22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 EKİM 2012 CUMA 14 denilen ünlü Makedon komutan dilimizde İskender olarak yaşıyor. Aleksander’ın kısa adı Aleks olarak ünlü Fenerbahçeli futbolcu Aleks De Souza, da yaşıyor. Bereket, İskender’in başındaki “İ” harfini atıp Türk erkeklerine kısaca Sken denilmemiş! Yoksa müftü topa tutardı! Adlar konusunda en ilginç yakıştırmayı Yunan dostlar yaparlar. “Adnan Menderes’i Yunan kökenli olduğu için idam ettiniz” derler! AntuanAnthony adlarından hareketle, Yunanca Andonis sözcüğünde iki harfin yer değiştirmesi ile oluşan Adnan adına ulaşırlar. Yunanca “kıvrım” anlamına gelen “meander” sözcüğünden adlarını alan Ege’nin iki ünlü nehri Meandros dilimizde Menderes olmakla kalmamış, Aydın doğumlu Başbakan’a da soyadı olmuştu. Yunanlara göre o Adnan Menderes değil Andonis Meandros imiş! Fransızca “sibel” sözcüğü “güzel” anlamında olmakla birlikte, Anadolu’nun ana tanrıçası Kibele’den gelir. Romalılar, Sivrihisar’daki Pessinus kentine düşünce Kibele Tapınağı’na konulup tıpkı Mekke’de tapılan göktaşlarının dinselliğinden etkilenmişler. Roma’ya götürdükleri bu taşlar için bir tepede Kibele Tapınağı yapmakla kalmamışlar, Anadolu’nun Kibele inancını da Avrupa’ya yaymışlar. Eski Yunan harfleri ile başta “c” yazılıp “k” olarak okunan Kibele, Fransızcada “s” diye okunduğu için Sibel’e dönüşmüş. Fransa’da olduğu gibi Türkiye’de de pek çok kadının adı Sibel’dir. Müftü, Sanem adının “put” olduğunu söylerken “güzel kimse” sözcüğünü dışlıyor. Arapça bilen müftüye bir örnek de biz verelim: “Sanemi mahlika (ay yüzlü güzel)”… Asiye sözcüğüne “asiye”den hareketle “Allah’a isyan eden kadın” derken, bu adın Musa’yı Nil’den çıkarıp büyüten Mısır firavununun eşinin adı olduğunu da göz ardı ediyor. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de haklı olarak müftü hakkında “Doğrusu kastını aşan ciddi bir yanlış anlama ile karşı karşıyayız” değerlendirmesini yapıyor. Müftü, Samet adı için de “hiç kimseye muhtaç olmayan” derken “pek yüksek, ulu, ezeli ve ebedi” anlamlarına değinmiyor. Biz de Fenerbahçe’den istifa eden Aleks’in (Sken’in) çevirmeni Samet Güzel’e soralım: “Doğru mu Samet, söyle…” DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr ‘Doğru mu Samet?’ Urfalı hemşerimiz Hazreti İbrahim’in o tarihlerdeki adı Abraham idi. Dilimize İbrahim olarak geçti. Yahudiler ona Avram dediler. ABD başkanlarından Abraham Lincoln de en azından 4 bin yıldır süregelen bu adı taşır. Günümüzde Urfalıların çok kullandıkları bir addır. Türkücü İbrahim Tatlıses de onlardan biridir. İbrahim ABD’de doğsaydı belki adı Abraham Sveetvoice olacaktı! Yabancıların “Spain” dediği ülkeye bizim dil kurallarının gereği başına “İ” ekleyerek “İspanya” yapmışız. Abraham’ın oğlu Samuel de dilimize İsmail diye geçmiş. Öteki peygamberlere göz atalım: Moses günümüzde Türk erkeklerinde Musa; Josef, Yahudilerde Yasef, Türklerde Yusuf diye sürerken Ionas da Yunus; Jacop da Yakup olarak tescillenmedi mi? Yakup’un küçük oğlu Benjamin bizde Bünyamin, baş melek Mikael, Batı’da Michael, biz de MikailMihael değil mi? Adını “Hıristiyan” sözcüğü ile bir dine veren Hristos günümüzde yabancılarda KrisChrist olurken bizde İsa denilmiş. Şimdi kalkıp da Samsun Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk’ün mantığı ile İsa, İbrahim, İsmail adlarını taşıyan Müslüman Türk erkeklerine “gâvur” mu diyeceğiz? “Müftü” gibi dinsel unvanından ayrıca “Yrd. Doç. Dr.” gibi bilimsel bir unvanı da bulunan Öztürk ne diyor? “Aileler ismin Kuran’da geçmesine önem gösteriyor. Ancak Kuran’da geçen her ismin çocuğa verilmesi uygun değildir.” Abraham’ın bir eşinin adı Sara idi. Bu ad yabancılarda Sarah olarak sürerken dilimize Sera ya da Esra olarak yerleşmiştir. İsmail’in annesinin adı da Hacer idi… Bu ad hâlâ günümüzde kadınlarımızda kullanılmıyor mu? İsa’nın annesinin adı MiramMary iken bizde Meryem olmadı mı? İÖ 8. yy’da yaşamış İzmirli hemşerimiz Homeros, Homer, Omar ve Ömer’e doğru bir evrim geçirirken Aleksander Ö 2. bin yılın çoktanrılı dönemlerinde yaşayıp İ tektanrılı inancın öncüsü olan Moskova’dan nükleer anlaşmaya veto Dış Haberler Servisi Rusya, ABD ile nükleer ve kimyasal silahların azaltılması anlaşmasını uzatmayacağını duyurdu. Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, 1991’de imzalanan ve iki kez yenilenen anlaşmanın süresinin gelecek yıl dolacağını hatırlatarak, anlaşmanın “yeni gerçekler” ışığında artık kendilerini tatmin etmediğini söyledi. Ryabkov, Rusya’nın nükleer silahların azaltılması için artık kendi kaynaklarını kullanabilecek durumda olduğunu ve üçüncü ülkelerle işbirliği yapabileceğini de belirtti. Rusya, ABD ile 1991’den bu yana süren anlaşmayı yenilemeyeceğini açıkladı ? Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Ryabkov, iki kez yenilenen anlaşmanın süresinin gelecek yıl dolacağını hatırlatarak, anlaşmanın “yeni gerçekler” ışığında artık kendilerini tatmin etmediğini söyledi. Moskova’dan gelen bu açıklama, ABD ile ilişkilerde yaşanan soğukluğu bir kez daha ortaya koydu ve ilişkilerin geleceği hakkında kuşku yarattı. İki ülke ilişkileri son olarak Moskova’nın bir Amerikan kalkınma ajansını kapatmasıyla gerilmişti. Rusya, yabancı sivil toplum kuruluşlarının, ülkedeki muhalifleri Moskova yönetimine karşı desteklediğini öne sürüyor. ABD’li senatör Richard Lugar, geçen ağustos ayında anlaşmanın yenilenmesi amacıyla temaslarda bulunmuştu. Lugar, bir diğer Amerikalı senatör Sam Nunn ile birlikte anlaşmaya önayak olmuştu. Milyarlarca dolar harcandı Anlaşma, dağılan Sovyetler Birliği’nden kalan nükleer ve kimyasal si lahların ABD’nin yardımıyla azaltılmasını öngörüyor. Rusya anlaşmanın süresini son olarak 2006’da uzatmıştı. ABD, program için milyarlarca dolarlık ekipman ve bilgi akışı sağladı. Sağlanan yardımlar arasında, nükleer başlıkların taşınması için araç, depolama tesisleri için ileri teknolojili güvenlik sistemleri de bulunuyor. ABD ile Rusya arasında nükleer silahlar konusunda aralarında START anlaşmasının da bulunduğu bir dizi anlaşma bulunuyor. Uzun menzilli silahların azaltılmasını öngören START son olarak Şubat 2011’de yeniden yürürlüğe girmişti. Yapayalnız kaldılar Guatemala’da 6 ve 4 yaşlarındaki iki kardeş, toprak kavgası yüzünden öldürülen anne ve babaları dahil ailelerinden 7 kişiyi kaybettiler. Bütün ailesi gözleri önünde öldürülen 6 yaşındaki Carlos Daniel Gonzalez ve 4 yaşındaki kardeşi Izabel, katliamdan saklanarak kurtulmayı başardı. Carlos yaşadığı korkunç olayın etkisine rağmen kız kardeşi Izabel’i teselli ederek olay yerinden uzaklaştırdı. Başkent Guatemala City yakınlarındaki Villa Canales bölgesinde meydana gelen olayda öldürülenler arasında 8 aylık bir bebek de bulunuyor. (EPA) Türk öğrenci Çin’de öldürüldü Dış Haberleri Servisi Çin’in başkenti Pekin’de Türk vatandaşı Kaan Omak (22) 4 Çinli tarafından dövülerek öldürüldü. Jiaotong Üniversitesi’nde öğrenim gören Omak’ın 7 Ekim’de dövülerek öldürüldüğü belirtilirken Çin polis yetkililerinin elinde güvenlik kamerası kayıtlarının bulunduğu, kesin ölüm nedeninin otopsinin ilanından sonra ortaya çıkacağı belirtildi. Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Murat Salim Esenli, Çin makamları nezdinde tüm girişimlerini seferber ettiklerini söyledi. Morgda yapılan kimlik teşhisi sırasında cesedin baş ve göğüs bölgesinde net darp izlerinin gözlemlendiğini aktaran Omak’ın arkadaşları ise maktulün son derece sevilen biri olduğunu, olayın şokunu ve üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. Milliyetçiliğin giderek yükseldiği Çin’de, son dönemde yabancılara karşı sözlü ve fiili saldırılar arttı. ABD elçilik çalışanına suikast Dış Haberler Servisi ABD’nin Sana Büyükelçiliği’nde çalışan Yemenli güvenlik görevlisi, uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Büyükelçilik binasında güvenlik sorumlusu olarak çalışan Kasım Aklan’ın elçilikten ayrıldığı sırada aracına yaklaşan maskeli ve motosikletli saldırganlar tarafından açılan ateşte öldüğü belirtildi. Saldırının arkasında El Kaide’nin olabileceği belirtiliyor. Arap Yarımadası El Kaidesi’ne karşı, ABD’nin Yemen hükümetiyle birlikte yürüttüğü operasyonlar kapsamında, ülkenin güneyi Abyan’da yüzlerce örgüt hücresi çökertilmiş, yapılan hava saldırılarının ardından ise örgüt büyük kentlerde suikastlar düzenlemişti. Mali’ye müdahale hazırlığı Dış Haberler Servisi nomi Topluluğu (ECO gelmesi bekleniyor. AvFransa, El Kaide bağlantılı WAS), Afrika Birliği (AB) rupalı diplomatlar, BM militanların bazı bölgeleri ve BM Genel Sekreteri Güvenlik Konseyi’nde ele geçirdiği Mali’ye ulus Ban Kimun ’un kendi Mali konusunda geniş gölararası askeri müdahale planlarını sunmalarının ar rüş birliği olduğunu belirdından, yeni karar tasarı tiyorlar. Mali’de, 22 için harekete geçti. Militanların Mali’den atıl sının 15 üyeli BM Güven Mart’ta yapılan bir darması amacıyla Birleşmiş lik Konseyi’ne gelecek ay beyle Cumhurbaşkanı Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne karar tasarısı sunmaya hazırlanan Fransa, Mali’nin kuzeyinde ve doğusunda denetimi ele geçiren militanların ülkeden 30 gün içinde temizlenmesine ilişkin detaylı bir plan üzerinde çalışıyor. Mali’ye uluslararası askeri müdahale için Ba Mali’nin başkentinde önceki gün yüzlerce kişinin katıldığı tı Afrika Ülkeleri Ekogösteride “Batı’ya müdahale çağrısı” yapıldı. (AFP) Amadou Toumani Toure yönetimi devrilmişti. Burkino Faso’dan sınıra yığınak Darbenin ardından ortaya çıkan istikrarsızlık ortamı, El Kaide bağlantılı militanların işine yaramıştı. Bu arada Burkina Faso, kuzeydeki Mali sınırına asker konuşlandırma kararı aldığını bildirdi. Aralarında İslami Magrib örgütünün de bulunduğu El Kaide bağlantılı militanlar, yıllardan beri çoğu yabancı kişilere yönelik adam kaçırma eylemleri düzenliyorlar. Karkamış Höyüğü Ekim Salı günkü yazım Mısır Kralı 2. Ramses’in 2 bin şöyle bitiyordu: “Geçen savaş aracı, 20 bin askeri gün Hıncal Uluç’un yazdığı gibi savaşmıştı. Günümüz deyimiyle Türkiye çıkışlı bu tür kültür karşılaşma 11 bitti. Tarihin ilk olaylarını yabancı basından yazılı barış anlaşması Kadeş bu öğrenmek yerine, yabancı yörede imzalandı. Anlaşmanın basına bizim kaynak olmamız çivi yazılı tableti İstanbul daha doğru olmaz mı?” Arkeoloji Müzelerindedir. Yazımın yayımlandığı gün Türkiye’nin hediye ettiği barut kokan, ölümlere, yüz bin anlaşmanın bakırdan büyük kişinin zorla göçüne sahne olan kopyası, BM Güvenlik TürkiyeSuriye sınırında Kurulu’nun önünde asılıdır. uluslararası kültürel alanda 19. yy sonunda İngiliz önemli bir “tanıtım” toplantısı Konsolosu Patrick vardı. Henderson’un British Müzesi Yıllardır mayınlarla örtülü bu adına başlattığı kazıları yüzbaşı sınırın 55 hektarı Gaziantep ilimizde, 35 hektarı da Suriye’de kalan bir höyükte yapılan arkeolojik kazılar basına tanıtıldı. Karkamış Höyüğü’nün Türkiye tarafı yıllardır mayınlı olduğu için “yasak bölge” idi. Lavrence’in motorsikleti. Arkeologlar höyüğü görebilmek için Suriye’den tırmanıyorlardı. rütbesine sahip, ünlü casus Tayyip ile Beşşar’ın “kankalık” Arabistanlı Lavrence 20. yy günlerinde mayınların başında bazı İngiliz arkeologlarla temizlenmesine karar verildi. birlikte yürütmüştü. Ünlü Uygulamada bazı mayınlar casusun gazla çalışan istemeyerek patlatılırken 5 bin motosikleti Gaziantep yıllık tarihe zarar verildiği de müzesinden İstanbul’daki Koç oldu. Temizlik bitince İtalyan Müzesi’ne taşındı. arkeoloji profesörü Nicola O günlerde gün ışığına Marchetti’nin başkanlığında, çıkarılan Geç Hitit Dönemi’nin İstanbul Üniversitesi’nden Yrd. anıtsal taş kabartmaları ise Doç. Dr. Hasan Peker’in Ankara’da Anadolu yardımcılığında kazılara Medeniyetler Müzesi’nin orta başlandı. Yörede, Suriye’deki iç salonunda sergileniyor. savaşın olumsuz etkilerine Böylesine önemli olaylara karşın, arkeologlar bilimsel tanık olan Karkamış’taki kazıları sürdürdüler. toplantıya her zamanki gibi Yöre savaşlara pek yabancı basınımız gereken ilgiyi değildir. İÖ 1274’te Hitit Kralı göstermedi. Merak etmeyin, Hattuşili’nin 3 bin savaş aracı, yakında yabancı basında çıkan 17 bin zırhlı askerinin karşısında haberler Türk okurlarına sunulur! Taliban yine kız okulunu yaktı Dış Haberler Servisi Taliban militanları Afganistan’ın Bamyan vilayetinde bir kız okulunu ateşe verdi. Yetkililer, can kaybının yaşanmadığı yangında okuldaki tüm araç gereçlerin kullanılamaz hale geldiğini belirtti. Afganistan’da okulları sık sık hedef alan Taliban’ın ilk kez Bamyan’da bir kız okulunu ateşe verdiği kaydedildi. 9 Petrol devine dava Dış Haberler Servisi Petrol şirketi Shell, Nijerya köylerinde petrol sızıntısı nedeniyle kirlenmeye neden olduğu suçlamasıyla Hollanda’da mahkemeye çıkacak. Nijeryalı çiftçiler ve “Friends of the Earth” derneğinin Hollanda şubesi tarafından açılan dava, Hollanda’da çokuluslu bir şirketin yol açtığı zarar nedeniyle açılan ilk dava niteliğini taşıyor. Hollandaİngiltere ortaklığı olan Shell, bölgedeki güvenlik sorunları yüzünden sızıntıyı temizleyemediğini öne sürüyor. Shell, Nijerya’nın Ogoniland bölgesindeki sızıntının yarıdan fazlasının hırsızlık ve sabotajdan kaynaklandığını da iddia ediyor. Çiftçiler, petrol şirketinin boru hatlarındaki sızıntının mahsullerini ve balık çiftliklerini yok ettiğini savunarak tazminat talep ediyor. Hollanda’da açılan davayı çiftçilerin kazanması halinde, binlerce kişinin Shell’e tazminat davası açabileceği belirtiliyor. Shell, geçen ağustos ayında 2008 ve 2009 yılında bölgedeki iki sızıntıdan sorumlu olduğunu kabul etmişti. Küçük aktiviste destek Pakistan’da Taliban militanları tarafından başından vurulan 14 yaşındaki aktivist Malala Yusufzay’ın sağlık durumunda iyileşme olduğu belirtildi. Ülkenin birçok kentinde Yusufzay’a yapılan saldırı ve Taliban’ın eylemleri kınandı. (Fotoğraf: EPA) BA Ş S A ĞL I Ğ I Üniversitemiz Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Yapı Bilgisi Ana Bilim Dalı hocalarımızdan Emekli Prof. Dr. YÜKSELEN AYAYDIN 10 Ekim 2012 tarihinde vefat etmiştir. Değerli hocamıza Tanrı’dan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Cenazesi 12 Ekim 2012 Cuma günü Şişli Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakiben Feriköy aile mezarlığına defnedilecektir. C MY B C MY B Prof. YALÇIN KARAYAĞIZ Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle