22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 TEMMUZ 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 Atalay: 9 kişilik ‘anayasa’ ekibi oluşturuldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, parti olarak anayasa ile ilgili kendisinin de içinde olduğu 9 kişilik bir ekip oluşturduklarını, yöntem ve içeriğe ilişkin çalışmaya başladıklarını açıkladı. Atalay, MÜSİAD heyetini kabulünde yaptığı konuşmada, “Biz de parti olarak anayasa ile ilgili bir ekip oluşturduk, çalışmaya başladık. Benim de içinde bulunduğum 9 kişilik bir heyet. Hem yöntem çalışması hem de öz olarak çalışmamızı başlatmış olduk” dedi. Bu çalışmayla ilgili detay veremeyeceğini belirten Atalay, “Hükümet kurulmadan önce kararlaştırılmıştı. İlk toplantımızı yaptık. Şu günlerde hızlandıracağız o çalışmaları. Biz AKP olarak anayasayı ve anayasa değişikliğini çok önemli görüyoruz. Partimizin kurmay heyetinden daha çok hukukçulardan oluşan bir grubumuz var. Şu anda çalışıyoruz” diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da tüm partilerin seçim öncesi yeni anayasa vaat ettiklerini belirterek herhangi bir önyargı, ön kabul ya da ideolojik refleks taşımadıklarını, masada anayasa konusunda her konunun müzakere edilebilir, tartışılabilir olduğuna inandıklarını söyledi. AKP’nin Paşası Ünal, komisyondan istifa etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanlığı’na eski Emniyet Genel Müdürü AKP Kırıkkale Milletvekili Oğuz Kağan Köksal’ın getirilmesinin ardından aynı komisyonun başkanvekilliğine getirilen AKP İstanbul Milletvekili emekli Tümgeneral Şirin Ünal, komisyon üyeliğinden istifa etti. Komisyonlarda çoğunluk AKP’de olduğu için üyelerin belirlenmesi aşamasında AKP yönetimi başkanların kimler olacağını da belirledi. Partide TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanlığı’na emniyet kökenli Köksal seçildi. AKP’nin asker kökenli tek milletvekili emekli Hava Tümgeneral Şirin Ünal da aynı komisyona başkanvekili seçildi. Ancak Ünal, bu görevi uygun görmeyerek komisyon üyeliğinden istifa etti. AKP’nin gazeteci kökenli Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar da partisince TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyeliğine bildirildi. Tayyar da komisyon üyeliğinden istifa etti. Önceki dönem TBMM Enerji Komisyonu Başkanlığı yapan Kütahya Milletvekili Soner Aksoy da bu kez Milli Savunma Komisyonu üyeliğiyle görevlendirildi. Ancak Aksoy da görevi kabul etmeyerek komisyon üyeliğinden istifa etti. AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan da Dilekçe Komisyonu üyeliğinden ayrıldı. 13 Yaşındaydı... Öldürdüler Onu... Yaşanmış gerçek öyküleri anlatırken dalıp giderim... Bir ufuk çizgisinde buluştuğum saatlerde, sevecenliğin bir çiçek gibi açmasını beklerim... Yumuk gözlü bir çocuğu düşünürüm, bir anneyi, kocasından dayak yemiş bir kadını, adına “töre” denilen o ortaçağ vahşetini. Bugün çocukluk yıllarım geçiyor ışıklı trenlerde... Bir taşra istasyonunun yalnızlığı... Bir bekleyiş... Kördüğüm olmuş hayatların sayfalarında yer alan notlar, siyah beyaz resimler... Solmuş ve sararmış. Sen de gördün mü? Saat gece yarısını çoktan geçmiş ve gözüme uyku girmiyor... Batık bir kentte yaşıyorum sanki. O saatlerde gökte bulutlar bir kadının, bir delikanlının resmini çiziyor... Samsun’da düğünden dönerken jandarma kurşunuyla ölen çocuk, teslim olan kardeşi ve yanlarında taşıdıkları kurusıkı tabanca. O iki kardeşi “terör örgütü” üyesi sanmış jandarma... Dur ihtarında bulunmuş ama çocuklar kaçınca silahla ateş açılmış üzerlerine... 13 yaşındaki Gökhan Çetintaş oracıkta ölmüş, ağabeyi Habip Çetintaş ise yaralanmış. Türkiye böyle bir dönemden geçiyor... Acılı... Kanlı... Düğünden dönen ve akşam köylerine giden iki kardeş... Jandarmanın “dur” uyarısı ve açılan ateş. 16 yaşında bir çocuk öldürülen! İçin acıdı mı? Saatime bakıyorum... Şafağın sökmesine birkaç saat var... Kadınlarımızın acıyla dolu yaşamları, gencecik insanlarımızın ölümleri yüreğime bir zıpkın gibi batıyor. Bir an oturup düşünüyorum... Dışarıda yaprak kımıldamıyor, esinti yok. Belki de İstanbul’un en sıcak bir gecesi... Aklıma Hatay’daki Ceylan geliyor... 23 yaşındaki Ceylan, kocasının dayağına dayanamıyor, baba evine sığınıyor. Baba kızını bir odaya kapatıyor... Diz çöktürüyor kızına... Erkek kardeşin elinde silah... İçeriye geliyor, iki kurşun sıkıyor. Baba ve oğul, Ceylan’ın ölmesini bekliyor. Edremit’te Aysel’in yüzüne asit döküyor kocası... Konya’da Meral, dört gün boyunca işkence görüyor kocası tarafından... Şimdi böbrek yetmezliğinden hastanede... Bir anda gözlerimi yumuyorum... Bir taşra kasabası... Tren istasyonları... Umutlar... Hüzünler... Samsun’da öldürülen o çocuk... Canım sıkılıyor canım... Ya senin? Samsun kırsalında insanın yüreğini acıtan ölüm olayı, gece evlerine dönen iki kardeş... Biri yaşıyor, öteki öldü! Sağ kalan ağabey ne diyor: “Dur uyarısı yapılmadan ateş edildi!” İki kardeşi ihbar eden köylüler... Aklıma 12 Mart dönemi geldi... Haşhaş yasağı konulmuştu... Konya üzerinden Toroslar’a geçtim. Fotoğraf makinelerim ve objektiflerim çantamda... Teleobjektif lav silahı gibiydi... Köylüler ihbar etmiş: “Bizim buralarda bir silahlı terörist var!” Bir saat sonra bir jandarma aracı geldi... Bir başçavuş, üç er... Yaka paça alıp götürdüler beni Mut Jandarma Karakolu’na... Gazeteci olduğumu anlatıyorum ama nafile... Başçavuş, benim Rus malı teleobjektife kafayı takmış, diretiyor: “Bunun silah olmadığını kanıtla...” Anlatıyorum anlamıyor... Objektifi fotoğraf makineme takıyorum yine anlamıyor... Başçavuş kararını verdi, basın kartımı elimden almasına karşın: “Sen casus musun?” Haydi çık işin içinden çıkabilirsen... İskemlede oturuyorum... Başçavuşa göz ucuyla baktım uzun uzun... O bir “av” yakalamanın mutluluğu içinde. Neyse, biriki saat sonra komutan geldi... Yüzbaşıydı sanırım... Beni gördü... Basın kartıma baktı... Bir de yüzüme, pos bıyıklarıma... Yüzbaşı Cumhuriyet okuruydu, beni tanıdı adımdan... Emin değildi. Gazeteyi arayıp Yazı İşleri Müdürü Kayhan Sağlamer’le konuştu... Sağlamer benim “haşhaş üreticileriyle röportaj yaptığımı” söyleyince yüzbaşı bana döndü: “Serbestsin!” İşte böyle hayat... Acılar, ölümler, gözyaşı... Öfke ve kanla beslenen bir toplum olduğumuzun farkında mıyız? Bu soruyu sık sık sormalıyız kendimize!.. ‘Geçen yılki puanları baz alın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, tercih yapmaya hak kazanan adaylara geçen yılın puanlarını baz almalarını önerirken bazı gözde meslekler hakkında bilgi verdi. Adayların tercih yaparken izleyebilecekleri yöntemlere ilişkin bir örnek veren Özcan, şöyle konuştu: “Ben oğullarım için yaptığım yöntemi söyleyeyim; bir bölümün kabul edebileceği taban puan kaçsa onu baz alarak girebileceği bölümleri sıraladık. Birkaç tane, puanının zor yettiği; olur da puanlar düşer, az müracaat eden olur diye, puanı yüksek birkaç yeri de yazdık.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle