22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 TEMMUZ 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER Kısa...kısa... 3 MUSA KART Albayrak mahkemece serbest bırakıldı ÇİZMEDEN YUKARI Havuza kötü daldı Bursa’nın merkez Yıl dırım ilçesindeki Kaplıkaya Caz ib e M erkezi’nde dalış kıyafetini giyerek 4 metre derinliğinde olan, temizlik nedeniyle içinde bir metre su bulunan havuza atlayan “3 yıldız” dalış hocası Tuğcan Bayramoğlu (22) belini incitti. Niğde emniyet müdürüne ‘çete’ gözaltısı NİĞDE (Cumhuriyet) Nisan ayından beri sürdürülen suç örgütü soruşturması kapsamında, Niğde Emniyet Müdürü Yusuf Albayrak gözaltına alındı. Tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen Albayrak serbest bırakıldı. Daha önce iki polis başmüfettişi de “delilleri karartmaya çalıştıkları” gerekçesiyle tutuklanmıştı. 13 Nisan’da “Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek, bu kapsamda tefecilik yapmak, suçtan kaynaklanan mal varlığını aklamak, suç örgütüne yardım etmek amacıyla özel evrakta sahtecilik yapmak” iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. Operasyon kapsamında gözaltına alınan çok sayıdaki şüpheliden 15’i tutuklanmıştı. Operasyon kapsamında dün de İl Emniyet Müdürü Yusuf Albayrak, “çıkar amaçlı, silahlı suç örgütü kurmak ve üyesi olmak” iddiasıyla savcılık talimatıyla emniyet müdürlüğünde gözaltına alındı. Albayrak, makamı ve evinde yapılan aramanın ardından gözaltına alındı, ifadesinin ardından tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Albayrak mahkemece serbest bırakıldı. Aynı soruşturma kapsamında ayrıca, Bor İlçe Emniyet Müdürü Köroğlu Kıraç’ın makamı ve evinde, eski Emniyet Müdür Yardımcısı Raşit Çavdar’ın Kuşadası’ndaki evinde, Niğde Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Arif Arı’nın işyeri ve evinde, ayrıca Ticaret ve Sanayi Odası’nda arama yapıldı. Ev ve makamlarında arama yapılan kişilerin şüpheli sıfatıyla ifade vereceği öğrenildi. (AA) TÜB TAK’ta Neler Oluyor? Feza Gürsey Enstitüsü’nün BİLGEM bünyesi içine alınarak Kandilli’den Gebze’ye nakli konusunda bilim çevrelerinin tepkileri büyüyerek devam ediyor. Dün Taha Akyol da konuya eğilmişti. Orhan Bursalı gibi, Yalçın Doğan gibi, İsmet Berkan gibi köşe yazarları haklı olarak konunun peşini bırakmıyor. Perşembe günkü yazım üzerine, “TÜBİTAK İletişim Müdürlüğü” imzasıyla ve “KAMUOYU AÇIKLAMASI” başlığıyla bir elektronik posta aldım. Anlaşılan ilgililer standart bir metin hazırlamışlar ve bu konuda yazı yazan herkese “kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla” aynı metni yolluyorlar. Metni dikkatle okudum: Enstitü’nün tarihçesinden söz ediliyor. Gebze’ye nakledildiği belirtiliyor. Ve en önemlisi, bizlerin özellikle eleştirdiği, temel bilimlerin, teknolojinin emrine verildiği teyit ediliyor. Belki şu satırlar operasyonun niyetini açıklamak bakımından yararlı olabilir: “…1996’da TÜBİTAK MAM’ın yeniden yapılandırılması faaliyetleri kapsamında, Bilim Kurulu Boğaziçi Üniversitesi ile imzalanan Protokolü uygun bularak, TÜBİTAK TBAE’nin (yani Feza Gürsey Enstitüsü’nün) Kandilli’ye taşınmasına karar verdi. Protokol süresi sonunda, Enstitü’nün ülke çapında üniversite ve eğitim kurumları ile işbirliği içinde, temel bilimler alanında insan kaynaklarının gelişmesine yönelik eğitim çalışmalarının yanında, temel bilimlerdeki araştırma faaliyetlerine de ivme kazandırılması için neler yapılabileceği konusu Bilim Kurulu’nda görüşülmeye başlandı. Bu dönemde, akademik çevrelerle de fikir paylaşımı yapıldı ve öneriler beklendi. Gelen öneriler, Enstitü’nün değişen ülke ve dünya şartlarına göre daha fazla atılım yapması ve Prof. Dr. Erdal İnönü’nün liderliğinde 1982 yılında belirlenen misyonuna daha iyi hizmet etmesini sağlayacak öneriler olmaktan ziyade, mevcut durumun korunmasının önerilmesi seklinde oldu.” Anlaşılan TÜBİTAK yöneticileri, temel bilimler araştırmalarına yönelik olan Feza Gürsey Enstitüsü’nün statüsünü ve yerini değiştirmek istemiş ama “akademik çevreler” buna yüz vermemiş, “mevcut durumun korunmasını” önermiş. Bunun üzerine, TÜBİTAK bu yeni kararı almış ve Feza Gürsey Enstitüsü’nü noktalayacak uygulamaya geçmiş. Dün İsmet Berkan konuyla ilgili olarak yazdığı ikinci yazıda, ona da gelen TÜBİTAK açıklamasının yetersizliğinden söz ettikten sonra şöyle diyordu: “Hep şikâyet edilen ‘YÖK kafası’nın TÜBİTAK’ta da olduğunu görmek, benim için şaşırtıcı oldu. Ben TÜBİTAK’ı hep bir ‘kurtarılmış bölge’ ve bir ‘vaha’ gibi görürdüm, demek sonunda orası da Türkiye’nin geri kalanına benzedi. Dünkü Radikal’de, Türkiye’nin ilk ‘bilim bakanı’ Nihat Ergün’ün FGE ile ilgili olumlu sözlerini okudum, ‘Karar gözden geçirilebilir’ dediğini gördüm. Bu olumlu bir gelişme olmakla birlikte, meselenin sadece bir taşınmadan ibaret olmadığını, bilim üreten insanlara yönelik temel bir bakış açısı sorununun bulunduğunu hatırlatmak isterim. Amerikalıların güzel bir sözüdür: Arızalı değilse tamir etme! FGE’de ‘arızalı’ olan neydi ki TÜBİTAK kendi başına tamire girişti? Keşke TÜBİTAK bunu da açıklasa da öğrensek... Yoksa bir arıza yok muydu?” Berkan’ın satırları her şeyi açık açık ortaya koyuyor: Asıl sorun temel bilim araştırmalarına karşı olumsuz bir tutum takınılması ve bunların artık doğrudan teknolojiye yönelik olarak ele alınmasının istenmesidir. Bu arada garip bazı bilgilere de ulaştım. Örneğin bu nakil kararından önce Enstitü’nün kadroları boşaltılmış, araştırmacılar dışlanmış. Neden acaba? Ayrıca bir bilgiye daha ulaştım ki doğru olmamasını umut ediyorum: İddiaya göre, Enstitü’nün bağlandığı BİLGEM’in başında TÜBİTAK Başkanı Prof. Nüket Yetiş’in eşi varmış; üstelik, bu görevinin yanında Marmara Araştırma Merkezi’nin de yöneticiliğini yapıyormuş başkanın sayın eşi! Bu bilginin doğru olmamasını umut ediyorum, çünkü TÜBİTAK’ın bir “aile şirketi” anlayışı içinde yönetilmediğine inanmak istiyorum. Son bir not da değerli bilim insanı Prof. Meral Serdaroğlu üzerine: Perşembe günkü yazımda Serdaroğlu’nun Bakan’a yazdığı mektuptan söz ederken soyadını, bir başka değerli fizik profesörüyle karıştırarak, Saçlıoğlu olarak yazmışım; özür diler, düzeltirim. TÜBİTAK, Bakan Ergün’ün başını bir hayli ağrıtacak gibi görünüyor. Dilerim bütün tarafları dinleyerek bir çözüm üretir! Bir kişi sele kapıldı Giresun’da dün akşam saatlerinde etkili olan sağanak nedeniyle Karadeniz Sahil Yolu’nda ulaşım bir saati aşkın durdu. Yağış nedeniyle 2 ahşap ev çöktü. Sele kapılan bir kişi kayboldu. Manisa’ya kaçmış Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde eski eşi Raziye Doğan’ı (37) yaraladıktan sonra kaçan Fatih S.’nin Manisa’nın Salihli ilçesine kaçtığı tespit edildi. Fatih S.’ye cep telefonundan ulaşan polis, eski eşinin ölmediğini, yaralandığını söyleyerek teslim olması için ikna etti. Kadının durumu kritik. Konya’da vahşet Konya’nın Meram ilçesi Uluırmak Ali Hoca mahallesi Maraş caddesinde boş bir arazide yüzü sert cisimle ezilip boğularak öldürülen bir erkeğe ait çıplak ceset bulundu. Cesedin Yakup Kamacihan’a (26) ait olduğu tespit edildi. Balkondan düştü Eskişehir Odunpazarı’nda yakınları tarafından hava alması için 4. kattaki evin balkonuna çıkarılan Muharrem K. (1.5) düşerek yaşamını yitirdi. Emekli maaş farkları Emekli, malul, dul ve yetim aylıklarında kamu personeli maaş katsayılarının yeniden belirlenmesinden kaynaklanan farklar ağustos ayı içinde ödenecek. musakart yahoo.com haşlandılar ETT otobüsünde stanbul Haber Servisi KadıköyUğur Mumcu hattında sefer yapan ETT otobüsü seyir halindeyken motor kısmında bulunan devir daim borusu patlayınca tazyikli kaynar su, aracın içindeki kapağı fırlattı. Kaynar su arka koltuklarda oturan yolcuların üzerine fışkırdı. 4 yolcunun vücudunda sıcak su nedeniyle yanıklar oluştu. ETT otobüsü Kartal’da seyir halindeyken arka taraftan şiddetli bir patlama sesi geldi. Otobüsün içine fışkırmaya başlayan tazyikli sıcak suyu gören yolcular panik yaşadı. Otobüs şoförü aracı yol kenarına çekerken yolcular hemen aracı boşalttı. Bedenleri sıcak su ile yanan 2’si kadın 4 yolcu acılar içinde ambulansın gelmesini bekledi. Otobüs sürücüsü “Seyir halindeyken su borusu patladı, hararetten kaynaklanmış olabilir” dedi. ‘Hararetten olabilir’ Bebek çifte cinayete ağlıyormuş KARS (Cumhuriyet) Kars’ta bir bebeğin uzun süren ağlaması üzerine komşuların ihbarıyla eve giren polis anne babasının başından vurulmuş cansız bedenlerini buldu. Kars’ta 30 Ekim Mahallesi TOKİ konutları K10 Blok’ta ikâmet eden dolmuş şoförü Öztürk Aras (36) ve eşi Semra Aras’ın (30) 1 yaşındaki bebekleri Talip’in uzun süre ağlaması üzerine komşuları kapıyı çaldı. Kapıyı kimsenin açmaması üzerine komşular polise haber verdi. Semra ile Öztürk Aras, başlarından vurularak öldürülmüş halde bulundu. Cesetler, Kars Devlet Hastanesi’nin morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (Fotoğraf: AA) ki günde 4 intihar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkent Ankara’da 4 günde peşi peşine intihar olayları yaşandı. Mamak’ın Akdere semtinde Ali Bahçeci (47), Kayaş’ta ise Durak Yerlikaya (19) kendilerini asarak yaşamlarına son verdi. Kardeşinin evinde bulunan Bahçeci’nin psikolojik sorunları olduğu öğrenildi. Eryaman’da ise yine psikolojik sorunları olduğu belirtilen Saliha Karakurt (38), oturduğu binanın 5. katından atlayarak intihar etti. Ulus’ta ise sokakta yaşayan kimsesiz bir yurttaş, “bir çukurda” ölü bulundu. Anlamlı buluşma s e n MeunğelçarlikkeBKeia’lemdnpiyıi”eşbkiiarlpiilğsianGdeeınkdiçla“ikD9üSnüeylrkaveisGleörni M z ni nüllü G m , de gençler, Geçici Köpek Bakımevi’nde bakım, temizlik ve onarım yapacak. 31 Temmuz’a dek sürecek kampa, Güney Kore, Kuzey Kore, İspanya, Sırbistan, Fransa, Tayvan, Almanya, Gürcistan’dan ve Türkiye’den gençler katıldı. Sahte içki can aldı Eskişehir’den ölüm haberinin geldiği gün Gaziantep’te de 7 bin 560 şişe ele geçirildi CAN HACIOĞLU Ali hsan Göğüş yaşamını yitirdi ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) Eski Turizm ve Tanıtma Bakanı Ali İhsan Göğüş yaşamını yitirdi. Gaziantep’te 1923’te doğan Göğüş, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun oldu. Türk Haberler Ajansı, Dünya ve gazetemizde yazıişleri müdürlüğü, Gazeteciler Cemiyeti İdare Kurulu üyeliği yapan Göğüş, Gaziantep milletvekili olarak 12, 13 ve 14. dönemlerde TBMM’de görev aldı. Göğüş, evli ve bir çocuk babasıydı. Göğüş’ün cenazesi, 25 Temmuz Pazartesi Şişli Camisi’nde kılınacak öğle namazından sonra Edirnekapı Mezarlığı’nda toprağa verilecek. ESKİŞEHİR Tepebaşı ilçesi Hayriye mahallesinde oturan Mustafa Altuntaç (44), evde alkol aldı. Bir süre sonra uyuyan Altuntaç, sabaha karşı rahatsızlanınca hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamadı. Otopside zehir özelliği taşıyan metil alkol nedeniyle öldüğü tespit edildi. Öte yandan Gaziantep’te KÜS GET Sanayi Bölgesi’ndeki bir işyerinde sahte içki imal edildiği ve turistik bölgelerde piyasa sürüleceğini tespit eden polis düzenlediği operasyonda toplam 7 bin 560 şişe sahte içki ele geçti. Suçüstü yakalanan zanlıların, sahte içkiden ölümlerinin artması nedeniyle bir süre ara verdiği, olayların soğumasını bekledikten sonra yeniden sahte içki imal etmeye başladığı bildirildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle