19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 AĞUSTOS 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA DİZİ 7 U Suikastın ilk failleri... mut Operasyonu çerçevesinde yakalanan sanıklar, İran’da hangi kampta ve nasıl eğitim aldıklarını, kimlerle görüştüklerini tüm ayrıntılarıyla anlatacaklardı. Özellikle Ferhan Özmen, Necdet Yüksel ve Oğuz Demir, İran gizli servisi Savama ve İran Kudüs Ordusu’nun ajanları tarafından daha özenle eğitileceklerdi. Tahran, İsfahan, Şiraz, Gazvin, Ahraz ve El Buruz Dağı’nın eteklerindeki kamplarında hem siyasi hem de askeri eğitim alacaklar, bombalı eylem konusunda uygulamalı ve uzman bir şekilde yetiştirileceklerdi. Hem de bu eğitimler birkaç kez tekrarlanacaktı. Mumcu’yu 8 ay adım adım izlediler ‘Bu Kadar Çok Kurula Ne Gerek Var’ Mantığı Parlamentodaki “ezici çoğunluğa” sırtını dayayan siyasi iktidar, ekonomide de tek sesin egemenliğini geçerli kılan adımlar atıyor. 17 Ağustos’ta yayımlanan bir kanun hükmünde kararname ile Radyo Televizyon Üst Kurulu, Telekomünikasyon Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme Kurulu, Kamu İhale Kurumu, Rekabet Kurumu, Şeker Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu gibi düzenleyici ve denetleyici kurullar, doğrudan ilgili bakanların denetimine bağlanıyor. Öylelikle, bir hafta önce kuruluşunun 10. yılını kutlayan Adalet ve Kalkınma Partisi programındaki “Kamusal yaşamın her alanında tam şeffaflık ve hesap verme anlayışını hâkim kılmak için vatandaşların şikâyetlerini kamu adına izleyecek kurum ve kuruluşlar oluşturulacaktır” sözleri yok sayılıyor. “Oluşturmak” bir yana, 1999 yılında sisteme konulmuş olanların kaldırılması için yasa hükmünde yeni bir kararname çıkartılıveriyor. Ekonomik yaşamımızdaki bu önemli değişikliğin sadece gazetemizin, Cumhuriyet’in sayfalarında yer alması; medyamızın korkutucu olarak değerlendirilecek suskunluğunun somut örneklerinden birisidir. CHP Meclis Grubu Başkanvekili Akif Hamzaçebi’nin önceki gün Ankara’da düzenlediği basınla sohbet toplantısında 17 Ağustos’ta yayımlanmış olan kanun hükmündeki kararnamenin önemi üstündeki uyarıcı sözlerinin üstüne gazeteci deyimi ile atlamak yerine, olayı haber değerinde bile görmeyecek kadar yandaşlık eğitimi yapılıyor. Siyasal iktidardan nasıl çekindiğinin örneklerine yenileri ekleniyor. Üçü bir araya gelmiş olsa bile, CHP’li, MHP’li, BDP’li milletvekillerinin imzalarının Meclis’in 1 Ekim’den önce toplanmasına yetmeyeceği gibi acı bir matematik gerçeği 30 Haziran’da sandığa yansıtmış olan seçmen iradesinin yarattığı tek adam olgusu, sadece yürütme erkini değil, yasama ve yargıyı da kendi burgacı altına alacak şekilde bütün katmanlara yerleşmeyi sürdürüyor. Her toplumun layık olduğu yönetimle idare edileceğini anlatan ünlü Fransız hukuk adamı Montesquieu’ya hak verdirecek örnekler sergileyen medyamız, ne yazık ki otosansür uygulamayı bir yaşam biçimi haline getirmekten çekinmiyor. İran’da yapılan eğitimlerinin karşılığını Türkiye’de düzenledikleri eylemlerle ödüyorlardı sanki. Bu suikastlar gerçekten çok önemliydi. Bu önemli suikastlar arasında şüphe yok ki Mumcu’ya düzenlenen suikast Türkiye’de en çok konuşulan ve tartışılan suikast olmuştu. Peki, Mumcu’nun failleri olarak yakalananlar kimlerdi ve Mumcu’ya suikast düzenlediklerini nasıl anlatmışlardı? Abdülhamit Çelik ile Yusuf Karakuş’un Uğur Mumcu’nun “katilleri” iddiasıyla yakalanmaları kamuoyunda büyük heyecan yaratmıştı. Uğur Mumcu’nun katillerinin yakalanacağına kimse inanmıyordu. Yakalandığına da inanmıyorlardı. Herkeste bir şaşkınlık vardı. Hele bu şaşkınlık ileride daha da artacaktı. Çünkü Umut Operasyonu bir matruşkaya dönüşüyordu. Her yeni gelişmenin içinde başka bir gelişme, başka bir olay, başka bir ayrıntı ortaya çıkıyordu. Uğur Mumcu’nun katil zanlıları olarak açıklanan Abdülhamit Çelik ile Yusuf Karakuş’a yer gösterme yapıldı. Umut Operasyonu’nu yürütmekten sorumlu Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı Hamza Keleş’in yer gösterme sırasında ters koyduğu Uğur Mumcu’nun arabasının bu yön değişikliği, sanıklar tarafından fark edilmeyecekti. Savcı Keleş’in dikkatini çeken başka bir şey daha vardı. Sanık Yusuf Karakuş, ifadelerinde sürekli olarak gerçekte isimlerini bilmediği İranlılardan bahsederken kendisini olay çemberinin dışına çıkarmaya çalışıyordu. Yusuf Karakuş, diğer taraftan olay yerine geldiğinde “konuştum” dediği, polisler Kemal A., Remzi K. ile 10 Mayıs 2000 günü; Ahmet T. ise 14 Mayıs 2000 günü, olay tarihinde giydikleriyle elbiselerle yüzleştirilmişti. Yapılan yüzleştirmede Yusuf Karakuş, o dönemde orada görevli olan ve konuştum dediği polisleri tanıyamamıştı. Polisler de onu tanıyamamıştı. Çok boyutlu olarak sürdürdüğü soruşturmada ortaya çıkan bu duruma bir an önce açıklık getirilmeliydi. Keleş, 2 Haziran 2000 tarihinde önce Abdülhamit Çelik’in ifadesini aldı. Çelik, olay yerine hiç gitmediğini ve Uğur Mumcu suikastıyla bir bağlantısı olmadığını söyleyecekti. Keleş, soruşturmalarını derinleştirdi ve bu durumu belgelemek amacıyla 16 Haziran 2000 tarihinde sanıkların kaldığı Eskişehir Kapalı Cezaevi’ne giderek Yu suf Karakuş’un ifadesine yeniden başvurdu. Karakuş, orada Savcı Keleş’e, “Uğur Mumcu suikastıyla bir ilgisinin olmadığına” dair ifadesi verdi. Karakuş, tutanaklara geçen ifadesinde İstanbul’da kendisinin yönlendirildiğini açık açık söyleyecekti. Keleş soruşturmayı daha da derinleştirdi. Savcı Keleş sonunda 11 Temmuz 2000 tarihinde düzenlediği basın toplantısında iddianameyi tamamladığını, Uğur Mumcu’nun ve diğer suikastların zanlılarının yakalandığını açıklayacaktı. Bu kişiler, Kudüs Ordusu Örgütü’nün lider kadrosu olan Ferhan Özmen, Necdet Yüksel, Rüştü Aytufan ve Oğuz Demir’di. Savcı Şanal teröre bakacak ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’i gözaltına alarak İsmailağa soruşturmasını elinden alan eski Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal, Antalya’ya terör ve organize suçlarına bakacak. Yıllardır suç örgütlerine yönelik operasyonlarıyla tanınan organize suçlar savcısı Yusuf Hakkı Doğan ise sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarıyyla ilgilenecek. 2 kilo 300 gram C4 patlayıcı kullandılar Y apılan soruşturmada ve ifadelerde suikastların nasıl işlendiği, ayrıntılarıyla kayıtlara geçiriliyor ve adli süreç başlıyordu. Bu kayıtlara ve ifadelere göre, Uğur Mumcu’ya suikast (özetle) şöyle düzenleniyordu: Necdet Yüksel, 8 ay süreyle Uğur Mumcu’nun evini, arabasını, nereye park ettiğini, çalışma yerleri gibi konularda araştırma ve istihbarat çalışmasını yapmıştı. Eylemden önce görev taksimi yaptılar. Eylemin kesinlikle başarıya ulaşması için bombanın yapımında çok dikkatli davrandılar. 2 kilo 300 gram C4 kullanılan bombayı elektrikli fünye ateşlemeli, bubi kısmında plastik mandal olan güç kaynağı olarak pil kullanılmış kurtulma sisteminin misina ile mıknatısa bağlanan bir düzenekle hazırladılar. Ekspertiz raporları bombanın nasıl konulduğunu daha sonra ayrıntılı bir şekilde gözler önüne serecekti. Cumartesi akşamı Ferhan Özmen, Necdet Yüksel ve Oğuz Demir gece yarısı, Uğur Mumcu’nun evinin bulunduğu Karlı Sokak’a (Uğur Mumcu öldürülmeden önce sokağın adı Karlı Sokak’tı) doğru inen ara yola kadar arabayla geldiler. Ferhan Özmen’in kullandığı araçtan Necdet Yüksel ve Oğuz Demir indi. Ferhan Özmen araçla Karlı Sokak’ı geçti, Koza Sokak’ın kesiştiği yerde aracını park ederek bekledi. Oğuz Demir ile Necdet Yüksel ellerinde bombayla sokağa girdi. Oğuz Demir, duvar dibinde Uğur Mumcu’nun arabasının altına girerken Necdet Yüksel gözcülük yaptı. 2030 saniye içinde bombayı araca yerleştiren Oğuz Demir, arabanın altından çıktı. Uğur Mumcu’nun arabasının bir yanının duvar dibinde olması işlerini kolaylaştırmıştı, kendilerini görünmez kılmıştı. Bombayı yerleştirdikten sonra Necdet Yüksel ve Oğuz Demir, Ferhan Özmen’in kendilerini bekleyeceği yere doğru hızlı, ama şüphe çekmeyecek şekilde yürüdü. Özmen ise beklediği sokakta geçen arabalardan şüphelenince randevu yerini terk etmişti. Necdet Yüksel ve Oğuz Demir, biraz daha yürüdü, sonra da bir ticari taksiye binerek Ferhan’ın evinin yakınlarında indiler. Ferhan’ı kendilerini evde bekler buldular ve beklemeye başladılar. Odatv iddianamesi eylüle İstanbul Haber Servisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz’den Ergenekon dosyalarını devralan savcı Cihan Kansız’ın yürüttüğü ve gazeteciler Ahmet Şık ile Nedim Şener’in de şüphelileri arasında bulunduğu Odatv soruşturmasında iddianamenin yazımına başlandığı belirtildi. Savcı Kansız’ın önceliği verdiği Odatv dosyasına ait iddianamenin eylül ayında tamamlanması bekleniyor. Kışlalı’ya Kışlalı’ya A şeytani şeytani plan plan C MY B SÜRECEK hmet Taner Kışlalı, ta 1992 yılından itibaren takip edilmeye başlanmıştı. 1999 yılına gelindiğinde Rüştü Aytufan da istihbari çalışmalara katılıyordu. Eylemden 6 ay önce, şeytanın aklına gelmeyen bir yöntemle eylemin başarıya ulaşıp ulaşamayacağını “denemeyanılma” ve “şartlandırmaalıştırma” yoluyla anlamaya çalıştılar. Aracının sileceğinin üzerine bir kola kutusu koydular. Kışlalı derslerini bitirmiş evine gitmek üzere okuldan çıkmış, kola kutusunu sileceğin üzerinden hiç düşünmeden kızgın bir şekilde yere atmıştı. Eylemciler, Kışlalı’nın bu kontrolsüz davranışının farkına vararak belleklerine kazıdılar. Kışlalı, bir kez daha aynı yöntemle denenecekti. Bu sefer kola kutusu yerine boş meyve suyu kutusu sileceklere konacak, Kışlalı yine aynı tepkiyi gösterecekti. Artık sıra bombanın yapımına gelmişti. Eylemin yapılacağı 21 Ekim 1999 gününden bir gün önce Ferhan Özmen, bomba malzemelerinin bulunduğu Rüştü Aytufan’ın evine geldi. Gelirken saat ve pil getirmişti. Bira kutularından bomba yapacaklardı. Kola, meyve suyu kutularına alışkın olan Kışlalı’nın, bira kutusuna da aynı hareketlerle alıp yere atmak isteyeceğini düşünüyorlardı. Bu nedenle bombayı basınçtan kurtulmalı yani harekete duyarlı yapacaklardı. Bombayı hazırlayan Ferhan Özmen, Rüştü Aytufan’ın evinden ayrıldı. Aynı günün gecesiydi. Saat 21.30 sularında Necdet Yüksel ve Ferhan Özmen, Rüştü Aytufan’ın Turan Güneş Bulvarı’ndaki evinin önüne arabayla gelerek korna çaldılar. Rüştü, hazırlanan bombayı montun cebine koydu, aşağıya indi ve arabanın arka tarafına oturdu. Ferhan Özmen’e ait 06 YT 096 plakalı arabayı Necdet Yüksel kullanıyordu. Rüştü, arabadayken, “Arabada giderken elimize bira alalım ve bira içiyormuş imajı verelim” diye öneride bulundu. Ferhan Özmen bu öneriyi olumlu buldu ve saat 22.00 sularıydı. Arabanın içerisinde Ferhan Özmen, hazırlamış olduğu bombanın üst kapağını açarak bombanın zaman ayarlamasını ve son bağlantısını yaptıktan sonra kapağı kapattı ve bombayı Rüştü Aytufan’a uzattı. 40 dakika sonra bombanın basınçtan kurtulma sistemi aktif hale gelecekti. Rüştü Aytufan, bombayı tekrar montunun cebine koydu ve elini montunun cebinden çekmedi. Bombayı koyarken parmak izi kalmasın diye siyah renkli bir kadın eldiveni giymişti. Ferhan Özmen’in arabada beklemesine karar verildi. Necdet Yüksel ve Rüştü Aytufan arabadan indi. Kışlalı’nın otomobilini evinin önünde park edilmiş halde gördüler, bombayı yerleştirmek üzere geldikleri yoldan geri döndüler. Dikkat çekmemek için sokaktan sitenin çıkış tarafına doğru yürürken ilk solda bulunan sokağa girdiler ve Ahmet Taner Kışlalı’nın oturduğu sitenin etrafında bir tur attıktan sonra otonun yanına geldiler. Kışlalı’nın otosuna yaklaşır ken Rüştü’nün elinde bira kutusu, Necdet Yüksel’in elinde kutu Fanta vardı. Rüştü, gözcülük yapan Necdet Yüksel’in gölgesinde bombayı yerleştirmek üzere otoya yaklaştı. Elindeki bira kutusunu Necdet Yüksel’e verdi. Bombayı iki sileceğin arasına ve ön cama yaslayarak yerleştirmek için sürücü kapısına yaklaştı. Tam bu sırada ana caddeden Ahmet Taner Kışlalı’nın evinin karşısındaki siteye bir otomobil girmek istedi ve site bekçisi kapıyı açmada gecikti. Otomobildeki sürücü kornaya basarak bekçiyi uyardı. Bekçi kapıyı açarken Rüştü Aytufan, bir an görülme korkusunu yaşadı. Sonra yavaşça Necdet Yüksel’e “Önümde dur, bekçi beni görmesin” dedi. Rüştü Aytufan’ın bu tereddüdüyle birlikte bombayı yerleştirmesi sadece 10 saniye sürmüştü. Necdet Yüksel ve Rüştü Aytufan sakin, ama seri adımlarla kendilerini otomobilde bekleyen Ferhan Özmen’in yanına geldiler. Ama Ferhan Özmen’i tanımıyormuş gibi yaparak arabanın yanından geçip parkın içine girdiler. Ferhan Özmen arabayı çalıştırdı, çevrede bir tur attı ve parkın yanına gelerek kendisini bekleyen Rüştü Aytufan’la Necdet Yüksel’i alarak yoluna devam etti. Otomobilde giderken Rüştü Aytufan’ın, “Sitenin bekçisi bizi görmüş olabilir. Bombayı gidip geri alalım” önerisini Ferhan Özmen, “Çok riskli olur” diyerek kabul etmedi. Yolda giderken almış oldukları bira ve Fanta kutusun arabadan dışarı attılar. Rüştü Aytufan, bomba koyarken kullandığı eldiveni çıkardı, arabaya bıraktı. Yüksel ve Özmen, ilk olarak Rüştü Aytufan’ı evine bıraktı... şçiye gözaltına kınama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, dün ortak bir basın açıklaması yaparak Çalışma Bakanlığı’nın kesinleşmiş kararına ve Çukurova Üniversitesi ile imzalanan protokole rağmen yürütülen ihalelere karşı eylem yapan işçileri destekledi. İhale salonunun kapısında polisin müdahalesiyle Devrimci Sağlıkİş Sendikası üyesi işçilerden 6’sının yaralanıp, 25’inin gözaltına alınması kınandı. Diyarbakır’a yeni cezaevi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın referandum öncesi Diyarbakır’a verdiği yeni cezaevi sözü gerçek oluyor. Diyarbakır’da yeni ceza infaz kurumu yapımına ilişkin ihale, 15 Ağustos’ta gerçekleştirildi. 130 bin metrekare alanda inşa edilecek cezaevinin inşatın, 800 günde tamamlanması öngörülüyor. Öğrenci değişimi yapılacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mevlana Değişim Programı kapsamında yurtiçindeki üniversiteler ile YÖK’ün diplomalarına denklik verdiği yurtdışındaki üniversiteler protokol imzalayarak karşılıklı öğrenci değişiminde bulunacak. Önlisans ve lisans öğrencilerinin akademik başarı ortalamasının 2.5, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin ise 3 olması şartı aranacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), 11 bin 544 kadroya yapacağı öğretmen ataması için 18 Ağustos’ta başlayan başvuru süresi bugün sona erecek. MEB, 26 Ağustos 2011 tarihinde 11 bin 544 kadrolu öğretmen ataması yapacak. C MY B Öğretmen başvurularında son gün
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle