye’de uygulanan Deprem Yönetmeliği’nin kapsamı dışında. Çünkü en son 2007’de değiştirilen yönetmelik, 60 metreye kadar olan yapıların deprem dayanıklığına ilişkin düzenlemeler içeriyor. Özellikle son 10 yılda sayıları hızla artan, yükseklikleri 300 metreyi zorlayan gökdelenler için yasal bir standartın olmaması büyük risk yaratıyor. 60 metreden yüksek binalar için yıllardır üzerinde çalışılan taslak yönetmelik de bir türlü çıkmıyor. CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, 2007 Deprem Yönetmeliği’nde öngörülen C50 normundaki beton üst sınırının değiştirilerek yüksek binalar için daha yüksek dayanımlı beton kullanımına imkân sağlanmasını istedi. Artık C60, C70, C80 gibi yüksek beton dayanımlı betonların imal edilebilirliğinin tartışılması ve yönetmeliklerinin en kısa zamanda çıkarılması gerektiğini belirten Eyidoğan, “Bu tür binalarda yüksek dayanımlı beton çeliğinin de kullanılması sağlanmalı” dedi. ? Depremde sınanacaklar İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe “Hem yönetmeliklerinin olmaması hem de nasıl yapıldıklarının yeterli ölçüde bilinmemesi nedeniyle bu binalar depremde sınanacaklar. Nasıl bir refleks göstereceklerini depremde göreceğiz” diye konuştu. Eskiden yüksek yapıların mühendislik yapıları olarak düşünüldüğünü, kaliteli işler yapıldığını dile getiren Gökçe, “20 kata kadar olan bu yapılar çok iyi mühendislik hizmeti aldı. Ama özellikle 1995 sonrası yapılan 20 katın üzerindeki yapılar bu kategoride değil” dedi. Ölüm köprüsü Çaycuma’daki facia göz göre göre gelmiş. 1 kişinin öldüğü, 14 kişinin hâlâ kayıp olduğu felaket için hazırlanan rapora göre suçlu Karayolları ZONGULDAK Çaycuma ilçesinde geçen cuma günü çöken, 1 kişinin öldüğü, 14 kişinin sulara kapılarak kaybolduğu köprünün geri kalan bölümündeki yaklaşık 30 metrelik kısmı da dün çalışmalar sırasında çöktü. Kurtarma ekiplerinin suyun yönünü değiştirmesiyle köprü ayaklarındaki tahribat net olarak görüldü. Bölgedeki Bakacakkadı Köprüsü de çökme tehlikesiyle kapatıldı. Çaycumalıların endişeli bekleyişi sürüyor. İstanbul’un uzunları ? İstanbul’da 35 metreden yüksek, yaklaşık 2 bin bina var. 60 metre yani 20 kat ve üzeri gökdelenler de birbiriyle yarışıyor. Levent’teki Sapphire 261, İş Kuleleri 181, Tekstilkent Plazalar 168, Akbank Tower 168, Şişli Plaza 165, Süzer Plaza 153, Garanti Genel Müdürlük binası 143, Sabancı Center 141, Elit Residence 140, Beybi Giz Plaza 136, Metro City 131, Kaya Ramada Plaza 130, Tekfen Tower 118, Kanyon 112, Maya Center 100 metre uzunluğunda. 240 metrelik Diamond of İstanbul inşaatı sürüyor. ELAZIĞ (Cumhuriyet) Elazığ’ın Maden ilçesinde meydana gelen hortum sonucu bir inşaat şantiyesinde 6 kişi öldü, 6 kişi de yaralandı. Elazığ’ın Maden ilçesinde dün akşam saatlerinde meydana gelen hortum faciaya neden oldu. Maden girişinde karayolu inşaatında işçilerin kaldığı şantiyede etkili olan hortum, bir anda şantiyedeki işçilerin kaldığı barakaların çatılarını uçurup, ortalığı savaş alanına çevirdi. Şiddetli hortum, 12 işçinin kaldığı bir konteynırı yerinden sökerek uçurdu. Konteynır önce bir traktöre çarptı, ardından otomobillerin üzerinden geçti. 4 işçi olay yerinde yaşamını yitirirken 8 işçi yaralandı. Olayın ardından bölgeye çok sayıda ambulans ve kurtarma ekibi sevk edildi. Konteynırın içinden yaralı olarak çıkarılan 8 işçi Elazığ’daki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Ancak iki işçi tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Hortum nedeniyle bölgeye yakın köylerdeki evlerde göçük meydana geldiği, çok sayıda binanın çatısının uçtuğu öğrenildi. ‘Hastaya makyaj’ Elazığ’da hortum faciası ALİ AYAROĞLU stanbul Aydın Üniversitesi AFAM Merkez Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan tarafından köprüyle ilgili hazırlanan raporda facianın “geliyorum” dediği ortaya çıktı. Kaptan, “Ölmekte olan bir hastaya son günlerinde makyaj yapar gibi davranan Karayolları Genel Müdürlüğü olaydan birinci dereceden suçludur” dedi. İstanbul Aydın Üniversitesi AFAM Merkez Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, köprünün üstündeki yoğun ve ağır trafiğin yıllardır devam ettiğini, bunun da köprü taşıyıcı sistemini oluşturan malzemelerin yorulmasına neden olduğunu vurguladı. Kaptan şunları anlattı: “Kış aylarını takiben gelen sıcak havalar nedeniyle eriyen kar sularının ayakları daha da fazla aşındırmış olması çökmeyi tetikledi. 61 yıldır kullanımda olan köprünün düzgün aralıklarla ve standartlara uygun bir şekilde bakımı yapılmadığından kullanım ömrü tamamlanmış, konuyla ilgili olarak yazılan raporlar, haberler yetkililerce dikkate alınmamıştır. Yeni bir köprü yapılmış olmasına rağmen eski köprü kapatılmamış, onarıldığı söylenerek Karayolları tarafından hizmet sunmaya devam ettirilmiştir.” Kaptan raporunun sonuç kısmında ise şu ifadelere yer verdi: “Bölgede benzeri köprüler bulunmaktadır ve acilen bunlarla ilgili tedbir alınması gerekmektedir. Karayolları ve ilgili kuruluşlar acil olarak ölüm yolu haline gelen Bolu Zonguldak yolu ve üstündeki yapıların kullanımından dolayı oluşacak fazla ölümü önlemek için bir an önce harekete geçmelidir.” İ (ERDİNÇ AKSOY SELİM BOSTANCIAA) Ders oldu ? Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde geçen cuma günü çöken, 1 kişinin öldüğü, 14 kişinin sulara kapılarak kaybolmasıyla ilgili arama kurtarma çalışmalarına devam edildi. Kurtarma ekiplerinin dolgu çalışmasıyla suyun yönünü değiştirmesi sonucu, eski köprünün ayakları ortaya çıktı. Köprü ayaklarındaki tahribat dikkat çekti. Eriyen karlar tetikledi 8 milyon 750 bin lira birikti Kumbara doldu taştı Ekonomi Servisi Van’da yaşanan depremler sonrası oluşan ihtiyaçlara yanıt vermek İçin Turkcell ve Türk Eğitim Vakfı (TEV) işbirliğinde başlanan “Van için Türkiye Kumbarası” projesi meyve vermeye başladı. Turkcell’in 5 milyon lira bağışlayarak ilk adımı attığı kumbarada şu ana kadar 8 milyon 750 bin lira birikti. Bu para ile Van’ın Kalecik mevkisinde MEB tarafından tahsis edilen arazide 185 kişilik bir öğretmen kampusu ile Polatoğlu Mahallesi’nde öğrenci yurdunun inşaatına başlandı. İnşaatlardaki her adım yakında www.turkiyekumbarasi.com adresinden de izlenebilecek. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, “Kumbara’da 2 ayda 8 milyon 750 bin TL bağış toplandı. Bize teslim ettikleri emaneti yerine ulaştırıyoruz” dedi. TEV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç da projeye katkıda bulunan herkese teşekkür etti. ‘Benzer köprüler var’ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle