25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 5 TEMMUZ 2011 SALI 8 Hatip Dicle’ye kötü haber ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YSK’nin milletvekilliğini düşürdüğü Hatip Dicle’nin Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruyla ilgili, mahkemenin raportörü görüşünü bildirdi. Raportör, Dicle’nin durumunun Anayasa Mahkemesi’nin yetki ve görev alanına girmediği gerekçesiyle başvurunun reddini istedi. Raportörün görüşünün yüksek mahkeme için bağlayıcılığı bulunmazken kesin karar perşembe günü yapılacak görüşmede alınacak. Dicle’nin avukatları, kararı Meclis’in vereceğini iddia ederek konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımışlardı. HABERLER EÜAŞ’deki ‘enerji operasyonu’nu yapan güvenlik güçlerinin zanlılara eski bakanı sorduğu ortaya çıktı Güler’den şüphelenmişler AL CAN ULUDAĞ Yozgat’a ‘keyfi sürgün’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen Merkez Yürütme Kurulu’ndan yapılan açıklamada, eski Batman Şube Başkanı Salih Erol’un, “tamamen idarenin keyfine göre Yozgat’a sürgün edildiği” belirtildi. Açıklamada, “Sendika üyelerinin en demokratik haklarının bile soruşturma ve sürgün nedeni sayıldığı bir ülkede demokrasiden ve örgütlenme özgürlüğünden bahsedilmesi mümkün değildir” denildi. ANKARA Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) bünyesindeki “enerji operasyonu”nda polisin dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’den şüphelendiği ortaya çıktı. Dinlemeye takılan şüphelilerin konuşmalarında, iki şüphelinin dönemin Güler’le yaptıkları görüşmeler yer alırken, polisin tutuklanan şüphelilerden firma sahibi Tayfun Dövenci’ye, “Bakan’la ilişkinizi açıklayınız” dediği, ancak Dövenci’nin ifadesini yeterli bulmayarak “İhalelerin anlaşma ortamında gerçekleştiği, Bakan ile yaptığınız bu görüşmelerin başka amaç taşıdığı değerlendirilmiştir” suçlaması dikkat çekti. Cumhuriyet’in ele geçirdiği EÜAŞ ihalelerine dönük soruşturma dosyasına şüphelilerin telefon görüşmeleri de girdi. Teknolojik Yapılar Şirketi’nin sahibi Tayfun Dövenci’nin çete lideri olmakla suçlanan Macar Trans Elekro Firması’nın Türkiye temsilcisi Alpay İzzettin Ergiden’le ihale işlerinde “ortak hareket” ettiği tespit edildi. Dövenci, Ergiden ile 14 Şubat 2009’da yaptığı görüşmede, “Bakan ile Kı BAKANLA YÖNETMEL K GÖRÜŞMES Emniyet, Dövenci’nin Güler’le yaptığı görüşmede bir yönetmelik değişikliği talebinden şüphelendi. Bu kapsamda polis, Dövenci’ye dönemin AKP Ankara l Yöneticisi şüpheli Ayhan Göğebakan’ın kolluktaki, “Ben Ak Parti’de çalıştığım dönem içeresinde bir çok bürokrat ve iş yapan büyük bir firma sahibini tanıdım. Tayfun Dövenci isimli şahısla tanıştığım dönem içerisinde bana katıldığı hizmet alımı ihaleleriyle ilgili bir yönetmelikte sıkıntılarının olduğunu söylemişti. Ben de kendisini Bakan Güler’le görüşmesini söyledim. Hatta bakanın özel kalem müdürü Necip Renan Cicioğlu isimli şahıstan bakanla görüşmesi için randevu almasını istedim. Bakanla hizmet alımı konusuyla ilgili yönetmelik için görüştüğünü biliyorum” ifadesini anımsattı. Polis ise Dövenci’ye kayda alınan bazı telefon görüşmelerinde “Enerji Bakanı’nı kast ederek bakan (a) rapor verdim” şeklinde sözlerine dikkat çekerek, “ stediğiniz yönetmelik değişikliği bakanlıkça yapılmış mıdır? Yapılmış ise bu durum ihalelerde firmanıza ne gibi ayrıcalık sağlamıştır” sorusunu yöneltti. Dövenci ise “Benim bakanlıkta yönetmelik değiştirecek gücüm yoktur. Ayhan, Güler ile görüşmem için bir kez randevu almıştır. Bu randevu ile bakanla makamında görüştüm. Firmamın uğradığı haksızlıklardan yakındım” dedi. rıgizistan’a gideceklerinden” bahsediyor. 21 Şubat 2009 tarihli görüşmede ise, Ergiden Dövenci’ye Güler’le yaptığı uçak yolculuğunu soruyor. Dövenci ise “...Sıkıntılarımızı falan anlattık. Gayet iyi oldu... Orada da baya bir diyaloglar gelişti. Ondan sonra benden birtakım raporlar istemişti. Onları hazırladım verdim falan, iyi yani önümüzdeki hafta içi bir görüşeceğiz herhalde tekrardan” karşılığını veriyor. Konuşmanın bir yerinde, EÜAŞ Ge nel Müdürü Sefer Bütün ve bazı daire başkanlarının görevlerinden alınmasıyla ilgili olarak Dövenci, çok şaşırdığını söylüyor. Bunun üzerine Ergiden, görevden alma konusundaki şaşkınlığını dile getirirken, “Abi bilmeden görevden mi alıyor ya da bu kadar muntazam bir adamı yani nasıl...” derken, Dövenci, “Ya şey dedi bi de bana ‘sen’ dedi. Hani eee ‘sizin işlerle ilgili rapor verdin ya’ dedi. ‘O tuzu biberi oldu senin bunda çok büyük katkın var’ fa lan dedi bana” diye devam ediyor. İkili yine “bir konuda” konuşurken, Doğu’da bir santraldan vazgeçilmesi konusunda Güler’in ağzını aradığını ve olumlu sinyal aldığını ima ediyor. Dövenci konuşmanın devamında, Güler’in kendisinden isteğini anlatıyor: “‘Ben bir sorumluluk aldım olabilir mi?’ dedim ya ‘bu bi yanlış düşünüyorsunuz’ falan dedim. ‘Sen’ dedi ‘ba ‘Bakanım işler yürümüyor’ na’ dedi ‘bunları eee o sizin işleri bir listele bakalım’ dedi.” Bu iki şüpheli ile Güler arasındaki ilişkileri mercek altına alan polis, Bakan’ın istediği raporların konusunu sorarken, Dövenci bunun EÜAŞ’nin yaptığı 21 ayrı ihalede saf dışı bırakılmasıyla ilgili olduğunu öne sürdü. Dövenci, “Şikâyetlerinizi niçin bakanın kendisine yapmaktasınız” sorusuna, “Özel bir nedeni yoktur” yanıtını verdi. Dövenci’nin bu ifadelerini polis inandırıcı bulmadı. Dövenci’ye, “Teknolojik Yapılar isimli firmanızın girmiş olduğu tespiti yapılan ve sorulan EÜAŞ’nin açtığı ihalelerde teminatı az göstermek, ihalede düşük maliyet sorgulaması için firmanıza gönderilen yazıya cevap vermemek, ihale öncesinde katılımcı rakip firmalar ile görüşme yapıp fiyatınızı buna göre belirlemek ve anlaşmak yöntemlerini kullanarak bilerek elendiniz” suçlaması yöneltilirken “...Bakan ile yaptığınız bu görüşmelerin başka bir amaç taşıdığı değerlendirilmiştir” dedi. Dövenci ise görüşmelerinin başka bir amaç taşımadığını belirtirken “Kastımı aşan yanlış anlaşılabilecek görüşmeler yaptığımı şimdi anladım” diye konuştu. Eski bakan Hilmi Güler, EÜAŞ operasyonuna ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı: Dövenci’yi hatırlamıyorum Güler, tek üretici olduğu gerekçesiyle ihalesiz verilen “amili mütehassıs” işleri için de “ halelerde son dakikaya getiriyorlar, çok pahalıya, 78 katına mal ediyorlardı. Bu uygulamaya çok karşı çıktım” diye konuştu. MURAT KIŞLALI AĞABEY AÇLIK GREV NDE KPSS hafta sonu yapılacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Öğretmenlik ve kamudaki A grubu kadrolar için 910 Temmuz 2011 tarihlerinde Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) düzenlenecek. ÖSYM tarafından gerçekleştirilecek sınav, 81 il merkezinde ve Lefkoşa’da cumartesi sabah, cumartesi öğleden sonra, pazar sabah ve pazar öğleden sonra olmak üzere 4 oturumda yapılacak. şkence iddiası ‘Suçu bilmeme’ suçuna iptal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, “suçu bildirmeyenlere hapis cezası verilmesini” öngören maddesini iptal etti. İptal hükmü, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe girecek. ‘AB hayal kırıklığı yarattı’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi İzmir’de toplandı. “İnsan Hakları Konusunda Yerel ve Bölgesel Düzeyde Bilincin Arttırılması” başlıklı kongreye, Türkiye’nin yanı sıra 34 ülkeden temsilciler katıldı. Toplantının açılışında konuşan Kocaoğlu, “Türkiye ile AB ilişkileri, yarım yüzyılı aşkın süreye rağmen hâlâ belirsizlikler içinde yüzüyor” dedi. 2 kişiye 94 biner TL ANKARA (AA) On Numara’da 10 bilen 2 kişi, 94 bin 711 lira kazandı. Numaraların; 3, 4, 5, 7, 8, 15, 21, 27, 30, 31, 33, 38, 41, 46, 50, 53, 56, 58, 62, 67, 70, 78 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler 1158’er lira, 8 bilenler 68’er lira, 7 bilenler 13’er lira, 6 bilenler 2’şer lira ve hiçbir numarayı bilemeyenler 1 lira 95’er kuruş alacak. ANKARA Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Enerji Soruşturması kapsamında polisin, soruşturmanın şüphelilerinden Tayfun Dövenci’ye yaptığı “Bakan’la ilişkinizi açıklayınız. ...dolayısıyla ihalelerin anlaşma ortamında gerçekleştiği, Bakan ile yaptığınız bu görüşmelerin başka amaç taşıdığı değerlendirilmiştir” suçlaması için, “Emniyetin benim üstüme kasıtlı gelmiyor olması lazım ama bilemiyorum” diye yanıt verdi. Güler, tek üretici olduğu gerekçesiyle ihalesiz verilen “amili mütehassıs” işleri için de “İhalelerde son dakikaya getiriyorlar, çok pahalıya, 78 katına mal ediyorlardı. Bu uygulamaya çok karşı çıktım” diye konuştu. Güler, Dövenci’yi hatırlamadığını söyledi. Güler, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, soruşturma kapsamındaki ihaleler sürecinde Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından görevden alınması ile ilgili örtüşmeyi ve Erdoğan’ın sonradan kullandığı “Bugüne kadar bazı bakanlarla alakalı atılmış adımlar varsa, bunun gerekçeleri vardır. Bugün birçoğu milletvekili adayı olmadıysa nedenleri vardır” ifadelerini “Bu suçlamalar ile görevden alınmam arasında bağlantı kurulması aşırı olmuş. O tamamen ayrı bir konu” şeklinde yanıtlarken, tutanaklarda Tayfun Dövenci’nin kendisiyle ilişkisini açıkladığı bölümler için de şu ifadeleri kullandı: “Bu bey söz konusu yurtdışı gezisinde heyet içinde olabilir. Şu anda hatırlamıyorum. Tayfun Dövenci’yi hatırlamıyorum. Seyahatlerde iş sahipleri bizlerle görüşmek istiyorlar. Kendilerini tanıtmak, sıkıntıları varsa söylemek isterler. Genellikle bu tür seyahatler bu konuları gündeme getirmeleri için etkili olur. Dolayısıyla o kişiyle görüşmüş olabilirim ama şu anda çıkaramadım. Araştırıp kesin olarak öğrenebilirim. Biz böyle şikâyeti olanlara ‘şikâyetini not olarak ver’ deriz. Bazen de bu tip görüşmelerde, kendi güçlerini göstermek için abartarak ‘Tanıyorum, aramız iyidir’ diyebilirler. Ancak bana bahsettiğiniz tutanaklarda ifade edildiği gibi o dönem EÜAŞ’nin Genel Müdürü olan Sefer Bütün’ün görevden alınmasında bu kişinin bize verdiği notlar etkili olamaz. Soruşturma teftiş gibi konular vardı o günlerde. Bütün’ün görevden alınması bunlarla ilgilidir.” Güler, o dönem EÜAŞ yönetimi tarafından sıkça kullanıldığı ortaya çıkan; tek bir üreticisi olduğu gerekçesiyle bazı ürünlerin ihaleye çıkılmadan o üreticiden temin edilmesi anlamındaki “amili mütehassıs” uygulamasıyla ilgili olarak da “Ben de o uygulamaya çok karşıydım. EÜAŞ’de bu uygulamayı çok yaptıklarını biliyorum. Çözmek istediğim bir konuydu. Başkasına yaptırılamaz denilen parçaların bir kısmını TÜBİTAK’a yaptırdık, bu şekilde yapılması gereken parçaları çok ucuza maletmiştik. İhalelerde son dakikaya getiriyorlar, çok pahalıya, 78 katına mal ediyorlardı. Bu uygulamaya çok karşı çıktım. Yerli olmasını istedim. Bu konudan ben de pek memnun değildim” dedi. Vicdani retçiden ret talebi İstanbul Haber ServisiVicdani retçi Enver Aydemir’e Maltepe Askeri Cezaevi’nde işkence yaptıkları gerekçesiyle yargılanan cezaevi müdürü Albay Mustafa Özmen ile Astsubay İsmail Sümbül’ün yargılandığı davaya bakan 1. Ordu Askeri Mahkemesi heyeti reddedildi. Selimiye’deki mahkemede görülen davaya, Enver Aydemir ve avukatları katıldı. Aydemir’in avukatı Davut Erkan, duruşmaya gelme zorunlulukları kaldırılan sanıklardan İsmail Sümbül’ü mahkemenin dahi görmediğine dikkat çekerek, “Müdahiller olarak sanığa soru sorma hakkımız engellendi” dedi. Mahkeme heyeti ise bu talebi reddetti. Aydemir de tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle heyeti reddetti. Ret talebi, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı mahkemesinde değerlendirilecek. Dava 20 Eylül’e ertelendi. 14 yıldır beklenen mezar H LAL KÖSE Belediye dernek bastı Görmeyenleri Koruma Derneği, derneğin Ankara şubesine “hiçbir ön uyarı yapılmadan kapısı kırılarak girildiği, eşyaların boşaltıldığı ve dernek yöneticilerine hakarette bulunulduğu” iddiasıyla Altındağ Belediyesi görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Dernek üyeleri, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu dilekçesini sunmalarının ardından, Ankara Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Görmeyenleri Koruma Derneği Genel Başkanı Haldun Kırkık, Altındağ’da bulunan ve kamu yararına çalışan dernek statüsündeki derneğin Ankara Şubesi’ne, geçen cuma günü Altındağ Belediyesi’ne bağlı 4050 kişilik bir ekip tarafından hiçbir ön uyarı yapılmadan, kapısı kırılarak girildiğini, eşyaları boşaltılarak bilinmeyen bir yere götürüldüğünü ve durumu öğrenerek binaya gelen yöneticilere ise belediye çalışanlarınca hakaret edildiğini söyledi. (Fotoğraf: AA) Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde Nisan 1997’de öldürülerek toplu mezara gömülen 19 kişiden biri olduğu belirtilen Ali Yıldız’ın ağabeyi Hüsnü Yıldız, 24 gündür açlık grevinde. Yıldız, toplu mezardaki cenazelerin kimliklerinin tespit edilerek ailelere teslim edilmesini ve yargısız infazdan sorumlu kamu görevlilerinin soruşturulmasını istiyor. Yıldız, savcılığın takipsizlik kararı nedeniyle AİHM’ye başvuracak. Çemişgezek yakınlarında, örgüt üyeleri ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmada 19 kişinin yaşamını yitirdiği, öldürülenlerin ailelerine haber verilmeden toplu mezara gömüldüğü öne sürülüyor. 1997’den beri kayıp olan Ali Yıldız’ın da 3 Şubat’ta bulunan toplu mezara gömüldüğü yönündeki haberlerin ardından, Yıldız’ın ağabeyi Hüsnü Yıldız, 4 aydır çalmadık kapı bırakmadı. Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve olaya karışan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı da Erdal Aytaç ve Özdal Günel ile kimliği belirlenemeyen 16 örgüt üyesinin öldürülmesi ve kaybedilmesi nedeniyle soruşturma başlattı. Malatya Cumhuriyet Savcısı Şeref Gürkan, kamu görevlileri hakkında, herhangi bir delil bulunamadığını belirterek soruşturmayı takipsizlikle sonuçlandırdı. Güvenlik kuvvetlerinin, terörle mücadeleden kaynaklanan, kanunların kendilerine tanıdığı, meşru savunma hak ve yetkilerini kullandıklarını, bu nedenle ortada “suç ya da suçlu bulunmadığını” ifade etti. Savcı, şikâyetçilerin, hukuk mahkemelerine başvurarak, ölen şahısların yakınları olup olmadığı konusunda DNA incelemesi yaptırmak üzere tespit davası açabileceğini savundu. AİHM’ye başvurmaya hazırlanan avukat Taylan Tanay, “19 ceset var ve bu cesetlerin kime ait olduğu tespit edilmeden, ailelerden hukuk mahkemelerine başvurmaları istenemez. Mezarlar açılmadan verilen takipsizlik kararı eksik ve hukuksuz. Ölenlerin kimliklerinin tespiti yasaya göre savcıların işi” dedi. Adalet Bakanlığı’nın 2006 yılındaki, faili meçhul cinayetlere ilişkin genelgesine dikkat çeken Tanay, “Herkes sorumluluğu üzeniden atmaya çalışıyor” diye konuştu. Bakırköy Cumhuriyet Meydanı’ndaki Yeraltı Çarşısı’nda çadır kuran 46 yaşındaki ağabey Hüsnü Yıldız’ın açlık grevine TAYAD’lı aileler de destek veriyor. Eyleme İstanbul Barosu üyesi avukat Behiç Aşçı katıldı. Yıldız, “75 yaşındaki annem, 14 yıldır beklediği cenazesini almak istiyor. Yetkililer bizi görmezden geliyor” dedi. Savcıdan takipsizlik ‘Zulümhane’ ayın kitabı Mustafa Balbay’ın cezaevinde yazdığı kitabı “PEN”in Haziran ayı ödülünü aldı Kültür Servisi Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi, Mustafa Balbay’ın Cumhuriyet Yayınları’ndan çıkan “Zulümhane” kitabını “ayın kitabı” seçti. Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi, “Haziran 2011 Ayın Kitabı” olarak, halen Silivri Cezaevi’nde süren tutuklu olarak yargılanan Mustafa Balbay’ın kaleme aldığı “Zulümhane”yi seçti. PEN Türkiye Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’deki faşizan düzen ve uygulamaların kınanarak, parlamentonun, seçim sonuçlarını yansıtması gerektiğine dikkat çekildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Ülkemizdeki faşizan düzenleme ve uygulamaları kınıyor, parlamentonun seçim sonuçlarını yansıtabilmesi için gerekli değişikliklerin yapılmasını talep ediyoruz. Demokratikleşme için gereken adımların atılmasına tutuklu aydınların derhal tahliyesi ile başlanabilir, başlanmalıdır.” Dünya Yazarlar Birliği PEN’in Türkiye’deki üyelerinden dördünün uzun zamandır tutuklu olduğunun anımsatıldığı açıklamada ayrıca, “Üyemiz Muharrem Erbey, KCK davası bağlamında iki yıldır Diyarbakır’da hapistedir. Son aylarda davetimiz üzerine üyemiz olmalarından kıvanç duyduğumuz Nedim Şener, Ahmet Şık ve Mustafa Balbay’ın Silivri’deki tutuklulukları da bir skandaldır” ifadelerine yer verildi. Kimlik tespiti savcıların işi C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle