23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK 2012 PAZAR leyla.tavsanoglu@cumhuriyet.com.tr 10 PAZAR KONUĞU Eğitim işi bir tutkudur LEYLA TAVŞANOĞLU Kültür Okulları ve Üniversitesi üçüncü kuşak Akıngüç ailesi tarafından yönetiliyor. Dede Akıngüç, dokuz yıl Berlin’de kaldıktan sonra 1930’lu yıllarda yurda dönünce Eskişehir’de mektupla eğitim veren bir açık öğretim okulu kuruyor. Okulun 200 kadar öğrencisi oluyor. Aile daha sonra İstanbul’a taşınıyor. Bir çeşit dershane olan Kültür Ders Evi oluşturuluyor. İkinci kuşak Akıngüç Fahamettin Bey İTÜ İnşaat Fakültesi’ni bitirdikten sonra birkaç yıl müteahhitlik macerasının ardından bu işin kendisine göre olmadığını anlayıp kendini eğitime veriyor. Bugün Kültür Okulları 71. yılını idrak etmiş durumda. Üçüncü kuşak Akıngüç olarak Fahamettin Bey’in kızı Bahar Akıngüç Günver şu anda İstanbul Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu üyesi. Bahar Akıngüç Günver’le ülkedeki eğitimin durumu ve Kültür Üniversitesi’ni konuşuyoruz: Epeyce uğraşmalardan sonra İstanbul Kültür Üniversitesi’ni kurmuştunuz. Bunun öyküsünü anlatır mısınız? B.A. Babam ailenin anayasasını hazırlamıştı. Derken vakıf kuruldu ve 1997’de Kültür Üniversitesi eğitime kapılarını açtı. Babam üniversitenin kuruluş aşamasında çok yoğun çalıştı. Zaten mütevelli heyet başkanıydı. Üniversiteyi 152 öğrenciyle kurduk. Ama bugün geldiğimiz nokta çok farklı. Şu anda yüksek lisans programıyla birlikte dokuz bin öğrencimiz var. Dördüncü rektörümüzü atadık. Kendisi bir hanım; Prof. Dr. Semahat Demir. Benim Robert Kolej’den de arkadaşım. Kendisinin farklı bir vizyonu var. Üniversiteyi deneyimli hocalarla kurmuştuk. Artık 1516 yıl sonra üniversitenin bir dönüşüm geçirmesi gerektiğini görüyorduk. Babam da zaten dört yıl önce mütevelli heyet başkanlığını bana devretmişti. Artık bugün üniversite Semahat Hanım’la bir dönüşümden geçecek; daha uluslararası alana yayılacak, üniversitesanayi işbirliğinin artmasına daha önem verecek. Kültür Üniversitesi’nde kaç fakülte var? B.A. Yedi. Son olarak eğitim fakültesini de açtık. Öbürleri fenedebiyat, sanat tasarım, iktisadi idari bilimler, hukuk, mimarlık, mühendislik fakülteleri. Eğitim fakültesinin iznini çok zor aldık. Bunun dışında yüksek lisans ve inşaat mühendisliği ve hukuk fakültelerinde doktora programlarımız var. Bir de Beyin Dinamiği ve Kondüsyon Merkezi’nde beyin araştırmaları yapılıyor. Orada da doktora programını başlatmak üzereyiz. Yirmiye yakın yüksek lisans programımız bulunuyor. Sürekli eğitim merkezimiz de faaliyette. Kültür Üniversitesi çok hızlı büyüyen bir eğitim kurumu. Düşünün ki 15 yılda 152 öğrenciden dokuz bin öğrenciye geldik. Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver: P O R T R E DR. BAHAR AKINGÜÇ GÜNVER Ortaöğrenimini Robert Kolej’de, yükseköğrenimini Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde yaptı. ABD’de California Üniversitesi Irvine College’de eğitim yönetimi konusunda yüksek lisans derecesini aldı. 1989’da Türkiye’ye döndükten sonra Kültür Okulları’nda çalışmaya başladı; anaokullarını, fen lisesini kurdu. 1997’de aile işletmeleri üzerine doktorasını aldı. Şu anda Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi. Ü niversitesanayi işbirliğine çok önem veriyoruz. Organize sanayi bölgeleriyle çok yoğun çalışıyoruz. Organize sanayi bölgelerindeki işgücü ihtiyacını hesaplayarak ona göre eğitim programımızı planlıyoruz. Stajları ona göre formüle ediyoruz. Ç ok önem verdiğimiz başka bir konu sosyal sorumluluk projeleri. Yönver dediğimiz bir projemiz var. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’yle birlikte bu proje üzerinde çalışıyoruz. Bu proje kapsamında devlet okullarındaki rehber uzmanları yetiştiriyor, güzel bir eğitimden geçiriyoruz. Üniversitede enerji depoluyoruz “Misyona Karşı Para” adlı bir kitabı çeviriyorum. Milyoner gibi davranmanın yeterli olmadığını düşünmeye başladım. Güzel işler yapıyoruz ve ben bu işi seviyorum Üniversitenin çok hızlı büyümesi zorlukları da beraberinde getirmedi mi? B.A. Getirmez olur mu? Tabii ki getirdi. Örneğin üniversitenin fiziki yapısını anlatmam gerekirse beş bin metrekare kapalı alanla başladık. Bugün 75 bin metrekare kapalı alanımız var. Şu anda altı binada hizmet veriyoruz. Ana kampus Ataköy’de. Ama Bakırköy İncirli’de de bir kampusumuz var. Vakıf üniversiteleri içinde bayağı büyüklerden biri haline geldik. Babamla bir süredir hep konuşuyorduk. Artık dönüşüm yapma zamanının geldiğini görüyorduk. Yeni rektörümüz Semahat Demir’le bu dönüşümü gerçekleştirebileceğimize inanıyorum. ABD’de uzun yıllar bulunmuş, önemli projelere imza atmış bir bilim insanı. Kendisi biyomedikal mühendis. Bütün bu deneyimlerinden yararlanarak onunla güzel işler yapacağımızı düşünüyoruz. Şu anda üniversitenin stratejik planını yapıyoruz. Bir de 700 kişilik güzel bir salonumuz var. Orada konserler, bale gösterileri düzenliyoruz. Bir sefer Rusya’dan Bolşoy Balesi’ni de getirmiştik. Bizim o bölgede bir kültür merkezi yaratma çabası içindeyiz. Resim sergileri düzenliyoruz. Sizin bu kültür programları öğrencileri ilgilendiriyor mu? B.A. Şu anda pek ilgi duymuyorlar. Bazen çok idealist gittiğimizi düşünmüyor da değilim. Ben yayınevi işini de çok seviyorum. Bir kitap tercüme edeceğim. Üniversitelerin gerçeğini anlatıyor. İngilizce ismi “Mission Versus Money” (Misyona Karşı Para). İngiltere’de basılmış. Üniversitelerde zaman zaman misyonla para birbirine karıştırılmış gibi oluyor. Arada birçok misyoner gibi davranıyoruz galiba, biraz da mali işlere bakalım, diyorum. Çünkü az buz yatırım değil. Çok ciddi paralar yatırıyoruz. Aslında eğitim işi çok güzel. Adeta bir tutku. İnsanı genç tutan ve heyecan veren bir iş. Geçen akşam üniversiteden çıkarken eşimi arayıp biraz gecikeceğimi söyledim. “Bugün de güzel işler yaptık. Ben bu işi seviyorum” dedim. Duygularım böyle. Bir de bu yıl ikinci öğretime başladık. Akşam öğretimi. İnsanlar işlerinden çıktıktan sonra akşam derslerine geliyorlar. Kütüphane cıvıl cıvıl. Herhalde bu hareketlilik bize iyi enerji veriyor. Aynı durum babam için de geçerli. O da üniversitede enerjisini depoluyor. Siz üniversitesanayi işbirliğine çok önem verdiğinizi söylediniz. Bu işbirliğini geliştirmek için neler yapıyorsunuz? B.A. Dediğiniz gibi üniversitesanayi işbirliğine çok önem veriyoruz. Organize sanayi bölgeleriyle çok yoğun çalışıyoruz. Organize sanayi bölgelerindeki iş gücü ihtiyacını hesaplayarak ona göre eğitim programımızı planlıyoruz. Stajları ona göre formüle ediyoruz. İstanbul Kalkınma Ajansı’yla Mülkiyeliler Vakfı, İstanbul Kültür Üniversitesi’yle birlikte girişimcilikle ilgili gençlere eğitim verecek. Çok önem verdiğimiz başka bir konu sosyal sorumluluk projeleri. Yönver dediğimiz bir projemiz var. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’yle birlikte bu proje üzerinde çalışıyoruz. Bu proje kapsamında devlet okullarındaki rehber uzmanları yetiştiriyor, güzel bir eğitimden geçiriyoruz. Öfke yönetimi eğitimi yapıyoruz Bir de Kültür Üniversitesi olarak üniversiteye girişlerdeki ölçmedeğerlendirme işlemlerini yapıyorsunuz. Ayrıca Hukuk Fakültesi’nin içinde Ceza Hukuku Uygulama Merkezimiz var. Geçen yıl İETT Genel Müdürlüğü’yle yürüttüğümüz bir proje çerçevesinde altı bin otobüs şoförüne öfke yönetimi konulu eğitim verdik. Bu konuda çok iyi geri dönüşler aldık. Bu da bizi bir hayli yüreklendirdi. Bu da bizim önem verdiğimiz sosyal sorumluluk projelerimizden birisi. Ceza Hukuku Uygulama Merkezi bir de İzmir’deki okullarda şiddetle ilgili bir araştırma yapıyor. Öğretmenlere de şiddete karşı eğitim veriyor. Bu sosyal sorumluluk projelerini çok büyük keyifle yapıyoruz. Sosyal medyayla sanata yönlendiriyoruz Siz üniversitenin bulunduğu bölgeyi bir kültür merkezi haline getirmek istediğinizi söylediniz. Başka kültür etkinliklerinizi anlatır mısınız? B.A. Üniversitenin oditoryumu, sanat merkezi, orada açılan sergiler, öbür tarafta verilen konserler, bale gösterileri bizim için çok ciddi toplumsal hizmetlerdir. Orası artık Ataköy,Yeşilköy, Bakırköy, arka tarafta Sefaköy, Güneşli bölgesinin bir kültür merkezi, dışarıya açılan penceresi durumunda. Aynı zamanda olaya öğrenci açısından da bakmak lazım. Çünkü öğrenci etkinlikleri yorumluyor, istiyor ve değerlendiriyor. Artık gençler için bir sanat eserini takdir etmek bile çok büyük bir hadise. Düşünün ki hayatı boyunca sanat galerilerine, konsere, bale gösterisine gitmemiş gençler var. Buna biraz sosyal medya da yol açtığı için biz şimdi sosyal medyayı da kullanıp onun üzerinden belli değerleri aktarmaya çalışıyoruz. Nasıl yapıyorsunuz bunu? B.A. Örneğin bu yıl 60. Yıl Oditoryumu’ndaki etkinlikleri sosyal medya üzerinden yayıyoruz. Çünkü gençler ya Twitter’da ya da Facebook’talar... TC AŞKALE İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/64TAL Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup; Birinci artırmanın 16.01.2013 günü 10.00 10.10 saatleri arasında KOP KROM MADENCİLİK ŞANTİYESİ AŞKALE adresinde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde ikinci artırmanın 21.01.2013 günü 10.00 10.10 saatleri arasında KOP KROM MADENCİLİK ŞANTİYESİ AŞKALE adresinde yapılarak satılacağı; şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin sart olduğu; satışa iştirak etmek isleyenlerin muhammen bedelin % 20’si oranında Türk Lirası peşin para ya da eşdeğerde kati banka teminat mektubu vermeleri gerektiği, mahcuzun satış bedeli üzerinden KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmaları ilan olunur. S. No: I Bedeli: 480.000,00 TL Adedi: 1 Adet Cinsi: 1500 TON TÜVENEN 1 41.66 TENÖRLÜ PARÇA KROM Toplam: 480.000,00 TL “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 82824) TC AŞKALE SULH HUKUK MAHKEMESİ (SATIŞ MEMURLUĞU SIFATIYLA) TAŞINMAZ AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/1 SATIŞ Mahkememizden Satılmasına Karar Verilen Taşınmazın Cinsi, Kıymeti, Adedi, Evsafı: Taşınmazın Bilgileri: 2 katlı kargir ev ve bahçe Taşınmazın Adresi: Erzurum ili, Aşkale ilçesi, Yeni Mahalle mahallesi. 281 ada, 8 parsel Taşınmazın Yüzölçümü: 249.72 m2 Takdir Olunan Kıymeti: 90.936.16 TL KDV Oram: % 18 1. Satış Günü: 11.02.2013 günü saat 10.0010.10 2. Satış Günü: 21.02.2013 günü saat 10.0010.10 Yukarıda özellikleri yazılı taşınmazlar ortaklığın giderilmesi için açık artırma suretiyle satılacaktır. Satış Şartları: 1 Satış yukarıda belirtilen gün ve saatte Aşkale Adliyesi’nde açık artırma sureti ile yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile yukarıda belirtilen gün ve saatlerde ikinci artırmaya çıkılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememiş ise taşınmaz en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadarki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu 1/2 tapu harcı ve masrafları, KDV alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde Mahkememize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Mahkememizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Gayrimenkul satış ilanının taraflara tebliğ edilememesi halinde gazete ilanının tebliğ yerine geçeceğine. 6 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için mahkemede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 7 Satışa iştirak edenleri şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/1 sayılı satış numarası ile Mahkememize başvurmaları ilan olunur.20.12.2012 (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Yönetmelik Örnek No: 27 (Basın: 82812)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle