19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 OCAK 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 TCMB Başkanı Başçı, 2011’in en zayıf ikinci para birimi olan TL için çarpıcı bir tavsiyede bulundu ‘TL’ye yatırım yapın’ ? Yükselen dolara karşı tarihi hamleler yapan Merkez Bankası’na göre TL, bu yıl dünyada en çok güçlenen para birimlerinden biri olacak. Başkan Erdem Başçı “2012’de TL olarak ABD dolarını yeneriz” dedi. Türk Lirası, 2011’de 176 para birimi arasında Güney Afrika Randı’ndan sonra dolara karşı en fazla değer yitiren ikinci para birimi olmuştu. Ekonomi Servisi Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, TL’nin bu yıl dünyanın en çok güçlenen, en çok değerlenen paralarından birisi olacağını söyledi. Başçı, “Birinci hedefimiz enflasyonu düşürmek. Bu nedenle TL’nin değerlenmesine izin vereceğiz. Eğer değerlenme kendiliğinden olmazsa elimizdeki bütün araçları kullanacağız ve TL’nin bu yıl en çok değer kazanan para birimlerinden biri olmasını sağlayacağız. 2012’de doları TL olarak yeneriz, bunu bir tarafa yazın” dedi. Merkez’in 2011’in son işlem gününde yaptığı yaklaşık 3 milyarlık dolar satışı, TL’yi yılın en kötü ikinci para birimi olmaktan kurtaramamıştı. Başçı, Bursa Ticaret Odası’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: ? Birinci önceliğimiz enflasyonun oldukça düşük seviyelerde istikrarlı seyretmesi ? Şu anda dünyada çok bol miktarda kısa vadeli finansman imkânı var, para gidecek güvenilir yer arıyor. ? Cari açık aşırı kredi büyümesinden kaynaklanıyor ve biz kredi büyümesini kademeli olarak azaltmayı başardık; Avrupa’daki sorunlara rağmen Türkiye’ye finansman gelmeye devam edecek ? Arzu ediyoruz ki enflasyon önce tek haneye daha sonra yıl sonunda yüzde 5’lik hedefe yaklaşsın. Enflasyonda ocak ya da şubatta tek haneye düşme ihtimalimiz var. ? Kamuda aşırı borçlanma yok, özel sektörde var. ? Geçen sene için enflasyondaki artış yumuşak inişin bedeli olarak düşünülebilir. ? TCMB’nin savunması gereken bir kur hedefi yok, ama kura küçük müdahalelerle sürpriz şoklara yön verebiliriz. ? Sattığımız döviz ağırlıklı olarak yurtiçi yerleşiklere gitti. Kalitesiz Oyunlar Sahnesi Türkiye Önceki gün katılamadığım Odatv davası yargılamasında, tutuklu gazeteci arkadaşlarımız kendileri ile dayanışma için gelenleri “Tiyatroya hoş geldiniz” sözleri ile karşılamışlar... Gazeteci Ayşenur Arslan tanıklıklarını aktarırken sorguları yapılan arkadaşlarımızın iddianamede ciddi ciddi yer alan suçlamalara ilişkin açıklamalarında, ortaoyunu kıvamında vurgulamalara yargıçların bile izleyenlerle birlikte zaman zaman güldüklerinin altını çiziyordu. Daha önce benim izleyebildiklerime de benzer sahneler, ayrıntılar çok fazla... Ortada hukuk devleti düzeninde, hele de terör örgütü yargılamasının, suçlamaların yapıldığı, sanıkların aylar, yıllar boyunca infaz niteliğinde tutuklu oldukları, teslim olmuş, sorumsuz medya sayesinde kamuoyunda karalanıp, damgalandıkları bir davada, ortaya çıkmış, trajikomik kaçan bir iddianame var. Kaçınılmaz ceza konusu, suçlamalarla uzaktan yakından hukukceza kapsamında ilişki kurulamayacak, anlamsız suçlamakanıt maddelerine verilen yanıtlar bir o kadar anlamsız, trajikomik oluyor... Ne yazık ki çok ciddi olması gereken yargılamanın “tiyatro sahnesi”ndeki o günün oyun finali, insanın yüreğini dağlayan, bir kara perdenin inişi ile kapanıyor... Tutuklu arkadaşlarımız alışveriş merkezini andıran gösterişli bina içinden, duruşma salonunun gizli çıkış yollarından geçirilerek, göremediğimiz cezaevi araçları ile çok ilkel Silivri Cezaevi koşullarında yüzlercesi geçmiş, çileli tutukluluk günlerine ek günler katmaya götürülüyorlar... Balbay, Tuncay, Perinçek ... arkadaşlarımızın, emeklimuvazzaf askerlerin yargılanmalarında... Silivri özel yargısının asık suratlı, maskeli yüzlerinden, sanıklara, ailelere davranışlardan, sanki daha bir insani izlenim verilen, bu daha bir medyatik, vitrin davadaki hava sonucu değiştirmiyor. İddianamede, sorgulamada gölgesini bile göremediğimiz terör örgütü yargılaması suçunun şablon cümleleri ile yargısız infaz içerikli tutukluluk hali gerekçeleri sayılarak, tahliyelerin reddedildiği aynı kararlar çıkıyor... Duruşmaların çoğu bittiği için kararmış boş koridorlarda eşler, kardeşler, analar, yakın dostlar... gözyaşlarını birbirlerinden saklayarak başları önde geri adım yürüyorlar... ??? Yeri gelmişken İstanbul’a dönmeme engel oluşturan Ankara havaalanı çevresindeki biriki saatlik sisin, havaalanında yarattığı ortaoyunu sahnesinden söz etmeliyim... Hani AKP iktidarlarının başarı hanesine yazılanlar arasında hep saylıan bir THY işletmeciliği var ya... İstanbul’dan MİT’in basın toplantısına katılmak için yola çıkan, katılamadan İstanbul’a akşam geri dönebilen genel yayın müdürlerinin durumu nedeniyle medyanın haberi oldu. Asıl besbelli otosansür kültürü ile habere değer görülmeyen, bir Ankara havaalanı ortaoyunu vardı ki... Sinirleriniz sağlamsa kaçırmamaya değerdi doğrusu... Ortalıkta görülen, ulaşılabilen havaalanı personelinin tümü “yetkisiz memur” olmuşlardı, hiçbir şey bilmiyor, hiçbir bilgi veremiyorlardı... Bilgisayar sistemi de çöktüğü için, uçuşumuzun akıbetini öğrenmemiz için bakmamız gereken ışıklı ekranlar, arada bir lütfen yapılan anonslarda, pusula tam bozuldu... Uçak numaraları ile gösterilen uçuş peronları durmadan değişiyor, yolcular ellerinde çantalar, çolukçocukyaşlı bir uçtan bir başka uca, oradan oraya birbirlerine çarparak koşturup duruyorlardı. Son çağrı uyarısına koşanlar, kalkacak uçağın daha geleceği şehirden bile kalkmadığını çok sıkı kavga edemezlerse, ağızlardan kaçan sözlerden öğrenemiyorlardı... Işıklara göre aynı anda 510 uçağın birden kalkıyor, son çağrı yapılıyor olmasının akıl işi değil, bilgisayar arızası olacağını akıl edecek haliniz olabilir miydi ki?.. Ortalama 35 saatlik rötarlarda, geçen yemek öğün saatleri için, uçuşlarda zorunlu, gelenek, küçük ikramlar bile esirgendi. Geç kalkan uçaklarda bol iptal bağlantılı boş yer bulma umudu ile, acil bağlantılı içdış uçuşlar, işler için koşuşturan benim gibi uyanıkların aralıksız ek, tıknefes boşa koşturmaları cabası. Boş koltuklarla kalkan uçakların hesabını veren yok... Yerel yönetimin metro işletmeciliğinde kalmış yandaş kadrolar, biriki saatlik sis rötarını akşama kadar toparlayamayacaklardı... ??? Günün en etkili hukuk devletini diplere indiren oyunun sahnesi elbette “Andıç davası” kapsamında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, hükümeti yıkmaya teşebbüs ve örgüt yöneticiliği suçu ile özel yargı eliyle tutuklanmasıydı. Son dakika haberlerinin alt yazılarında, gece karanlığı görüntüleri eşliğinde, 7 saatlik sorgulama sonrası tutuklama istemi ile çıkarıldığı mahkemeden de tutuklama kararı verilmesiyle, Silivri Cezaevi’ne sevk edildiği bildiriliyordu... Ayak üstü soru soran gazetecilere yaptığı bir iki cümlelik açıklamadan daha çarpıcı söze gerek yok, “26. Genelkurmay Başkanı, terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanıyorum... Trajikomik bu iddianın dile getirilmesi bile benim için en ağır cezadır...” Olupbitenlerden sonra Cumhurbaşkanı’nın “Herkes hukuk karşısında eşittir. Yargı sonuçlanmadan herkes masum, kimse suçlu değildir...” sözlerinden siz ne anladınız? Ya medyamızın habercilik, tarafsızlık adına, özel yargının tutuklama çarkları işletildikten sonra, Genelkurmay Başkanı’nın ancak Yüce Divan’da ya da hangi yargıda yargılanabileceği hukuk tartışmasını öne çıkarmasının anlamı ne olabilir? Merkez’in kasada 78 milyar doları var TCMB’nin brüt döviz rezervi 30 Aralık itibarıyla 78.33 milyar dolara geriledi. Merkez’in haftalık basın bülteninde yer alan verilere göre döviz satım ihalelerine başlanan 5 Ağustos 2011 haftasında brüt döviz rezervi 91.97 milyar dolar seviyesindeydi. TCMB’nin döviz satım ihalelerine başladığı 5 Ağustos 2011’den yıl sonuna kadar sattığı tutar 11.21 milyar dolar olurken, 2012 başından bu yana ihale yoluyla sattığı tutar 750 milyon dolara ulaştı. Merkez 30 Aralık’tan bu yana yaklaşık 4.5 milyar dolarlık da doğrudan satış yaptı. Erdem Başçı, TCMB’nin son dönemde yürüttüğü agresif politikayla ilgili “döviz rezervinde kayıp var ama buna değer” dedi. 30 Aralık’ta Türkiye tarihinin en sert müdahalesini yaptıklarını dile getiren Başçı “Hiçbir şey yapmasaydık doların yılı 1.94’te kapatması ihtimali vardı. 1 dolar 2 TL olur mu diye konuşulacaktı. Onu kesmek gerekiyordu. Onun maliyetine katlandık. Spekülasyona izin vermedik” diye konuştu. Bundan sonra daha küçük satışlar yapacaklarını ifade eden Başçı, Merkez’in rezerv konusunda bir sıkıntısı olmadığını da belirtti. Para politikası haftaya normalleşebilir rdem Başçı “Ek parasal sıkılaştırma güçlü, geçici ve etkili olacak; amaca ulaşmaya yakınız; gelecek hafta para politikası bir ihtimal normalleşebilir” dedi. TCMB dün de toplam 200 milyon dolar satış yaptı. Gün içinde iki kez 50’şer milyon dolarlık döviz ihalesi açan Merkez, ayrıca 100 milyon dolarlık günlük ihale gerçekleştirdi. Başçı, TL’nin değer E kazanmasını desteklemek için 50’şer milyon dolarlık gün içi döviz satış ihalelerini kullanacaklarını açıkladı. Gün içi ihaleler başladı Sabah yapılan repo ihalesi sonrası dolar 1.8813 TL’den 1.8770 TL’ye gerilemişti. Başçı’nın bu yıl TL’nin değer kazanmasına izin vereceklerini açıklamasının ardından dolar/TL 1.8770’ten 1.8720’ye kadar geriledi. Ancak düşüş kısa sürdü. Bunun üzerine Merkez gün içi bir de günlük döviz satım ihalesi düzenledi. Öğleden sonra gerçekleştirdiği ikinci gün içi döviz satım ihalesinin ardından dolar/TL 1.8805’ten 1.8765’e kadar geriledi. Serbest piyasada dolar 1.8790 TL’den kapandı. Tüketici ekmekte gizli zamma tepkili Tüketici Hakları Derneği (THD) Genel Başkanı Turhan Çakar, gramajı düşürülüp fiyatı aynı tutularak ekmeğe zam yapıldığını belirterek “Yeni gıda kodeksi düzenlemesi ile ekmek zammına kılıf hazırlandı” diye tepki gösterdi. Uygulamanın tüketiciye yaklaşık yüzde 17 zam olarak döndüğünü kaydeden Çakar, “300 gram olan ekmek, yeni kodeksle 250 grama düştü, ancak yine 300 gram fiyatına satılıyor. Zira ilgili yasaya göre ekmek fiyatları fırıncılar odasınca belirlenip üst örgütü tarafından onaylanarak yürürlüğe konuluyor. Halen yürürlükte olan tarife eski gramaja göre fiyatlandırılıyor” ifadelerini kullandı. Çakar, “Bizi arayanlar 250 gramlık yeni ekmeğin eski fiyattan satıldığını belirtiyorlar” dedi. Gümüşsuyu Halı icradan satılık Borcundan dolayı haciz işlemi uygulanan Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesindeki Gümüşsuyu Halı Fabrikası arsa, bina ve içerisindeki ekipmanlarla birlikte 68 milyon 571 bin 791 TL tahmini bedelle icrada satışa çıkarıldı. Günlük gazetelere verilen ve ‘icralik.com’ adlı internet sitesine yer alan ilanda, fabrikanın 68 milyon 576 bin 791 TL’den 16 Ocak 2012’de saat 11.00’de Çerkezköy İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma ile satılacağı belirtildi. Rakamın yüzde 60’ını veren çıkmaması halinde satışın yüzde 40 oranı aranma koşulu ile 26 Ocak’ta aynı yerde yapılacağı belirtildi. Gümüşsuyu Halı 1952 yılında bir yün iplik fabrikası kurmuş ve burada halı ipliği üreterek sanayicilik yaşamına başlamıştı. Firma Türkiye’de ilk makine halısını üretmişti. Gümüşsuyu Halı geçen yıl, Avrupa Birliği (AB) Kalite Ödülü’ne layık görülmüştü. T.C. PENDİK 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2011/1475 TAL. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: Pendik ilçesi, DOĞU Mahallesi 100 pafta, 859 ADA, 314 PARSEL kayıtlı 4425,34M2 BAHÇELİ YEDİ BLOKLU VİLLA vasıflı taşınmazın 10/140 ARSA PAYLI G BLOK 2 NOLU DUBLEKS BAĞIMSIZ BÖLÜM satışa çıkarılmıştır. TAŞINMAZIN İMAR DURUMU: Pendik Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü’nün 30.03.2011 tarih ve 1985/17171 Sy. Yazıları ile, 1/1000 ölçekli, 16.05.200812.11.2010 T. Tarihli PENDİK MERKEZ Uygulama İmar planında (5/A/3)(TAKS: 0.150.25KAKS: 1.25) yapılanma şartlarında konut alanındadır. TAŞINMAZLARIN EVSAFI: Pendik ilçesi, Dolayoba Caddesi doğusunda, Gürgen Sokak 4 kapı no’da 7 İkiz bloklu Alibeyevleri Sitesi’nde, Parselin kuzey kısmında, G Blok 2 Nolu dubleks villadır. Betonarme karkas sistemde inşa edilmiş, bodrum+zemin+1+çatı katlı villa. Villaya zemin kattan girildiğinde; antre, salon, salona açılan sürmeli kapılı mutfak ve katlara çıkılan merdiven, bodrum kata inildiğinde; hol, hole açılan büyük kısmı zemin içerisinde bulunan tavana yakın pencereden ışık ve hava alan büyük bir oda, soyunma giyinme mahalli, banyo (hobi katı) birinci normal katta; küçük bir hol, banyo, bitişiğinde biri balkonlu iki oda, aralarındaki duvar kaldırılarak tek oda haline getirilmiş oda, sağda koridor, koridora açılan banyo, bitişiğinde balkonlu ebeveyn yatak odası, çatı eğimi altında, merdiven çıkışında hol ve büyük bir oda, Villa toplamda 330m2 yüzölçümlüdür. Bodrum kat banyo; zemini mermer kaplı, kabinli duş küveti, klozet ve lavabo, normal kat girişinde banyo zemin granit, seramik kaplı, duşakabinli, klozet, lavabolu, ebeveyn banyosu, granit seramik kaplı, jakuzili küvet, klozet ve Hilton lavabo, mutfak zemini laminant kaplı, tezgâh alt ve üstü möble dolaplar, doğramalar PVC; kapılar Amerikan, betonarme merdivenler masif ahşap kaplı, kombi sistemde doğalgaz kaloriferli, iyi dereceye yakın malzeme ile inşa edilmiş, açık otoparklı iki araçlık, bahçesi düzenlenmiş, süs havuzlu 300m2 bahçeyi müstakil olarak kullanmaktadır. Site çevresi çitle çevrilidir. Günün alım satım rayiçlerine göre DEĞERİ 950.000,00TL’DİR. SATIŞ ŞARTLARI: 1Satış 05/03/2012 Günü Saat: 11.0011.10 arasında Pendik l. İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartı ile 15/03/2012 günü aynı yer ve saatlerde 2. arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse ilanda gösterilen satış saati sonunda en çok arttırana ihale edilecektir, şu kadarki muhammen bedelin %40’ı ve rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar Merciden kabul edilmiş banka, teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir, Damga vergisi, tapu alım harcı, KDV (%18) ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satım harcı ve Tellaliye satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5Şartname; ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/ 1475 TAL sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 03/01/2012 (İİK. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu yönetmelikten önceki uygulamadan kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 862) ŞEFİK KÖKSAL 03/05/1950 .... Ansızın Ben sensiz olanlara seni aratıyorum, Ben sensiz kalanlara seni yaratıyorum, Seni saklayacağım, seni yazıpandıkça Kendimi çoğaltıyor, seni kuşatıyorum. Unutturmayacağım, seni yaşatacağım, Kendimi çoğalttıkça, seni kuşatacağım, Her zamanda, her yerde sen bende yaşadıkça... Sen evreninde sana seni aratacağım. Özdemir Asaf “İlke ve düşüncelerinden taviz vermeyen, toplumdaki lider kişiliği ile daima yaşayacak...’’ AİLESİ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle