Katalog

16 AĞUSTOS 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER Tüm mal varlığını eğitime bağışlayıp köyüne döndü HATAY (AA) İstanbul Boğazı’ndaki yalısı dahil, tüm mal varlığını eğitime bağışlayıp memleketi Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Batıayaz köyüne yerleşen 84 yaşındaki hayırsever Bedii Sabuncu, hiç çocuğu bulunmamasına karşın “çocuklarım” dediği 4 bin öğrencinin eğitime bağışladığı okullarda eğitim görmesinin gururunu yaşıyor. Sabuncu yaşadığı Batıayaz köyünde yaptığı açıklamada, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden 1950’de mezun olduktan sonra Hatay, Ankara ve Antalya’da inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, birikimleriyle yatırım yaptığını, bu yatırımlarını da “hayırların en güzeli” dediği eğitime harcadığını söyledi. Bugüne kadar 59 ülke gezdiğini, bunlardan birçoğunun eğitimde geri kalmış ülkeler olduğunu anlatan Sabuncu, “Türkiye’nin en büyük eksikliğinin de eğitim olduğunu gördüm. Bu yüzden ülkenin geleceği için en önemli konu olan eğitime katkı sağlamaya karar verdim” diye konuştu. Okul yapımının yanı sıra İstanbul Boğazı’ndaki yalısı, işyeri ve oturduğu ev dahil tüm mal varlığını Türk Eğitim Vakfı’na (TEV) bağışladığını ifade eden Sabuncu, “Hiç evlenmedim ama yaptırdığım okullarda 4 bin çocuğum var” dedi. 3 Bu da yalısını bağışlayan bilge Demokrasi, Laiklik ve ‘Tahammül Etmek’ Üzerine Son günlerde laiklik tartışmaları neden acaba yeniden alevlendi? Neden eskiden kendileri için “demokrasi” isteyen siyasal İslamcılar, şimdi demokrasiye (ve tabii onun önkoşulu olan laikliğe) “tahammül ediyoruz” aşamasına geldi? Bu sorunun yanıtı galiba çok basit: Yeterince güçlendiklerini düşünüyorlar da ondan! Artık demokrasi onlar için güçlenme aracı değil, tam tersine totaliter ideolojilerini dayatmanın önünde bir engel! Nitekim “tahammül etme” söyleminin arkasında, “şartların müsait olmadığı” gerekçesi açıkça söyleniyor. Peki “şartlar müsait olunca” ne olacak? Demokrasiye “Paydos” mu denilecek? Ayrıca “tahammül etme” davranışı niçin sadece tek bir gruba ait olsun? Ya o gruba “tahammül etmek” durumunda olanlar? Aslında demokrasinin hak ve özgürlüklerinden yararlanarak güçlenmek isteyen totaliter ideoloji sahiplerinin çıkmazı ve açmazıdır bu: Demokrasiyi, laikliği, hukuk devletini sadece kendi hakları, kendileri için isterler. Biraz güçlendikten sonra da artık ne demokrasi, ne laiklik ne de hukuk devleti umurlarında olur. Oysa bu tutum ve davranış bir kısırdöngüdür: Hiçbir sorunu çözmediği gibi hiçbir gruba, hiçbir topluma da mutluluk getirmez… Sadece kin ve nefreti körükler! Ne zulmü ortadan kaldırır ne mazlumiyeti… Sadece zalimlerle mazlumların yer değiştirmesine yol açar! Bu konudaki çelişkileri Ahmet Hakan iyi yakalamış… Bakın Hürriyet Pazar Gazetesi’ndeki yazısında “Tahammüle Reddiye” başlığı altında neler diyor: “Bir zamanlar ‘Bir arada barış içinde yaşamak’ nutukları atan dindar öncüler, şimdi ‘tahammül’ nutukları atıyorlar. Keşke zayıf oldukları günlerde de, ‘Biz kendi dışımızdakilere ancak tahammül ederiz, ona göre’ demiş olsalardı. Hiç olmazsa dürüst davranmış olurlardı. Ama demediler. Güç ellerine geçince dillerinin altındaki baklayı çıkardılar. Şimdi, ‘Biz ancak tahammül edenlerden olabiliriz’ diyorlar… …Bu zamana kadar hep ‘hoşgörü dini’ olarak anlattıkları dini, artık bir ‘tahammül dini’ haline getireceklermiş. Farklıdan nefret edecekler, farklıyı beğenmeyecekler, farklıyla bir arada yaşamak istemeyecekler ama el mecbur katlanacaklarmış. Ta ki farklıyla bir arada yaşama mecburiyeti ortadan kalkana kadar...” Ahmet Hakan daha sonra, tahammül etmenin karşılıklı olduğunu belirtiyor ve farklı grupların birbirine kin ve nefret duyarak tahammül etmesinin arkasında yatan tehlikeye işaret ediyor: “Şartların olgunlaştığını düşünen, tahammül mülkünü yıkmaya hazır olacak.” Sevgili okurlarım, demokrasinin ve onun önkoşulu olan laikliğin gereği birbirine tahammül etmek de değil, hoşgörü göstermek de değildir… Demokrasinin, laikliğin anlamı, herkesin birbirinin dinine, imanına, inancına, inançsızlığına, yaşam biçimine, kendisine istediği saygıyı göstermesi ve devletin de bunu hukuk aracılığıyla korumasıdır. Demokrasinin gereği, hoşgörü ya da tahammül değil, anayasayla ve yasalarla da desteklenen saygıdır, saygı… Kendine istediğin saygı! Çürüyen ceset oksijen maskesiyle çıkarıldı SİVAS (Cumhuriyet) Hulusi Deniz (59) yalnız yaşadığı evinde ölü bulundu. Mahalleye yayılan kötü koku nedeniyle fark edilen talihsiz adamın cesedini, itfaiye ekipleri oksijen maskesi takarak çıkardı. 2 çocuk babası TCDD emeklisi Deniz’in tuvalette öldüğü tespit edildi. Beş bine satılık Ayakları kuş, kulakları tavşan ADIYAMAN (Cumhuriyet) PTT çalışanı Mustafa Selçuk, Tetelek mevkisinde ilginç bir hayvan gördüğünü söyledi. Hayvanı yakalayıp incelediğini ve ne olduğuna bir türlü karar veremediğini belirten Selçuk, “Ayakları kuşa, kulakları tavşana, başı, vücudu ve kuyruğu ise fareye benziyordu. Uzun kuyruğunun ucunda renkli kıllar vardı” dedi. çocuk gelin Gelincik tüm ülkeye yayılacak SEV L ARINAN Geri dönüşü çok zor hasarlar bırakır Uzmanlar küçük yaştaki kız çocuklarının evlendirilmesinin bireyin ve toplumun sağlığını bozacağını, o yaşta bir çocuğun anne olmanın sorumluluklarını yerine getirmesinin mümkün olmadığını, bunun bireyde geri dönüşü çok zor hasarlara neden olacağını belirtiyorlar: “Bu bireyde, depresyon, kaygı bozukluğu, intihar girişimi gibi birçok soruna neden olmaktadır..” Damadı görmedim bile Adıyaman’daki ailesi tarafından 2 yıl önce zorla evlendirilen adının açıklanmasını istemeyen bir kız çocuğu “Annemi, babamı, kardeşlerimi 2 yıldır görmüyorum, çok özledim” diyerek söze başlıyor. Küçük kız, kendisini görmeye gelenlerden hangisinin damat olduğunu dahi bilmeden evlendiğini, kısa sürede hamile kaldığını ve geçen yıl bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini anlatıyor. Çilemiz bebekken başlar Küçük anne, kı Bebeğin hayatını kurtardı, azar işitti Haber Merkezi Bartın’da, 28 haftalık olarak dünyaya gelen bebeğin Ankara’ya sevk edilmesi için Sağlık Bakanlığı’ndan ambulans helikopter istendi. Helikopter, İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü sahasına teknik şartlar nedeniyle inmek zorunda kaldı. Helikopterin inmesinin ardından sahaya gelen İl Gençlik ve Spor Müdürü Şakir Erdem, tepki gösterdi. Kuvöze konularak sahaya getirilen bebek, Ankara’ya götürüldü. HES ‘kıyımı’na ÇED raporu desteği RİZE (AA) Rize İdare Mahkemesi, Çayeli ilçesinin Senoz Vadisi’nde yapılması planlanan Uzundere 2 Regülatörü ve HES projesi için bakanlıkça verilen “ÇED gerekli değildir” kararını iptal etti. Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, kararda, bakanlıkça projelere “ÇED gerekli değildir” kararı verilmesinin otomatik hale getirilmemesi gerektiğinin belirtildiğini kaydetti. ANKARA Kadın sığınmaevlerindeki yetersizlikler için harekete geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Ankara Barosu’nun yaşama geçirdiği “Gelincik Projesi”ni ülke geneline yayma kararı aldı. Şiddet gören kadına destek verecek olan barolar, hukuki yardım, barınma ve psikolojik destek başta olmak üzere birçok alanda mağdura yardım edecek. Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu, Bakan Şahin ile yaptıkları toplantıda “Projeyi bütün barolara yaygınlaştıralım” fikrine vardıklarını kaydetti. zının kendisi gibi olmasını istemediğini belirterek “Hamileyken hep bir oğlum olsun istedim ama olmadı. Bizim oralarda erkek olarak dünyaya gelmek ayrıcalıktır. Ama kız doğmuşsanız çileniz bebekken başlar. Kimi zaman okula gidemezsiniz, kimi zaman erkeklere alınan bir çift ayakkabıdan bile mahrum kalırsınız. Ama Allah kız verdi. Kızımın sonu da benim gibi mi olur diye düşünüyorum” dedi. SEYFETT N METE ÇORUM Çorum, Amasya, Yozgat, Çankırı ve Tokat gibi İç Anadolu kentlerinde evlenemeyen veya dul kalan erkekler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden çocuk yaştaki kız çocuklarını eş olarak “satın alıyor”. Kız çocukları, 1000 ile 5 bin lira arasında “satılıyor”. Bu yolla binlerce kız çocuğu evlendiriliyor. Şanlıurfa’da 13 yaşında anne olan N.Ç’nin dramı, Çorum’da ailesi tarafından önce 4 inek karşılığı, daha sonra da 10 bin lira başlık parası karşılığı evlendirilen 14 yaşındaki K.A’nın durumu yürekleri burktu ancak yetkililer küçük yaşta evlendirilen ve anne olan kız çocukları konusunda hâlâ önlem almadı. Hangi evde nasıl kız var biliyorlar ‘Yaklaşanı tutuklarım’ CEM L C ĞER M Yaralı caretta caretta için seferber oldular BODRUM (Cumhuriyet) Kuyucak’taki bir sitenin sahilinden 100 metre açıkta yaralı bulunan caretta caretta, tatilciler ile Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi yetkililerince kurtarıldı. Ekipler, kaplumbağanın üzerine ıslak havlu koydu ve deniz suyu döktü. Kaplumbağanın durumu ağır. SAMSUN Samsun’da yılda 1500’e yakın “aile içi şiddet” olayının yaşandığını belirten Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, “Samsun’da durum iç açıcı değil. Tüm kurumlarımızla şiddeti önlemek için seferber olduk” dedi. Koruma kurullarının toplantısına katılıp mağdur kadınları dinleyen Başsavcı, “Devletin koruma altına aldığı kadınlarımıza veya çocuklarımıza yaklaşanı veya tehdit edeni direkt tutuklatırım” dedi. Mecbur kaldıklarında hastaneye gidiyorlar Çorum Barosu avukatlarından Özer Akpınar, bu konuda yasal düzenlemelerin yeterli olduğunu, ancak bu tür evliliklerin kolay kolay adli makamlara yansımadığını söyledi. Akpınar, “Çorum’da bu tür evliliklere sıkça rastlamak mümkün. Bu tüm ülke genelinde çok yaygın bir evlilik yöntemi. Bu yasal olmayan evlilikler ancak doğum ya da hastalanma nedeniyle hastanelere başvurulduğunda ortaya çıkıyor. Çorum adliyesinde bu tür yasal olmayan evliklerin dosyası bir hayli kabarık” dedi. Hedef Dövdü, tecavüz etti, yaraladı saptırılıyor Bursa’da da iki kişinin, temizlik bahanesiyle eve çağırdıkları kadına tecavüz ettikten sonra gasp ettikleri iddia edildi. Kadının görüntülerini kameraya kaydeden S.K. (41) ve G.E sopayla dövdükleri kadının 300 lirası ile cep telefonunu aldı. Zanlılar tutuklandı. Daha çocuk yaştaki kızların, Çorum, Amasya, Yozgat, Çankırı ve Tokat gibi İç Anadolu kentlerinde evlenemeyen veya dul kalan erkeklere 1000 ile 5 bin lira arasında satıldığı belirtildi. Amasya, Yozgat, Çankırı, Çorum ve Tokat gibi İç Anadolu kentlerinde binlerce kişinin bu yolla küçük yaştaki kızlarla evlendiği belirtildi. Bu yolla evlenen, adının açıklanmasını istemeyen bir kişi şunları anlatıyor: “Yaşadığımız ilde Güneydoğu’yu bilen kişiler var. Bunlarla bir kente gidiyorsun ve burada bu işleri ticaret gibi gören kişiler var. Onlar hangi evde nasıl kız var biliyor. Mesela köye gidiyorsun tüm köy kızları sıraya diziliyor. Sen içlerinden birini seçiyorsun. Sonra kızlar gidiyor. Bu kişiler size soruyor, hangisini beğendin diye. Sen de karar veriyorsun. Sonra fiyatları söyleniyor. Fiyatlar ise 1 ile 5 bin TL arasında değişiyor. Uygun olanı alıp geliyorsun. Kızların itiraz etme şansı hiç yok. Kimi zaman ailesi de sizinle geliyor.” Antibiyotikli balık tartışması Temizlikçiye tecavüz iddiası 4 kişiye 47’şer bin ANKARA (AA) On Numara’da kazanan numaralar “3, 4, 11, 12, 26, 28, 30, 35, 36, 37, 38, 42, 43, 46, 55, 63, 69, 70, 74, 76, 78 ve 79” olarak belirlenirken, 10 bilen 4 kişi 47 bin 90 TL 55 kuruş kazandı. Çekilişte 9 bilenler 1550 TL, 8 bilenler 74 TL 30 kuruş, 7 bilenler 13 TL 15 kuruş, 6 bilenler 2 TL 35 kuruş, hiçbir numarayı bilmeyenler ise 1 TL 90 kuruş kazandı. C MY B C MY B Yurt Haberleri Servisi zmir’in Bornova ilçesi Çamdibi semtinde boşandığı karısıyla konuşmak isteyen Ş.Ç. (30), çıkan tartışmanın üzerine eski eşi Gülay Korucu’yu (26) tabancayla yaraladı. S.Ç. daha sonra kaçarak eski eşini yaraladığı yerin 100 metre ilerisinde, kendini vurdu. Tabancadan çıkan merminin başını sıyırdığı S.Ç’nin hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Genç kadın yoğun bakımda. Korucu’nun yakınları kadının Ş.Ç. tarafından tehdit edildiğini ve korunma talebinde bulunduğunu ileri sürdüler. Kocaeli’nin zmit ilçesinde kendisinden ayrılmak isteyen sevgilisi Serap K’yi darp ettiği öne sürülen Erkan K. gözaltına alındı. KL M ÖNGEL Komşu kurtardı Serap K. çığlıklarını duyan komşularının polise haber vermesi üzerine kurtuldu. Erkan K., adliyeye sevk edildi. Ordu’da da 14 yaşındaki genç kızı, boğazını bıçakla keserek yaraladığı iddiasıyla gözaltına alınan B.A. çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı. Genç kız tedavi altına alınırken B.A, mahkemece serbest bırakıldı. ANKARA Yarımada Çevre Platformu sözcüsü Ümit Bora, Cumhuriyet’in antibiyotik verilen çiftlik balıklarına ilişkin haberine açıklama gönderen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na sert tepki gösterip yanıtsız kalan sorulara yanıt verilmesini istedi. Bora, bakanlığın ağustos ayında alınan 135 adet numunede olumsuz sonuç çıkmadığını açıklamasına tepki göstererek “2006’da Gerence Koyu Orkinos Çiftlikleri ile kıyıdan alınan su numunelerinde deniz kirliliğinde sınırın aşıldığına dair rapor elimizde. Şimdi yıl 2011, 5 yılda denizi kim temizledi diye soruyorum. Bakanlık deniz suyu parametrelerini yükseltti. Deniz ancak lağım gibi olduğunda kirli çıkar. Bakanlık acele ile yer değiştirmiş balık çiftlikleri listesini açıklayabilecek mi?” diye sordu.