Katalog

SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 2012 SALI [email protected] 16 Fazıl Say’a açılan anlamsız dava ve yitirdiğimiz büyük usta Erol Günaydın’ın ardından... KÜLTÜR Sanatçının değeri... Erasmus’un Zaferi ve Trajedisi” kitabında “Bağnazlığın öldürücü ateşini körükleyebilecek en büyük güç nefrettir” der. Biz, toplum olarak bağnazlığın tırmandırıldığı, nefret ve şiddet duygularının körüklendiği bir ortamda yaşıyor ve bunun getirdiği türlü olumsuzluklarla yüzleşiyoruz. Say aleyhine açılan bu dava da nefret söyleminin, u topraklarşiddetin, gözdağı verme da yetişen sistematiğinin resmidir. dünyaca ünİşte bu noktada, Joe lü bir değer Fazıl Kelleher’in “Theatre Say. Geçen hafta, Politcs” kitabında sözünü “halkın bir kesimiettiği, Tracy Davies’in nin benimsediği dini bir saptaması geliyor akdeğerleri alenen aşala; bizler, içinde yaşadığığılamak” suçundan mız toplumun bireyleri üç kişi tarafından açıolarak, sorgulanması gelan dava nedeniyle reken bir resme karşıdan hâkim karşısına çıktı! bakarak birtakım duyguSay’ın suçu, Ömer ları paylaşmak değil, bu Hayyam’a ait olduğu resmin içinde yer aldığıdüşünülen ve de birmızın bilincinde olmak çok kişi tarafından durumundayız. Her alanzaten paylaşılmış da giderek büyüyen şidolan bir dörtlüğü sosdet ve nefret söylemleriyal medyada yeninin önüne geçmenin yolden paylaşması. larından biri, bu gerçeğin , Ömer çu su ın y’ Fazla söze gerek özümsenmesi, yayılmasıySa l zı Fa ? ğü lü rt yok: Özgür düşünla bağlantılı... dö r bi t ai ’a Hayyam ceden yana olan ??? söze gerek paylaşmak. Fazla Hayyam, dizelerini Erol Günaydın tiyatroeden yana nc şü dü ür 12. yüzyılda yazmış. muzun çok yönlü, çok dezg Ö k: yo . 12 ni ri le ze Şimdi 21. yüzyıldağerli, o denli de alçakgödi , m ya olan Hay yız. nüllü sanatçılarından biri mdi 21. yüzyılda yazmış. Şi Görülen o ki, hayli olarak yer etti gönüller, ki yüzyıldayız... Pe gerisine düşüyoruz de. Filmleri, dizileri aynı çok ü, nl yö k ço şair filozofun... sıcaklıkla izlendi. Galaun uz m tiyatro ol Er Bu anlamsız soruşan tasaray Lisesi’nde başland rı ıla tç değerli sana turma, yıllar önce basyan oyunculuğu Cep Tiı ığ kt ra bı a Günaydın’ın ardınd mu? kı ve sansür üstüne yatrosu’nda, ardından or liy bi na ru okuduğum bir yazıyı ko Dormen Tiyatrosu’nda h ri ta hatırlattı bana: Art devam etti. Kenter TiJournal’da (1991/ Vol yatrosu, Gülriz Sururi 50), MaryMargaret Engin Cezzar Tiyatrosu, Goggin, “Decent vs Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu Degenerate Art” ve Ortaoyuncular onun başlıklı makalesinde, belli başlı durakları oldu 1928’de Weimer sanat yaşamında. Ferhan Cumhuriyeti’nin son Şensoy’un yazıp yönettigünlerinde, Hitler’in ği “İstanbul’u Satıyoayak sesleri hızla rum”da Münir Özkul’la yaklaşırken, giderek sergiledikleri oyunculuktırmanacak olan lar hâlâ hafızalarda. Salt “uyumlu sanat yoz çağdaş tiyatronun değil, (!) sanat” tartışmalageleneksel tiyatromuzun rına değiniyor ve resda usta oyuncusu, Nassam George reddin Hoca tiplemesinin, Grosz’un “Arka meddah geleneğinin unuPerde” adlı albümüntulmaz ismi Günaydın, deki karakalem çiarkasında güzellikler bızimlerin, özellikle rakarak ayrıldı aramız“Gaz Maskeli Hz. dan. Ben, Müşfik Kenter İsa” resmi nedeniyle ustanın vefatında düşüntoplatıldığından ve sanatçı hakkında dadüğüm şeyi bir kez daha paylaşmak istiva açıldığından söz ediyordu. Tabii ki yorum: Çağdaş bir tiyatro müzesi ve bir sonuçta aklanmış Grosz. Eser, New tiyatro bilgibelge merkezi, Türkiye’nin York’ta bir müzede şimdi... en az mekân sorunu kadar önemli. Her Stefan Zweig, Ahmet Cemal’in akıcı sanatçı ardında zengin bir tarih bırakıçevirisiyle okuduğum “Rotterdam’lı yor, ama o tarih korunabiliyor mu? Essen Kitap Fuarı Geçen on gün Almanya’nın Essen kentindeydim. Ruhr Kitap Fuarı’na gittim. Oralardan berbat görünüyor Türkiye. Soluk almak için gazete ve TV haberlerinden, çatışma ve siyasi ağız dalaşlarından bilerek uzak kaldım; genişledi içim, uykularım geri geldi. Hiçbir şeyi özlemedim. Kitap fuarını düzenleyen, Essen Üniversitesi’nde okumuş gençlerden oluşan bir birlik: Essen Uluslararası Öğretim Merkezi. Türk edebiyatının Almanya’da tanıtılması ve kültürlerin geliştirilmesi için olağanüstü bir özveriyle çalışan grubun fikir babası olan Fikret Güneş kitapçı. Farklı meslekleri olan diğer grup üyelerini de içtenlikleri ve aralarındaki uyumla çok beğendim. Sekiz yıldır yapılan, her geçen yıl gelişen organizasyon tutku ve işbirliği ile aksamadan yürüyordu. Bu yıl benim dışımda da birçok konuk çağırılmıştı fuar etkinliklerine. Önemli yazarlar ve kültür insanları sevgiyle ağırlandı, iki dilde ve uzman çevirmenlerce tüm okurlara ulaşmaları sağlandı. Kaldığımız oteldeki hızlı geliş gidiş trafiği yüzünden Ahmet Telli, Aydın Çubukçu, Nedim Gürsel, Aslı Erdoğan, Ragıp Zarakolu ve Büşra Ersanlı’yı görebildim ancak, ama liste daha kabarıktı. Essen Üniversitesi kampusunda yer alan organizasyon, üniversite, eyalet yönetimi, belediye ve kütüphaneler tarafından hem parasal hem de kültürel olarak destekleniyor. Çok sayıda Türkçe ve Almanca kitabın sergilendiği ve satıldığı fuar Almanya’daki Türklere kitap sevgisi aşılama, Türkçeyi unutmama ve daha iyi öğrenmelerini sağlama amacı da güdüyor. Fuarın bu yılki başlığı “Türkiye’yi Okumak ve Tanımak” olarak belirlenmişti. Toplantılarda daha çok Türk toplumuna özgü temel konularla bunların Almanya’da yaşayanlarda yarattığı etkiler konuşuldu. Ragıp Zarakolu yayın yasakları, Büşra Ersanlı Kürt sorunları üzerine söyleşiler yaptılar. Sunumlar, tartışmalar, bazı okumalar şehir merkezinde yapıldı. Edebiyat okumalarında bu yıl, toplumsal olayların yansıtıldığı edebi eserlere ağırlık verilmişti. Bu çerçevede ben, Kıran Resimleri adlı öykü kitabım üzerine sekiz ayrı kent kütüphanesinde akşam okumaları yaptım. Hem Alman okurların hem de Alevi vatandaşlarımızın yoğun ilgi gösterdiği söyleşilere Berivan Aymaz çevirmenlik yaptı. Oyuncu Günfer Çölgeçen ise öykülerden okuduğu Almanca bölümlerle katılanları etkiledi. ??? Almanya’da kütüphaneler çok çekici ve huzurlu yerler. Bulundukları kentte halkevi benzeri bir işlevleri var. Sergi, konser, sanat edebiyat söyleşileri, tiyatro vb. çalışmalarla çevreyle canlı bir iletişim içindeler. Binalarda eski tarihi yapı korunmuş, yeni yapıların mimarisine ise önem verilmiş. İç mekânların estetik çözümü de hem akılcı hem göz dolduruyor. İnsana evindeymiş duygusu veren bu sıcacık, güzel kütüphanelerin ayrıntılarını ve beni ne kadar özendirdiklerini başka bir yazıda anlatırım. Gülsin Onay Chick Corea 13. ULUSLARARASI ANTALYA PİYANO FESTİVALİ ‘Şehirde Müzik Var’ Kültür Servisi Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 13.’sü düzenlenen Uluslararası Antalya Piyano Festivali, dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say’ın sanat yönetmenliğinde 16 Kasım’da başlıyor. “Şehirde Müzik Var” sloganıyla düzenlenen festivalin açılış konserinde Fazıl Say’ın “Mezopotamya” başlıklı ikinci senfonisi, şef Gürer Aykal yönetiminde, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası tarafından seslendirilecek. İspanyol aşk şarkılarının tutkulu sesi Buika, festival kapsamında Antalya’da ilk kez sevenleriyle buluşurken, ünlü piyanist Gülsin Onay da Adnan Saygun ve Beethoven’ın yanı sıra Debussy’nin eserlerini yorumlayacak. Caz müziğin yaşayan efsanesi Chick Corea, triosuyla birlikte festivalin en heyecanlı gecelerinden birine imza atacak. Festivalin diğer önemli konukları arasında, ABD’li piyanist Tzimon Barto ve Yunan piyanist Anastasios Pappas’ın yanı sıra “Eyes Wide Shut” filminde imzası bulunan Brad Mehldau yer alıyor. Festivalin 8 Aralık’taki kapanış konseri ise şef Vladimir Spivakov’un yöneteceği Moskova Virtüözleri’nden. B Fazıl Say İSTANBUL KADIN MÜZESİ YARARINA KONSER İdil Biret’ten kadınlara destek Kültür Servisi Dünyaca ünlü piyanist İdil Biret, Türkiye’nin ilk, dünyanın üçüncü kent kadın müzesi olan İstanbul Kadın Müzesi (İKM) yararına konser veriyor. Bugün saat 20.00’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan konser, Beethoven’den “Sonat Op. 10 No. 3”, “Sonat Op. 109” ve Liszt’in “Büyük Etüdler (1837) 1,2,3,5,4,10” parçalarını içerecek. Hâlâ bina arayışı içinde olan İKM, kentin tarihinin her dönemindeki ve her kültür grubundaki kadınları özenle hatırlamayı ve kentin kadın belleğini oluşturmayı hedefliyor. Müzede, kadın tarihinde bir kutlama geleneği oluşturan kültür etkinlikleri, İdil Biret “Sosyal Sorumluluk Programları” ve “Türkiye Kadın Tarihi Akademik Araştırmaları Bilgi Havuzu” gibi çalışmalar da yer alacak. Erol Günaydın 31. İSTANBUL KİTAP FUARI’NDA TEMA ‘ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI’ iDANS’ın konuğu Toshiki Okada ? Kültür Servisi Japon tiyatro yönetmeni, oyun ve roman yazarı Toshiki Okada yönetmenliğinde kurulan “chelfitsch” topluluğu 6. iDANS Festivali kapsamında bu akşam saat 20.00’de garajistanbul’da “Hot Pepper, Air Conditioner and the Farewell Speech” (Acı Biber, Klima ve Veda Konuşması) adlı oyununu sergileyecek. Oyun Türkçe ve İngilizce altyazıyla sunulacak. ‘Çocukluğum yurdumdur’ Kültür Servisi TÜYAP Tüm Fuarcılık AŞ ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle bu yıl 17 25 Kasım tarihleri arasında 31.’si düzenlenecek Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, “Çocukluğum Yurdumdur: Çocuk ve Gençlik Edebiyatı” teması altında, çocuk ve gençlik edebiyatının önde gelen yazarlarını ağırlayacak. Fuara, çizgi roman tarihçisi ve araştırmacısı Didier Pasamonik’in yanı sıra, Türkçeye “Uğurböceği Sevecen ile Salyangoz Tomurcuk’un Maceraları” adıyla çevrilen kitabın çizeri Erika Bartos, müzikal ti Sanat müziğinin yeni yetenekleri Kültür Servisi Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve TSK Mehmetçik Vakfı’nın, Türk sanat müziğinin iki önemli ismi Safiye Ayla ve Zeki Müren adına bu yıl dördüncüsünü düzenlediği ses yarışmasının başvuru koşulları açıklandı. Bu yıl 8 Aralık’ta Lütfi Kırdar Sergi ve Kongre Sarayı’nda düzenlenecek yarışma, her zamanki gibi Safiye Ayla ve Zeki Müren adına ayrı dallarda gerçekleştirilecek. 31 Aralık 1977 ile 1 Ocak 1994 tarihleri arasında dünyaya gelen kişilere açık olan yarışmaya, TRT ve devlet korolarının kadrolu sanatçıları ile piyasada ticari çalışmalar yapan profesyonel sanatçılar katılamıyor. Yarışmaya başvurmak isteyen adayların ses kayıtlarını bir CD ile birlikte 12 Kasım 2012 tarihine kadar TEV’e iletmeleri gerekiyor. yatro alanında oyuncu, müzisyen, yönetmen ve besteci Jasper Kent, daha önce Theo Thijssen Ödülü ile Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü’ne değer görülen Joke van Leeuwen ile ünlü yazar ve illüstratör Marit Törnqvıst konuk oluyor. Fuarda Gülten Dayıoğlu’nun katılımıyla çocuk edebiyatı üzerine panel ve söyleşiler de düzenlenecek, ayrıca çocuklar ve gençlere yönelik “Kitap Resimleri İllüstrasyon” ile “Kapaklar Ormanı” sergileri, fuar süresince açık olacak. Yapı Kredi Yayınları tarafından düzenlenen “Red Kit Sergisi” ile konuk ülke etkinlikleri kapsamında Hollanda’nın önde gelen 24 illüstratörünün çalışmalarından oluşan “Fil GelmişHollanda İllüstrasyon Sergisi” de okurlarla buluşacak etkinliklerden. KAMİL MASARACI K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K ÖLÜMÜNÜN 5. YILINDA , n a h r ı Çak a d ’ a k a Aky anıldı ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Gazeteci, şair, mimar ve restoratör Nail Çakırhan, ölümünün 5. yılında Akyaka’da anıldı. Akyaka Belediyesi ve Hamdi Yücel Gürsoy öncülüğünde Mimarlar Odası Muğla Şubesi, Akyaka Kültür Sanat Derneği ve Muğla Sanat Severler Derneği katkılarıyla gerçekleştirilen “Geleneksel Nail Çakırhan Günleri”nde konuşan gazetemiz yazarı Oktay Ekinci, “Çakırhan, devlet kayıtlarında ‘sanatçıdır’ diye geçen tek kişidir. Akyaka’yı ancak bir devrimci yapabilirdi. O devrimci Nail Çakırhan’dı” dedi. Çakırhan’ın büstü önünde yapılan törende konuşan Hamdi Yücel Gürsoy da Çakırhan’ın inandıklarından ödün vermeden yaşadığını belirterek, “Onun eserlerine dikkatli bakmalı. Akyaka onun en önemli eserlerinden biri” dedi. C MY B