19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 EYLÜL 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA ÇEVRE 9 Tarihi yarımada tehdit altında Kuyum imalathanelerinin bir kısmı Kuyumcukent’e taşındı ancak geride kalan atölyelerin tehlikeli atıklarının insan ve çevre sağlığı üzerinde etkileri sürüyor NCE: Zaman aleyhimize işliyor Çalışmanın başındaki İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan İnce, daha fazla geç kalmadan bütün atölyelerin Kuyumcukent’e taşınması gerektiğini belirterek “Risk seviyesi düştü fakat sıfırlanmadı. Kuyumcukent’in ikinci etabı da tamamlandı ve satıldı. 2005’te ilk etaba yerleşildi. Şimdi sıra geri kalanlarda. Taşınacaklar, ama süreç çok yavaş ilerliyor. Geçen zaman tarihi yarımadanın aleyhine işliyor” dedi. Kuyumcukent için kurdukları atık sistemini anlatan İnce, şunları söyledi: “Altını işlerken siyanürün de içinde bulunduğu 30’un üzerinde kimyasal kullanılıyor. Bu kimyasalları atık suya girmeden önce doğru toplamak lazım. Kuyumcukent’te üç kanal yaptık asitik, bazik ve siyanürlü atık sular ayrı toplanıyor ve arıtma tesisine gönderiliyor. Arıtıldıktan sonra mevzuta uygun limitlere getirilen atıklar İSKİ kanalına deşarj ediliyor.” ÖZLEM GÜVEML Tarihi yarımadada uzun yıllardır faaliyet gösteren 2500’e yakın kuyum imalathanesinin yaklaşık bin tanesi Yenibosna’daki Kuyumcukent’e taşındı ancak atölyelerden çıkan tehlikeli atıklar bölgeyi tehdit etmeye devam ediyor. Kuyum atölyelerinden yılda yaklaşık 100 bin atıksu hiçbir arıtma yapılmadan İSKİ’nin kanalizasyon şebekesine veriliyor. Bu atıksuların içinde siyanür ve asit de bulunuyor. İTÜ, Kuyumcukent ile yapılan anlaşma doğrultusunda 2002 yılında Kuyumcukent’e, atık yönetimi hazırladı. Bunun için Kapalıçarşı civarındaki 100’e yakın atölyede bir yıl saha çalışması yapıldı. Atölyelerden çıkan atık sular ve gazlar analiz edilince ortaya korkunç bir tablo çıktı. Yapılan çalışmaya göre, Kapalıçarşı ve etrafında bulunan 45 tedarikçi kimyasal maddeleri mevzuta aykırı şekilde depolayıp satıyor. İmalat sırasında açığa çıkan tehlikeli ve toksik gazlar duvarlardaki basit fanlarla atmosfere bırakılıyor. Hiçbir arıtmaya tabi tutulmadan salınan gaz atıklar Eminönü ilçesinin üzerine asit ve siyanür yağmuru olarak yağıyor. Atölyelerden günde 24 ton asitli, 6 ton siyanürlü, 33 ton deterjanlı, 208 ton alçılı su kollektörlere Haliç’e ve Marmara Denizi’ne deşarj ediliyor. Deniz ekosistemi yıllardır bu tehdit altında. Ayrıca asitli ve siyanürlü suların kanalların içinde zehirli hidrojen siyanür gazını oluşturma olasılığı da büyük bir risk yaratıyor. İTÜ’nün çalışmasında bu riske şöyle dikkat çekiliyor: “Atölyelerdeki atıksu kanallarında hidrojen siyanür gazı atölye çalışanlarını doğrudan etkileyebilir. Bu gazın İSKİ kanalizasyon şebekesinde oluşması durumunda ise Kapalıçarşı ve etrafında hayati risk oluşur. Bu gaz belli bir değeri aştığı takdirde bir dakika içerisinde ölüm gerçekleşebilir.” Çalışmaya göre kuyum atölyelerinde kullanılan asit ve siyanür gibi tehlikeli kimyasalların insan sağlığı üzerinde kanser, genetik yapı bozulmaları, zehirleme, kısırlık gibi etkileri bulunuyor. Aşındırıcı özelliği de bulunan asitik ve bazik atıklar İSKİ kanallarının da çevredeki tarihi yapıların da korozyona uğramasına yol açıyor. Tarihi binaların temelleri bu atıklar nedeniyle zayıflamış durumda. Prof. Dr. Kanber ‘Su zengini değil, su yoksunu bir ülkeyiz!’ ADANA (Cumhuriyet) 112 milyar metreküp tatlı su kaynağı bulunan Türkiye bunun sadece 50 milyar metreküpünü kullanabiliyor. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rıza Kanber, Türkiye’nin 112 milyar metreküp tatlı su kaynağı olduğunu, ancak bunun 50 milyar metreküpünün kullanılabildiğini belirtti. Ülkemizin söylendiği gibi su zengini olmadığının altını çizen Kanber, “Bir ülkenin gelişmesi için toprak ve su kaynaklarına yatırım yapılması gerekir. 21. yüzyılın en değerli madeni sudur. Ülkemizin geleceği için suya yatırım yapılmalı” dedi. Türkiye’nin ‘su zengini’ değil ‘su yoksunu’ bir ülke olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kanber, ülkede sulanabilir tarım alanının 8.5 milyon hektar olduğuna ilişkin yanlış bir bilginin bulunduğunu da vurguladı. Türkiye’nin sulanabilir tarım arazilerinin 26 milyon hektar olduğunu belirten Kanber, bu toprakların yalnızca 5 milyon hektarının sulanabildiğini söyledi. Ülkemizde kişi başına yaklaşık 1500 metreküp su düştüğünü ifade eden Kanber, bu oranın su açısından riskli bir ülkede olduğumuzu gösterdiğini ifade etti. Ülkemizde nüfusun hızla arttığını ve yaşanan artışın kişi başına düşen su miktarını düşürdüğünü kaydetti. Yüzde 100 yenilenebilir enerji konferansı 68 Ekim’de İstanbul’da yapılacak İstanbul Haber Servisi “Yüzde 100 Yenilenebilir Enerji” teması ile 68 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da “IRENEC 2011 Uluslararası Yüzde 100 Yenilenebilir Enerji Konferansı ve Sergisi” yapılacak. Konferans ve sergi ile dünyada gerçekleşmekte olan tarihi enerji dönüşümünü desteklemek, belgelemek ve tüm dünyadan çarpıcı örnekleri Türkiye kamuoyuna ulaştırmak amaçlanıyor. Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek konferansın başkanlığını Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar yapacak. Konferans ile uzman kişi ve kuruluşların, son yıllarda hazırladıkları raporlarla ortaya koyduğu gerçeği, katılımcılarla paylaşılmasının hedeflendiği belirtiliyor. 30 ülke ve 84 kurumdan, 106 konuşmacının katılacağı konferansta, 27 oturum ile “Geleceğin teknolojileri ile geleceği planlamak”, “Doğa ve insan etkinliklerinin ilişkileri ve etkileşimleri”, “Rüzgâr türbin teknolojileri”, “Güneşten elektrik üretmek”, “Sıfır enerjili binalar”, “Sanayide son kullanımda enerji verimliliği”, “Yenilenebilir enerjilerin depolanması”, “Yüzde 100 yenilenebilir enerjiler için eğitim”, “İklim değişikliği; sera gazı emisyonlarının azaltılması ve adaptasyon”, “Yenilenebilir enerjilerin finansmanı” gibi çok sayıda konunun ele alınacağı ifade edildi. Detaylı bilgi için: http://www.irenec2011.com Enerjimizi boşa harcamıyoruz. Siz de enerji tasarrufunda dünya rekorlu Arçelik ürünleri kullanın, doğayı koruyun. 5088 A+++ NF 8124 HST 62107 HIT / 63107 HIT 9657 ETI A sınıfından A sınıfından A sınıfından A sınıfından Aralık 2010 Tropikal iklim sınıfında A+++ özelliği ile kendi hacminde en az elektrik tüketendir. Şubat 2010 IEC/EN 60456 performans ölçme standardına göre, Pamuklu Eko 60°C programı A sınıfından %50 az elektrik tüketimiyle dünyanın en tasarruşusudur. Haziran 2010 IEC 60436/EN 50242 performans ölçme standardına göre, Ekonomi 50°C programı A enerji sınıfından %30 daha tasarruşudur. Ekim 2009 EN50304 EN60350 no’lu enerji tüketimi ölçüm standartlarına ve EN direktiŞ 2002/40/EC’ye göre, A enerji sınıfından %30 daha tasarruşudur. cevremizicin.com arcelik.com.tr C MY B C MY B tasarruşu %60 tasarruşu %50 tasarruşu %30 tasarruşu %30
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle