18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 TEMMUZ 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER DİSK, AKP hükümetinin kıdem tazminatının kaldırılması planına tepki gösterdi 5 toplayamamışsa vay halimize. Demek ki yargılama süreci karışık. Bu süreç karışık olursa, hepimizin kafası karışır. Bugünlere bu kafa karışıklığından ötürü gelmedik mi? Alın teri hırsızlığı AKP hükümetinin kıdem tazminatlarını fona devretmek istemesine tepki gösteren D SK Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, ‘’AKP, sermaye birikimini emekçilerin alın terinden çalarak sağlamayı amaçlıyor’’ denildi. Açıklamada düzenlemeye karşı tüm emek örgütleri ortak mücadeleye çağrıldı. İstanbul Haber Servisi DİSK Yönetim Kurulu, yeni hükümet programında kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesine sert tepki gösterdi. DİSK Başkan Vekili Tayfun Görgün, hükümetin yalan yanlış ve gerçek dışı değerlendirmelere dayanarak çalışanların en temel hakkını yok etmeye çalıştığını belirterek “AKP, sermaye birikimini emekçilerin alın terinden çalarak sağlamayı amaçlıyor” dedi. Görgün, diğer konfederasyonlara ve emek örgütlerine kıdem tazminatının kaldırılmasına karşı birlikte mücadele etme çağrısı yaptı. DİSK’in Şişli’deki genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında 61. Hükümet Programı’nın işçi haklarını kapsayan maddeleri değerlendirildi. Yönetim kurulu adına açıklama yapan DİSK Genel Sekreteri ve Başkan Vekili Tayfun Görgün, “AKP, yeni yolculuğuna kıdem tazminatı hakkımıza saldırarak başladı. Yeni program da ülkemizde 30 yıldır uygulanan ‘ucuz işgücüne dayalı’ büyüme anla 13 Şehit, Kan, Gözyaşı, Hukuk... İçim kan ağlıyor... Yüreğim sızlıyor... Hainler güç gösterisi yapıyor... 13 askerimizi hain bir pusuyla şehit ettiler... Hani eylemsizlik kararı almıştı PKK? İlginçtir, eylemsizlik kararının bittiği gün, eli kanlı caniler 13 yavrumuzu şehit ederken, BDP “demokratik özerklik” ilan ediliyor. Toplum BDP’den sağduyulu bir tepki bekliyor, PKK’nin hain saldırısı karşısında... Yaparlar mı, yapmazlar mı bilmem! İçimize yine kor düştü, acılarımız çoğaldı, gözyaşlarımız ırmağa dönüştü. İnsan hakları kavramını ağızlarından düşürmeyenler, TürkKürt kardeşliğinden söz edenler, 13 yavrumuzun şehit düşmesi karşısında yine susacaklar mı? Yaşadıklarımız karşısında kimi zaman kaygılanıyor, kimi zaman “olmaz bu kadarı” diyoruz. Avrupa’da ekonomik deprem, Türkiye’de olup bitenler, Ergenekon davalarına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün’ün Bolu’ya atanması... Bu arada akla şu soru geliyor: “Farklı yetkilere sahip mahkemeler yargı birliğini zedelemiyor mu?” Bir soru daha: “Gelişmiş demokrasilerde yargının devleti korumak gibi bir görevi var mıdır, yok mudur?” CHP’li Rıza Türmen Avrupa Konseyi Raporu’na değinirken, “Türkiye’nin demokratikleşmede örnek bir ülke olduğu” gibi yargıların gerçekle bağdaşmadığının altını çiziyor. Türkmen, “hükümetin temel hak ve özgürlükleri koruma yükümlülüğü” olduğunu vurgulayıp ekliyor: “Bu yükümlülüklerden yargı bağımsızdır denilerek kaçınılamaz...” CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, 861 gündür tutuklu... Yargı, Balbay’ın tutuksuz olarak yargılanması yerine “zindanda kalmasını” istiyor. Gerekçesi ise şu: “Delilleri karartabilir!” Bir hukuk devletinde yargı 861 gün içinde hâlâ kanıt TÜRK Ş: Kıdem tazminatı kaldırılamaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkİş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, “Türkİş kıdem tazminatı hakkının gaspını içeren ya da bu hakkı geriye götürecek hiçbir düzenlemeye müsaade etmeyecektir” dedi. Kumlu, Türkİş Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında Türkİş’in her platformda kıdem tazminatını vazgeçilmez, tartışılmaz bir işçi hakkı olarak ele aldığını ifade etti. Bugüne kadar devlet güvencesindeki tüm fonların ya çarçur edildiğini ya da amacı dışında kullanıldığına dikkat çeken Kumlu, “Ben buradan tüm işçilerimize sesleniyorum. Herkesin içi rahat olsun. Hiç kimse ‘Kıdem tazminatlarımız kaldırılıyor’ diye paniğe kapılmasın. Türkİş bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışanların kıdem tazminatı hakkının gaspını içeren ya da bu hakkı geriye götürecek hiçbir düzenlemeye müsaade etmeyecektir” dedi. D SK Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamayı konfederasyonun Genel Sekreteri Başkan Vekili Tayfun Görgün okudu. yışını yansıtıyor” dedi. AKP’nin emekçilere karşı doğrudan cephe aldığını vurgulayan Görgün, kıdem tazminatının düşürülmesi yoluyla istihdamın arttırılmasını öngören yaklaşımın işveren örgütlerinin temel hedefi olduğunu kaydetti. Kıdem tazminatı yerine fon kurulması önerisine karşı çıkan Görgün, şöyle devam etti: “Ülkemizdeki gerçekler, istihdama ilişkin fonların amaçlarına uygun kullanılmadığını açıkça göstermektedir. ‘Konut Edindirme Fonu’ ile ‘Tasarrufu Teşvik Fonu’ bir süre uygulandıktan sonra yürürlükten kaldırıldı ve geri ödemeleri çok önemli hak kayıpları yaşanarak yapılabildi. İş sizlik Sigortası Fonu’nda da amacına aykırı uygulamalar yaşanıyor. Bu fon, sermayenin yükünü azaltmak yanında sermayeye yeni fonlar yaratmak amacıyla öneriliyor. Özel emekliliği yaygınlaştırmanın bir aracı olarak kullanılacak. Kıdem tazminatının 15 güne indirilmesi ya da fon kurulması, toplumsal barışa hizmet etmediği gibi demokratik de değil.” Hak gasplarına yönelik eylül ayında hız verecekleri eylem ve kampanyaları kıdem tazminatı konusu nedeniyle öne çekeceklerini açıklayan Görgün, “Diğer konfederasyonlarla görüştükten sonra programı açıklayacağız. Gerekirse genel greve kadar gideriz” dedi. Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin yerini “özel yetkili mahkemeler” aldı bugün Türkiye’de. İleri demokrasilerde böyle bir yargı olmaz. Zindanlarda yatan gazetecilerin büyük çoğunluğu bugün Terörle Mücadele Yasası’ndan ötürü tutuklu. Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay, Füle’ye şöyle sesleniyor: “İlerleme raporunda hükümetin hem iyi yolda olduğunu hem de ifade özgürlüğü alanındaki endişenizi söylüyorsunuz. Bu alanda tarafsız kalamazsınız.” Abakay haklı! Everip çevirmeye, kıvırmaya gerek yok. Yargı iktidarın denetimi altında... AB, basın ve özgürlükler konusunda açık tavır almalıdır. Füle gibi, hem iktidarın gazeteciler üzerinde kurduğu baskıdan üzüntü duyduğunuzu söyleyeceksiniz, hem Türkiye demokratikleşiyor, özgürleşiyor diyeceksiniz... Ve cezaevlerinde ölümcül hastalıktan yatan insanlar var, tedavi görmesi gereken tutuklular. Medya üzerinde otosansürün olduğunu görmek o denli zor mu? Hem iktidar iyi yoldaymış hem gazeteciler üzerinde baskı varmış... Gel de aklın karışmasın! Gel de işin içinden çık! Gel de katıla katıla gülme! Ahmet Şık yayımlanmamış kitabından ötürü aylardır içeride... Nedim Şener içeride... Tuncay Özkan neredeyse üç yılını dolduracak içeride... Gazeteci arkadaşlarımız darbeyi bilgisayarlarıyla, kalemleriyle, not defterleriyle yapacaklardı herhalde. İki yılda, üç yılda kanıt toplanmıyor. Sorumlusu gazeteciler mi? Toplum her konuda olduğu gibi bu konuda da suskun, tepkisiz... Gelelim Güneydoğu’ya... 13 şehit... Terör nereden gelirse gelsin bir insanlık suçudur. BDP’den sağduyulu bir açıklama gelmedi... Yazık! Kan, gözyaşı ve acı. Bitsin artık!.. Bitsin!.. Avukat Şenal Sarıhan’ın yaptığı başvuru sonucunda, geçen günlerde toprağa verilen kişinin Cafer Erçakmak olup olmadığının belirlenmesi için mezarlıkta inceleme başlatıldı. Madımak firarisi Cafer Erçakmak’ın mezarı açıldı MEHMET MENEKŞE SİVAS Sivas olaylarının ardından kaçan ve geçen günlerde Sivas’ta öldüğü duyurulan bir numaralı sanık Cafer Erçakmak’ın mezarı açılıyor. 2 Temmuz 1993’te 35 kişinin öldüğü Sivas katliamının 1 numaralı sanığı olarak 18 yıldır, Interpol tarafından da kırmızı bültenle aranan ve hafta başında Sivas’ta öldüğü ve gizlice toprağa verildiği ortaya çıkan Cafer Erçakmak’ın kimlik tespiti için mezarı açıldı. Olayla ilgili davanın görüldüğü mahkemede ölenlerin yakınlarının avukatlarından Şenal Sarıhan tarafından Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılan başvuru sonucu, ölen kişinin Cafer Erçakmak olup olmadığının belirlenmesi için mezarın açılması istendi. Başvuruyu kabul eden Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği müzekkere doğrultusunda dün sabah saat 08.00 itibarıyla polis ekipleri mezarlık alanında çalışma başlattı. Ekipler, Cafer Erçakmak’ın mezarının bulunduğu geniş bir alanı güvenlik şeridi ile çevirdi. Açılacak mezarın etrafı da branda ile kapatıldı. Cumhuriyet savcısının olay yerine gelmesiyle birlikte mezarın açılması işlemi başladı. Mezarın açılması sırasında Erçakmak’ın oğlu Ömer Ergin Erçakmak, müdahil avukatlarından Şenal Sarıhan, Pir Sultan Abdal Derneği Sivas Temsilcisi Hidayet Yıldırım da hazır bulundu. Mezarın açılma işlemlerini Sivas Emniyet Müdürlüğü olay yeri inceleme ekipleri de kamerayla görüntüledi. Cesedin Erçakmak’a ait olup olmadığının tespiti için kan, kıl ve kemik örnekleri alındı. Mezarın kapatılması sırasında Erçakmak’ın oğlu Ömer Ergin Erçakmak’ın da toprak attığı gözlendi. Bu arada kapatılan mezarın üzerindeki tahtada, daha önceki yazıların yerine “Hasanoğlu Cafer Erçakmak” yazıldığı görüldü. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle