19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 KASIM 2012 PAZARTESİ DIŞ HABERLER CUMHURİYET SAYFA [email protected] 9 Mısır’da Cumhurbaşkanı Mursi’nin yetkilerini genişletmesine isyan dinmek bilmiyor İkinci Tahrir savaşları Dış Haberler Servisi Mısır’da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin yetkilerini yargıyı devre dışı bırakacak şekilde genişletmesini protesto edenlerle polis arasında dün de çatışmalar yaşandı. Çatışmaların yedinci gününde, başkent Kahire’deki Tahrir Meydanı’na açılan Muhammed Mahmud Caddesi’nde bulunan Amerikan Üniversitesi önünde toplanan göstericilere polis, göz yaşartıcı gazla müdahale ederken göstericiler, polise taş ve sopalarla karşılık verdi. Göz yaşartıcı bombanın etkisi Tahrir Meydanı’nda da hissedilirken meydanda bulunun metro istasyonundaki yolcular da gazdan etkilendi. Yine Tahrir Meydanı’na açılan Kasru’lAyni Caddesi’ndeki çatışmalar, ABD büyükelçilik binasının olduğu bölgeye sıçrayınca bölgede güvenlik önlemleri artırıldı. Çatışmalarda onlarca kişinin yaralandığı bildiriliyor İslami eğilimli parti ve gruplarsa Cumhurbaşkanı Mursi’nin anayasal değişiklikler çerçevesinde aldığı kararlara destek gösterileri düzenleme çağrısı yaptı. Kahire’nin Tahrir Meydanı’nda dün de çatışmalar yaşandı. Olaylar ABD Büyükelçiliği çevresine de sıçrayınca güvenlik önlemleri artırıldı. (REUTERS) Mısır İçişleri Bakanlığı, gösterilerin başlamasından bu yana 164 emniyet mensubunun yaralandığını, 267 kişinin de gözaltına alındığını duyurdu. başvuracağım’ Cumhurbaşkanı Mursi tarafından görevden alınan eski başsav ‘Yargıya cı Abdülmecid Mahmud, görevden alma kararına karşı yargıya başvuracağını açıkladı. Hâkimler Odası’nın olağanüstü genel kurulu toplantısında konuşan Mahmud, Mursi’nin geçen hafta yaptığı anayasal düzenlemeler çerçevesinde alınan kararların, yargının imajını zedelediğini ve kamuoyunun önünde küçük düşmesine sebep olduğunu söyleyerek “Mısır devletini korumak için bu duruma karşı çıkıyoruz” dedi. Aralarında hâkim ve savcıların da bulunduğu yaklaşık 7 bin kişiye hitap eden Mahmud, “Yakında parmaklıklar arkasında olacağımı sanıyorum. Görevden alınmam eski rejim döneminden kalma hesapları kapatmak içindir” dedi. Danıştay Başkan Yardımcısı Ahmed el Fıki de Mursi’nin daha önce almış olduğu kararlara yönelik açılmış davaların son anayasal düzenlemeler çerçevesinde askıya alınmasının söz konusu olmadığını ve yargılamalara hiçbir şey olmamış gibi devam edileceğini söyledi. Mısır’daki Sufi hareketler, Mursi’nin aldığı kararların iptal edilmesini talep etti. Sufi hareketlerden Azmiyye tarikatından yapılan açıklamada, Mursi’nin kararların “yeni bir firavun” doğuracağı öne sürüldü. Sufi tarikatlar, geçen haziran ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Mursi’nin rakibi, devrik Hüsnü Mübarek rejiminin son başbakanı Ahmed Şefik’i desteklemişlerdi. Mısır İçin Yargıçlar Hareketi ise Mursi’nin anayasal düzenlemeler çerçevesinde aldığı tüm kararları desteklediğini açıkladı. Hareketin Yürütme Kurulu üyesi Mahmut Ferahat, kararların devrimi koruduğunu ve toplumun çıkarlarına hizmet ettiğini savundu. Ortadoğu’daki Büyük Resim Bugün Ortadoğu’da yaşanmakta olan iç savaşların, iktidar değişikliklerinin, din ve mezhep savaşlarının, etnik çatışmaların nedeni, aynı zamanda küresel güçlerin çıkar çatışmalarının sonucudur. Bir yanda bölge ülkelerinin kendi “iç dinamiklerinin” uzun yıllardan beri yaratmış oldukları “antidemokratik zemin” bulunuyor. Bu çarpık zemin “küresel güçler tarafından bir maşa gibi kullanılıyor”. Ortadoğu’nun çarpık zeminindeki antidemokratik iktidarlar, küresel güçlerin aracısı olarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Bir bataklığın “kendi mikroplarını üreterek zenginleşmesi gibi” demokrasi, insanlık ve uygarlık dışı yolda kayboluyorlar. ABD, AB ve İsrail bölgenin enerji rezervlerini ve dağılım yollarını elinde tutmak istiyorlar. Bu nedenle kendilerinin sözünü dinleyecek iktidarları getirmek durumundalar. Taleplere yeterli olumlu yanıt alamadıkları çevreleri tasfiye ediyorlar. Asya’nın yeni devi Çin ve Rusya ise Batı’nın taleplerine “hayır” diyenlere arka çıkmaya çalışıyorlar. Çünkü Ortadoğu’daki enerji olanakları, çıkarlarını doğrudan doğruya ilgilendiriyor. Ortadoğu’daki kaos, küresel güçlerin aralarındaki savaşın bir aynası gibi Irak’a, Suriye’ye, Mısır’a, Libya’ya, Tunus’a, Körfez ülkelerine, İran’a ve Türkiye’ye yansıyor. Kürdistan meselesi Ortadoğu’nun yeniden yapılandırılmasında, hayati bir öneme sahip. Yandaş bir Kürdistan bölgedeki “enerji hesaplarında” eldeki joker gibi görülüyor. İsrail için ise yaşamsal bir kalkan; sayısal olarak dev Arap dünyasına ve nükleer alanda ilerleyen İran’a karşı alternatifi olmayan bir fırsat. Kuzey Irak’ta fiilen bağımsız bir Kürdistan kurulmuş durumda. Bunun Suriye, Türkiye ve ilerde İran’a yayılması siyaseti güdülüyor, gelişmeler bu yönde ilerliyor. 1991’den beri ABD ve AB’nin Irak, Türkiye, İran ve son olarak Suriye’de yürüttüğü politikalar ve fiili gelişmeler birbirini tamamlar niteliktedir. Saddam döneminde önce Irak’ın kuzeyi ayrıştırıldı. Bugün bölgede bağımsız Kürdistan fiilen kuruldu. Türkiye’nin Güneydoğu’su iktisadi, siyasi ve kültürel olarak bir kaosun içine itildi. Siyasi zeminde Diyarbakır ve Erbil arasındaki ilişkiler geliştirildi. Öte yandan Ankara ve Erbil arasında sıcak ilişkiler kuruldu. Son olarak, Kuzey Suriye ile Irak Kürdistan’ı arasında entegrasyonu hazırlayacak koşullar sağlanmakta. Orta vadede her şey Kürdistan’ın oluşumuna ortam hazırlayacak şekilde geliştiriliyor. Çünkü “Kürdistan meselesi”, Ortadoğu’nun yeniden yapılandırılması politikasının en önemli köşe taşlarından biridir. Burada büyük devletlerin bölgedeki hesapları ile Kürtlerin daha demokratik bir ortam içinde yaşamaları sorununu birbirinden ayırmak gerekir. Kürtler Arap ülkeleri ve İran’da olduğu gibi Türkiye’de de sorunlar yaşamışlardır ve halen de yaşıyorlar. Bu sorunların demokratik yollarla çözümü ile büyük güçlerin özel hesaplarını birlikte düşünemeyiz. Kendi içimizde demokratik yollarla çözüm aramak zorundayız. Teröre dayalı olarak ortaya konan arayışlar sadece bölgenin arka bahçe olmasına yol açar. Bu arka bahçede yalnız İranlılar, Araplar ve Türkler değil Kürtler de bulunmuş olacaktır. Ortadoğu halen, bu hayati çelişkiyi yaşamaktadır. Bu çelişki de bölge ülkelerinde daha fazla çatışma, iç savaş ve antidemokratik derinleşme sonucundan başka bir şey doğurmuyor. 1991’den bugüne kadar Ortadoğu’da meydana gelen gelişmeler bu durumun açık kanıtları olarak önümüzde durmaktadır. Yeni küresel sistem Ortadoğu’da bir laboratuvar gibi çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti taa Cumhuriyet’in kuruluşundan beri Ortadoğu’daki bir zinciri kırmaya çalışan tek ülke konumundadır. 89 yıldır yalpalaya yalpalaya gitmemize rağmen yine de önemli bir gelişme gösterdik. Cumhuriyet’in bize kattığı çağdaş, demokratik, kültürel, iktisadi ve siyasi değerler bizim, bölgedeki diğer ülkelerden farkımızı ortaya koyan somut kanıtlardır. Çatışan çıkarlar Ve Kürdistan meselesi İRAN’DAN PATRIOT TEPKİSİ İSPANYA’NIN ÖZERK KATALONYA BÖLGESİ SANDIK BAŞINA GİTTİ ‘Bölgesel savaş çıkar’ Dış Haberler Servisi Türkiye’nin Suriye sınırına konuşlandırmak için NATO’dan istediği Patriot füzeleriyle ilgili İran’ın tepkisi sürüyor. İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Hüseyin Nakavi Hüseyni, füzelerin bölgesel savaşa neden olacağını söyledi. Yarı resmi İRNA ajansına konuşan Nakavi Hüseyni, füzelerin yerleştirilmesinin Suriye’ye karşı savaş ilanı anlamına geldiğini ve gelişmelerin bölgesel savaşla sonuçlanacağını savundu. Türkiye’den NATO’dan Patriot talebini derhal çekmesini isteyen Hüseyni, çıkacak olası savaş konusunda Ankara’nın bölge ülkelerince kınanacağını belirtti. Sözcü, Ortadoğu ülkelerini BM’ye şikâyette bulunmaya da çağırdı. Bağımsızlığı oyladılar Mas, seçimlerin ardından bağımsızlık yolunda adımlar atacaklarını söyledi. (EPA) Dış Haberler Servisi İspanya’nın özerk Katalonya bölgesinde dün kritik erken seçimler için sandık başına gidildi. Özerk yönetimin yeni liderinin ve bölgesel parlamentonun belirleneceği seçimlerde, sandık başı anketlere göre, mevcut durumda iktidar olan Artur Mas’ın liderliğİndeki Yönelim ve Birlik (CIU) Partisi’nin seçimleri kazandığı ancak çok büyük bir oy kaybına uğradığı belirtildi. Katalonya televizyonu TV 3’ün yayımladığı sandık başı anket sonuçlarına göre CIU’nun 5457 arasında milletvekili çıkaracağı iddia edildi. 135 sandalyeli Katalan parlamentosunda 2010’daki seçimler sonunda 62 vekili bulunan CIU, ekonomik krizden dolayı yeni mali anlaşma teklif ettiği İspanyol hükümetinden olumlu yanıt alamayınca “bağımsızlık için referandum” organize edeceğini açıkla yarak Katalan halkından mutlak çoğunluğu elde edecek oy istemiş ve Katalonya’yı erken seçime götürmüştü. Sandık başı sonuçlarına göre, CIU’nun “bağımsızlık” politikasının başarısızlıkla sonuçlandığı görüldü. Resmi olmayan sonuçlarda sürpriz sonuç ise Katalonya Cumhuriyetçi Solu’ndan (ERC) geldi. 2010’daki seçimlerde 10 milletvekili çıkaran ERC’nin 2023 arasında milletvekiline sahip olacağı iddia edildi. ERC, kuruluşundan itibaren Katalonya’nın bağımsızlığını güçlü bir şekilde savunan tek parti olarak biliniyor. Açıklanan diğer sonuçlara göre milletvekili dağılımı şöyle: Sosyalist Parti (PSC) 1618, Katalonya Halk Partisi (PPC) 1618, Yeşiller ve komünist görüşlü Birleşik Sol koalisyonu (ICVEUIA) 1012, Ciutadan’s 67, Halkların Birliği (CUP) 56. RESULAYN’DA ÇATIŞMA BİTTİ Muhalifler ve PYD anlaştı Haber Merkezi Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinin karşısında bulunan ve günlerden bu yana şiddetli çatışmanın görüldüğü Suriye’nin Haseki kentine bağlı Resulayn ilçesinde PYD güçleriyle Özgür Suriye Ordusu’na bağlı muhaliflerin anlaşmaya vardığı bildirildi. Ceylanpınar’da hafta sonu sınırda sessizlik hâkim oldu. Üzerinde uçaksavarların bulunduğu kamyonetleriyle Türkiye sınırına 150 metre uzaklıktaki boş alana silahlarıyla gelen muhalifler burada tekbir getirdi. Toplu fotoğraf çektiren ve yanlarında bulunan bazı gazetecilere bir bildiri okuyan muhalifler, sınırdaki yüksek bir binaya da Özgür Suriye Ordusu bayrağı dikti. Bir muhalif, PYD ile anlaştıklarını belirterek bundan sonra çatışmaların son bulduğunu, olaylar sırasında Türkiye’ye giden Kürt ve Arap kökenli Suriyelilerin Resulayn’a dönmelerini istedi. Acının çığlığı... Başkent Dakka’da bir tekstil fabrikasında çıkan yangında ölenlerin yakınları yasa boğuldu. Yakınlarını kaybeden genç kızın acı çığlıkları yürek yaktı. Yangının nedeni henüz anlaşılamadı. (Fotoğraf: REUTERS) Bangladeş’te felaket günü Dış Haberler Servisi Bangladeş’in başkenti Dakka’da önceki gün bir konfeksiyon fabrikasında meydana gelen yangında en az 122, Çittagon kentinde de dün bir üstgeçidin çökmesi sonucu en az 13 kişi hayatını kaybetti. Her iki olayda da ölü sayısının artmasından endişe ediliyor. Dakka’da dokuz katlı olduğu bildirilen fabrikadaki yangının zemin katta başladığını ve kısa sürede tüm binayı sardığını belirten görgü tanıkları bazı işçilerin pencerelerden atlayarak kurtulduklarını birçok kişinin ise binada mahsur kaldıklarını belirtti. Facianın nedeni bilinmemekle beraber itfaiye yetkilileri, yangın çıkışı olmayan binada meydana gelen elektrik kontağının yangına yol açtığını düşünüyor. Önceleri sekiz sanılan ölü sayısının dün sabah binaya girildiğinde çok daha fazla olduğunun görüldüğü yangında bazı işçilerin durumunun ne olduğu ise bilinmiyor. 4 bin 500 konfeksiyon fabrikasında yaklaşık 2 milyon kişinin çalıştığı Bangladeş’in yıllık konfeksiyon ihracatı 24 milyar dolar. Konfeksiyonun ihracattaki payı ise yüzde 80. Ülkenin güneydoğusundaki Çittagon kentinde de bir üstgeçidin çökmesi sonucu en az 13 kişinin öldüğü, çöken yapının altında çok sayıda kişinin kalmış olabileceği belirtildi. İş çıkışı çok sayıda işçinin ve işportacının toplandığı belirtilen üstgeçit enkazından şimdiye kadar 15 yaralı çıkarıldığı bildirildi. Üstgeçidi yapan firmanın bir başka binası da kirişlerinin kopması sonucu çökmüş, olayda bir kişi yaralanmıştı. Dünya Bankası eylül ayında, Bangladeş’teki yolsuzluğun ulaştığı boyuttan endişe ettiğini belirterek bu nedenle yeni köprü yapımına finansman sağlamayacağını açıklamıştı. İki kentte yangın ve köprü çökmesi 135 kişinin ölümüne yol açtı BARZANİ’NİN KARDEŞİ SİHAT Tank ve toplarla Kerkük’e gitti Haber Merkezi Irak’ta merkezi hükümetin tartışmalı olan bölgeler için oluşturduğu Dicle Operasyon Kuvvetleri’ni Kerkük yakınlarına göndermesi üzerine Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, kardeşi Sihat Barzani’nin başında olduğu askeri birliği tank ve toplarla Kerkük’e gönderdi. Sihat Barzani, Mesud Barzani’nin izin vermesi durumunda Bağdat’a kadar olan toprakları ‘düşmanlardan’ temizlemeye hazır olduklarını söyledi. Bağdat ve Erbil arasındaki gerginlik nedeniyle Kürt bölgesindeki peşmergelerin tüm askeri üslerde savaşa hazır şeklinde bekletildiği bildirilirken PKK olası bir çatışma ve savaş durumunda Kürt yönetiminin yanında yer alacağını açıklamıştı. Mesud Barzani, Merkezi Irak ordusunun güçlenmesinden değil, bu ordunun kişiye ait özel ordu olmasından rahatsız olduklarını söyledi. ‘Türkiye’ye vizeyi şimdi kaldıramayız’ Dış Haberler Servisi Almanya İçişleri Bakanı HansPeter Friedrich, Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya ve Türkiye’ye vizeyi tamamen kaldırmasının henüz mümkün olmadığını söyledi. Saarbrücker Zeitung gazetesine konuşan Friedrich, Rusya ve Türkiye ile vize rejiminin serbestleştirilmesinin şu anda söz konusu olmadığını belirterek, “Bir İçişleri Bakanı olarak ben güvenlik alanlarındaki riskleri düşünmeliyim. Söz ettiğimiz konu da bununla ilgili” dedi. Friedrich daha sonra, “Ancak işadamlarına yönelik vizenin kolaylaştırılması konusu üzerinde çalışıyoruz” diye konuştu. Aşura törenlerine saldırı Pakistan’da Şiilere ölüm yağdı Dış Haberler Servisi Pakistan, hafta sonu, Hz. Muhammet’in torunu İmam Hüseyin ve beraberindekilerin katledilişinin anıldığı aşura törenlerinde düzenlenen bombalı saldırılarla sarsıldı. Pakistan’ın kuzeybatısında bulunan ve Sünni militanların kalesi olarak bilinen Dera İsmail Han kentinde dün meydana gelen saldırıda en az 4 kişi öldü, 40 kişi de yaralandı. Aşura törenlerine katılanların geçtiği çarşıdaki bir dükkânda bomba patlamasıyla ölenler arasında çocukların bulunduğu belirtilirken, ölü sayısının artabileceği bildirildi. Eylemi üstlendiği öne sürülen Taliban ise son saldırıyla ilgisinin olmadığını duyurdu. Aynı kentte önceki gün cep telefonuyla bomba patlatılması sonucu da 7’si çocuk 8 kişi ölmüştü. Ülkede daha önce yol kenarına yerleştirilen bombaların cep telefonuyla patlatılması üzerine bazı kentlerde cep telefonu iletişimi kesilmişti. Cep telefonuyla patlattılar C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle