25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 EKİM 2012 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Yüz binleri illegal örgütlerin peşine takılmakla suçlayan Erdoğan’a yanıt çok sert oldu ‘Telaşa kapıldılar’ WASHINGTON TIMES YAZARI: Cumhuriyet ve Demokrasi Cumhuriyet ile demokrasi arasındaki ilişki yılların tartışmasıdır. Kaba saba görüşlerin bu tartışmaya egemen olduğu da cümlenin malumudur. “Efendim Cumhuriyet demokrasi demek değildir.” Neden? “İşte bak İngiltere’de meşruti monarşi var, ama demokrasidir, işte bak, İran’da teokratik bir cumhuriyet var, işte bak şu NATO’nun bombalayıp ‘demokrasi getirdiği’ Libya cumhuriyet değil miydi?” Bana sorarsanız değildi efendim. Demagojinin zirveye çıktığı bir tartışmadır bu tartışma. ??? Neden öyledir, neden değildir, gelin bir bakalım. Cumhuriyet aydınlanmanın ürünüdür. Halk yönetimi demektir. ‘Cumhur’un etkin olduğu, mümkün olan yöntemlerle kendini, kurduğu sistemi idare edebilmesi demektir. Cumhuriyetin aydınlanmadan uzaklaşarak kendini var etmesi mümkün değildir. Eğer bir ülkede teokratik bir yönetim kurulmuşsa, adına istediği kadar cumhuriyet desin cumhuriyet olmaz. Ya da bir şekilde seçimi kazanmış, halkın oyunu almış Hitler örneğine bakalım; Almanya’da demokrasinin de cumhuriyetin de sonudur Hitler diktatörlüğü. Kısacası diktatörlük ve cumhuriyet birbiriyle uzlaşabilen sistemler değildir. Cumhuriyet yani cumhurun yönetimi ancak demokrasi ile tanımlanabilir. Teorik çerçeve böyledir. Anlaştık mı? Demagojide ısrar etmeyeceksek anlaşmış olmalıyız. ??? Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasi ile ilişkisini konu edinen tartışmalarda Kemalist cumhuriyetin bir diktatörlük olduğunu sık sık yineleyerek “Demokrasi bunun neresinde” diye soranlara iki gerçeğin altını çizerek yanıt vermek gereklidir... Birincisi savaşın en olumsuz koşullarda seçilmiş meclislerle yürütüldüğü gerçeğine gözleri kapatmamak, ikincisi aydınlanma fikirleriyle kendisini var eden cumhuriyet devriminden sonra kadınlarla genişletilen seçme seçilme hakkı, laiklik gibi cumhuriyeti ilerleten adımları görebilmektir. Aydınlanma fikrine dayanan cumhuriyetin tıkanması, sol örgütlere, sendikalara konan yasaklar, Halkevlerinin, Köy Enstitülerinin kapatılması gibi gerilemelerle, CHP’nin, DP’nin iktidarlarını mutlaklaştırma girişimleriyle, darbelerle oldu. Bugün de öyle bir tıkanmayla karşıyayız. ??? Cumhuriyet ancak ileriye doğru geliştirilebilir. İlerletilebilmesi, cumhurun söz hakkının, yönetime daha etkin katılabilmesinin olanaklarının artırılması ile olur. Cumhuriyet demokratikleşme ile kendisinde var olan, kendisinde mündemiç olan hedefleri geliştirir. Demokrasi ile cumhuriyet arasındaki ilişki, birbirine yabancı kavramların ilişkisi değildir, birbirini içeren, zenginleştiren, bütünleyen kavramların iç içeliğidir. ??? Gelin biraz daha anlamaya, derinleştirmeye çalışalım bu ilişkiyi. Cumhuriyeti ve demokrasiyi, pek de temsili olmayan “temsili demokrasi”den, halkın yönetime katılımına, oradan halkın daha etkin araçlarla ülkeyi yönetmesine doğru ilerleyen bir doğrultuda geliştirmenin izindeysek, sistem üzerinde de biraz durmamız gereklidir. Cumhuriyet de, demokrasi de, halkın katılımının önündeki en büyük engelden, sömürüden, eşitsizliği sürekli üreten, toplumsal gelişmeyi önleyen piyasacı sistemden kurtulmazsa bir yerde tıkanacaktır. Ve nihayet cumhuriyet ve demokrasi dediğimiz zaman bir devletten söz ettiğimizi de unutmak olmaz herhalde. Anlaştık mı? Biliyorum anlaşamadık. Olsun, günün birinde anlaşacağımızdan eminim. 4 Temmuz’da ABD’de böyle olduğunu düşünün Haber Merkezi Ankara Valiliği’nce yasaklanan Cumhuriyet Yürüyüşü’ne katılanlara karşı polis tarafından biber gazı ve tazyikli su kullanılmasının yurtdışındaki yankıları sürüyor. Dış basında polisin sert müdahalesine dikkat çekilirken “Bayram, ülkenin ayrışmalarını daha fazla gözler önüne serdi” yorumu yapıldı. Washington Times yazarı Luke Montgomery, “Anıtkabir’e yürümek isteyen halk polis barikatlarıyla engellendi. Polis, sloganlar atan halka biber gazı ve tazyikli su ile karşılık verdi. 4 Temmuz gününde bir grup vatansever ABD’linin böyle bir davranışla karşılaştığını düşünün. O zaman nasıl bir gerilim yaşandığı hakkında fikir sahibi olabilirsiniz” diye yazdı. ABD’nin saygın gazetelerinden New York Times da, Guardian: İsla “Bayram ülkenin mi eğilimli hüküme ayrışmalarını date muhalefet, ülkenin laik geleneğinin ha fazla gözler önüne serdi” spotehdit altında olmatunu kullandığı hasından korkuyor ve bu nedenle yasağa, berinde, Çankaya Türkiye’nin ilk cum Köşkü’nde düzenhurbaşkanı olan lenen Cumhuriyet Mustafa Atatürk resepsiyonunda “gömozolesine yürüye rülmemiş” bir gerek meydan okudu. lişmeye tanık olunduğuna, komutanların cumhurbaşkanının ve başbakanının türbanlı eşlerinin yan yana geldiğine dikkat çekti. Gazete “Türkiye seküler geçmişi ve bilinmeyen geleceği arasında sıkışmış görünüyor” yorumunu yaptı. Deutsche Welle: Bayram günü, rejimin seküler geleneklerinden uzaklaşmasından endişe edenlerin platformu haline geldi. CNN: Kendini Müslüman dünyasına istikrarlı, refah içinde ve demokratik bir model olarak pazarlayan Türkiye’nin kuruluşunun 89’uncu yıldönümünde, polisler muhalif gruplarla çatıştı, başkentte düzenlenen bir vatanseverler yürüyüşüne panzerlerle su sıkıldı. El Cezire Türk polisi, sekülarizm yanlılarını dağıttı. Haaretz Yaşananlar, Türk toplumunun laikler ve daha muhafazakâr dindar Türkler arasında ayrışma yaşadığını gösteriyor. Le Figaro Türkiye’de binlerce laiklik yanlısı, Recep Tayyip Erdoğan hükümetini protesto etmek için yürüdü. ? Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak için alanlara akın eden halkı yasadışı eylem yapmakla suçlayan Erdoğan’a tepki ANKARA 29 Ekim’i kutlamak için Ankara’da top gösteren sivil toplum kuruluşları, “Cumhuriyet dimdik ayaktadır, lanan yüz binleri “illegal örama AKP kendi kendini itibarsızlaştırmıştır” dedi. FIRAT KOZOK diğini zannetti. Ama yüz binleri görünce şaşırdı. Baskı, şiddet, faşizan uygulamaların hepsi geri tepti. güterin peşine takılmakla” suçlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yanıt sert oldu. Erdoğan, yürüyüşle ilgili “CHP birlikten yanaysa Hipodrom’da yanımızda olmalıydı. Daha önce yaptık yanımda oturdu. Şimdi ne oldu da Ulus’a gitti? İllegal örgütlerin arkasına takılıp onları legalleştirmeye çalışıyorsun” demişti. İşte o sözlere yanıt yürüyüşe katılan ve sayıları 40’ı aşan Cumhuriyet’in köklü sivil toplum örgütlerinden geldi. bir dernek illegal olabilir mi? ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan: AKP iktidarının foyası 29 Ekim’de Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan: Bayramı bir arada kut ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet dimdik ayaktadır, ama AKP kendi kendini itibarsızlaştırmıştır. Halk uyanmıştır. Şimdi AKP iktidarı düştüğü itibarsız konumdan nasıl kurtulacağını düşünsün. Anıtkabir’e çıktık ve yetkililerden öğrendiğimize göre 29 Ekim’de Anıtkabir’e giriş yapan insan sayısı 500 bin. Eğitimİş Genel Başkanı Veli Demir: Başbakan bunu söylerken sanırım lamış olan örgütlerin tümü yasal çerçevede çalışan kuruluşlardır. Bunları yasadışı gibi gösterme çabası, Başbakan’ın gerçekler üzerinden değil, gerçekdışı değerlendirmeler üzerinden hareket ettiğini ortaya çıkarıyor. Biz yasallığımızı Sayın Başbakan ile tartışacak değiliz. Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Şükrü Boyraz: Bu ifa ÇYDD Başkanı Aysel Çelikel: Uyuyan devi uyandırdıkları için telaş içindeler. İllegal örgüt olduğumuz için mi 23 senedir kamu hizmeti verip 117 bin öğrenciye dokunduk? Binlerce öğrenciye eğitim desteği verdik. Yurtlar, sınıflar açtık. Depremlerde halka yardım ettik, devlete destek olduk. 39 kız öğrenci yurdu yaptık. 800’e yakın anasınıfı açtık. 102 şubesi bulunan, 23 yıllık her zaman olduğu gibi düşünmeden, nereye varacağını hesaplamadan söyledi. Biz yasal çerçevede kurulmuş, Cumhuriyete, Atatürk’e sahip çıkan bir örgütüz. Zaten kendisinin Atatürk’e, Cumhuriyete bakışı belli. Başbakan hazmedemediği için Türkiye’deki tüm toplumsal kesimleri susturduğunu, ülkeyi açık cezaevine çevir deleri reddediyoruz. Ankara’da ne bir illegal örgüt, ne onun bayrağı ne de onların sloganları vardı. Oradaki tek vurgu ülkenin bölünmez bütünlüğü ve Cumhuriyetin ilkelerine sahip çıkmaktı. Bu sözler illegalse, biz illegal örgüt olmayı kabul ediyoruz. Biz, zor şartlarda kurulan bir cumhuriyetin değerlerinin her geçen gün kaybolduğu endişesini taşımaya başladık. Bu nedenle sadece Ankara’da değil, her yerde alanlardaydık. Avcılar Ataşehir Muhalefet meydan okudu İstanbul’un dört bir yanında önceki gece düzenlenen Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına halkın katılımı büyük oldu. Yasak coşkuyu artırdı İstanbul Haber Servisi Siyasi iktidarın Ankara’da Cumhuriyet Bayramı’na yönelik yasağı, İstanbul’da bir çok ilçe ve beldede 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın coşkusunu daha da yükseltti. Birçok ilçede Cumhuriyet bayramı, on binlerce yurttaşın katıldığı yürüyüşler, fener alayları, konserler, balolarla ve çeşitli etkinliklerle kutlandı. Ataşehir’de Cumhuriyet Bayramı coşkusu, belediyenin düzenlediği ve 50 bin kişinin katıldığı feneralayıyla yaşandı. Ataşehir Özgürlük Parkı’ndabiraraya gelen Ataşehirliler, marşlar ve sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Meydanı Parkı’na yürüdü. Yürüyüşün ardından yurttaşlara seslenen Başkan Battal İlgezdi, “Cumhuriyeti koruyup yüceltmek ve yaşatmak bizim görevimiz” dedi. Burada sahne alan sanatçı Candan Erçetin’in konserinin ardından binlerce Ataşehirli “Cumhuriyete bağlılık yemini” ederek dağıldı. Bakırköy Belediyesi’nin düzenlediği fener alayı ise Bakırköy Cumhuriyet (Özgürlük) Meydanı’nda başladı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in yanı sıra Bakırköy’den ve çevre ilçelerden gelen on binlerce yurttaş katıldı. Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde sona eren yürüyüşün ardından Astoria Dans Topluluğu bir gösteri yaptı, sahneye çıkan sanatçı Şevval Sam, yurttaşların coşkusuna ortak oldu. Büyükçekmece Belediyesi’nin geleneksel olarak düzenlediği Cumhuriyet balosu bu yıl Kaya Ramada Plaza Otel’de gerçekleştirildi. Beylikdüzü ilçesinde CHP’nin Cumhuriyet Yürüyüşü’ne ise Beylikdüzü Kaymakamlığı yazılı izne olumsuz yanıt vermesine karşın, on binlerce yurttaş katıldı. Maltepe ilçesinde yurttaşlar Küçükyalı Adnan Kahveci Parkı’nda toplanarak Maltepe Meydanı’na “Cumhuriyet Yürüyüşü” gerçekleştirdi. Avcılar’da ise on binlerce yurttaşın katıldığı Cumhuriyet yürüyüşü ve fener alayı tam bir şölene dönüştü. CHP Avcılar ilçe örgütünün düzenlediği Cumhuriyet yürüyüşünde 300 metrelik bayrak taşındı, sanatçı Murat Boz da yurttaşlara konser verdi. Küçükçekmece Belediyesi’nin düzenlediği etkinlikte sanatçı Erol Evgin, şiirler eşliğinde Cumhuriyetin kurulma sürecini Atatürk’ün sözleriyle anlattı. PASTANEDE RESEPSİYON Ankara Savcılığı, Anıtkabir’e yürüyen yurttaş ve vekiller için soruşturma açtı Amasya Valiliği tepkilere aldırmadı MEHMET MENEKŞE Yüz binler suçlu sayıldı CHP MİLLETVEKİLİ ÖZEL AÇIKLADI ALİCAN ULUDAĞ Genelkurmay Ata’yı ziyaret edenleri sayamadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 2007 yılında 370 bin ziyaretçiyi sayan Genelkurmay Başkanlığı 29 Ekim’de Anıtkabir’i ziyaret edenlerin sayısını açıklayamadı. Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Cumhuriyetimizin 89’uncu yıldönümü kutlamaları münasebetiyle, 29 Ekim 2012 günü vatandaşlarımızın ATA’sına olan yoğun ilgisi sonucu oluşan izdiham nedeniyle, girişlerde ziyaretçi sayısını belirleyen turnikeler kullanılamamış ve bundan dolayı kesin ziyaretçi sayısı belirlenememiştir.” AMASYA Amasya Valiliği, tüm eleştiri ve tepkilere karşın bu yıl Cumhuriyet resepsiyonunu pastanede düzenledi. Vali Abdil Celil Öz, haksız yere eleştirildiğini savunurken Amasya Valiliği İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hamdi Yanık’ın da kardeşi olan İşletme Müdürü Adnan Yanık, “Medyaya teşekkür ediyorum, trilyonlar versek bu reklamı yaptıramazdık” dedi. İçki servisinin yapılmamasıyla ilgili sorular üzerine AKP’den aday adayı olan pastane sahibi Abdurrahman Övündür, “Ben böyle bir şeye izin vermem. Bu benim dünya görüşüme aykırı” dedi. Resepsiyona CHP’liler katılmadı. Gizli genelgede AİHS gerekçesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Ankara’daki kutlamalara katılmak için yola çıkan otobüsleri engelleyen İçişleri Müsteşarı Mustafa Demirer imzasını taşıyan “gizli genelge”nin fotoğrafını çekip kamuoyuna açıkladı. Genelgede, yasaklamaya ve engellemeye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “suç işlenmesinin önlenmesi” için müdahale edilebileceği gerekçesinin gösterilmesi dikkat çekti. Genelgeyi ele geçiriş öyküsünü anlatan Özel, 29 Ekim kutlamalarına katılmak için Manisa’dan yola çıkan 20 öğrencinin, durdurulması üzerine kendisinin devreye girip olay yerine gittiğini, burada polisin “fren lambalarınız yanmıyor, ceset torbası var mı” gibi gerekçelerle otobüsün bekletildiğini anlattı. Otobüsün belgeleri tamam olmasına karşın, polislerin “Otobüsü çıkaramayız, talimat var” dediğini belirten Özel, bunun üzerine emri görmek için ısrar ettiğini ve gösterilirken yanındakilerin genelgenin fotoğrafını çektiğini anlattı. Özel, “27 Ekim tarihli genelgede ‘Katılımın engellenmesi’ emri verilmiş” dedi. CHP halka sıkılan biber gazının maliyetini sordu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, 29 Ekim kutlamalarına katılan yurttaşlara güvenlik güçlerince biber gazı sıkılmasını Meclis gündemine taşıdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM’ye verdiği soru önergesinde, “Kolluk kuvvetlerince yurttaşlara karşı kullanılan biber gazı miktarı ve biber gazının ekonomik maliyeti nedir?” dedi. Çevreyi kirlettiniz cezası Ankara Anakent Belediyesi, Ankara’daki yürüyüşte çevre kirliliğine yol açan afişleri asan dernek ve kuruluşlara Kabahatler Yasası’na göre zabıta ekiplerince cezai işlem için tutanak düzenleneceğini açıkladı. ANKARA Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet yürüyüşüne ilişkin soruşturma başlattı. Savcılığın talimatı üzerine Emniyet, kamera kayıtlarını inceleyerek yürüyüşe katılan yüz binin üzerinde yurttaşın arasından suç işleyenleri tespit edecek ve “şüpheli” listesi oluşturacak. Emniyet’ten gelecek rapora göre savcılığın polis barikatının aşılmasında etkili olan CHP lideri Kılıçdaroğlu ve vekiller hakkında da fezleke düzenleyebileceği belirtildi. Soruşturmanın Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet etmek suçundan yürütüldüğü öğrenildi. Vatan ve Cumhuriyet Birlikteliği, savcılığın soruşturma başlatmasına ilişkin “İki kolu, iki bacağı bir gözü olmayan gazimizin bacak protezinin, bir başka gazimizin tekerlekli sandalyesinin kırıldığını düşünürsek, zorbalığın kimden geldiğini görmüş oluruz” açıklamasını yaparken, Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, “Biz de İçişleri ve Emniyet güçleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi. CHP’li Gök ise Vali Alaaddin Yüksel ve Ankara Emniyet Müdürü Kadir Ay ve “halka şiddet uygulamaya azmettiren” İçişleri Bakanı Şahin ve Başbakan Erdoğan için suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Zorbalığı kim yaptı? Sezer baloya katıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ADD dün akşam Gazi Kültür Merkezi’nde Cumhuriyet Balosu düzenledi. Baloya 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve eşi Semra Sezer, yazarımız Bekir Coşkun ve eşi Andree Coşkun, Emin Çölaşan, CHP Milletvekili Nur Serter, Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu da katıldı. Mustafa Balbay gece için gönderdiği mektubunda, “Yürekten inancım şudur. Cumhuriyet’in 100. yılında onu erozyona uğratanların değil, bu salonun ruhu egemen olacak” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle