Katalog

SAYFA CUMHUR YET 14 AĞUSTOS 2011 PAZAR 4 HABERLER Somali’ye gideceğini açıklayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, özel yetkili mahkemeleri eleştirdi Dünyanın En Kalabalık Hücresi Sevgili, Salı günü eposta kutumda şöyle bir ileti buldum: “Sevgili Ali Abi, Mustafa Balbay’a mektup göndermek istiyorum, kaldığı koğuşu vs. gibi mektup adresini internetten öğrenemiyorum. Bana yardımcı olur musunuz? Teşekkürler Orcun Kurtça”. Kendisine gereken yanıtı hem eposta ile gönderirken, hem de burada başka ilgilenen de olursa diye bir kez daha veriyorum: “Mustafa Balbay, 1. No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi Silivri.” Tabii bu adres Silivri tutuklularının hepsi için geçerli. Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Doğu Perinçek, Soner Yalçın, Doğan Yurdakul, Nedim Şener, Ahmet Şık ve diğer arkadaşlar günde kaç mektup alıyorlar bilmiyorum. Yalnızca tek başıma benim değil, birçok hukukçunun haksızlığa uğradığını düşündüğü bu gazeteci arkadaşlar başlarına geleni çekerlerken, artık kişisel olaylar olmaktan çıkıp birer simge haline geldiler. Onlar, aynı zamanda bizim adımıza acı çekiyorlar. Zaten verdikleri mücadele de hukuk ve demokrasi mücadelesi. Türkiye gibi demokrasinin oturmadığı ülkelerde hapse düşmek her zaman, her yerde herkesin başına gelebilecek bir olay. Bana hapse düşen Türk aydın ve demokratların konumu hep Cahit Sıtkı Tarancı’nın dizelerini çağrıştırır. “Mahpusluk herkesin başında/ Kimbilir nerede nasıl kaç yaşında?” ‘Ortaçağ yöntemi yargılama’ Kılıçdaroğlu, gazetemiz yazarı ve CHP Milletvekili Balbay’ın mahkemede milletvekilliği yemini etmesini “Güzel bir şey” olarak nitelendirdi. İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın önceki gün mahkeme salonunda milletvekilliği yemini etmesini “Güzel bir şey. Demek ki yemin etmek sadece TBMM’de kürsüde olmuyor. Sayın Balbay bir başka kürsüde, sanık kürsüsünde yemin etti” sözleri ile değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, bayramın birinci günü de Somali’ye gitmeyi planladığını söyledi. Başbakan’ın Suriye ile ilgili “Sabrımızın sonuna geldik” açıklamasına da atıfta bulunan Kılıçdaroğlu “Bundan sonra ne söyleyeceksiniz?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Şeyh Zaid Çocuk Yuvası’nı ve İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nde tedavi gören lösemili çocukları ziyaret etti. Ziyaretler sırasında gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, CHP’li milletvekillerinin Silivri’deki Ergenekon duruşmalarını toplu olarak izlediklerini, desteklerinin süreceğini söyledi. Her zaman yargılamanın sürmesi gerektiğini söylediklerini anımsatan Kılıçdaroğlu “Yargılamalar hukuk sistemi içinde hukukun üstünlüğü kuralları içinde yapılsın dedik. Yargılamalar 12 Eylül ürünü olan özel yetkili mahkemelerde yapılmasın dedik” dedi. 21. yüzyıl Türkiye’sine ortaçağ yöntemlerine uygun bir yargılama TACETT N BAYIR ‘Kocaoğlu görevden kaçmaz’ OZAN YAYMAN Kılıçdaroğlu, arkadaşları için kan bağışı toplamaya çalışan gençlere yardım sözü verdi. (VEDAT ARIK) Bu yüzdendir ki, Sevgili Balbay’ın üç yıla doğru seyreden tutukluluk yoluyla yargısız infazını da doğrusu ya soğukkanlılıkla karşılamam gerekir. Ama yapamıyorum. Çünkü Balbay (burada Balbay bir simge; onu anarken öbürlerini de kastediyorum) yalnız yargısız infaz ile hapiste tutulmuyor, aynı zamanda da küçücük bir hücrede yalnızlık cezası çekmeye mahkum edilmiş bulunuyor. Hapis yatanlar bilirler, çeşitli suçlardan içeri düşmüş kader yoldaşlarında bile kişioğlu insan sıcağını bulur. Hele biz 12 Eylül’de Barış Derneği davasında bunun en güzel, en canlı örneklerini yaşadık, bizim gruptan olan ve olmayan arkadaşlarla. İnsan sonunda tek başına da ölse, yalnız yaşayan bir yaratık değil. İnsan insanın kurdu değil yalnızca, insan insanın çaresi, derdinin dermanı aynı zamanda. Yalnızlık, yalnızca Tanrı’ya mahsus. Yalnızlıkla başa çıkmak insanın çapını aşar, Tanrısal bir güç gerektirir. Kimsenin de, hiçbir insandan Tanrısal bir güç veya performans beklemeye hakkı yoktur. Onun için insan haklarına saygılı hiçbir toplumda insanlar yalnızlığa mahkum edilerek cezalandırılmazlar, cezalandırılamazlar, bu ceza insanlık dışıdır. Hele hele tutuklular için böyle bir uygulama asla söz konusu olamaz, olmamalı. Ama Mustafa Balbay, 891 gündür süren tutukluluk yargısız infazının yanı sıra, 168 gündür de, bir hücrede yalnızlığa mahkum edilmiş durumda. Zaman zaman, yok zaman zaman da değil sıkça Balbay’ı yapayalnız hücresinde düşünüyor, daralıyorum. O zaman aklıma, Orcun Kurtça gibiler geliyor. Türkiye’nin dört bir yanında, binlerce, milyonlarca insan Balbay’ın aynı zamanda kendileri için yattığını bilmekte, yılmak bilmeyen demokrasi mücadelesine destek olmakta; şu anda Balbay Türkiye’nin en çok okunan yazarları arasında yer alıyor. O zaman Balbay’ın hiç de yalnız olmadığını, yalnız kalacak zamana bile sahip bulunmadığını anlıyorum. Balbay’ın Silivri’deki küçücük hücresi diğer arkadaşlarınınki gibi, yeryüzünün en kalabalık tecrit hücresi, Mustafa da dünyanın en meşgul adamı. Bu kadar kalabalık arasında, yalnızlığa zaman yok, bu kadar meşgale içinde üzüntüye mutsuzluğa sıra gelmiyor. Evet bunlar gerçek. Ama bu gerçeği algıyabilmek, o kitlelerle birlikte yaşamının o her dakika çaba isteyen mücadeleyi tavsatmadan sürdürmek için, manda gibi yürek, çelik gibi irade gerek. Onun için dünyanın en kalabalık tecrit hücresinde yaşayan Mustafa’ya “dayan!” diyorum. Evet, Mustafa dostum dayan! Dayan Mustafa! Dayanın diğer Mustafa’lar! Dayanın Tuncay’lar, Nedim’ler, Ahmet’ler, Soner’ler!.. Dayanın hepimiz adına! sisteminin yakışmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu bu nedenle özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu tepkisini şöyle dile getirdi: “Alıyorsunuz içeri hapse atıyorsunuz aylarca hatta yıllarca içeride bekliyorlar. Niçin tutuklandıklarını bilmiyorlar. Avukatları savunma yapmak istiyor dosyada gizlilik kararı var deyip bilgi vermiyorlar. Bu avukat nasıl savunma yapacak? Orada ikivekil arkadaşımızın olmasının ötesinde; evrensel hukukun egemen olduğu bir ülke istiyoruz.” onlara karşıyız. Bu davanın ‘a kişisi’ ile ‘b kişisi’ ile ‘a konusu’ ile ‘b konusu’ ile ilgili olması çok önemli değil. Önemli olan hukukun üstünlüğünü her ortamda savunmak” diye konuştu. Eski CHP Milletvekili İnal Batu’nun CHP’nin Suriye rejimini destekleyen tutum sergilediğine yönelik eleştirilerini de yanıtlayan Kılıçdaroğlu, hiçbir ülkenin rejimine ve yönetimine destek vermediklerini, konuyu saptırmamak gerektiğini kaydetti. CHP lideri, Türkiye’nin komşusu Suriye’nin içişlerine karışmaması gerektiğinin altını çizerek, tehdit ve şantaj söylemlerini eleştirdi. “Bu Türkiye’ye yakışmıyor” diyen CHP lideri komşu ülkelere karşı gözü kapalı olmamak gerektiğini de dile ge Suriye sorunu Deniz Feneri Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Biz herkes için düşünüyoruz. Hukuk gerçek anlamda çalışmıyorsa, üstünlerin hukuku çalışıyorsa biz tirdi. Kılıçdaroğlu, “Tutumunu takınmalı, söylemini geliştirmeli ama bunun Türkiye’ye yakışır bir tarzda olması lazım” dedi. Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın “Sabrımızın sonuna geldik” açıklamasına ilişkin şunları söyledi:“Bundan sonra ne söyleyeceksiniz? Bu politika Batılı egemen güçlerinin dayattığı politika olmamalı. Bütün mazlum ülkeler Türkiye’yi örnek alıyor. Şimdi mazlum ülkelere örnek olmak yerine egemen ülkelerin taşeronluğuna soyunuyoruz. Şu veya bu rejimi değil, demokrasiye, özgürlüğe, insan haklarına saygı duyulan her rejime destek veririz.” Kılıçdaroğlu, Onur Öymen’in Suriye konusunda AKP’yi destekleyen açıklamalarının sorulması üzerine ise “Herkes bizim gibi düşünmek zorunda değil” dedi. Bakırköy Belediyesi iftarında buluştular CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bakırköy Belediyesi’nce düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Ataköy Marina’daki Papalina Restoranda düzenlenen yemeğe, Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Süheyl Batum ve Umut Oran, Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil, milletvekilleri Oktay Ekşi ve hsan Özkes de katıldı. Yemekte Kılıçdaroğlu’nun, Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun ve imamlar sa Erbaşı, Nedim Ceylan, Mehmet Çetinkaya ve Saffet Demir’in bulunduğu masada oturduğu gözlendi. Yemekte, 82 yaşındaki Ali Sağsöz, Kılıçdaroğlu’na, 1948 tarihli ve smet nönü imzalı CHP üyelik kartını imzalattı. (AA) İZMİR İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 2014 seçimlerinde yeniden aday olmayacağını açıklaması, “erken verilmiş bir karar” olarak değerlendirildi. CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır ve bazı milletvekilleri, Kocaoğlu’nun kararını değiştireceğini düşünüyor. CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, yerel seçimlere henüz 30 ay olduğunu ve bu süreçte birçok şeyin değişebileceğini söyledi. 30 ay sonra örgütün “Görev yeniden senin, sen aday olacaksın” demesi durumunda, görevden kaçmayacağına inandığını söyleyen Bayır, “Aziz Kocaoğlu, CHP’ye yıllarını vermiş bir kişi. Örgüt, kendisine, sen yoksun ama biz bu seçimi senin isminle alacağımızı düşünüyoruz derse, Kocaoğlu, sorumluluğunun gereğini yerine getirir” dedi. CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven, Kocaoğlu’nun yerel seçimlerde aday olmayacağını açıklamasının erken verilmiş bir karar olduğunu söyledi. CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger de, “Aziz Bey haklı olarak yıprandığını, gündemin üzerinde yarattığı baskılar olduğunu düşünüyor. Günü geldiğinde konuşulur ancak erken bir karar” dedi. CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, kararın 2.5 yıl sonraya bırakılması gerektiğini belirtirken İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu da, “Aziz Bey, İzmir için iyi şeyler yapıyor. Sosyal demokratlar baskı altında kalsalar da önemli işler yapıyor” dedi. Ç ŞLER BAKANLARI KOŞULLARI BEL RLED ‘Sürgüne erteleme’ genelgeyle kaldırıldı MUSTAFA ÇAKIR Meclis’te komisyon startı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’de, anayasadan önce komisyonların işleyiş şekli konusunda çalışma başlatıldı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, hazırlanan “Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonlarının Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönerge Taslağı”nı gruplara göndererek, görüş ve önerilerini 16 Eylül tarihine kadar bildirmelerini istedi. TBMM Başkanı‘nın yazısının ardından CHP’de, Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in başkanlığında İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz ve İzmir Milletvekili R. Aşkın Türeli’den oluşan üç kişilik bir komisyon oluşturuldu. Söz konusu komisyon çalışmalarını 9 Eylül Cuma gününe kadar tamamlayacak. Genel Müdürlüğü, yeni genelgeyi 10 Ağustos’ta yayımladı. BelediyeANKARA Hükümet, sendikalar İş Sendikası’nın internet sitesi üzetarafından “sürgün” olarak nitelenrinden üyelerine duyurduğu geneldirilen ihtiyaç fazlası belediye işçile gede, mahalli idarelerin ihtiyaç fazrinin Milli Eğitim ve Emniyet’in taş lası işçileri bildirme süresinin 45 ra teşkilatlarına gönderilmesi uygugün olduğu, 1 Ağustos’ta başlayan lamasından vazgeçmiyor. İçişleri bu sürenin de 14 Eylül’de sona ereBakanlığı yayımladığı yeni genelge ceğine dikkat çekildi. ile çalışmaların 29 Ekim’e kadar taTespit ve tahsis komisyonlarının mamlanmasını istedi. 15 Eylül’den itibaren 45 Torba yasa ile il Hükümet, il özel gün içerisinde kendileriözel idareleri ve belene gelen listeleri inceleidarelerinde görevli yerek çalışmalarını 29 diyelerdeki ihtiyaç fazlası işçilerden il olanların Karayolları Ekim’e kadar bitirmeleri özel idarelerinde göGenel Müdürlüğü’ne; istenen genelgede, ihtirevli olanların Karayaç fazlası işçilerin bebelediyelerde görevli lirlenmesinde bazı kuralyolları Genel Müdürlüğü’ne; belediyelerde lar getirildi. Genelgede, olanların da Milli görevli olanların da norm fazlası da olsa kuEğitim Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı rumların ihtiyaç fazlası Emniyet Genel ve Emniyet Genel Müişçi bildirme mecburiMüdürlüğü’nün taşra yetlerinin bulunmadığı dürlüğü’nün taşra teşkilatlarına gönderilmeifade edidi. teşkilatlarına leri öngörülmüştü. YiGenelgede, mahalli gönderilmeleri ne yasada il özel idareidarelerin yerine getiruygulamasından leri ve belediyelerin ihmekte olduğu görevletiyaç fazlası işçilerinin rin gerektirdiği işlerin vazgeçmiyor. talepte bulunan illerdebazılarını hizmet alımı ki diğer kamu kurum yoluyla yüklenici firmave kuruluşları ile sürekli işçi norm lara yaptırdıklarına dikkat çekilerek, kadro dahilinde olmak üzere ihtiyacı bu şekilde hizmet alımı yapan il özel bulunan mahalli idarelere devredileidareleri ve belediyelerin ihtiyaç fazceği belirtilmişti. lası işçi bildiriminde bulunmaları haİçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler linde bu çelişkiyi açıklamak zorunda Genel Müdürlüğü temmuz ayında oldukları vurgulandı. Genelgeye göyayımladığı genelgeyle ihtiyaç fazre ihtiyaç fazlası işçi devretmek istelası işçilerin listelerinin valiliklere yen mahalli idareler bunu “somut, bildirilmesini, yeni bir genelgeye gerçekçi ve objektif” gerekçelere kadar ertelemişti. Mahalli İdareler dayandıracak. C MY B C MY B