19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 KASIM 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 15 Golan Tepeleri’nde bir karakola havan topu isabet etmesine misilleme olarak füzeler ateşlendi İsrail’den Suriye’ye ateş Dış Haberler Servisi İsrail güçlerinin, Golan Tepeleri’ne isabet eden havan toplarına misilleme olarak Suriye’ye “uyarı ateşi” açtığı açıklandı. İsrailli bir askeri yetkili, devlet radyosundan yaptığı açıklamada, “Kısa bir süre önce, Suriye’de yaşanan iç çatışma sırasında, Golan Tepeleri’nde İsrailSuriye sınırına komşu bir İsrail Savunma Güçleri (IDF) karakoluna havan topu isabet etti. Buna cevaben, IDF askerleri Suriye’ye uyarı ateşi açtı” dedi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü de “Bir saldırı daha olursa yine karşılık vereceğiz” diye konuştu. Askeri kaynaklar, Suriye’ye “Tamuz” ? İsrail, 1973’ten beri ilk kez Suriye topraklarına ateş açtı. Başbakan Binyamin Netanyahu, “her türlü gelişmeye karşı” hazırlıklı olduklarını duyururken askeri yetkililer, Suriye tarafından saldırı gelirse yine karşılık verileceği uyarısında bulundular. İki ülke resmi olarak savaş halinde bulunuyor. antitank füzesiyle ateş edildiğini de duyurdular. İsrail’in Birleşmiş Milletler’e (BM) mektup göndererek Suriye güçlerinin daha dikkatli olması konusunda uyarılmasını talep ettiği öğrenildi. İsrail, geçen hafta, 3 Suriye tankının Golan Tepeleri’ne girdiğini öne sürmüş ve konuyu BM’ye taşımıştı. Geçen perşembe günü de Suriye tarafından Golan’a 3 havan topu mermisi düşmüştü. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün uyarı ateşi açılmasından önce yaptığı bir açıklamada, “Suriye ile sınırımızdaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve her gelişmeye karşı hazırlıklıyız” demişti. İsrail Başbakan Yardımcısı Moşe Yaalon da daha önce yaptığı açıklamada “Savaşın bize sıçradığını görürsek, İsra il vatandaşlarını nasıl koruyacağımızı biliyoruz” derken, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak da Ordu Radyosu’na yaptığı açıklamada, “Hiçbir bombanın düşmeyeceği konusunda teminat verebilir miyim? Veremem. Eğer bombalama olursa karşılık vereceğiz” diye konuşmuştu. İsrail, 1973 yılındaki Yom Kippur Savaşı’ndan bu yana ilk kez Suriye’ye resmi olarak ateş açmış oldu. İsrail, 1967’de işgal ettiği Golan Tepeleri’ni 1981’de ilhak etmişti. İki ülke resmi olarak savaş halinde bulunuyor. Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgede 1200 kişilik silahsız bir BM barış gücü görev yapıyor. Obama’nın Kazanmasına Neden Sevindim? İçimden gizli gizli Obama’nın kazanmasını istiyordum sanki. ABD’de bir siyah olarak bir anlamda “mazlumları” temsil ettiği için mi? Cumhuriyetçilere karşı ABD’de Demokratları tercih ettiğimden mi? Beş yaşımdan beri izlediğim Hollywood filmlerinde ‘Beyaz Adam’ın hep ezici üstünlüğüne karşı içimde farkında olmadan biriken karşıtlığın sonucu mu? Belki de siyah olması bile yetmişti, tepkilerimin açığa çıkması için. Yoksa eşi ve çocuklarıyla sevgi dolu, neşeli bir “imaj” gösterdiği için mi? Ünlü “Neşeli Günler” filminin kahramanları gibi görüyordum onları. Romney kazansaydı üzülecektim. Çünkü yukarıda sıraladığım bütün “kişisel tercihlerime” Romney ters düşüyordu. Oysa ben, Obama seçilse de seçilmese de ABD’nin iç ve dış politikasında büyük değişiklikler olmayacağını biliyorum. Ama yine de bir siyahın ABD’de ikinci dönem başkan seçilmesi, “sosyal, kültürel ve siyasal yönleri ile bir devrim niteliğindedir”. Aynen iki yıl önce, 1964’ten beri dostum olan, eski diplomat, şimdi Protestan papazı John Moulhke’nin 4 yıl önce dediği gibi(*); “Erol, Obama’nın bir siyah olarak ABD’de başkan seçilmesi, ABD iç politikası açısından gerçek bir devrimdir, dışardan sen bunun ne denli önemli olduğunu hissedemezsin” ifadesi çok ilginçti. John Moulhke, ailesi Orta Avrupa’dan gelen has, beyaz Amerikalılardan biridir. Diplomat ve sonunda Protestan papazı olması da ona bu değerlendirmesinde ayrı bir derinlik getirir. CUMHURİYET, İRAN ÖNERİSİNE ULAŞTI Tahran, Esad’ın kalmasında ısrarcı BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Türkiye’nin, Mısır ve İran ile yürüttüğü üçlü görüşmelerde Suriye’de “hızlı geçiş, hızlı seçim” önerisini getirmesi, geçiş döneminde muhalefetin “evet” diyeceği Beşşar Esad dışında bir ismin bulunması koşulunu ortaya koymasına karşın Tahran yönetiminin Esad’ın kalmasındaki ısrarını koruduğu, ilk önce muhaliflerin silah bırakması koşulunu getirdiği, ülkeyi seçime Baas rejiminin götürmesini ve Suriye’ye Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü gelmesini istediği ortaya çıktı. Türkiye, İran ve Mısır’ın oluşturduğu, Suudi Arabistan’ın da dışarıdan desteklediği Suriye için Ortadoğu Çözüm Grubu’na, Ankara’nın ardından Tahran yönetiminin de bir öneri kâğıdı verdiği öğrenildi. Cumhuriyet, Türkiye’de yapılması öngörülen ancak Tahran yönetiminin son anda gelmeyeceğini açıkladığı Ortadoğu Çözüm Grubu’na ilettiği öneri kâğıdındaki ayrıntılara ulaştı. İran’ın öneri kâğıdındaki ayrıtılar Suriye konusunda Tahran ile Ankara arasında derin görüş ayrılığı olduğunu gösterdi. Tahran yönetimi, Suriye ordu birliklerinin operasyonları durdurması yönündeki koşulunu ön planda tutan Ankara’nın aksine ülkede akan kanın durması için ilk önce muhaliflerin silah bırakmasını istedi. Yine Türkiye’nin aksine Esad’ın görevini bırakmasına karşı çıkan Tahran yönetimi, ülkeye BM Barış Gücü’nün gelmesi önerisini getirdi. Suriye’nin halen görev başında olan Baas hükümetinin ve ülkeye gelecek BM Barış Gücü’nün denetiminde seçime gitmesini isteyen İran, seçim sonrası oluşturulması öngörülen yeni hükümetin de anayasa reformu çalışmalarını sürdürmesini istedi. Karakollara girdiler Suriye’nin Haseki kentine bağlı Rasulayn kasabasında dört gündür çatışmalar yaşanıyor. Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesine birkaç yüz metre mesafede bulunan ve büyük ölçüde Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) eline geçen bölgeden dün de top sesleri geldi. Kasabada, istihbarat merkezi, polis karakolu ve askeri bölgelere muhaliflerin hâkim olduğu bildiriliyor. (Fotoğraf: AA) Yalnızca bir imaj mı? Obama’nın bir siyah olarak yeniden ABD’nin başkanı olması sadece bir imaj meselesi değildir; 1978’de ABD’ye ilk gittiğimde Atlanta’da tramvay vagonlarının “beyazlar ve siyahlar” için ayrıldığını gördüğümde çok şaşırmıştım. Ziyaret ettiğim yerel ve bölgesel gazetede yalnız beyazlar çalışıyordu. Siyahlara iş verilmiyordu, ayrımcılık yapılıyordu. O yılları fiilen görmüş ve yaşamış bir insan için bugün Obama’nın yeniden başkan seçilmesine tanık olmak ayrımcılığa karşı beni mutlu ediyor. ABD’nin küresel politikalarının değişmeyeceğini bilmeme rağmen, hoşnut kalıyorum, bu ondan ayrı bir şey. Amerika’yı sevenler, sevmeyenler ya da onun her şeyine karşı olanlar bile “Obama’nın kazanmasına sevinmek zorundadırlar”. Olay bir boyutu ile “ayrımcılığa karşı olanların kazanmasıdır”. Bu yönü ile “Amerika’dan bağımsız bir gelişmedir”. ABD’nin iç kültürel ve siyasal hesaplaşmasının küresel yansımasıdır. Muhalefet anlaştı Dış Haberler Servisi Katar’ın başkenti Doha’da toplanan Suriye muhalefeti, “Suriye Ulusal Koalisyonu” adlı yeni bir çatı örgüt kurulması üzerinde anlaşmaya vardı. Geçen hafta başında, daha kapsayıcı ve temsil gücü yüksek bir muhalefet oluşumu için toplanan muhalifler dün görüşmelerini tamamladılar. Yeni oluşumun geçiş hükümetiyle ilişkisi, Suriye Ulusal Konseyi (SUK) ve diğer grupların temsil durumu ile karar alma süreçleri gibi konularda, gruplar arasında büyük ölçüde ittifak sağlandığı bildirildi. Toplantıya bir Türk heyeti de katıldı. Türk heyetine başkanlık eden Büyükelçi Ömer Önhon, muhalif grupların büyük ölçüde ittifak sağladığını, Türkiye’nin de uzlaşma için azami gayret sarf ettiğini söyledi. SUK, muhalefeti yeterince temsil edememekle eleştiriliyordu. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da yurtdışında sürgünde bulunanların oluşturduğu SUK’un yetersiz kaldığı ve Suriye içinde savaşan grupların da dahil edileceği bir yapı oluşturulması yolunda uyarıda bulunmuştu. Eski Suriye başbakanlarından Riyad Hicab ise AA’ya yaptığı açıklamada, Doha’da Suriyeli muhalif grupların düzenlediği toplantının sonuçlarının memnuniyet verici olduğunu ve Suriye’de Beşşar Esad rejiminin çöküşünü hızlandıracağını duyurdu. Yine AA’ya konuşan ve toplantıda Türkmenleri temsilen yer alan Hüseyin Dede , yeni oluşumda Türkmenlerin bulunmasının son derece önemli olduğunu, Suriye tarihinde ilk defa Türkmen kimliğinin temsil edileceğini vurguladı. ÖSO, İngilizleri reddetti Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Siyasi Danışmanı Bessam Dade, İngiltere yönetiminden gelen görüşme talebini kabul etmediklerini açıkladı. Dade, “Siyasilerle masaya oturmak, askeri kural ve teamüllere aykırıdır. Siyasi görüşmeler için SUK’a başvurulmalıdır” dedi. Obama ve sistem 10 Kasım 2008’de bu köşede yayımlanan makalem, “Obama ve sistem” başlığını taşıyordu. Tabii ki Obama da ABD’nin yürüttüğü küresel sistemin bir parçası. O tarihte yeni seçilmişti. ABD’nin siyasi, iktisadi, kültürel ve askeri çıkarlarını gözetmek için elinden geleni ardına koymayacak. Ancak Obama’dan önce, siyahlara bu yetki verilmiyordu. Yalnızca “Beyazlar” başkan seçiliyorlardı. Yasal değil toplumsal ve kültürel bir hadiseydi. Amerika karmakarışık ve kozmopolit nüfus yapısına karşın üst yönetimde tutucu, tekelci ve ayrımcı idi. Attilâ İlhan da “Zenciler Birbirine Benzemez” diyerek Paris’teki Afrikalıyı yazmıştı ya! Obama bunu ortadan kaldırdı. Hele ikinci defa başkan olarak seçilmesi, tuz biber ekti. İşte, Obama’nın ikinci defa seçilmesine bu nedenle sevindim. 2008’de ilk seçildiğinde, ikinci dönem seçilebileceğini tahmin etmiyordum. John’un dediği gibi, ABD acaba bir iç devrim mi yaşıyor? Arap Baharı ABD’yi de mi vurdu! (*) John Moulhke ile 1964’te başlayan ve bugüne kadar süren hikâyemi “Manastır’da Bir Amerikalı” kitabımda bütün ayrıntıları ile kaleme almıştım. GENEL MÜDÜR İSTİFA ETTİ BBC’nin zirvesinde fırtınalar esiyor mesi gerektiğini savundu. BBC Mütevelli Heyeti Başkanı Lord Patten, dün yaptığı basın toplantısında BBC’nin temelinde, güvenilir bir küresel haber organizasyonu rolünün yattığını anımsatarak Enwistle’ın “kabul edilemez bayağı gazetecilik” nedeniyle sunduğu istifasını kabul ettiklerini söyledi. Patten, kurumda yapısal bir değişimin gerekli olduğunu da kaydetti.Muhafazakâr Partili milletveGeorge Entwistle (REUTERS) kili Lord McAlyarattı.Henüz iki ay ön pine’ın adı, Newsnight ce bu göreve atanan Ent programında, 1980’lerwistle’ın istifasını ye de Galler’deki bakım terli görmeyen Muaha evlerinde çocukların isfazakâr Parti Milletve tismar edilmesiyle ilişkili Ben Bradshaw , kili gibi kullanılmıştı. “güveni dibe vurdu” Newsnight’ta 2 Kasım dediği kurumun Müte günü yayımlanan progvelli Heyeti Başkanı ramda, Steve Messham Lord Patten’in de isti adlı bir cinsel taciz kurfasını istedi. İstifa eden banı, 1980’lerdeki bir Entwistle’a ise muha Muhfazakâr Partili polefetteki İşçi Partisi sa litikacıyı suçlamış ancak hip çıktı. İşçi Partisi bir hafta sonra bu suçKültür Komitesi üyesi lamasını geri almıştı. milletvekili Ben Brads Medyada söz konusu haw, Entwistle’ın orta milletvekilinin McAlda bırakıldığını ileri sü pine olduğu yorumları rerek ona zaman veril yapılmıştı. Dış Haberler Servisi BBC Genel Müdürü George Entwistle’ın, kurumun ünlü haber programı Newsnight’ta çocuk istismarıyla ilgili bir haberde eski bir politikacının haksız yere hedef haline gelmesi nedeniyle istifa etmesi, objektif yayınlarıyla bilinen BBC’de çalkantı (AP) İstifa etmek zorunda kalan CIA Başkanı Davit Petraeus ile ilişkisi olduğu ortaya çıkan Paula Broadwell, birlikte fotoğraflarını kendi internet sitesine koymuş. Broadwell, Petraeus’un biyografisini kaleme almıştı. Skandalda kıskançlık faktörü Dış Haberler Servisi CIA Başkanı David Petraeus’un görevinden istifasının arkasında kadın kıskançlığının rol oynadığı iddia edildi. Amerikan Washington Post gazetesinin haberine göre, ünlü generali bir başka kadından kıskanan sevgilisi Paula Broadwell’in, Petraeus’un mail hesabından yolladığı mesajlar FBI araştırmasında ortaya çıkınca yasak ilişki de deşifre edilmiş oldu. İddiaya göre, Petraeus’un mail hesabına girildiğinden ya da hacker’larca ele geçirildiğinden kuşkulanan FBI, hesaplara erişebilecek kişiler arasında, generalin biyografisini kaleme alan Broadwell’in olabileceğinden de şüphelendi. Yapılan araştırmada, Broadwell’in, Petraeus’un mailinden, kıskandığı bir başka kadına yazdığı mesajlara ulaştı. Broadwell’in yazdığı mesajlardan, kadını Petraues’la ilişkisinde tehdit olarak gördüğünün anlaşıldığını belirten güvenlik çevrelerinin Petraeus’a yönelik olmayan sıradan bir araştırma olduğunu belirttikleri inceleme sonucu generalin karışık aşk yaşamı da ortaya çıkarılmış oldu. Araştırma sonucu belli olan bir başka kadının varlığı Petraeus’un ikinci bir metresi mi var sorularını da beraberinde getirdi. Kimliği açıklanmayan söz konusu kadının Petraeus ile ilişkisinin ne düzeyde olduğu konusunda henüz bir bilgi yok. ABD ordusunun en parlak mensuplarından biri olan ve adı ileride Cumhuriyetçilerin başkan adayları arasında geçen David Petraeus, biyografisini yazan Broadwell’i görev yaptığı sırada Afganistan’a götürmüştü. Irak ve Afganistan’da uluslararası askeri güçlerin başındaki Petraeus, Leon Panetta’nın Savunma Bakanı olmasının ardından, Afganistan’daki görevinden ayrılarak 2011 yılında CIA’nın başına geçmişti. Skandalın ortaya çıkması üzerine “37 yıllık evliliğinin ardından böyle bir ilişkiyle çok yanlış bir şey yaptığını” söyleyerek istifa eden Petraeus, “Hem bir eş hem de böyle bir kurumun lideri olarak davranışım kabul edilemez” demişti. ÜRDÜN’DE YOLSUZLUK İstihbarat başkanına 13 yıl hapis Dış Haberler Servisi Ürdün’ün eski istihbarat başkanı Muhammed Zehebi, 13 yıl hapse mahkum edildi. Ürdün Ceza Mahkemesi, Zehebi’ye zimmete para geçirme, para aklama ve görevi kötüye kullanma suçlarından, 13 yıl hapis ve yaklaşık 61.6 milyon dolar para cezası verdi. Ürdün Merkez Bankası’nın 25 Ocak’ta yaptığı bir şikâyet üzerine Zehebi’ye seyahat yasağı getirilerek, taşınır ve taşınmaz mallarının kullanımı dondurulmuştu. Zehebi, 2005 sonlarından Aralık 2008’e kadar Ürdün istihbarat başkanlığı görevini yürütmüştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle