18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 TEMMUZ 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER Türbana izin vermeyen hocalara yönelik disiplin soruşturması yapılması akademik camiayı ayağa kaldırdı 9 ‘Çağdışı yolun taşları döşeniyor’ FIRAT KOZOK ANKARA Türbanlı öğrenciye “engel çıkaran” 30 öğretim görevlisi hakkında disiplin işlemi yapılması akademik camiayı ayağa kaldırdı. Öğretim elemanları tarafından kurulan 4 ayrı derneğin 5 maddelik ortak açıklamasında, “Uluslararası hukuka, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay kararlarına rağmen üniversite yöneticilerine ve öğretim üyelerine dayatılan baskılar, üzerinde yürünülen bilim dışı ve çağdışı yolu döşeyen taşlardır” denildi. Milli Eğitim Bakanlığı’na, intihal suçlamasıyla bir dönem üniversite öğretim üyeliği görevi elinden alınan Ömer Dinçer’in getirilmesini eleştiren öğretim üyeleri, “Vicdanen, ahlaken ve devlet geleneğine göre yanlış olan bu atama, gidilen yan D NÇER’ N ATANMASI ‘KOPYA SERBESTT R’ N Ş FRES ...’ ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in yerini koruması ve Milli Eğitim Bakanlığı’na Dinçer’in atanması da eleştirilen açıklamada şunlar kaydedildi: “En önemli sınavla son yıllara dek saygın bir yeri olan ÖSYM’ce yapılmaktadır. Bu kurumun başına liyakattan uzak bir atamayla akademik yeterliliği ve dürüstlüğü sorgulanan bir yöneticinin getirilmesi, ardından gelişen ve toplum vicdanını kanatan şaibeler, şifreler bize yolu döşeyen taşları açık seçik tanıtıyor. Hayır diyoruz. Bilim insanı olmak, emeğe saygı ve sorumlu bir vicdan ister. Bilim hırsızlığı hukuken ortaya konmuş bir kişinin eğitimin en üst kademesine, Milli Eğitim Bakanı olarak atanması, öğrencilerimize verilen ‘kopya serbesttir’ şifresidir.” lış yolun şimdilik son taşıdır” görüşünü vurguladı. Ege Öğretim Elemanları Derneği (EGÖDER), İstanbul Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği (İÜÖÜD), ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği, Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) ve TÜMÖD İstanbul Şubesi tarafından yapılan ortak açıklamada, hükümetten yeni dö nemde beklentiler dile getirildi. Türkiye’nin çok ağır sorunlarının bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, buna karşın ülkenin yakaladığı yüksek ve çağdaş yaşam düzeyinin Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin ve ilkelerinin bir nimeti olduğu vurgulandı. Geçmiş dönemde bu felsefeye ve devletin kuruluş ilkelerine saldırılar yapıldığı anımsatılan açıklamada, devletin ve toplumsal yaşamın bu saldırılardan yaralar aldığı belirtildi. “Bu yeni dönemde geçmişte yapılan yanlışlıkların onarılmasını ve yeni yanlışlıkların da yapılmamasını önyargısız ve içtenlikli bir umutla bekliyor, ısrarla talep edi ‘Yanlışlar onarılmalı’ yoruz” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Üniversitenin özünde özgür bilim vardır, akademik liyakat kuraldır, dürüstlükten asla taviz verilmez. Türk yükseköğretim sisteminin ve üniversitelerinin son yıllardaki yönetici seçimleri, bu düsturların tamamen dışındaki bir yolun taşlarıdır. Üniversitenin özü, yükseköğretimin özü işte bu bilim dışı anlayışa teslim edilmiştir. Buna hayır diyoruz.” Üniversitelerin, her türlü dogmayı reddederek eleştirel aklı ve bilimin ışığında bir araya gelmiş olan insanları barındıran kurumlar oldukları vurgulanan açıklamada, türban konusuna da değinildi. Açıklamada, “Devamlı gündemde tutulan türban kandırmacası eleştirel aklı da, bilimi de dışlayan zihniyetin aynasıdır” ifadelerine yer verildi. Top Yuvarlak Değil mi? Doğrusu futbolla pek ilgim yok. Büyük maçlar dışında maç izlediğim de söylenemez. Belki bu yüzden benim aklım ermiyor ama okuduğum, basına yansıyan ve anlaşılan delil olarak iddianameye konacak olan birtakım konuşmalar ve fotoğraflar ilgimi çekti. Örneğin pek öyle büyük bir gol kralı filan da olmayan bir futbolcuya, “sen bu maç iyi oynama, gol atma” diye 100 bin dolar teklif edilmesini çözemedim. İddiaya göre futbolcu bu konuyu bir de “hoca”ya sorup “caizdir” cevabı alınca rakamı 100 bir Avro’ya çeviriyor. Eğer öyle bir şey varsa hangi futbolcu bütün yıl uğraşıp didinir? Benim bildiğim kaleciye gol yesin diye veya hakeme bazı şeyleri görmesin diye para verilir de “iyi oynamasın” diye bir futbolcuya bu kadar para verilmesine pek aklım ermedi. Kendi golcüne, gol başına bu kadar para versene! Sonra büyük çete olarak bu işi organize ettiği söylenen insanların ulu orta kebapçılarda çanta içinde dolarlar alıp vererek şike yapması da bana biraz garip geldi. Bir çanta ve gülen yüzler görülüyor fotoğraflarda, ama çantanın içi görünmüyor. İnsan şike parasını hem de kritik bir maç öncesi verecekse böyle saçma bir yöntem mi uygular? Bu kadar ünlü insanlar bırakın teknik polis takibini, gazetecilerin kendilerini görüntüleyeceğini de akıl etmez mi? Hem yeni yasayı gayet iyi bilip hem de şike yaparken telefonda “yine yeşillendi fındık dalları” türünden iyice kuşku uyandıracak şifrelerle mi konuşur? Televizyonlarda konuşan yorumcuları dinleyince gördüm ki hepsi şikenin varlığını yıllardır biliyormuş. Onlara bakarsak benim bu sorularımın cevabı, bu işlerin çok sıradan olup kimsenin korkusu kalmamasıymış. Diyorum ya, futboldan hiç anlamam. Ama benim tanıdığım ne kadar fanatik taraftar varsa kendi takımı yenildiğinde karşı tarafın zaten şike yaptığını anlatır yıllardır. En iyi ihtimalle de hakemi ve futbol medyasını suçlar. Şimdi de görünen o ki, herkes bir diğer takımın bu işleri yaptığını düşünüyor. Kendi takımı aleyhinde karar çıkarsa da yine haksızlığa uğratıldığına inanacak... HSYK YETK KARARNAMES OĞLUNUN D N DERS NDEN MUAF OLMASINI STEM ŞT ‘Yeniden dizayn etme’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HSYK, yayımladığı yetki kararnamesiyle Ergenekon davası sanığı Prof. Mehmet Haberal’ın tahliye taleplerini reddetmesi gerekçesiyle tazminat kazandığı İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri Resul Çakır’ı 17. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na, Rüstem Eryılmaz’ı ise 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na yetkilendirdi. HSYK, dün akşam saatlerinde İstanbul Adliyesi’nde görevli 227 yargıç ile ilgili yetki kararnamesi yayımladı. “İstanbul yargısını yeniden dizayn etme” olarak nitelendirilen kararname ile Şişli, Fatih, Eyüp, Sarıyer ve Beyoğlu adliyeleri kapanarak İstanbul Adliyesi ile birleştirildi. Ergenekon davası sanığı Haberal’ın tahliye taleplerini delilleri karartma ve kaçma şüphesi olmadığı halde reddettiği için tazminata mahkum ettirdiği ağır ceza yargıçlarından Eryılmaz, 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na; Çakır ise 17. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na atandı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi Gökmen Demircan ise İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’nda yetkilendirildi. Balyoz davası yargıcı Ömer Diken, 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na yetkilendirildi. HSYK’nin yaz kararnamesi ile Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı görevinden alınarak İstanbul’a atanan Ömer Faruk Eminağaoğlu ise İstanbul 34. Sulh Ceza’da görevlendirildi. Babaya yargı engeli HÜLYA KESK N El Kaideciler adliyede Ankara, Bursa ve Yalova’da düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan ve terör örgütü El Kaide üyesi oldukları iddia edilen 15 kişi adliyeye sevk edildi. Ankara Adliyesi’ne getirilen şüphelilerden C.I’nın Ankara’nın Sincan ilçesi Törekent Mahallesi’nde 2 katlı bir evi kiraladığı belirlenmiş, 6 aylık takibin ardından gözaltına alınmıştı. Bomba imha uzmanları eşliğinde eve giren polisin, bomba yapımında kullanılan yaklaşık 700 kilogram kimyasal madde, 2 uzun namlulu silah, mermi, kroki ve dokümanlar ele geçirdiği bildirilmişti. Yurtdışında bulunduğu belirtilen örgüt üyesi Ramazan Keskin ile bağlantılı olduğu kaydedilen C.I’nın itirafları doğrultusunda operasyonu genişleten polis, Ankara’da 9, Bursa’da 3, Yalova’da 2 kişiyi gözaltına almıştı. Şüphelilerin, El Kaide’nin ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin de aralarında bulunduğu dış temsilciliklere yönelik eylem hazırlığında olduğu ileri sürülmüştü. (AA) “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersi her ne kadar henüz zorunlu ders olmaktan çıkarılmasa da, son yıllarda dersten “muaf” olmak için açılan ve kazanılan onlarca dava bulunuyor. Ancak davalardan bazıları ise yargı engeline takılıyor. Bahçelievler’deki Yayla İlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencisi C.Ö’nün ailesi, çocuklarının “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi”nden muhaf tutulması talebiyle adli makamlara başvurdu. Ancak İstanbul 4. İdare Mahkemesi baba Celal Özçelik’in isteğini “yasal dayanaktan yoksun ve mesnetsiz” olduğu iddiasıyla reddetti. Mahkemenin kararının anayasaya ve uluslararası düzenlemelere aykırı olduğunu belirten baba Özçelik, “Biz Aleviyiz ancak çocuğum bunu dahi bilmiyor. İlerde dini inancını kendisinin seçmesini istiyorum. Ancak devlet zorla çocuğuma din dersi veriyor” dedi. Baba Özçelik de söz konusu kararın durdurulması için İstanbul 4. İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak İstanbul 4. İdare Mahkemesi de bu talebi reddetti. Bu karara da itiraz eden baba üst mahkemenin vereceği kararı bekliyor. çocuğum seçecek’ ‘ nancını devlet değil, Deniz Harp’de açık deniz eğitimi İstanbul Haber Servisi Deniz Harp Okulu Komutanlığı’nda 3. sınıftaki eğitimlerini tamamlayarak bir üst sınıfa geçen 6’sı yabancı uyruklu, 6’sı kadın toplam 163 öğrenci dün törenle açık deniz eğitimine uğurlandı. Tuğamiral Kemalettin Gür, Silvan kırsalında şehit olan 13 asker için “Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. Baba Özçelik, “Bu davayı hiç incelemeden karar vermişler. Çocuğumu zorla din dersine tabi tutuyorlar. Bir yıl zaten din dersi aldı. Dava süreciydi, mecburen bir yıl bu derse girdi. Çocuğumun tüm dersleri çok iyi. Her yıl taktirname alıyor. Beni tehdit eden not kısmı oldu. Yasal sürecin sonuçlanmasını bekliyorum. Gerekirse olayı AİHM’ye taşıyacağım” diye konuştu. KKKA’dan bir ölüm daha TOKAT (AA) Tokat merkeze bağlı Tahtoba köyünde yaşayan Recep Yoldaş (20), KKKA şüphesiyle tedavi gördüğü Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde hayatını kaybetti. Yoldaş’ın cenazesi, Tahtoba köyünde toprağa verildi. ÇYDD YÖNET C S GERÇEL’ N SAVUNMASI ‘Bursları hemen kestik’ ‘Engelsiz Bilgi Evi’ açıldı İstanbul Haber Servisi Kartal Belediyesi’nce, engelli yurttaşlar için Kartal Hürriyet Mahallesi’nde yapılan “Engelsiz Bilgi Evi”ni önceki gün düzenlenen törenle hizmete açıldı. Törene Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, belediye başkan yardımcıları, Altı Nokta Körler Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu adına Hasan Günday, Görme Özürlüler Derneği Anadolu Yakası Şube Başkanı Ercan Üçpınar, katıldı. İstanbul Haber Servisi Ergenekon soruşturması kapsamında ÇYDD ve Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) yöneticileri ile üyelerinden oluşan 8 kişinin yargılandığı davada ÇYDD Genel Sekreteri Fatma Nur Gerçel savunmasını yaptı. Gerçel, ÇYDD’nin vali ve kaymakamların istek yazıları ile eğitime destek verdiğini, suçlamaların hukuk dışı olduğunu söyledi. Gerçel savunmasını slayt kullanarak gerçekleştirdiği bir sunumla yaptı. Gerçel, “Hiçbir istihbarat kurumu tarafından varlığı ve eylemleri tespit edilemeyen örgüte ilişkin faaliyetler sebebiyle savunma yapmaktayım” dedi. namedeki ÇYDD’nin burs verdiği bazı öğrencilerin PKK’nin düzenlediği eylemlere katıldığı ve söz konusu eylemlerin hangilerinin olduğu yönündeki bölümü okudu. YDD’nin PKK ile bağlantısı yoktur’ Bu sırada da sanık avukatlarından Kemal Ağar, “Sorduğunuz soruların tek bir cevabı vardır. ÇYDD’nin PKK ile bağlantısı yoktur” dedi. Başkan da Gerçel’e söz konusu öğrencilerin PKK eylemlerine katıldığı ve bazılarının bu olaylarla ilgili cezaevinde bir süre tutuklu kaldığı halde burslarının neden devam ettiğini sordu. Gerçel, “GBT’de çıkmayan bilgileri nasıl bilebiliriz? Hiçbiri mahkeme kararı değil, kesinliği yok. Olaylara karışan öğrencilerin çoğunun bursu kesildi” diye konuştu. “Cumhuriyet mitinglerine bireysel olarak mı ÇYDD olarak mı katıldınız” yönündeki soruya ise Gerçel, “Üyelerimiz ile birlikte mitinge katılım çağrısı yaptık. Dernek olarak da kişisel olarak da katıldık. Bu zaten yasal bir organizasyondu. Nasıl olur da suç sayılabilir?” yanıtını verdi. Mahkeme duruşmayı 18 Ocak 2012 tarihine erteledi. ‘Ç Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Bircan oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sinop Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Recep Bircan’ı atadı. Gül, Sinop Üniversitesi Rektörlüğü’ne anayasanın 130. ve 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası’nın 13. maddeleri uyarınca Yükseköğretim Kurulu’nun önerdiği adaylar arasından Prof. Dr. Bircan’ın atamasını yaptı. uç ve suçlu aranıyor’ Gerçel, şöyle devam etti: “İddianamede suç ve suçlu aranmaya çalışılmıştır. ÇYDD olarak birçok eğitim kurumuna ve bu kapsamda birçok öğrenciye yardımcı olduk. Yaptığımız her şey yasal çerçevede gerçekleşmiştir. İddianamede, devlet üniversitelerinde okuyup burs verilenler arasında adı geçen 30 öğrencinin terör örgütü üyesi olduğunun tespit edildiği belirtiliyor. İddiaların gerçekliği yoktur.” Mahkeme Başkanı, iddia ‘S Türkiye’nin ilk havacılık üniversitesi kuruldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti Başkanı Osman Yıldırım üniversitenin tanıtımı için basın toplantısı düzenlendi. Yıldırım, “2023’te uzaya ilk mekiğimizi göndermeyi hedefliyoruz ” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle