Katalog

6 EKİM 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP’nin yeni MYK’sinde Erdoğan’ın 11 yıl önce ‘çıkardık’ dediği gömleği giyenler ağırlıkta 5 süreyi kapsayacak. Bunun anlamı şu: “Sınırsız tezkere...” Tezkerenin bu biçimde Meclis’ten geçmesi Avrupa ve ABD medyasında da eleştiri konusu oldu. Türkiye bilinmeyen bir yolculuğa çıkmış Milli Görüş’e dönüş ? Başbakan Erdoğan’ın tercihleriyle, AKP MYK’nin ağırlıklı rengini 11 yıldır hiç olmadığı kadar “Milli Görüş” ve “merkez sağ“ oluşturmaya başladı. Seçilen isimler, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve sonrasına yönelik hesapları yansıttı. ERDEM GÜL Savaş Karşıtlarına Biber Gazı!.. Suriye’de bir iç savaş olduğunu “dünya âlem” bilirken Türkiye kendi sınır güvenliğini sağlayabiliyor mu? Bu soruyu kaç kez yazdım anımsamıyorum... Sınır güvenliğimiz yok! TürkiyeSuriye sınırı sanki “yol geçen hanı”, herkes girip çıkıyor, kendilerini Özgür Suriye Ordusu olarak tanımlayan, eli silahlı, göbeğine kadar sakallı militanlar, Suriye topraklarında Türk gazetecilere röportaj veriyor, fotoğraf çektiriyor. Militanlar gündüz Akçakale’den Suriye’ye girip savaştıklarını, akşam yatmak için Türkiye’ye döndüklerini söylüyorlar. Peki, Türk gazetecileri nasıl oluyor da elini kolunu sallayarak, Suriye topraklarında bulunan, 25 kilometre ötedeki kasabalara, köylere girebiliyor? AKP iktidarının Suriye’ye karşı sürdürdüğü savaş propagandası, TBMM’de MHP’nin desteğiyle 320 oyla geçen tezkereyle “resmiyet” kazandı. AKP hükümeti Suriye’de iç savaşı kışkırtıyor. Buna kimse “hayır AKP barıştan yana” teziyle yaklaşamaz. Ortada göz ardı edilmeyecek bir durum söz konusu, o da şu: “Yeni Osmanlı hayalleri Türkiye’yi bir bataklığa doğru sürüklüyor... AKP, halkımızı savaş politikalarına ve kışkırtmalara teslim etmek istiyor... Çözüm emperyalizmin işbirliğine boyun eğmeyip Türk, Kürt, Arap, Sünni ve Alevi bölge halklarının kardeşliğini pekiştirmektir...” ??? Daha önceleri TBMM’den tezkere geçirmek istendiğinde ilgili bölgeyi açıkça belirten hükümet bu kez tüm dünyayı kapsayacak biçimde geniş tuttu. Tezkerede Suriye’nin adı geçmiyor. Yine tezkerede Türkiye’nin ulusal güvenliği tehdit altında olduğu öne sürülürken, “sınır, şumul, miktar, zaman” hükümet tarafından belirlenecek. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “yabancı ülkelere” gönderilmesi ya da görevlendirilmesi bir yıllık ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın partiyi üç yıl boyunca üç seçimde yönetecek AKP’nin yeni Merkez Yürütme Kurulu (MYK) için seçtiği isimler, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve sonrasına yönelik hesapları yansıttı. Erdoğan’ın tercihleriyle, AKP MYK, 11 yıldır hiç olmadığı kadar “Milli Görüş” ve “merkez sağ” ağırlığı kazandı. Partinin iki numaralı koltuğuna Mehmet Ali Şahin’in oturmasıyla birlikte de 2014 sonrasına ilişkin “emanetçi” yakıştırmaları başladı ve “Kim Başbakan olur?” tartışması yoğunluk kazandı. Erdoğan, partisinin yürütme organı MYK’deki değişimde, kongrede MKYK’de yaptığı değişime benzer bir denge gözetti. Erdoğan, 50 üyeli MKYK’de 21 ismi yenilerken, 12 üyeli MYK’de de 5 ismi değiştirdi. Erdoğan, MYK’de kongredeki Necmettin Erbakan’ın adını da anarak yaptığı Milli Görüş vurgulu konuşmasının partinin bundan sonraki politikalarında da belirleyici olacağını mesajını veren görevlendirmeler yaptı. Partisini feshederek AKP’ye katılan Numan Kurtulmuş ile partinin iki numaraları koltuğuna getirdiği Mehmet Ali Şahin, Erdoğan’ın MYK için tercih ettiği Milli Görüş kökenli isimler oldu. Erdoğan’la birlikte Salih Kapusuz ve Ekrem Erdem de MYK’de yerlerini koruyan Milli Görüş kökenli diğer isimler arasında yer alıyor. Erdoğan’ın bu seçimleriyle birlikte AKP MYK’nin ağırlıklı rengini Milli Görüş oluşturmaya başladı. MYK’ye ilk kez giren İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, Erdoğan’ın özellikle anayasa konularında güvendiği bir isim olmasının yanı sıra Kurtulmuş’a da yakın bir isim olarak göze çarpıyor. MYK’de yerini koruyan Ömer Çelik ise doğrudan Erdoğan’ın en güvendiği isimlerin başında geliyor. Erdoğan kongrede Milli Görüş tezlerinin yanı sıra 2071 hedefiyle sağ muhafazakâr çevrelere mesaj veren bir konuşma yapmıştı. Bu konuşmanın MYK’deki yansıması ise merkez sağ açılım oldu. Erdoğan, eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu ve Antalya Milletvekili Menderes Türel’le MYK’deki merkez sağ isimlerin sayısını artırdı. AKP’ye kuruluş aşamasında DYP’den ayrılarak katılan Hüseyin Çelik’le birlikte 12 kişilik AKP MYK’sinde merkez sağ kökenli üye sayısı 3’e çıkmış oldu. manetçi Başbakan mı? Partinin iki numaralı koltuğuna Şahin’in oturmasıyla birlikte “Erdoğan Köşk’e çıkarsa Şahin Başbakan olur” değerlendirmeleri de başladı. Şahin, Erdoğan’la en eski siyasi geçmişe sahip isim olma özelliğiyle biliniyor. Erdoğan’ın RP il başkanı olduğu dönemde aynı il yönetiminde olan Şahin’le Erdoğan’ın siyasi birlikteliğinin daha eskilere dayandığı belirtiliyor. Erdoğan iktidar sürecince de Şahin’i adalet Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı, TBMM Başkanlığı gibi görevlere getirdi. Son olarak AKP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi olan Şahin, Erdoğan’ın en çok güveneceği isim olarak Başbakanlık şansı yüksek görülüyor. Ancak bu tercihin 2 yıl sürecek “Erdoğan Köşk’e çıkarsa Başbakan kim olur?” soru ve gerginliğini daha da artıracağı belirtiliyor. E YTÜ’nün açılışında da polis muhalif öğrenci avına çıktı Konuşmak sadece Erdoğan’a serbest Başbakan Tayyip Erdoğan, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin (YTÜ) akademik yılı açılış töreninde seçilme yaşını 18’e indirmek gerektiğini belirtti. Erdoğan’ın açılışa katılmasını protesto etmek isteyen 2 öğrenci eylem bile yapamadan gözaltına alındı. Açılışın yapıldığı salona yine akredite olmuş öğrenciler, akademik ve idari personel katılabildi. Erdoğan’ın açılış yapacağı Davutpaşa’daki YTÜ Kampusu’ndaki güvenlik önlemleri sabahın erken saatlerinde başladı. Öğrenciler kampusa tek tek aranarak girdi ve fakülte binalarına ücretsiz servislerle taşındı, öğrencilerin yürümelerine dahi izin verilmedi. Bir öğrencinin çantasındaki FB bayrağına da el konuldu. Sivil polisler tören boyunca kampusun hemen her noktasında görev yaptı. Törenin gerçekleştirildiği kongre salonuna da sadece hazırlanan akreditasyon listelerinde isimleri bulunan öğrenciler ve akademik personel girebildi. Başbakan salona girdikten sonra polisin güvenlik önlemi aldığı noktaya gelen Gençler Meydana İnisyatifi’nden iki öğrenci parasız eğitimle ilgili hazırladıkları dosyayı Erdoğan’a ulaştırmak istedi. Ancak öğrenciler eylem bile yapmadığı halde yaka paça gözaltına alındı. Öğrenciler gözaltına alınırken “Üniversiteler bizimdir, gençler meydana” sloganı atınca polisler öğrencilerin ağzını kapadı. Başbakan Erdoğan açılış töreninde yaptığı konuşmada “Seçilme yaşını 30’dan 25’e indirirken bize ne hendekler atlattılar... Seçme hakkını 18 yaşına veren anlayışa diyorum ki, gelin seçilme imkânı da verelim” dedi. Erdoğan, üniversite için en büyük tehlikenin, dogmatizm, tek tipleşme, değişime ve gelişime kapalı olmak olduğunu ifade ederek “Üniversite, fikirlerin etiketlendiği, zararlıyararlı diye ayrıma tabi tutulduğu bir yer olmamalıdır. Gençlerimize ideolojinin deli gömleği giydirilmemelidir” dedi. Törende Erdoğan’a fahri doktor unvanı verildi ve cüppe giydirildi. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) durumda. Daha önce değindiğim gibi Türkiye yapayalnız kaldı... Baştan beri Rusya, Çin ve İran, Esad rejiminin arkasında duruyor. Putin, 14 Ekim günü Türkiye’ye gelecek... Putin, Başbakan Erdoğan’la yapacağı görüşmede, herhalde “sizin yanındayız” demeyecek. Türkiye’de bazı kafalar (medya da bunun içinde) savaş çığlıkları atıyor. Sanırım bu kişiler Irak, Libya ve Afganistan’da yaşananları unuttu. ABD, Irak bataklığından kendini zor kurtardı... Irak’ta değişen ne? Mezhep çatışmalarında onlarca insan ölüyor... Libya’da ise aşiretler vuruşuyor. ??? Gün geçmiyor ki yüreklerimize ateş düşmesin... Antalya’da üç polisimiz şehit düşüyor. Mehmet’ler pusularda can veriyor... Askerimiz dağlarda, vadiler, ovalarda eli kanlı PKK’yle mücadele ediyor. Akçakale’de yaşayan yurttaşlarımızın sesine kulak veren var mı? “Suriye’den gelen sığınmacıların bir eli yağda bir eli balda biz ise savaşın ortasında aç kaldık... Günlerdir dükkânlar, fırınlar kapalı, halimizi soran yok...” ??? Önceki gün akşam Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Çanakkale’de savaş karşıtları AKP iktidarının Suriye’ye yönelik politikasını protesto edince yine üzerlerine biber gazı sıktı güvenlik güçleri. Hiç şaşırmadım! Bu ülkede savaş karşıtı olmak terörist olmak anlamına geliyor. Başta yazdım... TürkiyeSuriye sınırı yolgeçen hanı... El Kaide, Taliban militanları, köktendinci terör örgütleri bölgeyi üs haline dönüştürmüş. Onlara dokunan yok, alkışlayan çok! AA ‘BİR KEZ DAHA’ HABER YAPTI MARMARA İLETİŞİM FAKÜLTESİ 73 imam hatip Dekan tehdidine binası bomboş polis koruması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in yeterli kayıt almadığı gerekçesiyle “İstanbul’da 73 imam hatip ortaokulunun (İHO) kapatılabileceği” sözlerini haberleştiren AA, “İstanbul’da 3, Türkiye’de 73 İHO’ya hiç kayıt yapılmadığını” duyurdu. Dinçer, 2 Ekim’de AA Editör Masası’na yaptığı açıklamada, “İstanbul’da açtığımız ortaokullarda öğrenci talebi biraz daha fazla ama bu okullar içinden yaklaşık olarak 73’ünde yeteri kadar öğrenci yok. Bu 73 okulu da belki kapatacağız” demişti. Dün ise AA, MEB kaynaklarına dayandırarak, imam hatip ortaokullarına 109 bin 810 öğrencinin kayıt yaptırdığını, “yurt genelinde yeni açılan bağımsız imam hatip ortaokullarından 3’ü İstanbul’da olmak üzere 73’üne hiçbir öğrencinin kayıt yaptırmadığını” haberleştirdi. Dinçer dün AA’ya yaptığı açıklamada, Türkiye’ye sığınan Suriyeli mültecilerin çocuklarının eğitimi ile ilgili olarak “Suriyeli çocuklara Türkçe öğretme çabasına girmedik. Misafir öğrenci gibi eğitime tabi tutuluyorlar. Ülkelerine dönmeleri halinde kendi ülkelerinin eğitimine uyum konusunda sorun çıkmasın diye düşünüyoruz” değerlendirmesini yaptı. İstanbul Haber Servisi Marmara Üniversitesi (MÜ) İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Gözde Yılmaz, Dekan Prof. Yusuf Devran’ın kendisini tehdit ettiği gerekçesiyle savcılığa başvurdu. Savcılık Yılmaz’ın korunması için eğitimine aynı üniversitede devam eden bir polisi koruma olarak verdi. MÜ İletişim Fakültesi’nde, iki ay önce, Devran’ı “üzerine yürüyüp tehdit etmekle”suçlayarak savcılığa başvuran Yılmaz’a, yakın koruma verildi. Önceki akşam Devran’ın talimatıyla, Dekan Yardımcısı Ali Büyükarslan, üniversitede görevli güvenlikçiler ve bir grup memurla, Yılmaz’ın odasını çilingir yardımıyla açtırdı. Yılmaz ve oda arkadaşı bir başka akademisyenin bilgisayar ve eşyaları, bodrumdaki depoya kaldırıldı. Olay yaşandığında derste olan Yılmaz, oda arkadaşı Yrd. Doç. Emel Güler Yılmaz’la Harbiye Karakolu’na giderek dekan ve yardımcısından şikâyetçi oldu. İki akademisyen, dün sabah da suç duyurusunda bulundular. Yılmaz, geçtiğimiz haziran ayında Devran’ın istedikleri isimleri “nokta”, istemediklerini “harfle” işaretlediği yüksek lisans ve doktora listesini jüri üyesi olarak imzalamadığı için tehdit edildiği iddiasıyla savcılığa başvurmuştu. Atatürk büstünü kırıp yol kenarına attılar Çirkin saldırı İstanbul Haber Servisi Avcılar’da E 5 Karayolu’nun Ambarlı Kavşağı mevkisinde yol kenarına atılmış bir Atatürk büstü bulundu. CHP’li il genel meclisi üyesi İsmail Çelebi, “Atatürk büstlerine ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar Atatürk’ün devrim ve ilkelerini hiçbir zaman hafızamızdan silemeyecekler. Bilsinler ki, Türkiye’de milyonlarca Mustafa Kemal Atatürk var” dedi. Atatürk büstlerine yönelik yapılan çirkin saldırılara Avcılar’da bir yenisi daha eklendi. CHP’li il genel meclisi üyesi İsmail Çelebi, önceki gün E 5 Karayolu’nun Ambarlı Kavşağı mevkisinde yol kenarına atılmış bir Atatürk büstü buldu. Yüz kısmında kısmi tahribat bulunan büst, Çelebi’nin ihbarı üzerine olay yerine gelen Avcılar İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı Zülfikar Ünlütürk tarafından teslim alınırken Emniyet yetkilileri olayla ilgili soruşturma başlattı. Çelebi, “Cumhuriyeti, laikliği ve bağımsızlığımızı ortadan kaldırmak için şuursuzca saldırıyorlar. Atatürk’ün devrim ve ilkelerini hiçbir zaman hafızamızdan silemeyecekler” dedi. CHP Avcılar İlçe Başkanı Bayram Acar ise “Bunların gerçek yüzü bu” dedi. C MY B C MY B