Katalog

1 TEMMUZ 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Yemin krizi için devreye giren Cumhurbaşkanı, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu kabul etti 5 Şimdi kalkmış demokrasicilik oynuyorsunuz, temel hak ve özgürlüklerden söz ediyorsunuz, utanmadan sıkılmadan. Deşilmiş bir toprağın derinliğine gömülmüştünüz o Gül uzlaşma istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yemin krizinin aşılması için devreye girerken, dün ilk olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu kabul etti. Çankaya Köşkü’nde gerçekleşen görüşme yaklaşık 45 dakika sürdü. Görüşmenin ardından gazetecilere bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı, krizin çözümü konusunda CHP’nin görüşlerini sordu. Kendi görüşlerimizi aktardık. Sayın Cumhurbaşkanı, uzun tutukluluk süresinin yarattığı rahatsızlığı dile getirdi, bunu daha önce de dile getirdiğini ifade etti. Sorunun çözümü için katkı vereceğini, benim düşüncelerimi değerlendireceklerini ifade ettiler” dedi. Kılıçdaroğlu, Atina’ya hare Yakın Tarih... Yakın tarihimizi bilmeden bazı olayları irdelemek, olup bitenler karşısında ahkâm kesmek, bize özgü... Her konuda bilgi sahibi olmadan düşünce sahibi olanlar var ki insan ister istemez soruyor: “Siz gerçekten sosyal demokrat mısınız? Yoksa sosyal demokrat maskesi takan, Atatürkçülüğü, laikliği çıkarlarınız için savunan yaratıklar mısınız?” Türkiye’nin yakın tarihi ölümlerle, acılarla doludur... Kan ve gözyaşı vardır... Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’in uçağı düştü mü, yoksa düşürüldü mü? Bitlis birileri tarafından “öldürülsün” buyruğuyla ortadan kaldırıldı mı? Yakın tarihimizde Kahramanmaraş, İzmir İnciraltı katliamı, Sivas’ta Madımak vahşeti, Gazi olayları, faili meçhul cinayetler var. Şimdi soruyorum; ortalıkta dolaşan gardırop Atatürkçülerine, kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen ırkçılara: “Sizler bu konuda neden susuyorsunuz?” 12 Eylül faşizminin liderine alkış tutan sizleri yakından tanıyorum... O yıllar gençtiniz benim gibi... Emekçiler, aydınlar, gençler, gazeteciler, yazarlar işkencelerden geçerken neredeydiniz? Berfo Ana’nın adını duydunuz mu, oğlu Cemil’in nasıl öldürüldüğünü bilir misiniz Kars’ta? Kemal Akbulut’un 12 Mart ve 12 Eylül’de yaşadıklarını, gördüğü işkenceleri hiç duydunuz mu? Sesin soluğun kesildiği alacakaranlıkta Metris’i, Buca’yı, Diyarbakır’ı, Eskişehir’i, Mamak’ı, Aydın’ı düşündünüz mü? Tam 31 yıldır oğlunu arayan Berfo Ana... Oğul Cemil Kırbayır, Kemal Akbulut, Mahmut Kaya ve daha niceleri. Sustunuz hep! Korktunuz! Bu ülkenin demokratları, sosyalistleri, devrimcileri, gerçek Atatürkçüleri zindanlardayken, zindanlarda yatan, işkencede öldürülen insanların ailelerinin yüzüne bakmadınız. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “yemin krizi”nin ardından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile bir araya gelirken “Bu görüntü hoş değil. Uzlaşma sağlanmalı, parlamento çalışmalı” mesajı verdi. Kılıçdaroğlu da “AKP’den sorunun çözümüne ilişkin bir irade beyanı bekliyoruz. Tek başına bizim çalışmamız yetmez. Adalet Bakanlığı’nın bürokratları çözüm üretecek, kanun teklifini de onlar üretecek” dedi. ketinden önce havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtlarken de “Sayın Cumhurbaşkanı parlamentonun çalışmasının önemine değindi. Bu görüntünün hoş olmadığını söyledi. ‘Kararınıza saygı duyuyoruz, ancak uzlaşma gerekiyor, parlamentonun çalışması gerekiyor’ dedi. Bu dönemde uzlaşmayla pek çok sorun çözümlenebilir” açıklamasını yaptı. CHP lideri “Cumhurbaşkanı nasıl katkı sağlayabilir, iyimser misiniz” sorusuna “Cumhurbaşkanı ilgilendiğine göre sorunun çözümünde daha olumlu bir sürecin başlaması mümkün olabilir. Bu olaya iyimserim, karamsarım diye bakmıyorum” yanıtını verdi. Bir gazetecinin “Yemin etmeden parlamento çalışmalarına katılamıyorsunuz” sözleri üzerine Kılıçdaroğlu, “Kim dedi katılamıyorsunuz diye...” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları özetle şöyle: AKP’den bekliyoruz: AKP’den sorunun çözümüne ilişkin bir irade beyanı bekliyoruz. Bizim hukukçularımız çalışıyorlar. Biz, oradan veya buradan bekliyoruz, diye düşüncemiz yok. Parlamentoda ortak aklın egemen olmasını istiyoruz. Bizim öteden beri söy lediğimiz şu; bütün çözüm önerilerine açığız. Biz “şöyle çözülsün” dediğimiz zaman birileri bunu “dayatma mı yapıyorsunuz” algısına çekiyor. Biz dayatma mantığı içinde değiliz. Gül, çözüm istiyor: Sayın Gül, sorunun çözülmesini istiyor. Yeni parlamentonun önemini vurguladı. Bu dönemde daha fazla uzlaşmaya ihtiyaç olduğunu ifade etti. Bana, bu konuyu Sayın Başbakan ile görüştüklerini ifade etti. Sayın Cumhurbaşkanı’nın iyi niyetine güveniyorum. Ama iyi niyet her zaman sorunları çözmeye yetmiyor. Başbakan, “Hiç kimse kanunların üstünde değil” demiş. Elbette. Ama tutuklu milletvekillerinin gelip yemin etmelerinin önünde hiçbir yasal engel yok. Engel sadece iki yargıcın takdir hakkı. Çıkıp bana desinler ki; şu madde nedeniyle yemin etmiyorlar. “Milli irade vesayet kabul etmez” diyorsunuz, milli iradenin üzerine vesayeti oturtuyorsunuz. Halkın seçtiği milletvekillerini hangi gerekçeyle içeride tutuyorsunuz? Yemin etmeden konuşuruz: Anayasa diyor ki, Mec Erdoğan’a yanıt: Sayın yıllar. Kan ve gözyaşının aktığı günlerde, Musa Anter’in, Uğur Mumcu’nun, Vedat Aydın’ın, Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürüldüğü zaman neredeydiniz? Satılmışlar pazarında gezintide... Hep darbelere alkış tuttunuz, hep darbeseverlerle kol kolaydınız! Sol ayağınız CHP’de, sağ ayağınız MHP’deydi sizin... Bir ara Bülent Ecevit’in DSP’sine doluştunuz, 2001 yılında vahşi kapitalizmin güler yüzü, küreselleşmenin simgesi Kemal Derviş’in eteğine yapıştınız. Sizi 2002 seçimlerine beş kala sattı; “baba ocağı” dediği CHP’nin “A” takımında görevi icabı yer aldı. Amacı açık seçik belliydi. O yıllar yazdım: “AKP’yi iktidar yapmak için bu bir ABD operasyonudur!” Anımsıyor musunuz, benim gibi düşünenlere nasıl saldırmıştınız! PKK, JİTEM, faili meçhuller, şehit olan askerlerimiz, komutanlarımız... Dağdaki askerimiz, gençlerimiz bizim insanımızdı... Umur Talu şöyle yazdı birkaç gün önce HaberTürk’te: “Bu olay aydınlanırsa... Tarih maalesef değişmez... Ancak tarihi okuma biçimi değişir...” Biz nasıl okuyacağız yakın tarihimizi? Orgeneral Eşref Bitlis kazası, Tuğgeneral Aydın’ın, Albay Özden’in terör kurbanı oluşu biçiminde mi? Ölümler arka arkaya geldi Diyarbakır, Tunceli ve Mardin gibi önemli yörelerde... İzmit, Sapanca, Gebze üçgenini anımsayın... Öldürülen Kürt işadamlarını... Ankara’da Cem Ersever’in nasıl öldürüldüğünü... İntihar ettiği öne sürülen Albay Kazım Çillioğlu’nun ailesi yıllar sonra şöyle dedi: “Bu bir intihar değil, cinayettir!” Mezarı açıldı, kaburga kemiklerinin kırık olduğu saptandı... Gerçekleri yazmak her yurtsever gazetecinin görevidir! Korkmayın gerçekleri yazan gazetecilerden... Korkmayın! REDDİN GEREKÇESİ Bahçeli: Gül’ün önceliği AKP ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından siyasi partilere davette bulunması nedeniyle inandırıcılığını kaybettiğini ve birleştirici özelliğinin iflas ettiğini kaydetti. Bahçeli, “MHP, bu kapsamda Gül’ün kamuoyunu oyalamak için pozisyon aldığına inandığından ve Meclis’te cereyan eden krizin tarafı olmadığından dolayı Çankaya Köşkü’nden gelen görüşme talebini geri çevirmiştir” açıklamasını yaptı. MHP lideri Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada, TBMM’deki boykot girişimi ve yemin krizinin milletin gözü önünde vuku bulduğunu belirterek, CHP’li vekillerin yemin etmediğini, bağımsız seçilen bir grup milletvekilinin ise “manidar” şekilde Diyarbakır’da toplandığını ve yemin krizinin parçası olduğunu ifade etti. Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu: “Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan Erdoğan’la gerçekleştirdiği iki saati aşkın görüşmeden sonra, siyasi partileri Çankaya Köşkü’ne davet etmesi kuşku verici ve baştan sorunlu bir tavır olmuştur. Bu görüşme içeriğinin tarafımızca bilinmesi mümkün değilse de Sayın Gül’ün Başbakan Erdoğan’la istişare yaptıktan sonra böyle bir davette bulunduğu güçlü bir ihtimaldir.” Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kemal Kılıçdaroğlu’nu Çankaya Köşkü’nde kabul etti. (AA) lis komisyonları grupların üye sayıları oranında verdikleri üyelerle oluşturulur. Şimdi deniliyor ki, CHP olmasa da biz komisyonları kurarız. Onlar bizsiz komisyonları oluştururlarsa, biz de genel kurulda konuşuruz. Anayasada yemin etmeden çalışmalara katılamazsınız diye bir düzenleme var mı? Sadece “yemin edin” diyor. Yemin ederim veya etmem, etmiyorum arkadaş. Öbürünü kabul ediyorsanız, bunu da kabul edersiniz. Ben komisyonları seçerim, diyorsan; ben de genel kurulda konuşurum. Komisyonları ben istediğim gibi kurarım dediğiniz anda, madem anayasayı ihlal ediyorsunuz; biz de ihlal ederiz. Genel kurulda istediğimizi yaparız. Meclis Başkanlığı için istersek oy kullanabiliriz ama kullanmayacağız. Yemin sonuçta semboliktir. Hukukun üstünlüğü üzerine namus ve şerefleri üzerine yemin ettiler. İçerideki gazetecilerin tutukluluğunun uzun sürmesi hukukun üstünlüğüne uygun mu değil mi? Çalışmalara istersek katılabiliriz. Ama biz katılmadığımız zaman anayasaya göre komisyonlar oluşturulamaz. Adalet Bakanlığı çalışsın: Bizim amacımız sorunun ‘Yargıya talimat istemedik’ Erdoğan’ın eleştirilerine yanıt veren Kılıçdaroğlu, sadece hukukun üstünlüğü ilkesinin hayata geçmesini istediklerini söyledi ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisini hedef alan “Başbakan ne yapacak? Hâkimleri arayıp talimat mı verecek” sözlerine “Kimseden ‘yargıyı arayın talimat verin’ gibi bir talebimiz olmadı” karşılığını verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan grup toplantısında “Ana muhalefet diyor ki; Başbakan bu işi çözsün. Başbakan ne yapacak? Hâkimleri arayıp talimat mı verecek?” sözleriyle CHP liderini eleştirdi. Kemal Kılıçdaroğlu, dün gazetecilerin bu sözleri anımsatarak yönelttiği sorular üzerine “Kimseden ‘yargıyı arayın talimat verin’ gibi bir talebimiz olmadı. Başbakan’ın sözlerini yadırgadım. Sadece şunu istedik. Anayasanın 90. maddesi var. AİHM var. BM var. Hukukun üstünlüğü evrensel hukuktur. Bu yerine getirilsin dedik. Biz de bunu istedik” açıklamasını yaptı. çözümüdür. Tek başına bizim çalışmamız yetmez. Burada Adalet Bakanlığı’nın bürokratları çözüm üretecek. Kanun teklifini de onlar üretecek. Sayın Gül, “Adalet Bakanlığı’nın devreye girmesini.. normalde Adalet Bakanlığı bürokrasisinin çalışması gerekiyor” dedi. Hâkimi vuracak değiliz: Mahkeme kararlarına tabii ki saygı duyacağız, gidip hâkimi vuracak halimiz yok. Saygı duymak, eleştirmeyeceğimiz anlamına gelmez. BDP’li bağımsızlar Ankara’da toplanarak yol haritasını belirledi Kırmızı çizgi Dicle AYŞE SAYIN Galatasaray Meydanı’nda toplanan sivil toplum örgütü temsilcileri Ergenekon ve KCK davalarından tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmasını istedi. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR) ‘Objektif değil’ Bahçeli, MHP’nin yemin ve boykot krizinin taraflarıyla aynı kategoride değerlendirilmesinin ve süren krizin sanki bir parçasıymış gibi sunulmasının çok çirkin ve yakışıksız olduğunu belirtti. Yemin krizinin çözülmesi için öncelikle kaosa sebebiyet verenlerle irtibat kurulmasının yerinde, faydalı ve doğru olacağını belirten Bahçeli, “Cumhurbaşkanı’nın, Erdoğan’la girdiği rol paylaşımından ve AKP’yi önceliğine alarak yaptığı görevinden dolayı, inandırıcılığı, birleştirici özelliği ve objektif sorun çözme niteliği iflas etmiştir” dedi. Bahçeli, MHP’nin bu kapsamda Gül’ün kamuoyunu oyalamak için pozisyon aldığına inandığı ve Meclis’te cereyan eden krizin tarafı olmadığı gerekçesiyle Çankaya Köşkü’nden gelen görüşme talebini geri çevirdiğini belirtti. ANKARA Meclis’e dönüş için hükümet ve Köşk’te zemin arayan BDP destekli bağımsızlar, bugün görüşecekleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin iadesinin “kırmızı çizgileri” olduğunu belirtip, sorunun çözümü için “arabulucu” rolü üstlenmesi talebini iletecek. Dün itibarıyla BDP’ye katılan eski Genel Başkan ve Hakkâri Milletvekili Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı’ndan yasal düzenlemeler konusunda hükümeti teşvik etmesini ve sert söylemlerin yumuşaması için telkinde bulunmasını isteyeceklerini söylerken hükümetten de randevu talebinde bulunacaklarının sinyalini verdi. BDP Genel Başkanı Hamit Geylani, eski Genel Başkan Selahattin Demirtaş, bugün Ahmet Türk ile Köşk’e çıkacak olan Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi, İstanbul milletvekilleri Levent Tüzel, Sırrı Süreyya Önder, Van Milletvekili Aysel Tuğluk’un da aralarında bulunduğu bazı milletvekilleri, seçimlerden sonra ilk kez Ankara’ya gelerek Köşk ziyareti ve “Meclis’i boykot” sorununun çözümü için hükümet ve Gül’e iletilecek talepler ve Meclis grubuyla ilgili izlenecek yol haritasını belirledi. Toplantı sürerken önceden alınan karar gereği bağımsız yasi yasaklı bulunan Van Milletvekili Kemal Aktaş bağımsız kaldı. Milletvekili adayı olmadan önce EMEP Genel Başkanı olan Tüzel ile Kadep Genel Başkanı olan Elçi de bağımsız kaldı. Bu isimler, BDP’nin de içinde bulunduğu “çatı partisi” içinde yer alacak olan partilerinin başında kalma kararı aldı. BDP, grup listesini bugün TBMM ması” için Cumhurbaşkanı’nın “arabulucu rolü” üstlenmesi taleplerinin iletilmesi kararlaştırıldı. nkoşulsuz görüşmeli Toplantının ardından BDP Grup Başkanı Demirtaş, hükümet ile temas için girişimde bulunacaklarının da mesajını verdi. Demirtaş, şunları söyledi: “Biz diyaloğa kapalı değiliz. Hükümetten de sağduyulu açıklamalar bekliyoruz. Hükümetten randevu alıp neler yapılabileceğini konuşmak istiyoruz. Yemin etme diyalog şartı olmamalı. Bu krizi biz yaratmadık. Biz mağduruyuz. Dicle’nin mazbatası iade edilerek yerine getirilen kişinin milletvekilliğinin iptali gerekiyor. Anayasa Mahkemesi çözüm bulamıyorsa 11 Diyarbakır milletvekili istifasını verir ve ara seçime gidilir. Başbakan’dan tahrik değil tatmin edici açıklamalar bekliyoruz.” Gül, Ahmet Türk ve Elçi’yi bugün 11.30’da kabul edecek. ‘Ö ‘Bu krizin kazananı AKP olmayacak’ İstanbul Haber Servisi BDP, ÖDP, EHP, EDP, KESK İstanbul Şubeler Platformu, 78’liler Girişimi, Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği ve Karşı Sanat Çalışmaları’nın da aralarında olduğu 35 kurum ve kuruluş Ergenekon ve KCK davalarında tutuklu bulunan milletvekillerinin serbest bırakılması için 12 ilde eşzamanlı basın açıklaması yaparak milletvekillerinin serbest bırakılmalarını istedi. Galatasaray Meydanı’nda toplanan siyasi ve sivil toplum örgütleri yönetici ve üyeleri “AKP iktidarı halkın vekillerinin hem hırsızı, hem gardiyanı”, “AKP Diyarbakır’dan vekil çaldı. Halkın vekilleri tutuklu kaldı” pankartı açan göstericiler, “Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Hırsız AKP oylarımı geri ver” sloganları attılar. 12 ilde eşzamanlı olarak gerçekleştirilen açıklamayı okuyan 78’liler Girişimi Türkiye Yürütme Kurulu üyesi Yunus Bircan, Türkiye’nin siyasi bir anaforun içine düştüğünü, bunun sorumlusunun da AKP olduğunu söyledi. Bazı basın kuruluşlarının milletvekillerinin bırakılmamasını YSK’ye bağlamaya çalıştığını belirten Bircan, “Tayyip Erdoğan’ın televizyonlarda söylediği ‘Seçilsinler bakalım, Meclis’e girebilecekler mi’ sözleri ortada duruyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek’in Hatip Dicle’nin milletvekili olamayacağı yönünde YSK’ye başvurusu ne kadar saklanacak? Tüm bu gerçekler ortada iken suçu YSK’ye atmak gerçeği yansıtmıyor” dedi. Eski Türk Tabipleri Birliği Başkanı Gençay Gürsoy ise yaptığı açıklamada Türkiye’nin tarihinde eşi görülmemiş bir siyasi skandal içinde olduğunu belirterek “Bunun kazananı AKP olmayacak. Bu sorunun çözümü ortaya konulmuştur. Bundan sonra sorumluluk ve inisiyatif AKP ve Başbakan’dadır” dedi. TBMM’de yemin töreninin yapıldığı salı günü, Diyarbakır’da alternatif grup toplayan bağımsız milletvekilleri, dün ilk kez Ankara’daki genel merkezde geniş kapsamlı değerlendirme yaparak Gül’e iletilecek talepler ve bundan sonra izleyecekleri yol haritasını masaya yatırdı. seçilen milletvekillerinden 29’u BDP’ye katılarak, parti grubunun oluşmasını sağladı. Başkanlığı’na iletecek. Toplantıda, anayasa değişikliği ve Terörle Mücadele Yasası değişikliği dahil, çözüme dönük yasal önerilerin anlatılması benimsendi. Hükümetten çözüme dönük “somut adım” atılmadıkça Meclis’i boykotu sürdüreceği mesajının Köşk’e de iletilmesi ve hükümetten “güçlü söz alın Ancak DTP’nin kapatılmasına sebebiyet verdikleri gerekçesiyle “siyasi yasaklı” olan Aysel Tuğluk, Leyla Zana, Ahmet Türk ile yine si C MY B C MY B artilerinde olacaklar P