16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK 2012 PAZAR 8 SAĞLIK Bebeğini kaybeden Arife Kablan’la ilgili Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan soruşturma raporunda yaşananların normal olduğu savunuldu Her şey normalmiş ŞULE KÖKTÜRK İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde karnına saatlerce bastırıldıktan sonra, rahmi yırtılan ve bebeğini kaybeden Arife Kablan’la ilgili Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı soruşturma raporunda, doğum anında yaşananların normal olduğu savunularak, ifadesi alınan 23 doktordan hiçbiri hakkında işlem yapılmasına gerek olmadığı belirtildi. Olayı kamuoyuna duyuran Cumhuriyet gazetesinin kaynak gösterildiği raporda, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ile İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün de konuya ilişkin birer inceleme yaptığı belirtildi. Kablan’ın çektiği acı raporda da doktorların ifadesinde ortaya çıkmış. “Hastanın ameliyathaneye götürülürken ‘karnında çok şiddetli ve yırtılır tarzda’ bir ağrıdan yakındığı” ifadeleri rapora yansıdı. Raporda bebek Kablan’ın ölüm nedeni ise “Perinatal asfiksiye bağlı hipoksik iskemik ensofalopati” yani oksijensizliğe bağlı beyin hasarı. Doktorlar ise ifadelerinde anne veya bebekte olağandışı bir durum gözlenmediğini iddia ettiler. Doktorların en önemli savunma noktası Kablan’da çok nadir rastlanan bir rahim sorunu olan “uterus unikornis” bulunduğu, ancak 1 çocuk sahibi olan 1 kez düşük yapmış olan, Kaplan’a daha önceki kontrollerinin hiçbirinde böyle bir sorunu olduğu dile getirilmemiş. Hatta Kablan’ın gebelik diyabeti dışında bir riski bulunmadığı ve bu nedenle normal doğum yapmasında sakınca bulunmadığı ifade edildi. Bakanlık raporunda, “Anne ve bebeğe yapılan tüm müdahalelerin usulüne uygun olarak yapıldığı” iddia edildi. Cumhuriyet gazetesinde haberin yayımlanmasının ardından, hastanede Arife Kablan’a “Alete bağlı olduğu, ilk aşamada çocuk kalp seslerinin normal olduğu ve çocuk kalp seslerinin yavaşlamasının ardından sezaryene alındığına” dair metin imzalatıldı. Söylediklerini kendi isteğiyle yazdığı ve zorlama olmadığı belirtilen Kablan’a, aynı metinde 3 de şahit gösterildi. Ancak Arife Kablan, bu metnin doktorlardan biri tarafından kendisine yazdırıldığını ve zorla imzalatıldığını anlattı. B12 eksikliğine DİKKAT sinir hasarı, kansızlık, unutkanlık, depresyon ve yorgunluk, haÇok üşüyorsanız, yorgunlukfızanın zayıflaması, el ve ayaktan ya da halsizlikten yakınıyorlarda görülen uyuşma gibi sosanız, aşırı duygusallık ve konrunlara neden olacağını söyledi. santrasyon güçlüğü yaşıyorsaÇocuklarda ise zekâ düzeylerinnız, baş dönmesi, dengesizlik gide düşüklüğe neden olabildiği bi sorunlarınız varsa, hatta depgibi, konuşma ve yürüme gibi resyon tedavisi görecek kadar davranışların daha geç ortaya hayatla bağlarınız koptuysa, bu çıkmasına da neden olabileceğitür can sıkıcı soni anımsatan Enç, vejerunların B12 vitataryen beslenenler, tek min eksikliğinden tip diyet yapanlar, yaşkaynaklanabilecelılar, emilim bozukluğu ğini düşünmelisihastaları, doğum kontniz. Uzmanlar, rol hapı ve bazı ilaçları özellikle vejetarkullananlar, pankreas yenler, yanlış diyet yetersizliği, bağırsak yapanlar, dengeli parazitleri ve bakterilebir beslenme progrin varlığında da B12 ramı uygulamayetersizliği görülebileyanlar, yaşlılar ile ceğini anlattı. BesinleUzman diyetisyen bazı ilaçları kullarin saklanması ve pişiPınar Kural Enç, nanlarda B12 ekrilmesi sırasında da vi(Sağda) suda eriyen tamin eksikliğinin gösikliği görülebileB12 vitamininin vü rülebileceğini kaydeceğini vurgulayacut için çok gerekli den Enç, özetle şunları rak “B12 düzeyi erken teşhis edilip bir vitamin olduğu dile getirdi: nu belirtiyor. takviye alımına “Kaynatma süresiherhangi bir kalıcı hasar oluşnin uzaması ve derecesinin madan başlanmalıdır” dediler. yükselmesi, B12 vitamininin Uzman diyetisyen Pınar Kukaybını artırır. Etler ızgara ral Enç, suda eriyen B12 vitayapılırken, sıcaklık ve damlamininin vücut için çok gerekli yan suyla B12 vitamininin bir vitamin olduğunu belirterek yüzde 30’u, nemli sıcaklıktay“B12 vitamini DNA sentezinde sa yüzde 1020’sinin kaybolduçok önemli bir role sahiptir, siğu bilinmektedir. B12 vitaminir sisteminin de normal fonkninden zengin olan başlıca besiyonunu sürdürmesi için gesinleri et, süt, peynir, yumurta reklidir. B vitaminleri depo ve balığı hayatımıza sokmamız edilebilme özelliğine sahiptir. gerekiyor. Vejetaryenler içinse En fazla karaciğerde depolasüt ürünleri ve yumurtaya nır” dedi. ağırlık vermek önerilebilir.” Enç, B12 vitamin eksikliğinin SİBEL BAHÇETEPE Başbakan Erdoğan’ın başlattığı sezaryen ve kürtaj tartışmaları hâlâ etkisini sürdürüyor ‘ İ Baskı hataları artırdı Anne kayıpları artar smini vermek istemeyen bir kadın doğum uzmanı rahimin kapalı bir kutu olduğunu ve çoğu şeyi önceden öngörmenin mümkün olmadığına dikkati çekerek şunları söyledi: “Sağlık Bakanlığı’nın hekimlere yönelik vajinal doğum yaptırılması yönündeki baskısı hekimleri yanlış yapmaya yönlendiriyor. Belalı vakalarda önceden hasta en kısa zamanda sezaryene alınırdı ama artık alınmıyor, hasta vajinal doğuma zorlanıyor. Vajinal doğuma bırakılıp ölü doğan çocuk sayısı çok arttı. Son 6 ay içinde İstanbul’da benim bildiğim 45 vaka var böyle. Baskılar olmasa belki bu çocuklar ölmeyecekti. Rahimin yırtılması vakaları arttı. Bu baskı devam ederse, ne yazık ki sıkıntılar, anne kayıpları artacak.” geldi. Annelerin ağrısız doğum istediğini anBaşbakan Recep cak vücudun belden Tayyip Erdoğan’ın aşağısının uyuşturulbaşlattığı sezaryen ve duğu “epidural aneskürtaj tartışmaları hâteziyi” kamunun ödelâ etkisini sürdürüyor. mediğini vurgulayan Ağrısız doğumu sağDemir, bunun da kalayan epidural anestedınları sezaryenle dozinin kamu tarafından Prof. Dr. Cansun Demir ile TJOD Başkan ğuma yönlendirdiğini ödenmemesi, hastanesöyledi. Prof. Dr. DeYardımcısı Prof. Dr. Bülent Tıraş lere sezaryen doğum mir, bakanlığın aile kotasının konması, kürtaj olmaya gelmiş olan planlaması politikasına ilişkin “Ana Çocuk anneye, hekimin bebeğin kalp atışlarını din Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlületmesi gibi uygulamalar, hekimler üzerinde cid ğü kapatıldı. Eskiden bazı hizmetler ücretdi bir baskı oluşturuyor, sezaryen ya da kürtaj siz yapılırdı, eğitimler verilirdi, bunlar yakararını vermesi gerektiği zaman bu baskılar yü pılmıyor. Tüm dünyada, ülkeler nüfus planzünden veremeyen hekim, anne ya da bebeğin laması ya da aile planlaması yapar, bizim bukaybı gibi sorunlarla ve ardından da davalarla günkü nüfus planlaması politikamız nüfusun karşılaşıyor. Baskıların hekimin psikolojisini arttırılması yönünde” yanıtını verdi. bozduğuna dikkati çeken uzmanlar, hekimin gerektiği zaman sezaryen veya kürtaj kararı ver Annenin psikolojisi bozuluyor Kürtaj yaptıracak olan kadını vazgeçirmek mekten korktuğunu vurguluyorlar. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), ülkeler için koyduğu se için bebeğin kalp atışlarının dinletilmesi şekzaryen hedefi yüzde 15. Ancak uzmanlara gö linde bir uygulama konusunda Prof. Dr. Dere, bu rakamı hiçbir ülke tutturabilmiş değil. Tür mir, şunları söyledi: “Çocuk kalp seslerinin kiye’de yüzde 45 olan sezaryen oranı ABD’de dinletilmesini doğru, etik bulmuyorum. Eğer kişi bir hekimin muayenehanesine kayüzde 38. Türk Jinekoloji ve Obsttetrik Derneği’nin dar geldiyse veya hastaneye geldiyse ve gebeliğin sonlandırılbaşkanı seçilen ve aymasını istiyorsa, çok nı zamanda Akdeniz basit bir olay değildir. Ülkeleri Obstetrik ve Prof. Dr. Demir, doğum sürelerine ilişkin Uzun süre düşünülJinekoloji Derneği’nin bir araştırmaya ilişkin “Bundan 50 yıl öndükten sonra bu kabaşkanı olan Prof. Dr. ceki 10 yıllık süre ile geçen 10 yılı karşılaşCansun Demir ile tırmışlar ve doğum zamanının 2 saat arttı rar verilmiştir. ZaTJOD Başkan Yar ğını belirlemişler. İnsanların, yediğimiz iç ten belli bir sıkıntı dımcısı Prof. Dr. Bü tiğimiz şeylerden yapısı da değişti. Geneti içindeki kişiye bu lent Tıraş , Kıbrıs ğimiz de değişti. Kadınların, doğumda çok kalp sesini dinlettiğiniz zaman, anneyi biönemli yer tutan, pelvisi yani çatı kemiği Malpas Otel’de bir de değişti, bu yapı normal doğumdan raz daha depresyona toplantıda basın menuzaklaşma yönünde bir yapı.” sokacaksınız.” supları ile bir araya ŞULE KÖKTÜRK ‘Hekimler korkuyor’ Prof. Dr. Bülent Tıraş dünyada hiç kimsenin “beni sezaryene aldınız” diye şikâyet etmediğini, şikâyetlerin en önemli sebebinin, “bebekte sıkıntı oldu, beni niye sezaryene almadı doktor” şeklinde geldiğini söyledi. Sezaryendeki gibi karından olmasa da normal doğumda da perine bölgesinde kesi yapıldığını anımsatan Bülent Tıraş, şunları söyledi: “Onun dışında, özellikle normal doğum yapan kadınlarda, uzun dönemde sıklıkla, idrar kaçırmaları, rahim sarkmaları ve kalın bağırsak sarkmaları gibi, birçok sorun ortaya çıkıyor. Türkiye’deki kadınların yüzde 25’i bu sorunlarla karşılaşıyor.” Son zamanlarda normal doğuma zorlandığı için anne ya da bebek kaybı şeklindeki haberlerle sık karşılaşıldığını anımsatan Tıraş, “Hekimler sezaryen yapmaktan korkuyorlar mı?” şeklinde bir soruya “Evet. Kadın doğum uzmanları geçmişte çok daha kolay karar verebilirken, şu anda o kadar kolay karar veremiyorlar. Liberal davranamıyorlar” yanıtını verdi. GENETİĞİMİZ DEĞİŞTİ BBG’NİN GÖZÜ EMBRİYO TÜPÜNDE Labaratuvarda üreme hayal değil ŞULE KÖKTÜRK Bilgisayar oyunları beynin fizyolojisini önemli ölçüde bozuyor İstanbul Haber Servisi Uzun süre bilgisayar başında oyun oynayan çocukta kalıcı beyin hasarları ortaya çıkabiliyor. Uzmanlar, çocukları sürekli ve uzun süre bilgisayar oyunu oynayan aileleri uyarıyor. Reem Nöropsikiyatri Merkezi kurucusu doktor Mehmet Yavuz, bilgisayar oyunlarında, oyun karelerinin (özellikle aksiyon oyunlarında) hızlı hızlı göz önünden geçtiğini, bu tür oyunların saatler boyu oynandığında beyni hızlı düşünmeye ve hızlı hareket etmeye programladığını söyledi. Bilgisayardan uzak durun Yavuz “Ancak fizyolojisi icabı, hızlı düşünen ve aynı anda birçok şeyi değerlendiren beyin, bir konuyu derinliğine analiz ve sentez edemez. Yani hızlı düşünme, bir konu ya da nesneye odaklanmayı, yoğunlaşmayı engelleyen bir durumdur. Dolayısıyla kişinin yöneldiği her şey derinlikten uzak, yüzeysel bir bakış açısı ile ele alınır” dedi. Bilgisayar oyunları ile çok vakit geçirildiğinde özellikle öğrencilerde büyük sorunlara neden olduğunu, derslere yoğunlaşma olamayacağı için başarısızlığa neden olacağını vurgulayan Yavuz, “Ebeveyn, oluşan başarısızlığı çocuklarının zamanını bilgisayar ile geçirmesine bağlıyor. Halbuki asıl olay, bilgisayar oyunları ile oluşan beyindeki fizyolojik bozukluktur. Tedavide her şeyden önce beyin bir süre nadasa alınması gerekiyor. Yani en az 3 ay bilgisayar oyunundan uzak durması, hiçbir öğrenme faaliyetine girmemesi gerekiyor” diye konuştu. Uzmanlar, çocukları uzun süre bilgisayar oyunu oynayan aileleri uyararak “Çocuğun beyin ayarı ve dengesi bozulabilir’ diye konuştu. Türkiye’ye yaklaşık 6 ay önce gelen “time lapse monitoring” ya da “embriyoskop” denilen sistemle, daha önceden karanlıkta kalması gerektiği için izlenemeyen embriyolar, artık 24 saat izlenebiliyor. Sistemin, hastalıklı embriyoların ayıklanmasında çok önemli olduğunu belirten Türk Jinokoloji ve Obstetrik Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Bülent Tıraş, “Bu bilim kurgu yapıtlarındaki gibi tamamen laboratuvarda üretilen bireyler gibi bir şey gerçekleşmesinin önünde hukuki ve etik sınırlamalar var. O nedenle bunun ileride de mümkün olabileceği ni sanmıyorum. Ama şöyle mümkün olabilecek durumlar olabilir. Genetiği tamamen kontrol edilmiş veya hastalıklı genleri varsa, bu hastalıklı genler sağlıklı genler ile değiştirilmiş çok daha iyi nesillerin yaratılabileceği bir dönem gelebilecek. Burada mesela laboratuvarda oluşturduğunuz embriyoya müdahele edebileceksiniz belli koşullarda. Toplum düzenini değiştirecek şekilde laboratuvarda döllenmeye müdahele edilmesi ütopik şeyler. Onlar olmayacaktır. Bu yöntem anne karnına konulduğunda gebelik yaratacak doğru embriyonun seçilebilmesini sağlıyor” diye konuştu. Pazarören Köy Enstitüsü 1947 mezunu, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı kurucularından ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız, Cumhuriyet ışığının köylere taşınmasında yürekli bir öğretmen ve etkin bir yönetici olarak çalışan, aydınlanma savaşımcısı; Bir çocuk daha okusun diye TEŞEKKÜR VE KUTLAMA Diktaya, korkuya, adaletsizliğe, sanat ve sanatçı düşmanlığına karşı 23 Aralık Pazar günü Bostancı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz Büyük Buluşma, ülkemizin özgürlük ve eşitlik savaşımının tarihinde onurlu yerini almıştır. Bu başarıda Kadıköy ve Maltepe Belediyelerinin büyük katkı ve desteğine, Beşiktaş ve Adalar Belediyelerinin desteklerine teşekkür borçluyuz. Başından beri etkinliklerimizi duyurmada bize destek olan Aydınlık, Cumhuriyet, Sol, Sözcü ve Yurt gazeteleri ile Ulusal Kanal’a ayrıca teşekkür ederiz. Büyük Buluşma etkinliğimize en yüksek düzeyde katılımlarıyla, kutlama mesajlarıyla yanımızda yer alan toplumcu siyasal partilerimiz, emekçi örgütleri, her meslekten aydınlarımız ve büyük izleyici kitlesi, Sanatçılar Girişimi olarak ülkemizin geleceği için duyduğumuz umudu pekiştirmiş, sorumluluk duygumuzu daha da yükseltmiştir. Bu duygularla, emekten, haktan, özgürlükten, adaletten yana bütün yurttaşlarımızın yeni yılını kutluyor; hangi düşünce ve inançta olurlarsa olsunlar, hiç kimsenin düşünce ve inancını dile getirmekten ötürü bir çekince duymayacağı, insanımızın ve sanatın özgür ve tam bağımsız olacağı bir Türkiye için savaşımımızı bundan böyle de ödünsüz sürdüreceğimizi bildiriyoruz. KINAMA 1. O D T Ü ’de geçen hafta, öğrencilerin demokratik hakkı olan protestolarını polisin çok sert önleme yöntemini, 2. Demokratik bir hak olan protesto eylemini anlamama özürlü ve bu zamana kadar gerek üniversitelerin ve gerekse ülkenin sorunları karşısında hiç seslerini çıkarmamış olan bazı üniversitelerin Rektörlerinin çağdaş olmayan bildirilerini, 3. Özelde, mensubu olduğumuz İTÜ’nün Rektörü’nün İTÜ tarihine yakışmaz bir şekilde bu bildiriye katılmasını EYYÜP YAŞAR 27 Aralık 2012 Perşembe günü aramızdan ayrıldı. Ailesine, Köy Enstitülülere ve Köy Enstitülerine gönül vermiş tüm dostlara başsağlığı diliyoruz. Işıklar içinde yatsın. Mutahhar Aksarı, İlhan Alkan, Dr. Leyla Alkaş, Dr. Niyazi Altunya, Dudu Hacı Angı, Halise Talip Apaydın, Erdal Atıcı, Mustafa Aydoğan, Mehmet Baklacı, Mehmet Başaran, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Bilir, Osman Bolulu, Nursel Ceylan, Gül Coşkun, Ali Dündar, Mehmet Emiralioğlu, Taki Erdoğan, Esen Deniz Ertem, Fethi Esendal, Mustafa Gazalcı, Nadir Gezer, Doğan Gülmez, Müge Gülses, Ekrem Kabay, Zeliha Kanalıcı, Fatih Kaymakçıoğlu, Mehmet Kepenek, Ali Kınacı, Sabri Kurt, Dursun Kut, Naciye Mahmut Makal, Ahmet Özer, Abdullah Özkucur, Mustafa Poyraz, Nedim Şahhüseyinoğlu, Salih Taştan, Naci Tataroğlu, Mustafa Onar, Nuri Çelik Yazıcıoğlu 21.YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel: 0212 274 15 02 0212 213 74 02 Fax: 0212 275 52 44 www.yekuv.org [email protected] Vakıflar Bankası Osmanbey Şubesi 00158007287986476 K I N A R I Z! İTÜ MAKİNA FAKÜLTESİ 19671968 GİRİŞLİLER KÖY ENSTİTÜLERİ VE ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI SANATÇILAR GİRİŞİMİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle