Katalog

5 TEMMUZ 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 13 Libya ile kopan ilişkilerin ardından direnişçilerin kentine gitti, isyanın simgesi olan meydanda kalabalığa seslendi Bakan Davutoğlu Tahrir’de FIRAT KOZOK BİNGAZİ Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin Libya Büyükelçisi’ni çekerek Libya lideri Muammer Kaddafi ile bağlarını koparmasının ardından geniş bir heyetle çıkarma yaptığı direnişçilerin denetimindeki Bingazi’de Kaddafi’ye bayrak açtı. Davutoğlu, önceki gün Bingazi’deki görüşmelerin ardından havaalanına gitmek üzere yola koyulurken, son dakikada fikir değiştirerek, Mısır’daki rejim karşıtı gösterilerin merkezi Tahrir Meydanı’na atfen aynı adın verildiği meydana gitme kararı aldı. Davutoğlu ardından bir sürpriz daha yaparak, eylemin halen sürdüğü meydanda Libyalıların tezahüratları arasında arabadan inerek halkın arasına karıştı. Davutoğlu, meydanda bulunan Türk bayrağının yanına giderken, ardından da kürsüye çıktı ve bir konuşma yaptı. Konuşmasına Arapça “Ömer Muhtar’ın torunlarına selam olsun” diyerek başlayan Davutoğlu, Türkler ile Libyalıların tarih, kader ve geleceklerinin ortak olduğunu vurguladı. Davutoğlu’nun konuşması zaman zaman Türkçe ve İngilizce “Teşekkür Türkiye, Teşekkürler Erdoğan” sloganlarıyla kesildi. Libyalılar Davutoğlu’na arabasına gidene kadar eşlik etti. Davutoğlu, kürsüye çıkma kararını nasıl aldığını daha sonra, uçakta beraberindeki bir grup gazeteciye anlattı. Konuşmasının planlı olmadığını belirten Dışişleri Bakanı, ha yutu olduğunu ifade eden Davutoğlu, bu işin bir kalp yönü bulunduğunu, bunun da planlanmayan ve hesaba dayanmayan bir süreç olduğunu kaydetti. Muhaliflerin oluşturduğu Ulusal Güvenlik Konseyi’nin (UGK) Yürütme Kurulu Başkanı ve uluslararası temsilcisi Mahmud Cibril’in de bugün Türkiye’ye geleceğini bildiren Davutoğlu, Cibril’le akşam yemeğinde bir araya geleceklerini çarşamba günü de tekrar görüşeceklerini söyledi. Trablus’taki yönetimin dışlanıp dışlanmadığı yönündeki soru üzerine Davutoğlu, “Bingazi’ye gelmem Trablus’a bir mesaj değil, herhangi bir şekilde onu dışlamak değil” diye konuştu. Düğünden Defileye slamcı Şov... Bir yakınım yaz başında “Feriye”de gittiği bir düğünü anlattı... Bir film yönetmeni ya da senaryo yazarı olmadığıma yandım... Bu mesleklerden birini yapıyor olsaydım; yükselen değerler ve yükselen burjuvazimizi yansıtan bu “zeitgeist düğünü” mutlaka perde/ekranlara taşırdım. Baştan sona bir “afallama” duygusu yaşayan ve tanık olduklarını ertesi sabah bana ayrıntılarıyla aktarırken dahi gecenin “afallama” duygusunu yitirmediği anlaşılan yakınımın anlattıkları şöyle: Düğün, akşam yedi suları bir “kokteylle” başlıyor… Zengin düğünler malum artık illa “kokteyl+yemek” şeklinde tecelli ediyor ya… Yeni zengin aile de, “içki servisine” hiçbir şekilde itibar etmemekle birlikte, gösterişte sınır koymadığı için, konukları meyve suyu ve çerez ikramı yapılan bir “kokteylle” karşılıyor. Kadınların cümlesinin “tesettür tuvaletlerle” arzı endam ettiği davette; konuklar ayakta bir saat fındık, fıstık ve “şeftali suyuna” talim ediyorlar. Bu arada “tesettür başlar”, göz kamaştırıyor! Kaftanlar, uzun kollu tuvaletlerin şıklığını, tamamı berber elinden çıkan efeli “türban başları” tamamlıyor. Türbanların yaka/omuzlara iliştirildiği yerde olmazsa olmaz biçimde, elmas ya da pırlanta broşlar göz alıyor. İçkisiz kokteylin ardından misafirler, yalnız aile fertlerinin bulunduğu masalara geçiyorlar. “Aile masaları”, sosyetik tüm düğün organizasyonlarında olduğu gibi, “konuklara verilen numara usulüyle” belirleniyor. Masaların düzenleri de peri masalı gibi… Organize örtüpeçetelerin estetiği; içkisiz!kristal ayaklı şarap bardakları ve beyaz düğün çiçekleriyle süslü mumluklar, gümüş kenarlı tabak altları ile tamamlanıyor. Saat 20.30 sularında gelinle damat nihayet “ince saz” eşliğinde el sallayarak merdivenleri iniyorlar. Ve dört şahit eşliğinde nikâh kıyılıyor. Nikâhın ardından birdenbire en üst perdeden “Kuran” okunmaya başlıyor… 45 dakika tam, üç hoca Kuran okuyor. Neye uğradıklarını şaşıran civar tekneler.. deniz kıyısındaki restoran önüne yığılıyorlar. Teknelerdeki insanlar güverteye çıkıp, Boğaz sularında yankılanan bu ‘değişik’ düğünü izlemeye koyuluyor. Kuran okunması bittikten sonra, “mantarlı sote, fesleğenli domates sos, Çerkes tavuğu gibi antrelerden oluşan zengin meze tabağı, ordövr, kuzu tandır, sebzeli Çin böreği, dereotlu pilav, dondurma, pasta ikramının yapıldığı” bir yemek mönüsü servis ediliyor. Yemeğe denizden, yarım saat süren havai fişek gösterileri eşlik ediyor. Gelinle damadın şerefine görkem saçan en az 100 havai fişek atılıyor. Tesettürlü gelinin yanında “uzun saçlı damat”, alabildiğine vurucu bir tezat teşkil ediyor. Gelinle damat masaları bir bir dolaşırken; takılar da eskisi gibi öyle... rasgele ve görgüsüzce gelinin üstüne iliştirilmiyor. Prenses Kate Middleton’ın düğünündeki gibi tıpkı, gelinin kız kardeşi nedimelik yapıyor. Ve çiftin peşinde, arkadan elinde sepetle takı topluyor. Paralar zarf içinde, takılar kutuda... nedimenin sepetine yağıyorlar! Dişçilik fakültesi öğrencisi olan ve düğündeki toplam sekiz açık kadından hasbelkader! biri olan “nedime” ile birlikte; “model Türkiye” fotoğrafı tamamlanmış oluyor. Kimsenin dans etmediği, oyunun, çalgının olmadığı düğünde; pasta kesiminden sonra, çiçeği burnunda gelinle damat alaturka müzik eşliğinde bu ritüelden de geri kalmamak adına! kısa bir dansla pistin etrafında dönüyorlar. “Eğlencenin sıfır”, “gösterişin bol” olduğu süper şaşaalı düğün, gelinle damadın dans gösterisiyle bitiyor. Çıkışta nikâh şekerleri, konuklara minik gümüş kâseler içinde dağıtılıyor. Kuyruklu tuvaletlerinin eteklerini yerlerde sürükleyerek Feriye’den çıkan tesettürlü hanımlar; kapı önünde bekleşen Mercedes, Porsche, Cherokee ciplere binerek yavaş yavaş gözden kayboluyorlar… Ömer Muhtar’ın torunları... ustafa Kemal ile birlikte savaştık’ Davutoğlu, UGK Başkanı Abdülcelil’in yaptıkları toplantıda, “Sömürgecilere karşı biz Enver Paşa ve Mustafa Kemal Paşa’yla beraber savaştık” dediğini de aktardı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Temmuz’da Mısır’a gideceğini belirten Davutoğlu, devrimden sonra kendisinin de Mısır’a dört kez gittiğini söyledi. Davutoğlu, “Bizim için bütün bu Ortadoğu’daki Arap Baharı’nın başarısının sırrı veya anahtarı Mısır’da. Mısır’da başarılı bir süreç yaşanırsa diğerleri için örnek oluşturur” diye konuştu. Davutoğlu, Erdoğan’ın da yeni hükümetin kurulmasıyla bölgeye ilk ziyaretini bu ülkeye yapmasının önemine işaret etti. ‘M Türban+pırlanta broş karışan Davutoğlu, kürsüden Libyalılara “Kaderimiz ortaktır” diye seslendi. vaalanına giderken meydandan geçmek istediklerini ve kalabalığı görünce de selam vermek için indiğini söyledi. Oraya gittiğinde kürsü olduğunu da bilmediğini söyleyen Davutoğlu, tamamen plansız bir konuşma yaptığını ifade etti. Davutoğlu, kalabalıktan tedirgin olup olmadığı yönündeki soruya, Bingazi’den ayrılırken Tahrir Meydanı’na uğrayan ve riskli olmasına karşın halkın arasına (Fotoğraf: AA) “Niye tedirgin olalım? Hayır. Korku bizden korksun, niye korkalım?” yanıtını verdi. Libya’da Türkiye’ye gösterilen ilgiye ilişkin soru üzerine de Davutoğlu, Afganistan’dan da örnekler vererek yapılan işin bir beyin yönü bir de kalp yönü olduğunu söyledi. Bingazi’ye gelişinin rasyonel birçok bo SUR YE TANKLARI Y NE KENTE G RD Pompalı tüfeklerle Hama’yı vuruyorlar Dış Haberler Servisi Suriye askerlerinin dün, geçen cuma yaklaşık yarım milyon kişinin rejim karşıtı gösteriler düzenlediği Hama kentine girdiği, evlere baskın düzenlediği ve rastgele ateş açtığı bildirildi. İngiliz Reuters ajansına konuşan Ahmed isimli bir görgü tanığı, “güvenlik güçlerinin yerleşim yerlerinde rastgele ateş açtıklarını” söyledi. Aynı görgü tanığı 10 kadar askerin, Maşaa semtinde bir eve baskın düzenlediğini ve bazı kişileri tutukladığını kaydetti. Rejim karşıtı göstericilerin “Allahuekber” nidalarıyla sokaklara döküldüğü öğrenildi. Sosyal paylaşım sitesi Youtube’a dün eklenen ve Hama’daki olayları gösteren bir videoda, muhaliflerin sopa ve taşlarla silahlara karşılık vermeye çalıştığı, kentten silah sesleri ve dumanın yükseldiği görülüyor. Olaylarda en az 20 kişinin yaralandığı kaydedildi. Pek çok yaralanmanın pompalı tüfekten kaynaklandığı belirtiliyor. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, cuma günkü büyük katılımlı rejim karşıtı gösterilerin hemen ertesinde Hama valisi Ahmed Halid Abdülaziz’i görevden almıştı. Papandreu’nun önerisi kâr etmedi Yunanistan’ın Özgürlük Filosu’na bağlı gemilerin limanlarından hareket etmelerini yasaklamasının ardından dün Başbakan Yorgo Papandreu hükümeti Gazze’ye insani yardımları bizzat Yunan gemilerinin götürmesi önerisini yaptı. Ancak aktivistlerin protesto eylemleri sürüyor. Pire Limanı’ndaki Fransız gemisi “Louise Michel” üzerinde aktivistler dün Filistin bayrağı açarak yasağı protesto etti. Girit Adası’nda limanda bekletilen Kanada gemisi “Tahrir” ile 12 gündür yola çıkmayı bekleyen aktivistler ise 4 gündür aralıksız protesto yürüyüşü yapıyor. Aktivistlerden bazılarının, ekonomik olarak zorlanmaya gemide kalmaya başladığı öğrenildi. (AFP) Havai fişekler eşliğinde ‘Kuran’ T.C. MERKEZ/KOCAELİ 7. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZ AÇIK ARTTIRMA İLANI 2010/808 TLMT. Satılmasına Karar Verilen Taşınmazın Cinsi, Kıymeti, Adedi, Evsafı: Taşınmazın Bilgileri: Taşınmaz Mal. Taşınmazın Adresi: Maşukiye köyü, Soğuksu Mah. Uzuntarla Yolu Cad. Doğa Evleri No: 15 Kartepe / KOCAELİ’de bulunan 11 nolu dubleks mesken. Taşınmazın Yüzölçümü: 14.000 m2 (ana taşınmaz yüzölçümü) Taşınmazın Özellikleri: Satışa konu taşınmaz, Maşukiye köyü 802 Parselde bulunan taşınmazın, 1/28 arsa paylı 11 nolu bağımsız bölümü olan dubleks meskendir. Taşınmazda kiracı oturmaktadır. Site bitmiş, bahçe düzenlemesi yapılmış, çevresi taş duvar, üzeri kafes tel ile çevrili durumdadır. Sitede yüzme havuzu ve sosyal tesis mevcuttur. Zeminde salon, açık mutfak ve WC, üst katta 3 oda ve banyo mevcuttur, ayrıca çatı arası katı bulunmaktadır. Binada şömine vardır. Pencere doğramaları PVC, çatı örtüsü shingle ve dış cephesi siding malzeme ile kaplıdır. Isınma şekli doğalgaz kombilidir. Ulaşım imkânı vardır ve her türlü belediye hizmetinden istifade etmektedir. Ayrık nizam 2 kat inşaat yapımına uygundur. Min. İfraz 1000 m2’dir. Bina ovayı ve Kartepe dağını gören manzaraya sahiptir. Bina yaklaşık birim maliyetlerini belirleyen tebliğe göre IV. Sınıf (B) grubu (özellikli müstakil konutlar) yapılardandır. Takdir Olunan Kıymeti: 300.000,00 TL 1. Satış Günü: 16/08/2011 10.30 10.40 Salı 2. Satış Günü: 26/08/2011 10.30 10.40 Cuma Yukarıda özellikleri yazılı taşınmazlar bir borç nedeni ile açık arttırma suretiyle satılacaktır. Satış Şartları: 1 Satış yukarıda belirtilen gün ve saatte KOCAELİ 7. İCRA DAİRESİ’de açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile yukarıda belirtilen gün ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememiş ise taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüchanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, 1/2 tapu harcı ve masrafları, KDV alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa, öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenleri şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/808 sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 27/06/2011 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 43483) ‘İslami hayat tarzı kriterleri’ Erkek modası tanıtımıyla ilk defa gündeme gelen ve de bu tanıtım için bir “cenaze namazı koreografisi” kullanan “Tekbir Giyim” defilesi, “artık bu kadarı da olur mu?” kontenjanından konuşuluyor ya… Eh... Boğaz düğünlerinde hocaların “Kuran” yarışı yanına “havai fişek mizansenleri” yakıştırılıyorsa; defileye “namaz gösterisi” niye eklenmesin? Gösteri, gösteriş ve din... bu kadar iç içe geçince, artık sınırı çizemezsiniz. Cumhurbaşkanı Gül’ün kulakları çınlasın. “Milli Görüş” günlerinde kendisiyle bugün tarihi olduğunu düşündüğüm bir söyleşi yapmıştık. On altı yıl önce yaptığımız söyleşide dönemin Refah milletvekili Gül; “Düzen Türkiye’de İslamı caminin içine hapsetti. Biz İslamı hayat tarzı olarak görmek istiyoruz…” demişti. (“Milliyet” 10.12.1995) “Hayat tarzı kriteri” bugün işte “aptesli kapitalizm” dedikleri “Boğaz kenarında Kuran” ve “podyumda namaz” örneklerini karşımıza çıkardı. Bir süre sonra, artık bu örneklere şaşırmayacaksınız. C MY B C MY B