19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 KASIM 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 KESK’LİLER DE KATILDI 62. günündeki açlık grevleri nedeniyle dün çeşitli kentlerde hükümet protesto edildi Gerginlik büyüyor ERDOĞAN OF’TA KONUŞTU ‘Şov, blöf, şantaj’ AHMET ŞEFİK TRABZON Başbakan Tayyip Erdoğan, bazı BDP’li vekillerin de katıldığı açlık grevlerine ilişkin, “Bu açlık grevleriydi, ölüm oruçlarıydı bunlar şantajdır, bunlar blöftür, bunlar şovdur. Şimdi de milletvekilleri yapıyorlarmış. Biz sağlıkla ilgili gerekli müdahaleyi yaparız” dedi. Erdoğan, terörle mücadele bedelinin ağır olduğunu ancak sürdürüleceğini söyledi. Diyarbakır’da şehitler için düzenlenen törenin ardından Trabzon’a geçen Erdoğan, memleketi Rize’ye karayoluyla giderken Of ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Erdoğan, konuşmasına Karadeniz şivesiyle “Oflular direkt Allah’a bağlıdır bileyrum” diyerek başladı. Erdoğan, “Bu açlık grevleriydi, ölüm oruçlarıydı bunlar şantajdır, bunlar blöftür, bunlar şovdur. Şimdi de milletvekilleri yapıyorlarmış. Ne yapıyorlarsa yapsınlar. Görevimiz bellidir. Biz sağlıkla ilgili gerekli müdahaleyi yaparız. O şantajlar karşısında boyun eğmeyiz” dedi. Erdoğan, idam hakkında “Durumumuzu gözden geçirmemiz lazım” diyerek daha önceki açıklamalarını yineledi. Trabzon Havalimanı’nda Rize’ye hareketinden önce teröre ilişkin mesajlar veren Erdoğan, “Terörle mücadelemiz kararlı bir şekilde devam ediyor, devam edecek. Bedeli dünyada olduğu gibi bizde de ağır. Fakat bütün bunlara rağmen milletimizin beklediğini, milletimizin istediğini muhakkak er veya geç başaracağız. Çünkü bizim niyetimiz samimidir. Niyetimiz samimi olduğu için de bu işte başarılı olacağız” ifadelerini kullandı. Haber Merkezi KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin oluşturduğu platform dün 61. güne girilen açlık grevleri nedeniyle yurt genelinde AKP’yi protesto ederken, kritik aşamaya gelindiğini vurguladı. Diyarbakır’da açlık grevine başlayan BDP’li milletvekilleri ile Belediye Başkanı Osman Baydemir’in kaldığı Belediye Konukevi’ne, göstericileri dağıtan polis gaz bombası attı. Camları kırılan konukevinde kalan milletvekilleri polise tepki gösterdi. BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, polisin üzerine yürüyünce polis itti, Üçer de polise yumruk attı. Daha sonra BDP önünden E Tipi Cezaevi’ne yapılmak istenen yürüyüşe izin verilmeyince gerginlik yaşandı. Aralarında milletvekillerinin de bulunduğu bir grup, oturma eylemi yaparken görüşmelerden sonra kalabalığın küçük gruplar halinde cezaevi yakınında bulunan Dicleliler Yasevi’ne giderek açıklama yapmasına izin verildi. Basın açıklamasının ardından dağılan bir grup, çöp konteynırlarıyla yolu trafiğe kapattı, polis 2 kişiyi gözaltına aldı. Her hücrede açlık grevi ALİCAN ULUDAĞ İstanbul’da KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin çağrısı ile Tünel’de biraraya gelen yüzlerce kişi, “çözüm için” Taksim Meydanı’na yürüdü. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) ANKARA Cezaevlerinde 62. gününe giren açlık grevlerine KESK’li tutuklulardan da destek geldi. KCK adı altında yapılan operasyonlarda tutuklanan KESK ve bağlı sendikaların 11 yöneticisi, Sincan Cezaevi’nde açlık grevine başladı. Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması, anadilinde eğitim ve savunma talepleriyle 62 gündür onlarca cezaevinde süren süresiz/dönüşümsüz açlık grevlerine yeni katılımlar yaşandı. Son olarak 20’nin üzerinde PKK hükümlü ve tutuklusunun açlık grevi yaptığı Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan KESK’liler de destek için açlık grevine başladı. KESK’lilerin kaldığı üç kişilik her hücrede bir kişinin açlık grevi yaptığı, ilerleyen günlerde bu sayının ikiye çıkacağı öğrenildi. 25 Haziran’da KESK’e yö? Sincan nelik yapılan opeCezaevi’nde tutuklu rasyonda tutuklanan 28 kişi arasında yer bulunan KESK’liler alan ve Sincan Kade 5 Kasım’dan bu dın Kapalı Hapishanesi’nde kalan Eğiyana açlık grevi timSen Kadın Sekreteri Sakine Esen yapmaya Yılmaz ve Sakarya başladı. EğitimSen üyesi Hanım Koçyiğit 5 Kasım’dan bu yana açlık grevini sürdürüyor. Yine 5 Kasım’da açlık grevine başlayanlar arasında KCK’nin kadın dalgasında tutuklanan Tüm BelSen Merkez Kadın Sekreteri Güler Elveren ile üç yıldır cezaevinde bulunan ve 7 yıl hapis cezası verilen SES Kadın Sekreteri Seher Tümer de bulunuyor. EğitimSen Şube Sekreteri Çerkez Aydemir, Diyarbakır BTS Şube Sekreteri Veysel Özhekti, SES Genel Merkez Denetleme Kurulu Başkanı Fikret Çalağan’ın ise 6 Kasım’da açlık grevine başladığı öğrenildi. 25 Haziran’daki operasyonda tutuklanan ve Sincan 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde bulunan KESK’e bağlı Tarım OrkamSen Genel Başkanı Metin Vuranok, Tarım OrkamSen Ankara Şube yöneticisi Mehmet Sezgin İbin ve EğitimSen Adıyaman Şubesi örgütlenme sekreteri Erdal Yılmaz ise 7 Kasım’dan bu yana açlık grevinde. 8 Kasım’dan bu yana da SES Ankara Şube Sekreteri Erdal Turan eylemini sürdürüyor. ‘Hangi milletin vekilisiniz’ Olay çıkaran gruptan bir kişinin vekillerin açlık grevi yaptığı DTK binasına kaçtığını söyleyen polis buraya yönlendi. Bir kişiyi gözaltına almak isteyen polisle milletvekilleri arasında arbede yaşandı. Bu sırada sivil bir polisin BDP Milletvekili Özdal Uçer’e “Memura yumruk atan milletvekili; milletvekilinin buna hakkı yok. Hangi milletin vekilisiniz siz” diyerek tepki gösterdi. Malatya’da BDP İl Başkanlığı önünde toplanarak yürüyüşe geçen grup ile karşıt görüşlü grup arasında kavga çıktı. Polis, gruplara göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Diğer grubu dağıtan çevik kuvvet ekipleri, BDP’lilerin parti binasına çıkmasını sağladı. Çıkan kavgada birinin gazdan etkilendiği, diğerinin ise hafif yaralandığı belirtilen BDP’li iki kadın, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Bitlis’te E Tipi Cezaevi önüne yürümek isteyen ve BDP Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun da aralarında bulunduğu gruba polis tarafından biber gazı ve basınçlı suyla müdahale edildi. Şanlıurfa’da CHP İl Başkanı Ferhat Karataş’ın çağrısıyla KADEP, HAKPAR ve SODEP il başkanları basın açıklaması yaptı. Açıklamada Türkiye’nin bir kâbusun eşiğine geldiği vurgulanarak AKP’nin açlık grevlerine yaklaşımı eleştirildi. Ankara’da Ziya Gökalp Caddesi’nde toplanan STK’lerin oluşturduğu platform, açlık grevleri için hükümetten somut adım atmasını istedi. BDP İl Eşbaşkanı Meral Vuranok “Açlık grevi ile şantaj yapıyorlar” diyen Başbakan Erdoğan’a seslenerek “Açlık grevine girmeye zorlamaktan daha büyük şantaj olamaz. Burada AKP’nin şantajı söz konusudur. Her ölüm, sizin iktidarınızın da ölümü olacaktır” dedi. İstanbul’da Tünel’de bir araya gelen yüzlerce kişi, Taksim’e yürüdü. BDP milletvekili Pervin Buldan, “AKP’li Kürt milletvekilleri rant peşinde koşarak TBMM’de belediye yasasını çıkarıyor. Vicdanı olmayan, şerefi olmayan AKP’li Kürt milletvekillerine sesleni yorum arkadaşlarınız şu anda bedenlerini açlık grevine yatırdı...” dedi. Eskişehir’de düzenlenen oturma eyleminde, patform adına açıklamayı okuyan Eskişehir Tabip Odası Başkanı Dr. Bülent Nazım Yılmaz, herkesi sorunun değil, çözümün parçası olmaya çağırdı. İskenderun’da Boyacılar Parkı’nda yapılan açıklamada “12 Eylül’le başlayan eşitlik ve özgürlüklerin rafa kalktığı karanlık, bugün AKP’nin gölgesinde derinleşerek devam etmektedir” denildi. Üç kişiden biri açlık grevinde ‘Çözümün parçası olun’ Korkutan gerilim Arınç’tan ‘telef’ gafı Başbakan yardımcısı, açlık grevlerinin ölümler yaşanmadan sona erdirilmesi gerektiğini belirterek ‘Telef olmalarını istemeyiz’ dedi BURSA (Cumhuriyet) Cezaevlerinde süren açlık grevlerinin son bulmasını isteyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir gafa da imza attı. Arınç, “60’ıncı günden sonra greve devam etmek isteyenlerin vücut bütünlüklerinde hayati anlamda tehlikeler meydana gelebilir. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düşüncesini kendisine ilke edinmiş bir hükümetin, bir siyasi partinin açlık grevinde bulunanların telef olması konusunda hiçbir düşüncesi ve öngörüsü olamaz” dedi. Reform İzleme Grubu’nun (RİG) 27. toplantısı, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ev sahipliğinde, Bursa’da yapıldı. Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, açlık grevleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Arınç şunları söyledi: “Haklar elde edilene kadar eyleme devam etmenin dayanağı yok. Açlık grevinden vazgeçmek yerine yeni bazı kişilerin de açlık grevine başlamış olmaları bizleri üzmüştür. Bunu arzu etmiyoruz. Umarım bugün ya da en geç yarın bitirirler. İfade etmek istedikleri hususları biliyoruz. Bunların farkındayız. Bu konularda da Türkiye gerçeğini dikkate alarak, demokratikleşme ve özgürlükler konusunda adım atacağımızı bütün Türkiye’nin bildiğini ifade etmek istiyorum.” İSL AMCI ŞİDDETİN ENGELLENMESİ KAMPANYASI Almanya ile sessiz kriz ? Ankara, Alman Federal İçişleri Bakanlığı’nın ‘İslamcı şiddetin engellenmesi’ kampanyasını engellemek istedi. Ankara’nın girişimi başarısız kalırken Aşağı Saksonya Eyaleti’nde Müslümanlara yönelik “radikalleşme kontrol listesi” hazırlandı. İki ülke arasındaki sıkıntı sürüyor. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Almanya Federal İçişleri Bakanlığı’nın, İslam kültür merkezleri, Almanya Bosnalı Müslümanlar Derneği ile birlikte başlattığı “İslamcı şiddetin engellenmesi” kampanyası nedeniyle AnkaraBerlin hattında bir süredir sessiz bir krizin yaşandığı ortaya çıktı. Dışişleri Bakanlığı’nın söz konusu kampanyanın sona erdirilmesi için yaptığı girişim sonuç vermezken, aynı kampanya çerçevesinde Aşağı Saksonya Eyaleti İçişleri Bakalığı’nın ülkedeki Müslümanlara yönelik “radikalleşme kontrol listesi” hazırlaması, krizi daha da derinleştirdi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Berlin’e yaptığı ziyaret sırasında vermiş olduğu olumlu mesajlara karşın Türkiye ile Almanya arasında ülkedeki İslamcı şiddete ilişkin ciddi bir sıkıntının sürdüğü oraya çıktı. Krizin ayrıntıları, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, TBMM Plan Bütçe Komisyonu’ndaki sunumu için hazırladığı kitapçıkta yer aldı. Kitapçıkta, “Almanya’daki vatandaş ve soydaşlarımıza ilişkin gelişmeler bağlamında takip ettiğimiz bir diğer husus, Federal İçişleri Bakan lığı’nca Haziran 2012’de İslamcı şiddetin engellenmesini ve İslamcılığa ve gençliğin radikalleşmesine karşı çalışmalar yürütülmesini hedeflediği iddia olunan Güvenlik Ortaklığı Girişimi’dir” denildikten sonra, yürütülen çalışmalar sonucunda 21 Eylül 2012’de başlatılmak üzere bir afiş kampanyası oluşturulduğuna dikkat çekildi. Kitapçıktaki bilgiye göre; afişlerde, davranışlarında radikalleşme gösterenlerin Radikalleşme Danışma Merkezi’ne bildirilmesi teşvik edildi. Edinilen bilgilere göre bu durumun ortaya çıkması Ankara’da ciddi rahatsızlık yarattı ve Dışişleri Bakanlığı, tepki gösterdi. Ankara bu kampanyanın, dinler arası hoşgörüye hizmet etmeyeceği gerekçesiyle durdurulmasını istedi. Almanya’daki bazı Müslüman dernek ve örgütler kampanyaya önce destek verdi. Ancak daha sonra gerek Türkiye’den açıklamalar gerekse Berlin Büyükelçiliği’nin baskısı sonucu geri adım attılar. Müslümanları rencide ettiği gerekçesiyle Türk basınının yer vermediği Federal İçişleri Bakanlığı’nın “Kayıp” kampanyası ilanlarını sadece 14 ülkede 7 bin abonesi olan Alevilerin Sesi Dergisi yayımladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle