16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 ARALIK 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Siyahlar giymiş anneler ve ölenlerin yakınları ağıtlar yaktı. (Fotoğraflar: AAİBRAHİM YAKUT/CAFER BALIK)) 7 İhtiyar Gençlik Karşımda oturan, deri ceketli dazlak adam, tıpkı soğuk savaş dönemi Amerikan filmlerindeki bir komünist yöneticiye benziyordu. Zaten öyleydi de. Adam, Polonya Komünist Partisi’nin yöneticilerinden biriydi, dönem soğuk savaş dönemiydi ve Polonya’nın başkenti Varşova’nın lüks otellerinden birinin lobisinde konuşmaktaydık. 1968 baharında bütün dünyanın dikkati Polonya üzerine yoğunlaşmıştı. Ben de gazetem Akşam tarafından, oturduğum Paris’ten Polonya’ya gönderilmiştim. Polonya Komünist Partisi içinde, savaş sonrasında ülke toprakları üzerinde çalışmış, “Partizan” grubunun temsilcisi olan muhatabım, savaş döneminde SSCB’de sürgünde olan ama sonra iktidara konan, göbekten Moskova’ya bağlı olanların ülkede yönetim ile halkı tedricen birbirlerinden nasıl uzaklaştırdığını anlatıyor, ama gelecek için umut verici bir tablo çiziyordu. Umut verici olaylar da oluyor, örneğin gençlerin tutumu, diyordu. Ama gençler partiye karşı gösteriler yapıyorlar, diyecek oldum, sözümü kesti: Olsun, dedi, politik açıdan tavır koyuyorlar ya. Tavırsızlık daha kötü. Biraz durduktan sonra ekledi: En kötüsü apolitik bir gençlik, en kötü tepki bile tepkisizlikten iyidir. Hayretle dinlediğim komünist yöneticinin sözlerini hiç unutmayacaktım. ??? Olaylar onun öngördüğü şekilde gelişmedi. Polonya Komünist Partisi, ülke gençliğinin politik tavırlarını teşvik edip ondan yararlanamadı. “Polonya Baharı” fiyasko oldu, komşu Çekoslovakya’da patlak veren “Prag Baharı” ise olaydan birkaç ay sonra, aynı yılın ağustosunda Sovyet tanklarının paletleri altında ezildi. Ben büyük değişimlerin baharını Polonya ve Çekoslovakya’da ararken, dünyada iz bırakacak büyük baharın tomurcukları, kaldığım Paris’te patlak verecekti. Fransa bir ay kadar tam bir devrim ortamında soluk aldı, sokaklarda barikatları, polisle çarpışmaları, gençlerin üniversiteleri işgalini, değişen hayatı hep Paris’te yaşadım. Polonya’da ve Çekoslovakya’da rejim, gençlerini susturmayı başarıyordu. Fransa’da öğrenciler daha beter ayaklanmışlardı, ülke savaş alanına dönmüştü; yönetim gençleri dizginlemeyi başaramıyor, herkes özgürlük şarkıları söylüyordu. Bu üç ülkede de olaylar birkaç hafta farkla hemen hemen eşzamanlı olarak patlak verdi. En fazla savaş yerine dönen ise Fransa idi. Ama Fransa’da Beşinci Cumhuriyet o badireyi atlattı. Polonya ve Çekoslovakya ise Rubikon’u aşamadılar. Sonunda her ikisinde de rejimler devrildi... ??? Polonya Çekoslovakya gençleri hizaya sokmayı başarmış, ama rejimi yürütememiş, Fransa ise gençleri hizaya sokamamış, ama rejimi yürütmeyi başarmıştı. 1968 aylaklanmasının lideri Alman Daniel Cohn Bendit Avrupa Parlamentosu üyesi oldu sonradan, Komünist Parti’nin daha solundaki aktivist Alain Krivine ileride cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olarak politika sahnesine dönecekti. 1968 olayları sırasında öğrenci sendikası temsilcisi olan Michel Debre ise 198891 arasında Fransa Başbakanı olacaktı. Tüm Batı sistemlerinde benzer olaylara rastlanıyor. Bill Clinton Vietnam Savaşı’na karşı çıkan eylemciler arasındaydı ve o savaşa katılmamak için Kanada’ya kaçmıştı. Bizde ise durum Batı’dan çok “Halk Cumhuriyetleri” uygulamalarına benziyor. Sorgulayan, başkaldıran, hakkını arayan değil, biat eden gençler arıyoruz. Ve gençleri süründürerek, hapislerde çürüterek, sakat bırakarak, öldürerek susturuyoruz, ama böylelikle ne memleketi düzeltiyor ne de rejimi kurtarıyoruz. Nüfusu genç bir ülke olmakla övünüyoruz. Ama bunlar gerçekte ihtiyar gençler. Bu gençlerin yaşlılardan daha ihtiyar olmalarından umutsuzluğa kapılıyordum ki patlak verdi ODTÜ olayları. Sevindim. Çünkü sorgulayan, başkaldıran gençliğin ülkesinin geleceği vardır. Biat gençliğinin ülkesi ise dışarıdan güdülmeye mahkumdur. O “ihtiyar” gençleri görünce şairin dizelerini değiştirip şöyle demek geliyor içimden: “Yaşlanmak değil ömrümüzün en müşkül işi, Müşkül odur ki, yaşlanmadan ihtiyarlar kişi.” Unutulmadı Şırnak’ın Uludere ilçesinde sınırdan geçerken savaş uçakları tarafından bombalanarak katledilen 19’u çocuk 34 kişi Ortasu (Roboski) köyünde düzenlenen törenlerle anıldı MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Şırnak’ın Uludere ilçesinde sınırdan geçerken savaş uçakları tarafından bombalanarak katledilenler Ortasu (Roboski) köyünde düzenlenen törenlerle anıldı. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Gültan Kışanak bir PKK’liye canlı sarıldı diye, ‘Dokunulmazlığını kaldırıp içeri hapse attıracağız’ diyen Erdoğan, sen şu tepenin ardında 34 Kürt çocuğunu katlettin. Senin dokunulmazlığın da kaldırılacak, gün gelecek bu halk seni yargılayacak, mahkum edecek” dedi. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise annelerin ağıtları karşısında gözyaşlarına boğuldu. Uludere’de sınırdan geçerken öldürülen 34 kişi için yapılan anma törenleri öncesi jandarma geniş güvenlik önlemleri aldı. Şırnak’ın girişçıkışında asker ve polis barikat kurarken, araçlar durdurularak kimlik kontrolü yapıldı ve plakaları not edildi. Köydeki anma törenlerine BDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, DTK eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, BDP’li milletvekilleri Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü, Nursel Aydoğan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, sanatçı Ferhat Tunç, eski TTB Başkanı Gençay Gürsoy, MAZLUMDER, Dersim Dernekleri Federasyonu, Barış Meclisi gibi çok sayıda örgüt ve sivil toplum kuruluşu katıldı. Heyetleri, yakınlarını kaybeden aileler köy meydanında karşıladı. Siyahlar giymiş anneler çocuklarının fotoğraflarına sarılarak ağıtlar yaktı. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından ilk konuşmayı yapan Ahmet Türk, “Yüreği yanan herkes özgürlük mücadelesinde yerini almıştır. Kürtler kadim bir halktır. Halk ve millet olarak tanınmak istiyor. Birlikte yaşadığı halklar ile kardeşçe yaşamayı esas alıyor. Kürtler özgürleşirse Türkiye ve Ortadoğu da özgürleşir. Kürtlerin ret ve inkârı üzerine kurulan politikalara yine Kürtler cevap verecektir” dedi. Fotoğraf: : AAİBRAHİM YAKUT Bölgede yaşam durdu DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Uludere’de 34 sivilin katledilmesinin yıldönümünde bölgede hayat durdu. Polis, bölge kentlerinde geniş güvenlik önlemleri alırken, kamu binaları önünde adeta etten duvar ördü. Diyarbakır, Hakkâri, Mardin, Şanlıurfa, Batman, Muş, Ağrı kent merkezi ve ilçelerinde esnaf katliamı protesto için kepenk açmadı. Yalnızca fırın ve eczaneler hizmet verdi. Sürücüler de kontak kapatırken, öğrenciler okulları boykot etti. Dicle Üniversitesi’nde öğrencilerin boykotu üzerine sınavlar iptal edildi. Diyarbakır Selahattin Eyyubi Yeraltı Çarşısı’nda toplanan binlerce kişi Uludere katliamında yaşamını yitirenler için sivil cuma namazı kılıp dua okudu. Namaz sonrası da mevlit okutuldu. Muş, Hakkâri, Batman, Van, Mardin’de de dualar ölenler için okundu. Şırnak’ın Cizre ilçesinde Uludere katliamını protesto eden bir grup polisle çatıştı. Polisin tazyikli su ve biber gazı ile müdahalesine göstericiler taş ve molotofkokteyli atarak karşılık verdi. Batman Demokrasi Platformu da Atatürk Parkı önünde yaptığı basın açıklamasıyla katliamı kınadı. MAZLUMDER Şanlıurfa Şubesi, Şair Nabi Kültür Merkezi’nde Uludere katliamını anlatan “Anne ağlama, güzel yerdeyim” adlı belgesel filmin gösterimini yaptı. MAZLUMDER Şube Başkanı Meral Dervişoğlu, “Roboski’nin de üstü örtülmeye çalışılıyor. Katliamdan sonra Başbakan’ın ve bakanların yaptıkları açıklamalar acıyı derinleştirmiştir. Ancak bu defa üstünü örtemeyecekler” dedi. Muş’un Bulanık ilçesinde de BDP öncülüğünde yapılan yürüyüşle katliam kınandı. Hakkâri’nin Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinde de kepenkler açılmadı. Hakkâri Üniversitesi Meslek Yüksekokulu bahçesinde bir araya gelen öğrenciler yaptıkları basın açıklamasında AKP hükümeti artık Kürt halkının sabrını ölçmeyi bırakıp bir an önce Kürt sorununa yönelik olan çözüm önerilerini ciddi bir şekilde dikkate alarak bu soruna ciddi ve samimi yaklaşmalıdır” diye konuştu. Öğrencilerin eylemine geniş katılım oldu. İstanbul’da sivil toplum örgütleri İstiklal Caddesi’nden Taksim’e yürüdü. (Fotoğraf: DİLAN KARAMANOĞLU) Erdoğan hesap verecek Demirtaş ise katliamın emrini Başbakan Erdoğan’ın verdiğini, olaydan Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in de bilgisi olduğunu belirterek Erdoğan’ın özür dileyerek katliamı kabul etmesi gerektiğini söyledi. Demirtaş, “Türk savcı, Türk hâkim, Erdoğan’dan hesap sormayacak. Çünkü bu tepenin önü Kürdistan, ölen de Kürt çocukları. Bodrum’u Marmaris’i bombalayamazsınız. Kürdistan yok diye mi bunu yapıyorsunuz? Kürt halkının Kürdistan’ı olmalıdır. Özerk mi, bağımsız mı, federal mi? Kürdistan olmalı ki, Roboski’nin hesabını verilebilsin. Gültan Kışanak bir PKK’liye canlı sarıldı diye, ‘Dokunulmazlığını kaldırıp içeri, hapse attıracağız’ diyen Erdoğan, sen şu tepenin ardında 34 Kürt çocuğunu katlettin. Senin dokunulmazlığın da kaldırılacak, gün gelecek bu halk seni yargılayacak, mahkum edecek” dedi. Sorumlular hâlâ bulunmadı! ANKARA/İSTANBUL/İZMİR (Cumhuriyet) Demokratik kitle örgütleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve üniversite öğrencileri Uludere’de 34 kişinin öldürüldüğü katliamın 1. yıldönümünde, sorumluların hâlâ hâkim karşısına çıkarılmamasını protesto etti. ANKARA’da çeşitli STK’lerin bir araya gelerek oluşturduğu “Emek ve Demokrasi Güçleri” Yüksel Caddesi’nde toplanıp sloganlarla AKP İl Başkanlığı’na yürüdü. Grup adına basın açıklamasını KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Devrim Kahraman yaptı. İSTANBUL’da Uludere katliamı 3 farklı gösteri ile protesto edildi. DİSK, KESK, TMMOB ve TBB’nin öncülüğünde bir araya gelen çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti üyesi Taksim’de basın açıklaması yaparak sorumluların cezalandırılmasını istedi. Kentteki üniversitelerin öğrencileri de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde toplandı. Yüzlerce öğrenci, “Roboski’nin hesabını soracağız”, “Unutursak kalbimiz kurusun” pankartları taşıdı. Öğrenciler Uludere’de yaşamını yitirenler için düzenlenen bir dakikalık saygı duruşundan sonra bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının ardından İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet ile görüşmek isteyen öğrenciler, ODTÜ’ye destek ODTÜ’lü öğrencileri desteklediklerini açıkladı. Yüzlerce polis, öğrencileri yürüyüş güzergâhları boyunca sokak sokak takip etti. Öğrencilerin yürüyüşü, Yenikapı Tren İstasyonu’nda sona erdi. Çağdaş Hukukçular Derneği ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği üyesi avukatlar da Çağlayan Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Barış Derneği’nce yapılan yazılı açıklamada ise “Roboski katliamının hiç unutulmama olasılığından endişe ediyorlar” denildi. İZMİR’de Ege Üniversitesi’nde öğrenciler “Unutursam kalbim kurusun” pankartı açarak yürüyüş yaptı. Beyaz elbiselerle ve yaşamını yitirenlerin fotoğrafları eşliğinde gerçekleştirilen eylemde polis geniş güvenlik önlemi aldı. Cizre’de olaylı protesto Yurt Haberleri Servisi Uludere’de katledilen 34 kişi yurt genelinde düzenlenen protestolarla anıldı. Şırnak Cizre’deki protesto sırasında göstericilerle polis arasında çatışma çıktı. Olaylarda polisin attığı gaz bombası başına isabet eden N.D. (11) ağır yaralandı. N.D’nin görme yetisini yitirme ve beyin kanaması geçirme riskinin olduğu öğrenildi. VAN’da BDP öncülüğünde düzenlenen törende katliam 34 siyah tabutla protesto edildi. Polisin yürümelerine izin vermediği grup, hazırladıkları tabutları yere bırakarak basın açıklamasının ardından oturma eylemi yaptı. KARABÜK’te Karabük Üniversitesi öğrencileri basın açıklaması yapmak isterken bir başka grubun taşlı saldırısına uğradı. Saldırıda bulunan 6 öğrenci gözaltına alındı. 11 yaşındaki çocuğa bomba
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle