18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 1 TEMMUZ 2011 CUMA [email protected] 16 KÜLTÜR Sinemaseverler kaçırmamalı Berlin Festivali’nde Altın Ayı’yla taçlandırılmış, son dönemin en iyilerinden biri olarak değerlendirilmiş, ran filmi ‘Bir Ayrılık’ bugün başlıyor Aşgar Farhadi’nin filmi, çağımızın insanlık hallerine yönelik, gündelik yaşamdan süzülmüş çeşitli gözlem ve saptamalarla bezenmiş, gerçekçi ve etkileyici bir büyük resim çiziyor. Dramatik bir ayrılık hikâyesi aracılığıyla sonuçta her ırk, renk ve boydan seyirciye değen, dokunan ve etkileyen bir film. Son Berlin Festivali’nden Altın Ayı’yla kadınerkek oyuncu ödüllerini toplayarak dönen İran filmi “Jodaeiye Nader az SiminBir Ayrılık” bugün gösterime giriyor, geçen yıl Cannes’da büyük jüri ödülünü ve en iyi film Cesar’ını kazanan (ancak bizim biraz kilisenin siparişi üzerine çekilmiş izlenimi edindiğimiz ve sömürgeci Fransızların Müslümanlara, vaktiyle Cezayir’de yaptıklarından ötürü günah çıkarma çabası gibi algıladığımız), Xavier Beauvois’nın imzaladığı, Fransız yapımı “Tanrılar ve İnsanlar”la birlikte. Bir de türün meraklısına hitap eden, Guillermo Del Toro’nun yapımcısı olduğu, Guillermo Morales’in yönettiği, Meksika yapımı korkugerilim denemesi “Julia’nın Gözleri”yle yapımcı Spielberg yönetmen Michael Bay işbirliğinin ürünü, 3 boyutlu, yeni gişe canavarı olma adayı, iddialı devam filmi aksiyonu “Transformers:Ayın Karanlık Yüzü” var bu hafta, kayda değer. Bizim öncelikle tercih ettiğimiz “Bir Ayrılık”, onca yasaklamaya, tüm dinsel baskılara karşın 1990’larda, Doğu’nun ışığını beyazperdeden yansıtarak parlayan, Abbas Keyrüstemi, Muhsin Makbalbaf, Cafer Penahi gibi yönetmenler yetiştirmiş, kendine özgü, özel bir üslup tutturmuş İran sinemasından çıkan, cevher niteliğindeki yeni bir başeser, baştan belirtmek gerekirse. Tesadüfen TV’de rastlayıp seyrettiğim ve zaten 2009 Berlinale’de de en iyi yönetmen ödübir belaya sokacaktır. Tek çocuklu, orta düzey ailenin (Simin’le Nadir) işveren, gebe bakıcı kadınınsa çalışan sınıfında yer aldığı hikâyenin, gitgide Raziye’nin bebeğini yitirmesinden kimin suçlu olduğu sorusuna yoğunlaştığı filmde, (SiminNadir çiftinden TermehSümeyye’ye, Raziye’den kocasına ve tanık konukomşuya dek) yönetmenin aynı hassasiyetle ve eşitçe yaklaştığı tüm kahramanları açmaza düşünce, şöyle ya da böyle yalan söylemekten geri durmuyorlar, ahlaki ve sınıfsal konumları gereği. Dünyanın her ülkesinde rastlanacak cinsten bir ayrılığın İran versiyonunu perdeye taşırken yerelden evrensele erişmenin üstesinden gelen Farhadi’nin tüm derdi tasası, sonuçta bir şekilde ego’suna yenik düşen karakterlere ve vicdanahlakhakkaniyet sorunlarına kamera tutmak. Klasik bir sinematografiyle, nerdeyse belgeselimsi bir gerçekçilikle anlatılmış, alabildiğine doğal oynanmış, ödülleri hak etmiş performanslar barındıran “Bir Ayrılık”, 2 saat süresince, çağımızın insanlık hallerine yönelik, çeşitli gündelik yaşamdan süzülmüş gözlem ve saptamalarla boyanmış, gerçekçi ve etkileyici bir büyük resmi çiziyor perdeye. Dramatik bir ayrılık hikâyesi aracılığıyla sonuçta her ırk, renk ve boydan seyirciye değen, dokunan ve etkileyen, dahası Altın Ayı’yla taçlandırılmış bu İran yapımını sinemaseverim diyen kesinlikle kaçırmamalı. Kuşkusuz son dönemin en iyi filmlerinden biri “Bir Ayrılık”. Evet, Yaşamak ‘Bildiğin Gibi Değil’... “Bildiğin Gibi Değil”, bir kitap adı… Çok yeni bir kitap. Daha birkaç gün önce çıktı. Metis Yayınları tarafından, Yıldırım Türker’in “Üvey Kardeş Dilinden” başlıklı sunuşu ile yayımlandı. Altbaşlığı: “90’larda Güneydoğu’da Çocuk Olmak”. Kitap, Rojin Canan Akın ve Funda Danışman tarafından, 80’lerde, 90’larda güneydoğuda çocukluklarını yaşamış, belki de daha doğrusu, çocukluklarını yaşayamadan yetişkin olmak zorunda bırakılmış kişilerle yapılan röportajlardan oluşuyor. Yani elimizde bir ‘sözlü tarih’ var bence ‘canlı tarih’ de denilebilir. Çünkü doğrudan konuşulanlara, canlı insanların ağızlarından çıkma canlı sözlere dayanıyor. Tarihin bu türlüsü, tedirgin edici, hatta çok korkutucudur kimileri için. Özellikle de ‘tarih’ diye yazılanların bize bugünlerimizi açıklamak, yarınlarımızı inşa etmek için çok gerekli bir malzeme olarak kullanılmasını değil, fakat sanki temelsiz masallar olarak kalmasını isteyenler için. Alışılagelmiş, yani doğrudan söylenen söze değil, ama yazılı kaynaklara dayanan tarihlerde yorum, çok geniş yer tutar. Dolayısıyla, yorumlara kimi zaman şu ya da bu amaçla yapılmış çarpıtmalar da karışabilir. Ama söylenen söz olduğu gibi kâğıda geçirilip ‘tarih’ başlığıyla sunulduğunda, kaçma olanağı yoktur. Çünkü böyle bir durumda bütün gerçeği çarpıtma girişimleri, gerçeğin aynası olan söylenmiş söz karşısında etkisini yitirmeye yargılıdır. Hiç kuşkusuz o sözlerden yola çıkarak da çarpıtma girişiminde bulunabilirsiniz. Ama sözün kendisi, her zaman çarpıtmayı bugün değilse bile günün birinde iğrenç bir yalan niteliğiyle gözler önüne serme gücünü koruyacaktır. Tıpkı, “Bildiğin Gibi Değil” adlı kitaptaki söylenenler gibi. Bu ülkede yıllar yılı güneydoğuda olup bitenleri “Kürt sorunu” başlığı altında toplamış, böylece de sanki Kürtler olmasalardı böyle bir sorun da olmayacaktı gibi bir izlenim yaratmış olabilirsiniz. Evet, başarabilirsiniz bunu. Ama günün birinde ortaya: “Bildiğiniz gibi değil!” diye haykıran sözler de çıkar ve inanın, mutlaka, ama mutlaka çıkar, çünkü insanlık tarihi boyunca böyle sözleri söyleyen birileri hep çıktı! ve o “Kürt sorunu” veya “güneydoğu sorunu” başlığının, gerçekte yalnızca “insanlık sorunu” diye özetlenebilecek, insanlık adına iğrenç ve her tarih için ancak yüzkarası olarak nitelendirilebilecek bir sorunu saklamak için kullanılan bir araç olduğunu kanıtlayıverir. On yıllar boyunca geceleri köyleri basmanın, babaların ağzından bilgi alabilmek için onların gözleri önünde defalarca çocuklarının ırzına geçmenin, ilkgençlik çağındaki delikanlıları söyletmek için makatlarına cop sokmanın, insanları yakınlarının önünde kurşunlayıp öldürmenin, öldürülenlerin cenazelerini bile ailelerine vermemenin, kim bilir kaç kuşağı çocukluk ve yeniyetmelik çağlarında ölüm ve yıkımla yoğrulmuş, hastalıklı bir yetişkinliğe mahkum etmenin hiçbir sorunun varlığıyla veya çözümüyle ilintisi yoktur. Fakat bir toplumda insanlık kavramının nasıl bir umarsız bataklığa sürüklendiği ile doğrudan ilintisi vardır. Yıldırım Türker, sunuş yazısını şu sözlerle noktalıyor: “… Suskun kız çocuğu Hazal’la tanışın. Babasını konuşturmak için gözleri önünde dokuz kişi tarafından ırzına geçilen, layık görüldüğü zulüm karşısında lal olan Hazal’ı. ‘Hazal’dan sonra nasıl yaşayabiliriz’i düşünelim sonra. Hep birlikte. Hazal’ı sağaltacak bir dünyanın harcı nasıl atılır? Duyduğumuz derin tiksinti ve utançla, insan kalarak nasıl baş edebiliriz? Şu an, hayatımızın en acil sorusu budur.” Benim ekleyebileceğim bir şey yok şu anda. Tek önerebileceğim, şu anda bu topraklarda yaşayan ve kendine insan demekten vazgeçmek istemeyen herkesin “Bildiğin Gibi Değil” kitabındaki sınavlardan geçmeyi göze alması… Bir Ayrılık lünü almış “Elly Hakkında”sıyla derhal adını bellediğim senarist yönetmen Aşgar Farhadi’nin (“Dancing in the Dust”, “The Beautiful City”, “Fireworks Wednesday”, “About Elly”den sonra) yazıp yönettiği beşinci filmi olan “Bir Ayrılık”, Termeh adında, daha ergenlik sorunlarıyla daralmamış ama inatlaşan anasıbabası arasında kalakalmış bir kızları olmasına karşın boşanmanın eşiğine gelmiş Nadir’le Simin çiftinin boşanma hikâyesi üstünden vicdan, inanç, adalet, sevgi, vb. gibi kavramlara değinerek evrensele ulaşan, seyircisini gitgide sarıp sarmalayarak yoğun bir insancıl atmosfere gark eden, mutlaka görülesi bir film. Başta filmin ana karakterlerinden Simin (Leila Hatami), kızı Termeh’i (yönetmenin kızı Sa(Cuma, C.tesi 24.15); Kadıköy Cinema Moda, 11.00 13.00 15.00 17.00 19.00 21.00; Kozyatağı Cinebonus (Palladium), 11.15 13.45 16.15 18.45 21.15 (Cuma, C.tesi 23.45); Kozyatağı Wings Cinecity Trio, 11.30 14.00 16.30 19.00 21.30 (Cuma, C.tesi 24.00); Levent Cinebonus (Kanyon), 11.00 13.45 16.30 19.15 22.00 (Cuma, C.tesi 24.45); Maltepe AFM Carrefour Park, 11.15 13.45 16.15 18.45 21.15 (Cuma, C.tesi 23.45); Mecidiyeköy AFM Profilo, 11.20 13.45 16.20 18.40 21.15 (Cuma, C.tesi 23.35); Mecidiyeköy Cinebonus (Cevahir), 11.15 13.45 16.15 18.45 21.15; Ümraniye AFM Carrefour, 11.00 13.30 16.00 18.30 21.00 (Cuma, C.tesi 23.30); Ümraniye Cinebonus (Meydan), 11.45 14.15 16.45 19.15 21.45 (Cuma, C.tesi 24.15); Yeşilköy Airport Cinemas, 11.30 14.00 16.30 19.00 21.30 (Cuma, C.tesi 24.00). TRANSFORMERS 3. AYIN KARANLIK YÜZÜ / Transformers 3. Dark Side Of The Moon: (35 MM, Alt Yazılı) Altunizade Capitol Spectrum 14, 11.45 15.00 18.15 21.40 (Cuma, C.tesi 23.15); Beyoğlu Atlas, 12.00 15.00 18.00 21.00; Çemberlitaş Şafak Movieplex, 11.00 11.45 14.00 14.45 17.00 17.15 20.00 20.45; Etiler Alkent Wings Cinecity, 12.15 15.15 16.30 18.15 19.30 21.15 22.30 (Cuma, C.tesi 24.15); Florya Cinebonus (Flyinn), 11.00 12.15 14.15 15.30 17.30 18.45 20.45 21.15 22.00 (Cuma, C.tesi 24.00); Kadıköy Atlantis, 11.00 12.30 14.00 15.30 17.00 18.30 20.30 21.30; Kozyatağı Kozzy Avşar, 11.00 12.30 14.00 15.30 17.00 18.30 20.00 20.30; Kozyatağı Wings Cinecity Trio, 12.00 15.00 16.30 18.00 19.30 21.00 22.30 (Cuma, C.tesi 24.00); Pendik Mayastar Viaport, 11.15 12.45 14.15 15.45 17.15 18.45 20.15 21.45 (Cuma, C.tesi 23.15); Ataköy Galleria Prestige, 10.30 12.00 13.45 15.15 17.00 18.30 20.15 21.45 (Cuma, C.tesi 23.30); Avcılar Avşar, 11.00 12.30 14.00 15.30 17.00 18.30 20.00 21.30; Bahçelievler Kadir Has Vip, 12.00 15.00 18.00 21.00; Bahçelievler Metroport Cine Vip, 11.00 13.00 14.00 16.00 17.00 19.00 20.00 22.00 23.00 (Cuma, C.tesi 24.00); Başakşehir Olimpa Site, 11.00 12.30 14.00 15.30 17.00 18.30 20.00 21.30; Beylikdüzü Beylicium Favori, 11.00 12.30 14.00 15.30 17.00 18.30 20.00 21.30; (3D, Alt Yazılı) Etiler AFM Akmerkez, 11.45 15.00 17.40 18.20 21.00 21.45 (Cuma, C.tesi 24.20); Büyükçekmece AFM Atirus, 21.00 (Cuma, C.tesi 24.00); Caddebostan AFM Budak, 11.00 14.30 18.00 18.30 21.30 22.00 (Cuma, C.tesi 24.15); Mecidiyeköy AFM Profilo, 17.10 18.30 20.30 21.50 (Cuma, C.tesi 23.50); İstinye AFM İstinyePark, 11.10 14.20 17.40 18.50 21.00 22.00 (Cuma, C.tesi 24.15); Altunizade Capitol Spectrum 14, 15.45 19.00 21.00 22.15 (Cuma, C.tesi 23.30); Ataköy Cinebonus (Ataköy Plus), 11.00 14.00 17.00 19.00 22.00; Ataköy Galleria Prestige, 17.45 21.00 (Cuma, C.tesi 24.15); Bahçeşehir Cinemax, 11.30 14.30 17.30 20.30 (Cuma, C.tesi 23.30); Bakırköy Cinebonus (Marmara Forum), 11.00 14.00 17.00 20.00 (Cuma, C.tesi 23.00); Bakırköy Cinebonus (Capacity), 11.15 14.30 17.45 21.00 (Cuma, C.tesi 24.00); (3D Dublajlı) Büyükçekmece AFM Atirus, 11.15 14.20 17.40; Caddebostan AFM Budak, 10.40 14.00 17.30 21.00; Maltepe AFM Carrefour Park, 10.30 14.00 16.40 17.30 20.10 21.00; Ümraniye AFM Carrefour, 11.30 14.35 17.45 21.15 (Cuma, C.tesi 24.20); Bayrampaşa AFM Forum İstanbul, 11.00 14.20 17.40 18.50 21.00 22.10 (Cuma, C.tesi 24.20); Beyoğlu AFM Fitaş, 10.45; Beylikdüzü AFM Migros, 11.20 14.40 18.00 21.20 (Cuma, C.tesi 24.30); Pendik AFM Pendorya, 11.00 14.15 17.30 21.00 (Cuma, C.tesi 24.10); Mecidiyeköy AFM Profilo, 11.40 15.10; İstinye AFM Park, 11.00 14.10 17.30 20.50 (Cuma, C.tesi 24.00); Altunizade Capitol Spectrum 14, 11.00 12.30 14.15 17.30; Ataköy Cinebonus (Ataköy Plus), 16.00 20.00 (Cuma, C.tesi 23.00); Ataköy Galleria Prestige, 11.15 14.30; Bakırköy Cinebonus (Marmara Forum), 12.00 15.00 18.00 21.00 (Cuma, C.tesi 24.00); Bakırköy Cinebonus (Capacity), 11.45 15.00 18.15 21.30 (Cuma, C.tesi 24.15); Bağcılar Site, 12.15 15.15 18.15 21.15. rina Farhadi oynuyor) da yanına alıp ülkesini terk etmek isterken yaşlı, oksijen makinesine muhtaç, Alzheimer hastası babasını bırakmak istemeyen kocası Nadir’se (Peyman Moaadi) İran’da kalmaktan yana. Boşanma talebi reddedilen Simin annesinin evine dönünce kızıyla bir başına kalan Nadir, hem pantolonuna kaçıran, düşkün babasıyla ilgilenmesi, hem de evi çekip çevirmesi için Raziye (Sareh Bayat) adındaki bir bakıcı kadın tutuyor. Ancak işe küçük kızı Sümeyye’yle gelip giden, işsiz, saldırgan, maço bir kocası (Babak Karimi) olduğunu da sonradan göreceğimiz Raziye’nin ilk bakışta belli olmayan hamileliği, istemeksizin kadının çocuğunu kaybetmesine yol açan bir itiş kakışa neden olan Nadir’in başını giderek olmadık HAFTANIN S NEMA Ç ZELGES DEHŞET N GÖZLER / Two Eyes Staring: Bahçelievler Metroport Cine Vip, 11.15 13.30 15.45 18.00 20.15 22.30; Bakırköy Cinebonus (Capacity), 11.45 14.15 16.45 19.15 21.45 (Cuma, C.tesi 24.15); Bakırköy Carousel Cinema Pink, 11.45 14.15 16.45 19.15 21.45; Beyoğlu AFM Fitaş, 11.00 13.30 16.00 18.30 21.00 (Cuma, C.tesi 23.30); Kozyatağı Cinebonus (Palladium), 11.00 13.30 16.00 18.30 21.00 (Cuma, C.tesi 23.30); Mecidiyeköy Cinebonus (Cevahir), 11.00 13.30 16.00 18.30 21.00. TANRILAR VE NSANLAR / Of Gods And Men: Caddebostan AFM Budak, 11.00 13.40 16.30 19.10 21.50 (Cuma, C.tesi 23.30); İstinye AFM Park, 11.00 13.40 16.20 19.00 21.45 (Cuma, C.tesi 24.20); Levent Cinebonus (Kanyon), 11.00 13.45 16.30 19.15 22.00 (Cuma, C.tesi 24.45); Maçka Cinebonus (G mall), 11.00 13.45 16.30 19.15 22.00; Nişantaşı Citylife (City’s AVM), 11.30 14.00 16.30 19.00 21.15 (Cuma, C.tesi 23.30). AŞKA ŞANS VER / Second Chance: Altunizade Capitol Spectrum 14, 11.10 13.10 15.20 17.30 19.40 21.45; Ataköy Cinebonus (Ataköy Plus), 11.00 13.00 15.00 17.00 19.00 21.00 (Cuma, C.tesi 23.15), 12.00 14.00 16.00 18.00 20.00 22.00; Ataköy Galleria Prestige, 11.15 13.15 15.15 17.15 19.15 21.15 (Cuma, C.tesi 23.15); Bahçelievler Metroport, 11.30 13.30 15.30 17.30 19.30 21.30; Bayrampaşa AFM Forum İstanbul, 11.00 13.00 15.10 17.20 19.30 21.40 (Cuma, C.tesi 23.50); Beylikdüzü AFM Migros, 11.30 13.30 15.30 17.30 19.30 21.30 (Cuma, C.tesi 23.30); Esentepe Cinebonus (Astoria), 11.15 13.15 15.15 17.15 19.15 21.15 (Cuma, C.tesi 23.15); Etiler AFM Akmerkez, 11.15 13.45 16.15 18.45 21.15 (Cuma, C.tesi 23.30); İstinye AFM İstinyePark, 10.50 13.00 15.10 17.20 19.30 21.40 (Cuma, C.tesi 23.50); Kadıköy Rexx, 11.00 13.00 15.00 17.00 19.00 21.00; Kozyatağı Kozzy Avşar, 11.30 13.30 15.30 17.30 19.30 21.30; Kozyatağı Wings Cinecity Trio, 11.15 13.15 15.15 17.15 19.15 21.15 (Cuma, C.tesi 23.45); Levent Cinebonus (Kanyon), 11.00 13.00 15.15 17.30 19.45 22.00 (Cuma, C.tesi 24.15); Maçka Cinebonus (G mall), 11.30 13.30 15.30 17.30 19.30 21.30; Maltepe AFM Carrefour Park, 11.30 14.00 16.20 19.00 21.20 (Cuma, C.tesi 23.50); Mecidiyeköy AFM Profilo, 11.20 14.20 16.40 18.50 21.00 (Cuma, C.tesi 23.20); Mecidiyeköy Cinebonus (Cevahir), 11.00 13.00 15.00 17.00 19.00 22.00; Nişantaşı Citylife (City’s AVM), 11.00 13.00 15.00 17.00 19.00 21.00. B R AYRILIK / A Separation: Beyoğlu Beyoğlu, 11.30 14.00 16.30 19.00 21.30; Esentepe Cinebonus (Astoria), 11.00 13.45 16.30 19.15 22.00 (Cuma, C.tesi 24.30); Ümraniye Cinebonus (Meydan), 11.00 13.45 16.30 19.15 22.00 (Cuma, C.tesi 24.15). JULIA’NIN GÖZLER / Julia’s Eyes: Altunizade Capitol Spectrum 14, 11.45 14.15 16.45 19.15 21.45 (Cuma, C.tesi 23.00); Ataköy Galleria Prestige, 11.00 13.30 16.00 18.30 21.00 (Cuma, C.tesi 23.30); Avcılar Pelican Mall Cinema Pink, 11.45 14.15 16.45 19.15 21.45; Bahçelievler Metroport Cine Vip, 11.00 13.15 15.30 17.45 20.00 22.15; Bakırköy Carousel Cinema Pink, 11.15 13.45 16.15 18.45 21.15; Bakırköy Cinebonus (Capacity), 11.30 14.00 16.30 19.00 21.30 (Cuma, C.tesi 24.00); Beylikdüzü AFM Migros, 11.00 13.40 16.20 19.00 21.35 (Cuma, C.tesi 24.10); Beylikdüzü Perla Vista Cinema Pink, 11.45 14.15 16.45 19.15 21.45; Beyoğlu AFM Fitaş, 11.00 13.40 16.15 18.45 21.15 (Cuma, C.tesi 23.40); Caddebostan AFM Budak, 11.00 13.40 16.10 18.40 21.10 (Cuma, C.tesi 23.40); Etiler AFM Akmerkez, 11.30 14.00 16.30 19.00 21.30; İstinye AFM İstinyePark, 11.00 13.40 16.20 19.00 21.30 (Cuma, C.tesi 24.00); Kadıköy Cinebonus (Nautilus), 11.45 14.15 16.45 19.15 21.45 ANGELINA JOLIE TÜRK YE’DEK SIĞINMACILAR Ç N HATAY’DAYDI Sığınmacıların meleği ASLI SELÇUK “Doruğa çıkmak için her açıdan çok savaştımsa da Hollywood’da başarı kazanmak hiçbir zaman başat hedefim olmadı. Beni oyunculuk çok ilgilendirmiyor” diyen Angelina Jolie, Türkiye’ye gelerek Hatay’daki Suriyeli sığınmacıları ziyaret etti. Onun gelişiyle Hatay’daki oteller dolup taştı, taşıdığı marka çantadan reklam parası alıp almadığı tartışıldı. Otuz beş yıldır popülaritesinin doruğundan inmeyen, her davranışı, adımı herkesi büyüleyen, bir medya ordusunun sürekli izlediği Angelina, ünlü Vanity Fair dergisine sinemadan uzaklaşacağı iletisini vermesine karşın o hangi filmde hangi tür rolde oynarsa oynasın salt adıyla kitleleri sinema salonlarına çeken ender yıldızlardan biri. 2007 Cannes Film Festivali’ne A Mighty Heart’la (Güçlü Bir Yürek) katılan Jolie daha az film çevirmek istediğini medyayla paylaşmış, Changeling’te (Sahtekâr/2008) Clint Eastwood’a hayır diyemediği için oynadığını açıklamıştı: “Hiçbir zaman film yapmayacağım demem, böyle iddialı açıklamalarda bulunmam. Öyle bir an gelir ki oyunculuk öncelik kazanmaz. Mesleğime eskisi kadar bağlı değilim, toplumsal sorunlarla uğraşmak, tam zamanlı bir anne olmak istiyorum” diyen Jolie, Girl Interrupted’daki (2000) rolüyle yardımcı kadın oyuncu Oscar’ını aldıktan sonra bir dünya vatandaşı olma kararı aldı. Birleşmiş Milletler’in sığınmacılar bölümüyle iletişime geçen oyuncu Fildişi Sahilleri, Tanzanya, Sierra Leone’deki yardım operasyonlarına katıldı, Kamboçya’daki bir yetimhaneden Maddox’u evlat edinerek ünlüler arasındaki egzotik bebek edinmek modasını başlattı. Bay ve Bayan Smith’in (2005) setinde Brad Pitt’le tanıştı, aralarında büyük bir aşk başladı, Angelina, Brad’in Jennifer Aniston’dan boşanmasını bekledi çünkü aktör babası Jon Voight’ın oyuncu Marcheline Bertrand’la evliyken annesini aldatmasını asla bağışlamamıştı. Pitt, Angelina’nın medyatik kişiliğinin gölgesinde kaldı, daha az filmde oynadı. Bir yıldır çalışmayan Angelina’ya çekici bir öneri geldi. Tom Cruise için yazılan gizli ajan Salt rolüne güzel yıldız hemen evet dedi. “İkizlerim Vivienne Marcheline ve Knox Leon’un doğumundan serüven The Tourist’te (2010) Johnny Depp’le karşılıklı oynadı. O sinemaya ara verdi ama filmlerde oynamayı sürdürüyor. Hatta Kleopatra projesinde unutulmaz Mısır Prensesi’ni canlandıracak. Angelina zeki, güdüleri çok gelişmiş bir kadın, ünüyle oyunculuğunun arasına hiçbir şey sokmuyor, objektifin sevdiği gerçek yıldızlara özgü bir büyüsü var. Özel yaşamı, biseksüel ilişkileri, Brad Pitt’le olan evliliği, doğurduğu ve evlat edindiği altı çocuğu, iyi niyet elçisi görevi, dünya sığınmacılarını desteklemesi böylece uluslararası bir diplomat olması, Aşka Şans Ver Bacon’ın ‘Çömelen Çıplak’ına 18 milyon TL Kültür Servisi Londra’daki Sotheby’s Müzayede Evi’nde gerçekleştirilen müzayedede, Francis Bacon’ın “Çömelen Çıplak” portresi 8.3 milyon sterline (yaklaşık 18 milyon TL) alıcı bulurken aynı müzayedede Andy Warhol’un şarkıcı Deborah Harry’yi konu aldığı portresi de 3.7 milyon sterline (yaklaşık 8 milyon TL) alıcı buldu. Farklı sanatçıların yapıtlarının da satışa sunulduğu toplu müzayededen 108.9 milyon sterlin (yaklaşık 250 milyon TL) gelir elde edildi. Bu rakam, Sotheby’s Müzayede Evi’nde bugün kadar yapılan toplu satışlardan elde edilen en yüksek rakam oldu. sonra hücrelerimin yenilemeye gereksinimi vardı. Brad bunu çok iyi anladı çünkü onunla bir aksiyonserüvende tanışmıştık” diyen Angelina, sonunda dişi James Bond olma düşünü gerçekleştirdi: “2007’de Sony’nin başkan yardımcısı Amy Pascal’a 007’yi oynamak çok isterim diye şaka yapmıştım. O da bunu ciddiye aldı.” Salt’ın yönetmeni Phillip Noyce “Çam yarması adamların öteki çam yarmalarından mı yoksa dünyanın en güzel kadınından dayak yemeleri mi daha ilginç, daha eğlenceli” diyerek Angelina’nın aksiyon kraliçeliğine değindi. Salt’ın ardından Jolie romantik aksiyon Bosna’da yönettiği filmde Bosnalı kadını Sırp tecavüzcüsüne âşık ederek Bosnalı kadın örgütlerini karşısına alması… toplum Jolie’yi yakından izliyor. “Geçmişte olduğu kadar vurdumduymaz, ilgisiz olamam, şu an sorumluluğunu taşıdığım çok insan var. Kendimi yetiştirmeyi, duygusal ve zihinsel açıdan sürekli zenginleşmeyi istiyorum. Toplumda saygın bir konum edinmeliyim” diyen Angelina Jolie, uluslararası yasaları öğreniyor, bazı Batı Afrikalı kabilelerle konuşabilmek için Fransızcasını yetkinleştiriyor. Onun güçlü yüreği Hollywood’dan çok sığınmacıların yanında. ‘Neyden Heykele’ Kültür Servisi Kamışları yontup küçük heykelcikler haline getiren sanatçı Abdullah Şengörenoğlu’nun ‘Neyden Heykele’adlı sergisi 3 Temmuz’a kadar Beşiktaş Belediyesi Sergi Salonu’nda sanatseverlerle buluşuyor. “Madımak Olayı’ndan, Hrant Dink’in vurulmasına, Zonguldak’taki maden ocağında yaşanan faciaya kadar toplumsal olayları heykellerle ifade etmeye çalıştım, böylece toplumsal hafızayı canlı tutmak istiyorum” diyen Şengörenoğlu’nun 4. kişisel sergisinde yaklaşık 55 heykel yer alıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle