19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul B Edirne B Kocaeli B Çanakkale B İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak PB Sinop PB Samsun PB Trabzon Y Giresun Y Ankara B 29 34 30 31 32 35 35 27 27 28 27 28 32 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B B B B B Y 30 32 30 34 35 35 38 37 36 36 31 28 27 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra PB AmsterdamPB Brüksel PB Paris PB Bonn PB Münih B Berlin B Budapeşte B Madrid A Viyana Y 20 21 21 21 19 21 26 21 24 21 28 36 26 Belgrad B 26 Sofya PB 28 Roma A 30 Atina A 34 Zürih Y 26 Moskova PB 27 Aşkabat A 37 Taşkent A 41 Baku A 30 Bişkek A 38 Tiflis Y 28 Kahire A 36 Şam A 34 16 AĞUSTOS 2011 SALI Ülkemizin kuzeydoğu kesimleri parçalı bulutlu, Doğu Karadeniz ile Kars, Ardahan ve Iğdır çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı 1 ile 3 derece artarak ülke genelinde mevsim normalleri civarında seyredecek. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Ağustos GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen RTE’ye bir jest yaptı Esad. Hama’dan tankları çekti. Başka kentlere gönderdi. Lazkiye’yi tanklar bir yandan iki savaş gemisiyle denizden vurdu: 29 ölü! Başbakan, son üç askerin şehit düşmesinden sonra ikinci kez “Bıçak kemiğe dayandı” dedi. “Bıçak kemiğe dayandı”, kulaklara hoş geliyor ama bre kudretlim, Ortadoğu Araplarının aslanı, İslam âleminin gözbebeği; güzel diyorsun, bıçağı kemiğe dayıyorsun ama… …arkası gelmiyor. Bugüne dek herhalde on bin kez bıçağın kemiğe dayandığına benzer söylemlerle kükredin! Sonuç: Son bir ayda 30 şehit! Bıçak kemiğe dayandıııı dedi, peki sonra? Suriye, ya öyle mi, tanklara savaş gemilerini de ekleyerek halka ateş açarak yanıt verdi. Bıçak kemiğe dayandıııı dediğin an PKK’den, “Bizi izlemeye devam edin” mesajları gelmeye başladı. Uzun lafın kısası Bay Başbakan, içimizdeki dışımızdaki son gelişmeler; böylesi sert, içi boş, kof açıklamaların beş paralık değeri olmadığını kanıtladı. Bu son sert çıkışınız olsa olsa iftar yemeğinde topladığınız AKP il başkanları ile her sözüne inanan saftirikleri gaza getirebilir. Bu türden atıp tutmalardan kamuoyuna gına geldi. Söz değil sonuç istiyor, sonuç! Eski, günü geçmiş mavallar kamu vicdanını artık tatmin etmiyor. “Bölücü terör örgütü ile arasına mesafe koymayanlar da (BDP) bu suça iştirak ediyorlar. Burada açıklamak istiyorum ve onlar da bunun bedelini ödemeye mahkum olacaklardır” diyorsunuz; diyor da: Bir de bakıyorsunuz BDP milletvekillerini ant içmeye davet ediyor. Ant içerlerse yeni anayasa çalışmalarına elbette katılacaklarını yakın adamları açıklıyor. Demokratik özgürlük diye federatif devlet özlemini açığa vuran BDP çıkışı bu ülke yasalarına uymuyor, suç işliyor. Başbakan, BDP’nin uygulama aşamasına getirdiği demokratik özerkliğe karşı, “Yerel özerklik, bilmem ne özerklik geçin onları geçin” demekten öteye hiçbir şey yapmıyor, yapacağı işaretini de vermiyor. Başbakan, BDP’nin “kendi kendilerine bu ülkenin şehirlerinde ‘gayrimeşru, illegal parlamentolar’ oluşturduklarını” söylüyor. Bu, bir anayasal suç mudur? Evet! İkinci bir Meclis, gayrimeşru, illegal parlamento mudur? Evet! Bu gerçeği açıklayan da Başbakan, gereğini yapmayan da aynı Başbakan! Ama bir mazereti var RTE’nin. “Bizim medeniyetimiz” dediği İslamda “Kimse ramazan ayında kurşun atmaz, kan dökmez” diyor. Ama Müslümandan saydığı PKK, ramazan ayıdır diye Müslüman kanı dökmeyi ertelemiyor. Ramazanı yarıladık. PKK saldırılarına devam edecek; RTE ise bu mübarek ayda PKK’li kanı dökmeyecek! Bu arada ramazandan sonra teröre ve siyasal bağlantılarına karşı yeni önlemlerle harekete geçileceğini söyleyen Başbakan’a; yeni önlemleri muhalefet partileriyle görüşerek yaşama geçireceğini içeren vaatler ne oldu diye sormak gerekiyor. Örneğin bu önlemler arasında PKK’nin başını ezmek için Kandil’e kapsamlı bir askeri hareket söz konusu mu? Ana muhalefet sorumluluğunu bilen bir parti olduğu için böyle lastikli konulara, Kandil sorununa girmiyor. MHP lideri Devlet Bahçeli ise durmadan, “Kandil’de yuvalanan canilerin inlerini başlarına geçirmek ve tümüyle yok etmek için AKP hükümetinin artık harekete geçmesini” istiyor. Ortadoğu’nun kudretli adamına gelince; RTE için Kandil’i vurmak, sınırlarımızın güneyinde bir güvenlik şeridi kurmak çocuk işi. Kandil’i PKK örgütünün başına geçirecek... ...ufak tefek (ABD gibi) bir engel olmasa! Trajedi yaşanıyor Kuraklık ve açlığın hüküm sürdüğü bölgeden dönen ‘Yeryüzü Doktorları’ durumun içler acısı boyutlara ulaştığına dikkat çekti İstanbul Haber Servisi Afrika’da kuraklığın ve açlığın hüküm sürdüğü bölgelerde bir trajedi yaşandığını belirten AKP Adıyaman Milletvekili Murtaza Yetiş, “Bölgede çok ciddi anlamda yoksunluk ve yoksulluk var. Çocuklar çıplak ayakla Afrika sıcağında 34 gün yürüyerek Somali’den Kenya’ya gelmişler” dedi. Eski milletvekili Dr. Süleyman Gündüz de bölgede 30 yıldır bir insanlık trajedisi yaşandığını ifade ederek “Bugün artık bunun tahammül edilemez bir seviyeye geldiğini gördüklerini” söyledi. TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi Dr. Murtaza Yetiş, Dr. Süleyman Gündüz ve Dr. Mehmet Güllüoğlu’ndan oluşan Yeryüzü Doktorları ekibi, Kenya’nın başkenti Nairobi’den İstanbul’a geldi. Yetiş, Türkiye’nin bölgeye ciddi anlamda katkı yapmaya çalıştığını belirterek “Yeryüzü Doktorları olarak kısa vadede kamp yakınlarında bir sağlık merkezi oluşturmak ve orta vadede de kampa bağlı Dağdad bölgesinin bağlı olduğu Galisa şehrinde bir sağlık merkezi üzerinden çalışmaları GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Yeryüzü Doktorları ekibi, Kenya’daki izlenimlerini anlattı. mızı organize etmeyi planlıyoruz” diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Somali’ye gerçekleştireceği ziyaretle ilgili olarak da Afrika’daki izlenimlerini kendisine aktaracaklarını ifade eden Yetiş, “Türkiye büyük oranda Somali tarafına yoğunlaşmış durumda ki bu çok önemli. Aslında bu insanlara, göç etmeden bulundukları yerde temel yaşam koşulları sağlanmalı. Hem TİKA hem de Kızılay’ın, kamp bölgesinde de bulunması gerekiyor” dedi. Süleyman Gündüz de Dadgad’da bulunan kampları gez diklerini, kampın gıdadan sağlığa, giysiden suya kadar birçok ihtiyacı bulunduğunu anlatarak “Gerçekten Somali ekseninde Afrika boynuzunda çok büyük bir trajedi yaşanıyor. Göç mutlaka Somali içinde tutularak, bölgeye yardım kuruluşlarının etkin olarak müdahale etmesi gerekiyor” diye konuştu. Dr. Güllüoğlu da Afrika’da yaşananların yeni olmadığını belirterek sorunun çözümü için yardımların daha kalıcı hale getirilmesi ve uzun döneme yayılacak şekilde planlanması gerektiğini kaydetti. doğum günü çakışınca, büyük bir buluşma yaşadım. İki yıldır hemen hiçbir duruşmada beni yalnız bırakmayan dostlar... İstanbul, Ankara, İzmir, Anadolu’nun pek çok yerinden gelen “korku duvarını aşmış” duyarlı yurtsever insanlar... Zaman zaman duruşma salonuna da gelen, kalemlerini her fırsatta Silivri’deki hukuksuzluğa karşı kullanan meslektaşlar... Ve 12 Haziran’da CHP’den milletvekili seçilen yeni yol arkadaşlarım... Geleceklerini öğrenince sevinmiş, kendimce rakamsal tahminler yapmaya çalışmıştım. Edinebildiğim kadarıyla 47 kişilik tam listeyi paylaşmadan geçemeyeceğim: Grup başkanvekilleri Emine Ülker Tarhan, Muharrem İnce, genel başkan yardımcıları Alaattin Yüksel, İzzet Çetin, Süheyl Batum, Erdoğan Toprak, Umut Oran. Milletvekilleri Ali Özgündüz, Ali İhsan Öztürk, Aytun Çıray, Ali Rıza Öztürk, Aşkın Türeli, Aylin Nazlı Aka, Dilek Yılmaz, Emre Köprülü, Faruk Loğoğlu, Faik Turay, Gökhan Günaydın, Gürkut Acar, Haydar Akar, Hülya Güven, Hasan Akgöl, Hasan Ören, İsa Gök, İhsan Kalkavan, Kazım Kurt, Mevlüt Aslanoğlu, Melda Onur, Mustafa Moroğlu, Mehmet Hilal Kaplan, Mevlüt Dudu, Mehmet Ali Edipoğlu, Mahmut Tanal, Musa Çam, Mehmet Kesimoğlu, Nur Sertel, Nurettin Demir, Oktay Ekşi, Özgür Özel, Ramiz Topal, Recep Gürkan, Ramazan Kerim Özkan, Refik Eryılmaz, Sakine Öz, Tufan Köse, Tolga Çandar, Veli Ağababa. Milletvekili arkadaşların çoğunluğuyla önceden hukukum vardı. Muharrem İnce ile Yalova’daki ilk konferansın tarihini anımsamaya çalıştık; 95 ya da 96 olmalıydı... Alaattin Yüksel’le ayaküstü İzmir günlerini konuştuk... Erdoğan Toprak’la ilk kez yıllar önce, “Cumhuriyet için neler yapılabilir” toplantısında tanışmıştım... İzzet Çetin’in sendikacılık günleri geldi geçti gözümün önünden... Umut Oran, Ankara ziyaretlerine Bolu çikolatası ile gelirdi. Bir an tadını anımsadım. Faruk Loğoğlu ile ilk Lozan kitabını yazdığında uzun uzun sohbet etmiştik... Gökhan Günaydın’ın kendisinden önce adıyla tanışmıştım, “Zımba gibi biri yetişiyor” demişlerdi... Mevlüt Aslanoğlu’na kafasındaki son projeleri sormak istedim, zaman yoktu... Mustafa Moroğlu ile kısa bir “adaş muhabbeti” yaptık... Mevlüt Dudu’yu görünce İskenderun geldi gözlerimin önüne... Hülya Güven’le 9 Eylül Üniversitesi’ndeki ortak tanıdıkları bulmaya çalıştık... Musa Çam, güleryüzüyle hiç değişmemiş... Nur Sertel’le en son Didim Barış Günü konferansında yan yana olduğumuzu anımsadım... Prof. Nurettin Demir yılları biraz başına sürmüş, o kadar... Oktay Ekşi, Oktay abim zaten 2.5 yıldır beni hiç yalnız bırakmayanlardan... Ramazan Özkan’la Burdur Gölü kıyısındaki sohbetimizi anımsarken, “Kemal Arslan’a selam iletebilir misin” diye sormadan edemedim... Tolga Çandar’ı selamlarken, “Sende bre bizim oğlan” sözleri döküldü ağzımdan... İsa Gök’le cezaevinde de dertleşmiştik... Bütün paylaşıma sütun yetecek gibi değil, arkadaşlarım yersizliğime versinler. 8 Ağustos günü akşam saatlerinde koğuşa girdiğimde plastik sehpanın üzerinde lastiklerle bir arada tutulmuş kocaman bir mektup harmanı buldum. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Zühal Samlı’nın 3 Ağustos günü yaptığı, “5 Ağustos günü saat 16.00’da Türkiye’nin her yerinden tutuklu milletvekillerimiz Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’a destek mektubu gönderin” çağrısı üzerine Türkiye’nin pek çok yerinden postanelere akın olmuş. Mektupları masanın üzerine yığdım. Okumaya başladım, bitecek gibi değil. Mektuplara başka bir yazıda değinmek istiyorum. Şimdilik bulutlar dolusu teşekkür demekle yetiniyorum. Gecenin ilerleyen saatlerinde gündüz yoğunluğunda doyasıya bakamadığım gazetemizin ikinci sayfasındaki ilanı tablo gibi karşıma koydum. Yıllar sayfa sayfa geçti gözümün önünden. 8 Ağustos benim için “siyasal doğum” da oldu... Kendimi daha güçlü ve daha çok şey yapma sorumluluğunda hissediyorum... Bu duygularıma pınarlık eden herkese selam olsun... Dinci kuruluşların kurumu gölgede bırakması ayrılık nedeni olarak gösteriliyor Kızılay’da sürpriz istifa Küçükali’nin ayrılığını Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki Somali polemiği nedeniyle yıpranmasına bağlayanlar da var. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali “sağlık sonunlarını” gerekçe göstererek görevinden istifa etti. Küçükali, veda mesajında, “Artık dinlenme vaktinin geldiğini anladım” derken istifanın perde arkasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki Somali polemiği ile bazı dinci yardım kuruluşlarının Kızılay’ı gölgede bırakan çalışmaları olabileceği belirtildi. Küçükali, çalışma arkadaşlarına hitaben kaleme aldığı ve “Çok sevgili çalışma arkadaşlarım” diye başlayan mesajında, sürpriz kararının gerekçesini açıkladı. Her insanın yaşamında önemli dönüm noktalarıyla inişlerin ve çıkışların olduğunu belirten Küçükali, “Her insan, ailesi başta olmak üzere ona emek verenlerce hayata hazırlanır, onu yorumlar ve yaşar. Fani hayatın kısaca özeti budur dersem sanırım abartmış olmam” dedi. Küçükali’nin istifasının Erdoğan’ın Somali ziyareti öncesine rastlaması dikkat çekti. Erdoğan’ın Somali’ye gideceğinin açıklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Somali için önce kendilerinin harekete geçtiklerini açıklamıştı. Küçükali’nin bu süreçte yıpranmış olabileceği belirtilirken bir diğer olasılık olarak da bazı dinci yardım kuruluşlarının son dönemde Kızılay’dan daha ön planda yer alması üzerinde duruluyor. Türk Kızılayı Genel Sekreteri Muzaffer Komit, kararın kendileri için de süpriz olduğunu söleyerek “Kurumda binlerce karar alınıyor ve bu kararlar içinde genel başkan ile ters düştüğümüz kararlar olabilir. Ancak son 23 aydır hiçbir fikir ayrılığımız yoktu” dedi. Türk Kızılayı Genel Merkez Yönetim Kurulu, Genel Başkan Küçükali’nin istifasının ardından olağanüstü toplandı. Toplantıda, en geç 2 ay içerisinde genel başkan seçimli, tek maddelik olağanüstü kongre kararı alınacak. ‘Kavgamızda yaşıyor’ stanbul Haber Servisi 68 Kuşağı öğrenci liderlerinden Harun Karadeniz ölümünün 36. yılında, dostları ve ailesi tarafından Karacaahmet’teki mezarı başında anıldı. Harun Karadeniz’in eşi Hülya Karadeniz, 68’liler Birligi Başkanı Sönmez Targan, CHP gençlik örgütleri, BirlikDayanışma Hareketi Derneği üyeleri, Tüm GD üyelerinin katıldığı törende, Refik Durbaş’ın Harun Karadeniz için yazdığı şiir okundu. Karadeniz’i anmak için bir araya gelen grup, “Harun Karadeniz kavgamızda yaşıyor”, “Yolumuz işçi sınıfının yoludur” sloganlarıyla mezarlıkta toplandı. Törende konuşan Sönmez Targan, “ 68 hareketi bir üniversite reformuyla yola çıkmıştır. Bir gençlik hareketidir. 68 kuşağı hiçbir zaman ölmedi” diye konuştu. 36 yıldır yapılan anma törenlerinin kendisini mutlu ettğini dile getiren Hülya Karadeniz is “Hoşgörüsü ve üstün zekâsıyla onu tanıdığım için çok mutluyum, çok sevinçliyim” dedi. 1. KOŞU: F: Icy Kiss (1), P: İris Ece (2), PP: Violent Storm (4), S: Thereziko (3). 2. KOŞU: F: Fluent (4), P: My Bolt Son (2), PP: Deniz Prensesi (3), S: My Bolt Girl (6). 3. KOŞU: F: Turabi (4), P: Amir Bey (7), PP: Alpsoy (3), S: Salur (1). 4. KOŞU: F: Nisan Izabella (7), P: Darya (4), PP: Forest Fire (6), S: Cross Runner (1). 5. KOŞU: F: Bankroll (1), P: This Is It (2), PP: Alaz (3), S: Kırım Girl (4). 6. KOŞU: F: ALTILI GANYAN Ateş (1), P: Dinç Girl (4), PP: 4 7 1 1 4 4 Miss Asya (5), S: Frankie (2). 7. 9 5 KOŞU: F: Burjuva (4), P: Man 7 4 2 tarkızı (9), PP: Neşecik (3), S: 3 6 3 8 Preveze (1). 8. KOŞU: F: Sülüş1 1 3 han (4), P: Ferisu (5), PP: Mir8/5 6 şanhan (8), S: Hürağa (3). Yeni savcılar belirlendi İstanbul Haber Servisi İstanbul’da yeni kurulan 3 özel yetkili ağır ceza mahkemesinin duruşma savcıları belirlendi. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) kararıyla İstanbul 15, 16 ve 17’nci ağır ceza mahkemelerine savcı olarak Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde görevli özel yetkili Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ergül ve Ufuk Ermertcan ile özel yetkili olarak yeni atanan savcılardan Seyfettin Atıcı görevlendirildi. Buna göre, bir süre “Balyoz Planı” soruşturmasını yürüten Ergül’ün, İstanbul 15’inci, Atıcı’nın 16’ncı ve “Ergenekon” soruşturmalarını kısa bir süreliğine özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız ile birlikte yürüten Ermertcan’ın da 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşma savcısı olarak görevlendirildiği bildirildi. Baybaşinler yargıç önünde İstanbul Haber Servisi Bolivya’dan İstanbul’a gelen bir gemide, 281 kilo 500 gram kokainin ele geçirilmesiyle ilgili Abdullah Baybaşin ve oğlu Çağdaş Baybaşin’in de aralarında bulunduğu 13’ü tutuklu, 16 sanığın uyuşturucu kaçakçılığından yargılanmasına başlandı. Abdullah Baybaşin, uyuşturucunun ele geçtiği tarihte İngiltere’de cezaevinde olduğunu öne sürdü. Cezaevinden çıkınca, İbrahim Akpınar aracılığıyla, kendisine uyuşturucu kaçakçılığı teklifi yapıldığını, ancak kabul etmediğini söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle