19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 2012 SALI 8 HABERLER 13 yeni büyükşehir belediyesi kurulmasını öngören tasarı beraberinde imar affını da getiriyor ‘Kaçak yapı yasallaşacak’ ÖZLEM GÜVEMLİ 13 yeni büyükşehir belediyesi kurulmasını öngören Büyükşehir Belediye Yasası Tasarısı beraberinde imar affını da getiriyor. Düzenlemeye göre, mahalleye dönüşen köylerde bulunan ve Ulusal Adres Veri Tabanı’na kayıtlı tüm yapılar ruhsatlı sayılacak. Şehir Plancıları Odası (ŞPO), birçok kaçak yapının yasal hale geleceğini ve sadece 29 ilde uygulanacağı için eşitlik ilkesinin de ihlal edildiğini vurguluyor. Yeni düzenlemeye göre Türkiye’de var olan belediye sayıları önemli oranda azalacak. 1591 belde belediyesi ile 16 bin 82 köyün tüzel kişiliği sona erecek, 29 il özel idaresi de kapatılacak. Son 10 yılda yapılan değişiklikler de hesaplandığında bu düzenleme sonrasında belediyelerin sayısı yüzde 60 oranında eriyecek. ŞPO değişikliğin getireceği sorunlara dikkat çekmek için ayrıntılı bir rapor hazırladı. Düzenlemeye göre, mahalleye dönüşen köylerde bulunan ve Ulusal Adres Veri Tabanı’na kayıtlı tüm yapılar ruhsatlı sayılacak. Şehir Plancıları Odası, bu uygulamayı ayrımsız biçimde imar affı olarak niteliyor. Rapora göre önemli bir bölümü kaçak yapı niteliğinde olan ve bir bölümü hakkında yıkım kararı bulunan bu yapılar, hiçbir teknik incelemeden geçirilmeden, yasallığı sorgulanmadan ruhsatlı sayılacak. Tam anlamıyla imar affı olan bu düzenleme, 29 il sınırları içinde geçerli olacak. Eşitlik ilkesine aykırı Diğer illerde geçerli olmaması ve aynı il içinde farklı uygulamaların bulunması anayasanın 10’uncu maddesindeki “Kanun Önünde Eşitlik” ilkesine aykırı. Ankara, İstanbul, İzmir gibi mevcut büyükşehirlerin sınırları içinde geçmişte mahalleye dönüşmüş olan köyler için bu hüküm uygulanamazken bu köylere komşu olan “orman köylerinde” tüm yapılar “ruhsatlı” sayılacak. Bu durum, aynı il içinde, aynı yasallıkta olan köy evlerinin sahipleri açısından bariz bir eşitsizlik anlamına geleceği gibi, belediyeler açısından da çözümsüzlük demek. Tasarının yasallaşmasıyla, örneğin büyükşehir haline gelen Balıkesir’de köylerde bulunan tüm kaçak yapılar ruhsatlı sayılırken komşu Çanakkale köyleri açısından bu uygulama söz konusu olmayacak. Oda, yasalaşması sonrasında konunun Anayasa Mahkemesi’ne taşınması durumunda, alınacak karar ile imar affının tüm ülke sathına yayılması endişesi de taşıyor. Şehir Plancıları Odası’nın raporuna göre, genişletilen sınırlar belediyeleri ve seçilen belediye başkanını da toplumdan koparacak, hizmete erişimde ve kararlara katılımda ciddi sorunlar yaşanacak. Vatandaşlar belediye hizmetlerinden eksik ve pahalı olarak yararlanacak. Üzülmek Yetmez! “Kamuoyunda ‘Balyoz’ adıyla bilinen dava nedeniyle 20 aydır Hasdal Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunmaktayım.” Kurmay Albay Erdal Hamzaoğulları mektubuna böyle başlamış... “Tutuklu olarak”, hükümlü olarak değil! Yirmi ay tutukluluk korkunç bir gerçektir. Yüzlerce insanımız, asker sivil, aylardır yıllardır yalnızca tutukludur. Bir yargıç kararı yok, bir mahkeme karşısında ceza almak yok!.. Yirmi ay tutuklu olarak hücrede yatmak var!.. Bir seminere katılmış binbaşı yazıyor: “Bir kurmay subayın öğreniminin ve günlük mesaisinin bir parçasıdır. Biz bunları ezberlemeden akademinin kapısından içeri bile giremeyiz. Devlet bunları öğrenmemiz ve uygulamamız için bize maaş verir.” Yirmi aydır cezaevinde yatan Türk subayı soruyor: “Otuz yıldır askerler terörle mücadelenin kahrını çekti. Şimdi bize komplolar kurulup, haysiyet cellatlığı yapılırken millet sessiz! Gerçekten ve bütün saflığımla merak ediyorum; olan bitenlerden sonra ‘henüz sanık olma şerefine nail olamamış’ askerinden kahramanlık, fedakârlık bekliyor mu?” Kendi ordusunun askerlerine uygulanan bu acımasız davranışlar milletin gözünden nasıl kaçıyor? Neden basın görmezlikten gelmeye çalışıyor bütün bu olup bitenleri? Haksızlık yadsınamaz ölçüde olunca her yurttaşın sesini çıkarması gerekir. Demokrasi düzeninde yapılacak eylem budur. Her birimizin sorumluluk payı olduğunu bilmek! Hapishaneler görevli ya da emekli askerlerle dolup taşıyor. Bunca askeri barındıracak yer bile zor buluyorlar! Ordan oraya taşıyorlar! Duruşmalar sürüp gidiyor. Ama mahkum olmayan, yalnızca tutuklu olan insanlar aylarca yıllarca hücrelerde acı çekiyor... Bunları yazmak bir yurttaşlık görevidir. Daha da çok, bir insanlık görevi... Kurmay Albay Hamzaoğulları soruyor: “Malum bazı kişiler bunu bilerek yapmakta, onlara diyecek sözüm yok! Bu onların ‘görev’i. Ancak vicdan sahibi tarafsız kişilerin bunların karşısında bocalamaları bizleri üzüyor.” Üzülmek yetmez! Direnmek gerek. Her türlü yanlışa, haksızlığa... Gerçek vatan görevi budur... Van depreminin yıldönümünde hak sahiplerine afet konutları dağıtılacak ancak kaldırılacak konteynırlarda barınan 5 bin kiracının durumu belirsiz Kiracılar açıkta YUSUF ZİYA CANSEVER VAN Van’da 644 kişinin yaşamını yitirdiği depremin üzerinden bir yıl geçti. Kent merkezinde bir yandan hasarlı binaların yıkımına devam edilirken, afet konutları ise bugün hak sahiplerine teslim edilecek. Konteynırlar yavaş yavaş kaldırılırken buralarda kalan kiracıları ise kışı nerede geçirecekleri telaşı sardı. Kiraların yüzde yüzden fazla arttığı kentte uygun ev bulmak ise büyük sorun haline geldi. Van’da geçen yıl 23 Ekim’de meydana gelen 7.2 ve 6 Kasım’da meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremler kenti yerle bir ederken, 76 öğretmen, 4 doktor, 11 sağlık çalışanı ve 2 gazeteci olmak üzere toplam 644 kişi yaşamını yitirmiş, 2 bin 43 kişi yaralanmıştı. Kışa çadır kentlerde girilirken çadırlarda çıkan 172 yangında çoğu çocuk 12 kişi yaşamını yitirmişti. Yüz binlerce Vanlı ise geçen kışı Türkiye genelinde devlet kurumlarının misafirhanelerinde ve diğer illerdeki yakınlarının yanında geçirmişti. Büyük acıların yaşandığı depremin birinci yıldönümünde kötü günler unutulmaya çalışılıyor. Depremden 39 gün sonra temeli atılan afet konutları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla teslim edilecek. Depremin ardından yurttaşların da desteğiyle düzenlenen kampanyaların ardından depremde en çok hasar gören Erciş ilçesinde 4 bin 880, Edremit, Bostaniçi, Kevenli, Kalecik, Karpuzalan’da ise 12 bin 591 olmak üzere toplam 17 bin 471 konut yapıldı. Ayrıca bu alanlarda 30 okul, 27 cami, 10 ticaret merkezi ve 17 büfe inşa edildi. Evini yapana yardım Van’da TOKİ tarafından yapılan konutlar hızla tamamlanmaya çalışılırken köylerde ise “Evini Yapana Yardım” (EYY) projesi ile 8 bin 266 konut ve 4 bin 900 ahır yapılıyor. Konut için 40 bin, ahır için de 15 bin TL kredi verilerek köylünün kendi konutlarını tamamlaması sağlanıyor. VAN’I ZİYARET EDEN CHP’Lİ ORAN Ev bulma telaşı... Halen yaklaşık 170 bin depremzedenin barındığı konteynırlar, depremin yıldönümü olan 23 Ekim’de konutların tesliminin bitmesiyle boşaltılacak. Buralarda kalan ve 5 bin civarında oldukları tahmin edilen kiracıların durumu ise henüz netlik kazanmadı. Kentte ev kiraları yüzde yüz artarken kiracıları da ev bulma telaşı sardı. Van Valisi Münir Karaloğlu, konutların hak sahiplerine dağıtılmasından sonra elde kalan diğer konutlardan kiracılara da verilmesi için çalışma yaptıklarını belirterek “Yalnız kiracılar konut sahibi olurken depremzedelerin şartlarında değil, TOKİ şartlarına göre ev sahibi olabilecekler” dedi. Vanlı Depremzedeler Derneği Yönetim Kurulu üyesi Aysel Tekerek “AFAD yetkilileriyle yaptığımız görüşmede Konteynır kentlerin dep remin yıldönümü sonrasında boşaltılacağı, hak sahibi olan insanların TOKİ’ye taşınacağını, geriye kalanların da başlarının çaresine bakmaları gerektiğini bildirdiler. Bu, kiracıları sokağa atmaktır. Konteynır kentlerdeki kiracılar için de çözüm bulunmasını istiyoruz” diye konuştu. Yurttaşlar ise “Bir yandan kiralar yüksek diğer tarafta da sağlam ev bulmak zor. Depremde bütün binalar hasar gördü. Aldatmaca bir şekilde tadilatla geçiştirildi. Depremin korkusunu hâlâ zihnimizden silemedik. Devlet bizi konteynırlardan çıkarmadan çözüm bulsun. Biz de depremzedeyiz. Konteynırların dışında kalacak yerimiz dahi yok. Mülk sahiplerinin kaybı olmadı. Asıl çileyi kiracılar yaşıyor” dediler. ‘AKP iyi bir sınav veremedi’ VAN (Cumhuriyet) Depremin yıldönümü nedeniyle Van’ı ziyaret CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, iktidarın depremde iyi bir sınav veremediğini, sorunların hâlâ devam ettiğini belirtti. Oran, bir okula Başbakan Erdoğan’ın annesi Tenzile Hanım’ın adının verilmesine de tepki göstererek “Bu isim değişikliğini kim talep etti? Bu nasıl bir yalakalıktır?” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Van depreminin yıldönümünde kenti ziyaret etti. Parti binasında bir basın toplantısı düzenleyen Oran, AKP iktidarının depremde iyi bir sınav veremediğini, yaraların hâlâ sarılamadığını söyledi. Oran “Sizlerin kanalıyla söyleyelim, sonra Başbakan görünce bozuk atmasın. Adliye halen cezaevinde. Eğitim halen sıkıntılı. Öğretmenler de öğrenciler de sefil durumda. Van Stadı halen inşa edilmedi. Birçok ilde yeni Umut Oran stadyum yapıldı. Fakat Vanspor halen deplasmanda maçlarını oynamak zorunda kalıyor. Camiler yıkık, yapılmıyor. Vatandaş sıkıntılı” diye konuştu. YUSUF ZİYA CANSEVER VAN Van depreminin birinci yılı dolarken hasarlı binalarda eğitim sürüyor, bazı okullardaki tadilat ise hâlâ bitirilemedi. Türk EğitimSen Van Şube Başkanı Kutbettin Yıldız, “Van’da gerçek anlamda eğitime halen başlanamadı” derken, EğitimSen Van Şube Başkanı Selami Özyaşar ise artçıların halen devam ettiği kentte hasarlı binalarda eğitimin sürdürülmesinin ciddi bir ihmalkârlık olduğunu vurguladı. Van’ı 23 Ekim ve 6 Kasım’da vuran iki depremin ardından hasarlı okulların yıkımı devam ederken, onarım çalışmaları da hâlâ bitirilemedi. Öğrenciler bu yıl da konteynırlarda ders başı yaptı. Okul sorunu nedeniyle bazı okullarda 34 okulun öğrencileri aynı anda eğitim almaya çalışıyor. Bazı okullarda sınıf mevcutlarının 100’u bulması nedeniyle bir sırada 34 öğrenci oturmak zorunda kalıyor. Kent merkezinde bulunan Rekabet Kurumu İlköğretim Okulu’nda ise hasarlı olmasına rağmen eğitime devam ediliyor. Deprem sonrasında yapılan ilk hasar tespit çalışmasında “ağır hasar”, ikinci tespit çalışmasında ise “orta hasar” raporuyla güçlendirilmesine karar verilen okula aynı mahallede bulunan ve yıkım kararı verilen Cumhuriyet İlköğretim Okulu öğrencilerinin de gönderilmesiyle okulda 5 bin öğrenci eğitim Hasarlı eğitim! rak yapılmadı. Çalışmaları geçiştirerek adete felakete davetiye çıkarıyorlar. Okulların yıkım ve güçlendirme çalışmalarına çok geç başlanıldı. Geçen yıl okulların tatile girmesiyle birlikte bu çalışmalara başlanılsaydı şimdi bu sıkıntılar yaşanmazdı. Eski adıyla Kazım Karabekir yeni adıyla Taila Sonera Lisesi’nde çevre düzenlemesi ve diğer çalışmalar devam ederken, öğrenciler iş makinelerinin gürültüleri eşliğinde ders alıyor. Haliyle öğrenci anlatılan derslerden verim alamıyor. Okullarda yer sıkıntısı nedeniyle öğretmenler öğrencileriyle masalarını paylaşmak zorunda kalıyor. Her sırada 34 öğrenci oturuyor. Başka okullara nakledilen öğrencilerle diğer okulların öğrencileri arasında mahalle kavgaları çıktı. Yaralanmalar yaşandı” dedi. Okullar yetişmedi ‘Bu nasıl bir yalakalık?’ Van’ı 23 Ekim ve 6 Kasım’da vuran iki depremin ardından bazı okullardaki tadilatlar sürerken bir yandan da hasarlı okulların yıkımı devam ediyor. görmeye çalışıyor. Van Valisi Münir Karaloğlu, depremde 1039 dersliğin kullanılamaz hale geldiğini belirterek “Bunların birçoğunu yıktırdık. Yerine yeni okullar yapılıyor. Yapımı devam eden ve güçlendirmesi yapılan 20 okulla birlikte bütün okullarda çalışmalar ekim ayı sonunda bitirilecek. Zorlu bir dönemden geçtik. Bu süreçte bir olmazı da başardık. Kış ayında okulların yapımına başladık ve çok kısa bir sürede 1341’i Milli Eğitim Bakanlığı, 690 derslik ise hayırseverler ile işadamları tarafından olmak üzere toplam 2 bin 31 dersliği bitirme aşamasına getirdik. Bunlardan 1015 derslik bitti ve öğrenciler şu an o okullarda ders alıyor” dedi. Hasarlı okullarda eğitim EğitimSen Van Şube Başkanı Selami Özyaşar ise hasarlı okullarda eğitimin sürdüğünü belirterek “Güçlendirme çalışmaları usulüne uygun ola Türk EğitimSen Van Şubesi Başkanı Kutbettin Yıldız da Van’da gerçek anlamda eğitim verilemediğini belirterek “Bir ay önce okullar açıldı ama ciddi sorunlarımız var. Artçıların yaşandığı bir dönemde ağır hasarlı ve orta hasarlı okullarda eğitim verilmesine izin verildi. Yıkılmasına ve güçlendirmesine karar verilen okullarda çalışmalar eğitim sezonu başladıktan sonra başladı. Yaz tatilinde onarımlar başlasaydı bu eziyet yaşanmazdı. Sağlam veya yeni yapılan okullara 3 okulun öğrencileri taşınıyor. Çocuklar oradan oraya taşınarak oyalanıyor” diye konuştu. Atatürk İlköğretim Okulu’nun adının değiştirilerek Erdoğan’ın annesi Tenzile Hanım’ın adının verilmesini eleştiren Oran, “Milli Eğitim Bakanı’nın Atatürk düşmanı olduğunu, Cumhuriyeti içine sindiremediğini biliyoruz. Gelsin Van’ın eğitim sorununu düzeltsin. Biliyorsunuz Atatürk İlköğretim Okulu’nun adı bugün Tenzile Ana Okulu oldu. Ben Tenzile Hanım’a Allah’tan rahmet diliyorum. Başbakan yarın (bugün) o okulun açılışını da yapacakmış. Bu isim değişikliğini kim talep etti? Bu nasıl bir yalakalıktır? Sayın Başbakan utanmıyor mu böyle bir şeye? Atatürk’ün ismini kaldırıp yerine Tenzile Ana adı veriliyor. Nasıl içine sindiriyor?” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle