Katalog

25 MART 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER ‘Merah’a kardeş desteği’ şüphesi ? PARİS (AA) Fransa’nın Toulouse kentinde düzenlenen polis operasyonu sonucu ölü ele geçirilen Muhammed Merah’ın gözaltına alınan annesinin serbest bırakıldığı, erkek kardeşi ve sevgilisinin ise soruşturma kapsamında Paris’e Fransız terörle mücadele birimine nakledildikleri bildirildi. Fransız televizyonu, Merah’ın erkek kardeşinin arabasının bagajında silah ve patlayıcı madde ele geçirildiğini duyurdu. Merah, üç ayrı saldırıda aralarında çocuklar da olmak üzere yedi kişiyi öldürmüştü. 11 zaten Türk dizilerindeki holding kadınları da “iş kadını” değiller. Hepsi “aile kontenjanından” kendilerine koltuk kapmış konumda... “Öyle Bir Geçer Zaman ki”deki “Avukat Berrin” ile “Doktor Gülay” dışında, dizilerde bileğinin hakkıyla bulunduğu yere gelen meslek sahibi kadın yok gibi… Zeynep Karahan Uslu geçenlerde bu konuya atıf yaptı. “Toplumsal cinsiyet eşitliğinde medyanın rolü” alt komisyonuna TBMM’de başkanlık eden AKP’li Uslu; dizilerdeki “erkek egemen zihniyete” dikkat çekerek kadınların olumsuz rol modellerine değindi… Bu saptamanın Türkiye’nin en erkek egemen partisini temsil eden bir milletvekilinden gelmesi tabii bir paradoks. Ama diziler bağlamında Uslu’ya hak vermek gerek. Yerli diziler toplumsal cinsiyet eşitliği değerleriyle hiç barışık değil... Zeynep Hanım başkanlığındaki komisyonda örnek misalinden “İffet”in tecavüz sahnesi gündeme getirildi ve sahnenin tecavüzcülere davetiye çıkartmasından yakınıldı. “İffet”in tecavüzcüsüne âşık olması, aslında tecavüz sahnesinden çok daha sorunlu… “Tecavüz sahnesi” arkasından temelli bir kopma/uzaklaşma yerine; süregiden bir “aşk” öyküsü işlenince, tecavüzün “fantezi” gibi algılanması da kaçınılmaz oluyor… Kadınlar için olumsuz rol modelleri, dizilerde kadınerkek ilişkilerinden ibaret değil. Kadınkadına ilişkiler de, klasik “fettan kadın” şablonundan çıkmıyor. Kıyasıya rekabet içindeki kadınlar, birbirlerinin gözünü oymak için fırsat kolluyor. Birbirleri arkasından dolap, entrika çeviriyorlar. “Fatmagül’ün Suçu Ne?” “kadın dayanışmasının” gösterildiği tek dizi belki. “Yer Gök Aşk”, “Lale Devri” gibi diziler, kadınların kurdukları “tuzaklar” üzerinden yol alıyor. Hamiyet, İkbal, Zümrüt misali bu dizilerin başrollerinde olan “vaide sultan” kadınlar, “Muhteşem Yüzyıl”ın Hürremi’ne taş çıkartacak tezgâhlar döndürüyor. Meclis komisyonunun “olumsuz rol modeli” çıkışına; dizi yapımcıları “E ne yapalım!” yanıtıyla karşılık vermişler ve özetle “senaryo hayatın içinden çıkan karakterlere yer verir” demişler… Türk toplumunda hayatın içinden çıkan kadınlar, bunlar mıdır? Mısır’da futbol şiddeti Dış Haberler Servisi Mısır’da bir futbol takımına 2 yıl ligde oynama yasağı kararı üzerine sokaklar savaş alanına dönerken çıkan olaylarda 13 yaşında bir çocuk yaşamını yitirdi, onlarca kişi yaralandı. Geçen ay ülkenin önde gelen takımlarından Port Said kentinden El Masri ile Kahire’den El Ahli arasında oynanan maçın ardından çıkan şiddet olaylarında 74 kişi yaşamını yitirmişti. El Masri’nin kendi sahasında kazandığı maç sonrasında taraftarlar arasında çıkan çatışmada bine yakın kişi de yaralanmıştı. El Ahli taraftarlarının gerek Mübarek rejimi gerekse askeri yönetim karşıtı protestolarda ön saflarda yer aldığı gerekçesiyle hedef alınmalarına El Masri takımına iki yıl men cezası kararı üzerine çıkan olaylarda bir çocuk yaşamını yitirdi Geçen ayki olaylarda 90 kişi ölmüştü. yetkililerce göz yumulduğu iddialar arasındaydı. Bu olayın ardından çıkan çatışmalarda da 16 kişi yaşamını yitirmişti. Geçen hafta savcılık, aralarında 9 polis olmak üzere 75 kişiye cinayet ve görevini ihmal davası açtı. Soruşturma sürerken yetkililerin ilk etapta El Masri yönetiminin yeterli önlemleri almadığı, polisin içeriye kesici aletlerin so kulmasına göz yumduğu yönünde değerlendirmeye vardığı ifade ediliyor. Bu çerçevede El Masri’ye 2 yıl sahalardan men cezası verilirken El Ahli’ye 4 maç seyircisiz maç kararı çıktı. Kararın önceki gece duyulmasının ardından Port Said’de yüzlerce fanatik sokaklara döküldü, dün hükümet binalarını kuşattı. Güvenlik güçlerinin göstericilere göz yaşartıcı gazla müdahale ettiği, havaya ateş açtığı belirtilirken bir çocuğun vurularak yaşamını yitirdiği duyuruldu. Dizilerdeki Hayali Türkiye BM’de görev yapan bir arkadaşım geçende, “Bildiğin gibi değil” dedi: “Türk dizileri dışarıda bayağı bir ‘Türkiye imajı’ oluşturdu...” Dizilerde edinilen “hayali Türk imajının” nasıl bir şey olabileceğini düşündüm… Aklıma nedense önce “Firar” dizisi geldi… Dizinin Mardin’deki ilk bölümlerini izleyen bir yabancı, bizim Güneydoğu’yu misal, kolaylıkla Sicilya sanabilirdi. “Baba” konumundaki “ağa”nın malikânesinde hele bir cenaze ve yas sahnesi vardı ki tam Corleone dersiniz! Malikâne kapısında jilet gibi siyahlar giyinmiş korumalar… Art arda park edilmiş simsiyah arabalar... Kara Sicilya dullarını andıran kadınlar vs… Kent dizilerine gelince. Zengin evlerinin hemen hepsinde hizmetkâr konumundaki kadınlar; hafif mini, dar siyah etekler ve beyaz kolalı gömleklerle servis yapıyor... Bu da İngilizlerin “Yukarıdakiler, aşağıdakiler” dizilerinden apartılan bir görsel efekt olmalı… Hali vakti yerinde insanların evleri dahil, Türkiye’de üniformalı kadın yardımcı görmedim desem yeridir. Bizde ev çalışanlarına genelde pek kılık kıyafet dayatması yapılmaz. Çünkü Türkiye’de bu türden bir kuralcılık ve resmiyet yoktur… Sabah kahvaltılarında masaya Amerikan dizilerinde yapılageldiği gibi illa portakal sularının konmadığı ve insanların her şart altında mutlaka iki dirhem bir çekirdek masaya oturmadığı gibi tıpkı... Kadınların o “holding kılıkları” ne hele öyle? Sabah işe giden kadınların hepsi on beşer santimlik topuklar ve iddialı kokteyl kıyafetleriyle yola koyuluyor. Başdöndürücü dekolteler ve takılar içinde podyum yarışı yapıyor. Böyle bir “iş kadını” tarzı 80’lerin “Dallas” ve “Dynasty” dizileri dışında!değil Türkiye, dünyada görülmedi. Ama ‘Suriyeli pilot Türkiye’ye kaçtı’ Dış Haberler Servisi Suriye Hava Kuvvetleri’nden bir helikopter pilotunun Halep’i bombalaması yönünde kendisine verilen emri dinlemediği, bunun yerine askeri güvenlik binasını hedef alarak ardından Türkiye’ye kaçtığı iddia edildi. El Arabiya’nın muhalif Suriye Ulusal Konseyi kaynaklarına dayandırdığı haberine göre pilot, uçağındaki mühimmatı tükettikten sonra Türkiye’ye geldi. Suriyeli yetkililer ise iddiayı yalanladı. AA’nın haberine göre, Suriye’deki karışıklıktan kaçan, aralarında çocukların da bulunduğu 5’i Suriye ordusunda görevli 20 Suriyeli dün Türkiye’ye geçerek sığınma talebinde bulundu. Öte yandan BM ve Arap Birliği’nin Suriye özel temsilcisi Kofi Annan Moskova’da temaslarını sürdürürken haftaya Çin’e gideceği belirtildi. Suriyeli muhalif kaynaklar, dün ülke genelinde güvenlik güçlerinin ateşinde 18 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. 4 askerin öldüğü de gelen haberler arasında. İdlib yakınlarında önceki gün 18 kişinin evlerinde ve arabalarında yakılarak öldürüldüğü öne sürüldü. İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesinin bir haberinde ise “Türkiye’nin PKK’yi desteklediği için Suriye’yi suçladığı ve terörü önleme gerekçesiyle Suriye’ye saldırmaya karar verebileceği” iddiasında bulunuldu. Papa havadan Havana’ya seslendi Katoliklerin ruhani lideri Papa 16. Benediktus, Latin Amerika gezisi çerçevesinde yarın gideceği Küba’ya “Marksizm’i ardında bırakması” çağrısında bulundu. 16. Benediktus, uçaktaki açıklamasında Küba’ya yeni yönetim modelleri bulması önerisi de yaptı. Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez ise “Tüm fikirlere saygılıyız” derken diğer yandan “halkımızın ülkemizin uzun tarihi üzerine dair kuvvetli inançları gelişmiştir” ifadesini kullandı. (REUTERS) Eski bankere saldırı ? Dış Haberler Servisi İngiltere’nin başkenti Londra’da eski bir Rus bankere suikast girişiminde bulunuldu. German Gorbuntsov’un Rusya ve Moldova’da geçmişte bankaları olduğu belirtiliyor. Polis, saldırının Gorbuntsov’un evine girererken gerçekleştiğini, kendisine ateş açıldığını bildirdi. Gorbuntsov’un yaralı olarak saldırıdan kurtulduğu ancak durumunun ağır olduğu kaydedildi. Bazı kaynaklar Gorbuntsov’un 2009’da yine bir Rus bankerin öldürülmesine ilişkin yeniden açılan soruşturmada ifadesine başvurulacaklar arasında yer aldığını duyurdu. Hürrem’i aratmıyorlar 16. Benediktus dün gittiği Meksika’da büyük kalabalık tarafından karşılandı. ‘Oğlum olsaydı ona benzerdi’ Dış Haberler Servisi ABD’nin Florida eyaletinde geçen ay silahsız siyah bir gencin beyaz mahalle bekçisi tarafından vurularak öldürülmesi ve bekçinin “şüpheli gördüm, kendimi savundum” ifadesi üzerine hakkında hiçbir suçlamada bulunulmamasına yönelik tepkiler büyüyor. ABD Başkanı Barack Obama da önceki gün Trayvon Martin isimli gencin öldürülmesine ilişkin açıklamasında olayı “trajedi” olarak niteledi. Obama, “Eğer bir erkek çocuğum olsaydı, Trayvon’a benzerdi. Trayvon’ın velilerinin, herkesin bu olayı hak ettiği ciddiyetle soruşturmamızı beklemelerinin hakları olduğunu düşünüyorum” dedi. ‘İş kadını’ imajı C MY B C MY B