19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ARTVİN’DE HES MÜCADELESİ 3 Kadının şiddete bakış açısı inanılması zor bir toplumsal gerçeği yansıtıyor Çevreciler kazandı ÖMER ŞAN RİZE Artvin’in Şavşat ilçesinde 28 köyü susuz bırakacak Susuz Regülatörü ve HES projesi için “yürütmeyi durdurma ve iptal” davası açan 74 köylü, hukuk mücadelesini kazandı. Rize İdare Mahkemesi tarafından görülen davada yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Davanın avukatlarından Halis Yıldırım, “Rapor birçok noktadan hatalı ve eksik inceleme ile hazırlanmıştı. Proje kapsamında HES şirketi ve ÇED raporunu hazırlayan firma tarafından yapılan araştırmalarda ilk önce 3 tür endemik bitkiye rastlandığı belirtilmişti. Halkın HES’lere karşı harekete geçmesi ile söz konusu firmalarca ÇED raporunda endemik türler 15’e arttırılmıştır. Arpalı Deresi’nde 3 HES daha projelendirilmektedir. Projelerinin hayata geçmesiyle derede bugün dahi zor karşılanan su ihtiyacı hiç karşılanamaz bir hale gelecektir” dedi. ‘Şiddeti hak ediyorum!’ ABİDİN YAĞMUR MERSİN Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Mete Korkut Gülmen, kadınların yüzde 49.9’unun aile içi şiddete maruz kaldığını belirterek 1519 yaş arası kadınların yüzde 63’ünün kendilerine uygulanan şiddeti haklı bulduklarını söyledi. Özel Çağ Üniversitesi’nde “Çağ’ın İdealistleri” kulübü, “Kadına Yönelik Şiddet” konulu bir panel gerçekleştirdi. Panelde Prof. Gülmen ekonomik durumu, kariyer durumu ne olursa olsun kadınların ömürleri boyunca en az bir defa şiddete maruz kaldığını belirtti. Gülmen, “Kadınların kültürel düzeyleri, ekonomik durumları ne olursa olsun yi GENÇ AVUKAT: KURTARIN BENİ!.. Haber Merkezi Avukat P.S. (31), bir otelde güvenlik görevlisi olarak çalışan Adem Murat S. (35) ile 6 yıl önce evlendi. P.S, eşinden şiddet gördüğü gerekçesiyle bir ay önce boşandı. P.S, eski eşinden ölüm tehditleri aldığı iddiasıyla Başbakan Tayyip Erdoğan’a mektup yazarak yardım istedi. P.S. mektubunda, “Cinayete kurban gideceğim. Eski eşim ‘Seni Ayşe Paşalı gibi öldüreceğim’ diyor. Acil yardım bekliyorum” diye yazdı. P.S, kimlik değiştirip estetik ameliyatı olmak bile istediğini söyledi. Yeni Yıl, Yeni Hukuk, Yeni Siyaset! Yeni yılınız kutlu olsun, içerdeki ve dışardaki sevgili okurlarım: 2011’in son günlerinde, İçişleri Bakanı’nın terör konusunda, sanat, edebiyat, bilim ve STK dünyasını hedef alan sözleri gündeme bomba gibi düştü… Söyledikleri, 2012 yılında neler yaşanacağının habercisi gibi… İktidar mensuplarının “Yeni demokrasi paketi geliyor” müjdesi (!) ile birlikte, yeni yılda neler olacağını kestirmek çok da zor değil! ??? Medyada bakanın sözleri yeterince irdelendi. Örneğin Radikal’in haberine göre bazı sanatçılar ve edebiyatçılar tepkilerini, özetle, şöyle dile getirmiş: Bedri Baykam: “Bir ülkenin İçişleri Bakanı’nın böyle bir cümleyi ağzına alabilmesi o ülkede demokrasi kelimesiyle ilgili her türlü gerçeğin bir çöplükte yakılmış olduğu anlamına gelir… Önümüz hiç aydınlık değil.” İnci Aral: “Şahin’in açıklamalarını okuduğumda irkildim, korktum. Artık sanata, edebiyata, şiire kadar vardıysa kontrol ve baskı, önümüzdeki günlerin hiç de aydınlık olmayacağını düşündüm. Umutsuzluğa kapıldım bu açıklamalar karşısında. Topluca biz hapse girelim bari.” İpek Çalışlar: “Şiirde, romanda, resimde, kitapta, şarkılarda terörist avına yabancı değiliz… Yalnız bu durumda askeri darbe suçlamasıyla yargılanan generaller neden hapiste? Onlar çıksın, topluca bizler girelim bari de her şey ‘normalleşsin’.” Ayla Kutlu: “…Sanatı tehdit eden bir görüş.” Hakan Günday: “…Düşünceyi ve sanatı tehdit olarak değerlendiren bir hayat görüşü. Öyle bir görüş ki tamamen kör! Makaleyle terör olur mu?” Ayfer Tunç: “…Sanattan terör anlamı çıkarabilen bir İçişleri Bakanı’nın olduğu bir ülkede nasıl bir gelecek kurgulayabiliriz hiçbir fikrim yok. Ressamlar da düşman ilan edildi.” Fuat Keyman: “…Hukuku askıya alan ve bu eylemi güvenlik adına yapan bir devlet yapısına bugün sahipsek, bırakalım ileri demokrasiyi, hukukun olmadığı bir otoriter rejim içinde yaşıyoruz demektir. Çok endişe verici...” Meltem Yılmaz’ın dünkü Cumhuriyet’teki haberinde, “Barış İçin Sanat Girişimi”nin, Beyoğlu’ndaki Maya Sahnesi’nde yaptığı toplantıda Bakan Şahin’in söylemini kınadığı, istifaya davet ettiği ve sanat eleştirmeni, küratör Beral Madra’nın “Bakanın söylemleri Hitler’in 1938’deki modern sanatı yok etmek üzere kullandığı cümlelerin bire bir aynısı” dediği belirtiliyordu. Ayrıca başka haberler de vardı: LGBTT (lezbiyen, gey, biseksüel, transeksüel, travesti) dernekleri ile cinsel yönelim ayrımcılığına karşı faaliyet gösteren kurumların oluşturduğu “Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu” da yayımladığı bildiriyle Bakan Şahin’in istifasını istedi, hükümeti özür dilemeye davet etti. Bildiriye LGBTT kuruluşlarının yanı sıra Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi de imza koydu. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şube Sekreteri Gülşen Uzuner, “Özel yargılama terörünün, hiçbir boşluk bırakmayacak şekilde, sisteme muhalefet eden, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren kişi ve kurumlara saldırdığını” ileri sürdü. ??? Aslında iktidar mensupları tarafından söylenen sözler, yapılan işler, hapistekiler ve Türkiye’deki özgürlüklerin sefaleti tüm açıklığıyla ortada… Fazla söze hacet yok! Ama benim dikkatimi İçişleri Bakanı’nın özellikle şu sözleri çekti: “Terörle mücadelede görev almış askeri ve polisi, sanatına, çalışmasına konu yaparak demoralize etmeye çalışıyorlar. Terörle mücadele edenle, bir şekilde mücadele ediliyor.” Terörle mücadele edenleri sanat ve yazın etkinliklerinde eleştirmek “terörle mücadele edenle mücadele etmek” diye niteleniyorsa, terörle dağlarda savaşan asker ve sivilleri tutuklayıp hapse atmak acaba hangi eylem biçimiyle ya da sıfatla tarif edilebilir? 2012, bu tür soruların ortaya koyduğu çelişkilerle geçecek gibi görünüyor… Ama yine de iyimserliğimizi koruyalım: Mucizeler beklemeyelim, mucizeler yaratmaya çalışalım! Özellikle, 31 Aralık gecesini ailelerinden ve sevdiklerinden ayrı geçirenlerin, bu yeni yılın ilk Pazar’ı kutlu olsun… Hepsinin acısını yüreğimizde hissediyoruz! ne de şiddete uğruyor. Şiddeti en yakınları eşleri, babaları, kardeşleri ya da amca, dayıları uyguluyor. Eğitim düzeyi ve ekonomik durumu düşük olan kadınlar eğitim düzeyi yüksek kadınlardan 4 kat daha fazla şiddete uğruyor” dedi. Kadınların şidde te bakış açısını da değerlendiren Gülmen, 1519 yaş arası kadınların yüzde 63’ünün kendilerine uygulanan şiddeti haklı gördüğünü belirtti. Gülmen, “Kadınların yüzde 6074’ü erkeklerin eğitilerek şiddetin önüne geçileceğini düşünüyor” dedi. Hayallerini uçurtmalara yazdılar ? VAN (Cumhuriyet) Van’ın Erciş ilçesinde depremden sonra kurulan çadırkent ve konteynır kentlerde kalan çocuklar, Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Ateşböceği Gezici Birimi ekiplerinin yardımıyla yaptıkları uçurtmalara yeni yıl dileklerini yazarak, gökyüzüne bıraktılar. Ateşböceği Gezici Birim Sorumlusu Savaş Ekşili, “Çocuklarımız hem eğleniyor hem de öğreniyor. Çocuklarımız eğlenirken deprem psikolojisinden de uzaklaşıyorlar” dedi. ? ERZİNCAN (Cumhuriyet) Erzincan’ın Tercan ilçesindeki meslek yüksekokulunda okuyan 20 öğrenci, Tercan Baraj Gölü’ne geziye gitmek istedi. Sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu sürüklenen midibüste bulunan öğrencilerden Birgül Üstebaş (21) ile Saray Yoldaş (21) olay yerinde hayatını kaybetti. Kazada öğrencilerden 2’si ağır olmak üzere 13’ü yaralandı. Kaza sonrası midibüs sürücüsü Abdulkadir Polat olay yerinden kaçtı. Servis devrildi: 2 ölü, 13 yaralı C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle