19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 16 AĞUSTOS 2011 SALI 12 DIŞ HABERLER [email protected] Madrid yönetiminin Beşşar Esad’a siyasi sığınma önerisi sunduğu öne sürüldü Yazarımız yıllık izninin bir bölümünü kullandığından yazılarına bir süre ara vermiştir DÜNYANIN GÖZÜ SUR YE’DE İspanya teklifi Dış Haberler Servisi Dünyanın sert tepkilerinin hedefindeki Suriye’de ordunun dün de operasyonlara devam ettiğine yönelik haberler gelirken Devlet Başkanı Beşşar Esad’a İspanya’nın siyasi sığınma önerisi götürdüğü öne sürüldü. İspanya’da yayımlanan El Pais gazetesi, Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero’nun, geçen temmuz ayında gizlice Şam’a gönderdiği bir danışmanı aracılığıyla Esad’a İspanya’da siyasi sığınma hakkı teklif ettiğini yazdı. Zapatero’nun uzun yıllar dış politika danışmanı olan ve bir süre önce AB’nin güney Akdeniz özel temsilcisi görevine atanan Bernardino Leon’un gerçekleştirdiği Şam temaslarında İspanya’nın Esad rejimine şiddetin hemen durdurulması, Madrid’de muhalif isimlerin de yer alacağı yeni hükümetin oluşturulmasına ilişkin bir takvimin belirleneceği, Suriyeli tüm tarafların yer alacağı bir konferansın düzenlenmesi teklifi sunduğu bildirildi. Rejime yakın kişilerle görüşmeler yapan Leon’un ayrıca Esad ile ailesine ülkelerini terk etmeleri halinde İspanya’da siyasi sığınma hakkı verilmesi vaadinde bulunduğu kaydedildi. Leon’a yakın kaynaklara dayandırılan haberde İspanyol temfini yeniden gözden geçirir duruma geldiği ancak yine de önerinin hâlâ geçerli olabileceği savunuldu. Yabancı ajanslar, merkezi Londra’da olan Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü’nün de aralarında olduğu bazı gruplar, aktivistler ve bölge sakinlerine dayandırdıkları haberlerinde Suriye ordusunun Lazkiye kentine önceki gün gibi dün de denizden ateş açtığını duyurdu. El Cezire, kentin Raml El Filistini bölgesine iki savaş gemisinin açtığı ateşte ve tank destekli operasyonlarda cumartesiden beri ölenlerin sayısının 23’ten 29’a yükseldiğini bildirdi. Lazkiye’de Yaşamını yitirenler arasında 2 yaşındaki bir dün de ordunun çocuğun da bulunduğu öne sürülüyor. operasyonları sürdü. AP ajansının haberinde ise Lazki(Fotoğraf: EPA) ye’de dün askerlerin bölgeden kaçmaya çalışanlara ateş açması sonucu bir kişisilcinin Şam dönüşünde Esad’ın uzlaşma yoluna nin öldüğü kaydedildi. Suriye’nin orta kesimgitmeyeceği görüşünü taşıdığı belirtildi. AFP’nin lerindeki Humus’ta dün tankların desteğinde ashaberinde, El Pais’in Leon’un Esad’la da bir ara kerlerin operasyon düzenlediği bildirildi. Bazı ya geldiğini yazdığı ancak temsilcinin yardımcı kaynaklar, özellikle Hula’dan yoğun silah seslarının bunu reddettiği ifade edildi. leri geldiğini, askerlerin evlere baskın düzenHaberde, son haftalarda Esad yönetiminin, mu lediğini ve gözaltıların yaşandığını duyurdu. Huhalif hareketlere karşı güç kullanması ve sivil ölüm mus, Hama ve İdlib’deki operasyonlarda önceki lere neden olmasından dolayı İspanya’nın tekli gün 4 kişinin öldüğü bildirildi. ‘Suriye’ ç şi Olduğunda... Beşşar Esad, gösterileri bastırmak için girdiği şiddet sarmalında geçen hafta sonu yeni bir aşama daha kaydetti: Suriye Devlet Başkanı bu defa yalnız tankları devreye sokmakla kalmadı, Akdeniz kıyısında kendi halinde bir turizm merkezi olan Lazkiye’ye savaş gemileriyle ateş açtı… Türkiye’den arabayla Lübnan’a inerken çeşitli defalar geçmiş olduğum bir tatil beldesi Lazkiye… Suriye’nin bir nevi Marmaris’i… İnsanların tam bu mevsimde güneşlenmek için plajlarına koştuğu bu mütevazı tatil kenti, savaş gemilerince denizden kuşatma altına alınıyor. Alevi mezhebine mensup “Esad’ların memleketi” olarak nam salan kentin, Sünni mahallelerinden 20 ölü ve onlarca yaralı çıkıyor… Bunlar, daha birkaç gün önce Ankara’nın ele güne “Esad mesajımızı aldı. Tanklarını geri çekti!” diyerek övünmesi üstüne oluyor. Davutoğlu ve Başbakan Erdoğan’ın gücü, anlaşılan yalnız içerde acı gerçeğe parmak basan Kılıçdaroğlu ve muhalefete geçiyor. Alayıvalayla yapılan Şam çıkarması ardından, Suriye yönetimi kan banyosuna bıraktığı yerden devam etti. “DavutoğluEsad” görüşmesinin fiyaskoyla sonuçlandığını vurgulayan dış basın organları buna ilk andan işaret ettiler ve Şam’da görüşmeler sürerken dahi, Esad’ın katliama hiç ara vermediğini söylediler. Artık uluslararası basında bile espri konusu olan “sıfır sorun politikası” ile ün kazanan(!) Dışişleri Bakanımız ile Başbakan karşılıklı oturup samimi bir durum muhasebesi yapacaklarına, Kılıçdaroğlu’na yüklenmeyi fırsat bildiler. Suriye’de çözümlemesi kolay görünmeyen büyük “gölge oyununa” teksif olacaklarına, içerde dikkat dağıtmak/skor yapmak amacıyla ana muhalefet liderine zehir zemberek laf yetiştirmeyi vazife bildiler. Başbakan ile Davutoğlu’nu da içeren çevresinin, Ortadoğu siyasetinde yaptığı birinci hata her şeyden önce bu: Dış politika üzerinden iç politika, iç politika üzerinden dış politika yapmak… ‘Adım’ beklentisi sürüyor Dış Haberler Servisi Rejim karşıtlarına karşı sert tutumuyla tüm dünyanın tepkisini toplayan Suriye’de, Türk yetkililerin öngördüğü “iki haftalık süre içinde” gerekli değişiklikler yapılmaması halinde ne yapılacağı konusunun belli olmadığı ileri sürüldü. New York Times gazetesindeki bir haberde Suriye güvenlik güçlerinin, ramazan olmasına rağmen muhaliflere yönelik saldırılarını pazar günü daha da sertleştirdiğine, Lazkiye’nin hedef alındığına dikkat çekilirken aktivistler ve yerli halkın, ilk kez sahilde demirli gemilerden ateş edildiğini söyledikleri kaydedildi. Şiddetin geçen hafta yoğun temaslara yol açtığına da değinen gazete, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Şam ziyaretinin yanı sıra ABD Başkanı Barack Obama’nın Başbakan Tayyip Erdoğan, Suudi Kralı Abdullah ve İngiltere Başbakanı David Cameron ile görüşmelerine vurgu yaptı. Haberde “Diplomatlar, Türk yetkililerin, en azından Batılı müttefiklerin onayıyla, Esad’ın hükümetine niteliği tam belli olmamakla birlikte anlamlı değişiklikler yapacağı iki haftalık bir süre öngördüklerini söylediler. Hükümet bunu yapmazsa diplomatlar, yanıt olarak atabilecekleri adımların tam ne olacağı konusunda pek emin gibi görünmüyorlar” denildi. Hükümetin gücü içeriye yetiyor Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ‘Operasyonlar durmazsa diyalog kalmaz’ dedi Ankara’dan Şam’a rest IRAK Yılın en kanlı günü dün ülke çapında Irak’tahayatını kaybetti, 230 meydana gelen saldırılarda 66 kişi kişi de yaralandı. Sabah saatlerinden itibaren aralarında Kut, Tikrit, başkent Bağdat, Taci, Necef, Bakuba, Kerkük, Ramadi, Kerbela, Han Beni Saad, skenderiye, Musul ve Balad kentlerinin de bulunduğu 17 kentte peş peşe saldırılar yaşandı. Kerkük’teki Süryani Ortodoks Kilisesi’ne de gece patlayıcı atıldı. (Fotoğraf: EPA) Time: Anahtar neden Türkiye’de? Öte yandan Time’ın internet sitesinde yer alan bir analizde de Beşşar Esad’ın çağrılara uymayı reddetmesinin Türkiye’yi Batılı güçlere ve Suudi Arabistan’a yakınlaştırdığı belirtildi. “Türkiye, Neden Suriye İle İlgili Bölgesel Güç Oyununun Anahtarını Elinde Tutuyor?” başlıklı analizde halk ayaklanmalarının, Suriye’yi, sadece İran ve Arabistan değil Türkiye’nin de dahil olduğu karmaşık bölgesel güç oyununun odağı haline getirdiği öne sürülerek, Türkiye ve İran’ın “Suriye’nin kilit yabancı müttefikleri” olduğu ancak iki ülkenin Şam ile “çok farklı” ilişkileri bulunduğu kaydedildi. ‘Gizli teknoloji Çin’in elinde’ Dış Haberler Servisi Eski El Kaide lideri Usame bin Ladin’in öldürüldüğü operasyon sırasında düşen, radara yakalanmayan hayalet teknolojisine sahip olduğu bildirilen helikopterin enkazının Çinli uzmanlar tarafından incelendiği öne sürüldü. İngiliz Financial Times gazetesi, Pakistanlı yetkililerin, Çinli mühendislerin helikopter enkazına ulaşmasına izin verdiklerini, ABD’nin, hayalet helikopter teknolojisinin Çin’in eline geçmesi anlamına gelen bu iznin, PakistanABD ilişkilerini bozacağını iddia etti. Bir Blackhawk helikopteri, Pakistan topraklarında düzenlenen ve Bin Ladin’in öldürüldüğü 2 Mayıs’taki operasyon sırasında arızalanarak düşmüş ve Amerikan komandoları helikopter enkazını bırakmak mecburiyetinde kalmıştı. Pakistan’ın en üst düzey istihbarat birimi olan ISI yetkilileri ve Pakistan Genelkurmay Başkanı Asaf Kayani ise Çin’e izin verildiğini yalanladılar. srail’den konut onayı Dış Haberler Servisi İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Batı Şeria’daki en büyük Yahudi yerleşim birimi olan Ariel’de 277 konutun yapımına onay verdi. Söz konusu projenin, İsrail Başbakanı Netanyahu hükümeti döneminde, en büyük inşaat projesi olduğu belirtiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın Türkiye’nin operasyonları durdurması beklentisini görmez gelip Der el Zor ve Lazkiye’de operasyonlara devam etmesi üzerine Ankara, Şam’a “Bu konuda diyaloğumuzu keserim” restini çekti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’den halkta kayıplara yol açan operasyonlarını durdurmasını talep ederek, “Operasyonlar durmazsa bundan sonra bu süreç üzerinde atılacak adımlar konusunda konuşulacak bir şey de kalmaz” dedi. Davutoğlu, önceki gün ve dün Suriyeli mevkidaşı Velid el Muallim ile yaptığı telefon görüşmelerinden de sonuç çıkmayınca, Şam yönetimine son sözünü söyledi. Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı’nda yaptığı kısa açıklamada, Suriye’deki son gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Esad ise yaptığı görüşmeye atıfla “Operasyonların derhal durdurulması talebinde bulunduk. Türkiye’nin hiçbir şekilde, masum sivillerin can kaybına yol açan operasyonlara yeşil ışık yakması söz konusu değildir. Olmamıştır, olmayacaktır. Bunun bilinmesinde fayda mülahaza ediyorum” diyen Davutoğlu, “Bildiğiniz gibi Hama’dan tankların çekilmesi ve Hama’nın önce sayın büyükelçimize, sonra da uluslararası ve Türk medyasına açılması bu adımları oluşturmuştur. Ancak daha sonra perşembe akşamdan başlamak üzere, bugüne kadar maalesef operasyonların durdurulması bir yana, yoğunlaşması ve yaygınlaşması söz konusu olmuştur” dedi. pucu balkon konuşmasında Daha gerilere dönmeyi bırakalım; Başbakan’ın son 12 Haziran seçimlerinden sonra yaptığı “balkon konuşmasında” söylediklerine bakalım: “Bağdat, Şam, Beyrut, Kahire, Saraybosna, Baku, Lefkoşa ve diğer tüm kardeş ve dost ülkeleri buradan muhabbetle selamlıyorum!” demişti bir Osmanlı hükümdarı edasıyla yaptığı o konuşmada Başbakan: “Bugün İstanbul kadar Saraybosna kazanmıştır. İzmir kadar Beyrut kazanmıştır, Ankara kadar Şam kazanmıştır, Diyarbakır kadar BatıŞeria, Kudüs, Gazze kazanmıştır.” İzleyen tüm gözlemcilerin ağzının faraş gibi açılmasına yol açan bu sözlerin ardından patlak veren ilk Suriye krizinde RTE, ardından nitekim gene aynı söylem çerçevesinde; “Suriye Osmanlı bakiyesidir. Orada yaşananlar bizim iç işimizdir!” deyiverdi. İçinde yaşadığımız çağda hiç misal! Mısır için “Efendim orası Büyük Britanya Krallığı’nın önemli bir bakiyesidir. Orada yaşananlar bizim iç işimizdir!” diyen bir İngiliz başbakanı gördünüz mü? Ya da… Mağrip ülkeleri için sözün gelişi; “Hop, o topraklar bizden sorulur!” diye böbürlenen bir Fransa cumhurbaşkanına rastladınız mı? Bu büyük bir skandal olur. Eski sömürge imparatorluklarının miraslarını devralan güçlü ülkelerin liderleri; jeopolitik, tarihin çekimi şu bu.. gibi nedenlerle bu tür değerlendirmelere hiç yabancı olmasalar da, bunları asla söze dökmezler… Boşuna tepki alıp, durduk yerde kendilerine çelme takmak yerine, saman altından su yürütmeyi yeğlerler… Diplomasi aslında büyük ölçüde böyle sessiz sakin, başarıyla saman altından su yürütmek sanatıdır. Diplomasiyle “büyüklük taslamak” / “böbürlenmek” kolayına yan yana gelmez. AKP Türkiyesi’nde bunun tam tersi yapılıyor. Dış politika, içerdeki tribünlere bizde aynı zamanda güçlü “koz” olarak oynandığı için, “oralar bizden sorulur!” havalarıyla Şam’a gidiliyor… Şam derken… bildiğini okumaya devam ettiğini ve edeceğini herkesin gözüne sokarak gösteriyor. Tankların ardından… kruvazörler bile güzelim tatil kentleri üzerine salınıyor… Dünya medyasında art arda, “Türk Dışişleri Bakanı’nın Esad’la görüşmesi hüsranla sonuçlandı” minvali haberler, yorumlar çıkıyor. Başbakan ve Dışişleri Bakanı “Hay Allah! Keşke önden böyle büyük konuşmasaydık? Büyük söz söylemekle acaba fazla mı acele davrandık? Boş boğazlık mı ettik?” diye kendi kendilerine olsun! hesaplaşma yapacaklarına… iç politikayla dış politikayı gene iç içe geçirerek, Ankara’da konuyu eleştiren ana muhalefete çatıyorlar. AKP liderliğini tanıyan dünya âlem oysa olayın farkında. Hindistan’ın eski Türkiye büyükelçisinin “Asia Times”ta bu bağlamda yazdığı satırlarla bitirelim yazıyı: “Komşularla sıfır sorun doktrini yerle bir oldu” dedikten sonra eski Hindistan elçisi M. K. Bhadrakumar sözü şöyle noktalıyor: “Türk karakterindeki iki zıt özellik, bu süreçte birbirine üstün gelmek için mücadele edecek: Zorlayıcı ve iddialı davranıp hayranlık kazanmak ve zevahiri kurtarmak.” Sizce bu özelliklerden hangisi üstün gelir? ‘Mazur görülemez’ Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne Der el Zor’da ne Lazkiye’de yaşananlar mazur görülemez. Bu yaşananların herhangi bir şekilde insan hakları bağlamında sadece içişleri ile olarak görülmesi söz konusu olamaz. Bu operasyonlar derhal durdurulmalıdır, askeri mevcudiyet şehirlerden çekilmeli ve hayat bu anlamda normale dönmelidir.” Şam yönetimine rest çeken Davutoğlu, “Derhal bu operasyonların durmasını bekliyoruz, talep ediyoruz. Suriye halkına da mesajımız şudur: Haklı demokratik talepleri konusunda Türkiye; Mısır, Tunus, Libya halkının nasıl yanında olduysa Suriye halkının da yanında olmuştur. Bu ilkesel bir pozisyondur” dedi. “Ümidimiz bu sesimize kulak verilir ve operasyonlar derhal durdurulur” diyen Davutoğlu, hiçbir şart öne sürülmemesi gerektiğini de belirtti. Davutoğlu, “Bunun kamuoyumuzca, Suriye halkınca ve uluslararası kamuoyunca bilinmesinde fayda mülahaza ettik” diye konuştu. Ahmet Davutoğlu, Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed Kamil Amr ve Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cude ile telefonla konuştu. Görüşmede, Suriye’deki durum ve Ortadoğu’daki diğer gelişmelerin ele alındığı belirtildi. Zevahire fit olmak 32 yıl sonra yeniden Dış Haberler Servisi Mısır ordusu tankları, İsrail ile 1979’da Camp David Antlaşması’nın imzalanmasından bu yana ilk defa Kuzey Sina’da yer alan Ariş, Refah ve Şeyh Zuvaid kentleri ile bu kentlerin çevresinde konuşlandırıldı. Mısır’da yayımlanan bağımsız El Masri el Yovm gazetesi, tankların Mısır’daki halk ayaklanmasının ardından bölgede kaybolan otoriteyi tekrar sağlamak üzere yerleştirildiğini yazdı. Mübarek yargılanırken çatışma çıktı Yolsuzluk ve halk isyanına katılanlara ateş emri verdiği suçlamasıyla yargılanan eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek dün ikinci kez hâkim karşısına çıktı. Mübarek, ilk duruşmada olduğu gibi yine mahkemeye sedye ile getirilip, demir kafes içine konulurken, aynı davada yargılanan oğlu Alaa öperek babasına destek verdi. Hâkim, bundan sonraki duruşmanın 5 Eylül’de yapılmasını kararlaştırdı ve duruşmaların televizyonlardan yayımlanmasına yasak getirdi. Duruşma sürerken mahkeme önünde Mübarek yandaşları ile karşıtları çatıştı ve 10 kişi yaralandı. (AFP/AP/Mısır Devlet Televizyonu) ‘Başkente yaklaştık’ Dış Haberler Servisi Libyalı muhalifler, başkent Trablusgarp yakınlarındaki iki kenti ele geçirdiklerini ve başkente ilerleyişlerini sürdürdüklerini duyurdu. Muhalif kaynaklar, Zaviye’nin de büyük bölümünü ele geçirdiklerini söylediler. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle