23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 OCAK 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 15 Baltık mimarisinin başkenti, heykellerini Nazi bombalarına karşı bile korumuştu St. Petersburg ve Kars’ta ‘heykel’ 4 kellerine nasıl sahip çıktıkları geliyor. Çünkü bugün Kars’ta “kültür mirası” olarak koruduğumuz, Çarlık Rusyası’nın işgali sırasında (18701910) yapılmış olan anıtsal taş “Baltık Mimarisi” yapıların başkenti, St. Petersburg’dur… Rusya’nın, “Kuzeyin Venedik’i” de denilen zarif kentine Sovyet döneminde “Leningrad” adı verilmişti... 2003’te 300’üncü yaşını kutlayan kentin, halars’ı bezeyen heykellere saldırkoylamasıyla yeniden ‘tarihi adı’na mak, ne kentin kültürel birikimkavuşması hakkında şunu yazmıştım: leri ne de herkesin imrendiği ta“2. Dünya Savaşı’ndaki Alman kurihsel kimliğine ve çağdaşlığına yakışı5 3 şatmasında tümüyle yıkılan Leningrad; 1 Kars’ta 4 mevsimden yaz mevsimini yor. 18 ve 19. yy mimarisi aynen korunarak simgeleyen kadın heykeli de kentteki sanat 2011’in sonlarına doğru gazetelerdeki yeniden inşa edildiği için, aslında ‘St. düşmanları tarafından yerinden sökülerek haber özetle Petersburg’ olduğunu hiçbir zaman karanlık kafaların hışmına uğradı... 1 şöyleydi: “Başunutmadı.” (Cumhuriyet 30 Mayıs 2003) 2St. Petersburg’da Katerina Sarayı bahçesini bakan’ın ‘ucuTarih kitaplarımızda “Deli Petro” olabezeyen kadın heykeli de halk tarafından su be’ demesiyle rak anılan, ancak Rusların “en akıllı Çar” kanalı içine konarak Alman bombalarından yıkılan ‘İnsanlık korunmuştu... saydıkları ve sanatseverliğiyle tanınan 1. Anıtı’ndan son3 Kars’ta Devlet Sanatçısı Âşık Şeref Peter, ülkesinin en güzel kentini Neva Irra Gazi Ahmet Taşlıova’nın heykelindeki sazı artık sapsız, mağı’nın Kuzey Denizi’ne kavuştuğu delMuhtar Paşa çünkü parçaladılar... ta üzerinde İtalyan ve Fransız mimar ve Konağı bahçe4 Kars’taki Büyük Katedral’in soğan baş heykeltıraşlarıyla 1703’te kurmuştu. sindeki ‘Dört kubbeleri de camiye dönüştürülürken yıkılmıştı... diye Başkanı Nevzat Bozkuş üzülüyor Kentin yaşgünü kutlamalarına katılanlar, Mevsim Heyke5 Heykeltıraş Mehmet Aksoy, siyasi emirle mu; bilen yok… ancak “heykelsi” Kars’ı karşılarındaki “tarihi kent dokusu”nun li’ de tahrip edildi. Güzel Sanatlar Ga yıkılan İnsanlık Anıtı’nın önünde basın toplantısı heykellerle yaşatmanın değerini bilenler aslında 300 yıllık değil, sadece “5060 yılyaparken... lerisi olan binanın süs havuzuna konuçok üzülüyor. lık” olduğunu ise “Kahramanlık lan 4 kadın heykelinden yaz mevsimini Gerek Başkan Bozkuş’un, gerekse Vali Müzesi”nde fark edip savaş sonrası kentsimgeleyeni 22 Aralık gecesi yıktılar.” Kars’ta İnönü Caddesi’ndeki ozan heyAhmet Kara’nın bu inanılmaz “kültürel sel “yeniden canlandırma”nın mimarlarıHabere göre parkları, caddeleri, meykellerine de saldırmışlar. Ünlü halk ozanı soykırım”a karşı sessiz ve umarsız kalma nı da geçmişi yarınlara armağan ettikleri danları heykellerle donatan önceki Başkan ve Devlet Sanatçısı Şeref Taşlıova heyke ları ise sanat ve kent kültürü adına duyuiçin şükranla anmışlardı… Naif Alibeyoğlu demiş ki: “100 yıllık bu linin bile sazını kırmışlar. (25 Aralık lan kaygıları arttırıyor. Nitekim bu sayede eski “ad”ına “geçmieseri 2003’te Belçika’dan getirtmiştik. 2011ajanslar) şiye birlikte” kavuşan St. Petersburg için Haydar Aliyev Parkı’ndan çok sayıda uzeyin Venedik’i’ Bütün bu olanlara, kentin heykellerini Putin konuklarına diyordu ki; “Rusya’da kadın ve kaz heykeli de depolara kaldıkoruması ve sanatsal tarihi mimarisine ne Bu haberleri okudukça aklıma hep, haltarih adına böylesi büyük bir proje yarıldı. Heykellere soykırım yapıyorlar.” denli yakıştığını savunması gereken Belekın ve yöneticilerin St. Petersburg’un hey pılmamıştır.” Kent, 2. Dünya Savaşı’nda tam 3 yıl Hitler ordusunun kuşatması ve bomba yağmuru altında kaldı. Yaklaşık 2 milyon sivil ve askerini yitirdi. Kuşatmada, hemen tüm yapıları yerle bir olan LeninDomingo ve grad’ı yeniden “St. Petersburg Rattle’a Wolf kimliği”yle imar etmek üzere harekete geÖdülü çen “sosyalist mimarlar”, eski fotoğraflar ve hayatta kalanların anılarından yararla? Kültür Servisi İsrail’in narak dünyanın en büyük “kentsel restiöncü bilim insanlarına ve tüsyon”unu (yeniden eskisi gibi inşaası) sanatçılara verdiği Wolf gerçekleştirdiler. Bunu, “tarihi mimariye Ödülü’ne bu yıl İspanyol tam bir saygı içinde” başardıkları için de tenor Placido Domingo ve şef dönemin en büyük onur belgesi olan “LeSir Simon Rattle değer nin Nişanı” ile ödüllendirildiler. görüldü. Böylelikle Domingo, Wolf Ödülü’ne değer görülen u Altında’ Korundular ilk ses sanatçısı olma Yerle bir olan binalar yeniden asıllarına unvanına da sahip oldu. 70 sadık kalınarak yapılabilmişlerdi ama yaşındaki ünlü tenor kentte, her biri 200300 yaşındaki “3 bin” 1960’larda üç yıl boyunca heykel de o bombalar altında mutlaka İsrail Operası’yla çalışmıştı. “parçalanmış” olmalıydı. Peki, buna rağAYŞEGÜL ÖZBEK Ödül, sanat alanının dışında men nasıl “ilk yapıldıkları gibi” onarılabeş ayrı kategoride veriliyor. İnsan Hakları Derneği İstanbul bilmişlerdi? Her kazanana 100 bin dolar Şubesi Cezaevi Komisyonu, F tiYanıt aslında kolaydı; çünkü onca bom(yaklaşık 187 milyon TL) para pi hapishanelerine karşı yeni ödülü de takdim ediliyor. ba yağmuruna rağmen heykeller aslında bir kampanya başlatıyor. “Tec“parçalanmamış”tı! rit Öldürüyor F Tipi Hapis‘Rock’n Dark’ Gerisini St. Petersburg Mimarlar Odahaneler Kapatılsın” kampansı’nda fotoğraflarla sergilenen kentsel resyıldızını arıyor yasının ilk ayağı ise bir fotoğraf titüsyon belgelerinden özetleyelim: ? Kültür Servisi Rock’n sergisiyle başladı. “Alman bombardımanı başlarken siDark Müzik Yarışması 5, bu Önceki gün Taksim Hill renlerin çalması üzerine harekete geçen sene de genç müzisyenleri Otel’de galası yapılan fotoğraf halk, sığınaklara girmeden önce beledikeşfedecek. Gece Production sergisine aralarında İHD İstanye görevlileriyle birlikte kentteki tüm organizasyonu ile Efes Dark bul Şube Başkanı Abdülbaki heykelleri kaidelerinden alarak kanallatarafından düzenlenen yarışma Boğa, Eski İHD Başkanı Akın Birdal, Vedat “Bütün bu kötü şartlara rağmen dimdik rın içine attılar… Böylece 3 yıl suyun ayakta durduğumuzu görünce mutlu oluyo27 Ocak’ta Ankara bölge Türkali, Jülide Kural, İlkay Akkaya, Hakan altında kalarak bombalardan korunan rum. Cezaevinde yapılan pisliklere, namusfinaliyle başlayacak. Yarışma Pişkin ve Pınar Sağ’ın da bulunduğu davetliler heykeller, savaştan sonra kanallardan sırasıyla Eskişehir, İstanbul, katıldı. Gecede ayrıca Tolga Karaçelik’in yö suzluklara insanın içi dayanmıyor. Ben bu devmancınıklarla çıkarılarak eski yerlerine Adana, Antalya, İzmir, Bursa nettiği Nur Sürer’in oynadığı kısa film de gös lete ‘bataklık devlet’ diyorum. Bunu edebiyat, hasarsız dikilmiş oldular...” ve Konya’nın ardından Mayıs terildi. Ahmet Ağaoğlu’nun çektiği fotoğraflar benzetme zannediyorlar. Bu devlet gerçekten Bugün St. Petersburg’da gezinirken Balbir bataklık devlet haline geldi. Söyleyecek söz ayında İstanbul’da da aralarında Vedat Türkali, Nurgül Yeşilçay, tık mimarisi yapılarla birlikte hayranlıkla o kadar çok ki yapılacak işler geri kalıyor. Haygerçekleştirilecek büyük Derya Alabora, Fırat Tanış, Harun Tekin, Sezizlenen heykeller işte onlardır. finalle son bulacak. Rock’n gin Tanrıkulu gibi yazar, oyuncu, müzisyen ve di iyi işlere!” dedi. Ne dersiniz, aynı mimarinin görkemli Kampanya, 14 Ocak Cumartesi saat 18.00’de Dark Müzik Yarışması 5’te siyasetçilerin de olduğu 36 tanınmış yüz var. örnekleriyle gurur duyan Kars’ı yönetenlebirinci seçilen grubun şarkısı 24 Ocak28 Ocak tarihleri arasında Tütün De Kadıköy’deki “F oturmaları”yla devam edecek. rin ve Kars’taki kamuoyu önderlerinin de F harfi şeklinde gaz lambalarıyla yapılacak oturdijital single olarak piyasaya posu’nda gezilebilecek sergi daha sonra başka mebu destansı öykünün müzesini ve kentini, ma eyleminin amacı, sokaktan geçen insanları tecçıkacak ve şarkıya bir de kânlarda da yer bulacak. bombalardan “kahramanca” korunmuş video klip çekilecek. Galada yaptığı kısa konuşmasında Türkali, rite karşı duyarlı olmaya davet etmek. heykelleriyle birlikte gidip görmelerinde yarar yok mu? 2 OnatKutlarDiyorki... Dün 11 Ocak’tı. Onat Kutlar’ın aramızdan ayrıldığı gün... Hepimize yönelik bir bomba... Bedene bıçak gibi saplanan camlar... Sonra kan, sonra... 11 gün sonra savaşı yitirdi. Türkiye’de yaşayabilmenin tek yolu, tehditlere boyun eğmeden yaşamaktı… O gün boynumuz koparıldı. Günlerdir Onat Kutlar’ın yazıları arasında dolaşıyorum… İşte 1994’te genç bir flütçünün öldürülmesi üzerine yazdığı “Ase’nin Ölümü” başlıklı yazısından seçtiğim kimi satırlar: ??? “Bize hukuk fakültesinin birinci sınıfında, ‘demokrasi’nin çoğunluk hegemonyası olmadığının öğretilmesinden bu yana otuz beş yıl geçti. Mezolitik barbarlar çağından çağdaş demokrasiye kadar da on binlerce yıl, Gordon Child’ın İkinci Dünya Savaşı yıllarında müthiş bir karamsarlıkla yazdığı gibi yeniden ormana mı dönüyoruz? Kimler alkış tutuyor bu ‘global village’de politikacı işadamı medya kartelinin ‘yükselen değerleri’ne? Niçin? Gerçekten içtenlikle soruyorum: Özgürlük bu olabilir mi? Özgürlük, ünlü bir gazetecimizin (üstelik eski öğretim üyesi) yazdığı üzere ‘İçinden geldiği gibi, kendini hiç sansür ya da kontrol etmeden davranmak’ mı gerçekten? Yaşam boyu sansürle benim kadar savaşan az insan var bu ülkede. Ama özgürlük, ‘keyfi’lik olabilir mi? Paul Eluard’ın dağlara, taşlara, doğan güne ve insan yüreğine yazdığı bu büyülü sözcük üstüne kütüphaneler dolusu kitap yazıldı. Ama hiçbirinde rastlamadım böyle bir tanıma. O ünlü yazarımız bir söyleşide, 12 Eylül günü askerler iktidara gelince içinden oh dediğini, ama sonra bir aydın olduğunu hatırlayıp bunu desteklememesi gerektiğini düşünerek kendini sansür ettiğini, bunun da yanlış olduğunu söylüyor övünerek. Sevgili okurlar, gözlerimizin içine baka baka söylüyor bunu, düşünebiliyor musunuz? ??? Peygamberin eşinin özel yaşamı, kadınların saçlarının mahrem olup olmadığı sorunlarından sonra basında, televizyonda tartıştığımız şeylere bakınız! Özgürlük, bu değildir! Bunları konuşarak ‘konuşan Türkiye’ olunamaz. Ama bu medya yıldızlarının düşüncelerine katılmadığımı, bilgilerinin yanlış ya da yetersiz, yorumlarının tehlikeli ve kültürsüzleştirici, tavırlarının güçlüden yana ve kişiliksiz olduğunu söylüyor, çok sayıda insanımızın görüşünü yansıtıyorum. Biliyorum, yalnız değilim. Para, ün ve iktidar hırsının gözleri bürüdüğü, üç kuruş gasp ederiz diye gencecik bir flütçünün acımasız ellerle boğulduğu, ortaçağ karanlığının her gün biraz daha koyulaştığı, köylerin, kasabaların, kentlerin etnik boğuşmalarla kan gölüne döndürüldüğü, gerçeğin mafya liderlerinden sorulduğu, hapishanelerde yazarların, bilim adamlarının çürütüldüğü, devletin ve halkın iliklerine kadar soyulduğu, soygunun soyana kâr kaldığı, goygoycuların minareye kılıf hazırladığı, eğitimin ve yönetimin şeriatçılara teslim edildiği, politikacıların çoğunun iktidar labirentlerinde kaybolduğu ya da çıkar peşine düştüğü, erdemin, dürüstlüğün, onurun unutulduğu, kültürün kültürfizikle karıştırıldığı bu şiddet, soygun ve ikiyüzlülük toplumunda birçok kişi, tıpkı benim gibi, herkesin ‘şıkıdım şıkıdım’ oynamadığının farkında. Ama acaba reklam rekabeti, ün ve çıkar hırsı ile gözleri kararmış olanlar yeterince farkında mı? Böyle bir toplumda ‘kültür’ün yeri ne? Soru bu. Bir zamanlar diyordu ki Kierkegaard, ‘Batan bir devir, en az farkında olduğu şey yüzünden batar. Çünkü onun farkında olsaydı, batmazdı...’ Ne acaba en az farkında olduğumuz şey? (…) Sevgili dostlar... Umutsuzluk benim işim değil. Ama galiba biraz geç kaldık.” K ‘K Sanatçılardan tecrite ‘hayır’ F tipi hapishanelere karşı İHD’den yeni kampanya ‘S Derya Alabora Canım arkadaşım, Sevgili Onat, o gün yazdıkların bugün için her zamankinden daha da geçerli! ‘Genç Caz Vokal’e geri sayım ? Kültür Servisi Türkiye’de caz müziğinin ve bilincinin gelişmesine katkı sağlayan Nardis Jazz Club’ın düzenlediği ‘Genç Caz Vokal Yarışması’ için son başvuru tarihi 20 Şubat. Seçici kurulun Ahmet Yeşiltepe, Alexandra Ivanoff, Bülent Denli, Cem Tuncer, Emin Fındıkoğlu, Hakan Tüfekçi, Neşet Ruacan, Önder Focan, Sedat Ergin, Sibel Köse ve Sevin Okyay’dan oluştuğu yarışmanın finali canlı olarak 7 Mart tarihinde Nardis Jazz Club’da yapılacak. (http://nardisjazz.com/, 0212 244 63 27) Her Ki ta p Kita p Değild ir EDEBİYAT AJANSI www.edebiyatajansi.com C MY B C MY B Edebiyatçılara Çağrı, Edebiyatta Çözüm İçin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle