Katalog

8 HAZİRAN 2011 ÇARŞAMBA HABERLER CUMHURİYET SAYFA 5 Kılıçdaroğlu, Erdoğan için okulların, devlet dairelerinin tatil edildiğini söyledi ‘Devlet mitingi gibi’ KIVANÇ EL gözledim ve benzer yanıtlar aldım... Yazımı gazeteye yetiştirdiğim saatlerde MHP lideri İzmir mitingine hazırlanıyordu... Ben ise Biga Yarımadası’nda bir dolaşıp Kazdağları’na doğru uzanacaktım. Vazgeçtim... Çanakkale’ye gidip Ezine’ye uğramaya karar verdim. Bölgede hayvancılık bitmiş, yaş sebze ve meyvecilik can çekişiyor. Halkın gündemiyle aydınların gündemi çok farklı... Hep yazıyorum, üç gün boyunca da yazacağım. AKP’nin eski gücü kalmamış. Konuştuğum kişiler, “AK Parti sandıktan birinci parti olarak çıkabilir ama..” deyip ekliyorlar: “Başbakan’ın hedeflediği en az 315 milletvekili sayısının altına düşebilir AK Parti...” Bazıları ise daha değişik görüşteler: “12 Haziran sonrası AKP’nin tek başına iktidar olması biraz zor... Türkiye koalisyon hükümetine hazır olsun... AKPCHP ortak hükümeti kurulabilir...” ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın mitinglerinin “devlet” mitingi olduğunu söyledi. CHP lideri, “Beyefendi miting yapınca okullar tatil olur, devlet daireleri tatil olur, yandaş fabrikalar kapanır. Neymiş Recep Bey’in mitingi kalabalık görünsün” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’nın Çankaya, Dikmen, Mamak, Tuzluçayır ve Sincan ilçelerini otobüsle gezdi. Yol boyunca büyük ilgi gören ve yolu defalarca kesilen Kılıçdaroğlu, Tuzluçayır’da binlerce kişinin toplanması üzerine otobüsün üzerine çıkarak halka seslendi. Tuzluçayır’da “Güneşi gördüm”, “Dersim seninle gurur duyuyor”, “AKP hopla zıpla sonun takla” pankartları açıldı. “Bir korsan gösteri yapıyorsunuz. Vallahi yapsanız da yapmasanız da Kemal kardeşiniz konuşacak” dedi. İlk sefer 360 derece miting yaptığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Demek ki halk özgürlüğe susamış” dedi. “Vur vur inlesin Başbakan dinlesin” sloganları atılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Hiç meraklanmayın o dinleyecek. O dinleyince ezberi Ankara gezisi sırasında Tuzluçayır’da kendiliğinden oluşan kalabalığa seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, “Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingleri, devlet mitingleridir. Miting yapınca okullar tatil olur, devlet daireleri tatil olur, yandaş fabrikalar kapanır. Neymiş Recep Bey’in mitingi kalabalık görünsün” diyerek AKP mitinglerine yapılan taşımaya tepki gösterdi. lıçdaroğlu’na yanaşarak elini sıktı. Kılıçdaroğlu’na bir vatandaş “Abi nasılsın” diye sorarken birçok vatandaş “Allahına kurban” diye bağırdı. Vatandaşlar, “Kurtar bizi”, “Haramilerden kurtar” diye bağırdı. Takım elbiseli genç bir vatandaş Kılıçdaroğlu’nun otobüsüne yanaşarak, “Sizin Maliye Bakanınız olacağım” dedi. Küçük bir çocuğun “Kemal Kemal…” diye bağırarak koşması üzerine CHP lideri, gülümseyerek, “Tamam koşma yeter artık” dedi. MHP, BBP, EMEP, TKP gibi birçok siyasi partide bulunanlar Kılıçdaroğlu’na el salladı. MHP seçim bürosundan bir vatandaş gelerek, “AKP’ye uğradın bize de gel çayımızı iç” dedi. Tunalı girişinde de 5 kişiden oluşan AKP’li gençler Kılıçdaroğlu’na ellerindeki seçim broşürünü gösterdi. Kılıçadaroğlu, Ankara’dan sonra geldiği Kocaeli’de 12 Eylül darbesinin gençleri siyasetin dışına ittiğini ve gençlere ağır bedeller ödettiğini dile getirdi. Türkiye’de gençlerin pek çok açıdan ezildiğini, sözlerinin dinlenmediğini savunan Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında taşeron işçiliğe son vereceklerini ifade etti. Yüzer Gezer Oylar... 12 Haziran seçimlerine dört gün kala artık son mitingler yapılıyor. Liderler yüzer gezer oyları partilerine çekmek için çalışıyor. Aslında kimin ne kadar oy alıp alamayacağı belli... Hava, söylendiği gibi AKP’nin oylarının yüzde 50’lere tırmandığını göstermiyor... Bir yandan dinsel, öte yandan etnik kimliğe dayalı siyaset. Bunu Güneydoğu’da görüyoruz. AKPBDP çekişmesi bu bölgemizde zirve yapıyor. Seçimlere dört gün kaldı, ama Bursa, Kocaeli, Kütahya, Çanakkale’de seçim heyecanının yaşandığına tanık olmadım. Belki seçmen kararını çoktan vermiş, orasını bilemem. Belki 12 Haziran akşamı Türkiye büyük bir sürprizle sarsılıp kendine gelecek. Konuştuğum AKP’liler kendilerinden emin: “Yüzde 50 bizim, gerisine karışmayız; ne halleri varsa görsünler.” CHP’liler daha alçakgönüllü: “Göreceksiniz, sandıktan birinci parti olarak çıkacağız...” AKP sandıktan birinci parti olarak çıkar, ama Meclis’e 367 milletvekili sokamaz... Bu bir gerçek! MHP’nin yüzde 10 barajının altında kalmak gibi bir sıkıntısı yok... Bana sorarsanız AKP’yi kırsal kesim fena halde hırpalıyor... İnternete düşen kasetlerin Balıkesir, Bursa, Edirne, Kırklaeli, Tekirdağ ve İzmir’de MHP’nin işine yaradığı, bunun Türkiye genelinde etkisinin olduğunu daha önce de görmüştüm. Bu kez her şey apaçık ortada ve suskun seçmen kırsal alanda konuşuyor: “Oyum MHP’ye...” Soruyorum: 2007 seçimlerinde hangi partiye vermiştiniz? Yanıt: “Anamın ak sütü gibi AK Parti’ye...” Bandırma, Susurluk, Biga, Ezine gibi ilçelerde bunu Partilerden de ilgi Kılıçdaroğlu, dün Ankara’nın Çankaya, Dikmen, Mamak, Tuzluçayır ve Sincan ilçelerine gitti. (AA) bozuluyor. Ağzı da bozuluyor. 12 Haziran’da sandığa gidin oylarınızı verin” diye konuştu. Meydandaki “Biz devlet arabasıyla değil tabanvay ile geldik” pankartını da okuyan CHP lideri, “Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingleri, devlet mitingleridir. Miting yapınca okullar tatil olur, devlet daireleri tatil olur, yandaş fabrikalar kapanır. Neymiş Recep Bey’in mitingi kalabalık görünsün” diyerek AKP mitinglerine yapılan taşımaya tepki gösterdi. Sincan’da binlerce kişiye hitap eden Kılıçdaroğlu, metronun 16 yıldır bitirilemeyişini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “İmkân var, para var. Bu para nereye gidiyor. Hortuma, hortumculara gidiyor. Bari 1 metre yapabilseydiniz” dedi. Sincan’a üniversite Sincan’a üniversite vaat eden Kılıçdaroğlu, “Kararlı siyasi irade yok” dedi. Kılıçdaroğlu’nun Ankara gezisinde renkli otobüs diyalogları ile ilginç sahneler de yaşandı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait belediye otobüsleri ile çalışma araçlarından yoğun ilgi gören Kılıçdaroğlu, otobüs şoförlerinden birine ışıkta beklerken çiçek verdi. Belediye otobüsü şoförlerinden biri Kı Peki CHP’nin durumu nasıl? CHP’nin yüzde 30’ları aştığını söyleyebilirim. Çünkü hem AKP’liler hem de MHP’liler, “CHP ne yapar” diye sorduğunuzda yanıt veriyorlar: “Yüzde 30’u bulur...” Bir genel seçim havası yok... Suskun bir toplum var... Bazı yerlerde konuşsalar bile bir süre hiç konuşmuyorlar. Bunlar partili değil, sıradan seçmen... Ne zaman sorunlarını dillendirsem hemen konuşmaya başlıyorlar: “Üretici perişan, tohum pahalı, gübre ve mazot pahalı...” Ulubat’ta yine bir kır kahvesinde gençlerle konuşurken birisi, “Çok şey söyleyeceğim ama korkuyorum” diyordu. Bir üretici, “Abi bizi sence dinliyorlar mıdır” diye soruyordu. Türkiye bir korku tünelinden geçiyor ve 12 Haziran seçimleri bu koşullarda yapılıyor... Seçmenin sessiz ve tepkisiz olması,sandıkta hangi partiye oy vereceğini çoktan kararlaştırmasından mı, korkusundan mı kaynaklanıyor? İkisi de olabilir... Balbay’dan İzmir’e son mektup İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gazetemiz yazarı ve CHP İzmir milletvekili adayı Mustafa Balbay, seçim sürecinde İzmirlilere son kez mektup gönderdi. Balbay, “İzmir Yemini” başlıklı mektubunda “Yaşadıklarımdan hiçbir şekilde kin ve intikam duygusu üretmeyeceğim” dedi. Balbay’ın İzmirlilere mektubunu, CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır okudu. “Ant olsun ki...” diye başlayan mektubunda Balbay, “Siyaseti, Türkiye’ye, halka, İzmir’e hizmet etme aracı olarak göreceğim, başka hiçbir anlam yüklemeyeceğim” dedi. Türkiye’de adaletin rayına oturması için çaba harcayacağını kaydetti. Balbay, mektubunda şu satırlara yer verdi: “İzmir’de Kars’tan, Mardin’den, Balkanlar’dan, dört bir coğrafyadan gelenler birlikte yaşıyor. Pek çok kentimiz böyle. Bu anlamda her şehir Türkiye’dir. Ülkemizde iç barışı şehirlerdeki kardeşlik sağlayacaktır. Bu bilinci yerleştirmeyi başlıca sorumluluklarımdan biri sayacağım. Dünyada 80 ülke 500 şehir dolaştım. İzmir, kendine ‘dünya şehri’ adı veren pek çok yerle yarışır. İzmir’in bir dünya şehri olması için hem içeride hem dışarıda çıkılacak her seferin ilk adımını atanlar arasında olacağım. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temelleri, CHP’nin ilk genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk hepimizindir. Ülkenin ortak paydasıdır.” CHP VE BDP’NİN ÖNERİLERİNE HAYIR OYU VERDİLER Evren’in sığındığı 35. maddeye AKP kalkanı temin işlerliği çerçevesinde ve anayasaya bağlı olarak korumaktır” biANKARA 12 Eylül darbesinin li çiminde değiştirilmesi isteniyordu. deri Kenan Evren savcıya verdiği ifa AKP’liler o dönemde CHP’nin önedede Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) İç risine “Bu, darbe gerekçesini ortaHizmet Kanunu’nun 35. maddesine sı dan kaldırmaz, daha da pekiştiğınırken CHP ve BDP’nin bu mad rir” diye karşı çıkmıştı. denin değişmesi girişimlerine AKP’nin Hakkı Süha Okay, AKP’nin sami“hayır” dediği ve seçim kararı alınınca mi bir yaklaşım sergilemediğini ve da önerilerin kadük olduğuna dikkat önerilerinin kadük olduğunu anımsaçekildi. tı. AKP’lilerin önerilerini samimi bulTSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. madığına dikkat çeken Okay, “35. maddesinde “Silahlı Kuvvetler’in maddenin tamamen kaldırılmasını vazifesi; Türk yurduistediler. Bu talep, nu ve anayasa ile tayin gayri samimi bir taedilmiş olan Türkiye lepti. 35. madde Darbecilerin sığındığı Cumhuriyeti’ni kollaTSK’nin görevi taTSK İç Hizmet mak ve korumaktır” nımlanıyor, deniliyor. 12 Eylül darKanunu’nun 35. TSK’nin görevini tabesinin lideri Kenan Evnımlayan bir dümaddesinin ren, önceki gün lojmanzenleme olması gedeğiştirilmesine AKP da savcıya ifade verirrekirdi. Onlar, taengel oldu. BDP ve ken, “TSK İç Hizmet mamen kaldırılsın, Kanunu’nun 35. maddiye fantezi bir söyCHP’nin girişimleri desine dayanak yönelem içindelerdi. 35. AKP’lilerin hayır oyları time el koyduklarını” maddeye bir şekilde nedeniyle Meclis’e söyledi. TSK İç Hizmet tanım konması geKanunu’nun değişmesi gelemedi ve kadük oldu. rekiyordu. Onlar aliçin BDP’li Hasip Kapternatif karşı bir lan’ın 15 Mayıs 2008 ve öneride de bulunCHP’li Hakkı Süha Okay ile Mu madılar. Eğer samimi olsalardı, harrem İnce’nin 29 Temmuz 2010 ta önerimiz eksik veya fazla diye alrihinde verdiği öneriler genel kurulda ternatifini getirirlerdi” dedi. görüşülmedi ve kadük oldu. Hasip Kaplan da, “AKP’liler öneBDP’li Hasip Kaplan ve arkadaşla rimizin görüşülmesini, doğrudan rının önerisinde TSK İç Hizmet Ka gündeme alınmasını reddettiler. nunu’nun 35. maddesinin “Silahlı Bir taraftan darbecileri yargılacaKuvvetler’in görevi ulusal sınırları ğız deyip öte yandan yargılanmaları dış tehdit ve tehlikelere karşı ko ve ceza almalarını önlemek için rumaktır” biçiminde değiştirilmesi is her türlü taklayı atıyorlar” açıklateniyordu. CHP grup başkanvekilleri masını yaptı. Kaplan, “Darbecilerin Hakkı Süha Okay ve Muharrem İn yargılanacağına inanıyor musuce’nin yasa önerisinde de 35. madde nuz” sorusuna da “Zamanaşımı ve nin “Silahlı Kuvvetler’in vazifesi; dokunulmazlık, diyecekler. Kenan Türk yurdunu ve anayasa ile tayin Evren’e bir şey yapmayacaklardır. edilmiş olan Türkiye Cumhuriye Ondan sonra da Başbakan gider Evti’ni, parlamenter demokratik sis ren’in çayını içer” yanıtını verdi. TÜREY KÖSE C MY B C MY B