26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 EKİM 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Cari açıktaki azalma beklentiyi aştı O iş başka bu iş başka Ekonomi Servisi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 3. Türkiye Enerji Zirvesi’ne katılmak için geldiği Kayseri’de gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Esenboğa’ya indirilen Suriye’ye ait yolcu uçağıyla ilgili gelişmelerin enerji alanındaki ilişkilere etkisini içeren bir soruyu, “Rusya ve İran ile Suriye’ye dair politikalarımız farklı olabilir ama enerjideki işbirliği bundan yalıtılmış olarak devam ediyor. Hem Azeri hem İran gazı kesilince, Rusya talebimiz üzerine gönderdiği gazı 1.5 kat artırdı. İran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Rahimi geldiğinde de Suriye’yi değil normal işlerimizi konuştuk. Bu daha doğru” dedi. ? Yavaşlamanın etkisiyle azalan ithalat ağustos ayında cari açığın beklenenden de düşük gerçekleşmesine neden oldu. Ağustos ayı cari açığı beklenenden 500 milyon dolar aşağıda sonuçlandı. Yılın ilk 8 ayında toplam cari açıkta 18 milyar dolarlık gerileme oldu. Ekonomi Servisi Ekonomideki yavaşlamanın da etkisiyle cari işlemler açığı 2012 yılı Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 70.7 oranında azalışla 1 milyar 181 milyon dolara geriledi. Geçen ağustosta cari açık 4 milyar 25 milyon dolardı. Yılın ilk 8 ayında toplam cari açık, geçen yıla göre 18 milyar 128 milyon dolar tutarında azalışla (yüzde 33.4) 36 milyar 82 milyon dolara indi. Ağustos itibarıyla son 12 aylık dönemde birikimli cari işlemler açığı ise bir önceki aya göre 2 milyar 844 milyon dolar azalışla 61 milyar 857 milyon dolardan 59 milyar 13 milyon dolar düzeyine indi. Cari açığın yılın ilk 8 ayında bu derece ciddi düşüş göstermesinde, son aylarda beklenmeyen büyüklüklerdeki altın ihracatı ile dengelenen dış ticaret açığının 16 milyar 148 milyon dolar azalarak 45 milyar 191 milyon dolara gerilemesi, hizmetler kalemindeki net gelirlerin 1 milyar 476 milyon dolar artarak 13 milyar 138 milyon dolara ulaşması ve gelir dengesinden kaynaklanan net giderlerin 718 milyon dolar azalarak 4 milyar 853 milyon dolara düşmesi etkili oldu. Bu etkilerle cari açık, Ekim 2009’dan bu yana en düşük seviyesine indi. Ayrıca enerji dışı fazlada da şimdiye kadar elde edilen en iyi sonuca ulaşıldı. Son verilerle 12 aylık cari açık temmuz ayındaki 61.9 milyar dolardan ağustosta 59 milyar dolara gerilerken bu veriler içinde net enerji ithalatı 51.9 milyar dolarla cari açığın yüzde 88’ini oluşturdu. Enerji bir tarafa konursa ağustosta bir başka rekor, 3.4 milyar dolarlık cari işlemler fazlası görünüyor. Bu da Türkiye açısından özellikle petrol ve doğalgaz fiyatlarının ne kadar önem taşıdığını gösteriyor. Genel olarak yapılan tahminlere göre cari açıktaki gerileme önümüzdeki aylarda da devam edecek ve açığın GSMH’ye oranı yüzde 7’ye inecek. Ekonomi Düşünce Cari Açık da Düşüyor… Türkiye ekonomisi özellikle 2012’nin ikinci yarısından itibaren bir inişe geçti. 2010 ve 2011’deki yüzde 9’luk büyüme basamağından 2012 ve sonrası için yüzde 23’lük bir basamağa sert düşüş söz konusu artık. 2013 sonuna doğru yerel seçimler, 2014’te Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 2015’te de genel seçimler, ekonominin genişlemebüyüme değil, daralmadebelenme ikliminde gerçekleşecek. Bunun, özellikle muhalefet partiler için önemi büyük ama kavrayabilirlerse tabii… Nitekim, Orta Vadeli Program (OVP) 20132015’te belirtilen hedefler, AKP iktidarının da bunu zımni olarak kabul ettiğini ortaya koyuyor. Bu yılın büyüme hedefi yüzde 4 idi. O hedefin tutturulamayacağı anlaşılınca, yüzde 3.2 olarak revize ettiler tahmini. 2013’e biçtikleri büyüme hedefi yüzde 4, takip eden yıllara da yüzde 5… Bu yılın sert düşüş yılı olduğu açık. Gelecek yılların kaderini de her zaman olduğu gibi, yine iç dinamiklerden çok dışarısı yani dış kaynak trafiği belirleyecek. Hatırlayın; 2010 ve 2011 için de OVP’de yüzde 3.5 hedef konmuştu ama öyle bir dış kaynak girişi oldu ki büyüme yüzde 9’u buldu. Tabii, cari açık kamburu da milli gelirin yüzde 10’una vurarak!.. Aynı şey olabilir mi? Yine 2010 ve sonrasında olduğu gibi bir dış kaynak patlaması yaşanır mı? İhtiyatlı konuşmak gerekir ama zor. Çünkü hem dışarıda, özellikle Avrupa’da ekonominin seyri iç açıcı değil, ona bağlı olarak Türkiye’nin AB’ye ihracat ve AB’den kaynak transferi zorlaşıyor hem de Türkiye’nin içinde dengeler bozuldu. Büyümeyi iç tüketime ve özel sektör yatırımlarına dayandıran paradigmanın sonuna gelinmiş gibi. İç tüketim artmıyor, borçlanmada aileler çok tedbirli davranıyor, özel yatırımlar da şimdilik bir doyuma ulaşmış durumda. Nitekim bunu açıklanan son sanayi üretim verileri de doğruluyor. Sanayi üretimi, ağustos ayında 2011 Ağustosu’na göre yüzde 1.5 düştü. Kasım 2009’dan bu yana ilk düşüş!.. Aslında bu düşüş verisine daha önce rastlayabilirdik ama üretim, stokları doldurmak için sürdüğünden sanayide işler yolundaymış gibi görünüyordu. Anlaşılan stoklar doldu, şimdi üretim azalışı başladı. Bunu özellikle dayanıklı tüketim mallarında ve sermaye malları üretimindeki azalmada gözlüyoruz. İhracata dönük otomotivdeki üretimin yüzde 22 gibi sert bir gerileme göstermesi anlamlı. İlk 8 aylık gerilemesi de yüzde 7’nin üstünde. Bu, mobilyada yüzde 11, plastiklastikte yüzde 5 düşüş şeklinde. Makine, giyim, deri sanayileri hep geçen yılın altında. Paralel olarak, özel yatırımların bıçak gibi kesilmesi sermaye malı üreten sanayilere de şalter indirtmiş. ??? Sanayi üretimi, büyümenin baş göstergesi. Sanayi negatife geçtiğine göre, yılın ikinci yarı büyümesi de aynı akıbeti gösterecek demektir. Sanayinin seyri, dış ticarete ve ona bağlı olarak cari açığa, yani döviz açığının durumuna da olduğu gibi yansıyor. Grev yasağı raporda saklar çeşitli Avrupa ülEkonomi Servisi ? AB’nin uyarısını değerlendiren Havaİş, kelerinde de var” açıklaTHY’de 305 çalışanın işten çıkarılmasına da demokratikleşmeyi dilinden düşürmeyen hükümeti, ILO malarının gerçeği yansıtneden olan grev yasağı, ve AB normlarına uymayan grev yasağını kaldırmaya ve madığını ortaya koydu. AB’de grev hakkı ki2012 İlerleme RapoTHY’den atılan 305 kişiyi işe geri almaya çağırdı. mi ülkelerde hava trafik ru’nda yer buldu. Rakontrolörlerine yasaklanporda; havacılıkta grevnetiminin talebiyle getirilen grev yalerin yasaklanmasının Türkiye’nin sağı hakkında şu saptama yapıldı: maktadır ve bu da ILO ilke ve kaiş mevzuatını AB ve ILO (Ulus “Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lo rarları ile uyumlu. Bunun dışında ne lararası Çalışma Örgütü) standart kavt Kanunu, havacılıktaki grev AB ne de ILO havacılık sektörüne larından daha da uzaklaştırdığı uya lerin yasaklanması amacıyla ma bu türden bir grev yasağı getirilrısı yapıldı. yısta değiştirilmiştir. Bu deği mesini kabul etmemektedir. Demokratikleşmeyi dilinden Avrupa Komisyonu, Türkiye’nin şiklik, Türkiye’nin iş mevzuatını, son bir yılda Avrupa Birliği’ne AB ve ILO standartlarından da düşürmeyen hükümeti, ILO ve AB normlarına taban tabana zıt bu grev uyum yolunda attığı adımları ve de ha da uzaklaştırmaktadır.” vam eden eksikliklerin değerlenHavaİş Sendikası, konuyla ilgi yasağını kaldırmaya ve THY yönetimini de, yasağı protesto ettikleri dirdiği 2012 İlerleme Raporu’nu ön li şu değerlendirmeyi yaptı: ceki gün yayımladı. Raporun işçi Avrupa Komisyonu’nun sap için haksız bir biçimde işten çıkahakları ve sendikal hakları ele alan taması grev yasağı getirilirken ba rılan 305 arkadaşımızı işlerine iabölümünde havacılıkta THY yö kanların yaptıkları, “Bu tür ya de etmeye davet ediyoruz. Grev yasağını protesto eden 305 THY çalışanı işten çıkarılmıştı. Avrupa Komisyonu, Türkiye’nin AB ve ILO standartlarından uzaklaştığını vurguladı girmek istiyor BAE nükleere ? Önceki gün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Afşin Elbistan’da kömürden elektrik üretmesi için protokol imzaladık. Yatırım konusunda kesin anlaşmaya varılırsa BAE bölgeye 5 milyar dolar sermaye aktaracak. Bu da enerjide Türkiye’ye gelen en büyük Arap sermayesi olacak. Afşin’de G. Koreli Kepko, BAE kamu şirketi Taqa ile bir santral yapıyor. Güney Kore ile nükleerde anlaşırsak onlar da yer almak istiyor. Suriye’ye verilen elektriğin durumu ? Suriye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 1820’sini biz karşılıyorduk. Suriye alımını bir hafta önce durdurdu. Herhangi bir sıkıntımız yok. Suriyeli makamlarla müzakereyi özel şirket yapar. İstenirse yeniden veririz. (Aksa Doğalgaz’ın CEO’su Yaşar Aslan, Suriye’ye elektrik sevkinin hatlarda meydana gelen tahribat nedeniyle kesildiğini açıkladı.) Cahit Talas Ödülleri verildi Ekonomi Servisi Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Sosyal Politika Merkezi’nce sosyal politika disiplininin öncülerinden Prof. Dr. Cahit Talas anısına tesis edilen ve yazılmış doktora ile yüksek lisans tezlerine verilen “Prof. Dr. Cahit Talas Sosyal Politika Ödülü”nün sonuçları belli oldu. Prof. Dr. Ahmet Makal, Prof. Dr. Gürhan Fişek, Prof. Dr. Mesut Gülmez, Prof. Dr. Ömer Zühtü Altan ve Doç. Dr. Aziz Çelik’ten oluşan jüri, ‘Doktora’ kategorisinde Dr. Murat Özveri’nin, ‘Türkiye’de Uygulanan Toplu İş Sözleşmesi Yetki Sistemi ve Sistemin Sendikalaşma Üzerine Etkisi (19832009)’ tezini oybirliğiyle ödüle değer buldu. ‘Yüksek lisans’ kategorisinde M. Onur Arun ödül aldı. İç tüketimin, özellikle hanehalkı tüketiminin yılın ilk yarısında artmayıp yüzde 0.2 gerilemesi ile düşen ithalat, sanayi üretiminin yavaşlaması ve giderek gerilemesi ile azalıyor elbette. 2011’in ilk 8 ayında 160.5 milyar dolarlık ithalat yapılmıştı, bu yılın aynı döneminde ithalat artmadı, tersine yüzde 2.4 düştü ve yaklaşık 157 milyar dolar oldu. İhracat, daralan iç tüketim karşısında sanayicinin can simidi oldu ve yırtınarak, fiyat kırarak ihracat artırıldı. Ama ne kadar? TÜİK, ilk 8 ayda 100 milyar doları geçti ve geçen yılın 89 milyar dolarlık ihracatı yüzde 12 geçildi iddiasında. Ama yanlış!.. Çünkü 100 milyar dolarlık ihracatın 910 milyar doları İran’a yapılmış gösterilen altın ihracatı. Bunun ihracat olmadığını, İran’a ithalat ödemesinin altınla yapılması olduğunu artık hiçbir ciddi analist göz ardı edemiyor. Sonuçta sanayi, girdi, aramalı, yatırım malı yönünden ithalata bağımlı. Üretim düşünce bunların ithalatına talep de azaldı. Böylece, dış ticaret açığının 2011’in ilk 8 ayında 72 milyar dolar olan düzeyinden bu yılın ilk 8 ayında 56 milyar dolara düştüğünü söylüyor TÜİK. Ama biz öyle kabul edemiyoruz, ihracattaki altın balonunu dikkate alarak bu inişi 72’den 66 milyar dolara iniş olarak okuyoruz. Yine de bir dış ticaret açığı azalması var ortada. ??? Düşen dış ticaret açığı, haliyle cari açığa da yansıyor ve 2011 sonunda 77 milyar dolara ulaşan cari açığın, ekonomideki iniş, sanayi ve ithalat talebine düşüşle beraber azaldığını görüyoruz. 2011’in ilk 8 ayında 54 milyar doları bulan döviz açığının yani cari açığın, bu yılın ocakağustos döneminde 36 milyar dolara indiğine tanık oluyoruz. Yeni OVP, bu yılın sonunda cari açığın 59 milyar dolara ineceği iddiasında. Geçen yılın 77 milyar dolarlık cari açığının 18 milyar dolar altı demek bu. Milli gelire oran olarak da yüzde 10’dan yüzde 7.3’e düşüş demek. Ekonomi inişe geçerse cari açık da geçer elbette. Ama yüzde 78’lerde bir cari açık/milli gelir oranı, hâlâ Türkiye’yi cari açık rekortmeni olmaktan kurtarmıyor. Bu hâlâ önemli bir kambur. Bu kamburun yanında OVP’nin bu yıl milli gelirin yüzde 2.3’ünde kalacağını iddia ettiği bütçe açığı kamburu yavaş yavaş yükseliyor. Çifte kambur, AKP ekonomisini duman eder. Hem de öngörülerden çok önce. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle