26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 KASIM 2012 PAZARTESİ 4 HABERLER Bazı baş ombudsman adayları, başvurularındaki özgeçmişlerinde bakan isimlerine yer verdi Referans AKP’den AYŞE SAYIN ANKARA Yurttaşın kamu hizmetlerinden kaynaklanan sorunlarının çözümü için oluşturulan Kamu Denetçiliği Kurumu Yasası kapsamında “tarafsız ve bağımsız” görev yapacak olan baş ombudsman adaylarından bazılarının TBMM’ye yaptıkları başvuruda, seçilmek için özgeçmişlerinde “AKP ve bakanları” referans göstererek oy istemesi dikkat çekti. Kamu Denetçiliği Kurumu Yasası gereği, kurumda görev yapacak olan “baş ombudsman” ve ombudsmanlık seçimi için Meclis’teki seçim süreci geçen hafta başladı. Yasa gereği TBMM İnsan Hakları ve Dilekçe Komisyonu üyelerinden oluşturulan karma ? Baş ombudsmanlık için başvuruda bulunan tek kadın aday olan avukat Turcan’ın yargı alanındaki kariyeriyle ilgili bilgilerin yanı sıra “siyasi kimliğini” de ön plana çıkarması dikkat çekti. komisyon, geçen cuma günü “baş ombudsmanlık” için başvuruda bulunan 25 adayı tek tek dinledi. Komisyon salı günü toplanarak belirleyeceği 3 “baş ombudsman adayı”nı TBMM Genel Kurulu’nun oyuna sunacak ve genel kurul 1 ismi “baş ombudsman” olarak belirleyecek. TBMM’ye başvuruda bulunan bazı baş ombudsman adaylarının Meclis’e verdikleri özgeçmişlerinde, iktidar partisine “yakınlık” yarışına girmeleri de dikkat çekti. Bu kapsamda, en dikkat çeken başvurulardan birisi ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda “başdenetçi” olarak görev yapan Mükremin Karakoç’un oldu. Karakoç, özgeçmişinde başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay ile AKP milletvekili Hüseyin Tanrıverdi’yi “referans” olarak gösterdi. Başvuranlar arasında yer alan avukat İbrahim İmamoğlu, özgeçmişinde 2011 seçimlerinde Kütahya AKP milletvekili “aday adaylığı”na vurgu yaptı. neminde “Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğine atandığı”nı büyük harflerle vurgulayan Turcan, özgeçmişinde şu bilgilere yer verdi: “Ülkeme siyasette hizmet etmek için 1994’te MHP’ye katıldım. Aynı yıl yapılan genel kurulda MYK’ye tek kadın üye olarak seçilerek ayrıca kadın kolları genel başkanlığı görevini de yürüttüm. 1997’de Alpaslan Türkeş’in rahmetli olmasıyla birlikte, yeni seçilen parti yönetimini desteklemeyerek partiden istifa ederek ayrıldım. AK Parti döneminde ise Bakanlar Kurulu’nca yapılan atama ile genel sekreterlik göre vinde bulundum.” Özal’dan Erdoğan’a... Başbakan Tayyip Erdoğan gibi Rize Güneysu doğumlu olan emekli vali Ömer Türk ise Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminden başlayarak İçişleri ve Başbakanlık Teftiş Kurulu’ndaki bürokrasi kariyerine yer verdi. Türk, “merhum Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde bizzat Sayın Başbakan’a bağlı olmak üzere 2 yıl Başbakan’a (MİT ve Emniyet teşkilatlarında) bağlı gizlilik dereceli işlerde Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş ile birlikte başmüfettiş olarak inceleme soruşturma görevi yaptığı”na dikkat çekti. Sevgili Atatürk Ya Gelmeseydin Ya Gitmeseydin!.. Sevgili Atatürk, Obama Amerika başkanı seçildi ya, biliyorsun. Senin milletin pek sevindi buna. Hani, “bağımsızlık benim karakterimdir” dediğin milletin. Obama da Obama. O da sevimli adam. Eşi Michelle çok canlı kadın, çocukları çok şeker kızlar. Büyüdüler. Amerika canımıza okuyormuş, kimin umurunda. Bizi Suriye’ye itekliyorlarmış, ne gam. Bizimkiler çok üzülüyor, Suriye’de demokrasi yok diye. Suudi Arabistan’da çok iyi demokrasi var demek ki. Birleşik Arap Emirlikleri aşırı demokrat. Kuveyt, Katar Emirliği demokrasi örnekleri. İşin özünü sen çok iyi biliyorsun sevgili Atatürk. Amerika’nın dediğini yapan “cici”. Amerika’ya karşı olan “kaka”. Olay bundan ibarettir. Bak, bıraktığın memlekete, Kim Amerika’ya karşı çıkmışsa hapiste. Ya darbeci, ya terörist diye hapse atılıyor. Amerika’dan yanaysa hiç sorun yok. İngiltere’nin yerini Amerika aldı. Gerisi bildiğin hikâye. ??? Yedi düveli yenmiştin ya sevgili Atatürk, Kendimize güveniyorduk, saygın bir ulustuk o zamanlar. Fakirdik ama itibarımız vardı. Hiç kimseden bir şey beklemiyorduk. Dünyayı şaşırtmıştık. O günler tarih oldu, biliyorsun. Türkçe derdin, anadilimiz. Dil için kurum bile kurmuştun. Şimdi İngilizce bilmedin mi adamdan sayılmıyorsun. Kürtçe de ikinci anadilimiz olma yolunda. Sırada öteki anadillerimiz var. Bir yandan da lüks “akıllı evlerimiz” yapılıyor. Evlerimiz “akıllı”. Arabalarımız “akıllı”. Telefonlarımız “akıllı”. Artık bize akıl lazım değil dedik, biz de akılsız olduk. Böyle yaşayıp gidiyoruz sevgili Atatürk. Ama bunları biliyorsun zaten. Oradan görüyorsundur. ??? “Laik Türkiye”yi kurmuştun. Bütün inançlar karşısında eşit, yansız, önyargısız. Öyle devam etmedi. Türkiye “ılımlı İslam” olsun dediler. Yani, “Amerika yanlısı İslam” demekti bu. Erbakan’ı bıraktılar, Erdoğan’ı iktidar yaptılar. Türkiye’ye de “model ülke” dediler. Obama öyle demişti, söylettiler ona. “Model ülke” şu demek: “Bütün İslam ülkeleri Amerikan yanlısı olacak.” Model bunun modeli. Bağımsızlık eskide kaldı. Laiklik dinsizlik sayıldı. Atatürk demek darbecilik oldu. Ulus demek faşizme tercüme edildi. Böyle bir yola sokuldu memleket. ??? Cumhuriyeti kutlamak yasaklandı sevgili Atatürk. Seni anmak kısıtlandı. Anıtkabir’e koşuyor millet her şeye inat. Ben gelmiyorum. Terörist sayılmaktan korktuğum için değil. Sana gelmekten utandığım için. Utanıyorum. Bıraktıklarını koruyamadığım için utanıyorum. Sana buradan sesleniyorum: YA HİÇ GELMESEYDİN YA HİÇ GİTMESEYDİN. Hem MHP hem AKP! Baş ombudsmanlık için başvuruda bulunan tek kadın aday olan avukat Halime Nuray Turcan ise yargı alanındaki kariyeriyle ilgili bilgilerin yanı sıra “siyasi kimliği”ni de ön plana çıkardı. AKP dö BAŞKANLIK SİSTEMİ Başbakanlık’taki kendini yakma eylemi araştırması terör savcısında Erdoğan Protestoda terör arayışı partili istiyor ? Başsavcı Kuriş Emniyet’e gönderdiği yazıda, “olaylara karışanların terör örgütleriyle ilişkilerinin araştırılmasını” istedi. ERDEM GÜL ANKARA AKP’nin, Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na ABD modeli önermesine karşın Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yaptığı, “Öyle çalışalım ve konuyu tartışarak bir sonuca varalım ki, Türk sistemi olsun” açıklaması, masada pazarlıkla sonuç alma stratejisinden kaynaklandı. AKP, muhalefet partilerinin pazarlığa yanaşması durumunda, “partili cumhurbaşkanı” modeline evet diyecek. Erdoğan’ın, partisinin komisyona yaptığı öneride ısrar etmeyeceklerine yönelik açıklaması, Kızılcahamam kampında yapılan bir strateji toplantısına dayanıyor. Erdoğan, kampın son gününde AKP kurmayları ve partinin Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleriyle bir toplantı yaptı. Toplantıda, partinin başkanlık sistemi konusundaki önerisine son hali verildi ve komisyonda bu konudaki sürecin nasıl yönetileceği değerlendirildi. Erdoğan toplantıda, ABD modeline dayanan başkanlık sistemi önerisini tek tek maddeleri konusunda da bilgilenerek onayladı. Toplantıda, başkanlık sistemi önerisinin uzlaşma komisyonunda tartışmaya açılması ve savunulması konusunda da stratejik değerlendirmeler yapıldı. AKP, öncelikle komisyonda başkanlık sistemi önerisinin tartışılmasını sağlamaya çalışacak. AKP, komisyonda tartışma açmayı başarması durumunda “pazarlıkçı” bir tutum sergileyecek. Partilerin tamamı, bir ya da ikisinden tartışma konusunda kapı aralanması durumunda AKP, “Türkiye’ye özgü başkanlık sistemi” teziyle yarı başkanlık modeli üzerinde müzakere etmeye hazır olduğunun da mesajını verecek. AKP, pazarlık ortamı bulması durumunda, geri adım atarak parti içinde “en gerçekçi formül” diye de adlandırılan “partili cumhurbaşkanı” modeline kadar esneyebilecek. AKP, “partili cumhurbaşkanı” modeline destek bulması durumunda, bu modeli hemen kabul edecek. DSP Genel Başkanı Masum Türker, DSP’nin kuruluşunun 27. yıldönümünde eski başbakan ve DSP’nin eski genel başkanı Bülent Ecevit’i gömütü başında ziyaret etti. Türker, Devlet Mezarlığı’nda yaptığı konuşmada, geçmişte DSP’de bakan ve belediye başkanı olanların bugün başka partilerde bulunduğunu belirterek “Onlar Ecevit’e ait olan her şeyi yozlaştırıp özellikle demokratik solu yok etmeye çalışıyorlar. Biz demokratik solu tekrar iktidara getirmeye inançlıyız” dedi. DSP 27 yaşında BÜYÜKŞEHİR TASARISININ 1. BÖLÜMÜ KABUL EDİLDİ ‘Tören’ tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, 13 ilde büyükşehir belediyesi kurulmasına ilişkin tasarının 1. bölümü kabul edildi. Tasarının ikinci bölümünün görüşmelerine geçilmeden muhalefet, Siirt’te şehit olan 17 askerin memleketlerindeki cenaze törenlerine katılmak için Meclis’in tatil edilmesini istedi. Ancak AKP Grubu, olumsuz yanıt verdi. AKP Siirt Milletvekili Afif Demirkıran ise tartışma yaratacak bir ifade kullanarak “İktidarımız her ile havaalanı yaptığı için isteyen milletvekilleri şehit cenazelerine katılabilir” dedi. Tasarının görüşmeleri sırasında CHP ve MHP, 17 şehit için cenaze törenleri yapılacağına dikkat çekerek törenlere katılabilmeleri için Meclis çalışmasının ertelenmesini önerdi. Bunun üzerine oturuma ara veren Meclis Başkanvekili Sadık Yakut, partilerin grup başkanvekilleriyle görüştü. Ancak AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Genel Kurul’da söz alarak terörle mücadele edilirken Meclis’in normal faaliyetlerine devam etmesi gerektiğini söyledi. CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, “17 şehidimiz var. O zaman Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu neden iptal edildi?” dedi. CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, “Başka bir ülkede olsa yas ilan edilir. Ama bizde yas ilan edilmiyor. Şimdi Tayyip Erdoğan’ın çocuğu ölse yas edilirdi. Bu ne utanmazlık, duyarsızlık. Bu kadar acının olduğu yerde hiçbir sebep yokken bu kanunu çıkaracağız diyorsunuz. Ne acelesi var” dedi. Törenlere katılıp katılmama konusunda AKP Grubu’nun Erdoğan’a ulaşamadığı için karar veremediğini belirten Genç, “Tayyip Erdoğan yarın öldü. Dağılacak mısınız, ne olacak?” diye sordu. Tasarının 20. maddesinin kabul edilmesiyle ikinci bölüme geçildi. Söz alan CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, ülkeyi idari federalizme götüren tasarının çekilmesini istedi. ‘Ne acelesi var?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başbakanlık çevresinde bir hafta içinde üst üste yaşanan olayların bağlantılı olup olmadığını araştırması için cumhuriyet savcısı görevlendirdi. Başsavcı İbrahim Ethem Kuriş Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda, “olaylara karışanların terör örgütleriyle ilişki ve irtibatlarının kapsamlı olarak araştırılmasını” istedi. Başsavcı Kuriş’in Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda, Nuri Başkapan adlı kişinin, 5 Kasım 2012’de Başbakanlık Müracaat Kapısı’ndan içeri girerek kurusıkı tabancayla havaya ateş ettiği anımsatıldı. Başbakanlık yakınlarında Dicle Haber Ajansı (DİHA) adına kayıtlı tanıtım kartı bulunan Turan Titiz’in 7 Kasım’da kamerayla çekim yaparken yakalandığı bildirilen yazıda, aynı gün Başbakanlık’ın bir cephesinin bulunduğu Vekâletler Caddesi’nde Ömer Aldemir adlı kişinin benzin dökerek kendisini yakmaya kalkıştığı hatırlatıldı.Sonraki gün ise Yargıtay ek binası tarafından Başbakanlık Merkez Bina’ya doğru yaya gelen ve Vekâletler Caddesi’ndeki bir canlı yayın aracının kapısını açarak “Başbakan’a Kurankerim’den mesaj getirdim. İnsanlığın kötüye gittiğini, bunu da basına açıklayacağım. Beni çeker misiniz” diyen Ali Uçaner’in yakalandığı kaydedilen yazıda, olayların Başbakanlık’ta arka arkaya meydana gelmesi sebebiyle, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesiyle görevli ve yetkili bölümü tarafından ayrı ayrı soruşturma açıldığı bildirildi. Başbakanlık’ta bu ve benzer olayların meydana gelmesi durumunda, başsavcılığın TMK’nin 10. maddesiyle görevli ve yetkili bölümündeki müracaat savcısından talimat alınması istenen yazıda, “olaylara karışan kişilerin terör örgütleriyle ilişki ve irtibatlarının kapsamlı olarak araştırılması, soruşturma evrakında gerekli titizliğin gösterilmesi” talep edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle