22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 16 EYLÜL 2011 CUMA 4 HABERLER Oslo görüşmelerine ilişkin ipucu 2009’da Atlantik Konseyi uzmanınca hazırlanan raporla ortaya çıkmış Dikta Nasıl Aşılır? PARİS Geçen hafta boyunca, tüm dünya 11 Eylül 2001 olaylarını konuştu, hâlâ da konuşuyor. Bu arada 11 Eylül 1973 günü Şili’de meydana gelen insanlık ayıbından söz edilmedi. Oysa, dünyanın 11 önemli sinemacısının katkısıyla yapılmış olan 11 Eylül 2001 ile ilgili ortak yapımda, ünlü İngiliz (ya da İrlanda mı demeliyim?) rejisör Ken Loach, Amerikalıların acısını anladığını belirten bir Şilili aydının ağzından 11 Eylül 1973’te, ABD’nin düzenlediği bir darbe ile Şili’de yaşanan acıları anlatıyordu. O filmi de önce Paris’te, sonra İstanbul’da izlemiştim ve Ken Loach’ın çektiği bölüm beni o kadar etkilemişti ki, ‘İkiz Kuleler’in yıkılışının her yıl dönümünde 11 Eylül 1973’ü anımsar oldum. Doğrusu da buydu, çünkü 11 Eylül 1973 olayları, 11 Eylül 2001’in ardındaki kinin nedenini de bir ölçüde açıklıyordu. Burada bir noktayı vurgulamak gerek. Terörü hangi nedenle olursa olsun onaylamak, ardındaki kini haklı görmek mümkün değil, ama haklı görmek başka, anlamak başka. Bu kez Le Monde gazetesinde yayımlanan bir yazı dolayısıyla Şili 11 Eylül’ünü bir kez daha anımsadım. Yazının büyük bir bölümü, Şili üniversitesi coğrafya bölümünde okuyan öğrenci lideri, 23 yaşındaki, dünya güzeli Camilla Valleja Downig’e ayrılmış. Yazının küçük bir bölümü ise Santiago Katolik Üniversitesi’nde mühendislik okuyan, orta halli bir aileden gelen, komünist Camilla’nın tersine, burjuva kökenli siyasi angajmanı olmayan, ama yine de parasız eğitim savaşımının iki liderinden biri olan 24 yaşındaki Giorgio Jackson ile ilgili. Biri kız, biri erkek bu iki genç öğrenci lideri, Şili’de yüz binleri sokaklara döken “parasız eğitim” gösterilerinin önderleri. Şili’de bütün kurumların köküne kibrit suyu ekmiş olan Pinochet, eğitimi de özelleştirip paralı hale getirmişti. Şu anda Şili’de, bütçeden milli eğitime ayrılan paysa yüzde 4.4’tür. UNESCO’nun bütün dünya için önerdiği standart oran olan yüzde 7’nin hayli altında olan bu oranla herkes eğitim görememekte, üstelik görülen paralı eğitimin kalitesi düşük olmaktadır. Bedava ve daha iyi eğitim için sokaklara dökülen on binlerce öğrenci, Pinochet döneminin sona ermesinden bu yana yapılan en büyük gösterilerle sağcı Sebastian Pinera hükümetini sarsmaktadırlar. Bu arada hemen belirtelim ki Pinochet’nin kadrosundan olan Milli Eğitim Bakanı Joacquim Lavin de görevinden istifa etmek zorunda kalmış bulunmaktadır. Şili’de Pinochet askeri diktasından bunca yıl sonra, sağcı bir iktidar işbaşındadır. Ama kimsenin hakkını yemeyelim! Şili’de askeri dikta aşılmış, tarihe karışmıştır. Şili’de parasız eğitim için yüz binleri sokaklara döken, milli eğitim bakanının istifasını sağlayan, taleplerini Moneda Sarayı’nda geçen hafta başkana ileten iki öğrenci liderinin öyküsünü okurken, aklıma genç Türk kardeşlerim Berna Yılmaz ile Ferhat Tüzer geldi. Sakın kim bunlar diye sormayın! Başbakan’ın Roman yurttaşlar ile görüşmesi sırasında bedava eğitim için pankart açmış olan, Ankara Üniversitesi Antropoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisi genç kızımız Berna Yılmaz ile Trakya Üniversitesi Makine Bölümü 2. sınıf öğrencisi Ferhat Tüzer, parasız eğitim istedikleri için 18 aydır tutuklu bulunuyorlar ve özel yetkili ağır ceza mahkemesinde yargılanıyorlar. Bu arada Ferhat Tüzer cezalı olduğu için bu bayram annesiyle görüştürülmedi. İşte size, iki değişik ülkeden, biri kız biri erkek ikişerden dört öğrencinin öyküleri. Şili’dekiler, Moneda Başkanlık Sarayı’nda isteklerini yetkililere iletmekteler. Türkiye’dekilerse bir buçuk yıldır, hapishanede tutuklu olarak yatmaktalar. Tutuklulardan Ferhat da, cezalı olduğundan, anasıyla görüşememektedir. Şili, Pinochet’nin askeri rejimini de, askeri vesayeti de aşmış. Türkiye’de işbaşında bulunan iktidar da aynı iddiada. İsmet Paşa sağ olsaydı, bu durum karşısında şu ünlü sözünü söylerdi: Hadi canım sen de!.. Daha acı olanı ise bu ve benzeri olayların basında hiç yer almaması ya da küçük gösterilmesi. Nitekim, Ferhat’ın görüşme yasağı gibi dostum ve meslektaşım, Doğan Yurdakul’un eşiyle görüşme yasağına da değinen olmadı. Doğan eşiyle görüşemedi... Vesayet bitti, demokrasi geldi. Yersen! Norveç’e teşekkür edilmiş ANKARA/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Ses kaydıyla ortaya çıkan Oslo’daki MİTPKK görüşmesine ilişkin ilk işaret, Atlantik Konseyi’nin Ortadoğu uzmanlarından David Philips’in 2009’daki Kürt Raporu’nda verilmiş. MİT’in PKK’liler ile yaptığı görüşmesine ilişkin ses kaydı, hükümetin Kürt açılımına ilişkin dikkatlerden kaçmış ayrıntıları da gündeme taşıdı. Philips’in 2009’daki Kürt Raporu’nun sunuşunda “Atlantic Council, bu açılım için Norveç hükümetinin vermiş olduğu cömert desteği takdir etmektedir, özellikle onsuz bu çabanın mümkün olamayacağının bilinciyle Büyükelçi Wegger Strommen’e ayrıca teşekkürü borç biliriz” deniliyor. Raporun ortaya çıkmasından sonra dönemin CHP Milletvekili emekli Büyükelçi Onur Öymen, 10 Kasım 2010’da TBMM’de yaptığı konuşmada, “Acaba yabancılar mı bu yol haritasını hazırlıyor?” diye sormuş, sonra da şu değerlendirmeyi yapmıştı: “Birileri çıkıyor diyorlar ki: ‘Efendim, biz devlet olarak bu açılımın ha GÖRÜŞMEYE SAVCILIKTAN NCELEME ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, M T ile PKK arasında geçen görüşmeleri içeren ses kaydının internette yayımlanmasına ilişkin inceleme başlattı. Özel yetkili başsavcı vekilliğinin başlattığı inceleme kapsamında, görüşmenin yasadışı olarak kaydedilmesi ve internete konulmasının araştırıldığı öğrenildi. Ayrıca PKK ile M T yöneticileri arasında geçen görüşmelerin ses kaydının doğru olması durumunda, görüşmenin içeriğinde suç unsuru olup olmadığı yönünün de inceleneceği bildirildi. Delil elde edilmesi durumunda incelemenin soruşturmaya dönüştürüleceği kaydedildi. zırlanışında rol oynamadık.’ Gayet tabii ki böyle diyecek. Böyle demezse şaşmaz mısınız? Ama sonunda bakıyorsunuz ki, bu tasarıyı hazırlayanların arkasında evvelce birtakım yüksek devlet görevlerinde bulunmuş insanların yönlendirdiği bazı sivil toplum örgütleri var. Açılım operasyonunun içine giren insanlar, Norveç’in bugün Washington’daki büyükelçisi, Ankara’daki eski Amerikan Büyükelçisi, eski İngiliz Bü yükelçisi, kısa süre önce emekli olmuş subaylar. Bunlar size bir yol haritası hazırlıyor Kürt konusunda. Ne diyorlar? ‘Sayın Başbakan’ın yakın zamana kadar, terörü lanetlemediği için görüşmeyi reddettiği bir siyasi grupla görüşeceksin’ diyorlar. Bunun raporunun size tarihini de söyleyebilirim. Bakınız, David Phillips’in raporu, sayfa 28, satır 19. Daha ne söyleniyorsa o raporda adım adım bunu uyguluyorsunuz. Dağdan inenle ri alayıvalayla karşıladınız. Sayın Bakan diyor ki: ‘Biz illegal hiçbir örgütle görüşmeyiz.’ Yani tesadüfen devletin valisinin, müsteşarının o sırada Silopi’ye gideceği tuttu, hâkimin de oraya gideceği tuttu. Bir de baktılar ki karşıdan birileri geliyor. Kimmiş bunlar? ‘Aa, bunlar teröristlermiş. Bari bunları şöyle ayaküstü bir yargılayalım da serbest bırakalım.’ İllegal örgütle görüşmediyseniz, nasıl bu düzeni orada tertiplediniz siz? Kim size bunu sağladı? Kim size bu bilgileri verdi?” Ses kaydındaki koordinatör ülke temsilcisinin, taraflara mini öneri paketi sunduğunu söylüyor olması da söz konusu ülkenin arubuluculuk yaptığını ortaya koyuyor. Saldırı sonrasında bomba imha uzmanları incelemelerde bulundu. Aydar: PKK sızdırmadı Roj TV’de bir açıklama yapan DEP’in eski milletvekili ve görüşmede bulunduğu belirtilen Zübeyir Aydar, ses kaydının nasıl sızdırıldığına ilişkin, “Bizim dışımızda gelişen bir olay, tartışma. Örgüt gerekli gördüğü yerde, gerekli açıklamayı yapacaktır” dedi. BDP GRUP TOPLANTISI İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Meclis kararına yine erteleme AYŞE SAYIN Polis servisine saldırı: 5 yaralı MAHMUT ORAL ANKARA BDP’nin Meclis’e dönüp dönmeme konusunda “nihai kararın alınacağı” açıklanan Diyarbakır’daki grup toplantısında da somut sonuç çıkmadı. Toplantıda, BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak’ın cezaevindeki tutuklu 5 milletvekili ile milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle’yi ziyaret ederek görüşlerinin alınması ve partinin eğiliminin paylaşılması benimsendi. Toplantıda, tutuklu milletvekilleriyle görüştükten sonra Meclis’e dönüp dönmeme konusunda Demirtaş ve Kışanak’a kararı açıklama konusunda yetki verildi. BDP yönetimi de dün eşbaşkanların ziyaret istemi için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Konuya ilişkin sorularımızı yanıtlayan BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Demirtaş ve Kışanak’ın Adalet Bakanlığı’nca izin verilmesi durumunda tutuklu milletvekilleri ile görüşeceğini söyledi. Abdullah Öcalan’a “tecrit” uygulamasının sürdüğünü kaydeden Kaplan, ayrıca gündemde bir sınır ötesi kara operasyonu olduğunu, bütün bu süreçlerinin kararlarını vermede etkili olacağını ifade etti. Kaplan, Meclis’e dönüş kararı alınması durumunda, tutuklu da olsa vekillerinin gruplarının birer üyesi olduğunu ve Meclis çalışmalarına olabildiğince katmaya çalışacaklarını da bildirdi. namikzafer@yahoo.com ‘Devlet gereğini yapıyor’ Çiçek, M T ile PKK arasında geçtiği iddia edilen ses kaydına ilişkin ‘Terör belasıyla ilgili başka ülkeler ne yapıyorsa onu yapıyoruz’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, MİT ile terör örgütü arasında geçtiği iddia edilen ses kaydına ilişkin, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumları ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyor. Konuya öyle bakmak lazım” dedi. Çiçek, sözkonusu ses kaydı ile ilgili soru üzerine konunun yürütmeye ait olduğunu ve kendisinin yasama organı başkanı olduğunu anımsatarak bu konularda açıklama yapmamaya özen gösterdiğini söyledi. İddiaların doğru ya da yanlış olup olmadığına ilişkin, ilgili kurumların gerekli inceleme ve denetimleri yapacağını ifade eden Çiçek, şöyle konuştu: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti köklü bir devlettir. Gelenekleri ve tecrübesi olan kurumları vardır. Buralarda yıllarını vermiş insanlar sorumluluk sahibidir, çalışmaktadır. Sorunlarla ilgili görev yapanlar ülke menfaati için gece gündüz çalışmaktadır, çalışmıştır. Terör gibi, bu uluslararası belayla ilgili olarak bir başka ülke, bir başka devlet ne yapıyorsa, mesela İngiltere, İspanya ne yapıyorsa, ne yaptıysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun kurumları, orada görev yapan insanlar, onu yapıyordur.” DİYARBAKIR Diyarbakır’da Ali Gaffar Okan Polis Okulu öğrencilerini taşıyan servise düzenlenen el bombalı saldırıda 5 polis yaralandı. Saldırgan ise yaralı olarak yakalandı. Öğrencileri taşıyan polis aracı Silvan karayolunda ışıklarda dururken, 17.30 sıralarında 1 kişi el bombası attı. El yapımı olduğu tahmin edilen bombanın patlaması sonucu servis aracının camları kırılırken 5 polis yaralandı. Bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, “Saldırı sonrası kaçan saldırgan, yaralı olarak uzun namlulu silahla ele geçirildi” dedi. Aynı okulun servis aracına 8 Ekim 2008’de düzenlenen saldırıda da 5 polis şehit olmuştu. enazede gerginlik Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde 2 güvenlik görevlisinin şehit olduğu, 3 yurttaşın da öldüğü saldırıda ağır yaralanan ve önceki gün yaşamını yitiren Resul Çetin’in cenazesi nedeniyle Yüksekova’da olaylar çıktı. Abdullah Öcalan lehine sloganlar atan gruba polis müdahale etti. Çetin’in cenazesi Altınsu köyünde toprağa verildi. C ‘Sözcü değilim’ MİT’in açıklama yapmadığının anımsatılması üzerine Çiçek, “Kurumların sözcüsü değilim. Bilemem” dedi. Çiçek, eski Orgeneral Işık Koşaner’e ait olduğu iddia edilen ses kaydının ardından sözkonusu ses kaydının yayımlanması ve bunun güvenlik endişesi yaratıp yaratmadığı sorusuna da “Sabırlı olun” karşılığını verdi. OTOBÜSE BOMBA CHP MYK’DE PKK M T GÖRÜŞMES ELE ALINDI KCK DAVASINDA KÜRTÇE SAVUNMAYA RET CHP STANBUL ÖRGÜTÜ l başkanı Salıcı İstanbul Haber ServisiCHP İstanbul İl Başkanlığı’na AB ve Dış İlişkiler ile ARGE’den Sorumlu Bşk. Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı getirildi. Salıcı İstanbul İl Başkanlığı’nda görev yapıyordu. Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK Çalışma Bakanlığı eski müfettişi Seyfullah Beysülen ve Salıcı için değerlendirme yaptı. Alınan kararın ardından yapılan açıklamada İl Başkanlığı’na Salıcı’nın atandığı belirtildi. Salıcı’nın yönetim kurulu listesini hazırlamaya başladığı öğrenildi. 1972’de Gaziantep’te doğan Salıcı, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. Salıcı, Demokrasi İçin Gençlik Platformu ve Sosyal Demokrasi Vakfı kurucuları arasında yer aldı. ‘Terör politikası ‘Adaletsizlikle karşı karşıyayız’ açıklanmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Sözcüsü Birgül Ayman Güler, ses kaydı internete düşen MİT ile PKK yöneticileri arasında yabancı bir ülkenin yetkilisinin koordinatörlüğünde geçen görüşmeye ilişkin, “Türkiye, bu sorunu kendi içinde çözebilecekken, şimdi koordinatörlerden medet ummaktadır. AKP’nin terör politikası yokluğu, sorunun çözümünü Türkiye’nin dışına taşırmış görünmektedir” dedi. Güler, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı da CHP ve kamuoyundan özür dilemeye çağırdı. Güler, CHP MYK toplantısının ardından yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamasında PKKMİT görüşmesine değinen Güler, “Devletin güvenliğinden birinci derecede sorumlu kişilerin görüşmelerinin sızdırılıyor, yayımlanıyor olması, devlete olan güveni önemli ölçüde sarsan hatta yok eden bir boyuta varmıştır” ifadelerini kullandı. Hükümetin bu tür görüşmeler yaptığı kamuoyunda dile getirildiğinde, Erdoğan’ın, “Görüşen varsa ve bunu ispatlamayan şerefsizdir” dediğini anımsatan Güler, şunları kaydetti: “Şimdi soruyoruz; kim dürüst, kim açık, kim ahlaklı siyaset yapıyor?” Güler, “Başbakan Erdoğan’ı hükümetin terörle mücadele politikasının ne olduğunu açıkça paylaşmaya davet ediyoruz” dedi. Yurt Haberleri Servisi KCK davasında yargılanan BDP Mardin Milletvekili Gülseren Yıldırım, duruşmada Kürtçe savunma yapmak istedi. Mahkeme yine “Anlamadığımız bir dil” diyerek savunmaya izin vermedi. Kürt siyasetçi ve insan hakları savunucularının yargılandığı KCK davasının Mardin ayağında, aralarında BDP Mardin Milletvekili Gülseren Yıldırım’ın da bulunduğu 10’u tutuklu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, söz alan BDP Mardin Milletvekili tutuklu sanık Yıldırım, adaletsizlikle karşı karşıya olduklarını savundu. Kendi anadillerinde savunma yapamadıklarını belirten Yıldırım, “Bunun temelinde Kürt sorunu vardır. Kendi anadilim olan Kürtçe dilinde birkaç cümle söylemek istiyorum” diye konuştu. Yıldırım’ın Kürtçe konuşmaya başlaması üzerine mahkeme heyeti sanığın sözlerini keserek tutanaklara “Sanığın mahkememizce anlamadığı Kürtçe diliyle beyanda bulunduğu” diye tutanağa geçirdi. Sanık avukatları ise, müvekkillerinin anadilde savunma talebindeki ısrarının mahkeme tarafından dikkate alınarak tercüman atamasını talep etti. Duruşma 17 Kasım tarihine erteledi. Faciaya kıl payı İstanbul Haber Servisi İstanbul’da seyir halindeki bir özel halk otobüsünde bomba paniği yaşandı. Otobüs şoförü, yolcuların fark etmesi üzerine çantayı caddeye attı. Pakette ses bombası olduğu tespit edildi. Cevizlibağ’dan E5 yan yoldan Sefaköy İnönü Mahallesi’ne ilerleyen özel halk otobüsü yolcuları, boş koltukların birinde bir poşet buldu. Yolcuların ikazıyla poşeti caddenin kenarına atan araç sürücüsü faciayı önledi. Gürültüyle patlayan pakette ses bombası olduğu belirlendi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle