19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul PB Edirne B Kocaeli Y Çanakkale B İzmir A Manisa A Denizli A Zonguldak Y Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y B Ankara 29 32 28 30 32 33 34 25 28 29 27 25 28 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB B Y A B B PB B B B PB PB Y 28 28 27 33 35 35 35 36 31 34 29 28 29 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte Y Madrid PB Viyana Y 19 20 21 21 20 20 21 24 27 27 28 36 29 Belgrad B 29 Sofya Y 29 Roma B 26 Atina B 31 Zürih Y 28 Moskova PB 29 Aşkabat A 38 Taşkent A 44 Baku B 35 Bişkek A 35 Tiflis Y 31 Kahire B 34 Şam PB 34 Ülkemizin kuzey ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Batı Karadeniz kıyıları, Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve batısı ile Sakarya, Kocaeli, Kastamonu, Yozgat ve Sivas çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. 14 AĞUSTOS 2011 PAZAR TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 Ağustos GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada çözümleniveriyor. Örnek teravih namazı! Günlerdir teravih namazı var mıdır yok mudur? Kılınır mı kılınmaz mı diye tartışılmadı mı? O kadar tartışıldı ki kimi din uzmanları peygamberin teravih namazı kıldığını söyledi. Kimileri de hayır kılmadı, diye karşı çıktı. Oysa bu ülkede sorunlar bakın bir anda nasıl çözülebiliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı; ülkemizi ramazan ayının ilk gününden beri meşgul eden bu konudaki tartışmalara; “İslamda teravih namazı vardır. Peygamberimiz de kılmıştır” diyen bir açıklamayla son noktayı koydu. Açıklamanın önemli yanı ise; Hazreti Muhammed’in teravih namazı kılmadığını iddia etmenin “akla ziyan olduğunu” vurgulaması! Bu görüş geniş bir alanı kapsıyor. Akla ziyan söylemi peygamberin teravih namazı sorunu ile kısıtlanabilir mi bu ülkede? Bu ülkede örneğin özgürlüklerin kısıtlandığını iddia etmek; “akla ziyan” sayılıyor... İktidara yalakalıkla gazetelerde, iş dünyasında aklını ziyan etmeyenler gırla. Gerçek demokrasi, özgürlük gibi kavramları yüksek sesle savunanlar, yazanlar ise akıllarını ziyan edenler. Elbette çoğunlukta! İleri demokrasi aldatmacasıyla özgürlüklerin ırzına geçenlere direnenler ya Silivri’yi mesken tuttular ya da kıt kanaat yaşamaya çalışıyorlar! Son günlerde Amerika ve Avrupa’daki krizin bize de bulaşması olasılığıyla da kafalarımızı yormayalım... Bu uğraş da bir bakıma akla ziyan. Zira depremi Allah’ın eseridir diye sindirenlerin yaşadığı bir ülkede, olası bir ekonomik krizi bilimsel nedenlerle açıklamaya, anlatmaya kalkışmak akılcı bir yöntem değildir. Batı’daki kriz bilançosu: Fransa sıfır büyüme. Yunanistan ikinci çeyrekte 6.9 küçüldü. İtalya 2 yılda 45.5 milyar Avro kısıtlayabilir. Fransa büyümeyebilir. Yunanistan küçülebilir. İtalya milyar Avro’lar kısıtlayabilir. Ama bu örneklere bakarak son kriz Türkiye’ye teğet bile geçmez demek akla ziyan değildir. Zaten Batı’daki salgın krizin, bizi etkilemeyeceği güvencesini veriyor hükümet. Topluma akıl veren yöneticilerimiz var. Yanı başımızdaki krizi deprem diye niteliyor, ama hiç değilse ekonomik deprem Allah’ın işidir demiyorlar. Diyorlar ki; “Önemli olan nedir? Binamız sağlam mı, kolonlarımız sağlam mı, önemli olan bu!” Bir ricası var hükümetin. Yaşamın gerektirdiği harcamalarda “ufak bir yavaşlamayı” gerekli görüyorlar. Özetlersek hükümet sloganını: Halkımıza, ayağını yorganına göre uzat, diyor... Bu slogan bir memur fıkrasını akla getiriyor: ABD Başkanı Obama, İngiltere Başbakanı Cameron ve Başbakan RTE bir araya gelmişler. Gazeteciler Başkan Obama’ya soruyor: “ABD’de bir memur ne kadar parayla geçinir? Siz kaç para veriyorsunuz?” Obama yanıtlamış: “Ben 2 bin dolar veririm. Bin doları ile geçinirler. Geri kalan bin doları ne yaparlar, nerede harcarlar hiç sormam.” Gazeteciler aynı soruyu İngiltere Başbakanı’na sormuşlar, şöyle yanıtlamış: “Ben memuruma 3 bin sterlin veririm. Geçinmesi için 2 bin sterlin yeterli. Artan bin sterlin ne yapar, nerede harcar, beni ilgilendirmez.” Gazeteciler Başbakan RTE’ye sormuşlar aynı soruyu: “Türkiye’de bir memurun geçim standardı nedir? Kaç para ile geçinebilirler? Siz memurunuza kaç para veriyorsunuz?” RTE yanıtlamış: “Türkiye’de bir memurun geçinebilmesi için en az 500 milyon lazım. Ama ben 250 milyon veriyorum. Geri kalan 250 milyonu nereden bulurlar, nasıl geçinirler, hiç bilmiyorum.” İyi pazarlar! Suriye’de yaşananlar konusunda Türkiye ve ABD’nin pozisyonlarına ilişkin yaşanan tartışmaya yakından bakmakta yarar var. Tarafların genel pozisyonları şöyle: ABD: Washington yönetimi Beşşar Esad rejiminin gitmesinden yana bir politika izliyor. Esad’ın devrilmesiyle bölgede on yıllardır kemikleşmiş durumdaki İranSuriye bloku ortadan ikiye bölünecek ve ABD’nin baş düşmanı Tahran yönetimi tamamen yalnızlaştırılacak. Bunun doğal sonucu olarak, HAMAS ve Hizbullah’a, Şam yönetimince verilen her türlü (silah, maddi ve lojistik yardım) destek de büyük ölçüde kesilecek. ObamaClinton ikilisi, bu iki sonucun da ABD ve İsrail’in çıkarına olacağı kanaati taşıdığı için Esad’dan bir an önce kurtulma arzusu içinde. Arap Baharı’nın Suriye’deki esintilerine Esad rejiminin gösterdiği kanlı tepki ABD’nin bu arzusuna ulaşmasında elini oldukça güçlendirmiş durumda. TÜRK YE: ABD’nin izlediği “İran’ın yalnızlaştırılması” stratejisi, Türkiye’nin de uzun vadeli çıkarlarıyla örtüşüyor. Ancak Esad’ın devrim yoluyla yönetimden ayrılması, ardından gelecek belirsizliklikler nedeniyle arzu edilmiyor. Esad’ın kendi kendini reforme edebilmesi için Ankara uzun süredir yoğun çaba harcadı. Ancak tek hesap hatası, Esad’ın yönetime tam anlamıyla hâkim olduğunu düşünerek hareket etmekti. Arap Baharı sırasında yaşananlar bunun böyle olmadığını ve gerçek gücün Esad’ın etrafındaki gü Ankara’nın Suriye politikası: deleri içeren basın açıklamasına, Beyaz Saray’dan önemli bir ifade eklenmesi Türkiye’nin dikkatinden kaçmadı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada bugüne kadarki en sert ifade kullanılarak “Suriye Esad’sız çok daha iyi olacak” ifadesine yer verildi. Ankara’dan yapılan Başbakanlık açıklamasında ise doğal olarak bu çok önemli ifade yer almadı. Esad’ı ittir, Obama’yı frenle venlik bürokrasisinde olduğunu ortaya koydu. bama son sözü söylemek üzere ObamaClinton ikilisi Mısır’da Hüsnü Mübarek, Libya’da da Muammer Kaddafi’nin sonunu işaret eden “Artık gitmeli” sözünü Esad için henüz telaffuz etmiş değil. ErdoğanDavutoğlu ikilisi Obama’yı frenlemeye çalışırken diğer taraftan da Esad’ın acil olarak adım atmasını sağlamaya çalışıyor. Ancak ABD’nin beklenen “git” açıklamasını bugün ya da yarın yapma olasılığı Ankara’yı ciddi biçimde kaygılandırıyor. Çünkü son söz söylenip diyalog kapısı kapanınca ABD’nin, bir sonraki aşamaya geçerek Esad rejimine karşı siyasi, ekonomik ve büyük olasılıkla askeri yaptırımlar için Türkiye dahil tüm müttefiklerinin kapısını çalması kaçınılmaz hal alacak. İşte o zaman ‘taşeronluk’ tartışması gerçek anlamda gündeme gelecek. Birkaç gün içinde yaşanacaklar, sadece Suriye’nin geleceği hakkında değil, Obama yönetiminin iddia edildiği gibi Erdoğan’ı dinleyip dinlemediği hakkında da herkese fikir verecektir. O nkara: Esad’ın gücü yetmeyecek Türkiye’nin izlemekte olduğu politika, muhalefetin ileri sürdüğü gibi ‘ABD’nin taşeronluğu’ndan ziyade, daha önce Libya sürecinde yaşanan “arada kalmışlık” görüntüsü sergiliyor. Erdoğan’ın “Suriye Osmanlı bakiyesi. Orada yaşananlar bizim iç işimizdir” şeklindeki son derece hatalı yaklaşımına rağmen Türkiye Suriye’ye askeri bir müdahalenin kesinlikle parçası olmaya niyetli değil. Hükümet, sürecin hızla ABD’nin arzuladığı yöne gittiğini görüyor ancak Esad sonrasını öngöremediği için değişimin onun liderliğinde yaşanmasını arzuluyor. Davutoğlu’nun Şam ziyareti, yaklaşan fırtına öncesindeki son uyarı niteliğindeydi. Esad’dan ‘akan kanın durdurulması, militer güçlerin kışlalarına dönmesi, insan haklarına A saygı ve siyasi partilere izin verilerek demokratik seçimlere gidilmesi’ taleplerini süratle yerine getirmesi istendi. Ziyaret sonrasında Türkiye’nin Şam büyükelçisinin ve uluslararası basının Hama’ya alınması olumlu sinyal olarak algılanmakla birlikte diğer önemli beklentileri karşılamaktan çok uzak. Ankara’da devletin üst noktalarındaki ortak kanaat, “Esad istese de bu adımları atmaya gücü yetmeyecek” şeklinde. Cumartesi Anneleri 333. kez yakınlarının akıbetini sordu. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Haftalar mı, günler mi? Davutoğlu’nun ziyareti sonrasında “Esad’a 15 gün süre tanındığı” bilgisi kulislere yayıldı. ABD yönetimi ise bu kadar beklemeye karşı. En fazla birkaç gün bekleme niyetinde. ABD Başkanı Barack Obama’nın, Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin de ‘Artık ne kadar bekleneceği’ sorusuna odaklandığı anlaşılıyor. Görüşme sonrasında iki liderin mutabık kaldığı genel ifa ‘Ne kadar susacaksınız’ İstanbul Haber Servisi Kayıp yakınları, 10 Ağustos 2004’te tatil için gittiği İğneada’da kaybedilen İTÜ öğrencisi Tolga Baykal Ceylan’ın akıbetini kaybolduğu yerde sordu. Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, BDP Milletvekili Hasip Kaplan, sanatçı Nur Sürer, MazlumDer, ÖDP ve EHP yöneticilerinin de destek verdiği eylemde, İğneada’dan Karadeniz’e karanfiller ve içinde mektup bulunan şişeler bırakıldı. İstanbul’dan yola çıkan kayıp yakınları, Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada’da Ceylan’ın en son görüldüğü marketin önünde bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Ceylan’ın annesi Kadriye Ceylan başbakan ile yapılan görüşme sonrası umutlandığını ancak hükümetin seçimden önce göstermelik bir komisyon oluşturduğunu söyledi. Anne Ceylan, oğlu ile ilgili araştırma yapılırken sadece karakola gözaltı kaydı olup olmadığının sorulduğunu ifade etti. Ceylan daha sonra gözyaşları içinde oğlu için kaleme aldığı metni okudu. Grup adına yapılan açıklamada ise Başbakan Tayyip Erdoğan’a hitaben “Daha ne kadar susacaksınız” denildi. Cumartesi Anneleri’nin 333. kez gerçekleştirdiği eylemde de Ceylan’ın akıbeti soruldu. Samast’a indirim yok Gazeteci Hrant Dink’in katil zanlısının cezasında, pişman olmadığını dile getirdiği ve azmettiricilerini söylemediği için indirime gidilmedi İstanbul Haber Servisi Dink’in katil zanlısı Ogün Samast’ı 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptıran İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını tamamladı. Kararda, Samast’a, azmettiricileri söylemediği ve pişman olmadığı için indirim yapılmadığı belirtildi. Kararda, failin azmettireni ortaya çıkarması halinde indirim yapılabileceği anımsatılarak Yasin Hayal ve diğer sanıkların emniyet birimleri tarafından tespit edildiği, bu kişileri Samast’ın açıklamadığı bu nedenle de cezasında indirim yapılmadığı kaydedildi. Samast’ın cinayetin üzerinden geçen 4.5 yıla karşın olay yerini ayrıntıları ile hatırlamasının önceden keşif ve inceleme yaptığı anlamına geldiği ifade edildi. Trabzon’dan olaydan en az birkaç gün önce İstanbul’a gelmesi karşısında eylemi tasarlayarak işlediğinin kabul edildiği ve bu nedenle Samast’ın temel cezasının ağırlaştırılmış müebbet olarak belirlendiği açıklandı. Samast’ın 17 yaşını doldurmaması nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 21 yıl 6 ay hapis cezasına indirildiği kaydedildi. Kararda, Samast’ın kişiliği ve yargılama sürecinde takınmış olduğu tavırlar gözetildiğinde cezayı hafifletecek nedenler bulunmadığına dikkat çekildi. Yasak silah taşıma suçundan Samast’a 1 yıl 4 ay hapis ve 600 lira para cezası verildiği, ancak Samast’ın yargılama sürecinde takındığı tavırların mahkemede, pişmanlık gösterdiğine ve bir daha suç işlemeyeceğine dair bir kanaat oluşturmadığı vurgulandı. Bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya hapis cezasının ertelenmesi gibi hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği belirtildi. 1 ASKER AĞIR YARALI Şırnak’ta pusu: 3 asker şehit Yurt Haberleri Servisi Şırnak’’ın Beytüşşebap ilçesi kırsalında görevden dönen askeri konvoya PKK’li teröristlerce roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Teröristlerin açtığı ilk ateşte biri yüzbaşı 3 asker şehit oldu, 1 asker ağır yaralandı. Diyarbakır karayolunu kesen bir grup PKK’li terörist de kaymakam adayı Kenan Erenoğlu (30) ile Mardin’deki birliğinden izinli olarak memleketi Bulanık’a gitmek için yola çıkan er Aykut Çelik’i (21) kaçırdı. Şırnak Şenoba karayolu’nda da iki farklı noktada patlayan mayın sonucu 1 asker hafif yaralandı. Şırnak’ın Beytüşşebap yakınlarındaki 1’inci ve 2’inci köprü mevkiisi arasındaki Ayvalık bölgesinde, dün akşam saat 21.30 sıralarında görevden dönen askerlere PKK’li teröristlerce pusu kurularak uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Askerlerin anında karşılık vermesiyle çatışma çıktı. Saldırıda 3 asker şehit olurken yaralı askerlerin olduğu kaydedildi. Çatışmalar gece geç saatlere kadar sürerken bölgeye başta Beytüşşebap olmak üzere çevredeki birliklerden takviye askerler sevk edildi. TRT’N N KARAYILAN HABER ‘Yakalandı’ asılsız çıktı Haber Merkezi TRT Haber, dün yayımladığı haberde, terör örgütü PKK yöneticilerinden Murat Karayılan’ın İran tarafından yakalandığını duyurdu. İran tarafı haberi teyit etmezken TRT Haber, haberi geri çekti. Gelişmeler üzerine Dışişleri Bakanlığı harekete geçerek İran’dan bilgi istedi. TRT Haber web sayfasında ise “... Karayılan’ın İran ordusu tarafından yakalandığı öne sürüldü. Haberi, İran Haber Ajansı duyurdu” denildi. Bölgedeki bulunan muhabirine dayanarak haberi yayımlayan TRT,, haberin Türkiye ve İran tarafından da teyit edilmemesinin ardından haberini yayından kaldırdı. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, “İddia sahiplerine sorun. Bize gelen bir şey yok derken”, PKK’ye yakın internet sitesi Fırat Haber ajansı, iddiaları kesin dille yalanladı. Ajansa açıklama yapan PKK kaynakları, “Türk devletinin Kandil’e yönelik işgal girişimi ve PKK yöneticilerine yönelik suikast tartışmalarının sürdüğü bir sırada TRT tarafından yapılan haberin dikkat çekici olduğunu” belirtti. Karayılan’ın kardeşi ise bilgisinin olmadığını söyledi. ropaganda yaptılar Muş ve Diyarbakır yönlerinden gelen otomobilleri durduran teröristler, yolcuları indirerek kimlik kontrolü yaptı. Biriken araçlara propaganda yapan teröristler, Muş Valiliği’nde kaymakam adayı olan ve Diyarbakır’a kız kardeşini görmeye gitmek için otobüsün 2 numaralı koltuğunda oturan Erenoğlu’nu yanlarına alarak kırsal alana kaçtı Vali Ali Çınar, olayın öğrenilmesinden sonra Cumhuriyet Başsavcısı, İl Jandarma Komutanı, Emniyet Müdürü ile toplantı yaptı. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz incelemelerde bulunmak üzere Van’a geldi. Öte yandan ŞırnakŞenoba karayolundaki farklı iki noktada PKK mensuplarınca daha önceden yerleştirilen mayınların patlaması sonucu 1 erin hafif yaralandığı kaydedildi. P Voleybolcuya ‘şortlu’ destek Nurcan brahimoğlu’nun (19) şort giydiği için uğradığı şiddeti protesto etmek amacıyla bir araya gelen eylemciler, Kadıköy’deki Beşiktaş vapur iskelesi önünde toplandı. Türkiye 2. ligi takımlarından Işıkspor oyuncusu Başak Koç, şiddetin toplumun her katmanını sardığını vurguladı. Koç, “Bize benzemeyeni şiddetle yola getirmeye çalışmak bir çıkmaz yoldur” dedi. Grup, protestosunu brahimoğlu’nun mağdur edildiği otobüse binerek sürdürdü. Somali yardımı 25 milyon oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Kızılayı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, 2868’e gönderilen SMS’ler yoluyla yapılan bağış miktarı 4 milyon 705 bin 270 TL oldu. İnternet yoluyla 1 milyon 684 bin 981 TL 45 kuruş, çağrı merkezi vasıtasıyla 437 bin 263 TL toplandı. Banka hesaplarında biriken 18 milyon 225 bin 916 TL 87 kuruşla toplam yardım miktarı 25 milyon 53 bin 431 TL 32 kuruşu buldu. Karnından 9 kilo ur çıktı BURSA (Cumhuriyet) Bursa’da oturan ve son 1 yılda karnında sürekli büyüme olan ve bunu yaşlılığa bağlayan 2 çocuk annesi Mahide Saygı, eşi 62 yaşındaki Bülent Saygı’nın kendisini ikna etmesi sonucu muayene edildi. Yapılan kontrollerden sonra genel cerrah uzmanı Opr.Dr.Davut Baykan tarafından ameliyat edilen 56 kilo ağırlığındaki Mahire Saygı’nın karnından tam 9 kilo 300 gram ağırlığında ur çıkartıldı. Söz konusu haber üzerine Dışişleri Bakanlığı hareket geçti. Bakanlık, İran’da Tahran büyükelçiliği ile Ankara’da da İran’ın Ankara Büyükelçiliği temaslar kurup; “Murat Karayılan’ın İran güçlerince yakalanıp yakalanmadığı”nın doğruluğu sordu. İran da araştırmanın yapılmasının ardından, doğru bilginin iletileceğini bildirdi. TUNCEL ’DEK TOPLU MEZAR akanlık harekete geçti B Kemikler 15 kişiye ait TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’nin Çemişkezek ilçe merkezinde 1997’de çatışmalar sırasında öldürülen 17 PKK ve 2 DHKPC’li, toplam 19 kişinin bulunduğu toplu mezarda 2 gündür süren kazı çalışmalarında 15 kişiye ait kemiklere ulaşıldı. Kazılar, dün Çemişgezek İlçe Jandarma Komutanlığı çevresini kaplayan tel örgülerin bulunduğu bölgede yapıldı. Kazı çalışmalarında iş makinesi kullanılmadığı, insan gücüyle yapılan kazılarda çıkarılan kemiklerden DNA örneği alındığı, daha sonra özel bir torbaya konularak saklandığı belirtildi. Halk Cephesi üyeleri, toplu mezara gömüldüğü iddia edilen Ali Yıldız’ın bulunması için ölüm orucuna başlayan ağabeyi Hüsnü Yıldız’a destek amaçlı şişli Cevahir Alışveriş Merkezi önünde başlatılan açlık grevi sonlandırdı. Açlık grevi sonlandırıldı C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle