16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ARALIK 2012 CUMA HABERLER İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Y B Y Y Y Y Y Y Y Y 9 7 9 9 13 12 11 9 12 15 CUMHURİYET SAYFA 13 TÜRKİYE Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sivas Antalya Y Y Y Y Y K Y 14 12 7 6 8 4 16 Adana Mersin Erzurum Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y K Y Y Y Y Y K K 15 15 3 9 10 8 8 3 6 4 Oslo K Helsinki K Stockholm K Londra Y AmsterdamK Brüksel K Paris B Bonn K Münih K Berlin K 6 3 5 6 4 4 5 0 0 0 DIŞ MERKEZLER 0 Budapeşte K Madrid PB 11 Viyana Y 1 B 2 Belgrad Sofya PB 0 Roma Y 13 Atina Y 14 Zürih K 1 Moskova PB 3 Aşkabat B 17 Taşkent Y 19 Baku Y 13 Bişkek B 14 Tiflis Y 12 Kahire B 20 Şam Y 18 Tahran B 13 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ondan ne de bundan... Geçmiş günlerden bir gün, kimi Kürt milletvekillerinin Meclis kapısında tutuklanıp içeri tıkıldıklarını bugünlere örnek göstererek teröristlerle yolda sarılıp öpüşen BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması nı isteyen RTE’ye karşı uyarıda bulunmasından bir gün sonra... ... kükreyen aslan “kardeşi” Başbakan’dan, “Yahu sen dünle bugünü nasıl mukayese edersin ha” diye zılgıt yedikten sonra “Rahatsızım” dedi ve fakat bir gerçek ortaya çıktı: Yukarıdaki AKP’li, aşağıdaki AKP’linin kendisine karşı çıkılmasını asla kabul edemeyeceğini hâlâ anlamış değil. Ülkeyi bugünlere getiren, maşallah 10 yılda yurdu demir ağlarla öreceğine, mevcutlara ek 7 bin yeni okul yerine, 7 bin 324 yeni cami inşa edilmesini sağlayan, yüzyılın toplumsal, ekonomik sorunlarına çarenin Kuran’da olduğunu savunan sapına kadar dindar bir adama... ... üstelik 2007’de Köşk’e çıkmasını sağlayan liderine nasıl karşı çıkar, BDP’lilere dokunulmamasını nasıl istersin bre gafil!.. ??? Aşağıdaki yukarıdaki AKP’lileri, yanı başlarındaki ana muhalefet ve muhalefet partileri liderlerini dün Cumhuriyet’in birinci sayfası rahatsız etmedi mi acaba? 1934 yılının bir perşembe günü Millet Meclis’inde kabul edilen bir yasa, gazetenin o tarihteki birinci sayfasında sekiz sütun manşette: “BMM, dün yaptığı tarihi toplantıda kadınların mebus seçme ve seçilmelerini alkışlar arasında ittifakla kabul etti” diyor. Yıl 2012. Kasım ayı. Gün yine perşembe. Aşağıdaki yukarıdaki AKP liderlerinin, ana muhalefet ve muhalefet partileri liderlerinin bundan 78 yıl önce Türk kadınının yazgısını değiştiren tarihsel olayı anımsamak ve oylarına talip oldukları Türk kadınını seçme ve seçilme haklarına kavuştukları için kutlamak akıllarının ucundan geçmedi. Cumhuriyetin çağdaş kimliğini tersyüz etmeye çalışan aşağıdaki AKP’li RTE’yi mazur görelim. Kimliği malum: Çağdaş Cumhuriyeti tersyüz etmek! Nedenleri ve kimlerden rahatsız olduğu biliniyor artık. Öncelikle, Atatürk’e ve devrimlerine düşman. Ulusal savaş kahramanı Mustafa Kemal’e dil uzatamıyor. Devrimlerini özetleyen Atatürk soyadını söyleyemiyor. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü’ye, adeta kinle, zapt edemediği düşmanlıkla her vesile saldırıyor. Milletin gönlündeki Atatürk ve İnönü isimlerini silerek düşlediği İslamcıl Cumhuriyeti getirebileceğini sanıyor. ??? AKP liderlerinin kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildiği günü anmayı neden düşünmezler diye hayıflanmanın gereği yok. Onlar kadının başını açanı, kadına haklarını verenleri asla affetmeyecek!.. Peki ama kadınlara devrimsel hakların tanındığı günü, ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu bir konuşma, hiç değilse bir mesajla neden kutlamadı acaba? Nedeni, Enver Aysever’in aykırılıktan çok, sağı solu kollayan kaytarıcı sorular programında; yazıda sözde görüşlerini esirgemeyen yazar Yılmaz Özdil açıkladı: Kılıçdaroğlu’nun “yeni” CHP’si, artık Atatürk’ün partisi değil! ??? Bir fotoğrafta RTE’nin eşinin elini doksan derece kıvrılarak eğilerek öpen AKP milletvekillerinden Metin Metiner’in, CHP grubu içinde pek çok konuda sarsılmaz bir gayretle savaşan Ali Rıza Öztürk aleyhine açtığı tazminat davasında hâkimin verdiği karar çok ama çok ilgi çekici. Meclis’te Atatürk ve İnönü dönemini “milli şef faşizmi” diye niteleyen Metiner’i, kürsüde Öztürk şöyle yanıtlamış: “Atatürk’e dil uzatıyorsun. Faşist sensin!” Dün bizde çıkan Ayşe Sayın’ın haberine göre asıl kıvanç veren mahkemenin açıkladığı karar. Yalnız bir milletvekiline değil; Atatürk ve İnönü dönemini daima faşizanlıkla suçlayan ağa babası RTE’ye de, peşindeki ilgililere de, o dönemin mirasçısı hatta ana muhalefet partisine de ders veriyor. Diyor ki mahkeme: “Ülkenin o günkü koşulları değerlendirilmeden, ülke bütünlüğünün korunabilmesi, gerçekleştirilen devrimlerin yerleştirilebilmesi için yapılanları faşizmle suçlamak, haksız ve ağır bir ithamdır.” ??? Duy sesini mahkemenin RTE ve yargıyı bağımlı hale getirmek için ne yaparsan yap! Unutma, Ankara’da hâkimler var! Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Büyükşehir Belediyeleri Yasası’nı onaylaması, bu yasa ile küçülen Yenimahalle ve Şişli belediyeleri sınırları içinde yaşayanlarda hayal kırıklığı yarattı. Dün görüştüğümüz Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Şişli sakinlerinin yasanın iptali yönünde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını kullanacağını belirterek “Adalete inanıyoruz, hakkımızı hukukumuzu sonuna kadar arayacağız” dedi. Sarıgül’ün mahkemeden tek beklentisi, başvuruların en kısa süre içinde sonuçlandırılması. Sarıgül ve Yaşar Anayasa Mahkemesi Yolunda Bunlardan birincisi, ana muhalefet partisi CHP’nin (belki de MHP ile birlikte) Anayasa Mahkemesi’ne yapacağı iptal başvurusu. Nitekim CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın dün “Parti yönetimi onaylarsa karşı olduğumuz yönler itibarıyla Anayasa yargısına gideceğiz. 29 kentte il genel meclislerinin, il özel idarelerinin kapatılması; 2950 belediyeden 1591ini, 34 bin 500 köyden 16 bin 82’sini kaldıran anlayış yerel hizmetlerde etkinlik ve verimliliği sağlayamaz. İktisadi, sosyolojik yönetimsel sakıncaları var bu yasanın” görüşünü dile getirdi. Yasanın, belediye sınırlarının değiştirilmesine ilişkin maddelerinin de iptalini isteyeceklerini belirten Günaydın, “Çıkarımıza uygun olsun olmasın, gece yarısı baskınıyla Yenimahalle’nin ve Şişli’nin parçalanması kabul edilemez” dedi. isteyip görüşeceğim. Zaten bazı üyeler Yenimahallelinin tepkisini paylaşıyordur ya da oturdukları mahallelerde görüyordur. İnanıyorum ki hukuki bir karar çıkmasına yardımcı olacaklardır. Anayasanın 95. maddesi uluslararası sözleşmelerin iç hukuka üstünlüğüne hükmeder. BM Yerel Yönetimler Şartı’nın 5. maddesi de bu tür değişikliklerin halka sorulması ve referandum yapılması gerektiğini vurgular. Yapılan yasal düzenleme Yenimahalle halkının istemlerine aykırı olduğuna göre yüce mahkeme bunu düzeltmelidir.” 16 CHP’Lİ VEKİL SİLİVRİ’YE GİTTİ ‘Hükümetin zavallılığını gördük’ İstanbul Haber Servisi CHP’li 16 milletvekili Ergenekon davası kapsamında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ve MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan’ı ziyaret etti. CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, cezaevi girişinde 16 milletvekilinin kemerlerinin çıkartılarak arandığı, retina taramalarına sokulduklarını belirterek “Hükümet orada bize gücünü göstermeye çalıştı. AKP iktidarı cezaevinde milletvekillerini değersizleştirmek için elinden geleni yaptı” dedi. Yaklaşık 1’er saat süren görüşmeler hakkında bilgi veren Erdoğdu, Bale Eg yet uri mh (Cu bay’ın en çok alınİR İZM sivil dığı noktayı şöyle Bürosu) Çok sayıda asi toplum kuruluşu ve siy anlattı: “Balbay, parti, 13 Aralık’ta Silivbirbiriyle hiç ilgiı ri’deki Ergenekon davas si olmayan insanrduruşmasında yurtseve ların bu davada . leri yalnız bırakmayacak yan yana oturtulsın kta no k Kentin pek ço n duğuna dikkat ola ak ılac dır kal ç ara n da sı ma çekti. Balyoz ve luş bu i Büyük Silivr Erray Se KCK davalarınen B’d TG için da insanların iyi can’ın 0 544 262 40 07, kötü birbirlerini Özgür Açıkgöz’ün 0 543 650 74 92, İP İzmir İl Ör gördüklerini, 95 gütü’nün de 0 232 483 Ergenekon daın 45 numaralı telefonların vasında ise ini. aranabileceği bildirild sanların birbirleriyle hiç ilgilerinin olmadığına vurgu yaptı. ” Engin Alan ile görüşmelerinde Alan’ın ‘kimse bana bu ülkede hukuk var’demesin dediğini söyleyen Erdoğlu, Haberal’ın ise “Yargılama heyetinin aslında en ağır cezayı verdiğini, haklarının ellerinden alındığından özellikle bahsettiğini” söyledi. Gül’den umutlar boş çıktı Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ile yasanın Köşk’te değerlendirildiği aşamada yaptığımız sohbette Cumhurbaşkanı Gül’ün siyasete atıldığı yıllarda Yenimahalle’de oturduğunu anımsatarak “Burayı en iyi bilenlerdendir. Oturduğu eve bizzat tüp takmışlığım var. Gece yarısı ayak oyunuyla yapılan bu değişikliği mutlaka iade edecektir” düşüncesindeydi. Onay sonrasında o da artık Sarıgül gibi umudunu Anayasa Mahkemesi’ne bağlamıştı. Yasanın Anayasa Mahkemesi’nden dönüşünün iki ihtimali olduğuna inanıyor. Yenimahalle’de Yaşar’ın çözüm beklediği ikinci seçenek Şişli’de olduğu gibi Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yöntemi. Yenimahalle’den bir gecede Etimesgut ve Çankaya’ya bağlanan 200 bin Yenimahalle sakini adına başvurular önümüzdeki günlerde iletilecek. Bu resmi girişimlerin yanı sıra, Fethi Yaşar kendisi de mahkeme üyeleri ile görüşme niyetinde. Anayasa Mahkemesi üyelerinden 67 tanesinin Yenimahalle sınırları (değişmeden önceki) içinde şimdi oturmakta ya da geçmişte oturmuş olduğunu belirterek şunları söyledi: “Başkan Haşim Kılıç ve üyelerden tek tek randevu Yedi yargıç başvuruları keser Ancak, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruya hazırlanan Sarıgül ve Yaşar’ı sürpriz bir netice bekliyor. Mahkemeye yakın kaynaklar CHP’nin yapacağı başvurunun Şişli ve Yenimahalle sakinlerinin bireysel başvurusunun önünü keseceğine dikkat çekiyor. Eğer CHP’nin iptal başvurusu Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilirse bu durumda yasanın anayasaya uygunluğunu en üst otorite tarafından teyit edilmiş olacak ve artık Türkiye’de bireysel başvuru yolu tükenmiş olacak. Bu durumda Şişli ve Yenimahalle halkının önünde Strasbourg’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dışında bir seçenek kalmayacak. Ret kararı İzmir’den Silivri seferberliği CHP iptal isteyecek ‘42 ölüm karanlıkta’ İstanbul Haber Servisi MazlumDer İstanbul Şubesi Asker Hakları Komisyonu Başkanı Av. Mahir Orak, Türkiye’de halen devam eden “Zorunlu Askerlik” uygulamasından kaynaklı asker ölümlerinin artarak devam ettiğini söyledi. 2012 yılında şüpheli asker ölümü sayısının 42’ye çıktığını belirten Orak, “TBMM’den defalarca talep etmemize rağmen askerde yaşanan hak ihlallerinin araştırılması için komisyon dahi kurulmamıştır” dedi. Son dönemde artan asker intiharlarına ilişkin Orak basın toplantısı düzenledi. Şüpheli asker ölümlerinin kanayan bir yara haline dönüştüğünü savunan Orak, askerde yaşanan ölümlere ilişkin şu örnekleri verdi: “Er Aydın MazlumDer, 2012’de şüpheli asker ölümlerinin arttığını açıkladı CHP İNTİHARLARI TBMM GÜNDEMİNE TAŞIDI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, son dönemde artış gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü içindeki intihar olaylarının TBMM tarafından araştırılması istemiyle önerge verdi. Seçer, intiharlarının önüne geçilmesi için gerekli psikolog ve sosyolog desteğinin yeterince sağlanmadığına dikkat çekti. ‘Kanayan bir yara’ Dere’nin 28 Temmuz 2000’de Çanakkale Gökçeada 5. Komando Alay Komutanlığı’nda gece nöbeti esnasında ölümü ile ilgili askeri savcılık hukuka aykırı bir şekilde delilleri toplamış, G3 silahının mermi deliğinin giriş çıkış tespiti askeri savcılık tarafından tespit edilememiştir. Dosya 12 yıl boyunca dosya açık tutulmuş fakat hiç kimse için soruşturma yapılmamıştır. Er Murat Oktay Can da 5 Eylül 2009’da askerlik görevini yaptığı Tunceli’nin Hozat ilçesine bağlı Sarıtaş Jandarma Karakolu’nda nöbet kulübesinde ölü bulunmuştur. Olay yerine giden askeri savcılıkça alnının tam ortasından vurulan er için G3 piyade tüfeğiyle anlının üstüne, tam ortasına dik vaziyette nasıl nişan aldığı açıklanmaksızın olayın intihar olduğu kanaatine varılmıştır. Tekirdağ Çerkezköy 3. Zırhlı Tugay Mekanize Piyade Taburu 2. Mekanize Piyade Bölük Komutanlığı’nda askerlik yaparken intihar ettiği öne sürülen er Mazlum Karabulut’a ait ol duğu söylenen silah şarjörünün 30 mermili olmasına rağmen, şarjörde 28 mermi bulunması ve iki merminin de nereye gittiğinin araştırılmaması ciddi bir eksiklik oluşturmaktadır. Olaya müdahale eden savcının tutmuş olduğu ölü muayenesi tutanağında Karabulut’un sol şakağından girip sağ kulak üstünden çıktığı yazmaktadır. Tekirdağ Askeri Savcılığı da olay hakkında takipsizlik kararı vererek üzerini kapatmıştır. Aileler haklarını AİHM’de aramaya karar vermiştir.” MAHKEME KARARINI VERDİ ‘İnci’de son çok yakın ÖZLEM GÜVEMLİ HATAY’DAKİ ‘ONUNCU KÖY’ GAZETESİ Üniversiteden şikâyet, polisten baskın MEHMET ALİ SOLAK DÜZELTME: Gazetemizin dünkü sayısının 8. sayfasında AB Türkiye Masası Şefi JeanChristophe Filori’ye atfen Kıbrıs Rum dönem başkanlığıyla ilgili bir eleştiri cümlesi yayımlandı. Avrupa Parlamentosu’ndaki bir danışmanın söylediği bu sözler, teknik bir hata nedeniyle Filori’ye atfen verilmiştir. Düzeltir, özür dileriz. HATAYAntakya’da yerel yayın yapan Onuncu Köy gazetesi internet sayfasında okurların yaptığı yorumlar nedeniyle Mustafa Kemal Üniversitesi’nin (MKÜ) şikâyeti üzerine dün polis tarafından basıldı. Polis, yorumları filtrelemediği gerekçesiyle harddisklere el koydu. Günlük yayın yapan Onuncu Köy gazetesinin internet sayfasında MKÜ ile ilgili yaptığı haberin altına okurlar yorum yapınca, rektörlük kendilerine “hakaret” edildiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Hatay 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararıyla dün 15 polis gazeteyi basarak bilgisayarların harddisklerine el koydu. Okurların yorumları silmediği için suçlandığını belirten gazetenin sahibi Halit Basık, “Şahsıma yönelik eleştirileri de silmediğimi ifademde söyledim. Bu hukuka aykırı ve çok ağır bir durum. Bu arada MKÜ avukatı Süleyman Tenekeci’nin AKP il yöneticisi olduğunu da belirtmek isterim. Haksız bir suçlama ile karşı karşıyayım. Gazetemin yayın hayatına devam edebilmesi için el konulan harddisklerimizin bir an önce iade edilmesi gerekmektedir” dedi. Erzurum’da gerginlik sürüyor Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde yaşanan gerginlik sürüyor. Fakülte önünde toplanan 300 kişilik grup fakülte binasına girip Kürt öğrencileri linç etmek istedi. Türk bayrağı açarak “Burası Erzurum, buradan çıkış yok” , “Kahrosun PKK” şeklinde slogan atan grup, daha sonra trafiği ulaşıma kapattı. Polis gruba müdahale ederek dağıtırken olayları provoke ettikleri öne sürülen 7 kişi gözaltına alındı. (Fotoğraf: AA) Beyoğlu’ndaki tarihi Cercle d’Orient (Serkildoryan) binasında yürütülen yenileme çalışması yüzünden kapanan Emek Sineması’nın ardından profiterolleriyle ünlü İnci Pastanesi de kapatılıyor. Restorasyonu üstlenen Emek İnşaat ve İşletme AŞ “binanın basamaklarını bozdukları” gerekçesi ile kira sözleşmesini Haziran 2010 itibarıyla tek taraflı feshettikten sonra konu yargıya taşınmıştı. İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin verdiği tahliye kararı Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından onandı. 1944’ten bu yana aynı yerde hizmet veren İnci Pastanesi’ni 1960 yılında kurucusu Lucas Zigoridis’ten devralan Musa Ateş, mahkeme kararına uyacaklarını söyledi. Pastanenin 52 yıllık emektarı Ateş, “İnci’yi İnci yapan halktı. Bu karar ile halkı hiçe saydılar. Hak hukuk kalmamışsa ben ne yapayım” diyerek sitemini dile getirdi. Tahliye kararı gönderildiğinde pastaneyi kapatacaklarını ancak mücadeleye devam edeceğini belirten Ateş, davayı AİHM’e taşıyacaklarını ifade etti. Ateş, İnci’yi başka bir yerde açmayı kesinlikle düşünmediğini vurguladı. ‘Eşofmanlı protesto’ya jet soruşturma SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Eğitimde dini simgele rin yaygınlaşmasını protesto etmek için 5 Kasım’da okullarına eşofmanla gide n EğitimSen üyesi öğretmenler hakkında soruşturma ve inceleme başlatıldı. EğitimS en Merkez Yürütme Kurulu üyesi Tuğrul Culfa, “Ankara, İstanbul, İzmir, Hakkâri , Gaziantep ve Balıkesir’de yaklaşık 100 öğretmen hakkında aynı gerekçe ile incelem e başlatıldığını” açıkladı. Culfa “Hiçbir dini simgenin kullanılmasını istemiyoruz. Haç da Zülfikâr da tabii türban da eğitim kuru munda olmaz. Bu gerekçe ile 5 Kasım’d a eşofmanlarımızla okula gittik” dedi. EĞİTİMSEN’Lİ ÖĞRETMENLER Nobelli yazardan sansüre destek STOCKHOLM(AA) Çin Komünist Partisi’ne olan yakınlığı nedeniyle eleştirilen Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Çinli yazar Mo Yan, ilginç bir açıklama yaparak sansüre destek verdi. Yan, “Sansür sevimsiz bir şey ama gerekli” dedi. Mo Yan, sansürü havaalanlarındaki güvenlik kontrolüyle kıyaslayarak yasağın gerçeğin önünde engel olacağına inanmadığını söyledi. Güvenlik kontrolüyle kıyasladı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle