23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 2012 PAZARTESİ dishab@cumhuriyet.com.tr 12 DIŞ HABERLER Suriye ve Ankara karşılıklı olarak hava sahalarını sivil uçuşlara kapattıklarını duyurdu Misilleme düellosu Dış Haberler Servisi Şam yönetimi dün, Türk sivil uçaklarının Suriye hava sahasında uçmasını yasaklarken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Ankara’nın önceki gün Suriye sivil uçaklarına Türk hava sahasını kapattığını duyurdu. Suriye resmi ajansı SANA’nın haberine göre, Suriye Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin bir Suriye yolcu uçağını Ankara Esenboğa Havalimanı’na indirmesine yanıt olarak hava sahasını kapattıklarını bildirdi. Dışişleri Sakanı Davutoğlu ise açıklamasında, “Türk hava sahasının askeri bakımdan yapılacak uçuşlara kapanmış olduğunu zaten teyit etmiştik. Dolayısıyla Suriye yönetiminin bu açıklamasının bizim açımızdan bir kıymeti harbiyesi yoktur” dedi. Rus medyası Suriye’nin hava sahasını Türk uçaklarına kapatmasını “misilleme” olarak niteledi. Rus televizyon kanalı RT, Ankara’da dokuz saat tutulduğunu bildirdiği Suriye uçağındaki yolculara kötü muamele yapıldığı yolundaki suçlamaları da yeniden gündeme getirdi. AB’nin Türkiye’ye Suriye konusunda “sakin” olma çağrısında bulunduğu belirtiliyor. ABHaber’e konuşan Brüksel’deki AB gözlemcileri, “Akçakale saldırısından sonra AB’nin, Türkiye’nin tepkilerini dizginlemeye çalıştığını, daha ılımlı olması için diplomatik kanallardan çağrıda bulunduğunu” söyledi. ABD’de yayımlanan New York Times ise Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Suriye ile ilgili BM’ye yönelttiği eleştirileri, “Türkiye’de tırmanan hayal kırıklığının bir işareti” olarak değerlendirildiğini yazdı. İngiltere’de yayımlanan Independent gazetesi de Türk hükümetinin misilleme uyarılarını, “Türkiye giderek sabırsızlanıyor” diye değerlendirdi. Independent, Davutoğlu’nun son uyarılarının ardından gerginliğin daha da tırmandığını ve Ankara’nın tutumunun sertleştiğini yazdı. “El Kuds El Arabi” gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülbari Atwan da “Türkiye provokasyonlara aldırış etmemeli. Suriye ile bir savaşa girerse, bu 3. Dünya Savaşı’na dönüşebilir” dedi. NTV’ye konuşan Atwan, seçimlerden sonra ABD’nin politikasında değişik beklemediğini de belirterek “Washington Suriye’ye asker göndermeyecek çünkü petrol yok” diye konuştu. ‘3. Dünya Savaşı uyarısı’ AKP Oylarının Yüksekliği Üzerine AKP, Türkiye’yi ve kendini “sistemin” bir parçası haline getirdi. Bir anlamda, Türkiye’yi “sisteme entegre etti”. AKP’ye muhalefet etmek ya da onu eleştirmek, “sistemle karşı karşıya gelmekle, özellikle iktisadi boyutu ile özdeş hale geldi”. Her şeyin özelleştirilmesi ve piyasaya terk edilmesi aslında iktisadi ve sosyal işlevselliklerin (fonksiyonların) sistem tarafından belirlenmesi sonucunu doğuruyor. Bireyler, büyükküçük şirketler, bürokrasi, kamusal kuruluşlar, üniversiteler, aydın ve düşünürlerin bir bölümü, sanatçılar “sistemin doğal uyduları” haline gelmeye başladılar. Kimileri farkındaydı; büyük çoğunluğu farkında bile olmadan, kurbağa örneğindeki gibi sisteme uyum sağladılar. Kimilerine göre ise “yeni küresel düzenin” gereklerini yapıyorlar. Yabancılara arsa, bina satışının kolaylaştırılması bir boyutu ile egemenlik haklarının kaybedilmesi olarak algılandı. Diğer boyutunda piyasaya, bireylere para kazandırıyor. Sisteme bağlı olunca artık “uzun vadeli iktisadi ve siyasi hesapların yerine konjonktürel ve kısa vadeli getiriler” öne çıkar. Özellikle de makro politikalar bulunmuyorsa. 2B, çevrecilere göre ülke ormanlarını ve doğal dokuyu zarara sokuyor. Buna karşın 2B’den yararlanan çok geniş bir kitle var; onlar seviniyor. Bireysel çıkar, kamusal yarara üstün geliyor. Oyu ise bireyler veriyor. Gelişmiş Avrupa ülkelerinin büyük sırrı, bireysel yarar (çıkar) ile kamusal yararı örtüştürme becerilerinde yatar. En azından “içeride ve aralarında” işler genellikle böyle yürür. Orada da bireyler, şirketler, kurumlar sisteme bağımlıdırlar. Ancak “mikromakro örtüşmesi” büyük ölçüde demokrasi üzerinden sağlanabildiği için siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel sorunlar keskin çatışmalara yol açmıyor. “Dış açığın” artışının birey (tüketici) açısından kısa vadede hiçbir anlamı yok. Düşük kur sonucu Çin ya da Japon malını daha ucuza alıyor, seviniyor. Yine bu sayede yerli üretim, ucuz dış girdilere (ithalata) dayalı hale geliyor, maliyetler düşük kalabiliyor. Hatta ihracatçı bile “düşük kuru” tercih ediyor. Hesap ortada; dahilde birim üretimde dış girdi oranı yüzde 50’nin çok üzerine çıkmış. “İhracatı artırmak için düşük kur politikası” gibi, iktisat kuramına ters bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. Kavramlar yeni küresel düzende değişiyor. “Kapalı ve açık ekonomi politika seçenekleri bugün, küresel sisteme çok ya da az bağımlı seçenekler haline dönüşüyor”. Türkiye örneğinde olduğu gibi, “sistemin edilgen bir parçası olmak” kısa vadede bireye, firmaya, diğer kurumlara daha cazip hale geliyor. Sigara ya da alkol alışkanlığı gibi insanlara cazip geliyor. İktisat literatüründe buna, “arka bahçe olmak” denmesi bireyi ya da firmayı hiç ilgilendirmiyor. Onlar ceplerine girecek paraya bakıyorlar. Mutluluklarını sigara ve alkolle sağlıyorlar. AKP’nin oylarının yüksek düzeyde kalması, iktidarın “Türkiye’yi sisteme sıkıca bağlamasından kaynaklanıyor”. Kısa hatta orta vadede yaşadığımız büyüme ve piyasaların genişlemesinin arkasında yatan neden budur. Ucuz kurdan, Körfez ülkelerinden gelen paraya; yabancı birey ve şirketlere Türkiye’de sağlanan olağanüstü olanaklara kadar her şey Türkiye’nin sistemle bütünleşmesinin sonuçlarıdır. Her gün açılan dev AVM’ler Türkiye’yi sisteme daha fazla bağlıyor. Halk memnun, yaz sıcağında, kış soğuğunda gidip nefes alıyor. Uzun vadede yaşayacağımız sorunlar mı? O da Allah’a kalmış artık… MORİTANYA Devlet başkanını yanlışlıkla vurdular Dış Haberler Servisi Moritanya Devlet Başkanı Muhammed Veled Abdülaziz, başkent Novakşot yakınlarında askerlerin yanlışlıkla aracına ateş açması sonucu yaralandı. Haberleşme Bakanı Hamdi Veled Mahcub, çöl bölgesine yaptığı geziden dö(REUTERS) nen Devlet Başkanı Abdülaziz’in konvoyuna başkentin 40 kilometre kuzeyinde askerler tarafından ateş açıldığını bildirdi. Kolundan yaralanan Abdülaziz’in önce Novakşot’taki askeri hastanede tedavi altına alındığı, ancak daha sonra durumunun kötüleşmesi üzerine Fransa’nın başkenti Paris’e götürüldüğü açıklandı. Devlet başkanının konvoyuna ateş açan askerlerin Abdülaziz’in geçişinden haberdar olmadıkları ve şüpheli araç olarak değerlendirdikleri için ateş açtıkları bildiriliyor. Komşu Mali’deki El Kaide bağlantılı örgütün Moritanya’da da saldırılar düzenlemesi sıkı güvenlik önlemleri alınmasına yol açıyor. Suriye’nin Türkiye sınırı yakınındaki bazı bölgelerde kontrolü ele geçiren Özgür Suriye Ordusu içindeki “laik” unsurlar, sınırı gözlediklerini ve Türkiye’den Suriye’ye girmeye çalışan radikal İslamcıları Türk istihbaratına teslim ettiklerini söylediler. (Fotoğraf: AA) AB DIŞİŞLERİ BAKANLARI Suriye’ye sert uyarı hazırlığı Haber Merkezi Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin dışişleri bakanları, Suriye’ye yönelik olarak ağır bir açıklama yayımlamaya hazırlanıyor. Lüksemburg’da bugün toplanacak olan AB dışişleri bakanları, önce Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’la bir araya gelecek. Oturumda AB, Lavrov’a BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan Rusya’nın Suriye konusunda sorumlulukları olduğunu hatırlatacak. Bu çerçevede Rusya’nın, kredibilitesi için Moskova’nın Şam yönetimini olumlu yönde etkileyebileceğini göstermesinin önemine vurgu yapacak olan AB, Suriye’nin Türkiye’ye yönelik saldırılarına ve sınırdaki taciz ateşlerine son vermesi yönünde harekete geçmesini talep edecek. Toplantı sonrası ise Suriye konusunda bir bildiri yayımlanacak. Bildiride, AB dışişleri bakanları Akçakale’de meydana gelen Suriye saldırısını da ağır dille kınayacak. ‘İslamcıları teslim ediyorlar’ Sunday Telegraph’ın iddiası Dış Haberler Servisi İngiltere’de yayımlanan Sunday Telegraph gazetesi, Şam yönetimine karşı mücadele eden gruplar içinde radikal İslamcıların artan gücünün laik muhalifler arasında “alarma” yol açtığını yazdı. Sunday Telegraph’ın konuyla ilgili geniş haberine göre, “laik” bir Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) savaşçısı, sınırları gözlediklerini ve Türkiye’den Suriye’ye girmeye çalışan 25 yabancı savaşçıyı yakalayarak Türk istihbaratına teslim ettiklerini anlattı. Suriye’nin en güçlü İslamcı gruplarının, Beşşar Esad rejimine karşı “cihat” amacıyla yeni bir “kurtuluş cephesinde” bir araya geldiklerini belirten gazete, Katar hükümeti ile Körfez ve Suudi Arabistan’daki zengin işadamları ve dini liderlerce sağlanan para ve silahlardan en çok dindar savaşçıların yararlandığını kaydetti. Gazete, ÖSO savaşçılarının “Bin Ladin” gruplarının artan etkinliğinden kaygı duyduklarını yazdığı haberinde, “laik isyancıların komutanlarının” cihatçı gruplara sevkiyatı durdurma çabası gösterdiklerini belirtti. Bizde farklı Uzay mekiği ağaca takıldı Dış Haberler ServisiABD’nin geçen yıl “emekliye” ayrılan ünlü uzay mekiği Endeavoru’un üç gündür devam eden 19 kilometrelik yolculuğu gecikmeli olarak dün sona erdi. 21 Eylül’de Los Angeles’a getirilen Endeavour, üç hafta sonra uzaktan kumandayla hareket ettirilen 160 tekerlekli bir taşıyıcıyla Los Angeles’ı baştan başa geçti. 37 metre uzunluğunda, 23 metre genişliğinde ve yaklaşık 80 ton ağırlığındaki Endeavour’un son yolculuğu, kent sokaklarında yapmak zorunda kaldığı manevralar nedeniyle sık sık kesintiye uğradı. Uzay mekiğinin geçmesi için caddelerdeki 400’den fazla ağaç kesildi, trafik ışıkları ile elektrik direkleri yerlerinden söküldü. Los Angeles sokaklarından geçen en büyük nesne olarak tarihe geçtiği belirtilen mekik zaman zaman ağaç dallarına takıldı. (AFP) Hıristiyanlar Malala için dua etti Dış Haberler Servisi Pakistan’ın Svat bölgesinde geçen salı günü okuldan dönerken Taliban militanları tarafından başından vurulan 14 yaşındaki Müslüman kız çocuğu Malala Yusufzay için Pakistanlı Hıristiyanlar kiliselerde dua etti. Pakistan Katolik Kiliseleri tarafından organize edilen dua törenleri, başkent İslamabad, Ravalpindi, Lahor ve Karaçi gibi büyük kentlerdeki kiliselerde pazar ayini sırasında gerçekleştirildi. Törenler sırasında, yoksul ve cahil halkın ancak eğitimle kurtulacağı belirtilen konuşmalarda, şiddet uygulayarak hiçbir amaca ulaşılamayacağı vurgulandı. (AA) Pakistan’da azınlık statüsünde yaşayan Hıristiyanların da sık sık şiddete maruz kaldığı ifade edilen törenlerde, yaşama hakkının hiçbir kişi ve kurum tarafından alınamayacağı belirtildi. Taliban militanlarının Malala’ya saldırısını sert bir dille kınayan Hıristiyanlar, Malala’nın bir an önce iyileşmesi için dua ettiler. Daha önce de camilerde çocuk aktivistin iyileşmesi için dua edilmişti. Malala, kızların okuması için yürüttüğü kampanyalarla ülkede sembol bir isim olmuştu. Çocuk aktivist, geçen yıl Pakistan hükümeti tarafından verilen “Ulusal Barış Ödülü”ne layık görülmüştü. Savaş gemisi nükleer denizaltıya çarptı Dış Haberler Servisi Bir Amerikan savaş gemisinin Atlantik kıyısında gerçekleştirilen (AP) bir tatbikat sırasında nükleer bir denizaltıya çarptığı bildirildi. Kazada geminin denizaltı radarlarında hasar meydana geldi. Önceki gün öğleden sonra meydana gelen ve kimsenin yaralanmadığı belirtilen kazada gemilerin tatbikata devam etmesine engel bir durumun söz konusu olmadığı bildirildi. Savaş gemisinin deniazltıyı geç fark ettiği ve çarpışmanın engelenemediği ileri sürüldü. Sık rastlanmadığı belirtilen kazayla ilişki olarak soruşturma başlatıldığı kaydedilirken, kimliği açıklanmayan bir kaynağın, savaş gemisinin radar tepesinin çöktüğünü söylediği belirtildi. BİR AFGANI ÖLDÜRMEKLE SUÇLANIYORLAR EL KAİDE’NİN BİR NUMARASI ‘DEVAM’ DEDİ İngiliz askerlerine cinayet soruşturması Dış Haberler Servisi İngiliz donanması mensubu beş askerin 2011 yılında bir Afganlının ölümünden sorumlu tutularak haklarında dava açıldığı bildirildi. İngiltere Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, olayla ilgili olarak dokuz askerin tutuklandığı ancak dördünün herhangi bir suçlama getirilmeden serbest bırakıldığı kaydedildi. Halen gözaltında bulunan beş askerin askeri mahkemede yargılanmasına başlanacak.Dokuz asker, bir sivil polisin, askerlerden birinin dizüstü bilgisayarındaki görüntülere ulaşmasından sonra önceki gün askeri polis tarafından gözaltına alınmışlardı. Afganistan’daki çatışmalarda görev alan askerlere yönelik olarak İngiltere’de ilk kez böyle bir gerekçeyle dava açılmasına dikkat çekiliyor. El Zevahiri’den protesto çağrısı Dış Haberler Servisi El Kaide lideri Ayman el Zevahiri, İslam karşıtı “Müslümanların Masumiyeti” filmini protesto gösterilerine ABD elçilikleri önünde devam edilmesi çağrısı yaptı.El Zevahiri, radikal İslamcı bir internet sitesinde yayımlanan yedi dakikalık videoda, Amerikan ve Siyonist saldırılarına karşı çıkma ve diğer Müslümanları da buna teşvik etme çağrısında bulundu. (AP) “Müslümanların Masumiyeti” filmi, aralarında ABD’nin Libya Büyükelçisi Christopher Stevens’ın da bulunduğu çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği protestolara neden olmuştu. Mursi’den geri adım Dış Haberler Servisi Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Başsavcı Abdülmecid Mahmud’u görevden alıp Vatikan Büyükelçiliği’ne atama kararını geri aldı. Başsavcı Yardımcısı Adil Seyit, geri alınan kararın bir yanlış anlamadan kaynaklandığını söyledi. Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesiyle sonuçlanan isyan sırasında göstericilerin üzerine deve üzerinde çeteler göndermekle suçlanan 24 Mısırlı yetkilinin beraat etmesinin ardından Başsavcı Mahmud’un görevden alınması, yargı çevrelerinde tepkiye yol açmış, Mahmud da yürütmenin yargıya müdahale edemeyeceği gerekçesiyle görevden ayrılmayacağını açıklamıştı. Başsavcı Mahmud, Mübarek yanlısı olmak ve rejim yanlılarını korumakla suçlanıyordu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle