16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 ARALIK 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 19 Bu sözler üzerine, ‘ülkücü’ olduğu belirtilen bir grup ‘Zengin Mutfağı’na saldırdı ‘Ben böyle faşizmin...’ SELDA GÜNEYSU Nebil Özgentürk’ün projesi yakın tarihimize damga vurmuş sanatçılara saygı duruşu niteliğinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nca (İBBŞT) Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde önceki akşam sahnelenen ve “bir faşizm eleştirisi” olarak bilinen “Zengin Mutfağı” adlı oyun, kendisini “ülkücü” addeden bir grubun saldırısına uğradı. Oyunda “Aşçı Lütfü” karakterinin söylediği “Ben böyle faşizmin...” sözüne “kurt” işareti yaparak tepki gösteren ülkücüler, oyunculara küfürler ederek salonu terk etti. Küfür eden grubu da yaklaşık 400 izleyici ayağa kalkarak protesto etti. İstanbul Şehir Tiyatroları Derneği (İŞTİSAN) Başkanı, oyuncu Ragıp Yavuz ise oyunun 1978 yılında da “ülkücüler” tarafından “el bombalı” saldırıya uğradığını anımsatarak “Sahnenin önünde faşizme karşı nöbet tutacağız” dedi. Ragıp Yavuz, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, Vasıf Öngören’in yazdığı “Zengin Mutfağı” adlı oyunun önceki akşam ikinci gösterisinin yapıldığını, salonun hıncahınç dolu olduğunu belirtti. Oyuncu Mustafa Garipağaoğlu’nun sahne önüne yürüyerek, “Ben aşçıyım” demesiyle oyunun başladığını anlatan Yavuz, şöyle konuştu: “Oyunda bir genç var. Sevdi ye başlıyor. Kadınlar küfür ederken de 400 izleyici ayağa kalkıyor ve saldırıyı protesto ediyor. Kadınlar da salonu terk ediyor.” Yavuz, “1978’de Başar Sabuncu bu oyunu yönettiğinde, oyunun yazarı Vasıf Öngören o zamanlar hayattaydı, oyunun provasını yapıyorduk. Oyunun prömiyerine birkaç gün vardı. O zaman da aynı oyuna Ülkü Ocakları’ndan ‘el bombalı’ saldırı olmuştu. Fatih Şehir Tiyatrosu’nun yan fuayesi havaya uçmuştu. Bu saldırılara karşı sahnenin önünde faşizme karşı nöbette olacağız. Oyuncu arkadaşlarımın yanında olacağım” dedi. Oyunun yönetmeni ve oyun yazarı Vasıf Öngören’in kızı Aslı Öngören de oyunun yakın tarihe göndermede bulunduğunu ve devrimci işçileri konu edindiğini belirterek, “Bu her şeyden önce bir oyun. İzleyicilerin öncelikle bunu bilmesi gerekiyor. Elbette izleyiciler oyunu beğenmeyebilirler. Ancak bu yapılan tiyatro adabına aykırıdır” dedi. Oyunu protesto eden grubun oyunu yeniden izlemesini istediğini vurgulayan Öngören, “Kendini ülkücü olarak tanımlayan kişilerin neden üzerlerine alındığını anlamadım. Sonuçta bu oyun, sermayenin iktidarı nasıl beslediğini anlatan bir oyun” dedi. ‘Yeniden izlesinler’ Neyzen Tevfik’i Erkan Can canlandırıyor ? Vasıf Öngören’in ‘Zengin Mutfağı’nın İstanbul Şehir Tiyatroları’ndaki sahnelenişi sırasında bir grup ‘kurt’ işareti yaparak tepki gösterdi, oyunculara küfürler savurarak salonu terk etti. Salondaki 400 kadar seyirci ayağa kalkarak bu saldırıyı protesto etti. Aynı oyun 1978’de de Ülkü Ocakları’nın el bombalı saldırısına uğramıştı. ğiyle evlenmek istiyor. Ama parası yok. 12 Mart askeri darbesi günleri. Darbeden az önce İstanbul’da 100 bin işçi yürümüş. Hemen gecesinde sıkıyönetim ilan edilmiş. Radyodan vatandaşlara ihbar çağrıları geliyor. O da yerini bildiği birini ihbar ediyor. İhbar edilen öldürülüyor. İhbarcı da ölüm korkusuna kapılıp zengin mutfağına sığınıyor. Bu arada başında beyaz bir bere ile ‘Kaybolur mu böyle insan’ şarkısını söylüyor. Şarkının sözleri ‘faşizm’ eleştirileriyle dolu. Bu sırada birkaç kişi izleyiciyi yararak salonu terk ediyor. Daha sonra oyundaki parasız genç de zengin mutfağının sahibinden destek gördükçe, bir ‘canavara’ dönüşüyor. Onun bu tavırları Aşçı Lütfü ustayı isyan ettiriyor ve ‘Ben böyle faşizmin...’ diye isyan ediyor. Onun isyan ettiği sahnede de üçüncü sırada bulunan bir grup izleyici ‘kurt’ işareti yapıyor. İki kadın da ayağa fırlayarak, sahnedeki oyunculara küfür etme Sanatımızın hatıra defteri Kültür Servisi Leyla Gencer’i Candan Erçetin, Cevat Şakir’i Menderes Samancılar, Fikret Mualla’yı Halil Ergün, Ahmed Arif’i Rasim Öztekin, Yılmaz Güney’i Mustafa Alabora’nın canlandırdığı bir proje düşünün... Yakın tarihimizde, ülkemizin kültürsanat yaşamına damga vuran isimleri anlatan bu proje “sanatımızın hatıra defteri” niteliğinde bir belgesel ve kitap çalışması. Projeyi, DenizBank’ın iştirakı DenizKültür’ün öncülüğünde yönetmen Nebil Özgentürk “Sanatımızın Hatıra Defteri” başlığıyla hazırladı. Projenin tanıtım toplantısı ise dün DenizBank Genel Müdürlük binasında yapıldı. Özgentürk toplantıda yaptığı konuşmada, “Sanatın Hatıra Defteri” projesiyle sanat hatıralarını öykü tadında anlatmak istediklerini söyledi. Özgentürk, “Projede, içeriği zengin, finalinde de şaşırtan, gülümseten, keyifli ama tuhaf öyküler var. Kendimce şöyle bir alt başlık kurdum kafamda: İçinden kültür sanat geçen hatıralar... Lirik, epik, senfonik, klasik, hijyenik, didaktik, biraz da antimedyatik hatıralar!” DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş de “Tarihe kalıcı bir not olarak düşülecek ve gelecek nesilleri geçmişin değerli mirasıyla buluşturacak böylesine anlamlı ve kapsamlı bir projede yer almaktan büyük bir onur duyuyoruz” dedi. Projede, yakın tarihimizde izler bırakan toplam 85 sanatçının yaşam öyküsü, Cihan Ünal ve Haluk Bilginer’in seslendirmesiyle aktarılıyor. Müziğini Can Atilla’nın yaptığı, Kutlukhan Perker’in çizgilerinin eşlik ettiği belgesel filmde 24 oyuncu sanatçıları canlandırıyor. Belgesel, 19202007 tarihleri arasındaki ilginç sanat hatıralarını da kapsıyor. Çalışmanın önümüzdeki haftalarda ülkemiz televizyonlarında yayımlanması planlanıyor. Candan Erçetin Leyla Gencer rolünde Faşizm eleştirisi Yeni Moda Eczanesi 110. yılını fotoğraf sergisiyle kutluyor Değişimin izleri bu eczanede Kültür Servisi İstanbul’un en eski eczanelerinden Yeni Moda Eczanesi bu yıl 110. yaşını kutluyor. 110. yıl şerefine Selçuk Özdil, Melih Ziya Sezer’in eczanesini fotoğraflarla belgeledi. SaintJoseph Lisesi fuayesinde açılan sergi 3 Ocak tarihine kadar görülebilecek. 1902 yılında kurulan eczane, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden, Kurtuluş Savaşı’na ve geçtiğimiz asra damga vuran tüm sosyopolitik gelişmelere, büyük değişimlere tanıklık etti. Yılların biriktirdiği deneyim, anılar ve dostlukların fotoğraflanmasının yanı sıra ilk günden bugüne kadar kullanılan ve bu değişimin izlerini taşıyan eczacılık aletleri, ilaçlar, ilaç kutuları, cam şişeler, kavanozlar ve mobilyalar da eczacı Melih Ziya Sezer’in emeğiyle sergiye dönüştü. Altyazı’dan çifte kapak ? Kültür Servisi Altyazı aylık sinema dergisi yeni yılın ilk sayısında, Michael Haneke’nin Altın Palmiye ödüllü filmi “Aşk”tan karelerin yer aldığı iki ayrı kapağı okuyucularına sunuyor. Dergide, Amerikalı yönetmen Robert Redford’un Hollywood’u ve aktivist bir sinemacı olmanın inceliklerini anlattığı söyleşi yer alıyor. ‘İzliyorum’ bölümünün bu ayki konuğu ise ünlü besteci Michael Nyman. Nyman’la yapılan söyleşinin videosu da, ocak ayında altyazi.net adresinden izlenebilecek. Dergide ayrıca aralarında, “Anna Karenina”, “Düşler Diyarı” ve “Pi’nin Yaşamı” filmlerinin de bulunduğu pek çok filmin incelenmesi yer alıyor. Fontella Bass öldü ? Kültür Servisi Amerikalı soul şarkıcısı Fontella Bass 72 yaşında doğum yeri olan St Louis, Missouri’de hayatını kaybetti. “Rescue Me” isimli şarkısıyla tanınan sanatçının, son yedi yıldır sağlığının bozuk olduğu belirtildi. Müziğe altı yaşında kilise korosunda başlayan Bass’in seslendirdiği “Rescue Me” parçası 1965 yılında R&B listelerinde birinci sırada yer alıyordu. İDOB’dan kardeşliğe çağrı ? Kültür Servisi İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), yeni yılı Beethoven’in barış ve kardeşliğe çağrı olan, “9. Senfoni”si ile karşılıyor. 26 Aralık’ta başlayan konserlerin devamı, bugün saat 16.00’da, yarın ise saat 20.00’de Süreyya Operası’nda gerçekleşecek. Şef Naci Özgüç’ün yönettiği İDOB Orkestrası’nda koroyu Kevork Tavityan yönetiyor. Konserin solistleri; Tülay Uyar (soprano), Stare Çelebi (alto), Onur Ertür (tenor) ve Alp Köksal (bas).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle