23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 5 TEMMUZ 2011 SALI 4 HABERLER AKP, yeni dönem ekibini belirlemeye başladı, Erdoğan yarın Köşk’e çıkacak şletenler ve şletilenler Yirminci yüzyılın, hem ülkesi Fransa’da, hem de bütün dünyada, en fazla tartışılan, kimi zaman en fazla yerilen, nefret edilen yazarları arasında yer alan Louis Ferdinand Celine, aynı zamanda hayranlık uyandıran, edebi değeri tartışmasız bir kişidir. Bu çelişkili durumun kaynağında, ezilen sınıfların yanında yer alan yazarın, doktorluk yıllarından beri hızlı bir antisemit (Yahudi düşmanı) olması ve 2. Dünya Savaşı’nda Nazi işbirlikçisi Vichy rejimine yakın durması yatar. Ama Celine’nin, Türkçeye her iki dildeki ustalığı da aileden tevarüs ettiği yazarlığı kadar övgüye değer Yiğit Bener’in kazandırdığı başyapıtı “Gecenin Ucuna Yolculuk” kadar etkili ve sarsıcı bir savaş karşıtı yapıt daha var mıdır, bilmiyorum. Düşününce aklıma Picaso’nun “Guernica”sı geliyor bir tek. Celine, savaştığı Alman neferini bile kendi komutanlarından daha kendine yakın bulduğu bu eserinde, savaş konusunda insanları ikiye ayırır: Savaşa gidenler ve savaşa gönderenler. Acaba hamaset ve hamakat dolu marşlarla, ölmeye ve öldürülmeye gönderilenlerin kaçı bu açık gerçeği berrak bir şekilde düşünebilmişlerdir? Dün, futbolda şike skandalı üzerine bir dostum sordu: Ne düşünüyorsun bu konuda? Kendisine Celine’nin savaşa gönderilenler ve savaşa gönderenler ayrımını anlattım. Anlamadım, dedi, bununla ne ilgisi var, yani ne demek istiyorsun? Şunu demek istiyorum ki savaşta da, hayatta da işletenler ve işletilenler var. Yani kafadan iddiaların hepsini doğru kabul ediyor ve sanıkları suçlu görüyorsun! Tabii ki hayır, masumiyet karinesi esastır. Bunlar suçlu demiyorum, genel konuşuyorum. Suratıma tuhaf tuhaf baktığını görünce anlatmaya koyuldum: “Bu olaydan bağımsız olarak da cümle âlem biliyor ki yeryüzünün birçok köşesinde futbolda şike söylentileri yaygındır ve İtalya gibi futbolun ibadet sayıldığı ülkelerde bile en güzide takımlar şikeden suçlu bulunup küme düşürülmüştür. Şimdi bu sorgulananlar, hakkında haksız ve mesnetsiz suçlamalarda bulunmadan, Türkiye’de futboldaki şikeden yakınmaların hep yaygın olduğunu bilmiyor muyuz? İçinde bahis olan her oyunda (ki ülkemizde futbolda bahis uygulamasından önce de vardı) şike hep olmuştur.” Bunları söylerken amacım futbolu karalamak değildi, her alanda bir işletenler, bir de işleyenler olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Dünyanın dört bir yanında, tribünlerden, TV’lerden milyonlar, milyarlar meşin yuvarlağın büyüsüne kapılmışlar, kendilerinden geçerek, futbolu en kutsal şey olarak izliyorlar. Kimileri ise (bunu oynayanlar, oynatanlar, düzenleyenler) de bunun bir kurgu olduğunu bilip, kuruyorlar ve nemasını alıyorlar. İşte saf birinciler işleyenler, hin ikinciler ise işletenlerdir. Yalnız futbolda değil, yaşamın her aşamasında böyledir bu. Dünya işleyenler ve işletenler arasında parsellenmiştir. İşletenler üzerinde hamaset bayrağı salladıkları küçük parselin üzerindedirler. İşleyenler ise hamakat bayrağı gölgesindeki büyük bölümde yaşarlar. İşletenlerin en büyük hünerleri kendi zekâlarında değil, işleyenlerin hamakatındadır. İşleyenler olmazsa, işletenler yaşayamaz. Celine’in örneğine dönersek, savaşa gönderilenler, düzeni anlasalar, savaşa gönderenleri asalak olarak taşımazlar ve düzen çöker. İşin garibi, işletilenler, en çok bu düzeni ortaya serip, işletenlerin maskesini indirmeye çalışanlara kızarlar. Konu futbol olunca, bu durumdakiler bozguncudur, savaş olunca da vatan haini. En iyisi işletilenleri uykularından uyandırmamak ve düzene çomak sokmamaktır. Onun için iyisi mi, biz şikeye falan aldırmayıp yine hep bir ağızdan haykıralım: Yaşşa bizim takım!.. Erdoğan’ın yeni takımı Başbakan Erdoğan’ın yeni dönemdeki siyasi kadrolaşmasının son adımı olarak gözler yeni Bakanlar Kurulu listesine çevrildi. ERDEM GÜL ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, AKP’nin üçüncü döneminin yeni kadrosunu oluşturmaya başladı. AKP’nin 5 grup başkanvekilinden ikisini yenileyen Erdoğan, yarın da yeni kabine listesini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sunarak yeni dönemin siyasi kadrolaşmasını tamamlayacak. Erdoğan, yeni dönemde ilk adımı TBMM Başkan adayı olarak Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’i belirleyerek attı. AKP’nin 9 yıllık iktidarında tüm hükümetlerde kilit noktalarda görev yapan Çiçek’in TBMM Başkanı olarak tercih edilmesi, bu dönemde yeni anayasa ve muhalefetle uzlaşma arayışlarına yönelik bir tercih olarak yorumlandı. AKP grubunu dün basına kapalı olarak toplayan Erdoğan, 5 grup başkanvekilliği görevine seçim yaptırdı. AKP’nin 5 grup başkanvekilinden Ali BABACAN Binali YILDIRIM Bülent ARINÇ Sadullah ERG N Nurettin Canikli, Mustafa Elitaş ve Ayşenur Bahçekapılı, Erdoğan tarafından aday gösterilerek yeniden seçildi. Diğer iki Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ile Suat Kılıç ise bu kez aday gösterilmedi. Bozdağ ve Kılıç’ın yerine AKP Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın ile Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal seçildi. Edinilen bilgilere göre, seçimde 323 milletvekili oy kullandı. Bahçekapılı’ya 7, Ünal’a ise 2 oy eksik çıkarken diğer adaylar milletvekillerinin tamamının desteğini alarak seçildi. AKP’nin yeni grup başkanvekili seçilerek Erdoğan’ın TBMM’deki kurmay heyetine giren ve MYK toplan tılarına da katılacak olan Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın iki dönemdir milletvekilliği görevini yürütüyor. Aydın, özellikle partinin hukuki çalışmalarında ve TBMM’deki hukuki nitelikteki konuşmalarında grup içinde öne çıkan isimler arasında yer alıyor. 5. Grup Başkanvekili Mahir Ünal ise 12 Haziran’da ilk kez milletvekili seçildi. Ancak Ünal, AKP MKYK üyesi olarak Erdoğan’ın yakın çalışma ekibi içinde bulunuyor. Kabine mesajları Erdoğan’ın yeni kabineyi de TBMM Başkan seçiminin ardından yarın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sunması bekleniyordu. Ancak Erdoğan, gazetecilerin soruları üzerine, yeni kabineyi sunmak üzere, “Büyük ihtimalle çarşamba günü Köşk’e çıkacağım” dedi. TBMM Başkanı’nın da seçilmesi üzerine Erdoğan’ın yeni dönemdeki siyasi kadrolaşmasının son adımı olarak gözler yeni Bakanlar Kurulu listesine çevrildi. Erdoğan’ın grup başkanvekilliği seçiminde 2 ismi dışarıda bırakması kabineye alacağı isimler açısından ilk mesaj oldu. Grup Başkanvekilliğine bu kez aday göstermediği Bekir Bozdağ ve Suat Kılıç’ın bakan olacakları büyük oranda kesinlik kazandı. Bozdağ’ın Adalet, Kılıç’ın da Genç lik ve Spor Bakanı olacağı belirtiliyor. Erdoğan, seçimler öncesi milletvekili aday listelerinde en büyük sürprizi bakanların seçim bölgelerini değiştirerek yapmıştı. Erdoğan’ın yeni kabinesinde de benzer biçimde kabine içi rotasyonlara gidebileceği ifade ediliyor. Yeni Bakanlar Kurulu yapılanmasındaki 4 Başbakan Yardımcılığı görevi için Bülent Arınç ve Ali Babacan’ın yanı sıra Binali Yıldırım ve Sadullah Ergin’in isimleri geçiyor. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün görev yeri değişikliğiyle İçişleri ya da açılımdan sorumlu bir bakanlığa, Beşir Atalay’ın Milli Eğitim Bakanlığı’na, Zafer Çağlayan’ın Ekonomi Bakanlığı’na kaydırılması bekleniyor. Bu rotasyonlar dışında Egemen Bağış, Ertuğrul Günay, Mehmet Şimşek, Ahmet Davutoğlu, Taner Yıldız, Vecdi Gönül, Ömer Dinçer, Hayati Yazıcı, Veysel Eroğlu, Faruk Çelik’in yerlerini koruyacakları belirtiliyor. AKP Kadın Kolları Başkanı Fatma Şahin, Cevdet Erdöl, yeni milletvekillerinden İsmet Yılmaz, Nihat Zeybekçi, Nabi Avcı’nın da bakan olabilecekleri ifade ediliyor. MHP lideri Devlet Bahçeli, Meclis boykotunun sona erdirilmesini istedi KILIÇDAROĞLU ‘Bildiri zemini aransın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “boykota bir an önce son verilmesini” isterken “TBMM’de grubu bulunan bütün siyasi partilerden seçilecek temsilciler bir araya gelmeli, ahlaki ve tutarlılık gereğince tutuklu bulunan milletvekillerinin haklarını savunacak bir Meclis bildirisi için temel zemin oluşturmalıdırlar” çağrısı yaptı. MHP Grubu, dün grup yönetimini toplamak üzere biraraya geldi. Yapılan seçimler sonunda İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, bu dönemde de grup başkanvekili oldu. MHP lideri Bahçeli, MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan ve CHP’nin tutuklu milletvekillerinin durumunun “siyasallaşan yargının hazin ve ibretlik bir sonucu olduğunu” söyledi. Bahçeli, “hiçbir gerekçenin Meclis’in boykot edilmesine ve milletvekili yeminine aykırı hareket edilmesine mazeret teşkil etmeyeceğini” ifade ederken şu açıklamaları yaptı: “Başta CHP olmak üzere, milletvekili yemini etmeyenlerin TBMM’nin saygınlığına fazlasıyla gölge düşürdüklerini bilmeleri lazımdır. Madem ortada bir yanlış vardır, o halde bir başka yanlışla bunun giderileceğini düşünmek hezeyandır ve Gazi Meclis’in taşıdığı yüksek erdeme hakarettir.” Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın “tükürdüklerini yalayacaklar” sözlerinin bir Başbakan’a kesinlikle yakışmadığını vurguladı. Bahçeli, yemin ve boykot krizinin giderilmesi ve tutuklu bulunan mil ‘ ktidar ön ayak olmalı’ letvekillerine ilişkin şu önerileri getirdi: “Millet iradesinin heba edilmemesi ve milletimizin çekişmelerle oyalanmaması için yemin ve boykot krizinin tarafları bu eylemlerine bir an önce son vermeli ve Meclis’teki yerlerini almalıdırlar. TBMM’de grubu bulunan bütün siyasi partilerden seçilecek temsilciler bir araya gelmeli, ahlaki ve tutarlılık gereğince tutuklu bulunan vekillerin haklarını savunacak bir Meclis bildirisi için temel zemin oluşturmalıdırlar. Millet iradesinin en büyük kefaret olacağı hatırlatılmalı ve bunda da tavizsiz olunmalıdır. Yürürlükteki yasal hükümler, tutuklu bulunan milletvekillerinin salıverilmesine engel değildir. Yalnızca kanun ve anayasa hükümlerinin objektif kriterler çerçevesinde uygulanması ve iktidarın bu konuda ön ayak olması meseleyi kökünden çözecektir.” ‘MYK’de revizyon şu an yok’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, muhaliflerin olağanüstü kurultay için imza toplamaktan vazgeçmeleriyle ilgili olarak “Ben onları muhalif olarak görmüyorum. Onlar bizim partililerimiz. Saygıyla karşılıyorum” dedi. Kılıçdaroğlu 9 Temmuz günü toplanacak parti meclisinden (PM) sonra MYK’yi değiştirip değiştirmeyeceği sorusuna “Hayır şu anda düşünmüyorum” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, dün TBMM’deki makamına geldiği sırada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin “imza toplamaktan vazgeçen muhalifler PM kurultay kararı alsın istiyorlar” anımsatması üzerine Kılıçdaroğlu “Her görüşe saygılıyız” demekle yetindi. Kılıçdaroğlu ayrıca bugün grubun toplanacağını bildirdi. Muhaliflerin olağanüstü kurultay için imza toplama girişiminden vazgeçmeleri üzerine gözler 9 Temmuz günü toplanacak PM’ye çevrildi. PM’den sonra Kılıçdaroğlu’nun MYK’de değişiklik yapacağı beklentisi yaygınlaşırken; MYK üyelerinin seçimlerden sonra sözlü olarak Kılıçdaroğlu’na “istifaya hazır oldukları” mesajı verdikleri anımsatıldı. Kılıçdaroğlu, dün Cumhuriyet’in “PM’den sonra MYK’yi değiştirmeyi düşünüyor musunuz” sorusuna “İlanihayet böyle gideceği anlamına gelmiyor ama şu anda değiştirmeyi düşünmüyorum” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu “Yemin boykotu konusunda partide rahatsızlık var mı” sorusu üzerine “Duymadım, ama seçilip gelen her milletvekili yemin etmek ister. Ancak buradaki temel konu Cumhuriyet tarihinde ilk kez 8 milletvekilinin hapiste olmasıdır. Genel kurul salonunda ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ yazıyor. Milletin iradesine yasama organının sahip çıkması gerekir. CHP, demokrasiyi getiren parti olarak bu duyarlılığı taşımak zorundadır” dedi. CHP lideri “CHP’nin TBMM Başkanvekili adayı kim olacak” sorusuna da “Güldal Hanım kalır herhalde” yanıtını verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Tükürdüklerini yalayacaklar” sözleriyle ilgili olarak da Kılıçdaroğlu “Kendisine yakıştırdığım bir açıklama” dedi. CHP’li muhalifler kurultay için başlattıkları imza girişimini durdurdu Muhalifler geri adım attı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’de olağanüstü kurultay için imza toplayan 20 eski il başkanı “yemin krizi”ni gerekçe göstererek bu girişimlerini durdurdu. Olağanüstü kurultay için imza toplayan 20 il başkanı dün bir basın toplantısı düzenledi. Adıyaman, Aydın, Ankara, Balıkesir, Bilecik, Bursa, Erzurum, Gaziantep, Karabük, Kars, Kayseri, Kırıkkale, Konya, Kocaeli, Kütahya, Şanlıurfa, Tokat, Uşak, Van ve Zonguldak eski il başkanlarının imzasını taşıyan metni eski Bursa İl Başkanı Gürhan Akdoğan okudu. Akdoğan, CHP’li muhalifler “Parti Meclisi olağanüstü kurultay kararı alsın” çağrısı yaptı. Olağanüstü kurultay toplanması için yaklaşık 650 imzaya ulaşılması gerekiyordu. “Kurultay toplanması isteğimizi, bu nazik ve kritik dönemde şimdilik durdurmanın çok önemli bir parti görevi olduğunu düşünüyoruz. Kurultay toplanması için yeterli imzaya ulaşılacağından hiçbir kuşkumuz yoktur. Bu aşamada CHP yöneticilerinin yaşanan yemin krizine önümüzdeki günlerde sağlıklı bir çözüm bulmada kurultay isteğinin engel olduğu limanına sığınmamak için toplanmış ve 3 gün içinde rahatlıkla tamamlanacak olan PM seçimli olağanüstü kurultay çağrı imzalarını genel merkeze vermeyeceğiz” açıklamasını yaptı. Akdoğan “Yemin krizi ve bunalımı partimizi kamuoyunda daha fazla yaralamadan bittikten sonra hem milletvekili seçimi sonuçlarını hem de seçim öncesi ça lışmaları ve yemin krizinin yarattığı sıkıntıları konuşmak, partililere ve seçmene açıklamak için PM’nin kurultayın olağanüstü olarak toplanması kararını almasını öneriyoruz” açıklamasını yaptı. Akdoğan, “Biz tarihe not düştük, tarihe belgeler bıraktık ancak bugün etik anlayışımız gereği bu imzaları bir namus olarak değerlendirip, kendi elimizde duruyor. Bir gün tarih yazıldığında bunların kaç olduğu ortaya çıkar ama bugün geldiğimiz noktada bunu durduruyoruz” dedi. KARAYILAN AÇIKLAMALARI DEĞERLEND RD D YARBAKIR’DAK KADIN KURULUŞLARI ‘Barzani’nin tavrı olumlu’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Murat Karayılan, Neçirvan Barzani’nin Kürt sorununa ilişkin Milliyet gazetesinden Hasan Cemal’e yaptığı açıklamaların “çok olumlu” olduğunu söyleyerek “Böylesine önemli bir zamanda tüm Kürt güçlerinden benzer bir tutum umut ediyoruz” dedi. Almanya’da Kürtçe olarak haftalık yayımlanan Rudaw gazetesine konuşan Murat Karayılan, Barzani’ninki gibi yaklaşımlara ihtiyaç duyduklarını söyledi. Barzani’nin değerlendirmeleri ise şöyleydi: Ankara’nın ‘PKK realitesi’ni kabul ederek barışı planlaması. Ankara’da devletin çok başlı değil, artık ‘tek başlı’ davranması. PKK’nin esas liderinin İmralı’da hapis bulunduğu gerçeğinin bir an bile gözden kaçırılmaması. Tutuklu vekiller için protesto MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Diyarbakır’da örgütlü kadın kuruluşları, Hatip Dicle ile ilgili YSK kararının siyasi bir müdahale olduğunu belirterek bu tür yaklaşımların olası çatışma ortamını tetikleyeceğini savundu. Tutuklu vekillerin tahliyesi için yapılan itirazlar ise henüz karara bağlanmadı. Diyarbakır’da aralarında Kardelen Kadın Merkezi, SELİS, Ceren Danışmanlık Merkezi, DİKASUM, KADEM ve Bağlar Kadın Kooperatifi üyeleri, BDP’nin desteklediği titikli vekillere destek için basın açıklaması yaptı. Adliye önünde açıklama yapan Ayşegül Peyam, 80 bin oyla milletvekili seçilen Dicle’ye yapılan siyasi müdahalenin, esasında Kürt halkını cezalandırmaya yönelik olduğunu savundu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle