28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 OCAK 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dink davasında mahkeme heyeti Hayal’in eniştesi Coşkun İğci hakkında karar vermeyi unuttu 5 Dink’i öldürenlerin adi suçlu sayılması her şeyi tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Dink’i vuran tetikçinin ilişkiler zinciri belli değil mi? Sanıklar bunu yargı sürecinde söylemedi mi? Söyledi! Onlar da biliyordu, devlet içinde yapılanan çetelerin koruması altında olduklarını ve sonucun böyle çıkacağını. Kimse kimseyi kandırmasın ve bu ortaoyununa artık son versin! ??? Gerçeklerin üzerini örtenlere karşı demokrasiyi, yaşama hakkını, özgürlükleri savunan herkes sesini yükseltmeli, tepkilerini yüksek sesle dillendirmelidir. Burada medyaya büyük bir görev düşüyor... Sağcısıyla, solcusuyla, liberaliyle hem siyasal hem de etnik cinayetlerin aydınlanması için yeri göğü inletmesi gerekiyor. Dink cinayetinde salt Yasin Hayal’in mahkum olması düşündürücüdür. Ne demek örgüt yok! Bal gibi var işte! 90’lı yıllarda nasıl varsa şimdi de var, yarın da olacaktır... Hrant Dink davası sanıklarının yargı süresince yargıçlarla “bir varmış bir yokmuş” diyerek kafa bulmaları, kimi zaman gözdağı vermeleri, daha önceki duruşmada “Bizi devlet içinde kimi kişiler yönlendirdi” biçiminde konuşmalarını bir kez daha anımsatayım bilmeyenler için. ??? Hrant Dink cinayetinin başından beri üstü örtülmeye çalışılmadı mı? Cinayeti azmettirenler, örgütleyenler nedense ortaya çıkarılmadı. Hrant’ın katilleri işin başından beri koruma altındaydı kimi devlet görevlileri tarafından. Cinayetin işlendiği an ve öncesi kamera kayıtlarında yok muydu? Elbet vardı! Bu kayıtların tümü yargı tarafından incelendi mi? Dönemin Emniyet Müdürü, cinayetin ardından “Saldırı örgüt işi değil” açıklaması yapmadı mı? İstanbul ve Trabzon’daki güvenlik yetkilileri, yöneticiler şimdi nerede? Ortada güçlü ve dokunulmazlığı olan bir devlet örgütünün olduğu bir gerçek... Erhan Tuncel önce jandarmanın, ardından polisin istihbarat elemanı değil miydi? Tuncel şimdi dışarıda... Sanık unutan adalet ÖFKE DÜNYA MEDYASINDA ‘Mahkeme örgütü reddetti’ NEW YORK/LONDRA/PARİS/BONN (ANKA) Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada verilen kararın, Türkiye’de yarattığı öfke dünya medyasında geniş biçimde yansıdı. ABD’nin çok satan gazetesi Wall Street Journal, dava ve mahkemenin kararına yönelik eleştirilere vurgu yaptığı haberinde Dink ailesi ve avukatlarının davanın “yeni kritik kanıtlar” dikkate alınmadan sonuçlandırılmasından hayal kırıklığına uğradıklarını kaydetti. “Türkiye’nin yargı sistemi, giderek yurtiçinde ve dışında daha çok mercek altına alınıyor” görüşünü dile getiren gazete, “Yargının Sayın Dink olayını agresif bir biçimde ele alma isteksizliği, bu çerçevede tedirginlik yarattı” iddialarına yer verdi. “Karar öfkeyi alevlendirdi” başlığını kullanan New York Times, kararın açıklanması ardından mahkeme salonunda yaşanan arbedeyi de yansıttı. Time dergisi, internet sayfasında yansıttığı haberde daha büyük bir komplo varlığı iddiasının mahkeme tarafından reddedildiğine dikkat çekti. Dergi, “Daha geniş bir komplo meselesi, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın başkanlığındaki hükümetin dile getirdiği, polis ve bürokrasi içinde hukukun üstünde olduklarına inanan milliyetçi unsurları temizleme yönündeki isteği için test haline gelmişti” görüşünü öne sürdü. İngiliz yayın kuruluşu BBC ise, mahkemenin kararına yönelik öfke ve protestolara dikkat çektiği haberinde Dink’in yakınlarının devlet yetkilileri ve polisin cinayete karıştıklarına işaret eden kanıtlar bulduklarını ancak bu yetkililer hakkında soruşturma açılması taleplerinin defalarca görmezlikten gelindiğini söylediklerini belirtti. İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Guardian, avukatların Dink cinayetine ilişkin soruşturmada “çok sayıda usulsüzlüğe” dikkat çektiklerini belirterek “Avukatlar ve insan hakları grupları, mahkemenin organize suç olasılığını tümüyle dışlayan kararı nedeniyle şoke oldu” yorumunu yaptı. Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle ise mahkeme kararının Türk kamuoyunda şok yarattığına dikkati çektiği haberinde, Dink’in ise adil bir Türkiye hayali kurduğuna vurgu yaptı. Fransa’nın büyük gazetelerinden Le Figaro da, “İstanbul mahkemesi, örgütlü suç tezini benimsemeyerek kurbanın yakınlarını öfkelendirdi” ifadesini kullandığı haberinde Dink ailesinin avukatlarının 2007 yılından bu yana “Türk güvenlik örgütlerince gerçekleştirilen ‘kanıt sahtekârlığı ve sahte tanıklığı’nı ihbar ettiklerini” yazdı. İstanbul Haber Servisi Hırant Dink davasında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, cinayet sanıklarından Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci hakkında karar vermeyi unuttuğu ortaya çıktı. Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz’ın ilk önce, davanın bitmiş olması nedeniyle, söz konusu sanık hakkında karar verilemeyeceği yönünde açıklamalarda bulunduğu, daha sonra ise İğci hakkındaki kararın yazılmasının sehven unutulduğu, mahkeme heyetinin toplanıp bu konuda ek karar vereceğini söylediği belirlendi. 19 sanıklı Hırant Dink davasında, yalnızca 18 sanık için karar açıklanmasıyla, mahkeme bir skandala imza atmış oldu. Yasin Hayal’e “ağırlaştırılmış müebbet”, Erhan Tuncel’e “beraat” ? İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, cinayet sanıklarından Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci hakkında karar vermeyi unuttuğu ortaya çıktı. İğci’nin 35 yıla kadar hapsi isteniyordu. kararı veren mahkeme heyetinin, sanık Coşkun İğçi hakkında hüküm vermeyi unuttuğu anlaşıldı. Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz’ın ise ilk önce davanın bitmesi nedeniyle söz konusu sanık hakkında herhangi bir karar verilemeyeceğini söylediği belirtildi. Bu kapsamda kararın Yargıtay tarafından bozulması gerekiyordu. Ancak daha sonra Mahkeme Başkanı Eryılmaz’ın söz konusu sanık hakkında ek karar verileceğini belirttiği anlaşıldı. Davanın 19 Eylül 2011 tarihli duruşmasında açıklanan mütalaada, Coşkun İğci’nin “Dink cinayetine katıldığına ve terör örgütü üyesi olduğuna yönelk kesin ve inandırıcı delil bulunamadığından” beraatı öngörülmüştü. İğci hakkında 2009 yılı Temmuz ayında hazırlanan ek iddaname davayla birleştirilmişti. İğci’nin 35 yıla kadar hapsi isteniyordu. Mahkeme heyetinin, Yasin Hayal’in karar açıklanmadan önceki hakaret ve tehdit içeren beyanlarına ilişkin duruşmanın tutanakları hazırlandıktan sonra suç duyurusunda bulunacağı öğrenildi. Örgütsüz Cinayet... Özel yetkili mahkemelerde birbirini hiç tanımayan kişiler terör örgütü suçlamasıyla gözaltına alınıyor, tutuklanıp yargılanıyor, ellerinde kalem bulunan gazeteci arkadaşlarımız, bu nedenle aylardır, yıllardır hapis yatıyor. Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Hikmet Çiçek, Soner Yalçın, Doğan Yurdakul, Nedim Şener, Ahmet Şık, Deniz Yıldırım, Barış Pehlivan ve öteki meslektaşlarımız... Kimi haber ya da makale yazmış, kimisi kitap yazmış, kimisi basılmamış kitaptan ötürü silahlı terör örgütü üyesi olmak iddiasıyla tutuklanmış. Darbe mi yapmışlar, birisini mi öldürmüşler? Hayır! Hrant Dink davasının ikinci aşamasında çıkan kararı hukuk diliyle değil sade yurttaş diliyle anlatayım: “Silahlı örgüt yok... Hrant Dink cinayeti sıradan bir cinayet... İkiüç kişi yapmış bu işi... Erhan Tuncel salıverilsin! Yasin Hayal’e ağırlaştırılmış yaşam boyu hapis cezası verilsin... Parasız eğitim isteyen üniversiteli gençler, Hopa’da çevre eylemi yapan yurttaşlar ‘Silahlı terör örgütü’ suçundan yargılansın ‘ileri demokrasi’ adına!” ??? Siyasi cinayetlerin ve etnik düşmanlıkların boy verdiği ve kesişme noktasında bulunduğu yerde duruyor Türkiye. Şimdi soruyorum ister istemez: “Yetmez ama evet oyu verdiniz 12 Eylül 2010’da değil mi? O zaman niye sızlanıp duruyorsunuz? Bir derin devlet gider, yerine yenisi gelir, bilmiyor muydunuz?” Bu devlet siyasi ve etnik cinayetlerle yüzleşmediği sürece bu ortaoyunu sürüp gidecektir. Dink ailesinin avukatı istediği kadar haklı olarak çırpınıp dursun. Dün de böyleydi devlet geleneği, bugün de böyle... ??? İşe bakın siz... İkiüç çapulcu Trabzon Pelitli’de oturmuş karar vermiş: “Hrant Dink’i öldürelim!” Benim ülkemde gazeteci, siyasetçi, bilim insanı, Türk ve Kürt demeden terör örgütü üyesi suçlamasıyla içeri tıkılırken Hrant Hrant Dink’in ölümünden beri her duruşma öncesi ağır ve eksik işleyen yargı sürecini protesto için eylem yapan arkadaşları bugün de Taksim’den Agos’a yürüyüş gerçekleştirecek. Sessiz çığlık günü İstanbul Haber Servisi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 5’inci yılında ailesi ve arkadaşları tarafından düzenlenecek slogansız, flamasız, bayraksız bir şekilde “sessiz yürüyüşle” anılacak. “Hrant’ın Arkadaşları” tarafından organize edilen yürüyüş, bugün saat 13.00’te Taksim Meydanı’nda başlayacak, Hrant Dink’in öldürüldüğü Agos gazetesinin Şişli’deki binası önünde sona erecek. Hrant Dink’in arkadaşları adına yapılan açıklamada, “Hrant Dink’i yok ettikleri günden bu yana tam beş yıl geçtiği” anımsatılarak “Beş yıl önce onu yüz binler İstanbul caddelerinde akarak, milyonlar ağlayarak uğurladı. Beşinci yılında o büyük dayanışmayı, o sessiz çığlığı, o çok büyük anlam taşıyan demokratik çıkışı tekrarlamak dileği ve umudundayız. Beş yıl boyunca cinayetin yargılanma sürecini hepimiz içimiz burkularak, öfkelenerek, isyan ederek izledik. Karşımıza üç beş tetikçi çıkardılar ve bununla yetinmemizi istediler. O yüzden 19 Ocak 2012 Perşembe günü Hrant Dink’i olabildiğince büyük bir kitlenin katılımıyla anmak daha da bir anlam ve önem kazanıyor” denildi. Hrant’ın arkadaşları, bugün saat 13.00’te Taksim Meydanı’nda toplanacak, daha sonra AGOS gazetesinin önüne dek sessiz yürüyüş gerçekleştirecek. Yürüyüş süresince, “Slogan yok. Örgütsel flama, bayrak yok. Bu sessiz bir çığlık” ifadelerine yer verildi. Yürüyüşün ardından saat 15.00’te gazete binası önünde bir açıklama yapılacak. Hrant Dink, 19 Ocak 2007 tarihinde saat 15.00 sıralarında, Agos gazetesinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. ARINÇ VE ERGİN, KARARA ELEŞTİRİLERİ YANITLADI ‘Dava daha bitmedi bizi suçlamayın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hrant Dink cinayeti davasında mahkemenin örgüt olmadığına dair kararına yönelik tepkilere hükümetten de değerlendirmeler geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanal D televizyonunda Mehmet Ali Birand’ın sorularını yanıtladı. Erdoğan, Dink davasında verilen karar konusunda kamuoyunun vicdanının rahat olmadığını belirtirken “Ama idam olmadığına göre, bundan daha başka ceza verilemez. Temyiz, bu karar noktasında çok daha farklı bir kararı verebilir. İnanıyorum ki adalet bu noktada yerini bulur” dedi. Erdoğan, Birand’ın, “Bir konunun üzerinde çok duruluyor, ‘devlet kendi içindeki sorumluları yeteri kadar incelemedi, daha sorumluların üzerine gitmesi gerekirdi’ diye bir şey var” demesi üzerine de, “Bununla ilgili biz yürütme olarak bize ne dendiyse, bizden ne istendiyse bu çalışmaların hepsi yapıldı ve yakalama sürecinden tutunuz, ondan sonraki diğer vesaire tüm bunlara baktığımızda istenen ne olmuşsa bunlar yerine getirilmiş” dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir TV kanalında yaptığı değerlendirmede, Dink cinayetine karışanların kısa sürede yakalandığını belirterek “Eleştiri yapanlar lütfen vicdanlı olsunlar” diye konuştu. Davanın sonuçlanmadığını belirten Arınç, “Hrant Dink olayı simge bir olaydır. Dolayısıyla bu olay üzerinde yargının da çok dikkatli durması ve Türkiye’de böylesine suç işleyebilecek örgütler, odaklar varsa tamamının ortaya çıkarılması için ayrıca bir çaba gösterilmesi gerekirdi; gerekti. Belki de ona uygun bir karar verdiler. Ama bu karar, bırakınız hukukta yazılı olan şekliyle vicdanları tatmin etmediği görülüyor” dedi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise Dink davasında yargılama sürecinde kovuşturma ve soruşturma aşamalarının tamamlandığını, temyiz aşamasına henüz gelinmediğini anımsatan Ergin, “İlk iki aşama tamamlandı. Bu dava bitmiş değil, süreç devam ediyor. Sürecin bitimiyle bir değerlendirme yapılır” dedi. Mahkemenin Hrant Dink kararı CHP ve BDP’li milletvekilleri tarafından da tepkiyle karşılandı ‘Yargı muhaliflere şahin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hrant Dink davasında verilen karar CHP ve BDP’nin sert tepkisine yol açtı. CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, “Yargı derin devlet cinayetlerini teşvik eden bir karar almıştır. Muhaliflere karşı şahin olan yargı, derin güçlere karşı güvercin olmuştur” dedi. BDP Grup Başkanvekil Hasip Kaplan da, “Hukukun ayaklar altına alındığını” söyledi. Muhalefet partileri sözcülerinin Dink davası kararıyla ilgili değerlendirmeleri şöyle: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Parasız eğitim isteyen öğrencileri örgüt üyesi yapanlar, Hrant Dink’i öldürenleri örgütsüz yargılıyorlar. Bu AKP’nin adaletidir. Emine Ülker Tarhan (CHP Grup Başkanvekili): Hrant Dink derin devlet tarafından taammüden öldürülmüştür. Derin devlet tarafından tehdit edilmiş, korunup kollanamamış, ölümü beklenmiştir. Yargı derin devlet cinayetlerini teşvik eden bir karar almıştır. Muhaliflere karşı şahin olan yargı, derin güçlere karşı güvercin olmuştur. MİT’ten brifing alan yargıdan başka bir şey beklenemez. Bunun sorumlusu kimdir? 67 Eylül olaylarının sorumlusu o dönemin iktidarıysa, Dink cinayetinin sorumlusu da iktidardır. Devlet kamu görevlilerini eylemsel olarak korumakla yetinmemiş, hukuksal mamıştır. Rıza Türmen (CHP İzmir Milletvekili): Dink davası devletin suç işleyen devlet görevlilerine nasıl kol kanat gerdiğinin göstergesidir. Devlet görevlisine suç işlemekte serbestsiniz mesajı verilmiştir. Bir taraftan olmayan terör örgüteri icat edilmiştir, öbür taraftan adam öldürenlerin kurduğu örmet; bilgi kirliliği ve karartma yaparak, hedef saptırarak bu tarihi sorumluluğundan kurtulamaz. Hasip Kaplan (BDP Grup Başkanvekili): Hukuk ayaklar altına alındı. AİHM kararlarına rağmen cinayeti çoluk çocuk işi, bireysel cinayet gibi görenler siyasallaşmış yargı sürecine müdahale ederek kamu vicdanını Emine Ülker Tarhan: Dink derin devlet tarafından taammüden öldürülmüştür. Yargı derin devlet cinayetlerini teşvik eden bir karar almıştır. Muhaliflere karşı şahin olan yargı, derin güçlere karşı güvercin olmuştur. olarak da korumaya almıştır. Akif Hamzaçebi (CHP Grup Başkanvekili): Bu karar, toplumsal vicdana oturmamıştır. “Parasız eğitim istiyoruz” diye pankart açan gençler 19 ay tutuklu, haklarında terör örgütü üyesi suçlamasıyla açılan dava sürüyor. Bu pankarttan terör örgütü yaratan yargı, Hrant Dink cinayetinde örgüt çıkara kavgalı kurumlar, Dink cinayetinin hazırlanmasında, işlenmesinde, katil zanlılarını kahraman göstermede, delilleri karatmada, derin bir zihniyet, içselleştirme uyumu yaşamışlardır. kanatıyor. Yaygın ve birbirinden farklı kesimlerle irtibatlı, dokunulmaz, hesap sorulmaz bir yapı yaratıldı, artık hiç kimsenin yaşam güvencesi yok. Birbiriyle kavgalı kurumlar, Dink cinayetinin hazırlanmasında, işlenmesinde, katil zanlılarını kahraman göstermede, delilleri karatmada, derin bir zihniyet, içselleştirme uyumu Hasip Kaplan Birbiriyle gütler görmezden gelinmiştir. Atilla Kart (CHP Konya Milletvekili): Hrant Dink cinayeti Türkiye için bir utançtır. Hrant Dink, Rahip Santoro ve Zirve Yayınevi cinayetlerinin idari soruşturmalarında, hükümet neden sonuç alamamıştır? Yasal, anayasal ve vicdani anlamda sorumlu olmasına rağmen görevini yapmayan hükü yaşamışlardır. Dink artık bir dosya adı değil, kanayan bir yaradır. Ertuğrul Kürkçü (BDP Mersin Milletvekili): Hepimizin aklı ve vicdanıyla dalga geçilmiştir. Kararı özel yetkili ağır ceza mahkemesi faciası olarak görüyoruz. Hukukla, bu cinayetin mağdurları Dink’in anısı ve hepimizin aklı ve vicdanıyla dalga geçilmiştir. Karar devletin cinayet işleme geleneğinin ileri demokraside de devam ettiğini gösteriyor. Bu dava biz bitti demeden bitmez. Levent Tüzel (İstanbul Bağımsız Milletvekili): Cinayetin arkasında örgüt yok, deniyor. Özel yetkili mahkeme burada örgüt ortaya çıkaramadı. Oysa biliyoruz ki burada en büyük, en organize, en kapsamlı, derinlikli örgüt vardı. O örgütün adı devlettir. Bu davada siyasi iktidar iyi sınav veremedi. İktidarın bütün söylediklerinin yalan olduğu bu davayla ortaya çıkmıştır. Bebekten katil doğuran bu düzen, katil doğurmaya, siyasi cinayetler işlemeye devam edecek. Gözler Çankaya’nın raporunda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hrant Dink davasında mahkemenin kararı tartışılırken yaklaşık 1 yıldır konu üzerinde çalışan Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) önümüzdeki günlerde raporunu tamamlaması bekleniyor. Köşk’ün son rötuşlarını yaptığı Dink raporunun önümüzdeki ay tamamlayacağı ve rapor özetinin de internet sitesinden yayınlanacağı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Slovakya Büyükelçisi Milan Zachar’ın, Çankaya Köşkü’nde güven mektubu sunması öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gül, Dink davasındaki karara ilişkin soru üzerine, mahkeme sürecinin devam ettiğini ve kamuoyunun tepkisini gördüğünü belirterek “Mahkeme sürecinin bitmesini beklemek lazım” diye konuştu. Ergin: Süreç devam ediyor C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle