25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MART 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Tıbbın sonu gelebilir Bakanlıktan 3 ilaca yasak ? Haber Merkezi Sağlık Bakanlığı, 3 ilacın bazı serileri için 2’nci sınıf B seviyesine çekme kararı aldı. İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, guatr hastalığı (hipotiroidizm) tedavisinde kullanılan ‘Levotiron Tablet 100 mcg’ adlı ilacın ‘02512’ serisine, sara hastalığı (epilepsi) tedavisinde kullanılan ‘Karazepin Tablet 400 mg 30’ adlı ilacın 1170 serisine ve kalp hastalığı tedavisinde kullanılan ‘Danitrin Fort Tablet’ adlı ilacın tüm serileri için 2’nci sınıf B seviyesinde çekme kararı alındı. ANKARA (AA) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Margaret Chan, antibiyotiklere karşı direnç kazanan bakterilerin modern tıbbın sonunu getirebileceği uyarısında bulundu. Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da bulaşıcı hastalıklarla ilgili bir konferansa katılan Chan, dünyanın rutin ameliyatları imkânsız hale getirecek bir antibiyotik krizi ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Şimdiye kadar geliştirilen tüm antibiyotiklerin etkisini kaybedebileceği uyarısında bulunan Chan, tüberküloz, sıtma ve HIVAIDS için geliştirilen ilaçların da aynı tehlike altında olduğunu belirtti. Chan, antibiyotiklerin yerini alacak ilaçların çok daha pahalıya mal olacağını ve tedavinin uzayacağını ifade etti. Chan, “Antibiyotik direnci, ABD, Avrupa ve dünyanın diğer bölgelerinde hızla artıyor. Bu, mikroplara karşı ilk cephemizi kaybettiğimiz anlamına geliyor. Antibiyotiklere karşı dirençli mikroplara maruz kalan kişilerde ölüm oranı yüzde 50 artış gösterdi. Boğaz enfeksiyonu ve yaralanmaların insan hayatına mal olduğu eski günlere dönmek üzereyiz” dedi. Antibiyotik direncini küresel, son derece ciddi ve hızla büyüyen bir tehdit olarak niteleyen Chan, bunun organ nakli, kemoterapi, prematüre bebeklerin bakımı gibi tıbbi girişimleri çok tehlikeli hale getireceğine dikkati çekti. DSÖ, konuyla ilgili olarak kısa bir süre önce “Antimikrobiyal Direncin Büyüyen Tehdidi” adında bir kitap yayımlamıştı. “Hastalıklara yol açan bakterilerin, tedavi için kullanılan antibiyotiklere direnç geliştirerek tepki verdiğine” işaret eden kitapta, birçok yaygın ve hayati tehlike arz eden enfeksiyonun tedavisinin giderek son derece güç, hatta imkânsız hale geldiği vurgulanıyor. Antibiyotiklere karşı direnç kazanan bakterilerin büyük tehlike yarattığı uyarısında bulunan Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Margaret Chan: ‘Zweig Sendromu’na Karşı ‘Şık Şendromu’ “Zweig Sendromu” başlıklı salı günkü yazımı pazartesi günü saat 15 dolayında gazeteye yolladım. Yazı daha yayımlanmadan akşam saatlerinde Nedim Şener, Ahmet Şık, Coşkun Musluk ve Sait Çakır serbest bırakılmıştı. ??? Artık Silivri davaları başta olmak kaydıyla, Türkiye’deki adalet sistemi uygulamalarının “adaletsiz” olduğu, iktidardakiler de dahil, herkes tarafından söyleniyor. Hükümet üyeleri, iktidarın eski ve yeni destekçisi kalemler (birkaç gözünü kan bürümüş vicdansız dışında) bu adaletsizliğin düzeltilmesi için tavır koyuyor. Ama son dört tahliyeden başka somut bir gelişme yok… Bu nasıl bir iştir anlamak olanaklı değil! ??? Cezaevlerinin insanlık dışı koşulları sayfa sayfa tefrika ediliyor… Bu arada tutuklular, mahkumlar hastalanıyor, ölüyor… Eşleri, anne babaları, sevdiklerinden uzak, hastalanıyor, ölüyor… Bütün bunlardan sorumlu olan düzeni kuran iktidar, “üzüntülerini belirtiyor” ve olayları seyretmekle yetiniyor! Ülkenin içindeki ve dışındaki meslek örgütleri, siyasal yorumcular ayakta: İnsan hakları ihlalleri, medya mensuplarına, askerlere, sivillere, öğretim üyelerine, gençlere reva görülen muameleler Türkiye’nin imajını yerle bir ediyor… İçerden ve dışardan yükselen eleştirilerin, protesto seslerinin haddi hesabı yok… İktidar sadece dinlemekle yetiniyor… Kimi zaman da artık inandırıcılığını tümüyle yitiren eski “basın mensubu değil, terör örgütü mensubu” şarkılarını tekrarlıyor. ??? Hayatımda Nedim Şener’i bir tek kez, gazeteye ziyarete geldiğinde, çok kısa bir süre gördüm. Ahmet Şık’la hiç karşılaşmadım… Coşkun Musluk ve Sait Çakır isimlerini ilk kez odatv davasında tutuklandıkları zaman duydum. Serbest bırakıldıktan sonra söylediklerini, yaptıklarını okudum, acılarını yüreğimde hissettim… Bunları okurken, içerde yatan aziz dostum Prof. Mehmet Haberal’ı, benimle bir söyleşi yapan ve sonra bunu Özal üzerine yazdığı kitabında kullanan Soner Yalçın’ı, çok eskiden beri tanıdığım Yalçın Küçük’ü, üniversitesine konferansa gittiğimde yurtdışında olduğu için karşılaşamadığım, ama bir başka toplantıda tanıştığım Prof. Fatih Hilmioğlu’nu, hiçbirini tanımadığım çeşitli rütbelerdeki emekli ve muvazzaf askerleri, bir bölümü Balbay gibi Özkan gibi dostum olan, çoğunun haberlerini, eserlerini okuduğum gazetecileri, yazarları, gösteri yaptıkları için içeri atılan evlatlarımız öğrencileri, adını sanını bilmediğim, hiç tanımadığım tutuklu ve mahkumları düşündüm: Tahliye edilen dört farklı insan dört farklı öykü anlatıyor, dört farklı tepki veriyordu… Hepsinin ortak yanı, öykü ve tepkilerin trajik olmasıydı… Kim bilir içerde yatan yüzlerce, binlerce, on binlerce kişinin trajedileri hangi boyutlara ulaşmıştı? ??? Öyle anlaşılıyor ki bu dört tahliyeyi bile içlerine sindiremeyen, gözlerini kan bürümüş vicdansızlar da var. Kimileri de Ahmet Şık’ın serbest kaldıktan sonra kendisine komplo kuranların peşine düşeceğini söylemesini ona “yakıştıramamışlar”… Üzülmesinler, Zweig sendromuna yakalanmasından iyidir! Not: 18 Mart Çanakkale Zaferi kutlu olsun! ? GAZİ ÜNİVERSİTESİ Şişli’de ‘üçüncü bahar’ ? İstanbul Haber Servisi Şişli Belediyesi 1824 Mart Yaşlılar Haftası’nı 65 yaş ve üzerindeki yurttaşlar için hazırlanan kampanyalarla kutluyor. Şişli Belediyesi Başkanı Mustafa Sarıgül, “Şişli’deki tüm alışveriş merkezlerini, bankaları, kamu kurumlarını, tiyatroları, sinemaları, sağlık kuruluşlarını bu kampanyaya katacağız. Artık giriş kapısında 65+ logosunun bulunduğu her yerde, 65 yaş ve üzerindeki yurttaşlarımıza öncelik tanınacak” dedi. Üçüncü yüz nakli gerçekleşti Taksim projesine protesto Gezi Parkı’nın yok edilerek Topçu Kışlası’nın yeniden inşasını ve Taksim Meydanı’nın dalış rampaları ile yayalara kapatılmasını öngören projeye karşı yaklaşık bin kişi İstiklal Caddesi’nde yürüdü. Eyleme aralarında Bedri Baykam, Gülsen Tuncer, Nejat Yavaşoğulları’nın da bulunduğu sanatçılar destek verdi. Çok sayıda meslek odası, sendika, siyasi parti, sivil toplum örgütünün desteklediği Taksim Dayanışması tarafından düzenlenen yürüyüşe katılanlar “Tayyip Taksim’den elini çek” sloganları atarak, “Taksim rantın değil emeğin meydanı”, “AKP meydanı boş mu sandın” yazılı döviz ve pankartlar taşıdılar. Fatih’te fuhuş operasyonu ? İstanbul Haber Servisi Polis ekipleri, yaklaşık 5 gün önce Fatih’te yaptıkları bir operasyonda yakalanan bir kadının tehdit ve şiddet zoruyla çalıştırıldığını ifade ederek, operasyon alanı dışında da fuhuş yapıldığını söylemesi üzerine Aksaray’daki 3 eğlence mekânını ve 2 otele eşzamanlı olarak operasyon düzenledi. 78 kişi gözaltına alındı. Eğlence merkezi ile otellerin 5 yetkilisi de “insan ticareti yapmak” suçundan adliyeye sevk edildi. Yetkili bulursan gezersin CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinin Nasrettin Hoca beldesindeki Nasrettin Hoca’nın evi ile Seyitgazi ilçesindeki Bor Müzesi, sürekli kapalı duruyor. Nasrettin Hoca’nın kendi adını taşıyan beldedeki evi 300 bin TL har canarak müze haline getirildi. Selçuklu hamamı da 200 bin TL harcanarak dünyada ilk bor müzesi olarak hizmete girdi. İki müzeyi ziyaret etmek isteyenler, kurumlara başvurarak, anahtar ile bir görevlinin kendilerini gezdirmelerini istiyorlar. Eğer, ziyaret hafta sonuna denk gelirse yetkili bulunamıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin üçüncü yüz nakli ameliyatı, Akdeniz ve Hacettepe’nin ardından Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirildi. Ameliyat tam 12 saat sürdü. Fakülte Dekanı ve Hastane Başhekimi Prof. Dr. Sacit Turanlı, operasyonun ardından düzenlediği basın toplantısında nakil yapılan hastanın Kahramanmaraşlı 20 yaşında genç bir bayan olduğunu, 6 yıl önce tüfekle ya Prof. Dr. Turanlı ralanmasıyla burun, üst çene, damak ve üst dudak bölgesinde çok ciddi doku kaybı meydana geldiğini, düzeltme amaçlı 35’in üzerinde ameliyat yapıldığını belirtti. Turanlı, vericinin önceki gece İstanbul’da yaşamını yitiren 28 yaşındaki genç bir bayan olduğunu anlattı. Turanlı vericiden burun, üst dudak ve üst çene kemiğini içeren dokunun alındığını söyledi. Turanlı “Bu kısmi bir yüz nakli mi” sorusunu “Öyle de yorumlayabilirsiniz” diye yanıtladı. Çöp kamyonunun altında kaldı ? İstanbul Haber Servisi Bahçelievler’de arkadaşlarıyla oynayan Gülistan Ahmetoğlu (5), bu sırada sokağa giren çöp kamyonunun altında kaldı. Küçük çocuk, olay yerinde hayatını kaybetti. Kaza yerinden ayrılan sürücü, bir süre sonra Kocasinan Polis Merkezi’ne teslim oldu. Ahmetoğlu’nun cesedi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Dayak kamerada ? TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon’un Araklı ilçesinde okul çıkışında babası tarafından tekme tokat dövülen kız çocuğunun yaşadığı olay güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde erkek şahsın karlarla kaplı yolda çocuğu kameranın görüş alanından çıkana kadar yaklaşık bir dakika boyunca tekme ve tokatlarla aralıksız dövdüğü, 4 kez havaya kaldırarak yere fırlattığı görülüyor. Kimliği tespit edilen baba gözaltına alındı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle