19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 EKİM 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER TESAV’IN ARAŞTIRMASI IŞIK KANSU 7 AKP’ye, Mardin AKP’den BDP’ye, Şanlıurfa Bağımsız’dan AKP’ye, Mersin CHP’den AKP’ye geçecek. 13 yeni büyükşehir belediyesinin 9’unu AKP kazanmış olacak. CHP yalnızca Muğla, Aydın ve Tekirdağ’da, BDP de Van’da durumunu koruyabilecek. Bu sonuca göre, MHP’nin yine elinde belediye başkanlığı kalmayacak. Yeni 13 belediye başkanlığı AKP 9, CHP 3, BDP 1 olarak paylaşılacak. 23’ünü AKP alacak ANKARA TBMM İçişleri Komisyonu’nda görüşülmekte olan ve büyükşehir belediyelerinin sınırlarını genişleten, sayılarını artıran yasa tasarısı, tümüyle AKP’nin değirmenine su taşıyacak. Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı’nın (TESAV) 2011 milletvekili genel seçimleri sonuçlarına göre yaptığı araştırmasına göre, yeni kurulucaklar dahil 29 büyükşehir belediyesinin 23’ünü AKP, 4’ünü CHP, 2’sini BDP alacak. TESAV’ın çalışması, 2012 yılında yapılacak büyükşehir belediye seçimlerinde yeni tasarının öngördüğü hükümler uygulanırsa, şu andaki 16 büyükşehir belediyesinde AKP’den muhalefete geçecek hiçbir belediyenin bulunmadığı ortaya çıktı. 2013 belediye seçimlerinde, partilerin 2011’deki oylarını almaları halinde Adana MHP’den AKP’ye, An talya CHP’den AKP’ye, Eskişehir DSP’den AKP’ye, Mersin CHP’den AKP’ye geçecek. Yalnızca Diyarbakır BDP’nin, İzmir de CHP’nin elinde kalabilecek. MHP’nin elinde belediye başkanlığı kalmayacak 16 belediye başkanlığından AKP 14, CHP 1, BDP 1 olarak paylaşılacak. Aynı veriler, tasarı ile oluşturulan yeni 13 büyükşehir belediyesine uygulandığında da Balıkesir MHP’den AKP’ye, Manisa MHP’den Yerel Demokrasinin Ruhuna: El Fatiha! On yıldır halkı daha çok demokrasi ninnileriyle avutan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, liberal seçmenler için çok cazip gelen bir başka söylemi de yerinden yönetim üstüneydi. Güneydoğu’da yaşayan büyük bir kesimin, bu yerinden yönetimle ilgili vaatleri heyecanla karşıladıkları, hem genel hem de yerel seçimlerde Erdoğan’ı destekleri de biliniyor. Nasıl ki, “çok partili gerçek demokrasi” söylemi ya da silahsız saldırısız olma koşulu içinde tam bir “ifade özgürlüğü” isteyenler bile Silivri ya da Diyarbakır cezaevleri ile tanıştılar! İllüzyon sanatında şöhret yapmış nice Zati Sungur’lara taş çıkartırcasına yürütülen bu tür uygulamaların en son örneği; Meclis gündemine ivedilik ve öncelikli görüşülme isteği ile alınan Büyükşehir Belediyeleri Kanun Tasarısı’dır. Dedim ya... Bizim iktidarımızın direksiyonunu elinde tutan baş illüzyonist, “habbeyi kubbe, karayı ak” olarak göstermekte yektadır diye. Sözünü ettiğim tasarının gerekçesinde de “günümüzde etkin, etkili, vatandaş odaklı, hesap verebilen, katılımcı, saydam ve olabildiğince yerel bir yönetim anlayışının gelişmiş ülkelerin kamu yönetimleri için ön plana çıktığı” yazılmış. Dahası, bu anlayışın vatandaşları kamu yönetimine daha fazla katılımını öngördüğünün altı kalın çizgilerle çizilmiş. O gerekçenin bağlantılı olduğu yasa maddelerine gelince... Daha çok merkezi yönetim anlayışının pekiştirildiği ve güçlendirildiği bir içerik o maddelere sıralanmış! 29 il özel idaresi, 1591 belediye ve 16.082 köy tüzel kişiliğinin kaldırılması öngörülmüş. Bunların tümünün yetkileri illerin valilerine teslim edilmek istenilmiş! O ilin yıllık yatırımlarını destekleyecek programları da sarf edilecek bütçeyi de valinin hazırlayarak Başbakan’ın onayına sunması yöntemi seçilmiş. Halkın demokratik yoldan seçtiği il genel meclislerinin üyelerinin tartışarak aldığı kararların bundan böyle, özel bir yasa ile oluşturulacak Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi adını taşıyacak kuruma devredilmesini öngören bir ucube hüküm de tasarıya yerleştirilmiş. Söyler misiniz sevgili okurlarım!.. Bu bir bölümüne yer verdiğim değişiklikler “yerinden yönetim, katılımcı ve çoğulcu bir demokrasi” anlayışıyla taban tabana zıt değil midir? Otoriter, Ankara’da Başbakanlık makamında oturup Siirt’te, Edirne’de, Sinop’ta yapılacak okulun, köprünün ya da mahalle çeşmesinin onarımına el koyma lüksü işleri kolaylaştırır mı? Yoksa çıkmaza mı sokar? Tasarının bu hali ile yasalaşması durumunda bir taraftan demokratik yollarla işbaşına gelen belediye başkanları ile Ankara’nın atadığı ve var olan yetkilerine bu yasa ile daha da güçlülerini katacak olan vali ve kaymakamlar arasında yetki karmaşası ve güç kavgasının yaşanması kaçınılmaz. El oğlu gelişmiş demokratik, çağdaş ülkelerde yerinden yönetime daha çok önem verirken olağanüstü merkeziyetçi ve otoriter bir anlayışla yüz yüze gelmek üzereyiz. Hükümler öncelikle 29, daha sonra da öteki 52 ilde yaşama geçirilerek il idare sisteminin tamamen ortadan kalkmasına neden olacaktır. Bunun sonucunda ise meşrutiyetten bu yana işleyen yerel demokrasi ayaklarından birisi kopartılmış ve demokrasimizin tümü sakatlanmış demektir. Erdoğan’a kayıtsız itaat kültürü ile bağlı olanlar. Ötekiler gibi bu yasa tasarısı içinde “Gözlerimi kaparım, görevimi yaparım” anlayışı ile kabul ettiğiniz günü bana da haber verirseniz. Sizleri mevtanın 52’nci gün duasına davet ederim. Mevlidi kimin okuması gerektiğini de en iyi bilenler sizlersiniz. CHP kapatılacak belediyeleri Ankara’da topladı, temsili referandum yaptı. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı uyardı: İnsanları bölüyorsun ‘Köşk’ten de BDP’ye veto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) PKK’lilerle “kucaklaşma” görüntülerinin ardından AKP’nin Meclis’te “muhatap almadığı” BDP’ye Cumhurbaşkanlığı’ndan da “veto” geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev onuruna verdiği yemeğe BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı davet etmedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya Köşkü’nde verdiği yemeğe, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra davet edilen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli de katıldı. Kılıçdaroğlu, ilk kez katıldığı Çankaya daveti için “Sayın Cumhurbaşkanı ilk kez beni Köşk’te bir yabancı devlet başkanı onuruna verilen devlet protokolüne davet etti. Bir yemek davetinin değil, devlet protokolünün gereğini yerine getirdim” dedi. CHP lideri ile MHP lideri Bahçeli’nin yemek öncesi tokalaştıkları ancak geç gelen başbakan ile tokalaşmadıkları öğrenildi. Fotoğraflar: AAAHMET İZGİ Yemeğe katılan Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Bahçeli aynı masada oturdu. (Fotoğraf: AA) AKP MİLLETVEKİLİ ÖZDAĞ’IN KİTABI ‘Nâzım Usta’yı düşman ilan etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, “Vakitsiz Yazılar” adını verdiği kitabında şair Nâzım Hikmet’i “vatanın ve dinin düşmanı”, “ahlaki yapısı tartışmalı” ve “komünistliğin sergerdesi (olumsuz işlerde elebaşı)” olarak nitelendirdi. Özdağ, kitabını Meclis’te vekillere dağıttı. 20082010 yılları arasında Akit gazetesinin haber portalı habervaktim.com sitesinde köşe yazarlığı yapan Özdağ, bunlar arasından seçtiklerini “Vakitsiz Yazılar” başlıklı bir kitapta derledi. Özdağ, kitabında eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun naaşının Taceddin Dergâhı’na defnine muhalefet eden, Nâzım Hikmet’in vatandaşlığının iadesi çalışmalarına öncülük eden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a da sert eleştirilerde bulundu. Özdağ, “Nâzım Hikmet’in naaşı Kurtuluş Savaşı topraklarını kirletir” başlığıyla yer verdiği 30 Nisan 2009 tarihli yazısında şunları kaydetti: “Nâzım Hikmet neyin kahramanıdır? Nâzım Hikmet dilimizin, vatanımızın ve değerlerimizin düşmanıdır.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal KılıçGenel merkez bahçesinde sandık daroğlu, yeni büyükşehir belediyelekonularak “temsili ri kurulmasına ilişkin yasayla “bölüreferandum” cülük” yapıldığını belirterek Başbakan yapıldı. Tayyip Erdoğan’a, “Hatay’a iyi baksın, bölücülük yapmasınlar. Yasa tasarısıyla bu ülkenin insanlarını bölüyorsun” uyarısında bulundu. CHP; yeni Büyükşehir Belediye Yasa Tasarısı’yla kapatılacak olan CHP’li belde belediye başkanlarını Ankara’da topladı. Toplantıda, 1421 Ekim tarihlerinde kapatılacak bütün belde belediyelerinde CHP’nin yapacağı referandumla ilgili bilgi verildi, izlenecek strateji belirlendi. Kılıçdaroğlu’nun başlangıcına katıldığı toplantı kapsamında, genel merkez bahçesinde sandık konularak “temsili referandum” yapıldı. CHP lideri, KHK ile kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Türkiye belediyesi” gibi çalıştığına, imar değişikliklerine doğrudan karar verebildiğine dikkat çekerek AKP’nin artık bu nedenle belediyelere gereksinim duymadığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Halkı, deBinin üzerindeki belediyenin tartışılmadan, konuşulmadan kapatılmasının mokrasiyi bir tarafa bıraktılar, ay AKP’nin demokrasi anlayışını ortaya koyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “İktidınlık Türkiye’yi bir tarafa bıraktı dar partisinin milletvekillerinin tasarıdan yeteri kadar haberi yok. Ama onlar lar, ‘Yandaşlara nasıl kaynak aktarırız, el kaldırıp indirmeyi demokrasi bildikleri için, bakıyorlar, bakan ne yapıyor?.. belediyeleri nasıl yok ederiz, imar planEl mi kaldırdı, topluca el kaldırıyorlar. El mi indirdi, topluca el indiriyorlar. larını Ankara’da sıcak koltuklarımızda Meclis’te yasa görüşülmüyor, adeta 19 Mayıs hareketleri yapılıyor” dedi. oturup nasıl değiştiririz’ bunun hene dikkat çeken Kılıçdaroğlu, tasarıda mış olacaktır” dedi. Tasarının AKP’nin saplarını yaptılar” dedi. belli bir süre muafiyet öngörülse de köy “Nasıl belediyeleri alırız, hangi oyunalka soracağız’ de yaşayanların artık emlak vergisi, su ları çevirsek, hangi düzenlemeleri AB Yerel Özerklik Şartı’nda, bele parası ve diğer harçları ödemek zorun yaparsak biz belediyeleri alırız” hesabıyla hazırlandığını kaydeden Kılıçdiyelerle ilgili kararın “referandumla” da kalacağına işaret etti. daroğlu, Hatay’da “Alevi köylerinin belirlenmesinin öngörüldüğünü anlatan atay’a iyi bak’ büyükşehir belediyesi kapsamı dıKılıçdaroğlu, anayasanın 90. maddesi13 yeni büyükşehir kurulmasına kar şında bırakılması” girişimini örnek ne göre uluslararası sözleşmelerin iç hukukun üstünde olduğunu, bunun için de şı olmadıklarını kaydeden Kılıçdaroğ göstererek “Sayın Recep Tayyip ErCHP olarak kapatma kararını halka so lu, “Çözümümüz şu: Her ilin coğra doğan’ı uyarıyorum. Akılcı olmaya, racaklarını bildirdi. Kılıçdaroğlu, diğer fi konumuna bakacağız. Her ile uy ülkesini sevmeye, insanlar arasında siyasi partilere de “Gelin sandığa hep gun davranacağız. Gerekirse 20 km, ayrım yapmamaya davet ediyorum. beraber sahip çıkalım, gelin halkın 30 km, 50 km’lik yarıçap içinde bü Hatay’a iyi baksın. Nasıl bir yasa tairadesini öne koyalım, halkın irade yükşehir belediyesi olabilir. Buna iti sarısıyla bölücülük yapmaya cesaret sine saygı gösterelim” çağrısı yaptı. Ya razımız yok. Tam tersine öneriyoruz. edebiliyorsunuz? Yasa tasarısıyla bu sa ile 34 bin 500 köyden 16 bin 82’si Önce gelin bir bunu deneyelim o za ülkenin insanlarını bölüyorsun. Çok nin bir gecede mahalleye dönüşeceği man daha sağlıklı bir yapı ortaya çık tehlikeli bir oyun oynanıyor” dedi. ‘19 Mayıs hareketi yapıyorlar’ ‘H ‘H Komisyonda Oslo gerginliği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM İçişleri Komisyonu’nda ele alınan 13 ili büyükşehir belediyesi kapsamına alan yasa tasarısı, İçişleri Komisyonu’nda alt komisyona sevk edildi. Komisyon toplantısında, BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile MHP’liler arasında Oslo gerginliği yaşandı. MHP’li Oktay Vural, Önder’e “Siz yetmez ama evetçisiniz” deyince, Önder, “Hayır biz boykotçuyuz. Başbakan bize zerdüşt diyor, size teşekkür ediyor” karşılığını verdi. Bir MHP’linin “Sizi takmıyoruz” sözüne Önder, “Biz eğer bir gün sizi dikkate almamaya karar verirsek, ülke çok kötü duruma gelir” dedi. Mezhepsel bölücülük yapan büyükşehir tasarısına tepkiler çığ gibi AKP’li bile beğenmedi MEHMET ALİ SOLAK AKIN BODUR CHP’Lİ EDİBOĞLU’NDAN SORU ÖNERGESİ KOCAOĞLU VE 129 KİŞİ YARGILANIYOR CHP’DEN BAKANLARA: DÜZELTİLSİN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, tasarıyla Hatay’da Alevi yerleşim yerlerine “ayrımcılık” hazırlığı nedeniyle Hatay milletvekili olan Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve İçişleri Komisyonu Başkanı Muammer Güler’le görüşerek bu bölünmenin İçişleri Alt Komisyonu’nda düzeltilmesini istedi. Cumhuriyet’e bilgi veren Matkap, tasarıyla Antakya ilçesinin ikiye bölündüğünü ve Alevilerin yoğun yerleşimlerinin olduğu yerlerin “Defne” adıyla kurulacak ilçe sınırları içine alındığını belirten Matkap, İskenderun’da da coğrafi sınırların değiştirilerek Alevilerin yoğun olduğu yerlerin Arsuz ilçesine bağlanmasının öngörüldüğüne dikkat çekti. Matkap, AKP’nin böylece CHP’nin Hatay’daki etkinliğini kırmak ve İskenderun’da belediyeyi alma hesabıyla Alevilere ayrımcılık uyguladığını belirtti. İzmir’in davasında ev hapsine devam OZAN YAYMAN İZMİR İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik düzenlenen operasyonların ardından açılan davanın dünkü duruşmasında, bazı sanıklara yönelik adli tedbir uygulamasının devamına karar verildi. Sanık avukatları, son yasal düzenlemelerin ardından davanın özel yetkili mahkeme kapsamından çıkarılmasını isterken mahkeme ise bununla ilgili Anayasa Mahkemesi’nden gelecek kararın beklenmesini kararlaştırdı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 397 yıl hapis istemiyle yargılandığı toplam 130 sanıklı da vaya dün özel yetkili İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma, bilirkişi raporlarının tamamlanamaması nedeniyle yaklaşık 2 saat sürdü. Duruşmada, konutunu terk etmeme, karakola her gün imza verme, yurtdışına çıkış yasağı hükümleri uygulanan sanıkların avukatları, bu tedbirlerin kaldırılmasını istedi. Mahkeme heyeti istemlerin tümünü reddetti. Kocaoğlu duruşma sonrası yaptığı açıklamada, “Arkadaşlarım 4 milyon İzmirli ve 75 milyon vatandaşımızın vicdan ve gönlünde zaten aklanmışlardır. Süreç devam ediyor. Haklılığımızı her platformda ispat edeceğiz” dedi. HATAY Büyükşehir belediyeleri tasarısıyla, Hatay’ın mezhepsel olarak ilçelere bölünmesine her kesimden tepkiler çığ gibi büyüyor. Değişiklikleri gazetemizden öğrendiğini belirten AKP’li Orhan Karayar bile yeni düzenlemeyi “garip” buldu. MEVLÜT DUDU (CHP Hatay Milletvekili): Kentin Alevi nüfusunun ağırlıklı olduğu 3 mahalle 32 kilometre ileride kurulacak. Bu ayrımla, AKP iktidarı oyları da yapılandırmıştır. İskenderun’u sandıkta alamayacağını anlayan AKP, seçimleri hileyle almaya çalışıyor. Bunu AKP’nin ve Erdoğan’ın da taraf olduğu Suriye oyununun ülkemizdeki ilk adımı gibi görüyorum. ORHAN KARAYAR (AKP Hatay Milletvekili): İskenderun’un Meydan, Gürsel ve Mustafa Kemal Ma hallesi’nin Arsuz ilçesine bağlanacak olmasını sizden öğrendim. Tasarıyla amaçlanan nokta, yerel yönetimleri güçlendirmek ve vatandaşa daha hızlı ve etkin hizmet götürebilmektir. Ama, İskenderun’un üç mahallesinin, kurulacak Arsuz ilçesine bağlanacak olması garip. Bana mantıklı gelmiyor. Bu duruma bakarız. Bu konuda bir çalışma yapmak lazım. HASAN AKGÖL (CHP Hatay Milletvekili): Tasarıyla, insanlarımızı etnik kökenlerine göre gruplayarak, ayrımcılık yapmıştır. Defne, Arsuz ve Antakya olarak kurulması düşünülen ilçeler yurttaşlarımızın etnik kökenlerine göre gruplanarak en hafif deyimiyle bölücülük yapılmaktadır. Seçim ka zanma stratejisi ile hazırlanmış ve insanlarımız arasında yapay sınırlar oluşturulmak istenmiştir. YUSUF CİVELEK (İskenderun Belediye Başkanı): İskenderun’un sınır bütünlüğü korunmalı. Bir an evvel kent barışının sağlanması ve kardeşliğin devamı açısından tasarının tekrar düzeltilmesini istiyoruz. NECMETTİN ÇALIŞKAN (Saadet Partisi GİK üyesi ve Hatay İl Başkanı): Hatay’ın büyükşehir olmasına karşı değiliz, ama yapılan çirkinliğe göz yumamayız. Bu yasa ile rant amacı güdülmüştür. Bu hatayı yapanları tarih affetmeyecektir. ERCÜMENT KİMYON (EDP’li İskenderun Meclis Üyesi): Eski ilçe sınırları tamamen korunmalı. ALİ KILIÇ ÇİRKİN (İskenderun DP Grup Başkanvekili): Birlik ve beraberliğin bozulmasına karşıyız. Ümit ederiz ki bu yanlıştan dönerler. Hatay’ın yarısı yabancılara satılmış AKIN BODUR İSKENDERUN CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Hatay topraklarının yarısından fazlasının yabancılara satılmış olduğunu tespit ederek konuyu Meclis’e taşıdı. TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi ve CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde yabancılara toprak satışını gündeme taşıdı. Ediboğlu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün Ocak 2012 verilerine göre Hatay’da 1974 yabancıya, 1320 parselde toplam 3 milyon 722 bin 824 metrekare toprak satıldığını, bunun 5 milyon 566 bin metrekare toprağa sahip Hatay’ın yarısından fazlası olduğunu belirtti. Ediboğlu, Bayraktar’a şu soruları yöneltti: “Hatay’ın yarıdan fazlası yabancılara neden satılmıştır? Bu alanların satışları ülkemizin güvenliğini tehlikeye düşürmez mi? Bu tabloya göre Hatay’da yerleşim alanlarının yüzde kaçı yabancılara satılmıştır? Bu satışlar sonucunda Hatay ili toprakları yabancılara peşkeş çekilerek ikinci bir Filistin olmaya aday değil midir?” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle