18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MART 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şehitliğe yeni tanım getiren yasa taslağı tartışmaları da beraberinde getirdi 5 Hüznü! ??? Gözlerimi kapadım bir süre... Kelimelerin o bildiğiniz sessiz oyununda yeni tümceler ürettim: “Gülüm, sessizliğinin o menevşeli akşamında demir sürgülü kapılar, beklenmedik acılar bizim yaşam biçimimiz oldu...” Ateş düştüğü yeri yakardı. Bu ölümler bitmeli, özgürlük yaşamımızın bir parçası olmalıydı. Kör teröre ne kadar kurban vermiştik... Bunun hesabı kitabı yoktu... Hakkımızdı şöyle demek: “Ey aşk, ey aşk! Mavi yüzün görülmüyor.” ??? Bak alçakgönüllü bir ezgi gibi usulca geliyor adın... Ve beyaz kumrular uçuyor ellerinden... Anıların zaten hep beyaz giydirirdi sana... Carlos Amat’ın dizelerinde güneşi yakalarken sessizce ağlıyordun. Yarınlar için! “Bir gök ölüyor ellerinde ve inceliğinde başka bir gök doğuyor... Sevecenlik bir çiçek gibi açıyor yanında seni düşünürken.” Biliyorum göklere inanıyorsun artık Urla iskelesinde dolaşıp, Foça’da ya da Datça’da soluk alıp verirken... Yannis Ristos’u okuyorsun, Melih Cevdet Anday’ı... Durgun sularda dolaşırken hapislik günlerin geliyor aklına. Sabaha karşı saat üçte gözaltına alınışın! Tutulmuş yollar, kaçak günlerin, anlattığın öyküler... ??? Karanlık surların altında saklandığın o zaman dilimi, paslanmış gözlerin yitip giden güzelliği, seni yine yarınlara taşıyacak sakın unutma! Bak Gökçe’nin fotoğrafına... Kan çiçekleri, ölüm tuzakları, o derin devlet yapılanması, şehit tabutlarında taşınan eroin... Orgeneral Eşref Bitlis ve ona yakın komutanların ortadan kaldırılışı... Sakın umudunu yitirme! Kırılma! Korku salanlara aldırış etme... Ve şöyle haykır sabah akşam: “Güller de şarkılar da sessizdir sen yokken... Sevecenlik bir çiçek gibi açıyor seni düşünürken...” Sivil şehitlik tartışması İLHAN TAŞCI ANKARA Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in açıkladığı “sivil şehit” düzenlemesinin 1987’den sonra terör olaylarında yaşamını yitirenleri kapsayacak olması nedeniyle gözler faili meçhul cinayetler ile katliamlarda yaşamını yitirenlerin yakınlarına çevrildi. Katledilen Hrant Dink’in kardeşi Orhan Dink, “Bu konuyla ilgili bizim hiçbir yorumumuz yok” demekle yetindi. Sivas kıyımında babasını yitiren Eren Aysan kişisel olarak yaklaşımı rahatsız edici bulduğunu vurgulayarak, “Cinayetleri işleyen örgütlü yapıyı açığa çıkartmayalım ama bu şekilde üç kuruş maaş bağlansın, katilleri bulunur, bulunmaz kimin umurunda anlayışı gibi” dedi. Öldürülen Turan Dursun’un oğlu Abit Dursun ise “Terör mağdurlarına eğer bir des lunur, bulunmaz kimin umurunda” biraz böyle bir anlayış var sanki. Dink ailesi ne yapar bilemiyorum ama Ramazan Akyürek’i yargı önüne çıkarmayan devlet şehitlik parası verse ne olur, vermese ne olur? Kişisel olarak başvuruda bulunacağımı sanmıyorum, özel bir talebim de olmayacaktır. Bütün aileler ortak bir karar veririz. Uğur Mumcu Hrant Dink Turan Dursun Behçet Aysan ‘Sensiz Üşüyoruz Baba!’ Dağınık bir ufuk, çınlayan bir günün akşam saatleri... Az sonra güneş ufuk çizgisinde kaybolacak, bir karanlık kıyı kasabasının üzerine çökecek... O saatlerde düşler kurulur... Çiçeklenmiş bahçeler, umudun rüzgârıyla buluşur. Kayıp bir hava... Denizin hışırtısı... Uzun bir yolculuğun derin kayışı... Ve uzaklardan gelen bir ses: “Kumlara yazdım adını!” İnsanın var olmadığı tarihler o bilindik acılarla kucaklaşırken, 600 öğrencinin zindanlarda yattığını düşünürsünüz belki. Belki çekingenliğin gölgesinde, küçük bir kızın elindeki bebeğini sallarken annesine sarılıp “Babam ne zaman gelecek?” diye sormasını... ??? Ağır bulutlar ve hafif bir yel; annenin bu soru karşısında gözlerinden akan yaşı çocuğuna göstermemesini... Titreyen bir toprak ve yaşadığımız coğrafya; kardeşlik ve barış üzerine yapılan tartışmalar... Galatasaray Üniversitesi öğrencisinin 25 ay sonra tahliyesi... Cihan Kırmızıgül’ü anımsıyorsunuz sanırım... Poşu taktığı için, terörist olduğu gerekçesiyle otobüs durağında gözaltına alınan genç. ??? İlkyazın sürgün verdiği bir günün içinde, ıhlamur ağaçlarının altında denizi seyrediyorum bir sahil kasabasında. İki ay sonra dolacak buralar... Baktım kırlangıçlar çoktan gelmiş, yuvalarını yapmışlar bile... Günlük gazeteleri okurken, Cudi Dağı’ndaki operasyonda şehit düşen polis Kadir Can’ın kızı Gökçe ve oğlu Ömer’in çığlığını duyar gibi oldum: “...Sen üşümüyorsun ama biz sensiz üşüyoruz baba!” O anda çiçek kokulu bir dünyayı düşündüm... Yaşamı! Acıyı! tek verilecekse dini bir profili olmayan bir yaklaşımı olabilirdi diye düşünüyorum” yorumunu yaptı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, “sivil şehit” yasa tasarısının yasanın 1987 yılından sonraki olaylarda mağdur olan vatandaşları kapsayacağını açıklamıştı. Şahin, Hrant Dink, Uğur Mumcu’nun da “sivil şehit” sayılabileceğini söyledi. 1987’den itibaren yakınlarını yitirenlere düzenlemeyi nasıl değerlendirdiklerini sorduk, al dığımız yanıtlar şöyle: Hrant Dink’in kardeşi Orhan Dink: Bu konuyla ilgi li bizim hiçbir yorumumuz yok. Sivas kıyımında katledilen Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan: Sivas katliamın da yakınlarını yitirenleri bu kapsamın içine almayacaklarını düşünüyorum. Çünkü hükümetin tavrı belli bu konuda. Davanın zamanaşımıyla düşmesinin ardından “Hayırlı oldu” diyen bir başbakandan bahsediyoruz. Bizim halen ilerleyen bir davamız var. Hukuki olarak bu düzenleme ne getiriyor, ne götürüyor onu öğrenmemiz lazım. Temyize gittik, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitme durumumuz söz konusu. Bunları etkiler mi onlara bakmamız lazım. Dolayısıyla hem hukuki yönden hem de yakınlarını yitiren ailelerin ortak tavrına göre hareket edilir. “Katilleri bulmayalım, böyle insanlar çıkabilir, örgütlü yapıyı açığa çıkartmayalım ama üç kuruş maaş bağlansın katilleri bu larına ekonomik ve sosyal desteklerin oluşması önemli. Çünkü Türkiye’de faili meçhul cinayetlere uğramış birçok ailenin ekonomik yönden sıkıntılı olduğunu biliyorum. Dolayısıyla onlar için önemli bir gelişme olabilir. Ama neden şehitlik kavramı kullanılıyor? Terör mağdurlarına bir destek verilecekse dini bir profili olmayan bir yaklaşımı da olabilir diye düşünüyorum. Toplumsal Bellek Platformu’nda henüz bir değerlendirme yapmadık, ailelerle değerlendirmemiz gerekir. Turan Dursun’un oğlu Abit Dursun: Terör mağdur ‘Terörü önleme projesi yok’ ? İstanbul Haber Servisi CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, hükümetin terörü önleme konusunda hiçbir düşünce ve projesinin olmadığını belirterek “Terör, güvenlik politikalarıyla önlenebilecek bir sorun değildir” dedi. Hamzaçebi, partisinin Ataşehir İlçe Teşkilatı 2. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Tutuklu milletvekilleri ayıbını yaşayan bir Türkiye vardır. Böyle bir ayıbı toplum olarak yaşıyoruz. Parasız eğitim pankartından 15 yıl hapis çıkartan savcılar, Deniz Feneri iddianamesini daha ortaya koyamamıştır” diye konuştu. 5’i tutuklu 6 sanık hakkında 15’er yıla kadar hapis cezası isteniyor Suikast iddianamesi hazır Haber Merkezi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye Adana’da suikast planladığı öne sürülen 5’i tutuklu 6 sanık hakkında 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianamede, sanıklardan Kubilay Kamışlı’nın diğer sanık Gökhan Güngör’e “Kurtuluşumuz için yemin ediyorum, var ya hani bir kurtuluş hareketi başlatmak için önce Devlet Bahçeli’yi temizlememiz lazım. Devlet Bahçeli’nin ölmesi lazım”, Güngör’ün de “Yaparız yiğidim, her şeyi yaparız” dediği telefon konuşmaları yer aldı. 9 Aralık 2011 tarihinde Adana, Ankara, Kocaeli ve Hakkâri’de eşzamanlı gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 17 kişiden örgütün elebaşı olduğu öne sürülen 44 yaşındaki Sedat Çamoğlu ile birlikte Sercan Gül, Gökhan Güngör, Kubilay Kamışlı, Uğur Aşık tutuklanmıştı. Soruşturmasını tamamlayan Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı, olayla ilgili iddianame hazırladı. Adana Özel Yetkili 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede tutuklu sanıklar ile tutuksuz sanık 52 yaşındaki Mustafa Gül hakkında “Terör örgütü yasadışı silahlı Türk İntikam Birliği Teşkilatı/Direniş Hareketi” yöneticisi veya üyesi olmak suçlarından 15’er yıla kadar hapis cezası istendi. Diğer 11 kişi hakkında takipsizlik kararı verildi. İddianamenin sonuç bölümünde sanıkların TürkKürt çatışması çıkarmak istedikleri de belirtildi. Devlet Bahçeli Özgür Gündem’e kapatma cezası ? Haber Merkezi Özgür Gündem gazetesi hakkında 1 ay kapatma cezası verildi. Gazetenin basıldığı Gün Matbaası polisler tarafından basılarak bugünkü sayısına el konuldu. Kaplan, polisle kavga etti ? Yurt Haberleri Servisi Cizre’de 20 Mart’taki izinsiz Nevruz kutlamalarında gözaltına alınanlara destek vermek için ilçeye gelen BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın da aralarında bulunduğu grup, parti binasına uğradıktan sonra adliyeye yürümek istedi. Yürüyüş sırasında Kaplan ile Emniyet amiri arasında tartışma çıktı. Oldukça öfkelenen Kaplan, polise “Saygılı ol s...., terbiyesiz” diye bağırdı. ‘3 arkadaşımız kaçırıldı’ ? İstanbul Haber Servisi Gençlik Federasyonu, Sarıyer Armutlu’da dün 12.30 sıralarında Behçet Kemal Çağlar Lisesi’nin önünde 3 üyelerinin polis tarafından “kaçırıldığını” öne sürdü. Yapılan açıklamada, Ümit Çimen, Gökçe Uluada ve Hasan isimli bir kişinin yerlerde sürüklenerek arabalara bindirildiği ifade edilerek “Uluada otoyol kenarında arabadan atılmış, Çimen serbest bırakılmış Hasan ise Terörle Mücadele Şubesi’ne götürülmüştür” denildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle