18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 TEMMUZ 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Son yakalama kararları ile Orgeneral Balanlı dahil 41 general amiral Hasdal sakini oldu 7 YAŞ mektubu bekleniyor BARKIN ŞIK Bu Sertlik Yakışmadı Seçimden zaferle çıkmış ve parlamentoda üçte iki çoğunluğa sahip olmuş bir liderin, ana muhalefet partisinin kısa sürmesini her sağduyu sahibinin istediği boykot hareketini gerekçe göstererek, yeni döneme böylesine sert başlaması beni de mutlu etmedi. Sayın Başbakan, elbette yürütmenin başı olarak yargıya müdahale etmemelidir. Ama Allah’ın bildiğini kuldan saklamanın da yararı yok. Türk yargısı son bir yıldır Adalet Bakanı’nın gölgesi altında çalışırken; seçilmiş parlamenterlerden tutuklu olanların “ya kaçarlarsa” kuşkusu türünden sudan bahanelerle salıverilmemelerinin akıl ve mantıklı bir açıklaması olamaz. Üstelik Sayın Başbakan’ın, özellikle Balbay ve Haberal’ı kastederek, “Onları aday gösterenler, tutuklu olduklarını bilmiyorlar mıydı” türünden bir gerekçeye dayanmak da olası değildir. Çünkü tutukluluk bir ceza değil, delillerin toplanması aşamasında, şüphelinin onları karartması olasılığını engellemek amacına dayanıyorsa; yargı üç yıldır neredeydi? Dahası, tutukluluk kararını alanların elinde iddia edilen suçların işlendiğini ortaya koyan “delil”in “d”si yoksa, neye dayanılarak o kararlar alındı. Vicdan sahibi olan herkes bu soruyu sormakta haksız mıdır? Önceki gün ve dün bu doğrultudaki tartışmaları izlerken Sayın Arınç gibi AK Parti’nin ağır toplarından birisinin “Milli iradeden onay almış milletvekillerinden tutuklu olanlar varsa onların tutukluluk durumlarına son verilmesinin doğru olacağını belirten açıklamasını duymaktan mutlu olanlar, seçimlerin galibi olan AKP’nin, ılımlı ve muhalefetle uygar ilişkiler sürdürerek kolları sıvayacağını düşünmüşlerdi. Bu bahar havasının ömrü 24 saati bile doldurmadan bitti. Sayın Erdoğan’ın dünkü Meclis Grubu’nda yaptığı konuşma, pazartesi günü okuması beklenilen 61. hükümet programının da bir açıdan ön habercisi oldu. Nedense, gençlik yıllarımın başına döndüm ve TBMM kürsüsünde program okuyan saygın kişinin merhum Başbakan Recep Peker’i anımsattığını düşündüm. Ülkemin çok partili parlamenter yaşama geçtiği ilk yıllardı. Başbakan Peker dönemin muhalefet partisi DP milletvekillerinin parlamentoyu terk eylemi karşısında umursamaz bir tutum takınarak, CHP’lilerin alkışları arasında kürsüden Menderes ve arkadaşlarına güle güle demekte sakınca görmemişti. Ne oldu biliyor musunuz? Müfrit tutumlu Peker’in zaferini ilan etmesini içine sindiremeyen Cumurbaşkanı İsmet İnönü, kendisinden parti grubundan güvenoyu istemesini önerdi. Gruba güvenen başbakan öneriyi yaşama geçirdi ve çoğunluğun oylarını aldığını gösteren tutanakla Çankaya’ya çıktı. CHP Genel Başkanı da olan Cumhurbaşkanı, daha önce tembihlediği parti ve grup yöneticilerinin oylarının kırmızı olduğunu göstererek “Bu sonuca göre istifanız kaçınılmaz” dedi. Müfrit Başbakan’a boynunu bükerek Çankaya’dan ayrılmak düştü. Sayın Erdoğan’ın iki arada bir derede Milli Şef diye eleştirip, yerden yere vurmaktan hoşlandığı merhum İsmet Paşa öylesine gerçek demokrasiye geçilmesine inanmış bir kişi olarak, iki lideri Çankaya’daki masada buluşturdu ve barıştırmanın yollarını aradı. Siyasi tarihimizde 12 Temmuz Beyannamesi diye anılan bu girişimi yenileme görevi Sayın Gül’e düşüyor. ANKARA “Balyoz Darbe Planı” iddiaları kapsamında tutuklanması nedeniyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı şansını yitiren Orgeneral Bilgin Balanlı, doğal üyesi olduğu Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) ağustos ayı toplantısına da katılamayacak. Ancak, YAŞ Kanunu’na göre Balanlı, “Gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini” şura üyelerinin dikkatine yazılı olarak iletebilme hakkına sahip bulunuyor. 2007 yılında birinci sıradan korgeneral rütbesine yükselen ve bu sene orgeneral olmasına kesin gözüyle bakılan 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Korkut Özarslan da terfi şansını yitirdi. Özarslan terfi edebilseydi 2015 yılında Kara Kuvvetleri Komutanı, 2017 yılında ise Genelkurmay Başkanı olabilecekti. 2009 yılında terfi eden Tümamiral Ali Semih Çetin, Tümgeneral Nurettin Işık, Tümamiral Soner Polat, Tümgeneral İsmail Taş, Tuğgeneral Hakan Akkoç, Tuğamiral Levent Görgeç ve Tuğgeneral Mustafa Erhan Pamuk’un önünde ise bir Balyoz davası kapsamında çıkarılan son yakalama kararları ile birlikte tutuklanan general amiral sayısı 41’i bulacak. Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na göre, haklarında açılan dava kapsamında tutuklananlar, daha sonra salıverilseler dahi terfi edemiyorlar. Terfi kararları AY M kararına karşın hükümet tarafından imzalanmayan Kaya, Helvacıoğlu ve Gavremoğlu da tutuklu bulunuyor. dahaki Yüksek Askeri Şura için 2 yıl bulunuyor. Dava bu tarihe kadar sonuçlanmazsa bu isimler de terfi edemeyecek. 2010 yılında terfi eden 4 isim Korgeneral Turgut Atman, Tümgeneral Bülent Kocababuç, Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul ve Tuğgeneral Mehmet Eldem’in önünde ise 3 yıl bulunuyor. ralliğe terfi edecek Koramiral Nusret Güner’e bırakacak. Bu yılki şurada terfi sırasında bulunan Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Balyoz davası kapsamında tutuklandığı için terfi şansını yitirdi ve Koramiral Güner terfi ederek Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na gelecek tek isim olarak kaldı. Denizin komutanları belli Bu yılki şurada Balyoz Darbe Planı davası nedeniyle Deniz Kuvvetleri’nin önümüzdeki iki dönem komutanları belli olacak. Olağanüstü bir durum yaşanmaması durumunda, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Uğur Yiğit, koltuğunu Donanma Komutanı Oramiral Emin Murat Bilgel’e devredecek. Bilgel, 2013 yılında ise koltuğunu bu yıl orami Havada tek isim kaldı Ağustos ayında Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na atanması beklenen Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı ile korgeneraller Korcan Pulatsü ve Ziya Güler’in tutuklanması, YAŞ’ta atama krizini gündeme getirdi. YAŞ’ta ya mevcut komutan Hasan Aksay’ın görev süresi uzatılacak ya da Hava Kuvvetleri Lojistik Komutanı Korgeneral Meh met Erten terfi ettirilerek, doğrudan Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na atanacak. Erten yaş haddi nedeniyle sadece iki yıl orgeneral rütbesinde kalabiliyor. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, kuvvet komutanlığına 1 yıl önce atanmasına rağmen yaş haddini doldurması nedeniyle emekli olacak. Orgeneral Ceylanoğlu’nun emekliliğinin ardından ağustosta Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Necdet Özel atanacak. Org. Koşaner’den sonra 2013’te Genelkurmay Başkanı olması beklenen Org. Özel, 2017’ye kadar bu görevde kalacak. Geçen yıl Özel’in Genelkurmay Başkanlığı yolunun kesilmek istenmemesi nedeniyle Ceylanoğlu Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanmıştı. Terfi ettiler ama.. Terfi kararları Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararına karşın hükümet tarafından imzalanmayan Tümgeneral Gürbüz Kaya, Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu da Balyoz davası kapsamında tutuklu bulunuyor. Haberal’ın doktoru ‘gitti’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mehmet Haberal’ın doktoru olarak adını duyuran Prof. Dr. Erhan Kansız’ın, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nce “Kardiyoloji Enstitüsü Müdürlüğü görevinden alındığı” bildirildi. Rektörlüğün yazısı üzerine Kansız’ın emekliliğini istediği belirlendi. Prof. Dr. Kansız ise konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.Kansız, mahkemeden gizlendiği iddia edilen Haberal’ın sağlık raporu ile ilgili yürütülen soruşturmada 11 Ocak 2011’de tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderilmişti. ‘Örgüt değil partiyiz’ Polis, savcılık ve mahkeme ifadelerinde birçok soruyu yanıtsız bırakan yasadışı Hizb ut Tahrir örgütü ser verip sır vermezken örgütü deşifre etmedi AL CAN ULUDAĞ Yakalama kararına itiraz İstanbul Haber Servisi İkinci Balyoz davası kapsamında haklarında yakalama emri çıkarılan 8 askerden 5’i karara itiraz etti. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı ile Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İsmail Taş’ın da aralarında bulunduğu 15’i tutuklu 28 şüpheli hakkında hazırlanan ikinci Balyoz iddianamesini kabul kararında, 8 asker hakkında yakalama kararı çıkarmıştı. İtiraz, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce değerlendirilecek. ANKARA Yasadışı Hizb ut Tahrir örgütüne yönelik operasyonda gözaltına 18 kişi; polis, savcılık ve mahkeme ifadelerinde birçok soruyu yanıtsız bırakarak örgütü ve ilişkileri deşifre etmedi. Sanıklardan biri “Terör örgütü değil, siyasi partiyiz” savunması yaptı. Ankara Terörle Mücadele ekipleri, hafta başında Ankara, İstanbul, Bursa, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da düzenlediği operasyonda 18 kişiyi gözaltına aldı. Zanlılardan 12’si tutuklanırken, 6’sı ise serbest bırakıldı. Söz konusu kişilerin ABD ve İsrail büyükelçilikleri önündeki eyleme katıldıkları tespit edildi. Şüphelilerin çoğunun emniyette susma haklarını kullanması dikkat çekti. Savcılık ve mahkemede ise şüpheliler bazı ilişkilerine yönelik çok sayıda soruya yanıt vermediler. Bazı sanıkların ifa deleri şöyle: Mıstık Coşkun: Hakkımda daha önceden İstanbul 10. ve 14. Ağır Ceza mahkemelerinde Hizb ut Tahrir örgütü üyeliği konusunda açılmış derdest davalarım bulunmaktadır. Bu durum nedeniyle davamın etkilenmemesi amacıyla örgüt ile ilgili sorulara cevap vermek istemiyorum. Sefa Karslı: Benim mahkemenizde hakkımda Hizb ut Tahrir üyeliği konusunda açılmış olan dava bulunuyor. Aleyhime sonuç doğurmaması için örgüt ile ilgili sorulara cevap vermek istemiyorum. Haluk Özdoğan: Bu soruşturmaların konjoktürel yapıldığını düşünüyorum. Yasin Babayiğit: Örgüt yöneticisi olduğum iddia ve şüphesi doğru değildir. Soruşturma kapsamında 4 gündür de gözaltında bulunmaktayız. Yoruldum, kalan diğer sorulara da cevap vermek istemiyorum. Üzerimde ele geçen 11 bin 300 dolar para eşimin evini 2.5 ay önce tapuda satmamızdan dolayı var olan paramızdır. Aydın Usalp: Yasin Babayiğit’i tanıyıp tanımadığım konusunda susma hakkımı kullanmak istiyorum. Nihat Kurtaran: Savcılık ve kollukta verdiğim ifadeleri huzurunuzda reddediyorum. Hizb ut Tahrir bir terör örgütü değildir, bu şekilde değerlendirilmesi hukuki değildir. Bana göre Hizb ut Tahrir insanların meselelerine insani ve aynı zamanda İslami çözüm üreten bir siyasi partidir. Dünyanın değişik ülkelerinde faaliyetini serbest olarak sürdürmektedir. Serdar Yılmaz: Hizb ut Tahrir örgütü bir terör örgütü değildir. İslam fikrine dayalı bir siyasi partidir. Hüseyin Şen: Hizb ut Tahrir’e üye olup olmadığım konusundaki soruya cevap vermeyeceğim. Bu sorulara karşı susma hakkımı kullanıyorum. BDA/C sanıklarına zamanaşımı İstanbul Haber Servisi İBDA/C davasında tutuklu ve hükümlü 32 sanığın, Bandırma Özel Tip Kapalı Cezaevi’nde bir kişinin öldürüldüğü operasyonun ardından, “teşekkül halinde patlayıcı, delici, kesici aletler imal etmek” suçundan yargılandıkları 10 yıllık dava zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldı. Sanıklar, “silahlı operasyona LPG tüpleriyle karşı koydukları” iddiasıyla yargılandı. Tutuksuz sanık Sait Dursun Deliktaş beraat etti. ESK ÖZEL HAREKATÇI Terkoğlu hâkim karşısında İstanbul Haber Servisi Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu olan Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Vakit gazetesi eski yazarı Mustafa İslamoğlu’nun 30 yıl önce “bir çocuğa tecavüz suçundan yargılanmasının ardından hapis cezası almasına” yönelik olayı haberleştirdiği için “hakaret” iddiasıyla hâkim karşısına çıktı. Terkoğlu savunmasında, “Haberimde mahkeme kararı ve Adli Tıp raporlarına da yer verdim. Bu belgelerde İslamoğlu hakkında ‘tecavüzcü’ kelimesi kullanılmıştır. Hakaret kastıyla bu yazıyı kaleme aldığımı kabul etmiyorum” dedi. Duruşma ertelendi. Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ Ercan Ersoy Ergin TGC Basın tutuklandı Senatosu Başkanı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Susurluk hükümlüsü Ayhan Çarkın’ın ifadeleri kapsamında başkentte işlenen 4 faili meçhul cinayete ilişkin yürütülen soruşturmada, eski Özel Harekâtçı Ercan Ersoy tutuklandı. Soruşturmayı yürüten savcı Hakan Yüksel, Çarkın’ın ifadelerinin basına yansımasının ardından eski Özel Harekâtçı Sait Yıldırım’ın intihar etmesi üzerine harekete geçti. Yüksel’in talebi doğrultusunda, önceki gün İzmir’de gözaltına alınarak Ankara’ya getirilen Ersoy, savcılık sorgusunun ardından, “kasten adam öldürme” iddiasıyla, tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Dikmen Vadisi’ndeki gecekondu sahiplerinin evini yıkmak isteyen belediye yetkilileri, polis ve yurttaşlar arasında çıkan gerginlikte yaralananlar tedavi altına alındı. Şamil Tayyar: Böcek arattım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, katıldığı bir televizyon programında, Meclis’teki odasında dinleme ve izlenmeye karşı “böcek” taraması yaptırdığını söyledi. Tayyar, “Meclis’e gelir gelmez ilk yaptırdığım işlerden birisi acaba bir dinleme cihazı vs. olabilir mi diye koruma birimine başvurdum. Böcek araması yaptırdım. 4 ayaklı, 40 ayaklı böceklerden çıkmış mıdır bilmiyorum ama bildiğimiz dinleme cihazının çıkmadığı söylendi” diye konuştu. Dikmen’de olaylı yıkım karı Dikmen sokaklarındaki ANKARA (Cumhuriyet gecekonduları yıkmak isteyen Bürosu) Ankara Anakent polisi durdurmak isteyen yurtBelediyesi’nin Dikmen Vataşlar, sokak ortasına yaktıkladisi Kentsel Dönüşüm Projerı ateşle kendini korudu. Arasi kapsamında yıkım başlalarında kiracı ve ev sahipleritan yetkililerpolis ve gecenin bulunduğu olaylarda, kondu sahipleri arasında taşBayram Onar kafasına aldılısopalı olay yaşandı. Yurtğı, kalp hastası Hasan Elibaş taşlardan bazıları ağır yaralasırtında yediği cop darbesi sonırken biber gazı astım hasnucu yaralanırken, astım hastası kadında geçici görme tası Elmas Çınar biber gazı bozukluğuna neden oldu. nedeniyle geçici görme boSayısı 3 bini bulan pozukluğu yaşadı. lisle sabah saatlerinde karşı Yıkım ekiplerine direnen karşıya gelen Dikmenliler, Bayram Onar kafasına ellerine aldıkları taş ve so aldığı darbeyle yaralandı. bazı mahalle sakinlerinin eşyalarını ateşe verdiği de göpalarla kendini savundu. rüldü. Olaylarda polisler de yaralandı. Çevik kuvvet polislerinin de yer aldığı Dikmen Vadisi Barınma Hakkı Büroyıkım gerginliğinde, gecekondu sahiplesu’ndan Tarık Çalışkan, ev ve sokaklarırine biber gazıyla müdahale edildi. nı terk etmeyeceklerini, çıkmayacaklarını teş yakıp kendilerini kaydetti. Çalışkan, olaylarla ilgili “Melih korudular Gökçek bizi buradan tabutla çıkartır. Ölümüz burdan çıkar” dedi. Naci Çakır, İlker, Mürsel Uluç ve Yu Haber Merkezi Nail Güreli’nin istifasıyla boşalan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Basın Senatosu Başkanlığı’na Sedat Ergin seçildi. Başkanlık Divanı’nın diğer üyeleri İhsan Yılmaz, Ahmet Çitoğlu, Seraceddin Zıddıoğlu ve Süleyman Boyoğlu’ndan oluştu. Ergin, “Gün geçmiyor ki baskının her gün yeni örnekleriyle karşılaşmayalım” dedi. Ergin, darbe girişimine karıştıkları iddiasıyla gazetecilerin tutuklanmasının kaygı verici olduğunu söyledi. Ergin, “Hiçbir şeyin tarihin akışı önünde durabileceğini sanmıyorum. O da özgürlüklerin genişlemesinden yanadır” dedi. TGC Genel Başkanı Orhan Erinç de TCY tasarısıyla ilgili çalışmaları anlattı. aili meçhullerde adı geçiyordu Akşam saatlerinde Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimliği’ne çıkarılan Ersoy tutuklandı. İfadesinde üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen Ersoy’un, herhangi bir cinayet işlemediğini söylediği öğrenildi. Çarkın’ın, birtakım faili meçhul cinayetlerle ilgili ifadelerinde Ersoy’un da adı geçiyordu. Öte yandan Yüksel’in, geçen günlerde, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği’ne yazı yazdığı ve kamuoyunda “ölüm listesi” olarak bilinen bir listenin var olup olmadığını sorduğu; gelen cevapta ise böyle bir listenin söz konusu olmadığının bildirildiği kaydedildi. Yüksel’in ayrıca, soruşturma dosyasına gizlilik ve kısıtlılık kararı aldırdığı belirtildi. F Orhan Doğan anmasında olay ŞIRNAK (Cumhuriyet) Eski DEP milletvekillerinden Orhan Doğan, ölümünün 4. yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde anıldı. Tören sonrası bir grup, polise taş ve havai fişeklerle saldırırken, polis de göstericilere tazyikli su ile müdahale etti. Cizre’de Dörtyol Kavşağı’nda Doğan için yapılan büstün açılışından sonra toplanan kalabalık, Doğan’ın mezarını ziyaret etmek için Asri Mezarlık’a gitti. Ziyarete BDP Genel Başkanı Hamit Geylani, milletvekilleri Leyla Zana, Adil Kurt, Hasip Kaplan, Nazmi Gür, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de katıldı. Mezarlıktaki programının ardından bir grup, Karayolları 95. Şube Şefliği önünde bekleyen polise taş ve havai fişeklerle saldırdı. Polis, gruba tazyikli su ve gaz bombalı müdahalede bulunarak dağıtmaya çalıştı. Ünlü şarapçı bağda öldü İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türk şarap sektörünün önde gelen firmalarından olan Sevilen Şarapları, firma ortağı Rasim Güner’in ölümüyle sarsıldı. Bugün sabah saatlerinde bir grup arkadaşıyla firmanın Denizli’deki üzüm bağına giden Rasim Güner, öğle saatlerinde söz konusu bağda yemek yerken aniden rahatsızlandı. Fenalaşan bir çocuk babası Rasim Güner’in arkadaşları, durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Ambulansla Buldan Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Rasim Güner’in geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiği belirlendi. A C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle